...................
...................
ÇERKESLER CUMHURBAŞKANIYLA NE GÖRÜŞECEK ?
30.12.2017
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

Nihayet Çerkeslerin de yolu “saray” a düştü.

Peki, sizce Çerkesler mi “saray”ı keşfetti yoksa “ saray” mı Çerkesleri keşfetti?

Bu seçeneklerden hangisi doğru bilmiyorum ama çok konuşulan, üzerinde bilenin de bilmeyenin de çok gereksiz söz sarf ettiği bir görüşme gerçekleşiyor.

Görüşmenin hayırlı olmasını, toplumumuza güzellikler getirmesini diliyorum.

 

BAKALIM K. KAFKASLILAR BİR ARAYA GELEBİLECEK Mİ?

Bakalım “saray” sevdası bizleri birleştirebilecek mi?

“Külliye”de Kuzey Kafkaslı her grubun temsilcisi olacak mı?

Yoksa yine küsmeler, kırılmalar, alınmalar bir araya gelememeler yaşanacak mı?

Eğer “21 Mayıs” ların bir araya getiremediği toplumumuzu “saray” bir araya getirebilirse aşk olsun “saray”a, aşklar olsun “Reis”e!

 

ÇERKES AÇILIMI MI?

Sahi, çok tartışılan “külliye” de gerçekleşecek görüşmede bizimkilerin, yani görüşmeyi yapacak heyetin kullanacağı “şemsiye” isim ne olacak acaba?

Kafkaslılar mı?

K. Kafkaslar mı?

Çerkesler mi?

Adigeler mi?

Demek ki bilenler boşuna “konfederasyon” demiyormuş!

 

BİR KÜRT AÇILIMI VARDI UNUTULAN

Umarım “Çerkes açılımı” nın akıbeti de Kürt açılımına benzemez!

Yani görüşmelerin damarında samimiyetsizlik dolaşmaz.

Beklenen menfaat sağlanamayınca da masalar devrilmez!

 

ÇERKESLER KENDİLERİNİ NASIL ANLATACAK NE TALEP EDECEK?

Cumhurbaşkanının muhatapları eminim derslerini en iyi şekilde çalışacaktır.

Umuyorum ki Türkiye’de yaşayan K. Kafkas toplumu, devletten, hayati öneme haiz, makul ve mantıklı taleplerde bulunacaktır, toplumumuzu çok iyi anlatacaktır.

Hiç şüphesiz “Çerkes tavuğu” nun çok ötesine gidilecektir.

Belki bu da yetmeyecek Cumhurbaşkanına zor sorular sorulacaktır.

Hatta  “Reis” e zor ev ödevi bile verilecektir.

Yani bu önemli görüşmede; ütopik teklifler, imkânsız talepler yerine ayakları yere basan öneriler götürülecektir.

Öncelikli sorunların çözümü için acil destek istenecektir.

 

BİZDEN BİR ÇETİN ALTAN ÇIKAR MI?

Zaten kimsenin “Temsilcilerimiz, çekinmeden açık ve net bir şekilde Çetin Altan edasıyla ülkenin sürüklendiği sıkıntıları ifade etsin!” talebi yok sanırım.

Mesela, ülkenin dağlarına taşlarına sinen korkudan…

Mesela, ayyuka çıkan haksızlık, hukuksuzluk ve hırsızlıklardan…

Demokrasiden kopuştan, teokrasi özleminden,

İnsan temel hak ve özgürlüklerinin yok sayılmasından,

Ülkeyi yönetenlerin tutarsızlığından, samimiyetsizliğinden, öfkesinden, kin ve nefretinden…

Tek adam sultası olumsuzluklarından,

Kendileri gibi düşünmeyen gazetecilerin hazin durumundan,

Eğitim sistemiyle birlikte ahlakın çöküşünden…

Markete dönen meclisin bugünkü acınası halinden,

Batıdan uzaklaşan, dünyada yalnızlaşan, tuhaflaşan, ayrışan, kutuplaşan ülkeden,

Toplumun ayrışmış, bölünmüş halinden,

Din istismarından,

Medyanın içler acısı halinden,

Cezaevlerindeki suçsuzlardan, masumlardan,

Cezaevinde doğum yapan annelerden, soğuk duvarlara mahkûm edilen günahsız bebeklerden,

Menfaati için susan, baskıyla susturulan koca bir toplumdan,

Yalana inandırılan bir halktan…

Dindar geçindiği halde haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytanlardan…

Evet, bunlardan bahsetsin diyen birileri yok galiba!

 

TOPLUMUMUZUN DAĞ GİBİ BİRİKMİŞ SORUNLARINA ÇÖZÜM ARANSIN!

Yeter ki görüşmeyi yapacak heyet, toplumumuzun dağlar gibi birikmiş sorunlarını doğru üslupla doğru şekilde ifade etsin.

Çözüm için doğru öneriler üretsin, sorunlara çözüm aransın.

Ana dil sorunu, TV sorunu, kimlik sorunu, kültürel farklılıklar sorunu…

Sorunları anlatsınlar, muhataplarını ikna etsinler, makamda bir de kâfe oynasınlar.

Ha unutmadan mutlaka “İstanbılakua” yi de dinletsinler ev sahiplerine!

 

TEMENNİM

Bu görüşme vesilesiyle toplumumuz tek yürek olsun.

Federasyonlarımız, vakıflarımız, gruplarımız asgari müştereklerde birleşsin.

Vergimizi ödediğimiz, askerliğini yaptığımız, gözümüz gibi koruduğumuz devletimiz bu kültürün yok oluşuna dur desin!

Bu kültürün yaşatılabilmesi için samimiyetle gereğini yapsın!

Toplumumuz da bu destekle bu kültürü sonsuza kadar yaşatsın.

İnanın bu uyumlu, bu vefalı toplum, bunu fazlasıyla hak ediyor.

 

GENEL BAŞKANLARIN SORUMLULUĞU ÇOK AĞIR

Genel başkanlar büyük bir sınavdan geçiyor.

Bakalım bu zorlu süreçte en yüksek puanı kim alçak?

Yaşar Bey’in soruları biraz daha ağır olacak gibi.

Başta, Genel Başkan Yaşar Aslankaya olmak üzere tüm başkanların geçmişteki kırgınlıklara sünger çekerek, tertemiz yeni sayfalar açarak bu sınavdan başarıyla çıkacaklarına inanıyorum.

Umarım artık enerjimizi birbirimizle didişerek değil birlikte yeni projeler çalışarak harcarız.

İnanın yapılacak çok işimiz var!

Çok da acil!

 

NOT: Bu görüşmenin mimarı herkimse sanırım ona da bir teşekkür borçluyuz!

YENİ YIL MESAJI:

Git 2017, al haksızlıklarını, hukuksuzluklarını, insan dışı uygulamalarını, din istismarlarını al da git!

Gel 2018, heybene huzur doldur öyle gel, zira toplumumuz huzura çok muhtaç!