YEWVEYYY THAMIŞGE

Semra Ademey

Uzunyayla’da eskiden ulaşımın zor olduğu atlar ile seyahat edildiği dönemlerde, kasabaya en yakın köylerde uzaklardan gelen insanlarımız
misafir edilirdi.

Tabi bu durum ev sahiplerinde sıkıntıda yaratıyordu. Sonuçta misafirin
atından tutunda kendisine kendisine kadar itina ile bakmak gerekiyordu.
Zaten kıt olan özellikle gıda maddeleri yüzüne misafir etmek insanları
bezdirmişti.

Yine eski adı Aziziye yeni adı Pınarbaşı (Çerkesler Azey derdi) olan
kasabaya gelen misafirin biri gece köyüne dönemeden yakın bir köyde
konaklamak istemiş.  Ev sahibi erkek başka bir yere gittiği için onu evin
ninesi ve gelini buyur etmişler.

Misafir soğuk, karanlık bir odaya girmiş, giriş o giriş kimse gelip de “aç mısın, üşüyor musun, ne istersin” dememiş. Sabahın erken saatlerinde
misafir gitmek üzere kalkmış. Tam o sırada evin erkeği gelmiş.

– Yahu nereye gideceksin? Dur hele köyde bir cenaze var ona katıl sonra
git” demiş.

Misafirde tamam demiş ve cenaze evine gitmişler.

Kadınlar ağlıyormuş. “Aydınlık dünyayı bırakıp karanlığa giden, aç susuz
yerlere giden, soğuklarda kalacak olan” diye.

Misafir dayanamamış ev sahibine sormuş.
– Yewweyy tıhamışge, (vah zavallı) bu ölüyü sizin misafir odasına mı götürüyorlar?