UYUYAN DERNEKLERİMİZİ KİM UYANDIRACAK

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Derneklerimiz; evimiz, ailemiz, okulumuz, eğitim alanımız, kültür merkezimiz, karar merciimiz…
Derneklerimiz; dilimiz, benliğimiz, oyun, eğlence ve muhabbet yerimiz, sığınağımız…
Derneklerimiz; yaşlımız, yetişkinimiz, gencimiz, kadınımız, erkeğimiz, çocuğumuz, düğünlerimiz, cenazelerimiz…
Derneklerimiz; “xabze”miz, “kâfe” miz, “yunafe” miz, siz, biz, hepimiz, geçmişimiz, geleceğimiz, olmazsa olmazımız…

DERNEKLER BİLİRİM
Dernekler bilirim, kültürel bilinci katlayan, uyum ve birlikteliği sağlayan; yöneticileri samimi, iş bilen, iş bitiren…
Dernekler bilirim, buram buram kültür kokan, toplumuyla buluşan, gençlerle coşan…
Dernekler bilirim, kültüründen, tarihinden habersiz, yöneticileri samimiyetsiz, umutsuz, isteksiz…

Yöneticiler bilirim; sıcak, samimi, hoşgörülü, sabırlı, anlayışlı, birikimli, babacan…
Yöneticiler bilirim; ağlayıp duran değil, imkân sunan, çözüm üreten, iş bitiren…
Yöneticiler bilirim; hırçın, kabadayı, ilgisiz, bilgisiz, sevgisiz, tahammülsüz, samimiyetsiz!
Yöneticiler bilirim; afra ve tafrasıyla toplumla didişen, bu yüzden pırıl pırıl gençlerle bile buluşamayan, gününü gün etmekle uğraşan…

KÜLTÜRSÜZ KÜLTÜR DERNEKLERİMİZ
Ah şu kültürsüz kültür(!) derneklerimiz!
Geleceğe inanmayan, halkına, özellikle gençlere güvenmeyen, kültür ve sanat etkinlikleriyle tanışmayan derneklerimiz.
Üç beş yetişkin, bir o kadar okey masası ve kocaman dernek tabelasıyla misyonsuz, vizyonsuz, ruhsuz mekânlarımız.

UYUYAN DERNEKLERİMİZ
Yok oluş karşısında direnemeyen cılız, verimsiz, ümitsiz derneklerimiz,
Kültürünü koruma derdiyle dertlenemeyen talihsiz, ufuksuz, umursamaz yöneticilerimiz…
Dernekte gönül eğlendiren, demli çaylarla vakit öldüren, küçücük cılız etkinliklerle vaziyeti idare etmeye çalışan tükenmiş yetkililerimiz…

Unutmayalım, yanmayan ampul ne kadar ampulse,
Patlamayan silah ne kadar silahsa,
Ruhu bedeninden ayrılmış insan ne kadar canlıysa,
Kültür, sanat ve edebiyat etkinliklerinden uzak derneklerimiz de o kadar dernektir.

TEBRİKLER KAYSERİ DERNEĞİ
Kıymetini bilenler için bir efsanedir Kayseri derneği.
Evet, bir dönem birazcık uyuklamışsa da şimdilerde uyandı efsane…
Kültürel ve sanat etkinliklerinde efsane, festivallerde efsane, tiyatroda efsane…
Aşemez’in gösterilerini, Gümüşgün Şenliklerini, fuar alanındaki büyük festivalleri, Mâze Müzik Grubunu, Yeğoj Hanefi Tiyatro ekibini kim unutabilir?
Uzunyayla bir başka, diyenler haksız mı?

Yakından izlediğim, festivallerini ve önemli programlarını hiç kaçırmadığım, duygu dolu halimle ayakta alkışladığım Kayseri Derneğimizin geçen hafta Kayseri Erciyes Kültür Merkezinde düzenlediği geceyi sosyal medyadan seyrettim ve bir kez daha gurur duydum.

Başta Kayseri Kafkas Derneği Başkanımız Nurşah Özyürek olmak üzere dernek yönetimini, Aşemez, Mâze Müzik Grubu, sanatçı Barina Abaza, Emef Müzik Grubu Solisti Hasan Nadir Dörtkaş’ı ve Çorum Kafkas Kültür Derneği Mazenef Mızıka Grubu’nu, sahne alan diğer emektar kişi ve ekipleri, coşku dolu alkışlarla salonu coşturan davetlileri ve programa katkı sağlayan herkesi içtenlikle kutluyorum.

Ayrıca Ankara Çerkes Derneği Başkanı Bislan Jalouqa’yı ve Çorum Kafkas Kültür Derneği Başkanı Mehmet Bingöl’ü bu güzel birliktelik ve anlamlı katkılar için tebrik ediyorum.

Ankara Çerkes derneğimizin Aşemez ve Elburuz birlikteliği ile oluşturdukları muhteşem gösteri için ayrıca Ankara Çerkes Derneği başkanı Bislan Jalouga’yı ve ekibini bir kez daha kutluyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum, tebrikler!

Üretken derneklerimizin değerli yöneticileri; siz, mayası, sevgi, fedakârlık ve kültürel duyarlılık olan, sorumluluğu çok ağır bir görev yürütüyorsunuz.
Siz, yolu kültüre çıkan, duygularına düşünce katan, kimliği ve kültürüyle barışık donanımlı bir gençlik yetiştirmenin samimi, yoğun çabası içindesiniz.
İyi ki varsınız, iyi ki bu kadar duyarlı, bu kadar gayretlisiniz!

Derinliği ve estetiği yüksek, kuşatıcı, coşkulu, zengin programlarda buluşmak, birlikteliğimizi perçinlemek, bilincimizi kökleştirmek temennisiyle.

UNUTMAYALIM
Bu kültürü yaşatabilmek için birlik ve uyum içinde çok çalışmalıyız. Uyuyanı uyandırmalı, yapıcı eleştirilerde bulunmalı, marifetin iltifata tâbi olduğunu da asla unutmamalıyız!
Dünü acılarla, bugünü gaflet, umursamazlık, vurdumduymazlıkla darmadağınık yaşayanların yarını olmaz!