SOVYETLER BİRLİĞİ: KAFKAS MİLLİYETÇİLİĞİ
Röportaj: Faik Bulut / Erol Kılıç
İkibine Doğru, 30 Nisan 1989
                         
...................
 
...................

Gürcülerle aynıyız ama Abaza'yız

"Gürcü, Abaza, Çerkes, Çeçen ve Lazlar aynı kökenden geliyor, aynı ortak uygarlığı paylaşıyoruz. Ancak ayrı ayrı halklarız. Gürcistan'da asimilasyon politikası uygulanıyor. Olayların nedeni bu. Paylaşım ilişkileri de bozuk. Abazalar, Sovyetler Birliği'nden ayrılmazlar. Yeşil Kuşak gerçekleşmez." Abhaz seçkinlerinin değerlendirmeleri böyle.

Gürcistan'daki son kanlı olaylar. Türkiye'de yaşayan ve Abaza olarak bilinen Abhazlar duruma nasıl bakıyorlar? Konuyu uzmanından öğrenmek istediğimizde Erol Kılıç ve Esat Özen'le karşılaştık. Kafkasya'dan gelen bir halkın şimdiki öncüleri konumundaki bu iki kişi, sorularımıza neredeyse ortak yanıtlar verdiler. Özen, konumlarını bilen ve sıradan bir lider görüntüsü verirken, Kılıç aydın ve titiz bir bürokrat izlenimi bıraktı bizde. Geçmişten gelen bir mücadelenin birikimi seziliyordu sözcüklerinde.

-Gürcistan'da bağımsızlık yönünde bir hareket başladığında buraya yönetsel olarak bağlı Abaza Özerk Bölgesi'nde "Cumhuriyet " olmak yolunda bir istem belirdi. Sorun neydi?

-Durumu anlamak için 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'na kadar uzanmak gerek. 93 Harbi diye bilinen bu savaşta yaklaşık 300 bin Abaza Osmanlı tarafına göç etti. Zamanın yönetimi, göçmen Abazaları, bilinçli biçimde Samsun, Tokat, Reyhanlı, Kayseri, Sivas bölgelerine yerleştirdi. Amaç Doğu'yla Batı, Kuzey'le Güney arasında tampon bölge yaratmak ve bu savaşkan halkı, başkaldıran başka halklara karşı kullanmaktı.

Türkiye'de Çerkes toplumunun bir parçasını oluşturan biz Abhazlar Kafkasya'daki Abhazya toprağının otokton halkıyız. Gürcülerle aynı uygarlığı, kültürü, tarihi, mirası ve kökeni paylaşıyoruz.

1900'lerde Abhazya'daki nüfusun yüzde 55'i Abaza'ydı. 1917-21 arasında, bölgede kurulan Menşevik burjuva devletinin halkımıza inanılmaz kötülükleri oldu. Büyük bir Gürcüleştirme politikası başlatıldı. Abazalara özgün soyadları yer ve coğrafi adlar değiştirildi. Latin harfleriyle yazılmakta olan Abaza dili, dar coğrafi deyimlerle sınırlı Gürcüceye dönüştürüldü.

- Ekim Devrimi ne getirdi?
- Devrimci Lenin 4 Mart 1921'de Menşeviklerin hatalarını düzelten bir siyaset izledi. Sonradan bağımsız cumhuriyet olmak kaydıyla "Abhazya Özerk" bölgesinin kurulmasını sağladı. Gerçekten de Ekim Devrimi'yle birlikte büyük ve köklü dönüşümler yaşandı Abhazya'da. Devrim'in kazanım ve nimetlerinden yararlandı Abazalar.

Ancak Stalin'in başa geçmesi ve Beria'nın geniş yetkilerle donatılmasıyla Gürcistan'da milliyetçi bir politika izlenmeye başlandı yeniden. 48 saat içinde tüm Abaza soyadlarının değiştirilmesi yönünde yasa çıktı. Yöre adları yeniden Gürcüleştirildi. Gürcüler Abhazya bölgesinde yerleştirilerek demografik dengenin bozulması hedeflendi. O kadar ki Abazalar kendi özyurtlarında toplam halkın yüzde 20'sini oluşturur oldular. Dahası, İran-lrak Savaşı boyunca cepheye gitmek istemeyen Gürcüler, Gürcistan'a kaçıp sığındılar ve Abhazya'ya yerleştirildiler. Nüfus dengesi tümden Abazaların aleyhine bozuldu. Gürcü milliyetçiliği bu kez Rum, Ermeni, Rus, Laz ve Türk halklarına baskı yapmaya başladı. Böylece Gürcü milliyetçiliği aldı başını yürüdü.

- Rahatsızlıkların nedeni ne? Ekonomik mi, sosyalizmin kendisi mi, yoksa bozulmuş sınıfsal ilişkiler mi?
- Kanımca Stalin'in politikalarına tepki söz konusu. Sınıfsal ilişkilerden çok, kültürel ve coğrafi rahatsızlıklar. Ekonomik olarak da paylaşım ilişkilerinde yürümeyen bir şey var, sanıyorum. Bir de kitapta yazıldığı gibi gerçekleşmiyor siyasetler.

- Gürcistan Sovyetler Birliği'nden ayrılır mı?
- Sanmam. Ayrıca biz toplumsal, kültürel, ekonomik gelişmesinin gücünü Sovyet Devrimi'nden alan Abazalar, ayrılmak isteyen Gürcülerin arkasından gitmeyeceğiz. Bu anlamda ABD patentli yeşil kuşak projesinin halkımızca benimseneceğini sanmıyorum.

- Olaylar çıktığında siz Türkiye'dekiler neler hissettiniz?
- Heyecanlandık ve halkın birbirini kırmamasını temenni edip durduk. Çünkü biz Gürcü'sü, Çerkes'i, Abaza'sı, Ermeni'si ve Azeri'siyle Kafkas halklarıyız. Ayrıca Türkiye, Suriye, Ürdün, Mısır, Yunanistan, Almanya ve Fransa'da aynı gün ve saatte gösteri yapma önerileri aldık.

Gerçekleşebilirdi de. Ancak Glasnost zarar görmesin istiyoruz.