...................
...................
BU KÜLTÜRÜ GENÇLER YAŞATIYOR
18.11.2017
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

“Kültürümüzü gençler yaşatıyor.” dersem bana katılır mısınız?

Peki, ya “Thamadeler, yöneticiler ve aydın kesim ne yapıyor?” diye sormaz mısınız?

Veya “Kültürümüz yaşıyor mu ki?” der misiniz?

Siz ne dersiniz bilmem ama ben, kültürümüzün yaşayıp yaşamadığını sorgular hale geldik, diyorum.         

Ne kadar garip değil mi?

“Ölü müyüz, diri miyiz?” bunu sorguluyoruz!

Peki, bu iş bitti mi şimdi?

Yani bu kültürün canlanması, bu coğrafyada “xabze” nin hayat bulması imkansız mı artık?

Siz ne dersiniz bilmem ama ben, her şeye rağmen “kültür devrimine” aday gençler görüyorum.

Yürekten inanıyorum ki bu gençlerin bu kültüre büyük katkısı var.

Koşan onlar, sorgulayan onlar…

Ya thamadeler?

Thamadeler sessiz, etkisiz, tepkisiz…

Aydınlarımız?

Onlar; sıkıntılı, zahmetli işler pek sevmez!

 

GENÇLER, KÜLTÜRÜ GELECEĞE TAŞIMA GAYRETİNDE

Bilmem ki kültür iletişiminde “gençliğin önemi” ni anlatmaya gerek var mı?

Gerek var mı “Gençlik yoksa gelecek de yok!” demeye?

Gençliğin dinamizminden,

Gençlerin enerjisinden,

Onların coşkusundan yararlanmayı bilmeyen hangi toplum dilini koruyabilmiş, hangi toplum kültürünü yaşatabilmiş ki?

Gençleri ciddiye almayan,

Gençlerin duygu ve düşüncelerini önemsemeyen,

Onlara güvenmeyen,

Yani gençlere inanmayan toplumlar, yerinde saymaya, hatta yok olmaya mahkûm değil mi?

 

GENÇLER OLMAZSA OLMAZ!

Gençlik, bir kültürün olmazsa olmazıdır.

Bakın sağınıza solunuza,

Eğer toplum, ana dilini unutuyor, kültüründen uzaklaşıyorsa,

Eğer sosyal hayatta kültürel ve sanatsal etkinlikler gün be gün azalıyorsa,

Eğer kürsüler boş, solonlar ve sahneler sessizse,

Toplum moralsiz ve ümitsizse,

Akordeon ve kâfe gönülsüz, “xabze” tesirsizse bilin ki orada gençlere imkân verilmiyor, onlara inanılmıyor demektir.

Dil unutuluyor, kültür yok oluyor, toplum ölüyor, demektir.

Bu da bir felakettir!

 

GENÇLER SAHNEDE OLSUN SALONU ONLAR DOLDURSUN

Eğer Çerkes toplumu kimliği ve kültürüyle sonsuza kadar yaşamak istiyorsa,

Eğer Çerkesler, 153 yıllık dinmeyen acı, eza, cefa bitsin, bu toplum küllerinden doğsun, diyorsa,

O zaman hiç başka yolu yok, bu toplumun yetişkinleri ve deneyimli büyükleri, gençleri daha fazla önemseyecek.

Gençlere inanacak, onlara güvenecek,

Onlara destek olacak,

Onlarla birlikte çalışacak.

 

GENÇLER DİYOR Kİ!

Hizmet etmeye hazır gençler diyor ki:

Değerli büyükler, biz coşkuluyuz, biz bu kültürü yaşatma azmindeyiz.

Biz, bunun için sizin bilginize, birikiminize muhtacız.

Bize ışık olun!

Model olun!

Bize inanın!

Bize güvenin!

Bir bakın, o zaman neler neler olacak!

Bakın o zaman kültür nasıl şahlanacak,

Bakın o zaman toplum nasıl tek yürek, tek bilek olacak!

Yeter ki:

Düşünceler olumlu,

Fikirler namuslu,

Söylemler sahici,

Tavırlar samimi,

Davranışlar tutarlı,

Yaklaşımlar yapıcı olsun!

Binler selam, kültür devrimine aday coşkulu gençlere!

 

BİZ KÜSMEDEN, KÜSTÜRMEDEN; KIRMADAN, KIRILMADAN YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ

Evet, bize inanmayanlar, bizi çocuk sananlar olabilir.

“Biz büyüğüz, biz yöneticiyiz, her şeyin en iyisini biz biliriz!” diyenler de olabilir.

Ama biz, her şeye rağmen, duyarlı büyüklere, anlayışlı yöneticilere inanıyor, bu toplumun sağduyusuna güveniyoruz.

Ayrıca biz, bu kültüre hizmet emenin en verimli çağının bu dönem olduğunu da çok iyi biliyoruz.

Biz, xase, xabze, Adiğabze diyoruz.

 

“THAMADE” LER GENÇLEŞSİN

Gençler, kültürel ve tarihi bilinçle yetişip kimliği ve kültürüyle kucaklaşırsa,

Donanımla yetişen bu gençler, fonda yer almayıp özne olursa,

İşte o zaman ufkumuz aydınlanacak, işte o zaman ümit çiçekleri yeşerecektir.

İşte o zaman gençler, geleceğin büyükleri gibi yetişecek, “thamadeler” de gençleşecektir!

Ve toplumun dağ gibi sorunlar kolaylıkla çözülecektir.