YEMUZ Nevzat Tarakçı

Büyük düşünmek, büyük organizasyonlarda amatör ruhla profesyonel iş çıkarmak.
Geleneksel hale gelmiş etkinliklerde yılların deneyimini kullanarak, profesyonelliği kuşanarak her yeni programda daha planlı, daha kapsamlı, daha derinlikli programlar icra etmek.
Küçük, büyük tüm programları ekip ruhuyla, profesyonel mantıkla yapmak.
Olası iki seçenek:
Ya sanatçısı, oyuncusu, yazarı, çizeri, donanımlı, istekli herkes ile tek yürek olup amatör ruhu kuşanarak, kültüre can olacak, topluma kan olacak, iyi planlanmış, iyi çalışılmış, renkli, etkili, derinliği ve estetiği olan görüntüsü net, sesi tok programlar sergilemek.
Ya da kucaklayıcılıktan uzak, ayrıştırıcı, kışkırtıcı, kısır reflekslerle, şişkin egolarla dolu, sanatçısız, oyuncusuz, profesyonel ruha sahip hiç kimsesiz, cılız, plansız, programsız, bodoslama yapılan etkinliklerle yetinmek, bu minik başarılarla mutluluk çığlıkları atmak.

SANATÇI VE TOPLUM
Bir avuç sanatçımız var hayatımıza ilham veren; sesi, kalemi, fırçasıyla kültürümüze can katan, ruhumuzu aydınlatan, gözle görülmeyenleri kalpleriyle gören, haksızlıklara, adaletsizliklere, yoksunluklara, eşitsizliklere karşı çığlık olan.
İyi ki varsınız!

YAZ SEZONUNA MERHABA
Sezon; düğün, piknik, şenlik, festival sezonu.
Düğün ortamları, meydanlar, sahneler, alanlar bizi bekliyor
“Sezon finali” ifadesini sözlüklerden silsek “yaz etkinlikleri” ne hız versek, renkli programlarla kültürü yaşatsak…
Farklı STK’ların, zaman zaman gördüğümüz, yüreğimizi acıtan, düşe kalka, bata çıka yapılan bazı etkinlikleri, lime lime dağılan kör kütük amatörlükleri, duyarlı, dikkatli kesimi üzüyor, yürekleri sızlatıyor…

PROFESYONELLİK
Bizim artık şenlik, festival gibi etkinliklerde imkanlar ölçüsünde, profesyonelliğe çok ihtiyacımız var.
Dünya kadar insanı davet ettiğimiz etkinliklerde, koca koca insanlarla buluştuğumuz programlarda eşe dosta “İşte bak program böyle yapılır!” dedirtmek durumundayız.

BİZE YAKIŞAN PROGRAMLAR
Yaz sezonundayız.
Toplumun belli bir kısmı kırsalda.
Düğünler, şenlikler, festivaller… dönemi. Başta sevgili gençler olmak üzere hepimize büyük görev düşüyor.
Duyarlı ve donanımlı kesimin bu kültürel çalışmalar içinde yer alması, etkinliklere destek vermesi, programlara katılması çok şeyi değiştirir.
Düğünler, şenlikler, festivaller… daha da renklenir, bu kültür biraz daha kök salar, bu kültür yaşar. 

ÇAĞIN GEREKLERİ ve GERÇEKLERİ
Kültürel duyarlılık; amatörlüğü aşıp profesyonelliği gerektirir.
Mesela, festival adıyla binleri, on binleri bir alana yığınca “festival” olmuyor.
Hayati öneme sahip konularda profesyonel bir ruhla işe koyulmak şart.
Çerkes toplumu, kendi değerlerini ve güzelliklerini koruyan, geliştiren bir toplum olmak için çağın gerçeklerini ve gereklerini yerine getirmek zorunda.
Günümüzde toplumların kendi kültür, sanat, tarih ve edebiyatına sahip çıkabilmesi, bu değerlerini yaşatabilmesi ancak kurmay akıl ve profesyonel düşünceyle mümkün.