YALNIZ KURT ÖZALP GÖNERALP

Ali İhsan Aksamaz

Özalp Göneralp’ın ölüm haberini önce Facebook’ta “Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı”nın duyurusundan öğrendim. Sonra da ortak arkadaşlarımızın yine Facebook’ta paylaştıkları fotoğraflar ve Onun hakkında yazdıklarıyla karşılaştım. Kendisiyle tanıştığımız günü hatırladım. 30 yıl öncesine gittim.

Doğrusunu söylemem gerekirse, Facebook’ta ölüm haberine ilişkin paylaşımların altına yorum yazmaya gönlüm razı olmadı; yazmadım. Özalp Göneralp hakkında bir makale yazmak istedim. Kısaca hayat hikâyesinden, kültürel çalışmalarından ve ortak anılarımızdan bahsetmek istedim.

Makaleyi yazmaya başladım. Doğduğu yer, doğum tarihi, eğitimi, çalışma ve özel hayatı hakkında da bir şeyler yazmak istedim; yazamadım. Almancayı çok iyi bildiği, İngilizce ve Rusçaya aşina olduğu, yabancı turistlere rehberlik yaparak hayatını kazandığı, Beşiktaş/ Akaretler civarındaki bir evde yalnız yaşadığı dışında özel hayatına ilişkin hiçbir şey bilmiyordum. 2015’teki hastalığımdan bu yana İstanbul’da pek yaşamıyorum; Silivri’deyim. Aklıma birden bazen telefon açarak konuştuğum ortak bir arkadaşımız geldi. Konuşma zorluğu çektiğini, ancak yazarak anlaşmaya çalıştığını birkaç yıl önce o ortak arkadaşımızdan duymuştum. Kendisinden Özalp Göneralp’ın doğum yeri, yılı, eğitimi ve ölüm sebebi konusunda yardım istedim. Ortak arkadaşımız, birkaç gün müsaade istedi. Araştırıp bana bilgi vereceğini söyledi. Nitekim birkaç gün sonra edinebildiği bilgiyi bana ulaştırdı.

Yalnız Kurt Özalp Göneralp (1949- 2022)

“Özalp Göneralp, 3 Mayıs 1949 tarihinde Balıkesir/ Manyas/ Değirmenboğazı Mahallesinde doğmuş. Çerkes/ Adığe/ Vıbıh/ Vardene kökenli, Faug sülâlesinden. Çocukluğunda ailesiyle birlikte önce İstanbul’a, sonra 1960 yılında Almanya’ya gidiyor. Askerliğini yaptıktan sonra İstanbul’a geliyor. 2016 yılında felç geçiriyor. 2018 yılında kız kardeşi Gönül Hanım, kendisine yardımcı olmak için yanına gelmiş. Ölüm sebebi henüz belli değil; kalp krizi olmalı. Biyopsi sonucu bekleniyor.”

Bunun dışında (şimdililik) Özalp Göneralp’in özel hayatı hakkında başka bir şey bilmiyorum. Bir de aklımda kaldığı kadarıyla askerlik hizmetini ya İzmit’te ya da İzmit’e yakın bir yerde yapmış. Şimdi öyle hatırlıyorum.

Özalp Göneralp, her dil ve kültürün yaşamasından yana olan bir insandı

Özalp Göneralp’i ilk olarak 1993’ün Kasım ya da Aralık ayı içinde tanıdım. Aksaray’daki Ogni Dergisi bürosuna gelmişti. Çerkes olduğunu ve tanışmak için geldiğini söylemişti. Saçı, kıyafeti son derece düzgündü. Türkçesi, konuşması da öyle. Hemen kaynaştık. Daha sonra “Yeni Kafkasya Gazetesi”nin Sultanahmet semtindeki bürosunda birçok defa karşılaştık. Bazen Tarık Cemal Kutlu’nun evinde karşılaştığımız da oluyordu. Alaşara Dergisi’nin Kadıköy’deki bürosunda karşılaşmalarımızla birlikte dostluğumuz ilerledi. En son olarak her ikimiz de “Kafkasya Yazıları’nın “Danışma Kurulu”nda yer aldık; telif ve tercüme makalelerimiz yayınlandı. Henüz bilgisayarın, internetin, cep telefonunun yaygınlaşmadığı yıllardı. İnsanlar henüz sanal âlemin kölesi değildi. Arkadaşlık ve dostlukların bugünkü gibi sanal âlemde kolay elde edildiği yıllarda değildik. Zaten Özalp Göneralp, sanal âlemi de, cep telefonunu da hiç sevmedi.

Özalp Göneralp de benim gibi bir “İstanbul Gezgini”ydi. Anadolu ve Rumeli yakasında saatlerce dolaşır, Kafkasya’dan, Türkiye’deki Kafkasya dillerinin sahipsizliğinden konuşurduk. Bana şöyle derdi: “Lazcanı geliştir! Bu işler öyle köylülükle, köylü Lazcasıyla olmaz!”

Özalp Göneralp’in; Çerkeslerin, Lazların, Abazaları, Gürcülerin, Çeçenlerin dernek ya da dergileriyle, aydınlarıyla yakın ilişkileri vardı. Türkiye’deki her dil ve kültürün yaşamasından yana olan bir insandı. Yaptığı çeviriler de, bize bu yönünü açıkça gösteriyor. Bu anlamlı çalışmalarından örnekler de vereceğim.

Bilgilenmesine katkı verecek hiçbir kültürel faaliyeti kaçırmadığını biliyorum. Goethe Enstitüsü, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü kütüphanelerindeki nadide kitaplardan, dergilerden çeviriler yapardı. Yaptığı çalışmalarının; Gürcülerin, Çerkeslerin, Abazaların, Lazların dergilerinde, yayın organlarında yayınlandığını biliyorum. Bazı çalışmalarını müstear adla yayınlatırdı: İbrahim Dipşov.

Soğuk Savaş yıllarında “Çerkeslerin” İstanbul’daki faaliyetleri hakkında anlattıklarının oldukça ilgimi çektiğini söylemeliyim. 12 Eylül öncesindeki “Bağlarbaşı Derneği” ile “Sultanahmet Derneği” arasındaki “rekabeti” yıllar sonra kahkahalarla gülerek anlatırdı. “Köylülük işte,” derdi.

Soğuk Savaş Yılları’nda spor karşılaşmaları vb. faaliyetler için Sovyetler Birliği’nden gelen ekipler içindeki “Çerkesleri” görebilmek, konuşmak, Kafkasya hakkında bilgi edinebilmek için nelere katlandıklarını; “kürklü kadınlar”ın yukarıdan bakan aşağılayıcı tavırlarını yıllar sonra yine kahkahalarla gülerek anlatırdı. Yine aynı yıllarda Kuzey Kafkasya’ya mektup göndermenin, oradan mektup almanın ne kadar riskli olduğuna da dikkat çekerdi.

Özalp Göneralp hakkında söyleyeceğim çok şey, anlatacağım çok anı var. Şimdilik bu kadarını anlatmakla yetiniyorum. İleride Özalp Göneralp hakkında daha ayrıntılı bir makale kaleme alacağım.

Özalp Göneralp, Türkiye’deki bütün Kafkasya camiasının sevgi ve saygısını kazanmış bir insandı; anısı önünde ben de saygıyla eğiliyorum!

Semih Akgün, Özalp Göneralp, Ali İhsan Aksamaz ( Taksim,15 IX 2010)

+

(Önerilen Okumalar: Ali İhsan Aksamaz, “Tarık Cemal Kutlu Armağanı”, Tarık Cemal Kutlu Armağanı, (Editör: Erol Yıldır), LOWZAR, İstanbul, 2009; Ali İhsan Aksamaz, “İsrail Çerkesleri ve kültürel otonomi”, 16 II 2020, sonhaber.ch ; Christian Neef, Özalp Göneralp (Çeviren), “Kafkasya/ Rusya’nın Kanayan Yarası”, Yeni Hayat Yayınevi, İstanbul, 2004; Klemens Ludwig, Özalp Göneralp (Çeviren), “Same (Lapon) Halkı”, Sayı: 1, Çiviyazıları Yayınevi İstanbul, 1997; Konstantin Simonov, Özalp Göneralp (Çeviren), “Ölüm Fabrikası”, A Yayınları, İstanbul, 1990; Klemens Ludwig, Özalp Göneralp (Çeviren), “Berberiler”, Kafkasya Yazıları, Sayı 6, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul ,1999; Ludwig Klemens, Özalp Göneralp (Çeviren), “Çingeneler”, Kafkasya Yazıları, Sayı 3, Çiviyazıları Yayınevi İstanbul, 1998; Klemens Ludwig, Özalp Göneralp (Çeviren), “Batı Sahra ve Polisario”, Kafkasya Yazıları, Sayı 7, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul ,1999; Mark Stuijt, Özalp Göneralp (Çeviren), “Öğretmen Çocukların Dilini Konuşuyor mu?”, Kafkasya Yazıları, Sayı 2, Çiviyazıları Yayınevi İstanbul, 1997; Özalp Göneralp (Çeviren), “Kafkasya’daki Yahudiler”, Tarih ve Toplum, sayı 104, İletişim Yayınları, İstanbul, 1992; Özalp Göneralp, “Gürcü Kocakarı Duaları”,Çveneburi Kültürel Dergi, Sayı1 (8), Bursa, 1993; Özalp Göneralp, “Kafkasya Hakkında Seçilmiş Kaynakça”, Kafkasya Yazıları, Sayı 1, Çiviyazıları Yayınevi İstanbul, 1997; Özalp Göneralp, “Kitabiyat: Abhazya Tarihi Üzerine Yeni Bir Kitap”, Tarih ve Toplum, sayı 210, İletişim Yayınları, İstanbul, 2001; Ronald Wixman, Ali İhsan Aksamaz (Çeviren), “Sovyetler Birliği’nde Etnik Kimlik”, Kafkasya Yazıları, sayı 7, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul, 1999; Sefer E. Berzeg, “Kafkas Diasporası’nda Edebiyatçılar ve Yazarlar Sözlüğü”, Kafkasya Gerçeği Yayınları, Samsun, 1995; Theophil Lapinski, İbrahim Dipşov (Çeviren), “Çerkeslerin Kafkasya”dan Göçü (1874), Kafdağı Dergisi, Sayı 43-46, Ağustos 1990- Ocak 1991; Wolfgang Feurstein, İbrahim Dipşov (Çeviren), Laz Halk İnancında Germak̆oçi”, Kafkasya Yazıları, Sayı 2, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul, 1997; Yaşar Bağ’ın Anı Defterinden, Kendi Yayını, Erkaya Bilgi İşlem, İstanbul, 1998; Yugo Osetii, Özalp Göneralp (Çeviren) “ Güney Osetya, Oçerki İstorii” Kafkasya Yazıları, Sayı 4, Çiviyazıları Yayınevi İstanbul, 1998)