Bazı insanlar üzerinde bin bir yemişin yetiştiği bereketli
topraklar gibidir, ağızlarından söz yerine bal akar;
tatlandırırlar bulundukları ortamı. Bilgili ve
birikimlidirler, olaylara geniş bir pencereden bakmasını
bilirler. Görüşlerini hiç dolandırmadan açık ve net bir
şekilde ifade ederler. Bilgilerini ukalalığa kaçmadan, en
aykırı düşünceleri bile karşısındakileri incitmeden zarif
ipek bir örtü gibi orta yere sermesini bilirler.
|
Adige
Bayrağı |
Belki coğrafyasının kadim uygarlıklara açılan köprü olması;
belki insanlarının ta genlerine işlemiş Xabze geleneği;
belki yaşam kültürünün çeşitliliği, zenginliği ve o oranda
acılığı( şairin dediği gibi “Acılar da sevinçler gibi
olgunlaştırır insanı”); belki de bütün bunların iç içe geçip
yoğrulması nedeniyle Kafkas toplumlarında çoktur böyle
insanlar.
İşte benim biraz geçte olsa tanıma mutluluğuna eriştiğim ama
kısa sürede ağabey-kardeş, canciğer dost olduğum, Yahya
Kazan da böyle biriydi.
Yahya Kazan 1930’yılında Suriye de dünyaya geldi. Yaşamının
önemli bir bölümünü Amerika'da geçirmesine rağmen Türkçe,
Arapça, Adigece, İngilizce ve Abaza dillerini bütün şive ve
lehçeleriyle konuşabiliyordu. Yahya Kazan, 'Vatanım' dediği
Kafkasya halklarına ve xabze kültürüne kendini adamasıyla
tanınıyordu.
Abaza asıllı olan Yahya Kazan 78 yaşında 13 Ocak 2008
tarihinde New Jersey'de hayatını kaybetti ve New Jersey'deki
Çerkes mezarlığına defnedildi.
Abaza ve Adige halklarının büyük bir değeri olan Yahya
Kazan’ı ölüm yıldönümünde anmamak mümkün değildir. Yahya
Kazan, kelimenin tam anlamıyla büyük bir fikir ve eylem
adamıydı. Bir zamanlar kimsenin aklından geçmezken
Amerika’da bir Çerkes kolonisi oluşturmayı düşünen, "İnsanın
yüceliğini” xabze kültürü ile ortaya koyan yine ondan
başkası değildir.
Bütün bunlara karşın vitrinde olmayı sevmezdi.
|
Misafirlerim, Hikmet Yediç ve Yahya Kazan |
Yahya Kazan iyi ve güzel olan her şeyde benim de payım olsun
diyerek hayatı boyunca iyi ve güzel olan bütün oluşumlarda
yer aldı. O Amerikalı, Suriyeli olmaktan daha çok
Abhazya’lı kimliğini öne çıkaran biriydi.
Kendisiyle bizzat tanışıklığım 2004'lü yılların Eylül ayına
rastlar. Tanıştığım günü ise hiç unutmam, zira o gün davetli
olduğu halde sınırı geçememiş ve Abhazya’ya girememişti.
Kendisi gibi geçiş izni olmayan kişiler ile birlikte Soçi’de
kalmıştı. Biz o sırada kendisiyle beraberdik. Kısa sürede
artık tümden ağabey-kardeş olmuştuk. Daha sonra Türkiye’de
ve Amerika da birlikte olduk. Yahya Kazan çok şey biliyordu.
Hem de bizim bir tekini bile bilmediğimiz çok şeyi... Onun
entelektüel anlamda en belirgin özelliği olayları değişik
bir açıdan farklı okuma ve yeni fikirlere kapı aralamasıydı.
|
O tam bir
halk filozofuydu. Açık sözlü ve açık fikirliydi
|
İnsan ilişkilerinde mükemmeldi. Ancak Sovyetler Birliği’nden
miras kalan en karmaşık sorunlardan biri olan Abhazya’nın
geleceği konusunda kafası karışıktı.
Anlatmayı seviyordu. Etrafına toplanan kalabalığın, meraklı
gözlerle ve can kulağı ile onu dinlemeleri hoşuna gidiyordu.
O gün, daha sonraki günler ve yıllarda çok sohbetlerimiz
oldu. Ben o sıralar kendisi aleyhine konuşulanlar da dâhil
olmak üzere aklıma takılan birçok şeyi aramızdaki samimiyete
güvenerek açık açık sordum. O da bütün içtenliği ve açık
yürekliliğiyle hiç çekinmeden yanıtladı. Sorularıma verdiği
yanıtları ve samimi düşüncelerini görünce onun hakkında
çıkan söylentilerin ne kadar asılsız olduğuna inandım.
Şimdi burada bu soruları ve yanıtları tek tek yazıp yeni bir
tartışma başlatmak istemiyorum. Ancak ileriki bir zamanda
bunları sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Bu yazıda sadece
herkesin ilgisini çekeceğini düşündüğüm Adige bayrağının
oluşumuyla ilgili verdiği bazı ilginç cevapları sizlerle
paylaşmak istiyorum: (Bu röportaj 2009 yılında Kafkas
Federasyonu sitesinde yayınlanmıştı.)
Nahit Serbes:
Bugünkü Kuzey Kafkasya’nın geleceği hakkında ne
düşünüyorsunuz.
Yahya Kazan:
1918 yılında kurulan Kuzey Kafkasya Cumhuriyetinin
Cumhurbaşkanlığında dalgalanan ilk orijinal yedi yıldızlı
Bayrak halen bizim ailemizde muhafaza edilmektedir.
Ancak ben bu konuda kısa konuşacağım. Karadeniz’den Hazar’a
Kafkasyalıların tamamının kardeş olduğuna inanıyorum. Onun
için kardeşliği bozucu milliyetçi akımlara, Tarikat ve dini
kaymalara fırsat verilmemelidir. Rusya demokrasi yolunda
ilerliyor. Biz birlik ve beraberliğimizi pekiştirici
çalışmalar içinde olmalıyız.
|
Orijinal,
Birleşik Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Bayrağı
ve Yinal Kazan |
Nahit Serbes:
1918 yılında kurulan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin ilk
orijinal bayrağı sizin ailenizde olduğuna göre, bugünkü
Adige Cumhuriyeti'nin tarihi Çerkesya bayrağı hakkında da
bilginiz vardır.
Yahya Kazan:
Tarihi Çerkesya’nın milli bayrağı olarak kabul edilen yeşil
kumaş üzerinde üç ok ve on iki yıldızlı Bayrak, Kafkasya’ya
gelen Musevi asıllı İngiliz Diplomat David Urquhart
tarafından dizayn edildi.
Bayrağın ortasında bulunan semboller ilk defa 19. yüzyılın
ilk yarısında görülmüş, fakat bu sembollerin Çerkeslik
âlemine nasıl girdiği bilinmemektedir. Ancak semboller ve
bayrak ile ilgili asıl konu nereden geldiği değil, ilk
anlamının zaman içinde nasıl değiştiğidir.
Bu
konudaki İngiliz belgeleri 19 yüzyılın ilk dönemini
kapsamaktadır. Bu yazılı bilgilere göre, bayrağın
tasarımının David Urquhart tarafından yapıldığı doğrudur.
Fakat diğer taraftan bayrağın ilk zamanlar 7 sonra 9, daha
sonra da 12 yıldızlı olduğu konusu, kabilelerin isimleri ve
sayısı konusu, oldukça çelişkili ve yeterince inandırıcı
değildir.
Benim bildiğim xabze kültürü evrenseldir Hangi dinden, hangi
kabileden olursa olsun insanlığın iyi özelliklerini içerir
ve oluşturur. Bayrağın yeşil rengi Müslümanlığı, on iki sarı
yıldızı Hıristiyanlığı, üç ok ise Museviliği ve Çerkeslerin
birlik, beraberliğini temsil etmektedir. Tarihi Çerkesya
bayrağı bu özelliği ile dünyada bütün büyük dinleri
kucaklayan, ilk ve tek bayraktır. |