Saygı kuralları, insanların
birlikte yaşaması sonucu zorunlu olarak bazı davranış
kalıpları geliştirmeleriyle oluşmuştur. Uygulanış biçimi
coğrafya ve kültüre göre değişse de dünyanın her yerinde
insanların uyduğu ve başkalarından beklediği tavırlar,
duruşlar vardır.
Gelişmiş empati yetenekleri sayesinde, Çerkeslerde saygı
kuralları ve saygının gösteriliş şekli zenginlikler arz eder.
Bu kuralları sergiledikleri ölçüde saygınlık kazanırlar.
Çerkesler saygıyı insan olmanın
bir gereği olarak görürler. Yaş kıstasına çok önem verirler ve
insanlar kendilerinden birkaç ay büyük olduğunu bildikleri
kişilere bunu fark ettirici şekilde davranırlar. Yaşça büyük
olanların da müşfik olmak, anlayış göstermek ve fevri
davranmamak gibi sorumlulukları vardır. Xabze kurallarına göre
saygıda esas alınan kriter para veya statü değil, insan
olmaktır.
Başkaları için ayağa kalkmak temel bir saygı ritüeli olarak
dünyanın her yerinde bilinen bir davranış şekli olmakla
birlikte, xabze kültüründe insanlar birbirlerini mutlaka
ayakta karşılarlar. Biri ayrılırken de diğeri mutlaka ayağa
kalkar. Uzatılan bir elin oturur halde tutulması, bir tebrikin
veya selamın oturarak alınması saygısızlık olarak kabul
edilir.
Şurası bir gerçektir ki, saygı insani ilişkilerin olmazsa
olmazıdır. İnsanlara saygı gösterdiğimiz ölçüde saygı görürüz.
Başkalarını sevmek zorunda değiliz ama onlara saygı göstermek
zorundayız.
Aslında Xabze Kültürü ve gelenekleri birbirimize karşı
tavırlarımızın nasıl olacağını açıkça ortaya koymuş ve saygı
şekilleri bazı kurallara bağlanmıştır. Bu tavırlar
karşımızdaki insana değer verdiğimizi, onun da bu değeri hak
etmek için uğraşması gerektiği mesajını verir.
Çerkesler biri birine ayağa kalkıyor, konuklarını kapıya kadar
geçiriyor, biri birilerine gülümseyerek iyi günler diyor,
uzatılan el için ayağa kalkıyor, selamını saygıyla alıyor ama
bütün bu ritüelleri para ve statü için değil, sadece
muhatabının insan olduğunu bildiği için yapıyor.
Rahmetli General İsmail Hakkı Berkok, kendisini ziyarete gelen
bir subayı oda kapısına kadar uğurlamış, fakat hemen
arkasından gelen ayakları çıplak, elbisesi yırtık bir
faytoncuyu bahçe kapısına kadar uğurlamış. Sebebini soranlara;
ilk konuğu yaşça kendisinden küçük olduğu ve sıkılmaması için
oda kapısına kadar uğurladım. Fakat ikinci konuk hem yaşça
büyüktü hem de yoksuldu, kendisine saygı gösterilmediğini
hissetmesin diye bahçe kapısına kadar uğurladım demiş.
Bir Çerkes yaşantısının her alanında doğaya ve insana saygılı
olmak zorundadır. Saygı göstermeyen kişi, başkalarından da
saygı beklememelidir. Eski bir Çerkes özdeyişi şöyle der:
“Sana saygı gösteren kişi senin kuyunu kazmaz.”
Kaynak: Av. Hulusi Üstün
|