KAFFED’E GÖRE ANAVATAN NİRE?..

CC | Haber Merkezi

Okuyucularımıza Not: Bu bölüm; halkımızın KAFFED tarafından aldatılmasını, yanlış yönlendirilmesini, gençlerimizin gerçekçi olmayan hedeflerle oyalanması ve hayal kırıklıklarını önlemek amaçlı hazırlanmıştır. Kaynak olarak bizzat KAFFED’in kendi sitesi kullanılmıştır.

Ekteki metinde “Bu yasak kadar acı olan başka bir husus ise bu bahane ve yasakların sosyal medyada kendilerini Çerkes olarak tanımlayan bazı kişilerce sahiplenilmesi olup, tarafımızca not edilmiştir.” cümlesini de okuyacaksınız.

Biz de dönemin KAFFED yöneticileri için anavatanın; sadece Qeberdey – Balkar cumhuriyeti olduğu gerçeğini not ediyoruz. Ya da KAFFED’in, sadece parmağına dolayacağı sorunların olduğu bölgeleri, Anavatan saydığı gerçeğini.

Bu anlayışı ile, Adığey’de Devletin planlayıp gerçekleştirdiği 45 etkinliği, Karaçay Çerkesk’teki anma yürüyüşünü görmeyişlerini de not ettik.

Zavallılığa bakar mısınız? Anavatanın neresi olduğunu bile bilmeyecek ama hak talebinde bulunacak, “İntikam değil adalet isteriz” diye de aba altından sopa gösterecekler.

Breh, Breh, Breh!..

 

“Anavatanda 21 Mayıs

Çerkes Soykırım ve Sürgününün 158. Yılındaki programımızı İstanbul’da Yenikapı meydanında planlamış, bunun sebeplerinin başında yaşanan acıları anmanın yanında, bir hak arama günü olarak, failinin vârislerine seslenerek soykırımı ve taleplerimizi tüm dünyaya açıklama hedefi geldiğini ifade etmiştik. Bu doğrultuda Rusya Federasyonu’na yönelttiğimiz taleplerden biri de Anavatanda Çerkes dili, kültürü ve kimliğine yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması idi.

Nalçik’te, yasağa rağmen atalarının anısına sahip çıkan ve geleneksel hale gelmiş yürüyüşü yapmak isteyen soydaşlarımızın polis tarafından engellendiği, atlılara izin verilmediği ve cezai işlem uygulandığı görülmüş ve buna dair videolar sosyal medyada yayılmıştır. Başta kadınlarımız olmak üzere, bu hukuksuzluğa karşı çıkan ve tepki gösteren soydaşlarımızı saygıyla selamlıyoruz.

Etkinlikleri planlayan sivil toplum örgütü yöneticileri tarafından iletilen bilgilere göre yetkililerle yapılan toplantıda, Dünya Çerkes Birliği Başkanının da ısrarlı gayretiyle birlikte, 21 Mayıs’ta yapılacak yürüyüşün Ukrayna’daki savaş bahane gösterilerek yapılmaması gerektiği telkin edilerek resmi talepte bulunulmaması yönünde baskı yapılmış ve sokağa çıkanlara müdahale edileceği söylenmiştir. Ancak yapılan değerlendirmede organizasyon komitesinin çoğunluğunun ısrar etmesi üzerine dilekçe verilmiş; bu talep yerel makamlarca geç başvurulduğu gerekçe gösterilerek Rusya Federasyonu anayasası ve kanunlarına aykırı şekilde reddedilmiştir. Oysa yürüyüşün yer aldığı program talebinin yapıldığı aynı tarihte, 11.05.2022’de Koordinasyon Sovyeti tarafından verilen ve programda yürüyüşün olmadığı etkinlik süre nedeniyle reddedilmemiştir. Bu yasak kadar acı olan başka bir husus ise bu bahane ve yasakların sosyal medyada kendilerini Çerkes olarak tanımlayan bazı kişilerce sahiplenilmesi olup, tarafımızca not edilmiştir.

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız olaylar 21 Mayısların devam ettiğini ve anavatanımızda Çerkeslere yönelik baskının kabul edilemez noktaya geldiğini bir gerçek olarak önümüze koymaktadır. Özellikle dünyadaki Çerkesleri temsil etme iddiasında olan ve görevi Çerkes halkının hak ve menfaatlerini korumak iken yıllardır yapılan yürüyüşü engellemek için çaba sarfeden Dünya Çerkes Birliği, kimin tarafında olduğunu ve varlık amacını ironik bir şekilde 21 Mayıs’ta bir kez daha göstermiştir. Aşağıdaki videoda DÇB Başkanına gösterilen tepki, yapılanların ve yapanların halkın gözündeki yerini ve eleştirileri teyit etmektedir.

Bunun yanında yaşananlar 21 Mayısta haykırdığımız taleplerin haklılığını ve 21 Mayıs’ın neden bir “hak arama” günü olması gerektiğini tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.

Genel Başkanımızın Yenikapı’da ifade ettiği gibi Rusya Federasyonu’ndan, anavatanımızda temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi ile anadili, kimlik ve kültürümüze yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması talebimizi yineliyoruz. Bu tehditlerin ortadan kaldırılmasının ve anavatanımızla sağlıklı, sürdürülebilir ve güçlü ilişkiler kurulmasının Çerkeslerin olduğu kadar Rus halkının da menfaatine olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.

Rusya Federasyonu ile tüm yetkililerini, Çerkeslerin hak ve özgürlüklerini teminat altına almaya ve Çerkesleri temsil ettiğini iddia eden kurumları görevini yapmaya davet ediyor; 21 Mayıs’ta yapılacak yürüyüşün yasaklanmasını ve demokratik hakkını kullanmak üzere sokağa çıkan soydaşlarımıza yapılan muameleyi kınıyoruz.

KAFFED Kafkas Dernekleri Federasyonu”