MURAT ÇEPAYE VE TİYATRO ÜZERİNE

YEMIT’ITL Nurbıy
Adige Mak, 11 Haziran 2009
Çeviri: HAPİ Cevdet Yıldız

İnsanın yaptığı iyilikleri  anlatması bazen zor oluyor. Oyun yazarı, yazar ve oyuncu MURAT Çepaye, kardeş cumhuriyetlerde, Krasnodar Kray’da ve soydaşlarımızın yaşadıkları ülkelerde iyi tanınan biri. AC Ulusal Tiyatrosu, dün Krasnodar’a  hareketinden önce, Ç. Murat ve oyuncular ile görüşmelerde bulunduk.

Murat Çepaye hakkında konuşmak, öyle sıradan bir  konuşma olamaz, diyor Adige Cumhuriyeti halk sanatçısı Vısteko Muhtar.

Murat Çepaye Kuzey Kafkasya’nın ünlü oyuncularından biri. Onunla sahne almak ayrı bir zevk, diye anlatıyor Rusya kıdemli sanatçısı, Adigey halk sanatçısı Ç’ıç’ Yura. “Onunla bir rol paylaşacak olursan, kendisi asla öne çıkmaya kalkışmaz. Yanındaki oyuncunun salondan iyi izlenmesi ve sesinin duyulması için yardımlarda bulunan  biridir Çepaye. O  oyunculuk eğitimi almış olan ve işine dört elle sarılan biri, bunu ve sanatsal ustalığını sahnelerde görmek her zaman için olanaklı. Ç. Murate bir yazar, hem de bir oyun yazarıdır. Kalemiyle kitlelere seslenmeyi başarmış biridir o. O’nun düşüncelerini sahneye yansıtmayı istiyorum”.

Adigey Cumhuriyeti’ndeki 3-4 oyuncudan söz etmek gerekirse, Murate Çepay da onların arasına girer.

İyi olan her şeye layık olan biridir Murat Çepaye, diye konuşmamıza katılıyor Ulusal Tiyatro bayan oyuncularından Ç’emeş Razyet. “Sahne hazırlığı yaparken, rolü icra ederken, neler düşünmek gerektiğinde, Murat Çepaye, benim için sürekli bir örnek, bir rehber olmuştur. Sadece sözle değil, tek bir bakışıyla bile sana “yol gösteriyor” (уеуIэшы) ve seni sahneye uyarlıyor”.

Pınarın çıktığı yer

Murat Çepay, piyes yazmayı düşündüğü ilk yıllarını iyi anımsıyor. Enstitüye(*) girememiş, köyü Blaşepsıne’ye dönmüştü. Köy kulübünün çoktandır kapısına kilit vurulmuştu. Bu nedenle 1956 yılında “Köy Kendine Gelmeli” («Къуаджэр зэщыгъо») adlı piyesini yazmıştı. Ç. Murat, askere gidip döndü. Sporla ilgilenme ve köylüyü spora yöneltme üzerineydi bu piyesi. Thabısım Vımar ile Jane Kırımıze’nin birlikte besteledikleri asker türküsünü söylüyordu Ç. Murat. Aşkı ve gençlerin pseluh/sevda (псэлъыхъу) konuşmalarını piyesten izeyebilirdin.

O yıllarda-1956’da- köylere henüz elektrik ulaşmamıştı. Akşam buluşmalarında gaz lambaları yakılıyordu. Yine de temsili izleyenler çok olurdu. Ünlü yazar K’eraş Tembot (**), Murat Çepaye’nin piyesler yazmakta olduğunu duyunca, Kunıj Mıhamet’i (***) Çepaye’nin  köyüne yolladı ve bu genç delikanlıyı onun aracılığıyla Maykop’a çağırdı. Çepaye, vakit geçirmeden K’eraş Tembot ile biraraya geldi. Buluşmadaki içten/sevgi dolu söyleşi halen Murete Çepaye’nin  belleğinde canlılığını koruyor.

Maykop’ta öğrenim gördüğü sıralarda yazar  Yevtıh’ Asker ve ünlü sanatçılarla da buluşuyordu. İlk piyesini, büyük sahneler için uygun bulmamış ve bir yere bırakmıştı, yayınlamak için  yazmamıştı o piyesi.

Moskova’daki Edebiyat Enstitüsü’ne kaydolan Mamıy Yerecıb’ı ziyaret edenler arasında Murat Çepaye, Thak’umeşe Nalbıy, Ç’ıç’ Yur ve daha başkaları da vardı. Ç. Murat oyuncu, N. Thakumeş yönetmen, Y. Ç’ıç’ de şarkıcı ve besteci olmak istiyorlardı. Oyun yazarı Y. Mamıy’ın piyeslerini Adige gençlerine anlatarak, Çepaye, her sahne alışında, gözlemlerini artırmış oldu. Öğrenim gören bu gençler yarınlara hazırlanmaktaydılar.

“Ana Kaygısı” (Ным игумэкI)

Öğrenimi sırasında Ç. Murat,  “Ana Kaygısı”  adlı piyesini yazmıştı. Köydeyken kolhozda (köy kooperatif teşkilatı) çalışıyordu. Kolhozcu köylü olduğu günleri anımsayarak “Batır” (Yiğit) adlı piyesini de yapıtlarının arasına kattı. Piyes insane yaşamından bir kesiti yansıtıyordu.  “Dul Kadınlar” (Шъузабэхэр) adlı dramını kaleme alış nedeni de bilinmeyen bir şey değildi. Blaşepsıne köyü erkeklerinin neredeyse tamamı, İkinci Dünya Savaşı süresince  askere alınmıştı, içlerinden kahramanlık göstererek şehit düşen sayısı da az değildi. Dul kalan kadınlardan biri de Murat Çepaye’nin annesiydi. Köylü kadınları sahneyi izlerken gözyaşlarını tutamıyorlardı, bu görüntüleri  tiyatroseverler, onca yıla karşın hala unutamıyorlar.

Ç. Murat, K’uraşıne Askerbıy, Haç’eğoğu Kasey, Thak’umeşe Nalbıy, Suleyman Yunıs ve daha başka yönetmenlerle de çalıştı, sahnelerde değişik roller aldığı, piyesleri de sahnelendiği için yönetmenlere teşekkürlerini esirgemiyor.

“Görev Tutsakları” (IэнатIэм игъэрхэр) Ç. Murat’ın yaşamdan çıkarsadığı bir yapıtı. Görevi kapma adına insanlığın bir yana itelenmesi ve o tarz bir yaşam/davranış, piyesin ana konusu. “Sevgi/Aşk Büyük Bir Ateştir” (ШIулъэгъуныгъэр мэшIо­шху) adlı güldürüsü, aile yaşamına ilişkindir. “Görev Tutsakları” piyesini izleyenlerden bazıları kendilerinden söz edildiğini sanarak yazarı birçok kez eleştirmişlerdir.

Murat Çepaye, 13 yıl Kültür Bakanı yardımcısı olarak görev aldı. Görevi süresince bir tiyatro yapıtı olsun yazamadı,  ama  yıllarını boşuna geçirmiş sayılmaz. Artık sahnede rol almıyordu ama tiyatroya da yabancı düşmüş değildi. Hükümet işlerini yürütürken bilimin ne demek olduğunu daha yakından anlamış, oyun yazarlığının içeriğini ve ne olduğunu daha yakından kavramış oldu.

Erişemediği şeyler daha çok mu?

Oyuncu, oyun yazarı ve yazar olarak Hükümet işlerini yürütürken, Ç. Murat, Peneşu Ruslan, Hanehu Adam ve Çemışo Ğazıy ile birlikte çalıştığını, Adigey’in ilk Devlet Başkanı Carıme Aslan ile iyi  bir diyalog kurduğunu söylüyor. Kendisini övmek gibi şeylerden kaçınıyordu, ama arzularını ve yeteneğini geliştirme isteğini, tutkularını gözlerinden okumak  olanaklıdır.

Adige ulusunun katetmiş olduğu tarihsel yolculuğun kitaplarda yeterince anlatılmış olduğu kanısında değilim. Bu çıkış noktadan hareketle sanatçıya birkaç soru yönelttim. Şimdiki Ulusal Tiyatro Müdürü Zıha Melaiçet, Kukene Murat, Thak’umeşe Nalbıy ve diğer oyuncularla birlikte yürüttüğü çalışmaları üzerine konuştuk. Korkan, başı ağrımayana baş ağrısını anlatmaya kalkışan ve geçtiği aşamaları/yolu yadsıyan kişilerden değildir Ç. Murat.

Rus-Kafkas Savaşı üzerinden 145 yıl geçti, bu konu üzerine bir piyes yazmak istediğini birkaç yıl önce bana söylemişti, ama pek de çalışmış ve yazı yazmış da değil.

Konu içimde cirit atıyor, artık yazmaya hazır görüyorum kendimi, diyor Murat Çepaye. “Adige Ülkesini yiğitçe savunanların anısına Maykop’ta bir Kahramanlık Anıtı’nın dikilmesi çalışmaları başlamış durumda, bu da beni az düşündürüyor ve kamçılamıyor diyemem”.

Irmak kıyısında oturan ama yüzme bilmeyen kişiler gibi değildir Ç. Murat. Türkiye, Almanya ve soydaşlarımızın yaşadığı birçok ülkeyi görmüş biri o. Adigeler topraklarına dönmeye ve aile olmaya başladılar. Mefehable köyünde Kosova’dan dönüş yapmış soydaşlarımız yaşıyorlar. Toprağına geri dönmüş olan bu soydaşlarımızın yaşamına ilişkin olarak, Ulusal Tiyatro’da bir oyun sahnelenmesini istediğimizi yönetmenlere bildirdik ama kimse bu konuda elle tutulur  bir piyes yazmış da değil.

İşte bu konuda Ç. Murat’tan bir beklentimiz olabilir

“Köyümüzden  ilginç ve ünlü kişiler yetiştiler, diyor “Nalmes” topluluğu sanat yönetmeni Kule Muhamed. “Besteciler, oyuncular, ressamlar, oyun yazarları ve biliminsanları çıktı köyümüzden. Murat Çepaye’yi ne denli takdir etsek, asla bu bir fazlalık olmaz, doğum gününü en içten sevgi dileklerimle kutluyorum. Onu dinletilerimize çağırıyorum”.

 

“Bir yönetmen olarak Murat Çepay ile birlikte çalışmak, insanı asla yormuyor. Sana bir Tanrı’ymışsın gibi saygı gösteriyor ve sana güveniyor. Bu da kişiye moral veriyor ve daha iyi bir sahne düzenlemesi yapmana olanak sağlıyor, diyor Rusya Kıdemli Sanat Yönetmeni Haç’eğoğu Kasey. “Arkadaşımın doğum gününü en içten sevgilerimle kutluyorum”.

 

“Ulusumuzun yeniden dirilmesi ve büyümesi için tiyatro ile bilimin birlikte olmaları gereğini, temsillerimizde daha çok vurgulamamız gerekiyor, diyor Dil Öğretim Merkezi “Aktiv”in Genel Müdürü Yedıc Memet. “Murat Çepaye’nin doğum gününü kutluyoruz, bu vesileyle de beklediğimiz piyesleri yazmasını ve bu piyeslerin kardeş cumhuriyetlerin tiyatrolarında sahnelenmelerini ve oynayacağı rollerle bize sanatsal yeteneğini göstermesini  kendisinden sabırsızlıkla bekliyoruz”.

Sana sonsuz mutluluklarla  dolu bir yaşam diliyoruz, Çepaye!Sen Nart Ulusu’na aitsin, çok değerli bir ad kattın sanat dünyamıza. Ailenle birlikte mutlu olman, uzun bir yaşam sürdürmen için, gazetemiz okuyucuları adına senin için dua ediyoruz.

Not: Murat Çepaye, 1989’da, Ankara’da, Sürgün’ün 125. yılı nedeniyle yapılan anma toplantısında, yaptığı lirik konuşmasıyla binlerce kişiyi ayağa kaldıran ve sevinç gözyaşlarına boğan usta sanatçıdır. O günü asla unutamıyorum. Yanımda tek sözcük olsun Adigece/Çerkesce bilmeyen bir tanıdığımın Türk hanımı oturuyordu. O bile ayağa kalkmış, heyecandan hüngür hüngür ağlıyordu. Değerli sanatçı ve oyun yazarı Murat Çepaye’nin 70. yaş/doğum gününü en içten sevgi dileklerimle ben de kutluyor, bu değerli sanatçımıza uzun, çok uzun ve başarılarla dolu bir yaşam diliyorum. HAPİ Cevdet Yıldız