...................
...................
ERDOĞAN NİÇİN ÇERKES KALPAĞINI GİYMEK İSTEMEDİ
01.06.2018
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

Çerkes toplumu, kalpak giymekten kaçınan Cumhurbaşkanı’nın tavrını konuşuyor.

Sorular, sorular…

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Çerkes kültürünün önemli bir sembolü olan Çerkes kalpağını giymekten neden imtina etti?

Sosyal medyada dolaşan bu görüntülere Çerkes halkı nasıl tepki verecek? https://www.facebook.com/orhanlicerkeskulturdernegi

Bakalım, bu izaha muhtaç durum nasıl tevil edilecek?

 

“KORKUYORSAN KALPAĞIMI GİY!”

Bilirsiniz kalpak, köklü Çerkes kültürünün önemli bir sembolü.

Yine bilirsiniz ki Çerkes toplumunda kalpağın çok özel bir yeri vardır.

Bir Çerkes atasözü şöyle der:

"Korkuyorsan kalpağımı giy!"
Kalpak, Çerkes toplumunda sadece kıyafeti tamamlayan bir nesne değildir.
Kalpak, asırlar içerisinde ulusun oluşturduğu yaşam biçiminin bir ürünüdür.
Kalpak, köklü Çerkes kültürünün oldukça önemli bir sembolüdür. 

 

KALPAK ORTADA KALDI

Birkaç gün önce yaşanan “Cumhurbaşkanı ve kalpak” olayı kısaca şöyle gelişti.

Balıkesir programında, Orhanlı Çerkes Derneği başkanı Mehmet Aydemir ve yönetimi, Cumhurbaşkanı’na kalpak ve şharkon taktim etmek ister.

Şharkon, usulüne göre takdim edilir, güzelce takılır.

Sıra kapak takdimine gelince her nedense Sayın Cumhurbaşkanı kalpağı kafasına giymekten imtina eder.

Erdoğan, Orhanlı Derneği başkanı Mehmet Bey’e, dönerek “Kalpağı giymesem olur mu?” gibi bir cümle sarf eder.

Bu durum karşısında eminim başkanla birlikte etraftaki herkes şaşırmıştır.

“Erdoğan, neden bu kalpağı giymek istemiyor?” diye.

Başkan ne yapsın “Olur!” demiştir.

Yapacak bir şey yok zira.

Değil mi ki kalpağın yeri kafadır.

Yakışanı da budur.

Fotoğraf da öyle çekilir.

Kalpağın kafada değil de elde olduğu bir görüntü eksik kalır.

Garip, çok garip!

Bu duruma, “Bir art niyet yoktur, telaştan olmuştur.” mu demek lazım, yoksa “Kalpak, kadir kıymet bilene takdim edilir!” mi demek gerek? bilmiyorum.

 

KALPAK HAK EDENE VE DEĞER BİLENE TAKDİM EDİLMELİ

Hediye edilen kalpak yerini bulmayınca, lütfen elde tutulunca doğal olarak eleştirilerin de dozu iyice arttı.

Eleştirenler haksız da değiller hani!

“Basın mensupları karşısında bu garip durum neyin nesi?”

“Bu soylu toplumun, bu köklü kültürün sembolü olan kalpağı, bir fotoğraf çekim süresi kadar bile başında tutamayan, bunu aklına getiremeyen veya buna tahammülü olmayan bir siyasetçi, bir Cumhurbaşkanı kendisini Çerkeslere nasıl anlatır? diyenler var.

“Çerkes kalpağından korktunuz mu Sayın Cumhurbaşkanı.”

“Yoksa siz Çerkeslerden mi korkuyorsunuz?

“Bu olmadı Sayın Cumhurbaşkanı, siz Çerkes Ethem’i tanırsınız, ne denli bir yiğit olduğunu da bilirsiniz bu kalpak Ethem beyin de kalpağıdır!”

“Sayın Cumhurbaşkanı, siz bu kalpağın aynı zamanda Kuvâ-yı Milliye’nin de sembolü olduğunu biliyorsunuz değil mi?” diyorlar.

Diyecekler, hatta “Sayın Erdoğan’a Çerkes kalpağından korkan Cumhurbaşkanı” diyecekler.

Belki hızını alamayanlar “Mustafa Kemal’in kalpağı da bu kalpaktandı. Yoksa bu tavrın Mustafa Kemalle mi bağlantısı var?” diyecekler.

 

BU KALPAK OLAYI DAHA ÇOK KONUŞULACAK GİBİ

Siz ne dersiniz bilmem ama keşke Erdoğan kendisine büyük saygı ve nezaketle takdim edilen, o buram buram tarih ve kültür kokan kalpağı giyseydi.

Giyseydi ve o haliyle sıcak bir poz verebilseydi?

Ama geçti Bor’un pazarı…

Bu görüntüler daha çok Çerkes’in yüreğini burkacak.

Daha çok Çerkes’i kızdıracak.

Çok Çerkes’i üzecek.

Bu giyilmeyen/giyilemeyen kalpak çok konuşulacak.

Sevgiler, samimiyetler sorgulanacak.

Keşke buna sebebiyet verilmeseydi!

 

Not: Bu kalpak olayından sonra sosyal medyada etkili bir KALPAK KAMPANYASI başlar, diye düşünmüştüm.