12 EYLÜL’DE NE KARAR VERSEK!

TLETSERUK Nahit Serbes
09.08.2010

12 Eylül’de halk oylamasına sunulacak olan anayasa değişikliği, birçok kesimi kararsızlığa itti.

Benim de arasında bulunduğum bir topluluk referandumu konuşulurken, kendi kendime düşündüm ve bu konuyu değişik kaynaklarından edindiğim bilgiler ve kendi düşüncelerimi de ilave ederek yazmaya karar verdim. Bundan kimse alınmasın, tabi ki demokratik bir toplumda, herkes özgür iradesiyle evet veya hayır oyu kullanma hakkına sahiptir.

Bazı kardeşlerimiz bu oylamanın kültürel haklarımızı elde edebilme açısından çok önemli olduğunu vurgularken, bazıları da “acaba neyi oyluyoruz” diyerek kendi kendine soruyor.

Medya da, bu referandumu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bazı maddelerinin değiştirilmesinden ziyade, siyasi bir oylama gibi sunuyor. Aslında referanduma ne sebeple evet veya hayır diyeceğini bilen insan sayısı çok az. Çerkes elitleri dâhil olmak üzere, bu konuda halkı bilgilendirmesi gerekenler de siyasi konuşuyorlar. Kültür işleri ile çok yakından ilgileniyor olmasına rağmen bir Çerkes arkadaşımın kendisine “evet mi vereceksin, hayır mı” diye sorduğumda bana “hayır vereceğim” demesi, beni çok şaşırttı. Peki, kültürün zirvesinde gözükenler dahi konuyu doğru değerlendirmiyorsa ve ne olduğunu bilmiyorsa halk neye göre evet veya hayır diyecek? . Biz herhangi bir partinin siyasi görüşünü beğenip beğenmediğimizi oylamayacağız.

Unutmayalım ki, iktidarlar sonuçta gelip geçicidir. Önemli olan, bu yeni süreçte sivil anayasanın daha fazla demokratikleşmesidir. 66 yaşındayım ve bu yaşıma kadar neler gördüm neler. 27 Mayıs İhtilal‘ini de, 1980 İhtilali’ni de bizzat yaşadım ve gördüm. 12 Eylül darbesinde derneklerimiz kapatıldı, gençlerimiz, hatta önde gelen saygın Thamadelerimiz evlerinde bulunan bir kültür kitabı yüzünden işkence ile ifadeleri alınıp mahkûm edildi.

Güçlü bir iktidarın hazırladığı bu anayasa değişikliğinin bizim için bir şans olduğunu ve bu fırsatın kaçması durumunda belki böyle bir fırsatın bir daha hiçbir zaman yakalanamayacağı gerçeğini çok net olarak kavramış olmamız gerekiyor. Eğer bir sonraki genel seçimlerde, yeniden koalisyonlar dönemi başlar ve güçlü bir parlamento çoğunluğu oluşamaz ise anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi söz konusu bile olamaz.

Referandum sonucunda evet çıkarsa, Çerkesler bu güne kadar hayal bile edemedikleri kültürel haklara kavuşacaklar. Tekrar ediyorum, verilecek olan evet oylarını bugünkü iktidara değil, kültürümüze sahip çıkmak için vereceğimizi bilmeliyiz. Bugünkü iktidar hakkındaki kararımızı genel seçimlerde verebiliriz. Ama sonucu başkaları için ne olursa olsun biz bu anayasa değişikliğine evet deme noktasındayız. Demokrasi bütün kurumlarıyla bu ülke gündemine yerleşmeli ve kültürel haklarımıza getirilen sınırlamalar mutlaka kaldırılmalıdır.

Özetle; Avrupa insanlarının yararlandığı kişisel hak ve özgürlüklerden yararlanmak istediğimiz için, 100 yıldan beri kültürümüzün neredeyse yok olmasına dur demek için, bireysel hak ve özgürlüklerimizi kullanabilmemiz ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin inşası için, evet demeliyiz.