Geçenlerde Abhaz, Asetin ve Kabardey birkaç arkadaş
Kafkasya, diaspora, halklar, dernekler, siteler derken bir çok
konudan konuşup, tartışma imkanı bulduk. CC'de tanışmış olan
bizler sitede Kafkas cumhuriyetleri ve halkları ile ilgili
kişileri ve bilgileri bulmaktan son derece mutlu olduğumuzu
söyledik. CC'de hepimize hitap edecek bir şeyler bulabiliyorduk.
Diğer taraftan konu konuyu açtıkça; içerisinden çıkılmaz ya da çok
emek isteyen bazı noktalarımızın olduğunu hepimiz üzüntü ile fark
ettik. Maalesef böyle bir birlikteliği siteler haricinde pekte
sağlayamadığımızı gördük. Bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var
ama ne?
Yıllarca derneklerimiz bu birlikteliği sağlamak adına mücadele
verdiler. Kafkas halklarını aynı çatı altında buluşturdular. Bunun
için haklı sebepleri de vardı. Bir defa Kafkas kökenliler olarak
diasporada bu ortaklığı diğer halklara nazaran, birbirimizden
fazlası ile bulduk, hatta bazı durumlarda sadece dil
farklılığımızın olduğunu söyleyebildik.
Kafkas derneklerinin getirdikleri, götürdükleri derken sadece
dillerin korunması noktasında istenildiği gibi bir faydayı
sağlayamadığını söyledik. Fakat unutmamak gerekir ki, yasal olarak
kendi dillerimizde bu güne kadar etkin çalışma yapma şansımız
zaten yoktu. Şimdi başta dil olmak üzere ortaya
konan bazı gerekçeler ile Abhaz, Abzegh, Çeçen, Asetin adı altında
çekirdek dernekler yaratılıyor. Biz Çerkes değiliz deniliyor. Peki
yıllarca Kafkas halkları için söylenen "Çerkes" birleştirici
olurken ne oldu da şimdi bu kabul edilemez oldu? Çekirdek
dernekler ile dil ve benzeri sorunlar tamamen çözülebilecek mi?
Neden, sorusuna getirilen savunmalardan birisi de Kafkasya'da da
söylendiği gibi ortak bir kültürün olmadığıdır. Bize göre, bu gün
hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek var. Kafkasya ve
diaspora gerçeği. Bizler diasporada Kafkasya modeli, Kafkasya'da
da diaspora modeli yaratamayız. Her ikisini kendi özellikleri ile
kabul etmek durumundayız.
Kafkasya'daki cumhuriyetlerin öncelikli olarak düşünmeleri gereken
kuşkusuz kendi varlıkları olacaktır. Siyasi, ekonomik ve kültürel
olarak kendi öncelikleri ilk sırada olacaktır. Daha sonra komşu ve
bölge önem taşıyacaktır. Sanırım bundan daha doğal bir şeyde
olamaz. Fakat biz bir grup arkadaşa göre diasporada olay tam
tersidir. Öncelikli olarak Kafkas halklarının birliği sonrasında
halkların kendi kültür ve dilleri önemli olmalıdır.
Öncelikli olarak şunu kabul edebiliyor muyuz? Bizler kendimizi
Kafkas halklarından sayıyor muyuz, kültürümüz ve dilimizi yaşatmak
istiyor muyuz? Diasporada Kafkas halkları olarak bulabildiğimiz
ortak noktalar var mı? Bu sorulara vereceğimiz cevaplar evet ise
ona göre de bir yapılanma içerisinde olmamız gerekmez mi?
Türkiye'de yaşayan Kafkas kökenliler zaten dağınık olarak
yerleşmiştir. Asetinlerin hepsi bir yerde, Adigeyler ayrı yerde,
Çeçenler ayrı yerde değildir. Bunların hepsinin birbirine
kaynaştığı yerler vardır ama tek bir halkın hakim olduğu bir
yoğunluk sanırım yoktur. Durum böyle olunca da zaten imkanların
kıt olduğu bir durumda ilgiyi tamamen yok etmemek adına,
derneklerimiz bize göre bu güne kadar yapılacak en doğru hareketi
yapmışlardır.
Bizler bu birlikteliğe sıcak bakıyoruz. Düşünün, herhangi bir
ilimizde 200 Abhaz, 50'de Abzegh var diyelim. Böyle bir durumda
tek çatı sevdasına Abzeghleri dışarıda mı tutalım? Dışarıda tuttuk
diyelim bu defa 50 kişilik Abzeghler nasıl etkin kılınacak?
Abhazlar ile yakın buldukları kültürel etkinliklere
katılmayacaklar mı? Bu 50 Abzegh'in sonu ne olacak?
Diasporada etkin olmanın tek yolu, bütün Kafkas halklarına eşit
mesafede olan tek bir Kafkas Federasyonu'nun çatısı altında
olmaktan geçiyor. Abhazya'ya uygulanan ambargoya duyulan tepkiden,
Çeçen mültecilerin haklarına kadar her şeyi tek dilden
anlatabilecek, çözüm üretebilecek ortak bir çatıyı kullanmak
zorundayız. Abhaz diline gösterdiği alakayı, Asetin diline de
gösteren bir Federasyon.
İllerde ki dernekler yeterli sayıları bulduğu zaman dil ve
kültürel
çalışmalarını yapabilmeli ama federasyon ile de tek dilden dünyaya
konuşabilmeli. Kafkasya'daki farklı zihniyetlerin çirkin
oyunlarına yine bu şekilde toplu bir sesleniş ile karşı duruş
sağlanabilmeli.
Maalesef bizler çekirdeklere bölünürken bıraktığımız boşlukları
başkaları hızlı bir şekilde genişleyerek doldurmaktadır. Şayet
halklara göre bölünmüş dernekler son noktada tek ses olabilecek
ise yani "federasyon" olabilecek ise bölünmede sakınca yok. Fakat
sadece ben merkezli olur ise bize göre asimilasyon ve yok oluş çok
daha etkin ve hızlı olacaktır.
Her zaman dediğimiz gibi "birbirimize tahammül ederek, birbirimize
kazandırarak, yerine göre birbirimiz için çalışarak" ortak adım
atmayı mutlak suretle başarmalıyız. Diasporanın sağlayacağı güçlü
bir ittifakın, sanırız Kafkasya'ya da etkisi olmazsa olur. |