DIDID!

Ali Çurey
27.03.2009

Can dostlarım;

Selam sizlere,yürek dolusu sevgi sizlere!

Bu gün birilerine takılmak istiyorum. İçimden öyle geldi…

Kime takılacağım biliyor musunuz? Tabi ki nereden bileceksiniz ama birazda tahmin etmişsinizdir. ”Ali Çurey takılsa takılsa Hatti Hititlere takılır”diye içinizden geçirmişsinizdir. Fakat bu kez Hatti Hititlere değil takılacağım konu veya birileri. Fazla merakta bırakmayayım siz dostlarımı,kendime takılmak istiyorum.

Nasıl mı? İşte böyle?

– Ali Çurey derdin ne senin?
– Ne yapmak istiyorsun?
– Nihai amacın ne senin?
– Senden başka adam mı yok? Bir şeyler yapıyormuş pozlarında?
– Emeklisin. Yaşında kemale erdi. Otursana yerinde kardeşim.
– Torun torba sahibi oldun. Hala gençlerle didişiyorsun.
– Kesinlikle hastasın sen. Teşhis “onulmaz” bir hastalık. Ne?

Şimdi bunlara cevap ver, yiğitsen. Adamsan. Dürüstsen.

Veriyorum.

– Derdim, Çerkes insanı olarak kalmak arzusu.
– Bunun için yani Çerkes insanı olarak kalabilmek için çare arıyorum, arıyorum, arıyorum…
– Nihai amacım, Çerkeslerin,tarihin en eski halklarından olduğunu ve bu halkın uygarlık yaratıları ile insanlık tarihine katkı yaptığını bilgi ve belgelerle siz dostlarıma sunmaktır.
– Evet benden başka bana benzeyen adam çok azdır. Çünkü ben kendime benziyorum ve çok üzülüyorum. Ancak yok işte. Ne yapabilirim? Öyle “insanlar çift yaratıldı” falan gibi sözlere de inanmıyorum. Evet çift yaratıldı ama erkek ve dişi olarak. Ondan ötesini bilmiyorum!
– Evet didişiyorum.Oğlum,kızım ve torunumla. Onlar genç değil mi? Didişeceğim işte. Onlarda benimle didişiyorlar ama nasıl? Her biri bir sıra ile ve bir süre dahilinde. Çerkes olmaya çalıştıkları için, Çerkes terbiyesi denilen farka uyarak. Elbette didişiyoruz ama bir nezaket ve fazilet dahilinde. Argoya yer yok. Kabalığa asla geçit yok. Hem “Çerkes’im” diyecekler hem de Çerkeslik kurallarına uymayacaklar. O zaman farkın nedir diğerlerinden yani Çerkes olmayanlardan?
– Evet emekliyim. Yapacak başka iş yok. Onun için, iş olsun diye yakınlarımla didişiyorum. Didişeceğim kardeşim. Belamdan tüm ev halkı bucak bucak kaçmalı. Çünkü ben emekliyim ve yapacak başka iş yok.
– Evet “hastayım” ben. Hastalığımda “emeklilik”. Çaresi yok bu hastalığın. Bir tek çaresi var “en yakınlarımla sürekli didişmek”. Emekli olmadan torun, oğul ve kız sahibi olmadan önce Çerkes büyükleri ve gençleri ile didişirdim. Onlardan karşılık bulamayınca, yani onlar benim seviyeme inmediklerinde “kendi kendime ve komşularla didişirdim”.

Yetmezdi, dağlara taşlara ve sulara bağırır ve onların üzerine toz toprak atardım.

Atardım da ne oldu ve ne olurdu?

Yanıt yok.

Çünkü dağlar,denizler ve toprak konuşmaz.

Bende küser kenara çekilirdim.

Onlarında pek umurunda idi sanki?