ÇERKESLİK VE SAYGI

TLETSERUK Nahit Serbes
08.02.2010

Saygı kuralları, insanların birlikte yaşaması sonucu zorunlu olarak bazı davranış kalıpları geliştirmeleriyle oluşmuştur. Uygulanış biçimi coğrafya ve kültüre göre değişse de dünyanın her yerinde insanların uyduğu ve başkalarından beklediği tavırlar, duruşlar vardır.

Gelişmiş empati yetenekleri sayesinde, Çerkeslerde saygı kuralları ve saygının gösteriliş şekli zenginlikler arz eder. Bu kuralları sergiledikleri ölçüde saygınlık kazanırlar.

Çerkesler saygıyı insan olmanın bir gereği olarak görürler. Yaş kıstasına çok önem verirler ve insanlar kendilerinden birkaç ay büyük olduğunu bildikleri kişilere bunu fark ettirici şekilde davranırlar. Yaşça büyük olanların da müşfik olmak, anlayış göstermek ve fevri davranmamak gibi sorumlulukları vardır. Xabze kurallarına göre saygıda esas alınan kriter para veya statü değil, insan olmaktır.

Başkaları için ayağa kalkmak temel bir saygı ritüeli olarak dünyanın her yerinde bilinen bir davranış şekli olmakla birlikte, xabze kültüründe insanlar birbirlerini mutlaka ayakta karşılarlar. Biri ayrılırken de diğeri mutlaka ayağa kalkar. Uzatılan bir elin oturur halde tutulması, bir tebrikin veya selamın oturarak alınması saygısızlık olarak kabul edilir.

Şurası bir gerçektir ki, saygı insani ilişkilerin olmazsa olmazıdır. İnsanlara saygı gösterdiğimiz ölçüde saygı görürüz. Başkalarını sevmek zorunda değiliz ama onlara saygı göstermek zorundayız.

Aslında Xabze Kültürü ve gelenekleri birbirimize karşı tavırlarımızın nasıl olacağını açıkça ortaya koymuş ve saygı şekilleri bazı kurallara bağlanmıştır. Bu tavırlar karşımızdaki insana değer verdiğimizi, onun da bu değeri hak etmek için uğraşması gerektiği mesajını verir.

Çerkesler biri birine ayağa kalkıyor, konuklarını kapıya kadar geçiriyor, biri birilerine gülümseyerek iyi günler diyor, uzatılan el için ayağa kalkıyor, selamını saygıyla alıyor ama bütün bu ritüelleri para ve statü için değil, sadece muhatabının insan olduğunu bildiği için yapıyor.

Rahmetli General İsmail Hakkı Berkok, kendisini ziyarete gelen bir subayı oda kapısına kadar uğurlamış, fakat hemen arkasından gelen ayakları çıplak, elbisesi yırtık bir faytoncuyu bahçe kapısına kadar uğurlamış. Sebebini soranlara; ilk konuğu yaşça kendisinden küçük olduğu ve sıkılmaması için oda kapısına kadar uğurladım. Fakat ikinci konuk hem yaşça büyüktü hem de yoksuldu, kendisine saygı gösterilmediğini hissetmesin diye bahçe kapısına kadar uğurladım demiş.

Bir Çerkes yaşantısının her alanında doğaya ve insana saygılı olmak zorundadır. Saygı göstermeyen kişi, başkalarından da saygı beklememelidir. Eski bir Çerkes özdeyişi şöyle der: “Sana saygı gösteren kişi senin kuyunu kazmaz.”

Kaynak: Av. Hulusi Üstün