”ERMENİLERİ KATLETTİK Mİ?”

Kuban Paul Seauhmann
06.11.2008

Baskın Oran’ın bir makalesi Türkiye Çerkes diasporasında karmaşık tepkilere neden oldu. CC’da da bu hafta yayınlayacağımız bu belgede; Çerkeslerin (Dağıstanlı olarak geçiyor) Ermeniler üzerinde insanım diyen herkesin başını öne eğdirecek eylemlerde bulunması anlatılıyor.

Pekiyi…

Çerkesler böyle eylemler yapmış olabilir mi? Dağıstanlıları bilemem ancak Adige’yim diyen hiçbir insan bu yazılanları yapmamış olması gerek. En azından xabzeye ters.

Yapmışlarsa ne  olacak?

Sayın TLETSERUK Nahit Serbes‘in ”Çerkes Ethem-Sefer Berzeg Olayı” adlı makalesini okuyunca yapmış olabilir de diye düşünüyor insan. Yukarıda yazdığım ”Adige’yim diyen hiçbir insanın yapmamış olması gerek” tümcem çelişki gibi gelmesin size. Xabzeden tümüyle kopan çokça insanımız geçmişe de vardı şimdi de var. Gerek Osmanlı gerek Rus Çarı’na para ve mevki uğruna ulusunu satan çokça ”Adige” yok muydu?

Burada önemli olan yapılanları duygusal tepkilerle geçiştirmek olmamalı. ”Ruslar soykırım yaptı. Bunu kabul etsinler” diye ortalıkta dolaşanların bu Ermeni belgelerine olağanüstü tepki göstermesi de ayrı bir traji-komik durum. Sen başka ulusun insanlarına her türlü rezilliği yapacaksın. Bunlar Ermeni belgeleri, diyeceksin. Sonra çıkıp, Ruslar bize soykırım yaptı demelerini bekleyeceksin. Olmaz. Olurda kimse ciddiye almaz.

Sayın TLETSERUK Nahit Serbes makalesinde -nedeni ne olursa olsun- Pşave’nin Berzeg’i çınar ağacına astırmasını yazıyor. Bu anlaşılabilir bir durum mudur?

Demek ki, her zaman her şey olabilir. Hem de bir hiç uğruna.

Neden mi?

Pşave, Berzeg’i astı. Çünkü Ankara’nın bir görevlisiydi. (İşin trajedi boyutu da Mustafa Kemal’in kimsenin idam edilmemesi konusundaki emrine karşın Berzeg’i asması.)

Sonra ne oldu?

Aynı Pşave, Türk toplumunun kafasına ”Hain Çerkes Ethem” olarak kazındı.

Kısacası, darmadağın olmuş, örselenmiş bir toplumun içinden sizin başınızı öne eğdirecek çok insan çıkabilir. Burada size düşen, ”evet bizim içimizde de insan olmayanlar var” demektir. Bir toplumun içinden çıkan bu ”insan” müsveddelerini bilip, bu tür insanlık suçu işleyebileceklerini kabullenmek sizi yüceltir.

Bu belgede insanı en çok hüzünlendiren; o denli çok eziyet çekmiş bir toplum bireylerinin başka toplumun insanlarına zulüm etmeleri. Son derece akıl almaz bir durum bu.

Biz Çerkesler de sütten çıkan ak kaşık değiliz. İçimizde bu tür insanlık suçlarını işleyecek potansiyelde eski tarihte de günümüzde de çokça ”Çerkes” bulabileceğimizi kabullenmemiz gerek. Bu saptama, gelecekte daha az hata yapmamızı sağlar.

Öyle, biz yapmadık, yalan, Ermeni belgesi gibi sözlerle ancak kendinizi kandırırsınız.

Bir Çerkes xabzeden kopmamışsa -ki geçmişte de günümüzde de kopanlar vardır- dünyadaki hiçbir topluma; ırkı, cinsi, dili, dini, toprağı için saldırmaz. Aç kalarak öleceğini bilse komşusunun evine gidip, bir lokma ekmek istemez.

Hiçbir Çerkes köyünde kamyonla yardım amaçlı erzak dağıtıldığını gördünüz mü? Ben gördüm. Erzak kamyonu geldiği yükle geri dönmek zorunda kaldı. Çünkü kimse meydandaki kamyonun yanına gitmedi. Çocuklar dahil. Şimdi bu insanların Ermeni köyünü basıp evlerine tecavüze kadar işi ileri götürebileceklerini düşünebiliyor musunuz? Elbette hayır. Ancak bu genelleme içimizde bu tür insanların olmayacağı anlamına da gelmemeli.

Bir hata yapmışsak bunu ”evet yaptık, özür dileriz” demek bize bir şey kaybettirmez, ancak çok şey kazandırır. En azından Ermeni kardeşlerimizi kazanırız.

Son Söz
Çerkes, kendi başına gelen belaları, başkasının başına getirmeyendir. (Kuban)