|
|
................... |
|
................... |
FESTİVALİN ARDINDAN |
26.10.2006 |
|
Semra Ademey
Gürel |
................... |
................... |
Son yıllarda Türkiye'nin bir çok
yerinde birbirinden güzel festivaller
düzenlenmektedir. Öyle ki, aynı bölgede birkaç ilde, kısa zaman
dilimlerinde aynı kültüre ait festivalleri görebiliyoruz.
Geçen haftalarda Kayseri ve ardından Göksun Kafkas Kültür
Festivali'ne katıldım. Bazen sevindiren, bazen de hüzünlendiren
anlar yaşadım. Fakat bir sene içerisinde yaşadığım en güzel ve en
özel anlar oldular.
Şöyle bir durup kendi kendime düşündüm. Kilometrelerce yolu
gidecek kadar, bizleri oraya çeken şey neydi acaba?
Merak etme mi?
Eskiye özlem mi?
Kültürel değerleri yaşatma mı?
Eski dostlar ve akrabaları görme mi?
Yeni yeni dostluklar edinme mi?
Bunlardan en az bir tanesini içende hisseden kişi kendisini
festival
alanında bulmuştur.
Festivalden bir gün önce dernek bahçesinde çayımızı yudumlarken,
bir köşede 7-8 kişinin ellerinde telefonları ile ertesi gün,
organizasyonda aksaklık çıkmaması için ne derece çaba
harcadıklarına şahit oldum. İçimden "kendilerine en ufak bir maddi
getirisi olmadığı gibi özel telefonları ile ne kadar maddi külfet
altına giriyorlar" diye düşündüm. Bu emekler, sanırım birileri
rahat piknik yapsın diye harcanmıyordu.
Uykusuz gözlerle harıl harıl çalışan bu yüreği, emeği zengin
insanlar acaba bizlere bir gün içerisinde neler yaşattılar ve en
önemlisi, bu emekleri ne için harcadılar?
Festival günü her tarafta mızıka sesi duyuluyordu. Gençler arzu
ettikleri grubun içerisinde izin almaksızın dans edebilmek için
yer alıyordu. Değişik şehirlerden insanlarımız gelmişti. Ne mutlu
sağ duyulu anne-babalara. Kızlarını, oğullarını bu güzel
topluluğun içerisine göndererek haftalar boyu gönüllü olarak emek
veren, uykusuz çalışan insanlara değer verebiliyor.
Adım başı karşılaştığın; yıllarca görmediğin akrabalar ile
kucaklaşmak, yeni yeni dostluklar edinmek ne kadar güzel bir
duygu. Kaberdey, Abhaz, Asetin, Karaçay, Abzegh, Lezgi, Çeçen,
Shapsugh ve daha bir çok yeni dostlara "seneye görüşürüz "
diyebilmek çok güzel. Yeni dostluklar edinmemiz için nasılda emek
verilmiş, demeden edemiyor insan.
Eskiyi yad ediyorsun her dakika. Karılaştığınız her kişi veya her
olay seni çok farklı duygulara itiyor. Birisi sana, bu hayattan
göçüp giden sevdiklerin için hüzün verirken, bir diğeri yıllar
önce yaşanan komik bir olayla seni güldürüyor. Geçmişe duyduğun
özlem birilerinin emekleri ile nasılda ortaya çıkıyor.
CD'lerde izlediğiniz, sanatçıları karşında buluyorsun. İnternetten
saatlerce indirmeye çalıştığın müzikleri dinliyorsun, minik
dansçıları izlerken "nasıl yapıyor bu figürleri" diyorsun.
Büyüklerin gösterisini izlerken adeta mest oluyor,elinde olmadan
kendine övünmek için pay çıkarıyorsun.
Birdenbire kendini heyecanla, "bir gün şunları da yapalım" diye
etrafındakilere aralıksız bir şeyler anlatırken buluyorsun. Hele
karşındaki seninle ortak düşünceyi paylaşıyorsa keyfine diyecek
olmuyor.
Yukarıda saydığımız olaylardan ve duygulardan en az bir tanesini
festival alanında yaşamışızdır. Fakat en güzel kısmı; bütün bu
emekler, bütün bu çabalar, bizlere yaşatılması, sahip çıkılması
gereken "kültürel değerlerimiz" için veriliyor. Senede bir günde
olsa bizleri bir araya getirerek nelere sahip olduğumuzu görmemiz
sağlanıyor.
Düşünebiliyor musunuz, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu binlerce
insan farklı şehirlerden gelerek bir araya toplanıyor. Kavgasız -
nizasız danslar ediyor, şarkılar söylüyor. Eğer festivalin özüne
inebilirsek, olaylara geniş bir acıdan bakarsak, kısa vadeli
düşünceler içerisinde olmazsak bu festivalleri evimizde,
çevremizde bir gün değil bir sene içerisine yayabiliriz.
Birileri uykusuz kalırken, kendi ceplerinden harcamalar yaparken,
binlerce insanın sorumluluğunu alırken benim sadece günlük bir
eğlence olarak olaya bakmam haksızlık olur. Birileri emeğini,
yüreğini ortaya koyarak "sahip çık" diyorsa, bende üzerime düşeni
yapıp kendi kültürüme sahip çıkmalıyım. Benim gelecek nesillere
aktaracak değerlerim olmalı. Sadece bir katılımcı olarak
kalmamalıyım.
Her iki festivalde benim için birbirinden zengin ve güzeldi. Emek
veren herkese yürek dolusu şükran sunmaktan öte amaçlarına ortak
olmak için elimden geleni yapacağıma, kendime söz vererek evime
döndüm.
Derneklerimize desteğini esirgemeyen saygı değer insanlarımıza,
günlerce her türlü sıkıntılara göğüs gererek çalışanlara yürek
dolusu şükranlarımı sunuyorum.
Değerli katılımcılar; kilometrelerce yol giderek, verilen emeğe
duyduğunuz saygı için Tha'm fiğapsou. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|