Yarın büyük gün.
Türkiye’nin geleceği adına
son derece önemli bir gün.
Belki de
ezber bozma günü.
Bu seçim, hayati öneme
sahip.
Türkiye, bu seçim kadar
partiler arası
eşitsizliğin zirve yaptığı bir seçim dönemi yaşamadı.
Kimi aday
sarayda, kimi
zindanda.
Kimi
devletin tüm imkanlarını
kullanırken kimi kıt kanaat imkanlarla sesini duyurma çabasında.
Devlet taraf,
devletin her kademesi
taraf, devletin televizyonu taraf, medya taraf…
Bu seçim dönemini
özetleyen tek sözcük
“eşitsizlik”.
Daha da kötüsü,
eşitsizlik, en tepedeki güç tarafından kural haline getirilmiş.
Al sana adalet, al sana adil seçim!
Dünya, bu seçimin ortaya
çıkaracağı tabloyu merak ediyor.
Peki bu seçimden
bir hür irada çıkar mı?
Evet, sandıktan ya
demokratik cumhuriyetin devamı yani hür irade çıkacak ya da
tek adam diktası…
Bakalım sonuç neyi
gösterecek?
BAŞLASIN ŞENLİKLER, BAŞLASIN FESTİVALLER
Yaz dönemi başladı,
başlıyor.
Yaz dönemi biraz da şenlik ve festival demek.
O halde başlasın
şenlikler, başlasın festivaller!
Haydi, sanat, sevgiyle;
kültür, dostlukla buluşsun!
Coşsun gençler.
Birlikte olmanın, sevgiyle
kucaklaşmanın, ana dille şarkı dinlemenin, tiyatro izlemenin,
büyük hazzını yaşasın kalabalıklar.
Otantik dansların büyüsüyle
kendinden geçsin, coşsun davetliler.
DUYARLI YÖNETİCİLER
ALKIŞI HAK EDİYOR
Bu sevgi ve
birliktelik ortamları ancak fedakâr dernek yöneticilerinin
gayretleriyle oluşabiliyor.
Dernek yetkililerimiz, sözü
aşan eylemleriyle bu birliktelikleri önemsemeli.
Yok oluşun, tükenişin ayak
seslerini yüreğinde duyan hangi yönetici, kültürel ve
sosyal alanda zihinlerde bu kadar etkili izler bırakan
bu anlamlı birlikteliklere duyarsız kalabilir ki?
Dernek yetkililerimiz, şenliklerin,
festivallerin önemine inanmalı.
İmkânı olan dernekler, yıl
boyu yaptıkları anlamlı çalışmaları, yaz sezonu şenlik veya
festival etkinliğiyle taçlandırmalı.
Derneklerimize
ne kadar da yakışıyor, toplumu kucaklamak, ufku, duruşu ve sıcacık
tavırlarıyla STK’larla uyum içinde çalışmak.
SANATI
SEVGİYLE, KÜLTÜRÜ DOSTLUKLA BULUŞTURALIM!
Farklı
yerlerde farklı mevsimler yaşayan, özlemi, kardeşliği yüreğinde
hisseden, bir ecdadın torunları olmaktan gurur duyan,
hayallerimize ve yaşanmadık baharlarımıza inanan herkese, gönül
dolusu selam.
“Festivaller, sanatın sevgiyle, kültürün
dostlukla buluştuğu ortamlardır.”
Festivaller ve şenlikler
sayesinde hasretle kucaklaşan, şarkılarda ağlayıp, oyunlarla
coşan toplumumuz, yaşlısı- genci, bayı- bayanıyla kardeş
olduklarını bütün dünyaya haykırırcasına birlikteliği yaşıyor.
Ne güzel!
Bu birliktelikler
vasıtasıyla ümitli yürekler, adeta dünyaya yüksek sesle: “Bu
kültür yok olmayacak, bu kültürü birlikte yaşatacağız!”
mesajını haykırıyor.
Biz yürekten inanıyoruz ki
aynı dili konuşup aynı duyguları paylaşan torunlar kucaklaşırken, atalarımızın
aziz ruhları şad olmaktadır.
Sevgili gençler,
Bu soylu kültürü gelecek
nesillere sizler aktaracaksınız.
Okuyan, araştıran
donanımlı gençler
olarak kimliğiniz ve kültürünüzle gurur duyun.
Değil mi ki
gençliğimiz varsa varız,
gençliğimiz yoksa yokuz!
Önümüz yaz, sakın ola “sezon
finali (!)” aldatmacalarına inanmayın.
Bilakis kültürel
boyutuyla bu dönemi daha da ciddiye alın.
Okuyarak, sohbetlere
katılarak, kültürümüzün rahat nefes aldığı doğal ortamları
paylaşmanın fırsatını kollayarak…
Tarihi, kültürü
öğrenmenin, yaşamanın, yansıtmanın sezonu, finali olmaz!
O, sizin özünüz, o sizin ruhunuzdur.
HAYDİ GENÇLER, KÖY
DÜĞÜNLERİ, FESTİVALLER, ŞENLİKLER UYGULAMA ALANINIZ OLSUN!
Gençler, yaz dönemini iyi
değerlendirin.
Mümkünse köy ortamlarını,
yaşlılarla birliktelikleri, sohbetleri, düğünleri, şenlik
ve festivalleri çok iyi değerlendirin.
Aileleriniz ve derneklerimiz
birer okulsa düğünlerimiz, birliktelikleriniz, sohbet ve
muhabbetleriniz, şenlik ve festivallerimiz “xabze” lerimizin uygulama
alanı olsun.
Yüreğiniz ve ruhunuz, sizi farklı kılan kültürel
güzelliklerle dolsun.
Haydi, gösterin kendinizi,
gösterin farklı olduğunuzu, gösterin asaletinizi, zarafetinizi!
Bir yabancı gibi değil, bu
kültürle yoğrulmuş, ruhunun derinliklerine bu kültürü işlemiş
birer kültür abidesi oluverin.
Bu güzel ortamlar
size yepyeni kapılar açacak, sizi soylu ve asil bir ortamla
buluşturacaktır. Artık siz bilmediğiniz için sevmediğiniz,
sevmediğiniz için yaşayamadığınız nice güzellikle tanışacak,
ruh dünyanızla kaynaşacak ve kucaklaşacaksınız.
Haydi gençler, buluşun,
kültürünüzü birlikte bilinçle yaşayın, örnek olun!
Bu asil kültüre siz sahip
çıkmazsanız, bu soylu kültür yaşayamaz.
Unutmayın, gücümüz
kültürünüz, kültürümüzse gücümüzdür!