|
|
................... |
|
................... |
UZUNYAYLA’DA GİYİM-KUŞAM GAZ
LAMBALARIYLA YAŞAM |
15.10.2009 |
|
WORDIM Müzeyyen |
................... |
................... |
İlkbahar ve sonbaharda olmak üzere yıl
da iki kez ev halkının üst-baş kıyafet ihtiyaçları (Erkiletliler
denilen) at arabalarıyla gelen kumaş satan (şegışe) çerçilerden
alınırdı.
Basma kumaşlar, pazen kumaşlar, iç çamaşırı için kaput bezler
denirdi, çocuklarınki daha yumuşak ve renkli olurdu, yastık,
yorgan yüzleri, çarşaflar. Hepsi metre işi olarak alınır ayaklı
Singer dikiş makinelerinde veya elle çevirilen dikiş makinalarında
dikilirdi. Ayaklı dikiş makinesinin sesi dayanılır gibi değildi
ama o dönemler için elde dikmektense büyük kolaylıktı.
Kız çocuklarına bayramlarda twist model denirdi elbiseler
dikilirdi. Kışın hep elde örülmüş yün çoraplar, yün yelek, yünden
örülmüş hırkalar giyerdik. Bazen eldivenlerimiz eskimiş olurdu.
Annemiz bayram sabahı dolaşırken elimiz üşümesin diye alelacele
arife akşamları eldivenlerin son parmakları gecenin bir vakti
örgüsü bitirilir uçları dikilirdi. Bunların hepsi gaz lambası
ışığında yapılırdı.
Gaz lambaları Uzunyayla’ da çok önemliydi. Şişesi özenle her sabah
silinir akşama hazır vaziyette gazı konur, fitilin ucu karardıysa
makasla ucundan kesilirdi. Lambaya gösterilen bu özen önemliydi.
Başka türlü ışığı iyi yansıtmazdı. Gaz lambasının tek aydınlanma
aracı olması nedeniyle itibarı oldukça önemliydi. Bazen de evin
genç kızı lamba şişesinin temizliğiyle emsalleriyle mukayese
edilirdi.
Daha sonraları Lux denilen, gaz lambasına göre daha teknolojik
aydınlanma aracı çıktı. Lux, tamamen misafire için kullanılırdı.
Eve misafir gelince Lux’ün yakılması için Lux gömleği denen beyaz,
son derece ince bir bez örtürüldü. Bu bez bazen yanmış olurdu,
yedeği de yoksa köyde kimin var araştırılır bulunurdu. Bu arada
köy halkı Lux’un ışığı farklı aydınlandığı için kimin misafiri var
gece karanlığında bakınca belli olurdu.
Kandil o dönemlerde önemli aydınlatma aracıydı. Evlerde değil de
hayvan barınaklarında ve kümeslerde aydınlatma aracı olarak
kullanılırdı. Ahırların duvarına asılan ahşaptan yapılmış
kandillik olurdu, kandiller onların içine konurdu. Kış gecelerinde
küçük ve büyük baş hayvanların bakım işleri sırasında kandil
yakılırdı. Bazen de büyükler o işlere bakmaya giderken çocuklara
kandil tutturmak için götürürlerdi. Geçmişten bu tür konular
konuşulunca amcamızın oğlu kandil konusunda bir anısını anlatırdı.
“Gecenin geç bir vakti uyumuş da olsam bazen ağabeyim beni
uyandır, ahıra kandil tutmaya götürürdü. Kandili ayakta tutuyorum
ve durduğum yerde tavuklar biraz boyumun yükseğinde sayılabilecek
bir yerde oturuyorlardı, bir anda nasıl olduysa hafif uyuklar gibi
oldum ki dengem bozulur gibi olmuş ve kandilin yanan fitilinden
yükselen alevi horozun kuyruğunun tutuşmasına yetmişti. Horoz
sıçrayarak oturduğu yerden atladı. Ciyak ciyak bağırıyordu!
Ağabeyim ‘’ne yaptın’’ diye o da bana bağırıyordu!“ Çocuğu gecenin
bir vakti kandil tutmaya götürürsen olacağı buydu, diye anlatır
bizi güldürürdü. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|