”ADAM ÖLDÜRMEYİ NERDEN ÖĞRENİYORLAR?”

Kuban Paul Seauhmann
27.05.2006

Samsun’da iki lise öğrencisi, bir başka lise öğrencisi tarafından kurşun yağmuruna tutularak öldürüldü. Gazeteciler Milli Eğitim Bakanı’yla röportaj yaptılar. Bakan ayaküstü aynen şunu dedi: Adam öldürmeyi nerden öğreniyorlar?

Hamasete boğulmuş bir toplumun dinamikleri olan gençlere televizyon aracılığıyla bol bol şiddet empoze ederseniz, sonuç bu olur. Konuşarak sorunları çözmek yerine silaha sarılmanın tek çözüm olduğunu sanır.

Şiddet, bir toplumu her açıdan çökerten bir olgu. Mantık, insanlık, duygusallık, hoşgörü, iyi niyet gibi kavramların hepsi önemini kaybeder.

Galatasaray futbol takımı şampiyon olunca Fenerbahçe taraftarları, İstanbul’un en elit caddesinde yolu kesip taraftar avına çıktı. Haberlerde görüntülü olarak yer aldı. Gençlerin gözü öyle kararmıştı ki, bir ticari taksiye hücum ettiler. Arabanın içindeki yolcuları linç etmeye kalktılar. Daha da felaketi yanıcı maddeleri otomobilin içine atarak insanları az daha diri diri yakıyorlardı. Can havliyle dışarı fırlayan iki yolcunun Fenerbahçe formalı iki insan olduğu anlaşıldı. Yani saldırganlar az kalsın kendi taraftarlarını linç ediyorlardı.

Hadi onlar şampiyonluğu kaybetmenin hırsıyla bu linç girişimlerinde bulundular. Konya, Eskişehir, Ankaragücü taraftarlarına ne oluyor? Onlarda Galatasaray taraftarlarını linç etmek için saldırılarda bulundular.

Tüm bunlar, gençlere gösterilen modeller ile ilgili.

’’Vur, kır, parçala… Bu maçı kazan…’’ diye tempo tutan taraftarın takımı eğer kaybederse ne oluyor. Çok basit. Bu kez taraftar vurup, kırıp, parçalayıp yenilginin acısını çıkarıyor. Bunun bir spor karşılaşmasını olduğunu unutup şiddete başvuruyor.

’’Eti senin, kemiği benim’’i duyan,

’’Sopa Cennet’ten çıkma’’ yı duyan,

’’Eşeğini dövemeyen, semerini döver’’i duyan,

’’Karnından -afedersiniz- sıpayı, sırtından sopayı eksik etme’’yi duyan genç ne yapacaktı ki?

Sonra bakan çıkıp safiyane duygularla soruyor: Adam öldürmeyi nerden öğreniyorlar?

Tarlaya ne ekerseniz onu biçersiniz. Arpa ekip, ürünü mısır olarak toplamaya kalkmak ne kadar mantıklı?

Genç bir fidanı, doğru büyüsün ve serpilsin diye neden yanlarını düz desteklerle bağlarız?

Karşınızdakine sevgi verilirse sevgi, nefret verilirse nefret alınacağını kim bilmez?

Yaşam zaten sıkıntılarla dolu. Ekonomik çaresizlikler, işsizlik, doğanın dengesini yitirmesi gibi dev sorunlar dururken çözümü şiddette aramanın tek açıklaması var: İlkellik…