MARADONA BENİ ARJANTİN’E DAVET ETTİ…

ŞIH Şamil
28 Temmuz 2010

Geçen hafta Arjantin’deydim. Maradona davet etti. Gitmesem ayıp olacaktı. Esasında pek sevmem kendisini aramızda kalsın. Fakat gazeteciyiz. Sevmiyoz diye gitmemezlik olmaz. Baya da uzakmış Arjantin. Tangoların diyarı.


Maradona ile birlikte. Bana ”tango nasıl yapılır” onu gösterirken.
Bücür dedikleri kadar varmış. Gerçekten bücürmüş.

Taaa Buenos Aires havaalanına kadar gelmiş Maradona. Çok şık bir Arjantin barına gittik. Girerken millet bize gülüyor. İspanyolca bir şeyler diyor ama anlamıyorum. Herhalde Maradona ile birlikte benim gibi bir ünlüyü ilk defa bir arada görüyor garipler. Olsun onların da hakkı gülmek…

Uzatmayayım. Dedim ki sen futbolcusun o zaman röportajımızı bir futbol sahasında yapalım. Olur, dedi. İçtiğimiz Arjantin biralarının parasını ”üzerimde bozuk yok sen versene” deyip bana ödetti. Barmen niye sırıtıyor anlamadım.

MARADONA BENİ ARJENTİN’E DAVET ETTİ…
CC and CNN Report, 28 Temmuz 2010

ŞIH Şamil: Sayın Maradona ben soruları soracam, sen cevapları verecen anlaştık mı?

Maradona: Ne demek emrin olur sayın Şamil.

ŞIH Şamil: Tamam. İlk sorum şu. Yalnız şu samimi pozu da bıraksak artık. Böyle el ele röportaj biraz garip oluyor.

Maradona: Pardon, pardon Amigo.

Okuyucuya not: Yanlış anlamayın Amigo, ”arkadaş” demek İsponyalca. (Şıx Şamil)

ŞIH Şamil: Evet böyle daha iyi… Sorum şu. Futbol hayatın boyunca biraz dengesizdin.

Maradona: Caramba, carambita! (Türkçesi: Neeeyyy!)

ŞIH Şamil: Kusura bakma ben objektif gasteciyim. Her soruyu sorarım.

Maradona: Peki… Pardon Amigo.

ŞIH Şamil: Dengesizdin diyordum, neden paşa paşa futbolunu oynamak varken abuk subukluklar yaptın?

Maradona: Valla Amigo, sence; bir yılan, ”beni sevsin” düşüncesiyle bir insanın yanına gider mi? Gitmez. Niye? Çünkü insanoğlunun yılana karşı önyargısı vardır. Gördüğü yerde öldürmeye kalkar. Halbuki bu güne kadar bir yılanın bir insan uyurken ısırdığı görülmemiştir.

ŞIH Şamil: Yılan ısırmaz sokar.

Maradona: Bak sen bile yılanları tam tanımıyorsun sayın Şıx. Yılan ısırır. Yılan arı mı ki soksun?

ŞIH Şamil: Vıyyy!

Maradona: Demem şu ki, insan yılandan korktuğu için onu hep öldürmeye kalkar. Oysa yılanlar doğa dostu bir hayvandır. Onlar olmasa evlerde tarlalarda farelerden geçemezdin.

ŞIH Şamil: Sayın Diego Armando Maradona sadede gelsek…

Maradona: Qué? Caramba, carambita!

ŞIH Şamil: Yani sorduğum soruya gelsek şimdi nerden çıktı yılan konusu?

Maradona: Sayın Şıx, bir ülke bağımsız olmalı.

ŞIH Şamil: Eeee!

Maradona: Bunun için de kafadan o ülkenin mevcut yönetimine verip veriştireceksin.

ŞIH Şamil: Eeee!

Maradona: Küçümseyeceksin, aşağılayacaksın…

ŞIH Şamil: Eeee!

Maradona: Sonra da örgütlenip silahlı veya silahsız iktidarı ele geçireceksin.

ŞIH Şamil: Ulan amigo. Röportajı rotasından çıkarma. Yine esrar mı içtin? Sorduğum soruyla anlattıklarının ne alakası var?

Maradona: Olmaz olur mu? Mesela, Arjantin, Uruguay, Nijerya, Paraguay, Bolivya ile Şili’ye bakalım. Bunlar niye ayrı? Çünkü mikro-milliyetçilik yapıyorlar. Oysakine hepsi aynı dili konuşuyor, aynı dine inanıyorlar. Birleşik Güney Amerika olmuyorlar ayrı ayrı kukla yönetimlerce yönetiliyorlar.

ŞIH Şamil: Nijerya Afrika’da, Güney Amerika’da ne arıyor? Saçma bir birleşiklik olmadı mı şimdi?

Maradona: Olsun, o kadar kusur kadı kızında da olur.

ŞIH Şamil: Peki sayın Maradona, futbolunuza diyecek bir şey yok. Dünyanın en iyi iki futbolcusundan biri kabul ediliyorsunuz. Bu yeteneğinizi geliştirmek için neler yaptınız?

Maradona: Ses çıkarmadan oturmamak lazım sayın Şamil. Angola büyükelçiliği önünde binlerce kişiyi topladık. Atlantik’in Afrika sahillerine gelip oradan Güney Amerika kıyılara bakarak oklar attık, ağıtlar döktük.

ŞIH Şamil: Niye?

Maradona: Niyesi var mı atalarımız buraya sürgün edilmiş.

ŞIH Şamil: Yahu benim bildiğim, Afrika’dan insanlar Amerika kıtasına sürgün edildi. Üstelik sürgün değil köle olarak götürüldü.

Maradona: Yooookkk. Sen bilmezsin.

ŞIH Şamil: Peki antrenörlük ile ilgili sorayım bari. Bu yıl pek iyi değildi takımınız.

Maradona: Olur mu çok iyiydik. Bir kere artık tüm dünya bizi tanıyor. Tüm devletler bizim bağımsızlığımızı tanımak için sıraya girdiler. Artık anavatanımızda uçak üreteceğiz. Nano-teknolojinin beşiği yapacağız… Nen, nen, nen, neeeennn… Hu, hu, hu, huuuu…

ŞIH Şamil: Neeeeyyyyyyy?

Güvenlik Görevlisi: (Omzundaki telsize) Deliyi buldum patron. Yine bir gazeteciyle röportaj yapıyor…

Güvenlik Görevlisi: Kusura bakmayın sayın Şıx Şamil bu adam Maradona değil. Ona çok benzeyen bir deli.

ŞIH Şamil: Yapma yahu.

Güvenlik Görevlisi: Valla. Üzülmeyin. Siz ilk değilsiniz…