...................
...................
TELEVİZYON ve KÜLTÜR
25.08.2018
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

Kültürel değerleri yeni nesle aktarmanın en etkili yollarından biri sizce televizyon mu?

Yani televizyon, kültürün yaşatılmasına önemli katkı sağlar mı?

Sanırım çoğunluk “Evet, TV, kültürün yaşatılmasında etkili bir araç olarak kullanılabilir!” diyecektir.

Bir kesim de “TV bitti bitiyor, siz sosyal medyaya iyi kullanmaya bakın!” diyecektir.

Kim ne derse desin “Çerkeslerin niçin bir televizyonu yok?” sorusu güncelliğini koruyor, bu gidişle daha uzun süre koruyacak gibi.

Öyle ya, Türkiye’de uydu yayını yapan yüzlerce televizyon varken niçin bir Çerkes kültür TV’si yok?

 

AH BİR İNANSAK!

İnanmadık, inanmıyoruz!

TV çok şey katabilir bu kültürlere.

TV iyi bir iletişim aracıdır.

Ama bizim bir TV’miz yok!

Peki niçin?

Çünkü inanmıyoruz!

Zaman zaman esip gürlüyoruz.

Çoğuz zaman mangalda kül bırakmıyoruz.

Ama bir TV’miz bile yok!

Oysa genç kuşaklarla kültür iletişimi için TV iyi bir araç.

Günümüzde medyasız kültürü yaşatabilmek, sanıldığından çok daha zor olsa gerek!

 

TELEVİZYON, GENÇLİK ve KÜLTÜR

Malum, sağlıklı bir toplum, kimliği ve kültürüyle barışık bireylerden oluşur.

Toplumun geleceğini genç nesiller belirler.

Gençlerin kimlik gelişimi ve sosyalleşme sürecinde en etkili araç, kitle iletişim araçlarının en yaygını olan televizyondur.

 

Toplumsal ve kültürel değişimi en kolay şekilde benimseyen gençler.

Bu değişimi, hayatlarına hızla aktarabilen gençler.

Hayatlarını buna göre şekillendiren gençler.

Gençler, giydikleri kıyafetlerden,

Kullandıkları cep telefonlarından,

Fiziki imajlarından,

Benimsedikleri kız-erkek ilişkilerine varıncaya kadar,

Hayatlarının her alanında kültürel değişim sürecinin etkisinde kalan gençler.

Bu değişim sürecinde sosyal medyadan, radyodan, TV’den fazlasıyla etkilenen gençler…

Kimlik geliştirirken TV karakterlerini model alan,

Davranışlarını bu doğrultuda şekillendiren gençler…

 

KÜLTÜRÜ ÇALINMIŞ ÇARESİZ BİR GENÇLİK

Sevgili Çerkes gençleri,

Ne yazık ki çoğunuzun kültürel donanıma sahip ailesi yok.

Okulunuz yok!

Kütüphaneniz yok!

Sanat eviniz yok!

Radyonuz yok!

TV’niz yok!

Gazete ve derginiz yok!

Sokağınız, caddeniz yok!

Derneğiniz var mı bilmem!

Peki, söyleyin, siz nasıl Çerkes olarak yetişeceksiniz?

Ey yetişkinler ve yetkililer!

Bu şartlarda siz nasıl kültürüyle barışık bir gençlik yetiştirecek, nasıl bir gelecek inşa edeceksiniz?

 

SORUMLULUK VE SAMİMİYET

İşte bu noktadan bakılırsa daha iyi anlaşılır ailenin ve okulun önemi!

Derneklerimizin ve üst kurumlarımızın sorumluluğu!

Daha iyi anlaşılır medyanın özellikle de televizyonun gücü.

Haydi, siz söyleyin, bu değerlerin kaçına sahibiz?

Ne dersiniz, bu kadar yokta kültür var olur mu?

Bu yokluk kervanında dil yaşatılabilir mi?

Kültür yaşayabilir mi?

 

ÇÖZÜM

Su halde en önemli medyatik güç, kuşkusuz televizyondur!

Televizyon, sosyal ve kültürel kimliğin şekillenmesinde büyük rol oynar.

Televizyon, bir sihirli güçtür ve milyonları etkiler.

Çerkes toplumu, kendi değerlerini ve güzelliklerini koruyan, geliştiren bir toplum olmak için çağın gereklerini yerine getirmek zorundadır.

Kitle iletişim araçlarının en önemlisinin TV olduğu da unutulmamalıdır.

Kültürü yaşatmak için TV gereklidir.

Elzemdir.

Şarttır!

Çerkes toplumunun, dilini konuşabilmesi,

Kimliğini koruyabilmesi,

Kendi kültür, sanat, tarih ve edebiyatına sahip çıkabilmesi kitle iletişim araçlarıyla, sosyal medyayla mümkündür.

Ey Çerkes toplumu, bir TV’in bile yoksa…

 

SÖZÜN ÖZÜ

Kısaca, sancımız derin, derdimiz büyük!

O halde daha fazla vakit geçirmeden çözüm üretmeliyiz.

TV, en önemli çözümlerden biri, belki de birincisi.

Bu bağlamda benliğini ve kültürünü korumak isteyen her Çerkes, devlet destekli bir televizyon için mutlaka seferber olmalı.

Kültürel duyarlılık, sözden öte eylem gerektirir.

Bu eylem, sosyal medyada “Çerkes TV istiyorum!” kolaycılığıyla olmuyor.

İmza toplamakla iş bitmiyor!

Bu, oldukça gecikmiş girişim, daha önceki cılız girişimler gibi olmamalı.

Her türlü imkân, özellikle devlet desteği, en akıllıca metotlarla kullanılmalı, zorlanmalı.

Hem de en samimi şekilde!

Yedi milyon mensubu olan bir kültürün, nasıl olur da bir TV’si olmaz?

Bu sorunun cevabını kim verebilir?