ANA DİLİYLE RÜYA GÖRENLER

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Dillerini unuttukları için rüyalarını ana dilleriyle göremeyen, hülyalarını ana dilleriyle kuramayanlar…
Diriliş mümkünken direniş gösteremeyenler…
Derin tarih, köklü kültür ve zengin bir dil varken ümitsizlik girdabında tükenişi heceleyenler…

MİLLETİN RUHU
Bir milletin tarihini, kimliğini, kültürünü, yani benliğini, söz ve yazıyla geleceğe taşıyan dil değil midir?
Dil olmadan edebiyat, edebiyat olmadan kültür, kültür olmadan millet olur mu?
Zira dil ve edebiyat, bir milletin kimliğidir.

MİLLET EDEBİYATI OLAN TOPLUMDUR
“Millet, edebiyatı olan bir toplumdur.”
Dil, insanları aynı duygu, düşünce ve ideal potasında bir araya getirir, onları millet yapar, onların milli birlik ve beraberliğini tesis eder.
“Bir milletin ana dili o milletin ruhudur, maneviyatıdır.”
Dil ki, milletin kalbidir.
Gönüller, hayaller, beyinler, fikir dünyaları hep bu kalpte birleşir.
kalpteki her kriz, millet bünyesini ölüme götürür.

DİL GÜÇTÜR
Dil hem bireysel hem toplumsal kimliği tezgâhında dokuyan bir güçtür.
Ancak dilin bu işlevlerini eksiksiz yerine getirebilmesi bireylerin ulusallığını yitirmeden, kendi öz değerlerini ve soluğunu korumasına bağlıdır.

ÜMİT İŞIĞIMIZ
Neyse ki, ana dilini umursamayan gençlerin sayısı hepimizi korkutsa da ana dilini korumaya çalışan, bu kutsal mücadeleye yüreğini koyan gençlerimiz de yok değil.
Bu da ümitli olmaya yetecek bir gerekçe olabilir.

DİLİNİ KAYBEDEN BİR MİLLETİN KAYBEDEK NESİ KALIR Kİ?
Ne yapıp ne edip gelecek nesle, ana dilimizin büyülü, çekici, hoş dünyası, şiirler, tiyatrolar, şarkılar, masallar, halk hikâyeleri, atasözleri, deyimler, bilmeceler ve tekerlemelerle hissettirilmelidir.
Yoksa bu köklü kültürün sahibi bu çileli toplumun güzel dili, özentinin, bilgisizliğin ve ilgisizliğin kurbanı olacaktır.
Unutmayalım, dilini kaybeden bir milletin, kaybedecek bir şeyi kalmaz ki!
Umuyoruz ve diliyoruz ki bu zorlu mücadelede, toplumumuzun geleceği olan gençliğimiz,
Bilinçli olsun.
Duyarlı olsun.
Moralli olsun.
Bu dil, gelecek nesillerle sonsuza kadar yaşasın.

ÖNEMSEMİYORUZ, GÜLÜP GEÇİYORUZ
Ne çok değerimiz var kıymetini bilmediğimiz.
Ne çok sorunumuz var çözmek yerine ertelediğimiz.
Yüzleşmekten korktuğumuz,
Gizlediğimiz,
Önemsemediğimiz,
Gülüp geçtiğimiz!

HASTALIK DA BELLİ İLAÇ DA
Biliyoruz ana dilimizin yok olduğunu.
Biliyoruz, kültürümüzün eridiğini.
Ama görmezden geliyoruz, susuyoruz!

NEDİR BU ÇÖZÜMSÜZLÜK?
“Ana dili” etkili şekilde kullanmak varken,
Tarih ve kültür bilinciyle yaşamak mümkünken,
Nedir bu halimiz?
Nedir bu çözümsüzlüğümüz, çaresizliğimiz?

SELAM OLSUN!
Dil ve kültürü yaşatma gayreti içinde olan tüm duyarlı, samimi dostlara binler selam.
İyi ki varsınız!

TEMENNİ
Ana dilin, kültürün ve edebiyatın yaşayabilmesi için bilinç ve gayretin yanında daha fazla özgürlüğe daha fazla demokrasiye ihtiyaç var.
Dillere, kültürlere daha saygılı, daha özgür bir dünya özlemiyle…