Ali Çurey
14.03.2016

Sevgili dost ve kardeşlerim, ben internet kullanamıyorum. Teknoloji fukarasıyım. Ne yaptımsa oryante olamıyorum. Yapacak bir şey yok. Kafa bu kadar. Amaa (!) deyip bir şeyi eklemek istiyorum. O da şudur; internet ve dahi tüm keşif ve buluşlar insan aklı ürünüdür. Onun için bir insan olarak, insan aklına sığınırım.       Ve kendimce aklımı kullanmayı ve yetmediğini gördüğümde akıl satın alırım.         Zaman ve akıl!       Başvurulması gereken iki kavram.

Demem o ki…

Teknolojinin nimetlerini, külfete döndürmeden ve hatta birbirimize karşı incitici bir silah olarak kullanmadan yazışalım. Eleştirelim. Fikir ve düşüncelerimizi mat etme platformuna çekmeden sunalım. Herkesin birbirini sevmek veya birbirinin düşüncelerine katılmak mecburiyeti yoktur. Ne var ki; yaşam artı ve eksi, kazanç ve kayıp üzerinedir. Tartışmalar ve eleştiriler ya kişinin ya da halkımızın yararına ise eyvallah! Peki kim tayin edecek kime yararı olduğuna? Yanıt net ve açık; akıl ve zaman! Mihenk bu olursa aklımızın ve zamanın kaç karat pırlanta veya kaç ayar altın olduğu ortaya çıkar.

Sevgili dostlarım, gerek anayurtta ve gerek gurbetteki Kafkasya’da şöyle zamanı biraz geriye alır da, geçmişin veya yakın tarihin tünelinden geçmeye çalışırsanız, şu andaki kısır ve gereksiz tartışmaların dik alası ile karşılaşırsınız. İşte o “zaman” bizim için bir ölçüt ve uyarı olamaz mı? Yıllarca padişahçı, Kuvayi Milliyeci, sağcı-solcu, dinci ve hatta şimdilerde “X” den veya “Y” den yana tartışmaları bize ne kazandırıyor?

Gücümüz nedir?

A) Nüfüs B) Siyasi C) Ekonomi (diasporada)

Bu üç madde başlığı altında toplumumuzu değerlendirdiğimizde, lehimize artı koyacağımız bir sonuç var mı? “Evet” diyorsanız hangisi veya toptan mı? “Hayır” diyorsanız neden ve ne için?

Merak etmeyin sevgili dostlarım, vallahide billahide uğrunda nefes tükettiğiniz “X” ler ve “Y” ler anlaşırlar, sende “iyot” gibi açığa çıkarsın. Görmek istiyorsan “zamanı” biraz geriye sar ve aklın denkleminde söylem ve eylemlerimizi “artımıza” uyarlayalım.

Sevgili dostlarım, hele hele anavatana dönüş yapan gerçekten fedakar ve cefakar kardeşlerimize, hangi nedenle olursa olsun, onları incitecek ve onların aleyhine dost       olmayanların kullanabileceği malzemelerden uzak duralım. Hele hele dönüş yapanların birbirleri ile çok basit ve sudan nedenlerle birbirlerini incitmesi akıl alır şey değildir. Ortak sorunların çözümü, ortak hareket etmekle mümkündür. Yani birlikte var olamayanlar, birlikte yok olurlar…!!!

Provakosyonlara dikkat!       Kurt puslu havayı sever.

Düşün, konuş, etrafına bak, öyle otur.

NOT: Ortak amaç veya hedef yolcuları arasında çıkan suni sorunlar kendi içinde halledilmelidir. Aksi takdirde bir şeyin şüyuu aslından tehlikelidir. (гупщыси псальэ зыпльыхьи тIыс)