ABAZALAR

Prof. B.H. Akbaşev
Uluslararası Çerkes Birliği Başkanı

Adigeler, Abhazlar, Abazalar tarihsel süreç içerisinde zorlamayla oluşturulmuş bir farklılaştırma ve bölme politikasının sonucu olup gerçekte hepsi tek bir halktır.

Aralarında zaman içerisinde oluşturulmuş bölgesel farklılıklara ve Sovyet döneminde özellikle gayret edilen ayrıştırma politikasına karşın gerek dil gerekse etnik ve tarihsel köken olarak birbirlerinden hiç bir farklılıkları yoktur.

Bu tür bir sınıflandırmaya gidilmesinin nedeni tarihsel süreç içerisinde oluşan coğrafi ayrılıkları kullanarak halkımızı parçalamak, bunların her biri ayrı birer halkmış gibi göstererek birbirinden kopartıp uzaklaştırmak ve nihai hedefte asimile etmek çabasından başka bir şey değildir.

Tarihsel kökeni, dili, kültürü aynı olan Adigelerden bizim de bu şekilde sınıflandırılarak sözetmemizin nedeni kültürel ve etnik farklılıkları değil, yalnız yaşadıkları coğrafi bölgelerin faklılığı ve bu gün için farklı cumhuriyetler olarak devam etmeleri nedeniyledir.

Adigeler, Abhazlar, Abazalar aynı tarihi, kültürü ve dili kullanan ve temeli aynı kökenden gelen bir tek ulusun unsurlarıdır.

Tarih

Kendi dillerinde Abaza, Rusça’da Abazini. Abazaların çoğu Karaçay-Çerkes özerk bölgesinde büyük ve küçük Zelençuk, Kuban ve Kuma nehirlerinin yukarısında yaşarlar. Adige Cumhuriyeti’nin doğu bölümlerinde de biraz Abaza vardır.

Abazalar kuzeybatı Kafkasya’nın yerli halkıdır. Bunlar ilk olarak Tuapse bölgesinde, bu günkü Abhazya’nın biraz kuzeyinde Karadeniz kıyısı boyunca yerleşmişlerdi. 14. ve 16.yüzyıllar arasında bu günkü yaşadıkları bölgeye göç ettiler. Ancak çok az bir bölümü 1864’e değin eski yaşadıkları bölgede kaldılar.

Karadeniz’in doğu kıyısında yaşayan diğer insanlar gibi Abazalar da ilk yıllarda Hıristiyanlığı kabul ettiler İslam’ı kabulleri ise batıya göç ederek Nogaylar ve diğer Müslümanların nüfuzu altına girdiklerinde gerçekleşti.

Abazaların bir kısmı 17.yüzyılda İslam’ı kabul etmelerine karşın Hıristiyanlık bir süre daha taraftar bulmuş ve sonunda 19.yüzyıl  ortalarında Abazaların tamamı Müslüman olmuşlardır.

Abazalar arasında iki büyük kabile vardır Tapanta (ovada oturanlar) ve Şkaraua (dağlık bölgede oturanlar).

Şeyh Şamil’in liderliğinde 1834-1859 yılları arasında devam eden mürit direnişleri sırasında Tapanta kabilesi genellikle Rus tarafını tutarken Şkaraua, Şamil’i desteklemiştir. Müritler yenilince binlerce Şkaraua üyesi Türkiye’ye göç etmiştir. En kalabalık göç ise 1862-64 sürgünü sırasında olmuştur.

1926 nüfus sayımında Abaza kavramı hiç kullanılmamıştır.
Bölgesel Dağılım

Nüfusun % 82.2’si Karaçay-Çerkesk’de, % 2.2’si eski SSCB’nin diğer bölgelerinde yaşamaktadır. Ancak Abhaz Cumhuriyeti’nin ilanından sonra bir bölümü buraya yerleşmiş ise de kesin sayı bilinmemektedir.
Kent -Kırsal Dağılımı

Nüfusun % 87.9’u kırsal kesimde , % 12.1’i kentlerde yaşar.

Okuma Yazma Oranı

Abaza Cumhuriyeti’nde okuma-yazma oranı % 99’un üzerindedir. Ancak bunların eğitim durumlarına ilişkin detay bilgiler yoktur.
Dil

Abazaca, Kafkas dillerinin kuzey-batı gurubuna içindedir. Abhaz-Adige alt gurubundandır.

Abazaca ve Abhazca o kadar iç içe girmişlerdir ki nerede ise aynı dilin lehçeleri olarak değerlendirilebilir. Ancak Sovyet döneminde ayrı edebiyat dilleri olarak geliştirilmişlerdir. Abaza dilinin Abazaların yaşadığı iki ana coğrafi bölgeden kaynaklanan iki lehçesi vardır (Tapanta ve Şkaraua). Ancak bu gün Kafkasya’da yaşayanların çoğunluğu Tapanta Abazalarıdır ve edebiyat dili bunların lehçesi üzerine inşa edilmiştir. İki ünlü ve yetmişin üzerinde ünsüz harfi ile Abaza dili oldukça zor bir fonolojik yapıya sahiptir. Eski Sovyetlerde konuşulan yüzden fazla dilin, fonetiği en zor olanı olarak kabul edilmektedir.

İlk olarak 18.yüzyılda akademik çalışma konusu olmasına karşın Abaza dili üzerine ciddi ve detaylı çalışmalar ancak yakın zamanda yapılabilmiştir.
Eğitim

Abazalar yaşadıkları bölgelerde Abazaca seçmeli ders olarak okutulmakta, temel eğitim Rusça yapılmaktadır. Yine Abaza dilinde sınırlı sayıda yayın vardır. Ancak bunların hiç biri bilimsel ya da teknik ders kitabı niteliğinde değildir.

1922-23 yıllarında Abaza alfabesi oluşturuluncaya kadar Abazaca yazı dili değildi. Bu tarihten öncesi yalnız transkripsiyon şeklinde yazılıyordu. 1933-1938 yılları arasında Latin harfleri , 1938 yılından sonra ise Kiril harfleri kullanılmaktadır.