KİŞİSEL ELEŞTİRİLER ÜZERİNE

Kuban Paul Seauhmann
03.03.2009

Birinin adını anmadan eleştiri yapmak bu denli zor mu bilemiyorum.

Thamadem Necdet’le tanışalı yaklaşık 6 yıl oluyor. Herkes kaçarken o benimle iletişim kurdu. Başkaları -afedersiniz- öküz altında buzağı ararken, o beni kardeşi gibi gördü. CC’ya ilk günden bu güne değin her platformda destek verdi. CC’yı CC yapan en önemli insanlardan biri oldu.

Bu süreç içinde thamade Necdet’ten öğrendiklerim Eskişehir Kuzey Kafkasya Derneği’ne ilk adım attığım günden bu güne kadar (Yaklaşık 33 yıl)  öğrendiklerimden yüzlerce kat fazla oldu.

Aşağı yukarı herkeste şöyle bir imaj oluştu: Necdet Hatam CC’nın üzerinde yoğun bir etkisi var. Bu yargının temel nedeni çok üretken olmasıydı oysa. Biraz da üzerine aktifliğini ekleyiniz.

Necdet Hatam çok büyük düşlerin peşinde -çoğunun gülüp geçtiği- yıllarca koştu, koşuyor. Bana göre cephede savaşarak bacağını yitirmiş bir gazi kadar kahraman biridir.

Herkes özel yaşamını allak bullak edecek düzeyde kendini anavatana adayamaz. En azından ben adamadım.

Tüm bunlara karşın thamade Necdet’in de her insanda olabilecek yanlışları olmuyor değil. Anavatan ve dönüşe duyduğu heyecan ve sadakat nedeniyle yaptığı çıkışlar, onu çevresinde antipatik kılmasına yetiyor.

Bazen yüzde yüz haklı olduğumuz durumlarda bile kırmamamız gereken insanlar olabilir. Yani ben haklıyım, o haksız. Olsun. Kırmaktansa o haklı olsun. Çünkü haklılık -ya da doğru- göreceli kavramlar. Bugün haklı olduğunuz konuda yarın haksız olabilirsiniz. Bu durumu düzeltmek olanaklı olabilir. Ancak bir insanı kırarak onu üretmekten alıkoyarsak haklı olmamız hiçbir anlam taşımaz.

Konuyu çok dağıtmadan asıl diyeceklerime geleyim.

CC’nın en önemli yazarlarından Hatko Schamis, daha önce thamade Necdet’in bu tür kişi üzerinden eleştirilerini doğru bulmadığını, yinelenmesi durumunda CC’da yazmayı bırakacağını belirtmişti.

Thamade Hatam, bu ”tehdit”i ciddiye almadı ve geçen hafta yine Shamis’in üzerinden düşünce ve eleştirilerini yazdı.

Sonra ne mi oldu?

Schamis bugün makalesini gönderdi. Altına da CC’dan artık ayrılmasının zamanının geldiğini bildirerek.

Bunun sonucu ne olacak?

Kolay yol şu: Tamam Schamis nasıl istersen, deyip yolları ayırmak.

Oysa bize düşen; Schamis’in bu arzusunu yerine getirip, düşüncelerini insanlara aktarmasına devam etmesini sağlamak.

Burası gönüllü insanların bir araya geldiği bir yer. İstifa kurumu yok. İsteyen yazar, istemeyen yazmaz. Ancak bu durum CC açısından zor olduğu kadar benim açımdan da çok zor bir durum. Çünkü, CC
-sanılanın aksine- benim yönetimimde yürümüyor. Ben sadece koordine görevini yüklendim. O kadar. Bu koordine sırasında ”yargıç” pozisyonuna geldiğim zamanlar olmuyor değil. Bu rahatsız edici durumdan CC’nın o anda ulaşabildiğim diğer yazar ya da görev yapan arkadaşlarımıza danışarak kurtuluyorum.

Thamademizden ricamız artık sevgili Schamis üzerinden eleştirilerini ve düşüncelerini okuyuculara aktarmamasıdır.

Sevgili Schamis’ten de ricamız kişisel olmadığı sürece bu tür eleştiri ve düşünce aktarımlarının kaçınılmaz olduğunu kabul etmesidir. Yani insanların özel yaşamını, tercihlerini, yaşam biçimini eleştirmek ya da değerlendirmeye kalkmak başka, kişilerin düşüncelerini eleştirmek ya da değerlendirmek başka.

Son Söz
Çerkes, sıcak evinde otururken, soğukta evsiz kalanları düşünüp bir şeyler yapmaya çalışandır. (Kuban)