1837-1838 yıllarında bir yıl süreyle Çerkesya’da kalan
İngiliz J. A. Longworth, ince bir espri anlayışına ve analiz
yapma yeteneğine sahip, tarafsız bir gazeteci-yazardı.
1840 yılında “Çerkeslerle Bir Yıl” adlı iki ciltlik
eserinden:
Rusların Pşat Bbölgesi’ni işgal ederek ortalığın bir ana baba
gününe döndüğü en karışık ortamlarda bile Çerkeslerin
takındıkları tavır, hiçbir kelimeyle ifade edilemeyecek
kadar asilce ve mertçeydi. Uygarlaşmış ülkelerdeki insanlar
buna benzer koşullar altında bu kargaşadan yararlanarak bu
malları yağmalamak için bir an bile tereddüt göstermezlerdi.
Fakat burada halkın bir kısmının bu malların gerçek
sahibinin kim olduğu konusunda bir takım şüpheler içinde
olmasına ve Rusların işgaliyle ortalığın karışmasına rağmen,
mallarının sık sık başka bir yere taşınması sırasında hiçbir
parça kaybolmazdı. Bu ülkede her tarafa büyük bir güvenlik
içinde gidilebilir ve konuk uğradığı her yerde sıcak bir
ilgiyle karşılanırdı. Dünyanın hiçbir yerinde bu ülkedeki
insanların benzerini göremezsiniz.”
Longworth’un aşağıdaki haberi okuma imkânı olsaydı tepkisi
acaba ne olurdu? Kuşkusuz üzülmekle beraber bunu doğal
karşılardı. Çünkü o kendi değerlendirmesinde bu sorunun
cevabını vermiş, gördüğü bu erdemli tavra en uygar ülkelerde
bile rastlanamayacağını kesin bir dille vurgulamıştı.
Hürriyet Gazetesi, 24 Ocak 2007’tarihli haberinde karaya
oturan kargo gemisinden düşen konteynerlerin yağmalandığını
duyuruyordu. Yağmacılar, buldukları her şeyi götürmüşler.
Yağmacılar birbirlerine yardımcı oluyorlardı. Polis imece
usulü çalışan yağmacıları durduramıyordu. Sahil güvenlik
yetkilileri, yağmaya katılan insanlar hakkında yasal işlem
yapılacağını açıkladı.
|
Olay İngiliz basınına da konu oldu |
O halde Longworth’un yukarıdaki saptamasından hareketle
xabze kültürünü tanıtmanın salt bir araştırma merakı değil,
ondan öte bir insanlık görevi olduğunu görüyoruz. Zira xabze
kültürünün evrensel kültürün özellikle eksik görünen insani
boyutunu zenginleştireceğinden kuşku duymuyoruz. İnanıyoruz
ki, bu eski kültür, hem bireylerin hem de toplumlarımızın
modern dünyada sorunlarını çözmesini sağlayacak cevaplar
içermektedir. Ayrıca mutlu bir hayata ulaşmak bu insani
geleneklerin uygulanması ile mümkündür. |