İnsan hayat yolculuğunda türlü zorluklar ve engellerle
ilerlerken, kendi karakterini de oluşturur. Karakterini
oluştururken, dener, yanılır, acı çeker ama sonunda isterse
iyi bir karakter sahibi olabilir. Hemen her insanın doğuştan
gelen kişilik özellikleri vardır ama bunların hepsi
esneyebilen, değişebilen özelliklerdir. İnsanın, olumlu bir
karakter edinmesi, kendi özgür iradesine bağlıdır.
Bizi biz yapan, bizim seçimlerimizdir. Hayatta yaptığımız
seçimler, bizi dürüst, sorumluluk sahibi, saygılı, adil, iyi
karakterli bir insan yapabileceği gibi, tam tersine; halk
arasında “Bir sözü bir sözünü tutmaz”, “İpiyle kuyuya
inilmez” gibi deyimler ve “yalancı” , “sahtekâr” ,
“ikiyüzlü” gibi terimlerle, bu tür insanlara duyulan
güvensizlik belirtilir.
Dürüstlük, sabırlılık gibi
özellikler, karakter özelliği olduğu gibi; zeki, yetenekli,
içe dönük, kavgacı, gibi özellikler de kişilik özelliğidir.
Az ya da çok hemen her Çerkes insanının da bazı
kendine özgü karakteristik özellikleri vardır. Bunların
çoğu, hem kişi hayatı, hem de toplumsal yaşam açısından
olumlu özelliklerdir. Çerkes insanı öncelikle kendisine
yakın gördüğü ve hissettiği kişiler ile etnik bir ayrım
yapmadan, daha fazla ilgilenir, onların yardımına koşar.
Çerkesler ülke çapındaki büyük krizlerde, olumlu adımlar
atarlar. Ülkeleri için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya
çalışırlar. Bu durum, Kurtuluş Savaşı gibi: 1919-1922
yılları arasında gerçekleşmiş olan topyekûn mücadele gerektiren
durumlarda, çok işe yaramıştır.
Çerkeslerde,
özellikle halk toplantıları ve sohbet ortamlarında güzel söz
söylemek, takdir edilen bir özellik sayılır. Kız ya da
delikanlı, söz kendisine verildiği veya fikri sorulduğunda,
konu hakkındaki düşüncesini düzgün bir ifadeyle açıklar.
Kendisinin canını sıkan her ne olursa olsun, bu konudaki
rahatsızlığını, en uygun üslupla dile getirir. Umutsuzluğun
Xabze felsefesinde yeri yoktur. Çerkesler çalışarak, emek
sarf ederek, alın teri dökerek, sevgiyle, güven ve azimle
her türlü güçlüğün üstesinden gelmeye çalışarak kazanmayı
severler. Çünkü bu tür kazancın daha onurlu ve tatmin edici
olduğunu bilirler.
Bir insan açısından bir avuç
kumun, bir karasineğin hiçbir değeri yoktur. Çünkü onun
varlığı veya yokluğunun insan üzerinde hiçbir etkisi olmaz.
Ama para, insana
fayda ulaştıracağından ve sıkıntısını gidereceğinden, insan
için değerlidir. İnsan için değerli olan para; insanlık ile
kıyaslandığında tümüyle değersiz oluverir. Bu nedenle, bir
yandan parayı seven, öte yandan da üstün kişiliği ve erdemli
yapısı olan bir Çerkes, haysiyetine ve onuruna zarar
gelmediği yere kadar para kazanmaya çalışır. Para ve makam
değerlidir, ancak onur ve haysiyet kaybına razı olacak kadar
değerli değildir.
"İyi bir Çerkes
için en önemli bağlantı,
doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır.“
|