Kültürel farklılıkları görmemezlikten gelerek
insan temel hak ve
özgürlüklerini yok saymak, bu sorunu ötelemek, bu ülkeye çok
zaman kaybettirdi
Türkiye, demokratik hak ve
özgürlükler konusunda zor bir süreç yaşıyor.
Ne yazık ki her geçen gün
baskı ve şiddet artıyor.
Bu ülkede farklı olmak,
farklılıkları korumak, farklılıkları savunmak çok zor artık.
Tek tip insan
yetiştirme uğruna her metot deneniyor.
Temennimiz, ülkeyi yönetenlerin, sorunu çözüme iradesini
göstermesi.
Temel hak ve özgürlükler konusunda
içine kapanan,
demokrasiden uzaklaşan
ülke görüntüsü Türkiye’ye yakışmıyor.
Onlarca yıldır kangren haline gelen
temel hak ve özgürlükler
sorunu, birçok problemi içinde barındırıyor.
Sorunun tarihi sürecini
çok iyi bilmeden sorunu çözmek de mümkün değil zaten.
Türkiye’deki temel hak ve özgürlükler sorunu, söylemlerle,
samimiyetsiz girişimlerle çözülmez.
Bu kahredici iğrenç sorunu çözebilmek için sorunun farklı
boyutuyla yüzleşmek,
en önemlisi de meseleyi
dert edinmek gerekiyor.
Gönül arzu ediyor ki Türkiye, insan temel hak ve özgürlükleri
noktasındaki bu eksikliğini bir an önce gidersin.
Bu konuda STK’lara çok
büyük görev düşüyor.
Hal böyleyken,
bu önemli konuda Çerkes
toplumunun üst kurumları sorumluluk üstlenmeye hazır mı?
Acaba Çerkes halkı,
bilgi ve birikimini, olası böyle bir oluşuma katmaya hazır mı?
Değil mi ki inanmadığınız, dert edinmediğiniz, acısını yüreğinizde
hissetmediğiniz bir sorunu çözmek için
samimi bir gayret de
ortaya koyamazsınız.
ÜLKE ÇOK ZAMAN KAYBEDİYOR
Dil, kültür, yaşam tarzı
gibi farklılıkları görmemezlikten gelmek, bu gerçekleri
ötelemek çok zaman
kaybettirdi bu ülkeye.
Her toplum, fıtratına, tabiatına, tarih içinde
şekillenmiş karakterine
uygun bir yer edinme refleksi içinde hareket eder.
Türkiye’nin bugünkü en önemli sorununu bir
ateş topu haline
getiren de bu hakikatin gereği gibi anlaşılamamış olması değil
midir?
Baskı, zulüm, şiddet ve ayrımcılığı öne çıkaranların yıkımları
karşısında hak arayışı noktasında Çerkes toplumuna sağduyulu
tavrıyla model olmak
yakışır.
Gerçeklerle yüzleşmenin,
Doğru bilinen yanlışları görmenin,
Kardeşçe yaşama
yollarını keşfetmenin zamanı çoktan geldi.
Yeter artık!
Yeter, bu ülkede kin ve
nefret söylemleri sona ersin! Sevgi ve kardeşlik duyguları
yeşersin. Hak, hukuk ve
adalet dirilsin.
Kimse kimseyi kendisi gibi düşünmeye zorlamasın. Farklı diller,
farklı kültürler üvey
evlat olmaktan kurtulsun.
Bu toplum, öfke dilinden,
nefret söyleminden usandı.
Artık ülkeyi yönetenlerin gündeminde
hoşgörü, yüzlerinde
tebessüm, seslerinde huzur, yüreklerinde sevgi olsun!
|