Aslında dünyada
hiçbir şey tesadüf değildir. Bunu söylerken dayanağım olan
şu değerlendirmeyi de paylaşmak isterim: Evrende var
olma olasılığı bulunan her şey yaratıcının sonsuz gücü
içinde mevcuttur.
Bence bunu idrak ederek yaşamak ile bunun farkında olmadan
yaşamak arasında büyük fark vardır. Bu bağlamda,
Çerkesliğin veya Xabze'nin ne olup, ne olmadığı
arayışı, en önemli sorulardan birisidir. Eğer bu herkesçe
anlaşılmış olsaydı zaten soru da yanıtlanmış ve son nokta
konulmuş olurdu. Ama bence: Çerkeslik, kardeşlik bağlarının
güçlenmesi, insanlığın ahenk içinde gelişerek ilerlemesidir.
Görüldüğü gibi amacımız açık olduğu kadar da iddialıdır.
Buradan anlaşılacağı üzere: Esas amacımız daha iyi insan
olma arayışı ve çabası içinde olunmasıdır. Düşünce söz ve
işlerimizi Tanrı’nın en büyük armağanı olan aklın ve
edindiğimiz deneyimlerin ışığı altında gözden geçirmek,
iyiyi doğruyu ve güzeli aramaktır.
Bizler böyle büyük bir amaç doğrultusunda insanlığa hizmet
eden birer yapı taşıyız. Bu varlığın yapı taşı olmak demek,
Xabze'yi anlama ve özümsemeye talip olmak demektir.
Çerkesliğin amacının gerçekleştirilmesi de ancak bizim
aracılığımızla olacağına göre bizlere Xabze'yi anlama,
özümseme ve uygulama yolunda görevler düşmektedir. Zaten
Xabze her şeyden önce ferdi hedef alır. Çünkü bir Çerkes ilk
önce kendini tanımalı, kendini bilerek benliğine hâkim
olmalı ve benliğini yüceltebilmelidir ki amaca doğru
yönelebilsin. Kendimizi bilmiş olmamız, bizlere verilen en
önemli öğüt değilmidir? Öyleyse kendimizi tanımak, kendimizi
bilmek merdivenin birinci basamağıdır. Kendini tanıma ve
benliğe hâkimiyetin de ancak Tanrı’nın insana armağan ettiği
akıl yardımıyla erdemleri tanıyıp özümseyerek nefse
hâkimiyet ile olabileceği düşüncesindeyim. Bu değerleri
görebilmek için de gönül gözümüzü açmamız gereklidir.
Bu noktada hatırlatmak istiyorum.“Kendinin ne olduğunu
bilmek bilge olmaktır. Kendini bilen Xabzeyi bilendir”.
Birinin gözüne bakan kimsenin yüzü, karşısındakinin gözünde
aynada olduğu gibi gözükür. Bu parçaya gözbebeği diyoruz,
çünkü onun içine bakanın imgesi orada gözükür. Xabze için
söylenen bazı değerlendirmelerden de alıntılar yapmak
istiyorum. İşte bunlardan sadece bir kaçı:
Xabze,
Tolerans gösterir ama vurdumduymaz değildir.
Ahlaka dayanır ama softa değildir.
Cehaletin karşısındadır, ama cahili dışlamaz.
Kavgacı değil, alçak gönüllü ve ılımlıdır.
Evde, nezaket ve sadakattir.
Günlük İşlerde ve iş ilişkilerinde dürüstlük, doğruluk,
titizlik ve
güvenilirliktir.
Sosyal hayatta ılımlılık (itidalli) ve nefse
hâkimiyettir.
Güçsüze (zayıfa) karşı şefkat ve yardımdır.
Pişmanlara karşı bağışlayıcı ve ikinci bir fırsat
sunandır.
Xabze var olduğu, yaşadığı ve yaşatıldığı için, yazılı
olmayan kurallarıyla yüzyıllardır özünden sapmamış ve
gelişimini sürdürmüştür.
Xabze köklü bir geçmişin kalıtımıdır.
Denebilir ki; oturma – kalkma, selamlaşma gibi ritüellerin
tatbiki esnasında, kardeşlik ilişkilerinde ve tüm
davranışlarımızla ilgili gelenekler, örf ve adetlerimiz
Çerkesliğin yazılı olmayan tarafını oluşturmaktadır ve
Çerkesliğin uygulaması ile ilgilidir. Çerkeslik
geleneklerinin gençlerimize, zaman içerisinde sabır ve
sebatla verilmesi, belki de ilk bilinmesi gerekendir. Xabze,
kuşaktan kuşağa, eğitimle aktarılır, gelenekleriyle yaşar.
Herkesin düşüncesi, tarzı, yapısı farklı olsa da Çerkeslik
hep aynıdır. Değişen tek şey Çerkesliği keşfettikçe onun
bizdeki etkisi olacaktır.
Tanrı yardımcımız olsun. |