BIRSIR BATIRBIY: ”BIKMADAN ÇALIŞACAĞIM”

SEAUH Goşnağu
Adige Mak, 7 Şubat 2009
Çeviri: ACHUMIJ Hilmi

Gazetemizde daha önce yayınlandığı gibi, 27 Ocak günü Uluslararası Adige Bilim Akademisi’nin (UABA) Adigey Bölüm toplantısı vardı. Akademinin Adigey şubesi yönetim kurulu başkanlığına Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı, filoloji bilim dalında doktor olan BIRSIR Batırbıy seçildi.

Toplantının bir kaç gün ardından BIRSIR Batırbıy ile akademinin önümüzde yıllarda yapmağı planladıkları üzerine bir görüşme yaptık.

Geçtiğimiz Kasım ayında UABA’nin yönetim kurulunun Nalçik’te bir toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantıya 50 kişi katıldı. Bizde Adigey’den (Ben, Ç’IRĞ Ashad, MEKHULE Cebrail) üç kişi olarak katıldık. Daha önce bu organizasyonun Adigey’deki ayağı şube idi, bu toplantıda bölüm yapılması yönünde karar alındı. Bu sorumluluklarımızı artırmış olmasına rağmen imkanlarımızı da genişletti. Artık Kıyıboyu ve Krasnodar’da yaşayan biliminsanları da bölümümüze bağlandı. Bölümümüzün başkanı aynı zamanda akademinin ikinci başkanı olarak da sayılmaya başlandı. Bu yeni düzenleme içerisinde beni de böylece görevlendirdiler. Bu benim iyi olmam veya olmamamla ilgili değil. Görevim dolayısıyla, böyle bir gelenek var. Elimizdeki imkanlar açısından ise gelişme var, örneğin dergi (R.F.’de bilim adamlarının bilimsel eserlerinin yayınlandığı belli dergiler var, bu dergilerin yayınladıkları makaleler bilim çevrelerince bilimsellikleri açısından daha ön planda değerlendiriliyor, BIRSIR’ın da söz konusu ettiği böyle bir dergi. -ç.n-) yayınlayabileceğiz.

Akademi Yönetim Kurulu Adige tarihi hakkında Adigey bölümünün bir prospekt hazırlayarak yazılmasını sağlamasını kararlaştırdı. Bu konuda çalışması gerekenleri de belirleme sorumluluğunu bize verdiler. Önümüzdeki ‘’Nisan Toplantısı’’nda net olarak bu konudaki ön çalışmamızı kurula sunmamız gerekiyor.

– Tarihin yazılması hakkında uzun zamandır konuşuluyor…

BIRSIR Batırbıy: Evet, Uzun zamandır bu konu hakkında konuşuluyor, Hazırlanmış pek çok prospektte var. En ileri-ayrıntılı olanı AWUTLE Malıç’ın hazırlamış olduğu. Bu prospektle Adigey tarihi 8 cilt olmalı. Şimdi bizim acilen üzerinde durmamız gereken husus ise tarihin yazılması. Kabardey- Balkarya ve Karaöay-Çerkesya cumhuriyetlerindeki biliminsanlarından bazıları da yazıma iştirak edecekler. Akademiye bağlı olarak Adige Tarihi Enstitüsü de kuruldu. Bunun başına ise MEKHULE Cebrail getirildi. Akademinin yönetim kurulu her akademisyenin çalışmalarını belirtmesini, yönetmeliğe uymayanların ise çıkartılması hakkında da karar alındı.

SEAUH Goşnağu: Tarih yazımını nasıl gerçekleştireceğiniz hakkında bir şeyler söyleyebilir misiniz?

BIRSIR Batırbıy: Günümüzde tarihimizin yazımı için hala yeterli değiliz. Krasnodar eyaletinde yaşayan biliminsanlarımız da yurtdışındakileri de ele alsak bile yeterli gelmez. Neden diyecek olursanız, biz Adigelerin tarihi çok eski çağlardan başlıyor, konu ile alakalı çok şey var. Fakat var olan materyaller farklı dillerde yazılmışlar. Bunlar İstanbul, Ankara, Kahire, Londra, ve pek çok sayıda olmak üzere Vatikan arşivlerinde eski İbranice ve Rumca olanlarda var. Belgelerin var olduğunu biliyoruz. Fakat günümüzde bunları okuyacak insanımız yok. Böylesi bilimsel gücümüz yok. Bunun için eski diller üzerinde çalışan, gençler arsından acilen yetiştirip ön plana çıkarmamız gerekiyor. Günümüzde eski (antik) diller konusunda Adige Devlet Üniversitesi Gimnazyumunda eğitim veriliyor. Bu tip dilbilim çalışanlarını teşvik etmek gerekiyor.

SEAUH Goşnağu: Bu şekilde bir metot izlenecek olursa Adige Milli Tarihi’nin yazılımı çabuk olmayacak.

BIRSIR Batırbıy: Evet Adigelerin tarihini günümüzde hemen yetkin yeterli olarak hazırlayıp insanların önüne sunmamız mümkün değil. Bu konuda bir bilim, metodoloji bulmakta gerekiyor. Bilge Gürcü biliminsanı Arnold Çikova bu konuda: ‘’Adigelerin tarihi yeterli bir şekilde hazırlanıp, yazılıp insanların bilgisine sunulursa, yaşamı (tarihi) bambaşka göstermek mümkün olur, buna hayret etmeyecek kimse çıkmayacaktır.’’ Bu söylemin basit bir varsayım olmadığını kanıtlar bazı materyallere günümüzde elimize geçiyor. Çağımızda Rusya’da da başka ülkelerde de büyük biliminsanları var. Onların bilgilerinin gücünden de faydalanmalıyız.

SEAUH Goşnağu: Tarih yazılımı devlet işi olmadan, yeterli geliri olmayan akademi tarafından gerçekleştirilebilecek mi? Bunun altından akademi kalkabilecek mi?

BIRSIR Batırbıy: Akademinin gücü elinde olan mülkle ölçülürse bir hiçtir. Fakat aslında çok güçlü. Akademimizin başkanı HEFIŞ Adam canla başla çalışıyor.

SEAUH Goşnağu: Biz yeniden tarih yazımı konusuna dönelim. Bu işi akademinin Adigey bölümü kaç yıl içerisinde gerçekleştirebilir?

BIRSIR Batırbıy: Tarihi bizim elimizdeki bilgi birikimi ile de yazabiliriz. Örneğin yalnız bizim enstitümüz iki ciltlik bir tarih kitabı çıkartıyor. İlk cildi hazır, bu yıl basılacak. İkinci cildini ise önümüzdeki yıl yayınlayacağız.

SEAUH Goşnağu: Bu akademinin görevlendirmesi harici bir çalışma değil mi?

BIRSIR Batırbıy: Evet bunu enstitümüz ayrıca yayınlıyor. Tarih enteresan. O gerçekten olmuş olaylar ama farklı kişilerin konuya farklı yaklaşımları var. Bu bakış açıları ile tarih yazmak mümkün ama ben yine belirtiyorum: Derinlemesine olayları olduğu gibi gösterebilmek için bütün materyallere ulaşmak gerekiyor. Günümüzde Adigey’de yaşayan biliminsanları tarihin eski çağlarından günümüze ‘’Batı Çerkesya’’ diyerek kitaplar yazıyorlar. Eski çağlardan başlayarak denilince Batı Çerkesya diye bölmek mümkün değil. O zamanlar bir Çerkesya vardı. Böyle düşününce metodoloji konusunda yeniden düşünmek gerektiği görüyoruz. Bizim sorumluluğumuz Adigelerin bir millet, bir coğrafya ve aynı yoldan süzülüp gelmiş olduklarını netleştirerek yazmak. Bunu birisi başka diğeri daha başka bir açıdan görüyor. Ortak bir yaklaşım tarzı geliştirmemiz için akademi bizi görevlendirdi. Bütün imkanlarımızı kullanarak, uyum ve anlaşma içerisinde konuyla ilgili çalışacağız.

SEAUH Goşnağu: Her bilim dalında da farklı yaklaşımlar olduğunu görüyoruz…

BIRSIR Batırbıy: Evet gerçektende öyle. Ünlü yazar Nabakov’unda babası olan Raşid Nabakov’un ‘’Rusya Tarihi’’ isimli bir eseri, Solovev’inde kendi görüşlerine yer verdiği benzer bir çalışması var. Fakat biz önümüzdeki bu büyük çalışma için birbirini yalanlamayan, ortak ve gerçekçi yaklaşım tarzına biliminsanlarımızın sahip olarak çalışacaklarına inanıyoruz.

SEAUH Goşnağu: Batırbıy, enstitünün başkanı olduğunuz için akademinin sizi bölümünde başkanı yaptığını söylediniz. Dediğiniz gibi bile olsa bu organizasyonda yönetici olarak seçilmiş olmanıza bir anlam yüklüyor musunuz? Ayrıca günümüzde akademinin öneminin azaldığı yönünde görüşlerde var. İlk yıllarında ulusa büyük umutlar vermiş olmasına rağmen, bu gün bu ilgi sönmüş gibi gözüküyor. Parası olmayan organizasyon büyük işlerin altından kalkabilecek mi?

BIRSIR Batırbıy: Ben Akademiye büyük bir önem veriyorum. O söz konusu ettiğin görüşü taşıyanlar büyük yanılgı içerisindeler. Neden diyecek olursan akademinin başarısı sadece paraya bağlı değil. Örneğin bizim enstitüde yalnızca verilen maaş için çalışılıyor olsa, hiç gelinmese de olur. Doktorlar, profesörler 6 bin ile 8 bin Ruble maaş alıyorlar. Fakat bu gün enstitü milli değerlerin koruyucusu ve kurtarıcısı olan bir güç konumunda. Dil, kültür, etnografya v.b konularında bilimsel değerlendirme ve bakış açısıyla materyalleri insanlara sunuyoruz. Ders kitabı olarak, kitap olarak yazılanlar enstitümüzün yayınladığı bu eserleri kaynak olarak alıyorlar. Akademinin konumu da farklı değil. Büyük bir bütçesi olmasa da Adigelik için çalışacağım diyen dünyadaki bilim adamlarını bir araya toplayabildi. Bu kişiler bir araya geliyorlar, düşüncelerini birbirlerine ulaştırabiliyorlar, ulusu ilgilendiren konuların çözümü için çalışıyorlar. Akademi bu tip imkan ve güce sahip. Bu yüzden akademi ulusun en önemli kazanımlarından birisi. Cumhuriyetimizin kurulması, Adige hasenin açılması gibi akademinin de önemi var.

SEAUH Goşnağu: Akademideki yeni görevin sorumluluklarının artmasına sebep oldu, işlerinin yoğunluğunu arttırdı.

BIRSIR Batırbıy: Evet, dediğiniz doğru. Devamlı akademinin toplantılarına katılmam, aldığı kararları, planlarının oluşturulmasını ve uygulanmasını takip etmem gerekiyor. Fakat üşenmeden bıkmadan diğer yaptığım işler gibi bu konuda da çalışmağa gayret göstereceğim. Çünkü milletimiz için bu önemli.

SEAUH Goşnağu: Teşekkür ediyor ve dileklerinizin gerçekleşmesini temenni arzuladığımı da belirtiyorum.