Nihayet Çerkeslerin de yolu
“saray” a düştü.
Peki, sizce Çerkesler mi “saray”ı keşfetti yoksa “
saray” mı
Çerkesleri keşfetti?
Bu seçeneklerden hangisi doğru bilmiyorum ama çok konuşulan,
üzerinde bilenin de bilmeyenin de
çok gereksiz söz sarf
ettiği bir görüşme gerçekleşiyor.
Görüşmenin hayırlı olmasını, toplumumuza
güzellikler
getirmesini diliyorum.
BAKALIM K. KAFKASLILAR BİR ARAYA GELEBİLECEK Mİ?
Bakalım “saray” sevdası bizleri birleştirebilecek mi?
“Külliye”de Kuzey Kafkaslı her grubun
temsilcisi olacak mı?
Yoksa yine küsmeler,
kırılmalar, alınmalar bir araya gelememeler yaşanacak mı?
Eğer “21 Mayıs” ların bir
araya getiremediği toplumumuzu “saray” bir araya getirebilirse
aşk olsun “saray”a, aşklar olsun “Reis”e!
ÇERKES AÇILIMI MI?
Sahi, çok tartışılan “külliye” de gerçekleşecek görüşmede
bizimkilerin, yani
görüşmeyi yapacak heyetin kullanacağı
“şemsiye” isim ne
olacak acaba?
Kafkaslılar mı?
K. Kafkaslar mı?
Çerkesler mi?
Adigeler mi?
Demek ki bilenler boşuna “konfederasyon” demiyormuş!
BİR KÜRT AÇILIMI VARDI UNUTULAN
Umarım “Çerkes açılımı”
nın akıbeti de Kürt
açılımına benzemez!
Yani görüşmelerin damarında
samimiyetsizlik
dolaşmaz.
Beklenen menfaat sağlanamayınca da
masalar devrilmez!
ÇERKESLER KENDİLERİNİ NASIL ANLATACAK NE TALEP EDECEK?
Cumhurbaşkanının muhatapları eminim derslerini en iyi şekilde
çalışacaktır.
Umuyorum ki Türkiye’de yaşayan
K. Kafkas toplumu,
devletten, hayati öneme haiz,
makul ve mantıklı
taleplerde bulunacaktır, toplumumuzu çok iyi anlatacaktır.
Hiç şüphesiz “Çerkes
tavuğu” nun çok ötesine gidilecektir.
Belki bu da yetmeyecek
Cumhurbaşkanına zor sorular sorulacaktır.
Hatta “Reis” e zor
ev ödevi bile
verilecektir.
Yani bu önemli görüşmede; ütopik teklifler, imkânsız talepler
yerine ayakları yere basan
öneriler götürülecektir.
Öncelikli sorunların çözümü için
acil destek
istenecektir.
BİZDEN BİR ÇETİN ALTAN ÇIKAR MI?
Zaten kimsenin “Temsilcilerimiz, çekinmeden açık ve net bir
şekilde Çetin Altan
edasıyla ülkenin sürüklendiği sıkıntıları ifade etsin!” talebi yok
sanırım.
Mesela, ülkenin dağlarına taşlarına sinen
korkudan…
Mesela, ayyuka çıkan haksızlık,
hukuksuzluk ve
hırsızlıklardan…
Demokrasiden kopuştan,
teokrasi özleminden,
İnsan temel hak ve özgürlüklerinin yok sayılmasından,
Ülkeyi yönetenlerin tutarsızlığından, samimiyetsizliğinden,
öfkesinden, kin ve
nefretinden…
Tek adam sultası olumsuzluklarından,
Kendileri gibi düşünmeyen gazetecilerin hazin durumundan,
Eğitim sistemiyle birlikte
ahlakın çöküşünden…
Markete dönen meclisin
bugünkü acınası halinden,
Batıdan uzaklaşan, dünyada
yalnızlaşan, tuhaflaşan, ayrışan, kutuplaşan ülkeden,
Toplumun ayrışmış, bölünmüş halinden,
Din istismarından,
Medyanın içler acısı halinden,
Cezaevlerindeki suçsuzlardan, masumlardan,
Cezaevinde doğum yapan annelerden, soğuk duvarlara mahkûm edilen
günahsız bebeklerden,
Menfaati için susan, baskıyla susturulan koca bir toplumdan,
Yalana inandırılan bir
halktan…
Dindar geçindiği halde haksızlıklar karşısında susan dilsiz
şeytanlardan…
Evet, bunlardan bahsetsin diyen birileri yok galiba!
TOPLUMUMUZUN DAĞ GİBİ BİRİKMİŞ SORUNLARINA ÇÖZÜM ARANSIN!
Yeter ki görüşmeyi yapacak heyet, toplumumuzun dağlar gibi
birikmiş sorunlarını doğru
üslupla doğru şekilde ifade etsin.
Çözüm için doğru öneriler üretsin, sorunlara çözüm aransın.
Ana dil sorunu,
TV sorunu, kimlik
sorunu, kültürel farklılıklar sorunu…
Sorunları anlatsınlar, muhataplarını ikna etsinler,
makamda bir de kâfe
oynasınlar.
Ha unutmadan mutlaka
“İstanbılakua” yi de dinletsinler ev sahiplerine!
TEMENNİM
Bu görüşme vesilesiyle toplumumuz
tek yürek olsun.
Federasyonlarımız,
vakıflarımız, gruplarımız asgari müştereklerde birleşsin.
Vergimizi ödediğimiz, askerliğini yaptığımız, gözümüz gibi
koruduğumuz devletimiz bu kültürün yok oluşuna
dur desin!
Bu kültürün yaşatılabilmesi için samimiyetle gereğini yapsın!
Toplumumuz da bu destekle
bu kültürü sonsuza kadar yaşatsın.
İnanın bu uyumlu, bu vefalı toplum, bunu
fazlasıyla hak ediyor.
GENEL BAŞKANLARIN SORUMLULUĞU ÇOK AĞIR
Genel başkanlar büyük bir sınavdan geçiyor.
Bakalım bu zorlu süreçte
en yüksek puanı kim alçak?
Yaşar Bey’in soruları
biraz daha ağır olacak gibi.
Başta, Genel Başkan Yaşar
Aslankaya olmak üzere tüm başkanların geçmişteki
kırgınlıklara sünger
çekerek, tertemiz yeni sayfalar açarak bu sınavdan başarıyla
çıkacaklarına inanıyorum.
Umarım artık enerjimizi
birbirimizle didişerek değil birlikte yeni projeler çalışarak
harcarız.
İnanın yapılacak çok
işimiz var!
Çok da acil!
NOT:
Bu görüşmenin mimarı herkimse sanırım ona da bir teşekkür
borçluyuz!
YENİ YIL MESAJI:
Git 2017, al haksızlıklarını, hukuksuzluklarını, insan dışı
uygulamalarını, din
istismarlarını al da git!
Gel 2018, heybene huzur
doldur öyle gel, zira toplumumuz huzura çok muhtaç!
|