İslamiyet mi? Adigelik mi?
Ben bu soruda bir mantık hatası olduğunu düşünüyorum. Zira soru böyle
sorulunca insanın doğal olarak iki seçenekten birini tercih etmesi
gerektiği gibi bir izlenim doğuyor. Dinini seçmek insanın iradesinde
olan bir husustur. Halbuki milliyet tamamen irade dışı doğuştan gelen
bir özelliktir. İnsan kendisine din olarak istediğini seçer veya
dinsizliği tercih eder ancak bu durum onun milliyeti üzerinde hiçbir
etkisi olamaz zira insan istese de milliyetinden istifa edemez.
Ayrıca konunun yanlış bir zeminde tartışıldığını da düşünüyorum. Zira
iki farklı kategoride değerlendirilmesi gereken kavramalardır. Din ve
milliyet. İslam dinini başka bir dinle mukayese edebilirsiniz veya
Çerkes kültürünü başka bir kültür ile mukayese edebilir, değerlendirmede
bulunabilirsiniz. Ancak bir din ile milliyetin kıyaslanması bana göre
konunun yanlış zeminde tartışılmasıdır.
Bana göre konu şu şekilde tartışılabilir; İslam dinin Çerkes kültürüne
etkisi veya Çerkes örf ve adet kuralları (xhabze) İslam dini ile ne
kadar bağdaşır? Bu sorulara verilecek cevaplar da farklılık arz
edecektir.
Bütün dinlerde olduğu gibi İslam’da da toplum hayatına ilişkin kurallar
vardır. Tartışma konusunu da burada başlamaktadır. Din kuralları ile
xhabze çatıştığında kişi hangisine uyacaktır. Bu soruya verilecek cevap
da kişinin ne kadar dindar olduğu ile alakalıdır.
İslam dininin hiçbir şekilde Çerkeslik ile çatışmadığını söyleyen
arkadaşlarımız olduğu gibi tam tersini söyleyen arkadaşlarımız da
olmuştur. Ben iki yoruma da katılamıyorum. Ben dinini her Müslüman'ın
bilmesi gerektiği kadar bilen birisi olarak; dinimizin bazı emirlerinin
örf ve adetlerimizle ters düştüğünü biliyorum. Ancak bence bunlar
büyütüldüğü kadar fazla değildir. Nitekim dinimizin Çerkeslik ile
çatıştığını düşünen arkadaşların verdikleri örnekler hep aynıdır.
(Kaşenlik, wuig v.b) Çerkeslerin toplumsal yaşam kuralları olan xhabze
binlerce kuraldan ibarettir. Bunlardan birkaç tanesini öne çıkarıp
İslamiyet Çerkeslere göre değildir demek insafsızlık olur kanaatindeyim.
Kaldı ki, kendisine Müslüman'ım diyen hiç bir kimse örf adetime ters
düştü o zaman dinimi değiştireyim bari demeyecektir. Bu durum yalnız
Müslüman olan bir kimse için değil Hıristiyan veya başka bir dine mensup
kişiler için de böyledir. Aksini iddia etmek kişinin inancını çok hafife
almak, kişinin neye ve ne için inandığını bilmediğini düşünmek olur.
İnsanı Çerkesliği ve dini arasında seçim yapmaya zorlamak çok yanlıştır.
Böyle bir gereklilik de yoktur. Pekala bir Çerkes Müslüman olabilir.
Dinin gereklerini de yerine getirebilir, Çerkesliğin de. Çok dindarsa
wuigde yapmayıversin. Kimse de ona; sen mükemmel Çerkes değilsin,
Çerkeslikten çıktın diyemez.
Saygılarımla.
Nebahat
Aksoy |
12.08.2005 |
Sayın katılımcılar,
Xhabzeyle T.C. kanunları örtüşmüyor.
''Sizce kanunları uygulayıp iyi bir vatandaş mı olsam, yoksa
kanuna karşı gelen bir Çerkes mi?'' sorusu ne kadar tarafsız ve
akla yatkınsa, ''Çerkeslik mi, İslam mı?'' sorusu da o denli
makul.
Saygılar. |
|
|
Natho |
13.08.2005 |
Sayın Memduh,
"İslamiyet'in yalnızca Araplara gönderildiğini söyleyen zihniyet
eksik biliyor demektir" derken haklısınız. Ama siz İslamiyet'in
bütün insanlığa kanatlı bir melek tarafından vahi yoluyla
gönderildiğini söyleyeceksiniz ve benimde bunu söylememi
isteyeceksiniz. Üstelik ben bunu sizin istediğiniz gibi
söylediğim zaman İslamiyet'i biliyorum olacağım...
Bakın Memduh bey, varlığınızın temeli kanatlı bir melek
tarafından gönderilmiş vahiler ise ben sizinle bilimsel
konuşamam. Diyorsunuz ki, kabuğunuzu kırın. Bence kabuk
içerisinde yaşayan sizsiniz. (Aslında sizi kırmak istemiyorum.)
Bence siz başka bir ülkede doğmuş olsaydınız ve anne ve
babalarınız başkaları olsaydı büyük bir ihtimalle iyi bir Musevi
ya da Hıristiyan olurdunuz. Tabi ki tesadüfen Müslüman bir
çevrede doğduğunuz için iyi bir Müslüman oldunuz! (Ayrıca ben
ETNİSİTE kavramını kullanmanızın nedenini gereksiz ve anlamsız
buldum.)
Ben sizin gibi düşünenlerin her gün çoğaldığını görüyorum.
Üstelik bunun nedenini toplumda bilincin körleşmesi ve yokoluş
olarak nitelendiriyorum. İslamiyet'i yaşamak istiyorsanız
yaşayın ama Adigelere yaşatmaya kalkarsanız ve bunda başarılı
olursanız sadece ÜMMET olursunuz.
Saygılarımla. |
|
|
Hatice
Ezer |
13.08.2005 |
Merhaba,
İslam'da zorlama yoktur. Örneğin peygamberimiz akraba evliliği
yaptı diye bizde mi yapacağız. Yok böyle bir şey. Senin, benim
fikrimi aşan şeyler var.
Bence öyle şeyler söyleniyor ki, akıllara zarar. Kendi içinde
kırk tane mezhebe ayrılmış, üç tane tanrısı olan, aynı çatı
altında ibadet bile edemeyen, zengini ayrı yoksulu ayrı, zencisi
ayrı kiliselerde. İbadette bile sınıf ve ırk farkı gözeten bir
dinin köleleriyle aynı sofraya oturan bizim milletimizin
uyuşabileceğini düşünenleri tebrik etmek gerek. Allah ile kul
arasına papaz efendi giremez. Dileklerimi direkt ondan isterim.
Büyükler büyüğü Tha'dan büyüğünden başkasına boyun eğmeyen bir
Adige gibi...
Saygılarımla. |
|
|
Hatice
Ezer |
13.08.2005 |
Merhaba,
Yazımda bir takım eksikler gördüm, bu tamamlama olacak. Sonuç
olarak eğer İslam dinine mensup bir Adige isek yapabildiğimiz
kadarını yapar, yapamadıklarımız içinde bağışlaması bol bol
Tanrı'mızdan af dileriz. Bu kadar basit. Her milletin kendine
özgü adet ve gelenekleri var. Herkes bu tartışmalarla oyalanıp
durursa yaradılışı gereği bir Tanrı'ya, maneviyata ihtiyaç duyan
insan hep bir boşlukta sallanır durur.
Saygılarımla. |
|
|
Memduh T. |
13.08.2005 |
Sayın Natho,
Siz Çerkes ırkından bahsetmek istiyorsanız etnisite söylemim;
kabul ediyorum ki yersiz. Yok eğer "Çerkes ırkı" yerine "Çerkes
milleti"nden bahsedelim diyorsanız bana hak vermeniz gerekir.
Milleti millet yapan kavramlar ırkla sınırlı değildir. Bunu
merkeze alırsak, bunun adı o hoşlanmadığınız kavrama denk düşer.
Yok eğer ırkın yanı sıra din birliği de sağlanmışsa millet olma
yolunda daha fazla yol alınmış demektir.
Kanatlı melek tanımınıza gelince; yanlış. Bir ayetten hareketle
"Eksik bildiklerinizi ya da bilmediklerinizi tartışmayın"la
söylemek istediğim buydu. Allah'ın izniyle, Hz. Peygamber'imizin
kalbine, inananlara yol göstermek için vahiy indiren,
Cebrail'dir. Kuran'da Cebrail'in kanatlarından falan
bahsedilmez. Sanıyorum seyrettiğiniz Hollywood filmlerinin
etkisindesiniz ya da kilise duvarlarını süsleyen ikonların...
Saygı ve hürmetlerimle. |
|
|
Memduh T. |
13.08.2005 |
Sayın Natko
Bilimimin, Tanrı'nın varlığını veya yokluğunu ispatlamak gibi
bir derdi olmadığını kavramaktan uzaksınız.
Sizin kabullenemediğiniz İslamiyet, Kafkasya halklarının
toplumsal yapıları üzerinde çok olumlu tesirler bırakmıştır.
Batı Kafkasya’da aristokrasinin zayıflamasına ve toplumsal
tabakalar arasında eşitlik düşüncesinin gelişmesine vesile
olmuştur. İslamiyet ile Adigeliğin yüzyıllardır bir arada
yaşamayabildiği nicedir ortada.
Son olarak farklı bir ülkede ve farklı koşullarda yasaydım iyi
bir Hıristiyan ya da iyi bir Yahudi olabileceğimden dem
vuruyorsunuz. Sizin akıl yürütmenizi size uygularsak: Başka bir
coğrafyada başka ana babalardan doğsaydınız ihtimal siz de
Çerkeslikten, xhabzeden bihaber geleneklerine bağlı iyi bir
Çinli olabilirdiniz.
Saygılarımla. |
|
|
Natho |
13.08.2005 |
Sayın Memduh,
Ben geleneklerine bağlı bir Çinli olabilirdim doğru!. Ancak
burada yanlış bir şey yok ki. Değiştiremeyeceğim şeylere yani
milliyetime ve geleneklerime bağlı olmak güzel bir şey. Bende
sizden bunu istiyorum zaten ama siz milliyetinizi ümmete
çevirecek, geleneklerinizin bir kısmını haram kılacak, bir
kısmını mekruh kılacak vb. doktrinlere hizmet etmemizi
bekliyorsunuz.
Siz öyle değil diyeceksiniz ama aynen öyle. Neden anlaşamıyoruz
bilmiyorum ki? Kuran'ın sözleri inananlar için Allah'ın sözleri
değil mi? Kuran yapmamız ve yapmamamız gerekenleri açıkça
emretmiyor mu? Durum böyleyken (en azından sizin için); siz bana
diyorsunuz ki İslam Adigeliğe ters değil. Yahu; benim şimdi bir
Adige düğününde oynamam, boza içmem, kaşen bulmam, zeheslerde
kızlarla konuşmam, İslam'da hoş karşılanır mı?
Bakın yaşadığım yerde beş yıl kadar önce bir Çerkes komşum
amcasının kızıyla evlendi. Biz bir Adige olarak bu durumu
ayıpladığımızda; komşumun tek savunması, "ben İslamiyet'in
yasakladığı hiçbir şey yapmadım" demesi olmuştur. İşin ilginç
yanı bu savunmaya orada pek çok kişinin destek vermesidir. Şimdi
çevremde akraba evliliği yapan birkaç Çerkes aile daha var!
Artık buralarda kadın, erkek ilişkilerinde oluşan şaibeyi ve
güvensizliği kim yok edecek? Biz artık akrabalarımızla
rahatlıkla görüşmemizi; onlarla el ele, kol kola olmamızı
yabancı komşularımıza anlatamıyoruz.
Şimdi siz diyeceksiniz ki, ''İslamiyet ille de akraba evliliği
yapın demedi ki canım.'' İyide canım kardeşim bir bu örnekle
sınırlı değil ki sınırlı olsaydı, biz hadi derdik Adigelerde
akraba evliliği yapsın ne olacak?
Bir başkası da zehesleri yasaklayalım çünkü zehesler İslam'a
uygun değil derse onu da yasaklar ve böylece kendi kültürünü
yasaklayan nadir ama belki de size göre ölümden sonraki dünyada
cenneti garantilemiş bir topluluk olurduk.
Bugün her milliyet şöyle veya böyle bir dine inanıyor veya
inanıyormuş gibi yapıyor. Ancak, şu bir gerçek ki yine her
milliyet inanacağı dini kendi geleneklerine göre
biçimlendiriyor. Peki bizim Adigeler ne yapıyor? Bizimkilerde
sağolsun zaten yok olmakta olan kültürümüzü kanatlı veya
kanatsız meleklerin getirdiği iddia edilen dine veya dinlere
tercih ediyorlar.
Gelelim İslamiyet'in Kafkasya'da toplumsal yapıda meydana
getirdiği değişikliklere: "İslamiyet aristokrasinin etkisini
kırarak toplumsal yapıda eşitlik düşüncesini ortaya çıkarmıştır"
öyle mi canım kardeşim!..
Kafkasya'da toplumsal yapının en bozuk karakteri kölelik
sistemiydi canım kardeşim. Oysa İslamiyet'te kölelik kaldırılmış
mıdır? İslam dini belki kölelerimize iyi davranmamızı söyler ama
asla köleliği yasaklamaz niye? Öyle ya niye yasaklasın ki?
Onlara iyi davranırız olur biter. Nasıl olsa Adigelerde yüzlerce
yıl sonra kölelik sisteminin yol açtığı derin toplumsal yaraları
yine İslamiyet düzeltti diyebilecek arkadaşlarımız olacak...
Saygılarımla. |
|
|
Memduh T. |
14.08.2005 |
Natho Kardeşim,
Zehesler İslam'a uygundur derim çünkü: Zehesler bugün eski
anlamından uzaklaşmış olmakla beraber, gençleri birbirini
tanımasına yöneliktir ve Kur'an kadınla erkeğin evlenmeden önce
birbirlerini tanımalarını öğütler.
Bu sorgulayıcı tavrınızı xhabzelerimize de uygularsanız, sizin
düşünce yapınızla uyuşmadığını göreceksiniz. Çünkü: evlenmeden
önce kızlarımıza verilen geniş özgürlükler, evlilikle birlikte
büyük oranda ortadan kalkıyor. İtiraf edeyim ben xhabzeleri
eşime uygulayacak olsam herhalde benden boşanırdı. Çünkü kadının
hayati kendi kararlarından ziyade eşinin iznine bağlanmıştır.
Oysa benim eşim herhangi bir akraba, komşu ya da arkadaşına
giderken benden izin almaz. Çünkü ben kendimi nasıl biliyorsam
sevgili eşimi de öyle bilir ve güvenirim. Kur'an bu konuyla
ilgili yine akraba ve komşu ziyaretleri yapılmasını salık verir.
Aslında bu nüansların dışında büyük anlamda xhabzelerimiz ve
İslam birbirleriyle örtüşür.
Çerkesler ve evlilik konulu tartışmada Çerkes olmayanlarla
evlenenlerin adeta Çerkeslikten aforoz edildiğine şahit olduk.
Şimdi de mevzu dini vecibelerini yerine getirenlerin
Çerkeslikten uzaklaştığına kadar verdirildi. Yakın zamanda tek
Çerkes siz kalacaksınız zannımca.
Siz tüm cevapları buldum ve huzurluyum diyorsanız, bildiğiniz
gibi yaşamaya devam edin.
Ben bu tartışmaya kendi adıma burada son veriyorum.
Sağlıcakla kalın.
Saygılar. |
|
|
Shamil
|
14.08.2005 |
Salam Aleyküm,
Burada bir kaç kişinin yazılarını okudum.. Tabi ki buraya
yazanlar kendi bildiklerini doğru olarak kabullenmiş ve
yazmışlar ellerine sağlık... Bir kardeşimiz Can Yücel diyor ki;
diğeri başka başka... Yani herkes kendi doğrularını savunuyor ve
örneklendirmeler yapıyor. Ben soruyorum Can Yücel öyle dediyse
doğru o mudur? Fark ettim ki kimse Hz.Muhammed'den (S.A.V) örnek
vermemiş hadis yazmamış işte gerçek doğrular onlardır. Diyelim
ki Adigelik ve İslamiyet örtüşmüyor o zaman tercih ne olacak?
Tabi ki Allah'ın ayetlerinde de belirttiği gibi bir tek
milliyetçilik vardır oda İslam’dır. Bunun dışındaki bütün
milliyetçilikleri İslam dini ret eder. Çelişkisi olan kardeşime
tek tavsiyem araştırmasıdır. İşte o zaman inşallah doğru olanı
görecektir. Bence Adigelik ve İslamiyet çelişmiyor, çelişmedi ve
çelişmeyecek. Başka bir yere gitmeden Kafkasya’dan örnek verecek
olursak; sizce oradaki Çeçenlerin katledilme sebepleri nedir?
Tek suç Müslüman olmaları değil. Etrafımıza baktığımızda
göreceğiz ki kim ne için ölüyor ve kim ne için öle bilir?
Kimileri bu kutsal din için ölümü göze almışken, bizim burada o
Allah'ın benim dinim dediği kutsal dini tartışıyoruz. İnşallah
herkes doğru olanı bir gün görecektir. Allah'ın ayetinde de
belirttiği gibi bir gün güneş Batı’dan doğacak ve onu gören
herkes iman edecekler ama iş işten geçmiştir artık.
Şayet benim için Adigelik ve İslam çelişiyorsa elimin tersiyle
itiyorum Adigeliği. Doğrunun ne olduğunu anlayabilmek için bence
kimse güneşin Batı’dan doğmasını beklemesin.
Saygılarımla. |
|
|
Musa
Ademey |
15.08.2005 |
Sevgili Shamil kardeşim,
Umarım senin için Adigelik İslam'la çelişiyordur. Çünkü senin
bundan sonra Adigeliğe vereceğin her şey zarardan ibarettir.
Sevgiyle kal. |
|
|
Abregkızı |
15.08.2005 |
Sayın Shamil,
İslamiyet ne kadar gerçek ise mensubu olduğunuz halk da o kadar
gerçek ve de her ikisinin de sanatkarı belli.
Saygı ve Sevgilerimle. |
|
|
Furkan
Yılmaz |
19.08.2005
|
Merhabalar,
Bir çok yorum okudum ama sanırım en net olanı Memduh Bey'e ait
olan. Kur'an'ı esas alırsanız ortada bir çelişme kalmaz. Nitekim
Çerkesler İslamiyet'i çok sonradan öğrenmiş bir toplum ve İslam
kültürü ile Çerkes kültürü arasında çelişkiler olması gayet
normal.
Saygılarımla. |
|
|
Kübra |
23.08.2005 |
Sayın Natho;
Düşünceleriniz çok ilginç, bir o kadar da acı verici. Çerkesler,
evet çok asil bir millettir; ancak görünen o ki, sahip oldukları
güzel vasıflar bazılarımızda var olan kibirden hiç bir şey
götürmemiş. İslam dini yalnız bozulmuş olan Arap toplumuna
değil, tüm dünya insanlarına gelmiştir. Bunu bilmemek ya da
farkında olmamak büyük eksikliktir. Adigeliğin İslam diniyle
kaynaşmasından doğacak sonuçlardan korkuyor olmaksa ayrı bir
garipliktir. Zira İslam'ın bir toplumu bırakın geriye götürmek,
alıp nerelere çıkardığını görmek için Türk Milleti'ne bakmanız
yeterli olacaktır. İslam'la buluşmasında önceki
kahramanlıklarıyla, düşmanlarına korku salmış bu asil millet,
İslamiyet'le birlikte Osmanlı Devleti'nde de görülen, eskiye
nazaran çok daha büyük başarılara imza atmıştır.
Şimdi size soruyorum; bunu nasıl görmüyorsunuz? Ayrıca dikkatimi
çeken başka bir konu da, İslamiyet'i bilimle bağdaştıramamanız.
Şu anda bilim dünyasındaki bir çok gelişmenin mimarı Müslüman
bilim adamlarıdır (bunu da bilmediğinizi söylemeyin). Dünyanın
dört bir yanındaki Hıristiyan ya da başka dinlerin mensubu,
hatta ateist olan bilim adamları buldukları bilgilerle her gün
biraz daha Tanrı'ya yaklaştıklarını itiraf etmekten çekinmezken,
Müslüman olarak doğmuş nice insanın O'nu kaybetmek için elinden
geleni yapması, ne kadar yazık değil mi? Rus devlet adamlarından
birinin Osmanlı'yla ilgili olarak yazdığı gizli bir mektup
vardır bilir misiniz? O mektupta Türklerin bir an önce
dinlerinden soğutulması gerektiği, başarının ancak bu yolla elde
edilebileceği yazılmıştır. Demek istediğim o ki, bir millet
dinine sahip çıkmakla hiç bir şey kaybetmez, aksine çok şey
kazanır.
Şimdi siz "ama İslam bizim dinimiz değil, hiçbir zaman da
olmadı" diyeceksiniz ve korkarım tekrar başa dönmek zorunda
kalacağız. Din tabii ki insanın kendi vicdanına kalmış bir
meseledir; ancak bazı gerçekleri görmemek de çok büyük bir
kayıptır; zira sonradan çok büyük pişmanlıklar duyulabilir.
Önemli olan kendimize şu soruyu sorup aldığımız cevaptan tatmin
olup olmadığımıza bakmak: Ben düşüncelerimi oluştururken ne
kadar okudum, ne kadar düşündüm? Gerçekten her şeyi biliyor
muyum ya da bilmek için ne yaptım?
Konuya tekrar dönecek olursak, bence böyle bir soruya hiç gerek
yoktur. Çerkeslik sadece kaşenlikten, düğünlerden ibaret
değildir. Başka birçok güzelliği vardır; saygı kavramı, toplumda
kadına verdiği yer gibi. İsteyen istediğini alıp İslam'la
sentezleyebilir. Bence gayet de güzel olur. Çerkesler gibi üstün
bir millete ancak en üstün din olan İslamiyet yakışır...
Dipnot: Yine de her şeye rağmen unutmamak gerekir ki, yolumuzun
elbet düşeceği bazı yerlerde (!) hangi milletten olduğumuzu
değil, yaşarken ne yaptığımızı sorarlar. :)
Her türlü sınavdan alnımızın akıyla çıkmamız dileklerimle...
ve tabii ki sevgiyle. :) |
|
|
dM |
23.08.2005 |
Merhabalar.
Çerkeslik mi, İslamiyet mi? Sorusu tıpkı elmayı mı seversiniz
yoksa pıshaliweyi mi seversiniz, sorusu kadar mantıksız gelmekte
bana. İki kavram da çok ayrılar. Bu yüzden insanların kendi
içlerindeki seçimleri mantıklı olanıdır. Her ne kadar dini
açıdan kökenimiz Hıristiyanlığa dayansa da.
Saygılarımla. |
|
|
Kudret
Yaşar |
23.08.2005 |
Hatice hanım,
(CC’nin Notu: Sayın Kudret Yaşar’ın yazdıklarında bazı
cümle bozuklukları var. Konu hassas olduğu için düzeltmeye
çekindik. Çünkü anlamı değişebilir. O nedenle yazısını aynen
yayınlıyoruz.)
Sizin cevap vermenizi beklemeyeceğim. Bunu size yazmıyorum. Zira
sizin iyi niyetinizden de şüphe ediyorum açıkça (C.C. burayı
makaslamayın). Çünkü siz maksadınız üzüm yemek değil bağcıyı
dövmek misali, bu kararı vermenizde yardımcı olmamız değil bir
birimiz nasıl yediğimiz görmek veya İslamiyet hakkında
insanların hezeyanlarını söyledikleri bir platform oluşturmak
(iyi niyetli olsanız en azından insan bir kere yazılanlar
hakkında cevap verirsiniz) bu saatten sonra cevap vermeniz benim
için önemli değil ama daha fazla bazıların Çerkes kültüründen
dem vurum İslamiyet’i Arap kültürü adı altında taşlamasına ve
benim gibi müslüman Çerkesleri rencide etmesine göz
yumamayacağım.
Birde beni üzen bazıların Çerkes kültüründen dem vurum
İslamiyet’i Arap kültürü adı altında taşlamasına ve benim gibi
müslüman Çerkesleri rencide etmesine göz yumamayacağım.
Burada yazan (yazılanlardan anladığım kadarı ile) insanların
hemen hemen hepsi azı müstesna İslamiyet’e kendisini uyarlamak
yerine İslamiyet’i kendisine göre uyarlama çabası içerisinde.
Bir kere Çerkeslik İslamiyet’ten önce olduğunda dolayı
İslamiyet’e uymayan gelenek ve görenekleri olması çok doğal aynı
Araplarda, Türklerde, Kürtlerde ve diğer ırklarda olduğu gibi.
Fakat İslamiyet’in amacı ve doğasından dolayı bu toplulukların
kendisi ile çelişen şeyleri (buna ister kültür deyin ister başka
bir şey ) kendisinde olan doğrularla değişmesini ister. Bu bütün
dinlerde var hristiyanlık, Yahudilik vs.. dinlerin hepsinde bu
gayet normal. İnsan bu değişimi yaptığında (yani mensup olduğu
veya olmak istediği dinin doğrularını aldığında ve hayatına
tatbik ettiğinde) kendim için söyleyeyim Çerkeslikten çıkmam.
Sizde çıkmazsınız. Sadece kültürlerin oluşumunda olan normal
süreç işler (müslüman Çerkes kültürü veya hristiyan Çerkes
kültürü veya başka bir şey oluşur) ama insan bu değişimi
yapmazsa o dine mensup olmaz olamaz. Çünkü onun doğrularını
kendi doğruları kabul etmemekle bu da bu dini ihtiyacı olmadığı
anlamına gelir ve bu dinin o hususta yanlış olduğu anlamına
gelir (İslamiyet için haşa yani bu şey asla söz konusu olamaz).
Bir dini kabulü için bu söz konusu değildir. Yanlış olan dinle
insanın işi olamaz.
Burada insanın soracağı doğru soru ben müslüman (Çerkes
kültürünün ile İslamiyet’le çelişen İslamiyet’in doğrularını
kabul edip) Çerkes mi olacağım yoksa Çerkes kültürünün
İslamiyet’ten önceki (İslamiyet’le çelişen kültüründe sabit
kalıp) kültürde ısrar edip inanç olarak bu konularda
(İslamiyet’le çelişen noktalarda) İslamiyet (haşa) yanlış deyip
İslamiyet’ten ayrılıp başka İslamiyet’ten önceki Çerkes
kültürüne mensup mu olacağım (çünkü İslamiyet’in Çerkes kültürü
ile çeliştiği noktalar Kuran’ı Kerim’in ayetleri ile sabit olan
şeyler olduğu için).
Bu soruya cevap verecek yegane kişi kişinin kendisi artıların ve
eksiklerini iyi düşünüp ona göre kişi karar vermeli. Ben
açıkçası bu siteye girmeden önce Çerkeslerle ve Çerkes olmamla
iftihar ediyordum. Zira aklıma hep hristiyan Ruslar karşı
müslüman Çerkeslerle Şeyh Şamil’in ve talebelerinin vermiş
olduğu destansı direnişi aklıma geliyordu ama anladım ki bir
zamanlar Çerkeslere kan kusturan hristiyan Ruslarla aynı ortak
düşüncelerde olan Çerkesler de varmış dünyada. Çerkesliğimle
iftihar ediyorum ama (ne kadar safmışım) dünyadaki Çerkeslerle
aynı iftiharı artık paylaşmıyorum.
Bundan böyle elimden ve dilimden geldiği kadarı ile İslamiyet’e
karşı hezeyanları yazılan yazı miktarı dozajında cevap
vereceğim. Artık değneksiz dolaşamayacaklar burada tabiri
caizse. İslamiyet’in müslüman Çerkes bir (bekçisi) var. |
|
|
Şamil
|
24.08.2005 |
Selam,
Pek anlayamadım demek istediğinizi özür dilerim. Ama anladığım
kadarıyla ben de su soruyu yöneltiyorum size, sizce İslam diğer
Müslüman kültürlerde de tarz olarak ufak tefek farklılıklara
sahip değil mi? Ben İngiltere’de yaşıyorum ve işim gereği bir
çok farklı milletlerden Müslümanlar ile karşılaşma olanağı
buluyorum ve bu farklılıkları görebiliyorum. Adigelik ile İslam
arasında çok keskin farklılıklar yok. Belki kültürümüzdeki bazı
noktalar radikal Müslümanlar için ya da bazı mezhepler için
yanlış olabilir hepsi bu.
Hoşçakalın. |
|
|
Kudret
Yaşar |
24.08.2005 |
Sayın Şamil kardeşim,
Müslüman olan diğer kültürlerin başka bir Müslüman kültürlerle
farklılığı olabilir bu normal ama bu farklılık Kuran-ı Kerim’in
kesin nasları ile çelişmemesi lazım. Çeliştiğinde bu farklı konu
başlığına girer.
Birde radikal ve bazı mezheplerden kastettiğiniz şeyleri merak
ediyorum. Bu sorunuza o şekilde cevap vermeye çalışacağım, çünkü
İslam’ı tam manası ile yaşamaya çalışan insanları kendilerine
uymadıkları için (genelde İslam’ı eksik yaşayan diğer
Müslümanlar diyor bunu) kendilerinin eksikliğini ortaya
çıkarmasın diye radikallik veya gericilikle suçlandığını çok
gördüm ve duydum.
Bence biz Çerkeslerin İslamiyet’le çelişen bir çok örf ve
ananesi var. İsterseniz size bunu çeliştiği ayet ve hadisleri
dillendirebilirim.
Saygılar. |
|
|
Bjjıha |
24.08.2005 |
Saygı değer arkadaşlar,
Bu soruya şu ana kadar birçok cevap verildi. İslamiyet'i
seçenler var, Adigeliği seçenler var. Düşünüyorum İslamiyet'i
seçenler kendi öz benliklerinden ödün vermişler gibi görünüyor,
şüphesiz de öyle. Adigeliği seçenler ise İslamiyet'ten ödün
vermişler gibi ama burada tereddütlerim var. Her insan hayatını
kendi yaşar yolunu kendi çizer.
Bir arkadaşımız der ki, ''İslamiyet'i seçmeyenler aşırı radikal
uç gruplardan dem vuruyor deyip serzenişte bulunuyor''. Bunu
diyenler bence haklı. Akrabalarım var dinini çok güzel bir
şekilde yaşıyorlar ama Adige kültüründen de kesinlikle ödün
vermiyorlar. İslamiyet yaşanacaksa dört dörtlük olmalı ama şu
anda dünyamızda dinini dört dörtlük yaşayan ne kadar insan var
Müslüman, Hıristiyan, Musevi, ne kadar din varsa.
Müslümanlık Adige kültüründen önce yoktu. Bizlerde Müslüman
olmuşuz Hıristiyan olmuşuz vs. Bana göre bir din bir kültürü yok
edemez.
Kısacası İslamiyet tek başına yaşanır.
Adigelik tek başına değil toplumla yaşanır.
Benim fikrim budur, herkesin fikrine de saygılıyım. |
|
|
Ali Ihsan
Mihci |
24.08.2005 |
Sayın Kübra(!),
Demişsiniz ki, son uğradığımız yerde hangi hangi milletten
olduğumuz sorulmayacak...Yanlış Efendim...
Bir kere orda; gobuz çalabiliyor musun? Goşara oynayabiliyor
musun, Adigabze biliyor musun diye soracaklar.
Bilemedin direk aşağıya... Bu arada burnuma yanık kokuları
geliyor. Ocakta yemeği mi unuttun ne yaptın? Sen yemeğe bakarken
ben de yeğenlerimin gözlerinden bol bol öpüyorum.
Herkese bolca selamlar......
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum, görüşmek üzere...
Kübra |
24.08.2005 |
Sayın Ali İhsan Mihci;
Sanırım beni başka bi Kübra'yla karıştırdınız.
Gideceğimiz yerde hangi milletten olduğumuzu
sorduklarını bilmiyordum, anlattıklarınıza göre siz
tecrübe etmiş gibisiniz. Aydınlattığınız(!) için
teşekkürler. Bir şeyler yazıp yazıp siliyorum. Artık hiç
bir şey söylemenin gereği yok galiba. Herkes nasıl
biliyorsa, nasıl hissediyorsa öyle davransın. Benim için
bu konu burada kapanmıştır.
Saygı ve sevgilerimle... (Yemeği falan yaktığım yok ama
galiba buraya bir şeyler yazayım derken gerçekten çok
vakit kaybetmişim.) |
|
|
Şamil |
25.08.2005 |
Sayın Yaşar,
Ben sizden çokta farklı düşünmüyorum ve Müslüman'ım
gurbette yaşayan Çeçen kökenli bir Türk vatandaşı olarak
bunu da elimden geldiğince sürdürmeye çalışıyorum
(önyargınız varsa bunu azda olsa değiştirmek için
söylüyorum).
İslam’a burada kimsenin saygısızlığı olduğunu sanmıyorum
fakat ben Müslüman'ım diyen bir çok insan ve devlet
yöneticilerine karşı eleştirilerim bulunuyor. Günümüz
Ortadoğu’sunda ki politik ve son zamanlarda artan sıcak
gelişmelerde en kabahatli milletin Araplar olduğunu
düşünüyorum ve bu Arap devletlerinin başındaki
insanların İslam’ı kendi politik güçleri için kendi
halklarına karşı kullandığını düşünüyorum. Mesela Suudi
ailesinin (USA’deki yatırımları, araştırın) vs.
Eminim sizde biliyorsunuz ki Müslümanlığı kullanarak
çıkar sağlamaya çalışan bir çok insan var.
Bizler ise böyle çıkarlardan haberdar olmayan sadece
asimilasyona karşı çırpınan insanlarız.
Ha, şu aklınıza gelebilir ve su soruyu sorabilirsiniz:
Bunun için ne yapıyorsun? Bu kendi kendime sorduğum
soruyu şöyle cevaplıyorum. 'Kendi çabalarımızla Çeçen
yetimlere yardım ediyor, onların eğitimleri için küçük
çaplıda olsa arkadaş çevremizde organize oluyoruz'.
Peki ben soruyorum; siz Müslüman yetim Çeçen çocukları
için ne yapıyorsunuz ve hiç Türkiye’deki mülteci
kamplarını ziyaret ettiniz mi? Müslümanlık adına diyorum
Çerkeslik değil sizin açınızdan.
Bizler bunu yaparken de Kafkasyalılığımızı unutmuyor
sahip olduğumuz değerleri başka sahip olduğum değerlerle
uyumlu bir şekilde yürütüyoruz.
Hal böyleyken genelde kendi halinde yaşayan bulundukları
toplumlara zarardan çok katkıda bulunan Çerkeslerin
kültürlerini bir Arap’ın, Pakistanlının , Boşnak’ın,
Malezyalının yaşadığı gibi yaşaması benim için İslam’a
karşı gelmek değil ama benim için ırkçı düşüncelere
karşı Kafkasya kültürünü yaşatma mücadelesi (ırkçı
Ruslar vs). Bu sadece sahip olduğumuz kültürün yok
olmaması için yapılan bir çalışma.
Saygılar. |
|
|
Kağan Akdoğan |
25.08.2005 |
Merhabalar,
Gerçekten ilginç bir konu ve akla başka sorular da
getiriyor. Forumda yazanlardan tamamen bağımsız olarak
şöyle sorular da sorulabilir kanımca.
Örneğin bir X şahsı, Müslüman ve Türkiye gibi
muhafazakarlığın üstüne şekilci bir Batıcılığın boca
edilmesinden doğan karmaşık yapı ve ilişkilerin meydana
geldiği bir ülkede yaşıyor. Bu durumda da günlük hayatta
inancıyla çelişen pek çok durumla karşı karşıya
gelebiliyor.
Merak ediyorum, acaba "İslamiyet'le gündelik hayat
çelişiyor, acaba hangisini tercih etmeliyim" gibi bir
soru geçer mi aklından? Yani kültüre gösterilen özen,
inanca da gösteriliyor mudur? Sanırım iki ihtimal var,
ya inandığın gibi yaşarsın ya da yaşadığına inanırsın.
(Allah bunu anlar örneğinde olduğu gibi.)
Bence din ve kültür, bizi biz yapan en önemli öğeler ve
aynı derecede vazgeçilmezler. (İnananlar için tabii ki.)
Eğer aralarında bir çelişki varsa da uzun vadede ortadan
kalkar gibime geliyor.
Türkleri ele alalım, bugün İslam'dan bağımsız bir Türk
kültüründen bahsetmek çok da mümkün olmasa gerek. Bu o
kadar öyle ki yurt dışında "Türk" ve "Müslüman"
sıfatları sıklıkla birbirinin yerine kullanılabilmekte.
Yani etnik kimlikle din belli bir zaman diliminden sonra
birbirinden ayırt edilmez bir şekilde iç içe geçebiliyor
ve ikisi de varlığını muhafaza edebiliyor.
Biraz fazla uzatmış olacağım belki ama değinmek
istediğim bir kaç nokta daha var.
İslam'ı Arap kültürü olarak tanımlamak kadar haksız bir
düşünce olamaz. Bizzat Kuran'a baktığımızda, mesajın
muhatabının (ey Araplar gibi ifadeler hiç geçmez, ey
inananlar, ey insanlar gibi ifadeler kullanılır genel
olarak ya da akletmez misiniz, düşünmez misiniz gibi
sorgulamalarla)tüm insanlık olduğu açıktır ve getirdiği
kurallar tüm zaman ve mekanlar için geçerlidir.
Bunu böyle ifade ederken bir şeyi ifade etmek gerekli,
hiç bir şey zaman ve mekandan bağımsız olarak
düşünülemez. Dolayısıyla "Hz. Muhammed bizim zegeslere
ne derdi" gibi bir soru, içerdiği anakronizmden ötürü
geçersizdir)
Sonuç olarak inananlar, inandığı gibi yaşamakla
mükelleftirler. Ama bu sanıldığı gibi kültürden taviz
verme ya da onu yozlaştırma anlamına kesinlikle gelmez.
Kölelik konusuna gelince, İslamiyet'in köleliği
yasaklamadığı doğru. Ama onun, evrimci mahiyetini
düşünürsek böyle bir yaklaşımın daha isabetli olduğunu
anlarız. (Sözgelimi içki yasağı 4 aşamada
gerçekleşmiştir.)
Çünkü o devirde kölelik, yalnız bir toplumsal yapı
değil, aynı zamanda bir üretim tarzıydı. Dolayısıyla
bunu kökten kaldırmak o an için ciddi sorunlara yol
açabilirdi. Ne var ki İslam, insanları kulluk düzeyinde
eşitlemiş ve kölelerin azat edilmesini sıkça tavsiye
etmiştir.
Çerkes toplumundaki köleci yapının İslam'la pekiştiğini
söylemek de çok doğru olmaz kanımca. Geç dönem Osmanlı
toplumsal yapısındaki örneklerse İslam'dan ziyade
iktidar ilişkilerinin bir ürünü olsa gerek.
Fazlaca uzun oldu galiba, sabrınız için teşekkürler.
|
|
|
Kabardey Kızı |
25.08.2005 13:28:09 |
Eski çağlardan beri, sadece tartışmayı ilerleten ama
noktayla bitmeyen konuları tartışana kadar gelin,
kültürümüzü daha iyi bir geleceğe taşımak için beyin
fırtınası yapalım..
Din, siyaset bunlar göreceli olduğu için kimseyi ikna
edemezsiniz ve konuyu güzel bir şekilde
sonlandıramazsınız.. Gelin güzel "nokta"lar
koyabileceğimiz konuları tartışalım..
Saygılarımla. |
|
|
Zeki Yücel |
25.08.2005 |
Sayın Natho,
İslamiyet milletlere değil tüm insanlığa gönderilmiştir.
Bunu bile ayırt edemeden insanlara öğütler vermenizi
doğru bulmuyorum. |
|
|
Kudret Yaşar |
25.08.2005 |
Sayın Şamil bey,
İsminiz çok severim hata eğer ilerde bir çocuğum olursa
Şamil koymayı düşünüyorum.
İslam devleti yöneticilerine yaptığın eleştirilere
katılıyorum İslamiyet’i rant için kullanan insanlar
olabilir (ama bu eleştiriyi senden başka yapan yok. Ben
görmedim senden başka bunu dillendiren) ama benim
söylediklerim bu ranta destek vermiyor.
Aynı çıkarı Çerkesliği veya Çeçenliği kullanarak
kullanan yok mu sizce? Şamil bey Çeçen mülteci
kamplarından Çeçen yetimlerden bahsettiniz. Benim
Çeçenler için yaptıklarımı burada anlatacak değilim ama
ben olsam mesela bu ‘’Köy Projesi’’ne harcanan emeğe,
maddiyata ve sinerjiye (gerçi benim değil ama daha çok
ihtiyaçlı olanlar varken Çeçen yetimler gibi) onun
yerine Çeçen yetimlere yardım veya mülteci kamplarına
yardım edilse daha iyi olmaz mı (Ruslar bana kızacak
yine)?
Bizler ne kadar çırpınsak ta bütün ırklar (evliliklerden
dolayı) ve kültürleri de değişime uğrayacak. Bu bir
süreç kardeşim (çünkü kültürleri oluşturanlar bizleriz
bizlerde sürekli başak kültürlerle alış verişteyiz) ve
Çerkes kültürü değişecek. Şimdi dersiniz bu asimilasyon
diyeceğiniz ama bence değil. Çünkü bu dünyada yaşıyoruz
ve bu dünyanın gerçeği bunun karşısında durabilmek.
Bence gerek yok. Çünkü hangi kültürde yaşayacağımı
benden başkası karar vermemeli. Eğer ben kaşenliği,
zeğesi başka kültürlerle değiştireceksem bunu ben
bilirim. Birileri bana bunu dayatamaz. Çünkü bunu
değiştirdiğimde Çerkeslikten çıkmam. Çerkes olmamın
sebebi Çerkes ana babadan doğmam bu sebepten dolayı
Çerkes kültürü bana dayatılan Çerkes kültürü değil de
benim yaşadığım kültürdür, Çerkes kültürü. Çünkü bana
Çerkesliği veren kültür değil Çerkesliğimdir
Saygılar. |
|
|
Muratt |
25.08.2005 |
Saygılar,
Öncelikle isteğimi kırmayan yetkililere teşekkür ederim.
Yazımın ne kadarının elinize geçtiğini bilmediğim için
baştan derliyorum.
Yazıma şu soru ile başlamıştım: Sahip olduğunuz
kimlikler sadece bunlar mı? Çerkes ve Müslüman.
Bir birey yaşadığı ortamla ilgili o kadar çok
şekillendirici ile kuşatılmıştır ki, bazılarına önemsiz
gibi görünen "nüanslar", bazıları için "hayatın
anlamı"dır. Cebinizde taşıdığınız nüfus cüzdanından
tuttuğunuz takıma, siyasi görüşünüzden yaşadığınız
şehre, vs. kadar birçok neden, kendi bilincinizde
işlendikten ve özümsendikten sonra değişik sonuçlara
dönüşür.
Yasalarla belirlenmiş hareket alanlarına rağmen, zaman
zaman birimler arasında bile "yetki" tartışmalarının
yaşandığına tanık olmuşsunuzdur ya da duymuşsunuzdur.
İşin işine bir de düşünce ve özellikle duygularla
örülmüş karmaşık bir mekanizma girince, soru
işaretlerinin belirmesi, ikilemlerin yaşanması çok
"doğal" bence. Ayrıca xhabze ve şeriata (İslami kurallar
bütünü olarak kullanıyorum bu kelimeyi. Tartışma başka
yönlere kaymasın diye belirteyim) karşı insanların
durduğu değişik mesafeler, kişilik oluşumunda "pozitif
bir farklılık" yaratır. Tabi demokratik bir kültürde
yaşayan, "hoşgörü" sahibi insanlar için bu saptamalar.
Yoksa bu konu ile ilgili standartlar koyup, sonra oturup
yemek tarifleri ile görüşleri geyiğe çeviren
ka"K"ılımcılar çıkacaktır. (İfadenin yazımında yanlışlık
yok redaktör arkadaşlar: Kakılımcı)
Bu iç içe geçmişlik içinde "kantarın topuzu" işlevini,
insanın vicdanı yerine getirir. Siz xhabzeye uygun bir
eylemden "günah" olduğu için rahatsızlık duyuyorsanız ya
da bazı dini vecibeleri "haynape" olarak görüyorsanız;
yapmazsınız. Sonuçlarına katlanmak şartıyla.
Tartışılan konuda kimsenin orta yol bulamayacağı, daha
doğrusu herkesin orta yolunun farklı olduğu, konu ile
ilgili bir başka hanımefendinin bilmem kaç ay önce
açtığı "İslamiyet’in Vereceği Artılar" başlıklı sayfaya
hala görüş aktarıldığından belli zaten. Bu yüzden
uzatmanın anlamı yok.
Bu yılki Uzunyayla Kafkas Festivali'nde, stantları
dolaşırken sadece Beşiktaş takımının şapkalarının
satıldığı dikkatimi çekti. Fenerli bir arkadaşla bir
satıcının yanına yaklaşıp şakalaşmaya başladık. Satıcı
arkadaş, Beşiktaş'ın kurucularının Çerkes olduğu
konusuna girip, onun için Beşiktaş'ı tutmamızı
öğütlediğinde bu telkinin üstünde fazla durmamıştık ama
konunun ciddiyetinin farkına şimdi varıyorum. Bu konudan
da bir forum konusu olur herhalde:
Adigelik mi, Galatasaray mı? |
|
|
Hatice Yılmaz |
25.08.2005 20:46:49 |
Ben, okumuş olduğum 58 farklı fikirden cevabımı pekala
aldım. Fakat benim tekrar yazmamamın sizi neden bu kadar
ilgilendirdiğini anlamadım, konu bu değil ki.
Siz sadece tartışmak istiyorsunuz. İlk yazınızı ciddiye
almadım ama bana hakaret etmeye hiç hakkınız yok! zaten
her yorumcu kendi seviyesini gösterdi. Size tavsiyem;
amacınız yol göstermekten ziyade tartışmaksa size uygun
başka siteler var.
Bana cevap verme zahmetine katlanan diğer tüm
arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Kafamda bazı şeyler
netleşti.
Özellikle sayın Memduh T., M. Emin ve Sayın Tülay
Temiz'e teşekkürlerimi sunarım.
Not:
Sözlerim
tamamen Sayın Kudret Yaşar beye. Diğer katılımcılara hiç
bir eleştirim yok. |
|
|
Musa Ademey |
25.08.2005 21:17:36 |
Sayın Kudret Yaşar,
Eğer izin verirseniz size bir sorum olacak. Hepimiz
Müslüman Çeçenistan'daki savaşa aynı hassasiyette
üzülüyoruz. Peki bu savaş Hıristiyan Osetya'da olsaydı
aynı Çeçenistan'daki gibi sizde üzüntü yaratır mıydı?
Ayrıca "Köy Projesi"nin amacını anlayarak mı
eleştirdiniz?
Saygılarımla. |
|
|
Kudret Yaşar |
25.08.2005 |
Musa bey kiminle savaştığına göre değişir. (Gelip
bizimle Türkiye ile veya Müslüman üçüncü bir toplulukla
savaşırsa değişir.)
Ama ne şartla olursa olsun, çocuk ve masum (savaşla
alakası olmayan) kadın ve yaşlılara üzülürüm ve her
nerede savaş olursa olsun üzülüyorum.
Bu soruyu niye sorduğunu öğrenebilir miyim.
Hoşgeldiniz Hatice Hanım,
Sonunda teşrif ettiniz ben kimseye hakaret etmedim eğer
öyle anladıysanız, hakaret anladığınız bütün sözleri
üzerime alıyorum ancak
...boş verin zaten sizin amacınızda yol öğrenmek olmuş
olsaydı bu cevapları en başta yazardınız ve bu forum
daha derli toplu olurdu, birde forumun manasına lütfen
lügate bakın tartışma hususunda nereye ve kimin
gideceğine sonra karar verelim.
Kağan Bey,
Yazınıza katılıyorum ve yazınızla ilgili (saat geç
olduğu için) uzun bir yazı daha sonra yazacağım
inşallah. |
|
|
Natho |
26.08.2005 |
Sayın Kübra
Düşüncelerimin ilginç olduğunu söylemeniz çok ilginç ama
acı verici olduğu doğru!
Ben bir ÇERKES olarak sadece AdigeTha'ya inanırım, kim
neye inanırsa inansın. Bu yüzden kibirliyimdir.
AdigeTha ölümümüzden sonra sadece Adigeleri hesaba
çekecek ve ilk şu soruyu soracaktır. Hayattayken
davranışlarınızı biçimlendiren neydi?
Sizin gibi düşünenler muhtemelen; biz biraz Müslüman,
biraz Türk, biraz laik, biraz bilimsel, biraz gelenekçi,
biraz reformcu, biraz Adige özelliği gösteriyoruz
diyeceklerdir.
"Vay geldi onların haline..." |
|
|
Kübra |
26.08.2005 |
Sevgili Natho;
Size hitaben yazdığım bir önceki yazımda biraz sert bir
dil kullanmış olabilirim. Eğer bundan rahatsız
olduysanız tüm samimiyetimle özür dilerim. Çünkü
öncelikle bir insan olduğunuz için sizi seviyorum, tıpkı
diğer insanları sevdiğim gibi.
Ne diyebileceğimi gerçekten bilemiyorum. Bazı anlar var
ki; artık söyleyebilecek hiçbir şey kalmıyor maalesef,
eğer varsa da ben bunları ifade edecek düzeyde değilim
sanırım.
Şimdi yazdıklarım sadece size hitaben değil, benim genel
olarak sizin gibi düşünen insanlar karşısında
hissettiğim şeyler. Şu anda düşündüklerimi ifade etmek
ne kadar zor. Bunların sizde nasıl bir etki bırakacağını
hesap etmek ve büyük ihtimalle hiçbir şekilde dikkate
alınmayacağını bilerek yine de bir şeyler anlatmaya
çalışmak.
Müslümanlık bir millet değildir. Bu yüzden "biraz
Müslüman, "biraz Adige" olmak gibi bir düşünce bana çok
anlamsız geldi. Ben eğer istersem hem tam bir Müslüman,
hem de tam bir Çerkes olabilirim. Zira birini seçmek
için diğerinden vazgeçmek gerekmez. Din insanların
hayatlarını çekilmez hale getirmek için değildir ki;
aksine toplum hayatını bir düzene sokmak, yaşamımızı
anlamlı kılmak için vardır. Yani gerçekten
söyledikleriniz bana çok anlamsız geliyor. Eğer bir
Çerkes için Müslüman olmak bir engelse, neden diğer
milletler için de öyle olmasın ki? E o zaman İslam ya da
din kavramı nerden çıktı, ne diye hayatımıza karışıyor
değil mi? Sizin düşündüğünüz gibi düşünürsek eğer böyle
bir sonuca varmamız da çok normal. Merak ettiğim şey şu;
siz din kavramına mı karşısınız, yoksa İslam'a mı? Yani
eğer burada insanoğluna nerdeyse sınırsız bir hayat vaat
eden Hıristiyanlıktan bahsediyor olsaydık yine böyle bir
tepki mi verirdiniz?
Son olarak haklısınız sevgili Natho; Müslümanlıktan bu
kadar haberdar, bu kadar onun içindeyken, hala hayatımda
o kadar eksik var ki; şu anda bile size bir şeylerden
bahsederken ne haddime diyerek hicap duyuyorum. O yüzden
son derece haklısınız; "Vay geldi benim halime..."
Sevgiyle... |
|
|
Hatice Yılmaz |
26.08.2005 |
Sayın
Kudret Yaşar, hoşbulduk efendim.
Size öncelikle baştan beri rahatsız olduğunuz noktayı
açıklamak istiyorum: Bu siteyi yeni gördüm ve uzun
zamandır kafama takılmış olan bu konuya sadece böyle bir
sitede cevap bulabileceğimi anladım. Tabi aynı zamanda
benim gibi Çerkes arkadaşların bu konudaki fikirlerini
öğrenmek istedim. Ancak sorumu siteye yazdığım dönem
benim için çok karışık ve zor bir dönemdi. Planlarım
haricinde gelişen bir nedenle uzun süre internete
giremedim. Yinede her durumda sorumun cevabına
bakabileceğimi biliyordum. Nitekim öyle de oldu.
Konu hakkındaki tüm görüşleri eninde sonunda okumuş
oldum. Neden cevap yazamadığım hakkındaki düşünceleriniz
değişmiştir umarım. Sayın Yaşar, eklemek istediğim bir
cevap daha var: Ben İslamiyet ve Adigelikten birini
seçmek zaten istemiyorum. Sorum belki de birçok kişi
tarafından yanlış anlaşıldı. Bu iki kavramı birbirinden
ayırmak da zaten saçmalık olur benim için. Sadece
çelişen yönleri ve ne yapabileceğimi sordum
büyüklerimden. Zaten benim büyüttüğüm kadar büyük bir
çelişki de yokmuş. Elhamdülillah Müslüman'ım ve
Çerkesliğimden de gurur duyuyorum. |
|
|
Natho |
26.08.2005 |
Sayın Kübra,
Düşüncelerinizden samimi ve iyi niyetli bir insan
(Adige) olduğunuz hissine kapıldım.
"Din toplum hayatını düzene sokmak için vardır"
diyorsunuz doğru... Bende diyorum ki hangi toplumu kimin
istediği gibi bir düzene sokmak için!
Bugün hayatımızı düzene sokan din var ya! (Ortadoğu’da
bunun her çeşidinden bolca bulunur). Gittiği her yerde
sağ olsun mükemmel bir düzen oluşturuyor. Zaten Ortadoğu
halkları bu dinler coğrafyasında dünyanın en mutlu
halkları gibi yaşıyorlar!
Aslında güzel sorular soruyorsunuz ve diyorsunuz ki, "E
o zaman İslam veya din kavramı nereden çıktı, ne diye
hayatımıza karışıyor?"
Canım kardeşim bu soruyu ben sorsam daha iyi olurdu.
"Din kavramı" insanların bilinemeyene karşı
korkularından ortaya çıkartılmış olup, toplumsal sürecin
gelişimine göre yönetenler tarafından farklı amaçlar
doğrultusunda kullanılmıştır ve hala kullanılmaktadır.
Benim tepkim İslam’a veya Hıristiyanlığa değil canım
kardeşim .
Benim tepkim sadece Adige olarak yaşayabileceğimize
inanmayanlara.
Benim tepkim arkalarına Hıristiyanlığı, İslam’ı vb.
dinleri alarak ve onları yücelterek Adigeliğe hizmet
ediyormuş gibi yapanlara.
Benim tepkim ADİĞETHA'dan korkmayanlara!
Sayın
Şhafit,
Şıble sadece AdigeTha'nın bir uzantısıdır. Adigeleri
korkutmak gibi bir amacı yoktur. O sadece Adigeleri
uyarır ve yol gösterir.
Anlaşılan siz Tanrı kavramından sadece korkuyorsunuz.
Sayın Kudret Yaşar,
"ADİGETHA" sadece Adigelerin Tanrı'sıdır. O diğer
Tanrılar gibi adından pek bahsettirmez. O kompleksleri
olan bir Tanrı değildir. Onun bir din göndermek gibi bir
derdi yoktur. (Zaten Adigece "din" sözcüğünün
karşılığının olmaması da bundandır.) O sadece Adigeleri
korur. Adigelerden Adige gibi yaşamalarını ister. Bu
isteğini de Adigelere hissettirir. Zaten bunu sadece
gerçek Adigeler hisseder. |
|
|
Kudret Yaşar |
27.08.2005 |
Milliyetçi bir Tanrı o da Adige mi? Ona Adige
dışındakileri Cehennemi'nde yakacak mı? Bir din
göndermedi ise sen nerden biliyorsun sana mı vahiy
ediyor? Üç semavi din hariç (Müslümanlık, Yahudilik ve
Hıristiyanlık dışında) hiçbir dini kabul edemem ve
hoşgörü göremem). Bunları açıklarsan sevinirim. İlginç
bir konu insanın boşlukta olunca nelere inandığının bir
misali.
Sayın
Natho,
Ortadoğu'daki barış ortamını olmamasını İslami alaylı
bir dil kullanarak ifade etmenizden çok rahatsız oldum.
Eğer bu dili değiştirmezseniz bende üslubumu size karşı
değiştireceğim bunu bilin. Siz garip bir inanca sahip
olduğunuz gibi, tarih de bilmiyorsunuz. Ortadoğu,
Osmanlı yıkıldıktan sonra böyle barıştan yoksun ve orada
üç dinin barış içinde yaşadığı dönem İslamiyet'e mensup
Osmanlı dönemidir. Oradaki kargaşanın sebebi İslami
adaletin tesis edilememesinden (kabul etmesiniz de bu
böyle tarih bunu ispatlıyor).
Saygılar. |
|
|
Kübra |
27.08.2005 |
Sevgili Natho;
Öncelikle tartışma çerçevesi içinde bana yaklaşımınızdan
ötürü teşekkür ederim. Anlamadığım bir şekilde bu
forumdaki herkes Çerkes olduğu halde birbirlerine çok
ağır hitaplarda bulunabiliyorlar. Amaç Çerkes kültürünü
yaşatmakken bu tür bölünmeler bana çok saçma geliyor.
Din "bütün toplumları", "Allah'ın" istediği bir düzene
sokmak için vardır.
Sadece Adige olarak yaşayamamak diye bir şey söz konusu
tabii ki olamaz, isteyen elbette öyle de yaşar. Ama
hayatında koskocaman bir parça da eksik kalır.
Dini sadece toplumsal bir kavram olarak ele alıyorsunuz,
biraz da bireysel olarak değerlendirin. O zaman daha
farklı sonuçlara varacağınızı tahmin ediyorum.
Din kavramı insanlar tarafından uyduruldu diyelim.
AdiğeTha kimin ürünü o halde? Sonuçta onu da insan olan
Çerkesler uydurmuştur ve muhtemelen sizin diğer dinler
için söylediğiniz sebeplerden ötürü. Zaten din göndermek
gibi bir derdi olmayan bir Tanrı bizleri ne kadar
önemsiyor olabilir sizce? Mesela siz söyleyene kadar
benim ondan haberim dahi yoktu. Eğer o bana yol
gösterecek bir Tanrı'ysa öncelikle kendini bana
buldurması gerekmez mi?Ben bir Tanrı'dan bunları
beklerim. Siz peygamberi, kitabı daha doğrusu varlığını
kanıtlayıcı hiçbir desteği olmayan bir Tanrı'ya mı
inanıyorsunuz?
Sevgiyle... |
|
|
Natho |
28.08.2005 |
Sayın Kudret Yaşar,
Neden sana göre semavi saydığın dinlerin dışında olan
dinlere hoşgörü gösteremezmişsin. Örneğin "Buda"ya
inananlara saygı göstermeyecek misin? Ya Şintoizm'e,
Şamanizm'e inananlara saygı göstermeyecek misin?
Zaten saygı gösteriyor musunuz?
Biz Adigeler birkaç yüzyıldan beri yeni yeni İslamiyet’i
tanıdık. Ya öncesi biz ne idik? Ruslar Hıristiyandı
bizim nasıl bir dinimiz vardı. Belki de atalarımız
saygıyı hak etmiyordu.
Şimdi siz semavi olarak adlandırdığınız dinlere
inanmayan herhangi bir Çerkes'e saygı göstermeyeceksiniz
mi?
Bak canım kardeşim sen okuduğunu anlamıyorsun herhalde .
Ortadoğu’da var olan kargaşanın nedeni senin gibi bir
semavi dine inanan Siyonistlerdir. Benim hiç bir zaman
İslamiyet’i alaycı bir şekilde ele almam söz konusu
olamaz. Benim yazım Kübra arkadaşımıza bir cevaptı
sadece. Kübra arkadaşımız dinlerin düzen ve huzur
sağladığını ifade edince, bende haklı olarak ve bütün
dinleri kastederek bu düzen ve huzur Ortadoğu’da neden
yok dedim...
Alay etme bunun neresinde? Ayrıca siz tarih
bilmiyorsunuz demek, ne demek..!
Osmanlı’nın neresi İslami! Birde saygı göstermediğiniz
insanlardan açıklama beklemeyin.
Sayın Kübra,
Bu forumdaki herkes Çerkes olmayabilir. Hatırlatmak
isterim. Size katılıyorum amaç Çerkes kültürünü yaşatmak
olmalı ama bana öyle geliyor ki katılımcılardan bazıları
Çerkes kültürünü yaşatmak yerine, kültürümüzde kalan
sayılı güzelliklerin bir kısmını daha din adına silmek
istiyorlar. Üstelik bunu bilinçli ve bilinçsizce
yapanlar açıkça belli oluyor.
Diyorsunuz ki: "Din bütün toplumları Allah’ın istediği
bir düzene sokmak için vardır." Burada iki şey var:
Birincisi: Eğer Allah bir din indirmiş ise
söylediklerinizin tamamına eksiksiz katılıyorum.
İkincisi: Siz buna inanıyorsanız ve Müslüman'sanız Adige
kültürünü hiç yaşatmaya çalışmayın, çünkü olmaz.
Dini bireysel olarak ele aldığımızda bende sizin daha
önce ifade ettiğiniz gibi boşlukta kalıyorum (ayrıca
inanmadığım şeye zorla inanamam ki). Fakat daha sonraki
yazınızda siz önceki söylediğinizin tersini ifade ederek
boşluğu sadece din doldurur diyorsunuz. Anlaşılan iyi ve
tam bir Müslüman olmanıza karşı hala boşluktasınız.
Gelelim AdigeTha'ya. O nereden çıktı değil mi? Açıkçası
onu ben uydurdum. Peki niye mi uydurdum? Çünkü canım
öyle istedi. İstesem ona bir kitap, hatta iki kitap beş
tanede peygamber uydurabilirdim. Hele bir kaç bin yıl
önce olsa herkesi de inandırırdım.
Bu sitede en çok sizi sevdim.
Sağlıcakla kalın. |
|
|
Musa Ademey |
28.08.2005 |
Sayın Kudret Yaşar,
Benim öğrenmek istediğim de buydu siz olayı sadece
İslami esas çerçevesinde değerlendiriyorsunuz biz ise
genel olarak değerlendiriyoruz.
Saygılar. |
|
|
Kudret Yaşar |
28.08.2005 |
Evet sayın Natho,
Saygı göstermeyeceğim , anladığım kadarı ile siz bir
Ateistsiniz çünkü ancak bir Ateist din hususunda bu
kadar pervasızca konuşabilir. Semavi dinlerin
dışındakiler semavi dinler bence saygıyı hak etmiyor.
Çünkü hepsi insanların kafasında uydurduğu dinlerdir.
Sizin yapamaya çalıştığı gibi neden saygı duymamamı
beklediğiniz anlayamadım (semavi dinlerin dışındakilere
çok güzel uydurdukları için mi?
Atalarıma gelince; şahsen ben insanın ölçüsü
yaşantısıdır derim. Yani bir insanın saygıyı hak etmesi
lazım. Sırf benim akrabalığım olduğu için bir insana
görü görüne saygı göstermem. Hele birde o insanları hiç
görmedi isem yaşantılarında habersiz isem (kaldı ki öz
ve öz benim canımdan kanımdan olan insanların yanlış
düşünce, davranışlarını ve sözlerini duyduktan sonra
dedemin dedesinin dedesine gelene kadar yani atalarıma
gelene kadar hiç kimse hiçbir şeyi garanti edemez). Bu
sizin içinde geçerli belki o çok övündüğün ataların bir
hırsız ve ya katil veya çıkarcının teki. Aynı şeyler
benim atalarım içinde geçerli olabilir. Şimdi ben nasıl
atalarımın yaptı diye bana dayatılan şeyleri kabul
etmemi beklersiniz.
Çerkes’in semavi dinler dışındaki dinlere inanları sırf
Çerkes oldukları için mi elbetteki saygı duymam. O zaman
her yanlışı yapan Çerkes’i sırf Çerkes olduğu için
bağrımıza basalım (ama tahammül edebilirim sonunda ölüm
var çünkü herkes hesabı ayrı olacak). Şahsen bende senin
gibi din uydurmaya kalksam en sonunda sözü böyle
bağlardım. |
|
|
Hatice Yılmaz |
28.08.2005 |
Kendimi bölücü gibi hissetmeye başladım nedir bu? Sadece
yakınımda kimseden alamadığım fikirleri alabileceğimi
düşünmüştüm fakat bu arada alabileceğim eleştirileri
hesaba katmamışım şaşırdım.
Diğer konu başlıklarında birileri tarafından dahi ismim
hiç de hoş olmayan şekilde zikredilmiş. Yine de şöyle
garip bir durum var: ben bu sitedeki herkesi (beni
eleştirenler dahil) çok sevdim. Hani kan çeker ya onun
gibi bir şey. Olumsuz gördüğüm tek durum ise şu: olaylar
ve konudan ziyade şahıslara takılıyoruz. Ben kendi adıma
bu konuyu açarak kırdığım ya da kırılmasına neden
olduğum biri var ise gerçekten çok özür dilerim.
Sayın Kudret Yaşar, belki size de haddim olmayan sözler
sarf ettim, polemiğe girdiğim tek kişi siz olduğunuz
için sizden özel olarak özür dilerim. Ağabeyinizi de,
sizi de çok ciddi söylüyorum, çok sevdim. |
|
|
Kudret Yaşar |
28.08.2005 |
Musa bey,
Aradaki farkı anlatır mısınız ve hangisi olması lazım? |
|
|
Kübra |
29.08.2005 |
Sevgili Natho;
Sizi temin ederim Allah bir din göndermiştir. Umarım
şimdi inanıyorsunuzdur. :)
Müslüman'ım elhamdülillah ama bunu Çerkes kültürünü
yaşatmaya bir engel olarak görmüyorum. Ben de vaktim
oldukça derneğe gidiyorum, düğünlere katılıyorum (eğer
Çerkeslik denilen buysa). Daha çok vaktim ve fırsatım
olsa dilimizi öğrenmeye de çalışırdım. Ben de bir gün
Kafkasya'ya ulaşmak istiyorum. Bu saydıklarım bir
Müslüman için mümkün değil mi sizce?
Bence din zaten sadece bireysel olarak ele alınmalı.
Zaten toplumsallık ardından gelecektir. Mesela siz
kendinizle baş başa kaldığınızda sizi gerçekten seven,
O'nun gözünde gerçekten özel olduğunuz, sizin için
peygamberler,kitaplar gönderen bir Tanrı'nın olduğu
düşüncesinin size ne hissettirdiği önemli. Ben bunu
düşündüğümde hiç kimsenin bana O'nun kadar değer vermiş
olamayacağını hissediyorum ve bu da beni son derece
mutlu ediyor. İşte bu yeterli benim için. Sizin de
dediğiniz gibi Tanrı sadece "korku" değildir. Bunun
böyle olduğunu söyleyenler de kara cahil dediğimiz
türdendir. Tanrı, esasında yalnızca sevgidir...
Bir yanlış anlaşılma oldu sanırım ya da ben anlatmayı
beceremedim desem daha doğru olur. Önceki yazılarımı
karşılaştırdım ama çelişen bi yer bulamadım ama siz var
diyorsanız vardır herhalde. Ancak şunu belirteyim;
hayatımız bir puzzle diye düşünürsek din de onun
parçalarından biridir ve parçalardan biri eksikse o
puzzle beş para etmez.
Açıkçası ben kendimi iyi bir Müslüman olarak
göremiyorum, olmaya çalışıyorum sadece. Bu yüzden de
zaman zaman boşluklara düştüğüm, kötü zamanlarımda neden
ben diye isyan ettiğim çok olmuştur. Ancak o zamanları
da seviyorum, çünkü o boşluktan çıkıp normale dönüş
cidden muhteşem oluyor, dilerim bir gün siz de
yaşarsınız.
AdigeTha konusunda tebrik etmekten başka bir şey
düşmüyor bana. :) Düşüncelerinizi güzel ifade
ediyorsunuz. Bir kaç bin yıl önce insanları bu konuda
kandırabilirdiniz evet, bu da doğru. Keşke insanlar
inanmak ya da inanmamak için gerçekten yeteri kadar
düşünse değil mi? Eminim siz de buna katılacaksınız.
Sevgiyle... |
|
|
Kudret Yaşar |
29.08.2005 |
Sayın Hatice hanım,
Sizin hakkınızda kötü ifadeler kullandıysam haddi aşan
kelimeler ifade ettiysem daha öncede söyledim üzerime
alıyorum ve özür diliyorum hakkınız helal
edin. :)))
Natho bey,
Sizin için aynı şeyleri diyemeyeceğim, ancak dindar
insanları rencide etmeyi bırakırsanız bende size karşı
üslubumu yumuşatırım. İnanmayabilirsiniz, saygıda
duymayabilirsiniz ama rencide edemezsiniz yoksa rencide
olursunuz. :(((
CircassianCanada’nın Notu:
Değerli kardeşimiz Kudret Yaşar,
Emin beye yazdıklarınızı ne yazık ki yayınlayamıyoruz.
Bizi bu konuda anlayışla karşılamanızı rica ediyoruz.
Sizin samimi ve dürüst bir insan olduğunuz konusunda
hiçbir kuşkumuz yok. O nedenle yazdıklarınızı
yayınlamanın daha iyi olacağını düşündük. Siz değer
verdiğimiz bir hemşehrimizsiniz; bundan emin olmanızı
rica ediyoruz.
Saygılarımızla.
Hakan Ceylan |
31.08.2005 |
Mointegne’nin şu sözü çok hoşuma gitmişti. ’Nice
insanlar, kendilerinden olmayan inanışlar için
başkalarından aldıkları; ne olduğunu dahi
bilmedikleri düşünceler için ses çıkarmadan diri
diri yanmışlardır.’
Gerçekten de insanı diğer canlılardan ayıran en
önemli unsur kendi kafası ile düşünmesidir.
Dogmatik düşünceler bizi bir yere getiremez.
Bize ait güzellikleri yaşamaya yaşatmaya
çalışmalıyız. Biz bunu yapmak yerine başka
toplumların kölesi oluyoruz. Bugün aynı kültürü
paylaştığımız insanlarımız kendi kültürlerini
merkeze almaları gerekirken; yozlaşan, günümüz
yaşam koşullarına uygun olmayan başka
düşünceleri yaşam merkezlerine koyuyorlar.
Kültürümüzün önündeki en önemli engel bu.
Bir örnek; Çerkes kızları evleninceye kadar
herkesle görüşme hakkına sahip. Evinde
arkadaşlarını misafir etme hakkına sahip. Bu ve
buna benzer hakları Çerkes kültürü kızlarımıza
tanımıştır. Ama yozlaşan insanlarla dolu bir
toplumda bunları yapamayan kendi kültürünü
yaşayamayan kızlarımız var. İslam yozlaştırılmış
olabilir. Ama sonuçta uygulamalar ortada.
Adigelik mi İslam mı diye soran arkadaş sen
cevabını bulduğuna inandığın bu soruyu kendini
geliştirdiğine inandığın zaman tekrar sor? Belki
o zaman doğru cevabı bulursun.
Sevgiler... |
|
|
|
Kudret Yaşar |
31.08.2005 |
Hakan bey,
Mointegne’nin yazdığını pek anlamadım.
Kendilerinden olmayandan kastı ne biraz daha
açar mısınız. Bu Çerkes kültürü için neden
geçerli olmadığını anlatır mısınız? Zira bir
düşüncenin kendisine ait olup olmadığının
kıstası nedir? Kişinin kendi doğruları mı yoksa
anne babasının kabul etmesi ve uygulaması veya
dedelerinin uygulaması mıdır?
Çünkü insanlar anasının karnından bir düşünceye
sahip doğma, (İslam fıtratı içinde doğar diye
biz Müslümanlarda bir inanç var) yani kendisine
ait bir düşüncesi yoktur. Hep birileri doğru
yanlışı gösterir ve düşünceler oluşur. Durum
böyle olunca yukarıda sizin nakil ettiğiniz söze
herkes girmiyor mu?
Birde dogmatik düşünceyi her yerde duyuyorum.
Açıkçası tam manasını pek anlamadım. Bunu da
açıklarsan sevinirim. Çünkü bazı kelimeler
manalarının dışında çok kullanılıyor. Buna siz
şahit olmuşunuzdur.
|
|
|
Hatice Yılmaz |
01.09.2005
|
Sayın Hakan Ceylan,
Biz insanlar sosyal varlıklarız. Bazen kimsenin
bizden beklemeyeceği yanlışları yapan, bazen de
herkesi şaşırtacak kadar olgun olabilen
varlıklarız ama en önemlisi düşünen ve danışan
varlıklarız.
Bazen bazı şeyleri danışmamız düşünmediğimiz
anlamına gelmez. Aksine düşündüğümüzün
kanıtıdır. Doğru bir tane de olsa, her yeni
fikir bizi doğruya yaklaştıran köprüdür.
Benim fikrimin aksini tartışmak beni yanlışa
götürmez. Bende bunu yaptım. Bir çok fikir
gördüm ve yine ben düşünerek doğrumu buldum.
Kimse bir şeyleri zorla kafama sokmadı.
Sizin aksinize ben yaşadığım hiçbir değerin
yozlaşmış olduğuna inanmıyorum. Fakat şu konuda
haklısınız. Kendimi geliştirmem lazım, 10,20,50
yıl sonrada geliştirmem lazım. Hiçbir zaman her
şeyi biliyor olmayacağım ama en azından
bilmediğimi biliyorum ve bu yönde çalışıyorum.
Peki siz, bu oyunda hangi karedesiniz?
|
|
|
Bülent Atcı |
02.09.2005
|
Sayın Katılımcılar,
Hangi İslam? 4 halifeden sonra günümüze kadar
siyasallaşmış İslam bence Arap kültürünü
İslam'ın içine katarak bir Arap kültürü dünyaya
yayılmış İslam'a giren toplumlar hızla
Araplaştırılmıştır.
İslam'ın yegane kaynağı Kuran'dır. ''İslamiyet
mi Adigelik mi?'' Bence bu soru yanlış. Neden
derseniz benim atalarım İslamiyet'i tanımadan
evvelde xhabzeleri ile mutlu bir şekilde
yaşamlarını sürdürmüşler.
Günümüzde xhabze ile İslamiyet çelişiyor
söylemine katılmıyorum. Xhabzeyi iyi bir şekilde
yaşatabilsek aslında İslam'ın tarif ettiği insan
tipidir hiç kimse merak etmesin xhabzeye bağlı
İslamlaşmamış atalarımız nasıl atları ile dört
nala sırat köprüsünü geçip Cennet'e gittilerse
aynı şey bizler içinde geçerlidir.
Yeter ki xhabzelerimize bağlı kalalım.
Hepinize saygılar.
|
|
|
Cantek Çetin |
02.09.2005
|
Merhaba,
Adigaga dediğimiz ve içinde yaşamın her
konusunda her alanında etkin olan kurallar
barındıran olgunun nedense yaşayanlar tarafından
çok iyi anlaşılamadığını bir kez daha gördük.
Bence sence onca diğerince derken aslında ne
kadar farklı düşünen insanlar olduğumuzu daha
doğrusu temelde farklılıklar gösteren
düşüncelerimizin olduğunu gördük.
Benim özellikle dikkatimi çeken İslamiyet'le
Adigaga arasında en çok vurgulanan çatışmanın
zegesler olduğu. Ben gençlerimizi kendilerine
saygılarını yitirmeyen, kendilerini insan yapan
özelliklerinin farkında olan varlıklar olarak
gördüğümden dolayı onların bir arada oturup
muhabbet etmelerini (yani zegesleri);
birbirlerini tanımalarında, hayatta aslında
neler isteyip neleri istemediklerini
anlamalarında ve böylece daha iyi birer insan
olmalarında yardımcı olan önemli bir etken
olarak görmekteyim. İslamiyet insana güvenmeyin
demiyor aksine insana hak ettiği kadar güvenin
diyor. Bizim kültürümüzde insanları hep bir
arada tutuyor. Bu nedenle güvenilecek ve
güvenilmeyecek insanı anlamak aslında
kolaylaşıyor.
Toplum içinde ağza alınmayacak sözler sarf eden,
bayanların yanında farklı bir kişiliğe bürünen,
düğünlerimizde kendine olan güvenini iki damlada
bulduğunu söyleyen az insanla karşılaşmadım. Ama
bu insanları uyarma kısmında hiçte eskisi gibi
cezalandırıcı olamadığımızı gördüm. Bence kişi
kendinden bilir işi.
Toplum içinde güvenemediğimiz birileri varsa
bunu neden açıkça söyleyip insanlarında bu
konuda düşüncelerini almıyor, kendimizce
güvenilmemesi gerektiğini düşünmemize sebep olan
davranışlarını yüzüne söylemiyor ve ona bunları
düzeltmediği sürece bir daha aramıza
giremeyeceğini iletmiyoruz. Kusura bakmayın
ancak olayın İslamiyet yada Adigaga ile çokta
bağlantısı yok. Ateşle barut bir arada durmaz
diyenler bilmezler mi ki ne ateşin nede barutun
kendini yakmak yada tutmak gibi bir şansı
yoktur. İnsanın insan yapan özelliklerden en
önemlisi aynı zamanda Adigaga içinde en önemli
unsurdur. Umarım ne demek istediğimi anlayanlar
olmuştur. |
|
|
Nart |
02.09.2005
|
Bence öğrendiklerim kadarıyla İslamiyet'le
Adigeliğin çelişen yönleri var. İslam'da caiz
olmayan birçok Adige xhabzenin içinde yer
alıyor. Din kişinin kendi tercihi sonrada
değiştirilebilir ama Adigelik öyle değil
doğuştan kazanılan ve değiştirilemeyen bir
kavram. Mademki burada bulunmamızın amacı
Adigelik için bir şeyler yapabilmek bunları
burada tartışmak gereksiz bence.
|
|
|
Hakan Ceylan |
02.09.2005
|
Sevgili Hatice,
Mutluluklarımız, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz
hep bu kültür içinde şekilleniyor. Hepimizin
ortak paydası bu aslında ama hepimizin kendi iç
dünyamızdaki düşünceleri yaşama bakışları
farklı. Yani aynı soruyu cevaplarken verdiğimiz
doğru cevaplar farklı.
Aslında senin bana yaptığın eleştiri, benim de
sana yaptığım eleştiri; bizlere öğrenme ve
kendimizi geliştirme fırsatı veriyor. Yazdığım
yazıya bu gözle bakmanız beni sevindirir. Sahip
olduğumuz değerler hayatımıza neyin doğru neyin
yanlış olduğunu gösterir. Başkasına ihtiyaç
duymadan doğruları bulabiliriz. Yeter ki,
görmesini bilelim.
Yazılarından anladığım kadarı ile sen bunları
görecek gözlere sahipsin. Bu arada yaşam herkes
için bir oyun, herkes kendi yaşamında başrolde
oynar. Başkasının oyununda ise figürandır.
Sevgi ile kal…
|
|
|
Natho |
03.09.2005
|
Sayın katılımcılar,
Cennet, Cehennem, melek, peygamber, cin, peri,
Sırat Köprüsü, huri, bizim Nuri, şeytan vb
değerlere inanan çaresizlere selam eder, bu tip
hayali değerleri Adigeliğe bulaştırıp kurtuluşu
onlarda arayan ve Adigeliğe katkıda bulunduğunu
zanneden herkese iyi rüyalar diliyorum.
"Uyuklayanlara ne mutlu! Yakında kendilerinden
geçecekler." |
|
|
Kudret Yaşar |
03.09.2005
|
Sayın CC yetkilileri ve çok muhterem fırçacı
ağabey M. Emin Yaşar. :)))
Bu yazıya daha cevap vermedim. Bu yazıya karşı
cevaplarınız bekliyorum. Ona göre cevap
yazacağım. Sonra beni suçlamayın ''çok sert
yazılar'' yazıyorsun diye.
Sayın Natho, insanların inandığı değerlere,
özellikle benim inandığım değerlere hayali
diyorsun ve inanan insanların hepsine çaresiz
diye hakaret ediyorsunuz. Ben öyle anladım,
sizden özür bekliyorum ve açıklama bekliyorum.
|
|
|
Hatice Yılmaz |
03.09.2005
|
Sayın Natho,
Merak ediyorum sen kurtuluşu nerede arıyorsun?
Cevap verirsen çok mutlu olacağım. Çünkü bu
sorunun cevabını gerçekten çok merak ettim.
|
|
|
Nart |
03.09.2005
|
Bu konu farklı yerlere çekilmeye başlandı
sanırım. Kimse sizin görüşlerinize karşı bir
saygısızlık yapmıyorsa sizinde diğer
başkalarının inançlarına karşı öyle bir tepki
vermeye hakkınız yok. Kimsiniz ki siz sayın
Natho, bu hakkı nerden buluyorsunuz?
|
|
|
Behçet Güz |
03.09.2005
|
Selam
Arkadaşlar burada ''Çerkes kültürü için ne
yapmalıyız'' sorusuna cevap bulmalıyız. Din
tartışması bizi zayıflatır, lütfen artık bir
kenara bırakalım. Şimdi faaliyete geçme
zamanı...
Din değil ama kültür elden gidiyor. Çünkü artık
gençlerimiz bir Çerkes gibi davranmıyorlar.
Xhabze artık sadece hayallerde yaşıyor. Biz
tükenmeden ele ele verelim.
Saygı ve sevgilerimle.
|
|
|
Kudret Yaşar |
03.09.2005 |
Sayın Behçet Bey,
Gerçekten haklısınız dinleri tartışırsak din
bizi zayıflatır zayıflatıyor da. Mesela ben
yukarıdaki soruyu sormak zorunda bırakılırsam ve
bırakılıyorum ben hiç gözümü kırpmadan İslamiyet
derim ve diyorum. Muhakkak Çerkeslik diyenler de
çıkacak ve çıkıyorlar.
Benim düşüncem, kültürler dinamik bir süreçtir,
sürekli diğer insanlarla girdiği ilişkiden
dolayı kültür alışverişi oluyor kimse şunu iddia
edemez, Çerkes kültüründeki Zexes , kaşenlik ve
benzeri şeyler Çerkeslerin var olduğundan beri
var , bir süreç içerisinde insanların ve
toplumların kendi hayatında benimsediği
şeylerdir çünkü insanı Çerkes yapan şey kültür
değil, Çerkes doğmasıdır. Yani bizim yaptığımız
hayatımızda benimsediğimiz şey Çerkes kültürüdür
yoksa bize sunulan kültür sadece Çerkes kültürü
değildir (size soruyorum Çerkes kültürünü
benimseyen bir Türk veya Kürt, Çerkes olabilir
mi veya reddeden bir Çerkes Çerkeslikten çıkar
mı?) .
Muhakkak şuan bize gelen Çerkes kültürü,
Çerkeslerin yaptığı şeylerdir ama bu demek değil
ki bu kültür sorgulanamaz doğru , değişemez ve
değişmeyecek nitekim değişiyor kim ne derse
desin. Mesela Çerkesler İslamiyet'le ,
Hıristiyanlıkla veya başka dinlerle
karşılaştılar ve bunları kabul eden oldu,
etmeyen oldu.
Bunlardan çeşitli kültür alışverişleri oldu,
olacakta bu kaçınılmaz ve Müslüman Çerkes
kültürü, Hıristiyan Çerkes kültürü vb. kültürler
oluştu şimdi biz bu insanlara, “sen kardeşim
Hıristiyan olma veya Müslüman olma şu şu şeyler
bizim atalarımızda gelen kültüre ters”
diyemeyeceğimize göre, ortak noktada buluşmak
zorundayız, bütün farklılığımızla, kimse bu
farklılık sebebi ile birbirimizi kırmadan ve
birbirimizi kabullenerek.
Eğer gayemiz Çerkeslerin birlikteliği ise, ama
amaç benim gibi olmayan Çerkes, Çerkes değildir
zihniyeti ise, bu sorularla bunu başarıyoruz
(Hatice hanım, inanıyorum bu maksatla
sormamıştır) daha çok birbirimizi yeriz ve bu
birlikteliği rüyamızda dahi göremeyiz...
Mesela bu birlikteliğe bu site ön ayak olur ve
bir katkıda bulunur diye "Din Bölümündeki
Yazılar Taraflı Yazılmış " bölümüne, din
hususunda birkaç öneride bulundum fakat aldığım
cevap beni çok üzdü bu birlikteliğin bu
zihniyetle bir hayal olduğu korkusu sardı.
Saygılarımla. |
|
|
Bülent Atçı |
04.09.2005
|
Sayın Natho,
Sizin ne demek istediğinizi ben anlıyorum ancak
tepkinize biraz daha dikkat etmelisiniz.
İnsanların inançlarını lütfen önemseyiniz.
Adige, aynı zamanda insana saygı, inanca saygı,
doğaya saygı demektir.
Saygılar. |
|
|
Metin Zoloytı |
04.09.2005
|
Sevgili Hatice Kardeşim,
Sizi tebrik ediyorum. Sayenizde oldukça ciddi
bir konuda yaklaşık bir aydır insanlar
tartışıyor.
Saygılarımla.
Metin Zoloytı
04.09.2005
Sevgili Hatice,
Sizi tebrik ediyorum. Sayenizde oldukça önemli
bir konuda bir hayli söz söylenmiş..
Tartışmanın tamamını okuyamadım ama gelenekleri
dinin önüne çıkaran bir anlayışla, geleneklerin
dinin temel ilkeleri ile çakışmaması gerektiğini
söyleyenler var. Gerçekten Kafkasya’nın önünde
bu anlamda zorlu açmazlar var. Çünkü her boyun
Müslüman ve Hıristiyan olanları var. Yaklaşık
bir ay önce Osetya gezisi yapmıştım Asetinler
çoğunluğu Hıristiyan olan bir halk. Ülkenin
tamamında Hıristiyan sembollerini yoğun şekilde
görebilirsiniz. Burada gördüğüm pek çok Asetin
geleneği aslında sistemli şekilde benimsetilen
temel Hıristiyan ritüellerinden başka bir şey
değil. Bununla ilgili pek çok örnekte
verebilirim arzu edilirse.
Saygı ve sevgiyle.
Cabax vo ta fedar lavveta. |
|
|
Tülay Temiz |
05.09.2005
|
Hatice,
Bu öyle bir konu ki, ucu bucağı yok. Buna cevap
vermek isteyen de çok insan var.
|
|
|
Hatice Yılmaz |
05.09.2005 |
Sayın Tülay Temiz,
Daha önce size ulaşamayacağımı düşündüğüm için
size karşılık yazamadım ama şimdi anlayışınız ve
ilginiz için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi
bu konu uçsuz bir konu istemediğim üzere
inanışlar arası çatışma yaşandı, oysa ben sadece
İslamiyet’in Adigeliğe etkisinden bahsetmek
istedim. Araya ateistlik dahi girdi. Artık bu
konunun daha fazla deşilmemesi hepimiz adına
daha iyi olur düşüncesindeyim.
Sayın Tülay hanım sizinle görüşmek bende çok
isterim. Bu arada yakınız üstelik, Sivaslıyım.
Eğer yazarsanız mail adresim: purple55@mynet.com
Tülay hanım mailinizi görürsem çok mutlu
olacağım.
CircassianCanada Notu: Sayın Hatice
Yılmaz, izninizle bir tek değerlendirmenizde
hata olduğunu belirtelim. İnanışlar arası bir
çatışma yaşanmadı. Forumlarımızda Hıristiyan
Çerkesler asla bu tartışmanın içine girmemiştir.
Dolayısıyla yazı yazmamış bir inanç diğer
inançla nasıl çatışmaya girebilir? Bu yanlış
değerlendirmenizi belirtmek istedik.
Saygılarımızla.
|
|
|
Hatice Yılmaz |
05.09.2005
|
Sayın Metin Zoloyti,
Öncelikle size de çok teşekkür ederim.
Haklısınız biz Çerkesler çok çeşitli inanışlara
sahibiz. Belki de bu yüzden birleşemiyoruz.
Benim Hıristiyan Çerkes kardeşlerime ya da
diğerlerine herhangi bir sözüm yok, olamaz,
saygı duyarım. Lakın problem bu saygı hususunda
başlıyor. Ben ineğe de tapsam saygı görmem
lazım, tabi senin inancına laf etmediğim surece.
İnanç çok ince ve hassas bir konudur, alay
edilecek en son mevzudur. Maalesef bu konuda
farklı düşünceler var ama inanıyorum ki saygı
sınırının aşıldığı yerde her şey biter. Bu
sitede de birkaç arkadaş bu sınırı aştı. Buna
üzüldüm. Aynı dedelerin evlatlarıyız.
Sayın Zoloyti bu sözlerim ‘’kızım sana
söylüyorum, gelinim sen anla’’ atasözüne döndü
ama sizi yakın bulduğum için bir kaç problemi
açtım. Umarım anlaşılmışımdır, teşekkür ederim.
|
|
|
Asetin |
05.09.2005
|
Deveye ''inişi mi seversin, çıkışı mı seversin''
diye sormuşlar.
Deve de "düz yere gıran mı girdi" diyerek
cevaplamış bu soruyu.
Adigelik ''puta tapın mı diyor da, Adigeliği
bırakıp İslam'ı seçeceksiniz? Yok ya aslında
tamam biz Adigeyiz de adetlerimiz ile
İslamiyet'in bazı kuralları uyuşmuyor. Bu nokta
da soru mantıklı olabilir.
Bir zamanlar üniversite de okurken sınıfımdaki
kız arkadaşlarımla bile konuşmazdım içinde
bulunduğum dini grubun etkisi ile. Şimdi
düşünüyorum da o kız arkadaşlar ''ne yobaz,
bağnaz insandı'' diye herhalde düşünmüşlerdir,
akıllarına gelince de öyle anıyorlardır. Dinle
ilgili çok şey yazabilirim bunda da baya bilgi
sahibi olduğumu da söyleyebilirim.
Ama Çerkes xhabzesi (buna dar olarak Adige
xhabzesi de diyebilirsiniz), gayet ölçülüdür.
İnsanları gayet normal insan yapar ve insana
kişilik verir. Bu çocukluktan itibaren
yetiştiriliş olarak böyledir. Kimse size kol
kola girip wuig oynayın demiyor. Zaten sembolik
olarak folklor yapanlardan başka kimsede wuig
oynamıyor. (Hatta wuig Çırağan Sarayı'nda
evlenen şeriatla yönetilen Suudi Arabistan'ın
petrol bakanının kızının düğünündeki eğlenceden
daha ölçülüdür). Bugün birbiriyle konuşarak
evlenen insanların evleniş tarzından çok farklı
bir şey midir kaşenlik? Bugün kalkıp kaşenliği
de eş seçme olarak vs. olarak basite indirgemek
de yanlış. Kaşenlikte kadına değer vermek var,
ölçülü konuşmak var, karşınızdaki insanı
etkileyebilmek için hitabetinizi geliştirmek vs.
var. Yok kaşenlik İslam'a uymaz vs.
Bugün İslam'ın birinci kaynağı Kuran'ı Kerim'dir
ve Kuran'ı Kerim haricindeki özellikle hadisler
peygamber efendimizden 200 sene sonra derlenmeye
başlamıştır. Siz düşünün ki, 200 sene sonra
derlenen hadislere neler katılacağını, neler
uydurulacağını.
"İlim Çin'de de olsa gidip alınız" hadis değilse
bile kabul görür bir gerçeği ifade ediyor.
"Komşusu açken kendisi tok yatan bizden
değildir" hadis değilse bile şefkat, merhamet
duyguları uyandıran bir gerçeği ifade ediyor ve
evrensel kabul görür. Ama siz akla mantığa
yatmayan şeyleri hadis der sonra da buna
uymazsanız şöyle böyle derseniz. O zaman
insanlara İslamiyet akıl mantık dini
diyemezsiniz.
İmam Buhari bile 700 bin hadisten 7 bin tanesini
almıştır. Gerisini de uydurma diye atmıştır. Ama
bu attığı uydurmalar ortalıkta hadis diye
geziyor. Buhari'nin kitabına sahih adını vermesi
de hadisi kimlerden aldığını zincir olarak
gösterebilmesindendir. Yoksa kitapta yazan hadis
kesin hadistir diye bir durum yok.
Tabi sorudan istifade İslamiyet düşmanı
olanlarda bir şeyler yazmışlar, bunlarla
tartışmaya girmeye gerek yok. Burası Çerkeslik
için fikir üretme platformu. Din tartışması
dinin aslında ne güzel olduğunu anlatma
platformu değil. Öyle bir sürü site var ve orada
bunlar tartışılabilir.Bugün Emeviler döneminde
İslam'da olmayan bir sürü şey İslam'daymış gibi
İslamiyet'in içine katılmıştır. Sonra da bazı
uydurmalar sanki öyleymiş gibi algılanmıştır.
Yani bugün dinsiz, münafık vardı da o gün yok
muydu? O gün ki insanların hepsi dini bütün
insanlar mıydı?
İslamiyet'te Müslüman'ım derseniz, tamam size
Müslüman derler. Ama münafıksanız bunu Allah
bilir ve İslamiyet'te kaide zahire (dışa)
bakmaktır. Ve bazı kurallarda böyledir.
Kadınlarla erkekler pek bir arada olmazlar.
Sebebi de bellidir.
Şimdi resim, heykel yapmak yasak deniliyor.
Neden çünkü insanlar eskiden bunlara
tapıyorlardı. Peki siz şimdi resminizi çektirip
onu asıp karşısına geçip kendinizi haşa ilah
ilan edip tapıyor musunuz? (Tabi bu resim
olayının İslam'a nasıl girdiğini Hz.Ali
resimlerinde görebilirsiniz.) Tabi ki hayır.
Fatih Sultan Mehmet'ten tutun da bir sürü evliya
olduğu söylenen padişah niye resmini yaptırıp
astırmış. Acaba yoksa onlarında Fivarun gibi ben
insanlara hakimim padişahlıktan sonra tanrılık
iddia etmek gibi düşünceleri mi varmış. Hayır.
Kısacası Adige xhabzesinde mükemmel bir ölçü
vardır. Bu yüzdendir ki, aynı köyden olan
insanlar bile birbirlerini kardeş kabul edip
aynı köyden evlenmemişlerdir (Kafkasya'da bunun
böyle olduğu bilinen bir gerçektir ve bazı
Çerkes köylerinde bile hala devam
edebilmektedir).
Yok ya bu kadarı da fazla biz akraba evliliği
yapabilirmişiz derseniz inanın bunu (İslamiyet
zaten akraba evliliği yapın diye emretmiyor)
sadece sınır çiziyor şu sınırlar arası
evlenebilirsiniz diyerek. Siz de tutar
akrabanızla evlenirseniz sonra da toplumun
ayıplamasından çekinirseniz lütfen İslam'ı işe
katmayın. Bu işten sıyrılma yönteminden başka
bir şey değildir.
Bugün at etinin bile caiz olacağı söyleniyor ama
kimse de at eti yemiyor kolay kolay.
Saygılar. |
|
|
Metin Zoloyti |
06.09.2005
|
Kafkas halkları içerisinde farklı dinlere mensup
hatta pagan inançları olanlar var. Mesela
Asetinler, mesela Kabardeyler, Abzeghler. Her ne
kadar da dini inanışları farklı da olsa hepsinde
benzer olan Asetinlerin Axdav Adigelerin xhabze
dedikleri evrensel nitelikte olduğu ile
övündüğümüz gelenekler bütünlüğü var. Ama buna
rağmen o küçücük bölgede köy köy bile
birbirinden çok farklı başkalarında
göremeyeceğiniz gelenekler var.
Kafkasyalılar olarak güzel olarak kabul gören
axdavlarmıza sahip çıkmalıyız. Ama unutmamalıyız
ki, bizler tek kimlikli halklar değiliz.
Öğündüğümüz geleneklerimiz bizim diğer
kimliklerimizin bize verdiği özelliklerle bir
kıyas meselesi değildir. Bize de başkaları
karşısında üstünlük getirmez. Kaldı ki; gurup
içerisinde insanları bile incitebilecek şekilde
''İslam kime ne verdi ki'' tarzında yaklaşımlar
hiçte doğru değildir.
Kentlileşme süreci üzülsek de ahlansak da pek
çok şeyi değiştirecektir. Yok oluşun önüne
geçebilmek için olması gereken yeter gerek şart
anadilinizi muhafaza etmek, hanelerimizde
konuşmak ve de çocuklarımıza illa ki öğretmek.
|
|
|
Bülent Atcı |
06.09.2005
|
Sayın katılımcılar,
Şu din meselesi biraz fazla uzadı sanırım. Metin
arkadaşın tespitine katkı için Kabardey'de ve
Abhazya hem Müslüman hem Hıristiyan
kardeşlerimiz var. Ben oraya gidip kalmış biri
olarak gözlemlediğim şudur: O kardeşlerimiz bir
birlerini Müslüman veya Hıristiyan olarak değil
sadece Adige olarak görüyorlar, hatta Hıristiyan
olanlar kendilerinin xhabze konusunda daha iyi
olduklarını iddia ederlermiş.
Günün birinde Hıristiyan veya Müslüman
misyonerler oraya gidip dinsel farklılıklarını
istismar etmezse din faktörünün onlar için
detaydan öte değil. Sadece Adige olmak önemlidir
onlar için. Umarımda öylede kalır.
İnşallah. |
|
|
Zevş Taner |
19.09.2005
|
Değerli arkadaşlar, Kafkasyalılar,
Bu siteye çok önceleri üye oldum ama ana
sayfanın sol tarafındaki "din" bölümüne her
baktığımda çok garip şeyler gördüm. Sürekli bir
Hıristiyanlık propagandası ve hemen sonrasında
İslam’ın yerilmesi. Bu konuyu iletişime de
yazdım. Din bölümünde biz üyelerin katılımlarına
izin var mı? Demokratik şekilde fikirlerimizi
söyleyebiliyor veya din konusunda bilgi bazında
bir katkı yapabiliyor muyuz? Orada Maykop'taki
kutsal evler adı altında sadece kiliselerin
fotoğrafları var. Tek kutsal ev kiliseler mi? Bu
işte bir gariplik var! Pek çok Çerkes sitesinde
din bölümü diye bir şey yok. Herhalde olsaydı
bile, bir dinin yerilmesi görülemezdi. Sanki
Kafkasya’dan çıkmak ve gerçek sahipleri
Çerkeslere bırakmak istemeyen Rusların ya da
orada planları olan bazı Batılı gizil güçlerin
bir oyunu, projesi gibi. Hıristiyanlık
propagandası ne Çerkesliğe bir fayda sağlar ne
de site sahiplerinin sandığı gibi Çerkesler
arasında Hıristiyan nüfus ve nüfuzunu arttırır.
Bu yazımı okuyan site sahibi ve yöneticilerine
tekrar söylüyorum; ya bu duruma son verin ya da
üyeliğimi iptal edin. Çünkü hala Adige
kardeşlerim mail adresimi buradan öğrenip bana
mail atıyorlar. Kardeşlerim www.abrek.net ya da
www.nartajans.net sitelerinde bu Kanadalı
soydaşlarımız (galiba)'dan daha fakir ama
Adigelik ruhu, yaşayışı, dünya görüşü
çeşitliliği açısından çok daha zengin
insanlarımız var. Bilgilerinize...
CircassianCanada’nın Notu:
Sayın Taner,
Din Bölümü üyelerimize açık değildir.
Görüşlerinizi şu anda olduğu gibi forumlarımızda
dile getirebilirsiniz.
Maykop'taki Kutsal Evler bölümüne iyi
bakarsanız, orada cami fotoğrafının da olduğunu
göreceksiniz. Biraz daha ön yargısız bakınız.
Din bölümünde İslam yerilmiyor. İslam adına
yapılanlar yeriliyor. Bu konuda yazılanları bir
kez daha özenle okumanızı öneriyoruz.
Sitemizin yayın politikasında bir değişiklik
olmayacaktır. O nedenle üyeliğiniz silebilmemiz
için; üye olurken kullandığınız ad ve soyadı
bildirirseniz arzunuz yerine getirilecektir.
Saygılarımızla.
|
|
|
Yegerey |
19.09.2005
|
Sayın Taner,
Sizi burada bağlayan sebep camiler ise çok zaman
kaybetmeden gidin. Yolunuz açık olsun. Bu ne
bağnazlık, bu nasıl bir düşünce?
Dikkat edin madem bu kadar ilgilisiniz Kafkasya
hangi noktada nasıl kaybetti bir araştırın. Bu
gün kırıcı yapınızla savunduğunuz düşüncelerin
bizi yurdumuzdan ettiğini göreceksiniz. Ama
lütfen objektif olarak bakın.
Neden sizin dediğiniz gibi olacak anlamış da
değilim?
Size neden şöylesin neden böylesin diyen mi
oldu? İşte o kadar ön yargılısınız ki, sizi ne
hale getirmişler ki ağzınızdan güzel bir söz
dahi çıkamıyor.
Saygılar. |
|
|
Yegey |
19.09.2005
|
Sayın Taner,
Verdiğiniz site adresleri tabi ki güzel
ziyarette ederiz. Ama sizin gibilerse yaa? İşte
o zaman nasıl olacak? Hem nezaketten, hem Adige
ruhundan bahsedesin, hem bir yerlere buyur
edesin ama bir o kadar da kaba olasın.
Amacınız çok belli. Size cevap vermek istemezdim
ama burada ki değerli insanlara laf söyleme
hakkınız olmadığını da size birinin söylemesi
gerekiyordu.
Güle güle. Ciddi anlamda sizinle ortak konumuz
olmayacak bu bir gerçek. Daha ilk yazıda zehir
zemberek kime ne ispatlamak amaç? Amaç belli
aşırı derece hazımsızlık.
Saygılar. |
|
|
Misafir |
20.09.2005
|
Sayın Arkadaşlar,
Kimse su içerek doymaz ya da ekmek yiyerek
susuzluğunu gidermez, farklı kimyasal yapılar
birbirine alternatif olamaz...
Din ahret hayatını adetler sosyal hayatı
şekillendirir.
Din: Yaratıcı - kul arasında, adetler: Kişi -
toplum arasındadır...
Bu iki kavram tabi ki kesişebilir ama 'ya bu
deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin'
sertliğinde bir karara veya seçime gerek yoktur,
küçük tavizlerle bu durum aşılabilir. İşte
önemli olan tavizin hangi cepheden verileceğidir
ki, bence bu insanın rengini belli eder
...ben dini seçiyorum.
|
|
|
Ademey |
21.09.2005
|
Ben Müslüman bir Adige’yim ikisinin gereklerini
de yerine getirmeye çalışıyorum. Belki ikisini
de tam olarak yaşayamıyorum ama bugüne kadar da
çok büyük bir problemle karsılaşmadım. Bir de
merak ediyorum birbirinden ayrı iki kavramı
neden hep aynı kefeye koyup birinden vazgeçmek
zorunda olduğumuzu sanıyoruz ki?
|
|
|
Misafir |
22.09.2005
|
Merhabalar,
Ben Çerkes değilim, öncelikle bunu belirteyim.
Çerkeslik ve İslamiyet konusunda birkaç şey
bende söylemek istiyorum. Buradaki yorumları
okuduktan sonra izninizle, size de yol gösterici
olacaktır. İslamiyet’in Türklere yaptığı
kötülüğü başka hiçbir din yapamazdı, gördüğüm
öyle manzaralar var ki Arap toplumunda mı Türk
toplumunda mı yaşadığımı bazen ben bile
karıştırıyorum. İslam her zaman siyasi idi,
toplum ve devlet hayatına hep karıştı ve bütün
dinler ve dogmalar gibi gerici bir rol oynadı.
İlk çıktıkları topluma göre ileride olabilirler
ancak dogmalardan örülü din veya hangi görüş
olursa olsun gericileşmeye mahkumdur.
Atatürk’ün modern Türkiye’sini tarikatları ile
kirli din bezirganlıkları ile geriye götürmeye
çalışanlar var, İslam’ın dayattığı yaşamla
modern yaşam bugün kavga halinde Türkiye’de
(türban sadece bir örnek) bizim köylerimizdeki
nenelerimiz başlarını güzel süslü tülbentler ile
örterdi, sıkbaşlı değildi hiçbiri. Maalesef din
diye satılan Arap kültürüdür ülkemde ve
görüyorum ki Çerkeslerde etkilenmiş bundan.
Türkler bile Sünni ve geleneksel dinsel
yobazlığa karşı Alevilik gibi aksiyoner bir
kültürel koruma tarzı geliştirmiş. İnanç
yapısına ve bugün burada Müslümanlık hakkında ne
kadar güzel olduğuna dair sözler sarf eden
Çerkesler, Sünni diyanetin Alevileri yok sayan,
kendi inancını dayatan baskıcı yapısını
görmezden gelip sahiplenmeye başlamış.
Ezilenden yana değil de ezenin kültürünü, güçlü
olanın kültürünü benimseme yaygındır
toplumlarda, çünkü dünyaya bilimsel katkısı
olmayan toplumlar sadece güce taparlar ve
bulundukları toplumun inançlarına. Kadınla
erkeğin aynı ortamda aynı havayı solumasını bile
zina sayan bir din ne kadar moderndir ve ne
kadar tüm insanlığa gelmiştir sorarım size? Bu
kafa ile dünyada Müslümanlık asla yükselemez,
sadece fakir halkların sığındıkları bir liman
işlevi görür. O da bunları içinde bulundukları
kör karanlıktan kurtarmaz. Kurtarmadığı da
görülmüştür.
Din bir inanç şeklidir, şekilcilikten uzak
kalben yaşarsan istediğin her şey ile
bağdaştırabilirsiniz, hatta zorlanırsa bilimle
bile bağdaştırabilirsiniz. Bu yüzden bağdaşır
diyenlere bir şey demeyeceğim. Ancak ben,
amcamın kızının babamın elini öpemediği gün
amcamın kızını sildim akrabalıktan. Ne kadar
acıdır ki bunu bize yaşatan akılcı olduğu
söyleyen bir din ve taraftarları, bunları
eleştirdiğinde de dinlerine sövmüş oluyorsun.
Çok uzadı sözlerim, kültürü olmayan bir milletin
dini olması fark etmez. Onları bir Arap’tan, bir
Türk’ten, bir Alman’dan veya başka bir milletten
ayıran tek unsur kültürleridir. Bunu da dinsel
inancına terk eden bir insanın ne Türklüğü ne de
Çerkesliği kalır. Bu da benim düşüncem…
Hepinize saygıları sunuyorum…
Aydın, çağdaş, akılcı Çerkesleri canı gönülden
selamlıyorum… |
|
|
Ersin Koyuncu |
22.09.2005
|
Saygıdeğer Tülay TEMİZ;
Bu yazılara bir hukukçu dili ile yaklaşmanızı
beklerdim.
ERSİN KOYUNCU
(ersinkoyuncu@mynet.com) Yazabilirseniz
sevinirim.
|
|
Abdullah |
22.09.2005
|
Selamlar
Öncelikle sadece soruyu ve birkaç yorumu okuma
fırsatım oldu. "Natho"nun fikrine ters düşüyor
benim fikirlerim, bir buçuk milyar insan gibi...
Belki daha ziyade. Soruyu soran "Hatice" ve
"Natho" ile yazışmak isterim. Burası oldukça
karışmış. İlgilenen arkadaşları da beklerim.
Yeni bir portal oluşturabiliriz.
Bir daha buraya gelememe ihtimalimden dolayı
müspet ya da menfi eleştirilerini mail olarak
bekliyorum:
aliakkent@mynet.com
Saygılar, selamlar.
|
|
|
Misafir |
25.09.2005
|
Bu forumun konusunu ''Hıristiyanlık mı Adigelik
mi'' olarak genişletsek nasıl olur acaba sayın
katılımcılar? |
|
|
Misafir2 |
25.09.2005
|
Sayın misafir;
Sizin gibi okumadan, etmeden ezbere kafasını
çalıştıran insanlar oldukça bu ülke daha çook
yerinde sayar. Kadınla erkeğin aynı ortamda aynı
havayı solumasını hangi din kime haram kılmış?
Müslümanlığa sadece fakir halklar sığınıyor öyle
mi? Açıkçası bu lafın üzerine ben sizin
Osmanlıların bir torunu olduğunuzdan şüphe
ederim ki, bu sizin için daha hayırlıdır; çünkü
kendi kültürünün gelişiminden bihaber olan bir
insan o kültüre ne kadar faydalı olabilir?
Lütfen herhangi bir kaynağa dayanmayan,
görüşlerinizi bildirerek insanların kafasını
daha fazla karıştırmayın.
Saygılarımla...
|
|
|
Misafir |
17.10.2005
|
Misafir2 rumuzlu arkadaşıma,
Bilesin ki, amacım kafa karıştırmak değildir, bu
bir. Bilimi de dinide en iyi ateistler bilir bu
da 2. Dinden çıkmak irade işidir dindar olmaksa
olan iradeye uyum sağlamaktır ki, herhangi bir
akıl ve çabada gerektirmez, nedir egemen din
anlayışı kabullenir, yaşar gidersin buna ben
karışmam bu da 3. Osmanlının torunu değilim
cumhuriyet çocuğuyum bu da 4.
Osmanlı’dan öncede atalarım vardı beni Osmanlı
ile sınırlayamazsın asla. Müslümanlıktan öncede
atalarım vardı. Kısaca ben evrenselim, yok
sayılanım, ezilenim, hor görülenim. Dinine bağlı
Sünni bir ailenin ateist çocuğuyum. İsyankarım
ve kul olmayacağım hiçbir güce, hiçbir iktidara
sırtımı dayayıp yaşamayacağım. Ülkemde
şeriatçılar ülkemde Sivas katliamını
yaptıklarından beride asla inanmayacağım. Ben
dinim olmadan da bir karıncayı incitmiyorum.
Bugün din diye topluma dayatılan koyu bir
karanlıktır. Bilimden uzaktır yobazlar zorlama
yorumlarla bilime yamanmaktadır tüm yorumları.
Çarşaf giymenin akılcı bir tek nedenini gösterin
bana ondan sonra bu din dünyaya gelmiştir diye
anlatın.
Gösteremezsiniz, anlatamazsınız. Atatürkçü,
özgür, demokrat bir Türkiye’de tüm halklarla
kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bütün halklara ve
kültürlerine de saygım büyük. Çingene, Boşnak,
Çerkes, Kürt, Gürcü ve Türk, bu toprağın bütün
kültürünü seviyorum. Kapalısını da seviyorum,
ancak bana ve çocuklarıma kendi anlayışını
dayatmadığı sürece.
Ayrıca zenginlik, kahramanlıkla, işgal ettiğin
ve ganimetini aldıklarının büyüklüğü ile değil,
bilimde fende insanlığa verdiklerinle
alakalıdır. Osmanlıda bilim ise sadece yerlerde
sürünmektedir. Einstein e=mc2 yi bulurken senin
ülkende eğitim ne halde idi bir öğren istersen.
Hıristiyanlık aydınlanmasını yaptı dinle, dünya
hayatını ebediyen ayırdı, bizde yapacağız.
Devrimci Türk gençliği devrimlerin bekçisidir,
koruyucusudur.
Saygılarımla gününüz aydın, günleriniz bilimle
dolsun..
HAYATTA YOL GÖSTERİCİ EN HAKİKİ MÜRŞİD İLİMDİR,
FENDİR, GERİSİ KOCA BİR YALANDIR.
|
|
|
Fatih Özdemir |
17.10.2005
|
Yaklaşık 2 saattir siteyi inceliyorum.
İslamiyet’le ilgili güzel bir söz ya da
etkileyici bir makale bulamadım. Sanırım bu
sitenin kuruluş amacı Çerkesler arasındaki
Hıristiyanlığın arttırılması ve hedef kitle
Türkiye’deki Çerkesler. Çok tehlikeli bir oyun
bu.
Sayın site kurucusu ve yöneticilerinin dini
inançlarını merak ediyorum…
Saygılarımla.
CircassianCanada Notu: Sayın Özdemir,
sitemizde; Hıristiyan, Müslüman ve ateist
arkadaşlarımız görev almaktadır. Saygılarımızla.
|
|
|
Tume Zeki |
18.10.2005
|
Merhaba,
Sitenizi zaman zaman takip ediyorum. En
hararetli tartışmalar din konusunda yapılıyor.
(İlginç değil mi?)
Neden din konusunu bu kadar ilgi çekiyor?
Site sahiplerinin yaygın Çerkes sitelerinden
farklı olarak Müslüman olmamaları siteye olan
ilgiyi de arttırıyor. Öncelikle kafaların
karışık olduğunu görüyorum. Kavramlar birbirine
giriyor. Bir kaç sorunun cevaplanması
gerektiğine inanıyorum.
1- Adigelik sadece amca çocuğu ile evlenmemek,
wuig yapmak ve kadın erkek; kaç, göç olayı
olmadan mı yaşamaktan mı ibaret?
2- Kültür nedir?
3- Din nedir?
4- İslamiyet nedir?
5- Adigelik bir din midir?
6- Adigelik eğer çelişiyorsa sadece İslamiyet
ile mi çelişmektedir? Diğer dinlerle problemi
yok mudur? Örneğin site sahiplerinde rica
ediyorum (Hıristiyan ve ateist olanlarından)
Adigeliğin Hıristiyanlık ve ateistlik ile
çelişen yanları yok mu?
7- Değişin dünyada Adigelerin kültürünü
oluşturan en önemli öğe olan feodal kültürün
izlerini modern yaşama nasıl adapte edeceksiniz?
8- Farklı ülke ve şehirlerde yaşayan Adigeler
yaşadıkları farklı kültürlerden kendilerinden km
uzaktaki diğer Adigeleri bir yanlış
yaptıklarında nasıl ayıplayarak denetim altına
alacaklar?
9- Diğer dinler; örn. Hıristiyanlık, Yahudilik,
Budizm vs. akraba evliliğine karşı mı
çıkıyorlar? Onların dine kuzenleriyle evlenemez
diye bir kural mı koyuyor?
10- Feodal kültürden bugüne taşıdıklarımıza
tamamına sahip çıkacaksak yeniden kölemi
edinmeliyiz veya kölelerimizin çocuklarını
cariye olarak saraylara mı satmalıyız?
11- Wuneutları ve onların soyundan gelenleri ne
yapacağız?
12- Ümmet olmanın Çerkesliğe ne gibi zararı
vardır? (Şimdiye kadar ne gibi zararı olmuştur?)
13- Kaşenliğin sınırları ne kadar ve nereye
kadar flörtle kesişmektedir? Farklılık nerede
başlayıp nerede bitmektedir? Modern zamanlarda
Adigelerin "kaşenlik" adı altında kaç Çerkes
genci flört (sınırları sonuna kadar götürülen)
yapmaktadır.
14- Modern zamanlarda Adige geleneklerinin
evlilik öncesi olanları geçerli de evlilik
sonrası artık yürürlükte değil mi?
15- Adigeler İslamiyet’ten önce hiç dine sahip
olmadılar mı? O dinler gelenekleri nasıl
şekillendirdi?
17- ‘’Adigelik mi? İslamiyet mi’’ sorusunu bir
de ‘’Adigelik mi? Hıristiyanlık mı?’’,
‘’Adigelik mi? Budizm mi?’’ veya ‘’Adigelik mi
Ateizm mi?’’ diye sorsak, cevaplar ne olurdu
acaba?
16- Bu soruların ‘’Materyalist misin?
Anti-meteryalist misin?’’ sorusundan farkı
nedir.?
17- Bu sorunun neden c şıkkı yoktur? Olamaz mı?
18-"Türk solu" Alevilikten ne kadar
etkilenmiştir?
19- Çerkes solu, Tür solundan ne kadar
etkilenmiştir?
20- Sahip olduğumuz ideolojilerimizi neden
illaki etnisitemizin karşıtı olarak görmek
zorundayız?
21-İslamiyet’in Çerkesliğe karşı olduğunu
söyleyen "sağ" ve "İslamcı" Çerkeslerin ne kadar
İslamiyet’in Türk yorumundan etkilenmiştir.
Soruları uzatmak mümkün. Her birine verilecek
cevap; bizim modern zamanlarda Çerkesliğin ne
olduğu Adigeliğin ne olduğu, ne olması
gerektiği, bu günden yarına kültürü nasıl ve ne
şekilde taşıyabileceğimiz konusu burada
dinin/lerin yaşadığımız ülke kültürlerinin
rolünün ne olduğu/olacağı ve en önemlisi bir
kültürün yaşayabilmesi için insan unsuruna
insanın da toprağa ihtiyaç duyduğu gerçeğini
nereye oturtmamız gerektiği, ekmek derdine
düşerek dünyanın her bir yerine çil yavrusu gibi
dağılmış Çerkeslerin kaç nesil daha Çerkes
olarak kalacağı sorularının da önünü açacaktır.
Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.
|
|
|
Abdurrahim Atçı |
19.10.2005
|
Sayın Hatice Yılmaz,
Bu ikilemde bulunan ilk siz değilsiniz. Ben size
kısa bir cevap vereceğim. Eğer iki şey arasında
seçim yapmak zorundaysan ve bunlardan bir tanesi
zaten diğerini kapsıyorsa onu seçmeni tavsiye
ederim.
Senin de bildiğin gibi İslamiyet bütün evreni
kapsayan bir silsileler bütünüdür. Sadece
Arapları değil.
Saygılarıma. |
|
|
Yavuz Yılmaz |
19.10.2005
|
Tabi ki İslamiyet, böyle bir şeyi sormak çok
yanlış bir şey. İslamiyet'i hiçbir şeyle
karşılaştıramazsın.
|
|
|
Elif |
21.10.2005
|
Selamlar,
Biraz bilimsel yaklaşmaya ne dersiniz? Başkaları
hesabına çalışmaktan, yerine getirilmeyen
isteklerden ve yalnız bırakılmışlıktan yılmış
halk kitleleri üzerine her yerde büyük ağırlıkla
yüklenen ruhsal baskı biçimlerinden biri dindir.
Doğaya yenik düşen ilk insanların tanrılara,
şeytanlara, mucizelere ve benzeri şeylere
inanmasına yol açışı gibi, sömürülen sınıfların
sömürenlere karşı mücadeledeki yetersizliği de
kaçınılmaz olarak ölümden sonra daha iyi bir
yaşamın varlığına inanmalarına yol açar.
Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk
çekenlere, bu dünyada azla yetinmeyi, kısmete
boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada
bir cennet umudunu sürdürmeyi öğretir. Oysa yine
din, başkalarının emeğinin sırtından geçinenlere
bu dünyada hayırseverlik yapmayı öğreterek,
sömürücü varlıklarının ceremesini pek ucuza
ödemek kolaylığını gösterir ve Cennet'te de
rahat yaşamaları için ehven fiyatlı bilet
satmaya bakar. Böylelikle din, halkı uyutmak
için afyon niteliğindedir. Din, sermaye
kölelerinin insancıl düşlerini, insana daha
yaraşan bir yaşam isteklerini içinde boğdukları
bir çeşit ruhsal içkidir.
İnsanoğlunun insanlığın başlangıcında çok büyük
olan göreli güçsüzlüğünü, ne anlayabildiği ne de
egemen olabildiği doğa karşısındaki
güçsüzlüğünü, sınıf baskısına, perspektiflerden
yoksun oluşuna, toplumsal bilincin zayıflığına
bağlı olan, ne anlayabildiği, ne de
hükmedebildiği toplumsal olaylar karşısındaki
güçsüzlüğünü ifade eder, anlatır ve yansıtırlar.
Herkes bilir ki, dinsel uygulamalardan, iyi olan
sonucu sağlamaları, "işlerde başarı" dahil,
başarıyı, hasma karşı zaferi, sonsuz mutluluğu
vb. sağlamaları beklenir. Şu halde din, insanlar
için amaçlarına varmanın bir aracı olarak,
mutsuzluğun nedenlerini bilmemesine bağlı, aynı
zamanda, mutluluğa karşı duyulan belirsiz,
bulanık özleme bağlı bir uygulama gibi ortaya
çıkar. (Georges Politzer Felsefenin Temel
İlkeleri.)
Sevgiyle. |
|
|
Ferda Hune |
21.10.2005 |
Sayın Elif,
Bilimsel olarak kaleme aldığınız yazılar için
teşekkürler. Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize
sağlık.
Sevgiyle kalın. |
|
|
Ömer Muhtar |
21.10.2005
|
Elif hanım, bilimsel yaklaşım adı altında bize
ateist filozofların fikirlerini aktarmışsınız.
:) Şimdi birisi de size merhum Haluk Nurbaki'nin
bu konu hakkındaki görüşlerini yazsa; bu da
bilimsel ama taban tabana zıt bir fikir aktarımı
olur. Demek ki neymiş? Herkesin bilimden
anladığı şey farklıdır. Yine de teşekkürler emek
verip yazmışsınız. Bilgi bilgidir en
nihayetinde.
Saygı ve sevgilerimle
|
|
|
Abdürrahim Atçı |
21.10.2005
|
Evet çok bilimsel(!) olmuş. Demek ki, bilim de
göreceli bir kavram oldu.
Saygılarımla
Elif |
21.10.2005 |
Selamlar,
Felsefenin, evreni, doğayı açıklamak
istediğini ve genel sorunları
incelediğini biliriz. Daha az genel olan
sorunlar, bilimlerce incelenir. Öyleyse
felsefe. Sizin düşüncenizin aksine
BİLİMLERİN BİR UZANTISIDIR. Yani
felsefe; bilimlere dayanır ve onlara
bağlıdır. İdealizm, bilimsel olmayan
anlayıştır. Materyalizm ise, bilimsel
dünya anlayışıdır.
Felsefeyi, genel bir biçimde, dünyayı,
evreni açıklama çabası olarak
tanımlarsak, insanlığın bilgi düzeyine
göre, bu açıklamalar değişmiştir ve
insanlık tarihi boyunca dünyayı
açıklamak için iki tutum benimsenmiştir:
Bunlardan biri, bir ya da birkaç üstün
ruha, doğaüstü güçlere başvuran bilime
karşı tutumdur. Öteki ise olgulara ve
deneylere dayanan bilimsel tutumdur. Bu
tutumlardan biri idealist filozoflarca,
öteki ise materyalistlerce savunulur.
Bunun içindir ki, materyalizm hakkında
edinilecek ilk fikrin, bu felsefenin
evrenin bilimsel açıklanışı olduğudur.
|
|
|
Hatice Ünal |
21.10.2005
|
Merhaba,
Felsefe bilimlere bağlı değildir.
Felsefe düşünce bilimidir. Dünya’da ilk
insan yaşamaya başladığından itibaren
felsefe var olmuştur. Bilimlerden önce
yani. Her şeyin bir felsefesi vardır.
Matematikten astronomiye; yemekten dine
kadar.
Bilimler felsefeye bağlıdır ve
felsefenin ürünüdür. Sokrates felsefenin
babası sayılsa da ondan önceki
felsefeciler de presokrat olarak
tanımlanır.
Kavram karmaşası yapmamakta yarar var.
Küçük bir açıklama yapmak gereği duydum.
Saygıyla. |
|
|
Elif |
22.10.2005
|
Selamlar Hatice hanım,
Kavram kargaşası yarattığımı sanmıyorum.
Yukarıyı okursanız arkadaşlarımın
felsefeyi (materyalizm) bilimsel
görmemelerine cevap olarak materyalizmin
bilimselliğinden bahsettim.
Sizin yazınızda çelişkiler gördüm.
''Felsefe bilimlere bağlı değildir,
düşünce bilimidir'' demişsiniz. Bu
durumda bilimsel olduğunda hem fikiriz.
Kategori belirtme gereği duymadım. Zaten
kategorisi belli. (Siz belirtmişsiniz.
Bu arkadaşlarım için faydalı olur
sanırım.)
Diğer konu; felsefe mi önce gelir, diğer
bilimler mi? Bu apayrı bir konu başlığı
olur. Çünkü; ben, birinin diğerinden
önce geldiğini iddia etmedim. Felsefenin
bilimlerin uzantısı ve dayanağı olduğunu
dedim ki, zaten düşünmeyen insan
üretemez, bulamaz. Düşüncenin
(felsefenin) bilimden önce geldiğini
bilmemek ayıp olur zaten.
Sevgiyle
|
|
|
Hatice Ünal |
22.10.2005
|
Merhaba Elif hanım;
Bağlı olmak bir şeyin ardında olmak
demektir. Benim söylemek istediğim de
zaten felsefenin başlı başına bir bilim
olduğudur. Sizin yazınızda ben tek
başına bilimdir ifadesini görmediğim
için yazdım. :)
Materyalist felsefe somutu kabul eder.
Bu söylediğiniz doğrudur. Benimsesek de
benimsemesek de bilimdir.
Siz dinin soyut olması nedeniyle kabul
edilebilir görülemeyebileceğini sanırım
vurgulamak istiyorsunuz.
Dünyada her şeyi somut verilerle
açıklayabilmek zordur. Bilimler de
çoğunlukla yüzde yüz doğru olan veriler
değildir. O an için doğru kabul
edilendir.
Ben din konusunda yazmama kararındayım.
Bu nedenle bu sütunu genelde
kullanmıyorum. Dinle ilgili boyutu bu
nedenle yazmayacağım.
Saygıyla.
|
|
|
Elif |
22.10.2005
|
Selamlar,
Bu sizin yazınız Sayın Fatih. ''Yaklaşık
2 saattir siteyi inceliyorum.
İslamiyet’le ilgili güzel bir söz ya da
etkileyici bir makale bulamadım. Sanırım
bu sitenin kuruluş amacı Çerkesler
arasındaki Hıristiyanlığın arttırılması
ve hedef kitle Türkiye’deki Çerkesler.
Çok tehlikeli bir oyun bu. Sayın site
kurucusu ve yöneticilerinin dini
inançlarını merak ediyorum…'' Fatih bey
şu yazdıklarınıza bir bakın Allah
aşkına. İki yazınız iki ayrı hava.
Son yazınız da ise İslamiyet ile
Çerkesliği aynı anda yazmanın mantığını
aramışsınız. Sitede İslami yazılar
olmadığını ardında İslam'la Çerkesleğin
alakasını sormuşsunuz. Siz kendinizden
bir şey anladınız mı? Ben anlamadığım
için dinlerin nedenlerini niçinlerini
anlattım size anlamsız gelen anlamak
istemediğiniz doğrularda kaybolmuş
olmanız olmasın!
İstemeden de olsa hazır sizinle muhatap
olmuşken söylemeden geçemeyeceğim.
Siteye yönelttiğiniz suçlama çok çirkin.
Burada kimseye hiç bir dayatma yok.
Bakın sizde buradasınız bende!
Değişmekten mi korkuyorsunuz farklı
fikirler duyduğunuzda? Her yerde sizin
önünüze İslamiyet mi çıkarmak gerekiyor?
Eğer böyle bir arzunuz varsa bu yönde
yayın yapan Çerkes siteleri de var.
Sayın Hatice hanım,
Felsefe, bilimlerin uzantısıdır. Yani
felsefe; ''bilimlere dayanır ve onlara
bağlıdır'' demişim. Burada belki dikkat
etmezsek gözden kaçırabileceğimiz bir
nüans hatası olmuş olabilir. Ancak
söylenilmek istenen felsefenin bilim
olduğudur. Diyalektik materyalizmin ise
gerçek verilere dayandığı ve soyut değil
de somut bilgilerden oluştuğunu bilmeyen
yoktur ama kabul etmek istemeyenler
vardır. Dinlerle ilgili bende çok fazla
açılmak istemiyorum. :))
Uyarınız için teşekkürler sevgiyle.
|
|
|
Ufuk Güler |
03.11.2005
|
Marjinallik adına bir sürü yorum
yapılmış. Çoğu da saçma. Genelini
okudum. Çoğu kelime oyunundan ibaret.
Hatice kardeşim, Allah insana akıl diye
bir şey vermiş. Genç bir insansın senin
kültürün, örfün, ananen ayrıdır; din
farklıdır. İkisini yan yana koyma
lütfen.
|
|
|
Janberk |
05.11.2005
|
Sevgili Hatice Kardeşim,
Öncelikle bir seçim yapmak zorunda
değilsin. Eğer kendini ille de böyle bir
seçimin içerisinde görüyorsan elbetteki
İslamı seçeceksin. İnsanın yaradılış
gayesine bakarsak ve hayatın salt bu
dünyadan ibaret olmadığına inanıyorsan
bu soruyu kendine sormana gerek yok.
Ancak sana yardımcı olur mu bilmem ama
Kazanuko Jabağı'yı okursan insanların
kafasında oluşan soru işaretlerini yok
edecek bilgilere ulaşabilirsin.
İslamiyet'in Arap toplumu tarafından
oluşturduğunu yazan arkadaşımızın sana
hiçbir şekilde faydası dokunacağını
sanmıyorum sana değil kimseye faydası
olamaz. Ayıp ve günah kavramını işleyen
arkadaşımıza sormak isterim. Hepimiz
biliriz ki ayıp günahın fersah fersah
önündedir. Ama günah olup da ayıp
olmayan ne var kültürümüz de?
Son olarak sevgili Hatice bunun gibi
fikirler sadece insanların bu iki değer
arasında kalarak birinden kopmalarını
amaçlamaktadır. Bence aklı başında bir
insan olarak bu iki değeri ortak paydada
birleştirmendir. Ne İslam'dan vazgeç ne
de Adigelikten.
Saygılarımla.
|
|
|
Yusuf Yorulmaz |
05.11.2005
|
Merhabalar,
Ben sana samimi bir cevap vereyim.
Dedelerine ya da nenelerine sor bakayım
akraba evliliği önceden yapılmış mı
yapılmamış mı? Onlarda diyecek ki o
zaman fakirlik vardı o eskidendi falan.
Sen kendi kendine samimi ol. Fıtratınla
ters düşme, samimi ol. Emin ol bir anlık
bile olsa şeytan aklını karıştırmıştır.
Saygılar.
|
|
|
Yusuf Yorulmaz |
05.11.2005
|
Merhabalar,
Kanala ikinci girişim. Din bölümündeki
propaganda aslında her şeyi açıklıyor.
Bazı arkadaşlar dinsizliklerine ve
değişik inançlarına (istedikleri gibi
inanabilirler) Çerkesliği maske
yapıyorlar ve insanlarımızın
milliyetçilik duygularını kötüye
kullanarak, onları kışkırtmaya
çalışıyorlar. Herhalde bazı güçler
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yeni bir
tarantula ağı hazırlamanın peşinde.
Bunun içinde biz Çerkesleri kullanmak
istiyorlar. Lütfen kimsenin oyununa
gelmeyelim. Bazı milletler gibi
İngiliz’in veya diğerlerinin kuklası
olmayalım.
Saygılarımla.
|
|
|
Uğur Demirbaş |
09.11.2005
|
Pardon Tülay hanım. Kişiyi Çerkeslikten
atacak bir güç mü var benim bilmediğim.
Kiliselerin aforoz sistemi bizim ya da
en azından benim bilmediğim bir şekilde
Çerkes kültür sisteminde de mevcut mu?
Eğer mevcutsa nasıl işler ve kim verir
bu kararı, lütfen beni aydınlatır
mısınız?
|
|
|
Erkan Batır |
10.11.2005
|
Teorik olarak din mi Adigelik mi
şeklinde bir sorunun bana göre anlamı
yok. Şöyle ki; hayatın bütün alanlarını
kapsayıcı ya da kapsayıcı olduğu
iddiasındaki düşünce sistemleri/inanış
biçimleri ya da felsefelerin birbirleri
ile çatıştığı alanlar inanışa ilişkin
mistik/zihinsel yanlarından çok insan
ilşkileri/ticaret/evlilik/kadın- erkek
ilişkileri benzeri günlük yaşamımıza
dair konular. Bu konulara ilişkin olarak
da bireyler kendileri için daha
hakim/vazgeçilmez buldukları
parametreden hareketle günlük
yaşantılarını sürdürmektedirler.
Yani hayatımızın her anında bu tercihi
zaten yapmaktayız. Örneğin Adigeliğin
düzenlediği akraba evliliği yasağının
kapsamı ile İslamiyet'in öngördüğü
akraba evliliği yasağının kapsamı aynı
değil. İslamiyet'in uygun görüp akraba
saymadığı iki kişi Adigelik çerçevesinde
akraba olabiliyor ya da Adigeliğin
belirlediği selamlaşma biçimi kimi
İslami yorumlara göre dinen uygunsuz
kabul edilebiliyor. İşte sayıları
istendiği kadar artırılabilecek bu
çatışma alanlarında otomatik olarak her
birey daha vazgeçilmez gördüğü parametre
çerçevesinde zaten tercihini yapıyor.
Yalnız bu konudan bağımsız olarak şunu
belirtmeliyim ki dinlerin günlük hayatı
düzenleyen yönüne ilişkin yukarıda
örnekleri zikredilen çatışma alanları
kentliliğin ileri aşamalarında yok
olmaktadır/yani geçicidirler. Zira
kentlilik otomatik olarak günlük hayatın
sekülerleşme dinden kopma sürecini
tetikliyor. Bu bağlamda dinler kentli
bir birey için eninde sonunda bireysel
bir inanış biçimi olmaya indirgeniyor.
Orta vadede bahsedilen çatışma sorun
olmaktan çıkacaktır. Sorun Adige
kültürünün kent koşullarında ne şekilde
sürdürüleceğidir?
Akraba ilişkilerinin çözüldüğü ve
çekirdek aileye hapsolunan bir yaşamın
içerisinde , kültürümüzün hayat bulacağı
yeni kamusal alanlara ihtiyacımız var
sanırım. Ben umutluyum. İnterneti yoğun
olarak kullanmaya başlamamız sevindirici
mesela. Televizyon , radyo , süreli
yayınlar ve etkin örgütler(anadilimizde
eğitim ve sair) konusunda biraz daha
mesafe katedebilir isek sanırım daha
somut şeyler konuşabileceğiz...
Saygılarımla. |
|
|
Elif |
11.11.2005
|
‘’İslamiyet mi Adigelik mi’’ aslında
sorulması gereken bir soru. O kadar da
abes değil. Çünkü İslamiyet’i kabul
etmişseniz; kayıtsız, şartsız
gereklerini yerine getirmelisiniz.
Herkes kendi kültürüne göre uyarlarsa
dinleri o zaman işte ortaya başka başka
İslam modelleri çıkar ve sizlerinde
kabul ettiği gibi Adigexhabzeyle
İslamiyet pek zıt birbirine. Durum böyle
olunca evet birinden vazgeçilmek
zorunda. Çünkü sizler emredileni yapmak
zorundasınız. Her birey kendine göre
uyarlayamaz emredilenlere uymazsanız da
zaten imanlı bir Müslüman olmazsınız.
Sevgiyle
|
|
|
|
Hatice Ünal |
11.11.2005
|
Maf Elif;
İmanlı Müslüman olmaz demişsiniz. :) Bir
kişinin gerçekten nasıl bir Müslüman
olduğuna karar verecek tek yetkili merci
Allah'tır.
Amentuyu okuyan ve inanan kişi
Müslüman'dır. Uygulamalarda aksama varsa
günahkardır. Bunu affetmek veya
affetmemek (kul hakkı dışında, en büyük
günah kul hakkıdır) Allah'ın takdiridir.
Dinden çıkmaz ama hiç kimse de o kişinin
bunu niye yapıp, yapmadığını sorgulama
hakkına sahip değildir.
Kendisi ibadet yaptığı için kibirlenip,
başkasına sen cehennemliksin dediği anda
o ibadetin yok sayılabileceğini, kalp
kırmanın en büyük günahlardan olduğunu
biliyor musunuz?
Sevgiler. |
|
|
Elif |
11.11.2005
|
Maf Hatice hanım,
Kişinin Müslüman olup olmadığına karar
verecek tek otorite Allah'tır elbette.
Çünkü kuralları o koymuştur ve imtihana
tabi tutan odur. Fakat ALLAH Muhammed
aracılığıyla Müslümanlara olmazsa
olmazlar bildirisi göndermiştir. Bu
bildiriyi Müslümanlara yorumlayan
Allah'ın elçisi der ki; İslam'ın, imanın
şartları şunlar. Bunları yerine
getirmeyi baştan kabul ederek Müslüman
olunur. Yani bir kimse amentüyü okursa
Cennet'e girer (size göre) fakat bu
arada Cehennem'e de uğraması gerekir.
Çünkü belirtilen emirler var bunlara
uymayarak günah işlemiş birazını kabul
ederek sevap yapmış olursunuz. Hiç
yoktan iyidir derseniz bilemem fakat
kesinlikle Cehennem'e yolu düşecek
herkesin. :)))))
Sevgiyle. |
|
|
Hatice Unal |
11.11.2005
|
Maf Elif Hanim;
Ben Cehennem'lik olduğumu biliyorum.
Allah'tan tek dileğim, sadece benimle
doldursun Cehennem'i, başkasına yer
kalmasın. :)
Ben anneyim. Çocuklarıma kıyamıyorum, ne
yaparlarsa yapsınlar.
Bizleri yaratan o yüce varlığın da bir
anneden daha merhametli olduğuna
inanıyorum. Affeder diye düşünüyorum.
Benim inandığım Allah bir anneden
müşfik, bir sevgiliden daha çok seven ve
affetmeye hazır bir yaratan.
Bağışlayın, dayanamadım, belki özele
girdi ama ben böyle algılıyorum
yaratıcımızı.
Sevgiyle.
|
|
|
Ali Demir |
12.11.2005
|
Dinsel kimliğimizi ön plana çıkartmak
asimilasyonun bir numaralı
yardımcısıdır.
|
|
|
Elif |
12.11.2005
|
Selamlar,
‘’İnsanlar dinsel kimliğini ön plana
çıkarırlarsa asimilasyon kaçınılmazdır’’
diyen arkadaşlarıma derim ki; insanların
inançları, inançsızlıkları onların yaşam
biçimlerini etkiler. Sohbetlerini,
yazılarını, giyimlerini, insanın bütün
aktivitelerini etkiler. Bunu ön plana
çıkarmamak gibi bir olasılığımız olamaz
zaten. Bizler dinleri tabu görmeye devam
ettiğimiz sürece konuşulduğu an ‘’aman
dokunmayın hassas bölge’’ dediğimiz
sürece ayrıştırıcı yönüyle hep etkili
kalacak. Bir dine mensup kişinin
tabularını, diğer dine mensup olan kişi
kabul etmediği ve kendi inancı dışındaki
inançların tümünü yok saydığı sürece
etkisini zararlı biçimde sürecek. Siz
kapatmaya çalışarak, geçici bir çözüm
uygulamış olursunuz. Oysa kalıcı çözümün
yolu konuşmaktan ve dinlerin tabu
olmasını ortadan kaldırmakla mümkün. Bir
Müslüman bir Hıristiyan'a hesap
sormaması gerektiğini öğrenmediği
sürece. Bir ateiste ‘’kafir’’ dememeyi
öğrenmediği sürece istediğiniz kadar
yapay ve geçici suskunluklarla kapatmaya
çalışın bu etkisiz olacaktır.
Sevgiyle. |
|
|
Madina Tsey |
13.11.2005
|
Herkese selamlar. Arkadaşlar lütfen din
ile Çerkesliği asla karıştırmayın. Ne
demek seçim yaptım? Siz önce Adige,
Adıgaghe ne demek bana anlatın. Sizden
bir ricam var, tarihi önce iyi okuyun.
Saygılarla.
Abregeyapşaşe |
13.11.2005 |
Maf soydaşlarım,
Evet aynı yerlerde dönüp
duruyoruz diyebiliriz. Bu
çaresizlikten mi yoksa yok
oluşun endişesinin verdiği acımı
bilemiyorum ama lanetlenen Ad
kavmi olmadığımız kesin. Sayın
Ünal onlar yok oldular. Bakın
biz eksilmiş de olsak,
yaralanmış da hala ortak
ağıtlarımız varsa biz buradayız
ve birlikte ağlıyoruz halimize.
Gelin o halde şu en büyük
düşman, nefreti yok edelim bir
kenara bırakalım onu. Kabile
farkları asil köle sınıfları
bizim toplumumuzdaki hiyerarşiyi
Kafkasya’da bıraktık biz
gelirken (asillerle köleler bir
sofraya oturup yemek yermiş
orada bunu da dip not olarak
düşelim).
Birbirimizi Müslüman,
Hıristiyan, ateist, sosyalist,
faşist diye ayırmayalım,
sorgulamayalım. Bunlardan
herhangi biri için birbirimizden
vazgeçmeyelim. İnanç ve düşünce
özgürlüğümüzü birbirimizin
elinden almaya birbirimizi
yaralamaya kalkmayalım. Dinlerin
inanışların temelinde sevgi
vardır. O halde birbirimizi
sevelim. Bu sevgi bize saygıyı
getirsin. Birbirimize saygıyı.
Bütün renkler güzeldir. En güzel
uyum ve gösterişte kontrast yani
zıt renklerle yapılır.
Bir araya geldiğimizde
renklerimizden bir gökkuşağı
oluşsun.Umutlarımızı besleyelim
tüketmeyelim. Olmazları oldurmak
azimli bir umudun neticesidir.
Benim hala umudum var insanlara,
inancım ve sevgimde. Dünya denen
bu sahnede bizden geriye asla
kararsız bir replik
kalmayacak...
Sevgiyle. |
|
|
Uğur Demirbaş |
13.11.2005 |
Genel anlamda İslamiyet’in
şartlarına bakacak olursak;
İslam’ın şartları
1. Kelime-i şahadet getirmek.
2. Namaz kılmak.
3. Oruç tutmak.
4. Zekat vermek.
5. Hacca gitmek
İmanın şartları
1. Allah'a iman etmek
2. Kitaplara iman etmek
3. Peygamberlere iman etmek
4. Meleklere iman etmek
5. Ahiret gününe iman etmek
6. Kaza ve kadere iman etmek
Bu şartlardan hiçbirinde Çerkes
olmamak diye bir kavram yok.
İşin aslı Çerkeslikle dinin
karşılaştırılması bana yanlışmış
gibi geliyor. Yanlış bir
sorunun, doğru cevabı olmayacağı
gibi bu sorununda net bir cevabı
olmadığı düşüncesindeyim. Çünkü
kültür ve din farklı kavramlar.
Türk Dil Kurumu’nun yayınladığı
sözlüğe bakacak olursak;
Kültür: Tarihsel, toplumsal
gelişme süreci içinde yaratılan
bütün maddi ve manevi değerler
ile bunları yaratmada, sonraki
nesillere iletmede kullanılan,
insanın doğal ve toplumsal
çevresine egemenliğinin ölçüsünü
gösteren araçların bütünü, hars,
ekin.
Din: Tanrı'ya, doğaüstü güçlere,
çeşitli kutsal varlıklara
inanmayı ve tapınmayı
sistemleştiren toplumsal bir
kurum, diyanet.
Kültür manevi değerleri de
kapsayan bir üst kimlik. Din
kişinin kendi seçeceği bir kurum
ve kültürümüzde bu konuda bir
kısıtlama yok diye biliyorum.
(Yanlışım varsa değerli
thamadelerimizden bu konuda
yorumlarını öğrenmek isterim.)
Bu sebeple herhangi bir
karşılaştırma yapmak yersiz ve
yanlış diye düşünüyorum. Bu
konuyu irdeleyecek olursak,
Çerkeslik mi Hıristiyanlık mı,
Çerkeslik mi ateistlik mi,
Çerkeslik mi Musevilik mi,
Çerkeslik mi Budistlik mi, vb,
gibi daha bir yığın konu
karşımıza çıkacaktır.
Velev ki bu sual bir çözüme
kavuştu, ondan sonra
çözümlenmesi gereken farklı
sualler karşımıza çıkabilir;
Çerkeslik mi Müslümanlığın Şafii
mezhebi mi, Çerkeslik mi
Müslümanlığın Hanefi mezhebimi
vb. gibi.
Saygılarımla…
|
|
|
Ömer Meryemko |
13.11.2005 |
Sevgili Hakan Ceylan,
Hatice arkadaşımızın sorusunda
çok güzel bir noktaya
değinmişsiniz; demişsiniz ki,
Adige kültüründe doğumdan ölüme
kadar ihtiyaç duyduğunuz her şey
mevcut.
Çok güzel haklısınız. Pekiyi; ya
ölümden sonrası?
Hatice kardeşim sana yazılan
cevapların tümünü okudum...
Maalesef vardığım kanı şu;
Adigeler dinlerinden çoook
uzaktalar. Dinle, ırk tamamen
farklı kavramlar. Eğer mutlu bir
Ahret hayatı istiyorsak bazı
Adige adetlerinden vazgeçmemiz
gerekir. Unutmayalım ki, bizim
kurallarımızı insanlar,
İslamiyet'in kurallarını da yüce
Allah koymuştur...
Sence hangisi daha doğru?
|
|
|
Mahmut Yılmaz |
14.11.2005 |
Tartıştığınız konu çok yanlış.
Elma ile armut toplanmayacağı
gibi; Çerkeslikle din de
tartışılmaz.
Çerkesliği kimsenin seçme hakkı
yok. Kimse Çerkesliği kendisi
seçmemiştir. Ama din öyle mi?
İnsan istediği dini
benimseyebilir. Genellikle
Müslüman ülkelerde doğup büyüyen
Çerkesler Müslüman, Hıristiyan
bir toplumda doğup büyüyen
Çerkesler de Hıristiyan olurlar.
Bu çevrenin etkisiyle oluşur.
Onun için din konusu ile
Çerkesliği birbirine
karıştırmamak lazım.
|
|
|
Ali Demir |
16.11.2005 |
Tabi ki Adigelik. |
|
|
Azmi Berberoğlu |
16.11.2005 |
Sevgili Arkadaşlar,
Kanımca bütün sorulara gerek
vardır, bu noktadan hareketle
bakıldığında bu sorunun gerekli
olduğunu kabul edebiliriz.
Öte yandan her soru mantıklı
mıdır! diye sorguladığımızda bu
soru için evet diyemiyoruz. Peki
neden? Açıklamaya çalışayım.
ADİGE: Irksal bir kavram olup,
genetik olarak devam eder,
dolayısıyla sonradan edinilemez.
Kabule dayalı değildir, isteğe
bağlı olarak sonradan
değiştirilemez.
DİN (İslamiyet vb.): İnançsal
bir kavramdır, aile ve çevre
faktörleri dolayısıyla edinilir.
Kabule dayalıdır, kişinin
isteğine bağlı olarak sonradan
değiştirilebilir.
Sonuç olarak birbirleriyle
farklı yapıdaki bu iki kavram
arasında YAŞAM kuralları
itibariyle farklılıklar söz
konusu olabilir, bunun
çözümlenebilmesi insanların
kültür ve eğitim düzeyleri ile
yönetim kadrolarının
basiretleriyle doğru orantılı
olarak sağlanabilir. (Kolay ve
zor olma olasılıkları vardır).
SEKÜLERIZM (Laisizm) esas
itibariyle bu ve benzeri
noktalardaki çatışmaları önlemek
amacıyla oluşturulmuştur.
Bizler dünyanın değişik
bölgelerine dağılmış olarak
yasayan AYNI IRK mensubu
insanlarız. Bulunduğumuz
ortamlar itibariyle farklı
DİN'lere mensup olmamız son
derecede doğaldır. Ortak
PAYDA'mız IRK'ımız olduğuna göre
birlikte ve beraberce AKIL ve
GÖNÜL birliği yapabildiğimiz
sürece çözümlenemeyecek herhangi
bir sorun yoktur.Yeter ki, kimse
bir diğerine kendi görüş ve
düşüncelerini DAYATMASIN.
Saygılarımla. |
|
|
Wiracocha |
16.11.2005 |
Anlaşıldı. Burada bu konuyu
tartışanlar iyi birer Türk
olmaya aday. Hiç ‘’Almanlık mı
Hıristiyanlık mı’’ diye bir
tartışma duydunuz mu?
Bazılara Adığaghe eksikliklerini
bazı şeyleri yücelterek
giderebileceklerini mi
zannediyor? Önce bir Adige olun
sonrası kolay. Adigelik öncedir
demekle bir şey olacağını
düşünmek ironidir. Buyurun hangi
Adigelik değeri kalmış ki,
belirtesiniz bu bir kompleks
duygusunun bilinç altından sızma
durumudur. Dilini kültürünü
bilmeyenler bu eksikliğini
marjinal söylemlerle
giderebileceklerini sanıyor.
Hayırlı olsun…
|
|
|
Abregeyapşaşe |
18.11.2005 |
Merhaba,
Ben bu konunun özeti olarak
Sayın Azmi Berberoğlu'nun
sözlerini alıyorum ve bu konu
başlığını bir daha ziyaret
etmiyorum.
Saygı, sevgi, anlaşma ve
dayanışma dolu günler
dileğiyle...
Hoşçakalın. |
|
|
Gupseuh |
18.11.2005 |
Selamlar,
İnsanları mensubu olduğu din ile
milliyeti arasında tercih
yapmaya zorlamak bence çok
mantıksız. Kişi inançları
doğrultusunda her ikisini de
asgari düzeyde yaşayabilir. Bu
soruyu sormak ve bu tartışmayı
devam ettirmek bence bölücülüğe
sebep olur.
Kişi yaşamış olduğu dini ile
sadece Allah’a karşı sorumludur.
Buna hiç bir güç karışamaz.
Saygılarımla.
|
|
|
Uğur Demirbaş |
18.11.2005 |
Sayın Wiracocha,
"Anlaşıldı" derken anlaşılan
nedir ve bu forumda
tartışanların Türk olma
adaylığını hangi kriterlere göre
belirlediniz. Sizden ricam
foruma yazanların isimleri ile
hangilerini Türklüğe kabul
edeceğinizi yazarsanız bizde
bilelim. Hangimiz Türk olmayı
hak ettik (!), hangimiz sınıfta
kaldık... :)
Saygılarımla.
|
|
|
Gupseuh |
18.11.2005 |
Sayın CC yetkilileri,
Neden yazdıklarım kısaltılıp
yayınlandı? Bir açıklama lütfen.
Saygılarımla
CircassianCanada Notu:
Maf Gubseuh, forumlarımızda din
propagandası yapılmasına izin
vermiyoruz. Yazınızdan çıkarılan
bölümler din propagandasına
giriyordu o nedenle çıkarıldı.
Bilgilerinize. Machu Nıbjeghuxer
|
|
|
Jade Wumar |
19.11.2005 |
"Bere ziwnaşö pşş'ıghem şüime
pewu" ya'oagh Adığejjme."
Konu nereye varacak çok merak
ediyorum. Her geçen gün değişik
fikirler ortaya atılıyor. Acaba
bu soru insanları aydınlatmak
için mi yoksa kafaları
karıştırmak için mi soruldu?
Konuya hakim olmayan şahısların
bilgisiz yorumları ortalığı
karıştırmaktan başka bir fayda
getirmiyor.
Bu konu Adigeler arasında sorun
olmayan bir konudur. Ben öyle
insanlar tanıyorum ki, ne
İslamiyet’ten ne de Adigelikten
ödün vermeden huzur içinde
ömürlerini geçirmektedirler.
Büyüklerimiz bu konuları çoktan
aşmış oldukları için Adigelik bu
günlere kadar gelebilmiştir.
Ayrıca Adige adetlerinin içinde
İslamiyet’e uymayanların
olduğunu sanmıyorum varsa da
sonradan ilave edilmiş
olabileceğini
düşünüyorum.Laisizm (laiklik
konusu) apayrı bir konudur.
Bence bu konuyla alakası yok.
Büyüklerimin ve işin ehli olan
değerli bilginlerimizin affına
sığınarak bu sorunun kesinlikle
yanlış sorulduğunu düşünüyor
saygı ve sevgiyle bütün
Adigeleri selamlıyorum.
Tham şüighepsow... |
|
|
Besney Hakan |
20.11.2005 |
Sevgili Hatice,
Size öncelikle yanlış bir
karşılaştırma yapmakta
olduğunuzu belirtmek isterim.
İslamiyet ve Adigelik
karşılaştırılabilecek iki kavram
değildir. İslamiyet bir dindir.
Adigelik ise bir sosyal
kimliktir. Nasıl Müslüman bir
Endonezyalı olabiliyorsa,
Müslüman bir Adige de olabilir.
Ben bir din bilgini değilim,
size yanlış bir bilgi vermek
istemem. Bu nedenle size en iyi
önerim bu tür konularda forum
tarzı platformlarda bilgi
aramaktansa güvenebileceğiniz
bilgi kaynaklarından (kitap,
bilgin kişiler, doğru bilgi
içeren internet siteleri) bu
bilgileri elde etmektir. Burada
sizin de gördüğünüz gibi sonsuz
bir tartışma başlamıştır ve öyle
devam edecektir.
Herkes çok farklı düşüncelere
sahip olabilir ama önemli olan
her kişinin yorum yapacağı
konuya gerçekten hakim olması
gerektiğidir. Bu nedenle bu
forumda yazılmış, gerçekle
alakası olmayan, cehalet ve
bağnazlık ürünü bilgileri, sizin
elde edeceğiniz doğru
bilgilerden ayırt
edebileceğinizi umuyorum.
Bunu başardığınızda göreceksiniz
ki, dininizi yaşamak isterken
de, Adigeliğinizi yaşamak
isterken de aynı şey için
uğraşıyor olacaksınız: Ahlaklı
ve erdemli bir insan olmak.
Fakat uygulamada bazen çelişen
durumlar olacaktır. Bunlara
karar vermek de sizin
hakkınızdır. Kimse sizin için
karar veremez.
İslam ya da Adigelik seçimine
dönersek bunlardan birini seçmek
zorunda olmadığınızı tekrar
ediyorum ve ekliyorum. Bunların
birini üst kimlik olarak tercih
edebilirsiniz. Bu da sadece
sizin sosyal çevrenizle alakalı
bir durumdur.
Yazıma başlarken sadece size
yanıt vereceğime dair söz verdim
kendime. Sözümü tutuyorum.
|
|
|
Şhalaxhue |
21.11.2005 |
Şşıpkhece şüıme pıwuğ seue seri.
Ar zıguete rexhun jade llıxhujj.
Bjapexemççe bli wıuççeşt bgejji
bleğuşt. Bğejjır mebıbı bler
mettselhequalle. T'uri bjapem
ziplheğuşt nememi bğejjım bler
yewşequı.
Ttsıfı yipşşhape zıguerem
tiriguışaeme xhuna? Xhunep
nibji...
|
|
|
Cihan |
25.11.2005 |
Sevgili kardeşim,
Bende bir Müslüman ve Çerkes
genci olarak bu konuyu çok
düşündüm, kendi fikrimi de şöyle
sunayım: HAYAT bir matematik
denklemi gibidir, X küpler, X
kareler vardır, vs. İslamiyet,
kültür, sosyal yaşamda birer
X’lerdir. İnsanin görevi, bütün
bu X’leri bilip, tanıyıp, bir
sıralamaya koymasıdır; en
önemlisinden en "önemsizine"
doğru.
Bütün bunları dengelemesi lazım
ki mutluluğa ulaşsın, çünkü
bütün bunların yani dinin,
kültürün, işin asıl amacı
MUTLULUKTUR !!! ( no details :)=
detaya gerek yok )
Yani bu matematik fonksiyonun
gitmesi gereken yer mutluluktur
yani X ( yahut zaman gibi T
deyim ama akıllar karışmasın :)
) ==> sonsuzluğa gidince (
sonsuzluk yoktur lol) hayat
fonksiyonu mutluluğa doğru
gitmesi gerekir. Böyle olması
içinde maneviyata önem verilmesi
gerekir, çünkü insan için en
önemlisi maneviyattır (
maneviyat en kuvvetli X dir,
x^10 000 000 belki lol).
Maneviyatı eksik tutarsan
aşağıya gidersin, moral diplerin
karanlıklarında durur, yüksek
tutarsan yukarı gidersin,
moralde göklerde kuş gibi
süzülür!
Diğer X lere önem vermekte
önemli, yani Çerkesliğe, bizi
biz yapan o şanlı Kafkas
kanımıza! Ama en önemlisinin
akılda kalma şartıyla!
Son olarak şunu ekleyeyim.
Dinimiz zaten kolay,
kültürümüzde çok doğru (dürüst)
kurallara dayanıyor; bu ikilinin
beraber gitmesi de çok mümkün
bence.
(Türkçe hataları için ve
matematik kıyaslaştırmaları için
üzgünüm :))
Sevgiler, saygılar. |
|
|
Jankat Güven |
28.11.2005 |
Ali Demir kardeşimize
katılıyorum. Tabi ki Adigelik.
Çünkü Adigelik dünyanın bence en
modern kültürlerinden biridir.
İçinde bulunduğumuz yüzyıla
rağmen hala bazı şeyleri
aşamayışımızdan ve gurur
duyduğumuz bu mükemmel kültürü
bu asil varlığı eski Arap
gelenekleriyle bozduğumuz için
üzüntü duyuyorum. |
|
|
Gupseuh |
29.11.2005 |
Sayın Jankat Güven,
Bende iyi bir Kabardey olarak
koyu bir Çerkes’im. Aynı zamanda
Müslüman'ım ve dinim gereklerini
yerine getirmeye son derece
gayret ediyorum ama şu ana kadar
Çerkesliğim ve Müslümanlığım bir
çelişkiye düşmedi. Çok ufak
nüanslar hariç. Mesela ben alkol
almam ama bizlerin milli içeceği
maxime alkollü bir içki. Ben
Müslüman olduğum için hiç
Araplar gibi yaşamadım. Şalvar
ve etek giymedim. Sarık
takmadım. Arapça konuşamam.
Eşime bir Arap erkeği gibi
saygısız davranmadım. vs.vs.
İslamiyet=Arap kültürü demek,
kusura bakmayın ama son derece
saçma ve yobazca bir düşünce. Bu
İslam dinini son derece küçük
düşürücü bir terim. İslam
dininin Arap yarımadasından
çıkmış olması buna mazeret
olamaz. Bugünkü Arap kültürü
İslam dininin çevresinde
gelişmiş bir kültürdür. Yoksa
İslam dini Arap kültüründen
çıkma değildir. Bunu pek çok
örnekle açıklayabiliriz ama daha
fazla uzatmak istemiyorum.
Kültür kavramı ile din kavramı
birbirine ne kadar çok uzak
görünse de birbirine çok
bağlantılıdır. Din eğer inanan
bir insansanız sizin şuan
yaşadığınız dünya hayatı ile bir
sonraki hayatınızı düzenler.
Kültür ise bu dünyadaki
hayatınızı düzenler.ikisini
ayırmak bence çok zor.
Asgari müştereklerde buluşup her
ikisinden de mümkün olduğu kadar
faydalanmakta fayda var. Hele
biz Çerkesler gibi mükemmel bir
kültüre sahipseniz.
Saygılarımla.
|
|
|
Baykaldı.H |
29.11.2005 |
Sayın Jankat Güven,
Kültürümüzdeki eski Arap
geleneklerinden bahsetmişiniz.
Bana bir tane örnek verebilir
misiniz? İyice irdelerseniz,
kültürümüzde Arap kültüründen
ziyade daha çok Avrupa ve Türk
kültürü yaygındır. Bugün
bakarsanız, düğünlerimizde
davul, zurna çalıyorsak, damadı
kız evine götürüyorsak,
salonlarda Avrupa kültürüne has
danslar, diskolar, çiftetelliler
sergiliyorsak bunu kabahatini
başka yerlerde aramamak gerek.
Eskiden dediğiniz zamanda bile
büyüğe saygı, dil, düğün her şey
vardı ama şimdi bakınız birkaç
yer dışında kalmadı. Hızla
oralarda da yok olmaya başladı.
Sadece isimlerimizi Çerkesce
koymakla Çerkes olunamayacağını
anlamamız gerek.
Saygılar.
|
|
|
Cankat Güven |
29.11.2005 |
Sayın Gupseuh, sayın Baykaldı,
Öncelikle din ve Tanrı konusunda
inançlarımız belirttiğiniz gibi
farlı olabilir o yüzden
İslamiyet’in doğruluğu vb.
konulardan olaya bakacak olursak
işin içinden çıkamayız. Ancak
şunu bilin ki, siz İslamiyet ve
Adigeliğin tamamen örtüştüğünü
söylüyorsanız; ya Adigeliği
dosdoğru yaşamıyorsunuz ya da
İslamiyet’i...
Ben de bir Kabardey çocuğuyum ve
koyu bir Çerkes’im. Adigeliği de
İslamiyet’i de hayatım boyunca
en iyi şekilde gözlemledim.
Adigeliği hepimiz bilebiliriz
ama sorun İslam’ın
yorumlanışında çıkıyor galiba.
Bir Arap ülkesinde ki
İslamiyet’le, Taliban’ın
İslamiyet’iyle, Türkiye’nin
İslamiyet anlayış biçimi aynı
mı? İslamiyet o kadar çeşitli
şekillerde yaşanıyor ki, bu
yüzden -yobaz aşırı dinci-
dediğimiz kesim ile ılımlı
İslamcı dediğimiz kişiler
Adigelikle İslamiyet’i farklı
noktalarda örtüştürüyor ya da
örtüştüremiyor.
Sayın Gubseuh demek ki, sizin
yaşadığınız İslamiyet’le de
Adigeliğin örtüşmeyen noktaları
var ki, bazı itiraflarda
bulundunuz. Ancak yukarda bazı
yorumlarda da gördüğünüz gibi
İslamiyet kültürünü tamamen
yaşadığında Adigelikten kopanlar
'Çerkeslikten atılma’yı kendi
deyimleriyle göz önüne alanlar
var.
Size tavsiyem eğer koyu bir
Müslümansınız İslamiyet’i
derinlemesine inceleyin bütün
İslamiyet kültürünü hayatınıza
yansıtın o zaman bakın bir
kültür çatışması oluyor mu
olmuyor mu? Çünkü İslamiyet’i
yarım yamalak anlayıp her şeyle
de bağdaştırabilirsin. İtiraf
ettiğiniz gibi; mesela sayın
Gubseuh içki konusu göz ardı
edilecek bir konu değildir.
İnancınız sağlamsa hiç içmeyin
ya da Adigeliği bu yönden
eleştirin. Ancak İslamiyet
kültürünü iliklerine kadar
sindirmiş kişilerde sizin nüans
diye tabir ettiğiniz şeylerin
sayısı bayağı bir artıyor. Eğer
adam gibi Müslüman olmak da
İslamiyet’i iliklerine kadar
sindirmekse Adigelik ile
İslamiyet arasında büyük bir
kültür farkı doğacaktır.
Beni, sizin yaşadığınız
İslamiyet’in Adigelikle
bağdaşması ilgilendirmez,
İslamiyet’in kendisinin
Adigelikle bağdaşıp
bağdaşmadığını sorguluyorum ben.
Bu arada Adigeliği de hakkıyla
yaşadığınızı varsayıyorum.
Dediğim gibi inançlarımız farklı
olabilir. Ben her zaman
Adigeliği benimsemiş bir insan
olarak yaşayacağım. Onu diğer
kültürlerle harmanlayıp
bozmayacağım. Çünkü Adigelik
dünya cehalet devrini yaşarken
de moderndi, şimdi de.
Söylediğiniz gibi; sadece ismi
Çerkes olmakla, Çerkes olunmaz
sayın Baykaldı ama Adigeliği
anlamadan hiç olmaz bunu da
bilin.
Saygılar... |
|
|
Baykaldı.H |
29.11.2005 |
Sayın Cankat Güven,
Adigeliği bırakın yaşamayı,
iliklerime kadar hissediyorum.
Bende Çerkes olarak yaratıldığım
için şükrediyorum. Adigelikten
çıkardığınız kasıt nedir
bilmiyorum ama şunu da anlamanız
lazım ki; her millet, kendi
kültürüyle, kendi ırkıyla gurur
duyar. Bu sadece bizim millete
has bir şey değil. Çingene
çingeneliğiyle, Kürt
Kürtlüğüyle, Afrikalı
Afrikalılığıyla, Arap
Araplığıyla, Türk Türklüğüyle
övünür.
Hangi millet kendi milletini,
kendi insanını kötüler, münferit
düşünceler dışında. Adigeliği
yükseltmekte haklısınız ama
bizim kültürümüzde de geçmişte
çok büyük yanlışların olduğunu
da unutmayın. Bizim kültürümüz
sütten çıkmış ak kaşık gibi
değil. Burada yapılan pek çok
yanlışlığı sıralayacak değilim,
en azından yanlış anlaşılma
çekingenliği vardır. Biraz
öğündüğümüz kadar eleştirmesini
de bilmeliyiz.
Şu sözünüzü açmanızı da
istiyorum. ‘’ADİGELİK, DÜNYA
CEHALET DEVRİNİ YAŞARKEN DE
MODERNDİ, ŞİMDİ DE.’’
Ayrıca Adigelik kavramından
çıkardığınız nedir, kıstasınız
nedir? Adigeliği yaşamak nasıl
oluyor? Sabahtan akşama kadar
ben Çerkes’im diyerek,
düğünlerde oynayarak, kafayı
çekerek, kaşenler bularak, iki
cümle Çerkesce konuşarak
geçirdiğiniz ömür mü, Adigelik
dediğiniz? Yanlış anlaşılma
olması, siz bunları yapıyorsunuz
demiyorum. Sadece Adigeliğin
içeriğini Abrek-2 gibi merak
ettim o kadar.
Saygılar.
|
|
|
Gupseuh |
30.11.2005 |
Sayın Jankat Güven,
Ben daha önceki yazımda
İslamiyet ile Adigeliğin
örtüştüğünü iddia etmedim.
Zıtlaştığı yönler tabi ki var.
İslamiyet 1400 yıldır var ama
Çerkeslik 4000 yıldır. Dolayısı
ile birebir örtüşmesi mümkün
değil ama ben bunun için ne
Adigeliğimden vazgeçerim nede
dinimden. Dediğim gibi asgari
müşterek benim için yeterli. Bu
gün İslamiyet alkolü
yasaklıyorsa ben alkol almam.
Dolayısı ile maximeyi de içmem.
Bu beni Adigelikten çıkarır mı?
Tabi ki hayır. İllaki ikisinden
birini seçmek gibi bir
zorunluluk niye olsun ki? Kaldı
ki, Adigelik de sütten çıkmış ak
kaşık gibi masum değil. Mesela
hırsızlık bizim Adigelerde son
derece yaygındı. Hatta insanlar
yaptıkları hırsızlıkları ile
övünürlermiş. Hırsızlık iyi bir
şey mi? Hayır? İslamiyet
hırsızlığı yasaklamış mı? Evet.
Siz olsanız hangisini
seçersiniz? İlla Adige'yim diye
hırsızlık yapmalı mı?
Saygılarımla.
|
|
|
Baykaldı H. |
30.11.2005 |
Sayın Gupseuh,
Buradaki bir teriminize
katılamayacağımı belirtmeliyim.
Hırsızlık, Çerkesler arasında
asla olmadı. Bu terim yerine
gasp ve talan diyelim, belki de
bunlarda tam olarak karşılamaz
ama ben yine konuyu açarsam daha
iyi anlaşılır.
Hırsızlık, kimsenin haberi
olmadan, birinin parasını veya
eşyasını gizlice çalmaktır. Oysa
gasp, zorla, birinin rızası
olmadan elindekileri almaktır.
Mesela Uzunyayla'daki
büyüklerimiz anlatır.
Eskiden Çerkes gençleri
gezerlerken yolda rastladıkları
birinin atını beğenmişse o ata
muhakkak sahip olmalıydı.
Sahibinden isterde vermezse
muhakkak arbede çıkardı. Tabi bu
gasp işi sadece AT olduğu zaman
gerçekleşmiştir. Yoksa para veya
başka bir şey için asla
olmamıştır. Gerçi günümüzde
gasp'ın cezası hırsızlıktan daha
ağır sanırım. At Çerkesler için
kutsal olduğundan
dayanamıyorlardı.
Saygılar. |
|
|
Şahin Kartal |
01.12.2005 |
Merhabalar,
Ne kadar saçma bir soru:
Adigelik mi? İslamiyet mi?
Taa ilkokul 3. sınıfta öğretilen
temel bit bilgi vardır
matematikte. İşlem yaparken aynı
türler arasında işlem
yapabilirsiniz, diye. Bir defa
Adigelik ne, İslam ne? Biri
kültür, diğeri din. Hani deseniz
Adigelik mi, Rusluk mu ya da
Adigelik mi, Amerikanlılık mı
diye anlarız ve konuşuruz ya da
İslam mı, Hıristiyanlık mı
deseniz yine tartışılır. Çünkü
türler aynı. İslam, o zamanın en
bozuk yaşayış tarzında
hayatlarını devam eden Arap
toplumunda çıkan bir din. Bugün
İslam’ın kuralı denen ve
insanların yaşantılarında
uygulamaya çalıştıkları
kuralların bazılarını gerçekten
Hz. Muhammed, insanlara birer
referans olsun diye ortaya
koymuş, mutlaka böyle olacaktır
dememiştir. Diğer çoğu kurallar
ise Hz. Muhammed den sonra
çıkartılmış abuk sabuk
şeylerdir.
Saygılarımla
|
|
|
Durgut |
01.12.2005 |
Merhabalar,
Bu forumda mı okumuştum acaba;
"soru soruluyorsa, demek ki bir
ihtiyaç vardır ve cevaplanmaya
değerdir" anlamında bir
cümleydi. Bence yerinde bir
tespit.
Ancak, bu (yerinde) tespit ile,
"ama sorudan da maksat/maruzat
anlaşılmalı" gerçeği sakıt (*)
olmuyor. Demek ki öncelikle
soruyu doğru sormalıyız. Doğru
soruyu bulmaya çalışıyorum
kendimce.
"İslamiyet mi Adigelik mi?" Evet
ilk bakışta bizi elma/armut
çarpıklığına götürecek kadar
yanlış bir soru. Peki ikinci,
üçüncü ve sonraki bakış
açılarında ve bu forumda da
dillendirildiği şekliyle
gördüğümüz gibi aslında niyet
belli değil mi? Peki ne öyleyse
niyet ne?
Açık olarak gördüğümüz ve
yaşadığımız şu ki, pek çoğumuz
İslamiyet’le Adigeliği aynı
potada eritemiyoruz galiba.
Hayatın içinde ikisi yan yana
poz verdiği zaman bazı rötuşlar
mı yapmak gerekiyor yoksa? Peki
hangisine rötuş yapma hakkımız
var? Hangisinden başlamalıyız
düzeltmelere ya da hiçbirine
dokunmamalı mıyız? "Dokunulmaz"
konular mıdır bunlar? Varsa
dokunma hakkımız nereye
kadardır?
Yukarıdaki sorulardan şunu
çıkarabildim ancak: Sorun çözme
anlamında yeterince kıvrak bir
zekavete (**) sahip olan
Adigeliğin böyle bir
dokunulmazlıktan ne çekincesi
var ne de böyle bir
dokunulmazlığa ihtiyacı var.
Peki İslamiyet? Evet
İslamiyet’in (mensupları için)
böyle bir dokunulmazlığı/nasları
(***) var (Bu cümlenin böyle
kısacık yazılamayacağını
biliyorum ve bu kadarını
belirtmekle yetiniyorum). ANCAK,
İslamiyet’in kendi öğretisine
göre (öğreti yerine daha uygun
bir kelime seçilebilir belki)
hayatın bidayeti (****) bir soru
ile başladığından, İslamiyet’in
sorulardan da bir çekincesi
KESİNLİKLE yok. Kaldı ki, dinin
kaynağı soru. Öyleyse forumun
başında sorulan sorunun (sorudan
maksat edilen bir maruzatın)
sorulmasında bir mahsur yok.
Kimse aslında Adigeliği bir din
ya da dini -özelde İslamiyet’i-
de bir
soy/kültür/gelenek/üst-kimlik/vb.
olarak değerlendirmeye
çalışmıyor aslında. Böyle bir
şey abesle iştigal olur ve
çözmeye çalıştığımız sorun
-bulmaya çalıştığımız çözüm- ölü
doğmuş bir çocuktan öteye
gitmez.
(Yazının sonunda "doğru soruyu
bulamayacağım" evhamı ağır
basmaya başladı!)
"İslamiyet mi Adigelik mi?"
Bence, tam da milliyetçilik
duyguları ve kimlik arayışı
çabaları ile dini duyguların da
kabarmaya başladığı bu eş
zamanda (bu zamanda) içine
düşülen bir iç ızdırap var bu
soruda ve bunu herkes soruyor
kendine zaman zaman. Bu soru
işte bu ızdırabın sordurttuğu
"köşeli" bir soru. Kimliğinden
vazgeçemeyiş, onu bir yere
koyamayış; "dinimi nasıl
sorgulayabilirim" sancısının alt
kümesi, dini yanlış algılama vs.
vs...
Yazının sonunda "şöyle kallavi
bir soru gelecek galiba"
beklentisini boşa çıkartacağım
için üzgünüm… Belki de "hah, bir
yanlış soru daha"
diyeceksiniz... Foruma katılan
bazı arkadaşlara göre yanlı
olacak ama (yukarıda belirttiğim
ızdırabı çekenler için yanlı
olmayacağını düşünüyorum) doğru
soru bana göre şu:
Şehr-i İslam'da Adige mahallesi
nasıl imar olur?
Saygılar.
(Kırık dökük -ama samimi
olduğunu düşündüğüm- cümlelerim
için herkesten özür diliyorum;
zira bilgisayarda yazı yazmak
alışılmadık geliyor. Bu yüzden
okuyanların anlayışına
sığınıyorum.)
(*) Sakıt: Hükmü kalmamış, eski
önemini yitirmiş. Düşen, düşmüş.
(CC)
(**) Zekavet: Çabuk anlama ve
kavrama, zeyreklik. (CC)
(***) Nas: Açıklık, açık ve
kesin yargı. Dogma. (CC)
(****) Bidayet: Başlama,
başlangıç. (CC)
|
|
|
Psklg |
02.12.2005 |
İkisinin de en önemli özelliği
yaşanıyor olması:) Burada
düşünülmesi gereken;insanın,
bunları yaşarken en fazla
hangisine ihtiyaç duyduğudur? Bu
soruyu, algılamak zorunda
kaldığın islamiyet için sordun
bence! Bir de iyi bilinen
islamiyet ve adigelik vardır. Bu
noktada da, yine bence,
islamiyet ve adigelik, çok az
farklar dışında, tamamen
birbirlerini yaşatabilecek iki
kavram...Gerçek islamiyetin
manasını kavramak, bu sorunun
yanıtı olacaktır!!!
Teşekkürler...
|
|
|
Fuat Aydemir |
07.12.2005 |
Ne kadar saçma bir soru diye
yazmış çoğu arkadaş ama çok ince
ve önemli bir konu bence. Hem de
18 yaşında olup birebir yaşayıp
da kaleme dökmek isteyen bir
genç arkadaşımız tarafından. Tüm
yazılanları okudum ve
İslamiyet’in insanımızda
bıraktığı etkilerin farklılığına
tanık oluyor insan.
Nasıl ki, İslamiyet’in
algılanması ve hatta
kurallarının uygulanmasında
farklılıklara rastlanması gibi.
Ben de her insanin aslında ayrı
bir tanrısı olduğuna, hatta her
birimizin ayrı bir dini olduğuna
inanmışımdır. Yaratanın tek
oluşu ortak payda sanırım. Ben
Müslüman'ım ama namaz kılmam,
oruç tutmam diyen veya ben
Müslüman'ım ama içki içerim ya
da başımı örtmem ve daha birçok
sayacağımız örnekler. Kuran’ın
çok iyi ve anlayacağımız bir
dille okunması gerekiyor bence
ve günümüz koşullarıyla
karsılaştırılması.
Bu inceleme ve değerlendirmeler
yapıldığında zıtlaşmalarla
karşılaşılacaktır. Din olgusu
hiçbir zaman birleştirici olmadı
biz Çerkeslerde. Aksine her gün
parçalayıcılık özelliğiyle
çıkıyor çoğu alanda karşımıza.
Herkesin kendinedir inancı,
sevap ve günah bireyin
kendisindedir söylemi sarsılıyor
artık. "Müslümanlaştırma" ki,
Kuran’da bunu belirtir,
gelenek-görenek tanımıyor belli
bir noktadan sonra. Adige
gelenek ve göreneklerimiz
yaşamın içinden çıkmıştır ve
kural koyucular toplumun tecrübe
anlamında ileri gelenleriydi.
Zamanla kurallar yaşam
koşullarına paralel çoğu
kesiminde pozitif anlamda
değişikliklere uğrayarak
günümüze kadar gelmiştir. Ancak
Müslüman din adamları Kuran’daki
ayetleri aynen korumuşlardır ve
iyi incelendiğinde birçok ayetin
sadece o günün koşullarına uygun
olduğu görülecektir. Oysa
Kuran’da geçen birçok ayet gayet
çağdaş, birleştirici, tamamen
insan sevgisine dayalı öğeler ve
kurallar bütünüdür.
İslam bilim adamlarının bir
araya gelerek yapacakları
değerlendirmeler ışığında ortaya
çıkarılacak kurallar bütünü yeni
bir kitap eminim hem insanlığın
onunu açacak hem de birçok
zıtlaşmayı ortadan
kaldıracaktır. O zaman İslam
thamadeleri ile Adige
thamadeleri arasında herhangi
bir farkın olmayacağını
düşünüyorum. Değişmeyen tek şey
değişmektir...
Saygı ve sevgilerimle...
|
|
|
Azmi Berberoğlu |
07.12.2005 |
Değerli arkadaşlar,
Biraz yoğunluk, birazda projeler
nedeniyle sizlerden ayrı kaldım,
ancak görülen o ki, bu konudaki
tartışmalar sürecek.
DİN ve ADİGELİK kavramlarını
geçen yazıda kısaca açıklamaya
çalışmış ve farklı olgular
olduklarını belirtmeye
çalışmıştım. Sanırım biraz daha
AÇMAK gerekli.
DİN olgusu, esas itibariyle TÜM
insanlığı kavramayı amaçlar ve
bu nedenle LOKAL kültür ve
geleneklerle ÇATIŞMASI
kaçınılmazdır. Bu nedenle
örneklemelerle belirtilen bazı
gelenek ve göreneklerimizle de
doğal olarak ÇATIŞIR.
Sayın Jade kardeşimiz, her ne
kadar LASİZM'in, bu konu ile
ilişkisi yok dese de, LAİSİZM
esas itibariyle DİN ile YÖNETIM
ve yaşam biçimi arasındaki
ilişkileri ayırmayı ve DİN
kurallarının, YAŞAM FORMlarını
ve KÜLTÜR'leri yok etme
olanağını azaltmayı
hedeflemiştir. Zira DİNler
MİLLET kavramını YOK sayar, tüm
insanlar birer KUL, kısaca ÜMMET
mensubu şeklinde tanımlanır.
Saygılarımla. |
|
|
a-e |
07.12.2005 |
Selamlar
Bir konuda düzeltme yapma
ihtiyacı duydum, umarım yanlış
anlaşılmam.
Zira DİNler MİLLET kavramını YOK
sayar, tüm insanlar birer KUL,
kısaca ÜMMET mensubu şeklinde
tanımlanır.
Bütün dinler millet kavramını
yok saymazlar.
Yahudi dininin iki özelliği
vardır:
1) Ulusçu bir dindir ve sadece
İsrailoğullarına seslenmiştir,
zaman zaman başka uluslardan
katılanlar olsa da Yahudi dini
İsrailoğullarına özgüdür, bir
tek millete gelmiştir,
milliyetçidir.
2) Tek bir peygamber tarafından
değil bir çok peygamber
tarafından gelmiştir.
Bazı dinler sadece bir tek
millet için çıkmıştır. Yahudilik
bir tek ulusa seslenirken,
Hıristiyanlık herkesin tüm
insanların Tanrı’nın çocukları
olduğunu derken, Müslümanlık tüm
insanların Tanrı’nın kulu
olduğunu demiştir.
Her dinde insanın Tanrı’ya karşı
duruşu farklıdır.
Sevgiyle.
|
|
|
Hami Atcı |
07.12.2005 |
Arkadaşlar,
İslamiyet mi Adigelik mi? Neden
bu konuda kendinizi sorgulama
gereği duyuyorsunuz
anlayamıyorum. Ayrıca;
İslamiyet’i Adigeliğe uzak
sayanlar acaba hangi dini bize
yakıştırıyorlar? İslam dini
üzerine anti fikir üretenler ne
kadar Adigeliği yaşıyorlar veya
İslam dinine ne kadar vakıflar?
Bence burada daha önemli
konuları paylaşalım.
|
|
|
Azmi BERBEROGLU |
08.12.2005 |
Maf,
Bir önceki yazımın son
paragrafındaki -ler- eki
fazlalık olarak yazılmıştır
(yorgunluğumuza sayınız lütfen).
Bu detayı yakalayıp bizi uyaran
arkadaşımıza da teşekkür ederim.
Cümle dikkatlice okunduğunda
burada kastedilen DİNin
İSLAMİYET olduğu, KUL ve ÜMMET
kavramlarının da yine
İSLAMİYET'e ait kavramlar olduğu
da açıkça görülmektedir. Öte
yandan TEK Tanrılı DİNlerin
temel felsefesi belirtildiği
gibidir.
Sadece farklılık gösteren
ŞERİATlarının uygulama
noktasındaki biçimselliktir.
Bir yazımda tüm NİCK kullanan
kardeşlerimize, bundan böyle
NİCK kullanmaları halinde
kendilerini muhatap
almayacağımızı belirtmiştim
(kişisel kararımdır). Bırakınız
bir THAMADEsinden gelmeyi, bir
büyüğünden dahi bir talep
geldiğinde bir ÇERKES
kardeşimizin yapması gereken, bu
isteme uymaktır. Bu konuda
ikinci bir uyarıya gerek
görmüyorum.
Kişisel olarak konuların geniş
bir katılım sağlanarak
tartışılmasından, hepimizin
yararlanacağını, faydalı
ÇIKARIMLAR yapabileceğimizi
düşünürüm ( DİL-DİN-IRK fark
etmez) . Ancak kurallarımız
kişilere göre değişiklik
göstermez, ortamda bulunmak
isteyenler uymalıdır.
Sonuç olarak; İSLAMİYET
talepleri itibariyle, zaman
zaman gelenek ve
göreneklerimizle ÇATIŞIR, önemli
olan kişinin konuyu çözüp
çözmeme yönündeki iradesidir. Bu
konuda yıllarca yazılar yazmak
mümkündür, ancak inanıyorum ki,
yazılan hiçbir yazı İÇERIK
olarak. bir yenilik
getirmeyecek. Fasit bir dairede
anlamsızca dönülecektir.
Eğer gerçekten DİN konusu
tartışılmak isteniyorsa, bunu
doğru bir mantıkla yapmayı
öneririm. Örneğin; DİNler ve
ULUSAL KÜLTÜRlere etkileri
şeklinde bir başlık altında
rahatlıkla ve verimli olarak
tartışılabilir. Mevcut haliyle
başlığı okuyan, sanki yazılı İKİ
kavramdan birini tercih etmek
durumundaymış gibi bir sonuca
ulaşıyor ki, bu kesinlikle doğru
değildir, ADİGE herhangi bir
dine mensup olabilir.
Bu arada bugün elime geçtiği
için yeni okuyabildiğim JINEPS
adli gazetemizden, söz etmeden
geçemeyeceğim. Hazırlayan ve
emek veren tüm kardeşlerimi
yürekten kutluyorum. Gazetede
GUPSEGE grubunun "Köy Projesine"
ilişkin resimli bir haber
yapılmış olması da ayrı bir
sevinç kaynağı olmuştur.
Gençlerimize de teşekkür ve
başarılar diliyor, yola devam
diyorum.
Esen kalın.
Halit Atila
13.12.2005
Katılıyorum. Tartışılması bile
çok saçma...
Demircan Muharrem
14.12.2005
Bir büyüğümüzün bir sözü var
“diğer milletler sonuca ulaşmak
için Çerkesler tartışmak için
tartışır” din mi ırk mı gelenek
mi? Yani birini seçmek zorunda
mıyız? Bunların hepsi bir arada
yürümez mi? Ayrıca Adige
gelenekleri İslam'la o kadar da
çakışmıyor. Ne diyor Kuran
"ameller niyetlere göredir"
hangi Adige terbiyesi almış biri
ortamdaki bayanlara (ya da baya)
karşı yanlış niyet besler.
İkincisi peygamberimiz Kuran ve
sünnette yeri olmayan konularda
geleneklere göre kara vermiştir.
Atmıyorum. Buna bir sürü örnek
var. Arkadaşlar kafa
karıştırmayalım. Daha önemli
konular var.
D.M.T.
26.12.2005
Ben de katılıyorum. Aynı sorunu
ben de yaşıyorum.
Gupseuh
26.12.2005
Maf sayın Demircan,
Yazdıklarınıza virgülüne kadar
katılıyorum. Bu tür tartışmalar
hem dinimize hem de
Çerkesliğimize zarar vermekten
başka bir işe yaramıyor.
Saygılarımla
Guğoj Sami
26.12.2005
Sayın Demircan,
Konuyu kısa,net ve sade bir
şekilde özetlemişsiniz. Tebrik
ederim. Bilgi sahibi olmadan
herhangi bir konuda kulaktan
dolma yazı yazmak gerçektende
kafaları karıştırır. Aslında
formda dikkat edilmesi gereken
en önemli konulardan birisi
budur. Yoksa hiç bir konu
netleşmez.
Saygılarımla Maf Nıbjeuğu
Gujan Ceyhan
26.12.2005
Merhabalar,
Ben Eskişehir'den yazıyorum.
Aslen Amasyalıyım. Şunu
söyleyeceğim arkadaşlar sizlere:
Eğer biz Adigeler olarak
Adigeliğimizi tam anlamıyla
yaşatırsak dine gerek kalmaz.
Adigelik zaten bütün bir şekilde
bizim hayatımızı düzene sokuyor.
Bundan başka yazılacak bir şey
yok bence.
Saygılarımla.
Tolga Gençer
27.12.2005
Selamlar,
Arkadaşlar sanırım kavram
kargaşası yaşamaktayız.
Öncelikle şunu ortaya koymak
gerek, İslamiyet bir dindir ve
bunun kuralları hiç bir
tartışmaya meydan vermez,
veremez. Yani dogmatik kurallar
bütünüdür, dinin kurallarını
hele İslam dininin kurallarını
hiç tartışamayız. Netice itibari
ile 1500 yıldır değişmemiştir,
değiştirilemez de. İnanan insan
sadece inanır ya kabul eder ya
da etmez, ederse Müslüman etmez
ise ya dinsiz olur. İnsanın
yaradılışı itibariyle bir
şeylere inanmak zorundadır,
ateist diye tanımlanan insanlar
dahi bir şeye inanmak
durumundalar. İlahsızlığa
inanırlar, ancak onlara göre
bile muhakkak bir yaradılış
senaryosu vardır, neyse uzun
lafın kısası İslam bir din iken
tartışılamaz ve değiştirilemez
iken, Adigelik bir milliyet
kimliğidir, yaşam tarzı ile
kültürü ile dili ile bir
bütündür. Ancak kültürler
değişime maruzdur, 1500 yıl
öncesini bırakın 100 yıl önce
Adigelerin giymiş olduğu
kıyafetler, günlük yaşam tarzı,
dilleri dahi değişime uğramıştır
ve bu doğal kültür değişimidir,
dogmatik değildir yani. Ancak
1500 yıl önceki İslam dini Allah
birdir diyor ve bugün de bu
değişmemiştir, 1500 yıl önceki
Müslümanların namaz kılması ile
günümüz Müslümanların namaz
kılması da aynıdır, değişim söz
konusu değildir, olamaz da....
Yani buradaki tartışmalarımız
elma ile armudun
karşılaştırılmasına
benzemektedir, din tüm insanlığı
kapsar, bunun içine Adigeler de
girer, İngilizler de Fransızlar
da. Bir insan doğumundan sonra
İslamiyet’i seçebilir din
olarak, ancak doğumu sırasında
milliyetini seçemez Adige olarak
doğar, ancak Adige gibi yaşayıp
yaşamayacağı kendi bileceği bir
iş ama Adige olarak yaşamaması
onu Adigelikten aforoz edemez
ama Müslüman gibi yaşamaz ise o
Müslüman değildir.
Saygılarımla
Eren Tambay
28.12.2005
Sitenizdeki bu bölümü ilk defa
inceledim. Maalesef tartışmalar
gösteriyor ki, çok üzüntü
verici. Hala İslamlık,
Hıristiyanlık, yani dinlerle
uğraşıyoruz ve bizlerde gün be
gün eriyip gidiyoruz Arkadaşlar
gelişmiş ulusların uzaydaki kent
projelerini hayat geçirmelerine
çok az bir süre kaldı.
Biz kendi kültürümüzü koruyup
geliştireceğimize elin diniyle
neden uğraşıyoruz? Neden hala
sorguluyoruz dini? Biliyorum
bulunduğumuz sosyal ve siyasal
koşullara göre biçimleniyor
bizlerinde düşünce ve inançları
ama aşmamız gerekmiyor mu? Bence
gerekiyor ve inanın bizim
kültürümüz ve adetlerimiz tüm
dinlerde 2000 yıl önde. Ancak
biz farkında değiliz ve bir
araya gelemiyoruz. Kendimize
sahip çıkamıyoruz,
örgütlenmiyoruz, kendimizi ifade
edemiyoruz...
Herkese mutlu yıllar.
Toros
28.12.2005
Merhaba, Bu siteyi ilk defa
ziyaret ediyorum ve de anladım
ki, bizler hala, yüzeysel
şeylerle uğraşıyoruz. Osmanlı
çöküş döneminde meleklerin erkek
mi,dişi mi olduğunu tartışırmış…
Sonuç ortada, ne olduğunu
öğrendiler… Şimdi, kaçımız
gittik anayurdu gördük oranın
havasını ciğerlerimize
doldurduk? Burada yapılan, fikir
mücadelesi olmamalı, burada
hedefler ve varma yolları
olmalı, burası bir buluşma
kaynaşma yeri olmalı… Tamam
herhangi bir konu da fikir
sorulur ve de bu işte uzman bir
heyet karar verir… Sonra da kişi
akıl vicdan ve bazı değerlerine
göre karar verir. Yazık bence
bunca zamana.
Jade Wumar
30.12.2005
Değerli Adigeler,
Merak ediyorum acaba bu soru
niçin soruldu? Bu sorudan cevap
olarak beklenen nedir?
Böyle bir konu kesinlikle böyle
ortamlarda konuşulmayacak
gereksiz bir soru diye
düşünüyorum. Konu hakkında
şüpheleri, beklentileri öğrenmek
istedikleri olanlar bence işi bu
konuda hakkında bilgi ve yorum
yapabilme kabiliyetine sahip
kişilerden öğrenseler daha iyi
olur.
Sayın Fahri HUVAJ bu konuya
açıklık getirebilecek değerli
Adigelerden biridir bence ve ona
danışılmasında yarar
vardır.Yorumları bu soruya ışık
tutabilir. Aslında cevap
basittir. Özellikte İslamiyet’te
kesin olan bütün dünya
yaşantısının, örf ve adetlerin
İslamiyet’in müsaade ettiği
çerçevelerde yapılmasıdır. Yani
bir Müslüman için Adige olsa
dahi önce dini yaptırımlar söz
konusudur. Sonra ırk ve
özellikleri adetleri gelenekleri
gelir. Ben Müslüman bir Adige
olarak huzur içinde
yaşamaktayım...
Süetxhej...
Ahmet Güçlü
30.12.2005
Merhabalar Sayın Jade Vumar,
düşüncenize tamamen katılıyorum.
Bu soruyu soran kişinin asıl
düşüncesini bilemeyiz, ancak
yorum yapan birçok kişi düşünüp
te dile getiremediği bu konuyu
rahatlıkla konuşma fırsatı
buldu. Ben Çerkes delikanlısıyım
ve İslamiyet’le Çerkesliği
beraber yaşıyorum.
Sağlıcakla kalın...
Dijan
13.01.2006
Kesinlikle Tümay Temiz'e
katılıyorum. Tek gerçek
Allah’tır. Zaten şimdi eskisi
gibi Çerkes adetleri kalmadı.
Yani en azından şehirlerde
kalmadı. Çerkeslikle İslamiyet’i
bağdaştıramayanları da
kınıyorum. Doğruyu bulmalı ve
O'na inanmalı...
Saygılarımla.
H. İbrahim Ölçüm
19.01.2006
Öncelikle Hatice arkadaşımızın
samimi sorusundan dolayı
teşekkür ediyorum ve bu soruyu
çıkmaza götürenlere her zamanki
gibi sadece gülmekle
yetiniyorum... Adige olmak bir
milliyettir, İslam ise dindir...
Bunlar birbirinden farklı
yollardadır… Adige kültürünü ve
İslam’ın kurallarını yaşamak
arasında bir seçim yapmana gerek
yok bence Hatice, çünkü
Adigeliğin İslam’la çelişen yanı
yoktur. İslam, millet ırk renk
vb.. ayırımı yapmaz, kültürünü
kaybetmiş milletlere değil tüm
insanlığa gönderilmiştir. Eğer
Adigelikle İslam’ın aynı
kulvarda gidemeyeceğini hala
düşünenler varsa onlara tek
tavsiyem İmam Şamil’in hayatına
baksınlar… Orada gerçekleri
göreceklerdir. Bugün adet diye
yaptığımız birçok şeyin adetle
falan alakası olmadığını onun
hayatını okuduğunuz zaman
göreceksiniz...
Bugün Çeçenistan’da Adigelik
değil Cihad savaşıyor… Sizlerin
adet diye gösterdiğiniz şeyler
uydurma ve safsatadan ibarettir.
Hatice hanımın yazdığını
istismar ederek İslam ve
Adigeliği karşı karşıya
getirenler utansınlar...
Siz kabul etseniz de etmeseniz
de Adigelik ve İslam aynı
paralellikte yürüdü, yürüyor ve
yürüyecek!
Tzereleğun
Tolga Gençer
19.01.2006
İbrahim arkadaşımız bana göre
son noktayı koymuş. Daha önce
yazdığım gibi, İslam ve milleti
bir birinden ayrı etmek gerek,
milletlerin yazılı olmayan
yasaları vardır ki, bunlar adet
ve töreleri oluşturur, cebren
yaptırımı yoktur ama içerisinde
bulunduğunuz yaşamakta olduğunuz
toplum sizi bu kurallara
uymadığınız zaman dışlayarak
yaptırım uygulamış olur. Adet ve
töreye uymadığınız takdirde
yazılı kurallardaki yaptırımlara
maruz kalmazsınız.
Somut örnek verecek olursak
İslamiyet’te amcanızın kızı/oğlu
size namahrem olduğu için elini
dahi tutamazsınız,
tokalaşamazsınız yani ama biz
Kafkas milletlerinde bu
yadırganacak bir durumdur,
amcanızın kızı/oğlu ile
tokalaşmayı bırakın hoş
geldin/güle güle derken resmi
durmanız dahi sizin
ayıplanmanıza neden olur.
Toplumsal yaptırım harekete
geçer yani. Amma unutulmamalıdır
ki İslamiyet’te ameller
niyetlerle sabittir. Kuran’dan
yola çıkacak olursak ''biz
sizleri kavimler halinde
yarattık ki, birbirinizi daha
iyi tanıyasınız'' yani bizi renk
dil ırk, millet olarak yaratan
gün geldiğinde mahşer alemi
kurulduğunda yine elbet bu
ayrımı yapacak ve yüzeysel
baktığınızda İslam’a ters
görünen adetlerimizin hiç de
ters olmadığı anlaşılacaktır,
millet olarak olaylar
derinlemesine ve bilerek bakmayı
öğrenmeliyiz bence. İslam ve
Adigelik bir arada yürür
yürümüştür,yürüyecektir de...
Saygılar.
Vasfi Doğançay
19.01.2006
Merhabalar,
Bu konunun bitmemesinin en büyük
sebeplerinden biri bence
İslamiyet’in Çerkeslikle
bağdaşmadığının ispatıdır. Tabi
ki din ile milliyet ayrı. Bunu
10 yaşındaki çocukta bilir.
Burada ortaya konan; dinin
Çerkes kültürünü yok edip
etmemesidir.
Sayın Ölçüm, Hatice hanıma
Adigeliğin İslamiyet’le çelişen
yanı yoktur demiş. Ardından da
millet, ırk, renk ayrımı yapmaz
diye eklemiş. Buna da kimsenin
itirazı yok. İtiraz olunan yanı,
İslamiyet’in girdiği yerde kendi
kültürünü de birlikte
soktuğudur. Saçından sakalından,
yemek yeme şekline, aile
ilişkilerinden akraba
ilişkilerine kadar her alanda
Arap kültürünü getirmektedir.
Çünkü Muhammed Arap’tı ve herkes
bilir ki, Muhammed gibi yaşamak
İslamiyet’te en önemli
kurallardan biridir. Yanılırsam
düzeltin, onun gibi sakal
uzatmak, onun gibi yemek yemek,
onun gibi giyinmek vs.
sünnettir. O zaman nasıl oluyor
da Adigelikle çelişmiyor?
Muhammed Arap kültürünü yaşayan
biri, onun gibi yaşamayı ibadet
sayan bir anlayış Adigelikle
nasıl çelişmez? Çelişen o kadar
çok şey var ki, neredeyse tümü.
Burada yapılmaz istenen şey,
İslam kurallarını yavaş yavaş
Adigeliğe şırınga etmek.
Mesela Tolga bey ne demiş
yukarda. İslamiyet’te amcanızın
kızı/oğlu size namahrem olduğu
için elini dahi tutamazsınız’’
Neden tutamaz çünkü namahrem.
Tabii tolga bey ardından ‘’Amma
unutulmamalıdır ki, İslamiyet’te
ameller niyetlerle sabittir’’
diye kusuru örtmeye çalışmış.
Bunların faydası yok. Ne
yazarsanız yazın Adigelik ile
İslamiyet çelişmektedir. Hem de
hayatın her alanında. Bu sebeple
zaten Adigeler hiçbir zaman tam
anlamıyla Müslüman
olmamışlardır.
Dünyanın hangi Müslüman
milletinde görürsünüz, dua
okuyup ardından amin deyip
ardından içkiyi içen bir kültür?
Benim tahminim Adigeler zaten
sırf Ruslara inat din
değiştirmiş bir millettir. Bu
sebeple de hiçbir zaman dini
önemsememişlerdir. İslamiyet ve
Adigelik bir arada Adigelerin
arzu ettiği şekilde yürümüştür,
yürüyecektir.
Janbot
20.01.2006
Bütün yazılanları okudum. Farklı
düşünsem de sayın Natho'nun
yazıları çok açık, çok acı ama
hepsi de gerçek... Kendisini
farklı düşünmemi sağladığı için
kutluyorum.
Tolga GENÇER
21.01.2006
Sayın Doğançay,
İslamiyet ile Çerkesliğin aynı
kulvarda olamayacağını anlatmaya
çalıştım, biri milliyet öteki
din, daha basite indirgersek
biri elma biri armut, bu nedenle
ikisini aynı kefeye koyup
tartamazsınız. Ayrıca dua edip
amin deyip arkasından içki
içmeyi Adigelik saydığınıza
göre, Hacı Murat'ı, Şeyh
Şamil'i, Cavhar Dudayev'i, Aslan
Mashadov'u, Abrekleri, Nartları
ya hiç okumadınız veya
okuduysanız da yaşantılarını,
dinlerini, Çerkeslik ve
İslamiyet sentezini, dünya
görüşlerini,ne için mücadele
ettiklerini, anlayamamışsızınız.
Ayrıca dediğiniz gibi Adigelik
içki içmek ile sabit olsaydı,
biz Kafkasyalıların yaşam tarzı
ilahsız yaşantıya daha uygun
olsaydı, şu an bunları
konuşmuyorduk belki de.
Yani sürgün yaşamazdık,
kanlarımız ile suladığımız
topraklarımızdan koparılıp
atılmazdık. Uzun lafın kısası,
Şamil’i, Dudayev’i, Hacı
Murat’ı, hepsinden önemlisi
SÜRGÜN yıllarını tekrar gözden
geçirmenizi tavsiye ediyorum,
hala aksini iddia ederseniz hiç
birimizin ''sürgün edebiyatı''
yapmaya hakkımız kalmayacaktır,
keza bu tutumunuzdan ''turistik
gezi için gelip Anadolu’yu çok
beğenip yurt edinmişiz'' anlamı
çıkacaktır.. Saygılar...
Vasfi Doğançay
21.01.2006
Sayın Gençer,
Yazdığım yazıyı bir daha
okursanız ilk başta ben de sizin
söylediğinizi yazdım. Aynen şunu
yazdım: ''Tabi ki din ile
milliyet ayrı. Bunu 10 yaşındaki
çocukta bilir. Burada ortaya
konan; dinin Çerkes kültürünü
yok edip etmemesidir.'' yazım
yukardadır, kontrol
edebilirsiniz. Dolayısıyla elma
ile armut toplanmıyor. Tam
aksine birbirlerini
etkilemesinler diye ayrı
sepetlere koymaya gayret
ediyorum. Dua edip içki içmeyi
Adigelik saydığımı da nereden
çıkardınız? Ne alakası var?
Sizde elmaları armutlarla
toplamışsınız. Yazımı bir daha
okuyunuz.
En hassas noktaya geldik.
Senelerce bizi Hacı Murat'ın,
Şeyh Şamil'in, Cavhar
Dudayev'in, Aslan Mashadov'un
Adige olduğunu söyleyerek
uyuttular. Bu adamların
Adigelikle, Adige kültürüyle
alakaları yok. Kimi Avar, kimi
Çeçen Adigelikle ne alakası var?
Bunların tek derdi şeriattı.
Başarılı da OLAMADILAR.
Kafkasya'da din yaşanamaz.
Xhabze bin yıldır buna engel
oldu, hala da oluyor. Ben en
ince detayına kadar SÜRGÜN
YILLARINI incelediğim için zaten
yukarıdaki yazdıklarımı
yazıyorum. Esasında sizin iyi
incelemeniz lazım.
Sürgün anında cepheyi terk
etmeleri ve Osmanlı'ya biat
etmelerini söyleyenler bu
mollalar değil miydi? Millet
açlık ve susuzluktan kırılırken
bunlar değil miydi ''padişahım
çok yaşa'' diyen? Tarihi iyi
okuyalım sayın Gençer, sürgün
öncesi Adigelerin başına çorap
ören mollalar, şimdilerde
Çeçenlerin başına çorap örüyor.
Bizimkiler ayamadılar, temennim
Çeçenler ayarlar.
Misafir
21.01.2006
Sayın Doğançay;
Adigelerle, Avarlar ve Çeçenler
arasındaki farkı belirtmeniz
mümkün mü acaba? 'Adige diye
uyuttular' gibi bir deyimi
kullanabilmenizin gerekçesini de
hiç anlayabilmiş değilim. Uyutup
da ne yapmışlar size?
Açıklamanızı bekliyorum.
Saygıyla.
Guğoj Sami
21.01.2006
Maf,
Allah (c.c) insanlara akıl ve
irade vermiş. Her birey yolunu
seçmekte özgürdür. Bir
başkasının saygı duyduğunu
kimsenin küçümsemeye hakkı
yoktur. Herkesin dini ve inancı
kendine göre kutsaldır. Fikir
yürütmek için bilgi sahibi olmak
gerekir. Elhamdülillah
Müslüman’ım ve Adige'yim.
Maf Nıbjeuğxer
Tolga Gençer
23.01.2006
Sayın Doğançay,
Yazınızı sanırım sizin tekrar
incelemeniz gerekmekte,
''dünyanın hangi Müslüman
milletinde, dua edip amin deyip
arkasından içki içen bir kültür
görürsünüz'' aynen aldım
yazınızı, bu bizim kültürümüz
mü? Birleşik Kafkasya idealinde
bir Kafkasyalıyım ben, ütopya
olarak algılasa da bunu bazı
soydaşlarımız ben bu ideal
uğrunda mücadele etmekteyim, o
molla diye nitelendirdiğiniz,
Kafkasya’yı olmadık sıkıntılara
soktuğunu iddia ettiğiniz zatlar
(Şamil, Dudayev vs) benim de
mensubu olduğum bu ideal uğruna
savaştıklarına inanıyorum.
Aksini de kimse iddia edemez, en
azından bizden bir adım öndeler.
Bu uğurda ata yurdumuzda
savaşmaktalar, savaşmışlar ve
hayatlarını bu yolda
harcamışlar.
Ben de bir Karaçay’ım, Adige
değilim. Size göre bunları bu
site de yazmaya benimde hakkım
yok öyle ise. Ben bu konu
başlığını tüm Kuzey Kafkas
halklarının adet ve töresi ve
İslamiyet veya başka bir din
olacak algıladım ve bu
doğrultuda konuşmaktayım.
Günümüz Adige bayrağındaki
yıldızların anlamını ve temsil
ettikleri Kafkas toplumlarını
belki de ben yanlış biliyorum
(!) Adige olduğumu iddia
etmiyorum Karaçay’ım. Ancak
Adige bayrağını mensubu olduğum
idealin Bağımsız Birleşik Kuzey
Kafkasya'nın yıldızların
anlamları bağlamında, simgesi
olarak görmekteyim. Bu açıdan
konuya baktığımda ise konu
başlığını İSLAMİYET Mİ
KAFKASYALILIK MI olarak
algıladım. Benim bu algıladığım
şekilde algılarsak sanırım hem
fikiriz, ancak mikro anlamda
sadece Adigelik olarak
algılarsak tarih de
göstermektedir ki siz
haklısınız. Nalçik olaylarını
bir başka başlıkta Kayseri
Derneği’nin kınama yazısını
düşünürsek siz haklısınız.
Tarihte Kabardey Prensesi
Setanay Guaşe’nin Rus Çarı ile
evlenebildiğini düşünürsek siz
haklısınız. Tarihler boyu
Çerkezlik ve İslamiyet bir arada
yaşamıştır, yaşayacaktır.
Çerkezliğin ve ya Adigeliğin
istediği için değil şahısların
istediği gibi yaşandığı da
olmuştur.
Saygılar...
Kamelya Acba
23.01.2006
Merhaba Hatice,
Anlamadığım nokta neden seçmek
zorundasın, Adige bir din mi?
Hayır değil. Örf ve adetlerini
yaşamakta ne kusur var? İslam
buna hayır mı diyor? Ben Adige
değilim ama dinimi, ecdadımın
örf ve adetleri ile
bağdaştırmayı gayet rahat
gerçekleştirebiliyorum. Bunda
hiç bir zorluk görmüyor ve
hissetmiyorum.
Saygılar.
Keç' Yasin Durmaz
25.01.2006
Ne İslam’ın getirdiği imanı ne
de akla mantığa uygun
geleneklerimizi terk edemeyiz!
JEBAĞI.
Tyttowgo
28.01.2006
İslam dini ve halkların örfü iç
içedir. Müslüman bütün toplumla
da Arap, Türk, Kürt, Afgan
millet fark etmez, kültür ve din
arasında bir sentez söz
konusudur. ANCAK DİN İNSANIN
DÜNYAYA GELİŞ GAYESİDİR. BU
YÜZDEN DİN VE ÖRFÜN ÇAKIŞTIĞI
NOKTADA, ÖRF ORTADAN KALKAR.
HERHANGİ BİR ÇAKIŞMA YOKSA,
ZATEN SORUN YOK DEMEKTIR.
Yakup Çerkez
29.01.2006
Bu konuyu tartışmanız bile
mantığımın sınırlarının
zorlanmasına yetti. Ya nasıl
böyle bir şeyi tartışırsınız
hala aklım almıyor? Ben YAKUP
ÇERKEZ olarak böyle bir şeyin
tartışılmasından dolayı sizleri
esefle kınıyorum.
Eğer Çerkeslik mi Müslümanlık mı
diyorsanız, tabi ki Müslümanlık
derim ve bu konuda da
Çerkesliğimi ezer, geçerim.
Selametle Müslüman Çerkesler.
Mesut
29.01.2006
Sevgili kardeşim,
Önce Müslümansız sonra
Adige'yiz. Yanlış şeyler düşünme
bence.
Y. Kurt
29.01.2006
Maf,
Konuyu açan sayın Hatice
Yılmaz'dan artık ses soluk
gelmiyor. Neden acaba? Sadece
soru sormayı mı seviyoruz?
Sadece soru sormak için sorulur
mu? Bu kadar cevap yazan olmuş.
Zaten çoğu başlığı açanlar
neredeyse pişman hale geliyor,
nereden başlayıp nerelere
geliniyor. Konuyu açan ve sadece
sorup giden kardeşimiz
okumayacak ama ''bilgece cevap
istiyorsan akıllıca soru sor''
diye boşuna mı söylemişler? [Bir
sayın büyümüz gibi döverek
sevmiş
oldum. :))]
Yaşının henüz 17 olduğunu
kendisi yazmış ki, yazmasa da
tahmin edilebilirdi. Saygıdeğer
kardeşim [kulakların çınlasın
sayın büyüğüm. :)], sen büyük
ihtimalle okumayacaksın ama bu
başlık altında zaman harcayıp
durumdan vazife çıkaran sayın
büyüklerim, sadece bir katılımcı
din ile Adigeliğin farklı
olduğunu söylemiş.
Basit bir soru. Farz edin Afrika
kıtasında yaşanlara soruldu.
''Din mi zencilik mi?' 'Hadi
buradan buyurun bakalım şimdi.
Rahmetli Nasrettin Hoca hayatta
olsa o bile çıkamazdı işin
içinden. :))
Değerli katılımcılar, annemiz
babamız ve onlarında anne
babaları Adige ise ve Adige
kültürünün içinde yetişmiş isek
Adige’yiz. Diyelim 50. ya da
100. kuşağız (sadece örnek olsun
diye verdim) şu an ki kuşağı
temsil ediyoruz yani, atalarımız
Adige. Ben bu gün vazgeçtim
yarın sabah itibariyle Japon
oldum desem, Japon mu olacağım?
Din başka, kültür, ırk başka
şeyler. Örneğin tüm zenciler,
Japonlar, beyaz ırktakiler aynı
dine mi mensup ya da öyle bir
mecburiyet mi var? Irkını seçmek
insanın iradesinde değil, çünkü
kendi ana-babamızı seçmek gibi
bir durum söz konusu olamaz ama
din konusunda, buluğdan sonra
insan tabii ki kendi iradesiyle
din değiştirebilir ya da
ailesinin dininde kalabilir.
Nasıl ki, zenci ya da beyaz
ırktan farklı dinlere mensup
olanlar var ya da aynı ırktan
aynı dine sahip olanlar varsa.
Saygılarımla.
Ömer
5.02.2006
Evet parçalamak için sınıf
yaratalım. Müslüman Çerkesler -
Hıristiyan Çerkesler - Budist
Çerkesler - Diğer Dindeki
Çerkesler Bunla da tatmin
olmazsak: Sol Elini Kullanan
Çerkesler, Sağ Elini Kullanan
Çerkesler. Yetmezse daha da
bölebiliriz. Amacımız ayrılık
yaratmak mı birlik sağlamak mı
sizler önce bunun kararını verin
lütfen. Ortak noktamızın ne
olduğunu düşünün lütfen.
Müslüman olmama rağmen dinin
birleştirici olduğu
düşünmüyorum.
Gupseuh
06.02.2006
Maf nıbjoğxer,
Sevgili Ömer bey, neden ayrılık
olsun ki? Sonunda Çerkes yazıyor
olduktan sonra siz insanları
ayırır mısınız? Bu site
orijinali Hıristiyan ÇERKESlere
ait olmasına rağmen biz Müslüman
ÇERKESlerde yazı yazıp ortak
kültürümüzü paylaşabiliyoruz.
ÇERKES gibi ÇERKES olduktan
sonra Hıristiyan’mış,
Müslüman’mış, Budist’miş ve
hatta ateistmiş bence fark
etmez. Yeter ki Çerkes olsun.
Alabazfaz
07.02.2006
Mışbziyla,
Burada tartışılan konunun
mantığını anlamak zor... Bir
şeye olan sevgimiz, onun
dışındaki şeylere karşı
hissettiğimiz düşmanlıkla
ölçülmemeli. Çerkes olmak,
Çerkes olmayanlardan uzak
durmakla eş değer tutulmamalı.
Aksi halde milliyetçilik
sınırını aşıp "kafatasçılık"
yapmakla eleştirdiğimiz ırkçı
insanlardan ne farkımız kalır?
Sevgimizi yahut samimiyetimizi
milli kimliğimiz için
gösterdiğimizi gayretle
ispatlayabiliriz.
Din ve milliyet kavramlarını
aynı seviyede algılayarak önem
sırasına koymayı dogmalaştırmaya
çalışmak çok mantıksız bir konu.
Eğer ben dindar bir insan isem
yani ölüm sonrası hayata dair
bir takım beklenti ve inançlarım
varsa kuşkusuz dinin önünde
hiçbir kimlik tanımam. Öte
yandan dini folklorik bir renk
olarak gören yahut dini tamamen
reddeden bir dünya görüşüne
sahipsem; tabi ki, dine son
sırada yer verebilirim.
Sonuç olarak altını çizmek
istediğim noktalar:
1) Karşılaştırma yahut sıralama
aynı türden olgular arasında
yapıldığı takdirde bir önem arz
eder. 2) Dünya görüşümüze göre
bir önem sıralaması çizip bunu
insanlara dayattığımız sürece
bir sonuç elde edemeyiz.
Saygılarımla... Bziyla
Ömer
12.02.2006
Maf Nıbjoğxer,
Ne güzel söylemişsiniz, bizler
Çerkes'iz. Başında veya sonunda
bir kelime olmaksızın; sadece
Çerkes.
Halit Kip
16.02.2006
Evet sevgili arkadaşlar,
İlle de birini seçmek gerekirse
tabii ki, İslamiyet. Bazı
arkadaşlar işine gelmediği için
olsa gerek İslamiyet ile
Adigeliği bir türlü
birleştiremiyor. Oysa ki,
isteyen insan ikisini birlikte
çok güzel yaşar ve
çevresindekilere gayet güzel
örnek olurlar. Bu bağlamda din
bilgisi eksik ya da hiç olmayan
insanlar ya da xhabzeyi bilmeden
dinle karşılaştırmak isteyen
insanlar olabilir. Kimsenin
etkisi altında kalmadan ikisini
de araştırıp nasıl olur da
ikisini bir yaşayabiliriz. Bunu
öğrenmek en güzeli olsa gerek.
Teşekkürler CircassianCanada.
Ömer Bayrak
17.02.2006
Bu dünyaya bir imparatorluk
geldi Osmanlı diye. Bütün
dünyayı sarstı, kavurdu. O kadar
sağlam bir kültürü vardı ki, o
devlet İslam kültürüyle
yoğrulmuştu. Peygamberimizin
hayatını okumanı söylemek
isterim sana. Bu dünyada bir tek
kültür vardır o da İslam
kültürü. Bütün devletler
yaşadığı dinden etkilenir. Eğer
Osmanlı İslamiyet’le
yönetilmeseydi ben Osmanlı soyu
olmaktan utanırdım ama o
cihanşümul devlet hep İslamiyet
kültürü aşıladı insanlara ve
unutma eğer şimdi devletler kan
ağlıyorsa bunun nedeni
Osmanlı’ya yapılan ihanettir.
İslamiyet’ten başka yol gösteren
mi var ki başka bir kültür söz
konusu. Çeçen kardeşlerimin
böyle saplantılara girmesi bizi
çok üzer. Biz sizi cihat eder
sanıyorduk, umarım öyledir.
Ömer Bayrak
17.02.2006
Kardeşim sende mi Yahudi
tuzağına düşenlerdensin. Siz
Çeçen veya Çerkes hangisi
olursanız olun, önemli olan
İslamiyet’tir. Demek sen
Hıristiyan bir Çeçen’i Müslüman
bir Türk’e tercih edenlerdensin.
Peygamberimiz bunu mu diyor ya
da öbür dünyada Cennet’e
Çeçenleri mi alıyorlar. Bu
dünyaya milliyetimizi yaşamaya
mı geldik dinimizi mi? Yoksa
Allahu teala Çeçenleri
Müslümanlardan daha mı çok
seviyor? Bütün vatanının Yahudi
olduğunu düşün ve sende onların
içinde tek Müslümansın. Sana
dinini yaşatırlar mı kardeşim?
Biz Türkler Çeçenistan’a yardım
gönderiyorsak bunun tek sebebi
dindir. Çeçenlere hayran
olduğumuzdan değil. Şeyh Şamil’i
örnek alın tarihinizi okuyun.
Şeyh Şamil Çeçenistan için
çarpışmadı, dini için çarpıştı.
Sizin adınıza üzüldüm ya. Bizim
mücahit dediğimiz insanlar
dinlerini yaşamayalı çok olmuş.
Helal olsun Yahudilere ya. Sizi
de almışlar özünüzden kardeşim
Gürbüz Yalçınkaya
18.02.2006
Bütün katılımcılara Merhabalar;
Yaklaşık iki aydır siteyi takip
edemedim ve iki ay sonra
baktığımda biz halen aynı
şeyleri tartışıyoruz. Basit bir
mantık yürütürsek hiç kimse bir
diğer insanın inancını sanal
ortamdan değiştiremez.
Hangi din olursa olsun o dine
inanan bir insanın inancını
etnik kimliğinin önüne
koyamazsınız. Aklı selim bir
ateist dahi böyle bir görüşü öne
sürmez. Dini, din ile mukayese
etmek belki bir nebze hoş
görülebilir ama ırk ile dini bir
seçenek olarak sunmak ve
üzerinde tartışmak normal bir
davranış şekli değildir.
Saygılarımla...
Marine
18.02.2006
Kabardey olarak doğdum ve öyle
öleceğim ama din
değiştirilebilir. Neden "din"
denen bir maske altında Arap
gelenekleri yaşatmaya çalışılır?
Xhabzeden daha mı güzel?
Cerpecej
18.02.2006
Fesapş,
Anlam vermek istediğim tek şey
şu, İslamiyet olmazsa Çerkesliği
daha iyi mi yaşayacağız? Yoksa
yine çoğu zaman yaptığımız gibi
maksat muhabbet mi olsun? Her
şeyi artısı ve eksisiyle
değerlendirmek zorunluluğumuzun
farkına varmalıyız sanki? Yani
bir olayda, bir şahısta hata
ararsan bulursun... Önemli olan
elimizden geldiğince
durumumuzdan iyi sonuçlar
çıkarıp yarın için adımlar
atmaktır sanırım...
YOLUNUZ AÇIK OLSUN...
Ömer Bayrak
18.02.2006
Hayır, Cerpecej.
Önemli olan hataların üstünü
örtüp geçmek değil
hatalarımızdan ders almaktır.
Wubıh/Wuıcshe Berzeg
21.02.2006
Selam sevgili kardeşim,
Önemli olan sentez
yapabilmektir. Sen ne kadar çok
Adige olursan İslam’dan
uzaklaşır ne kadar da İslam’a
yaklaşırsan Adigelikten
uzaklaşırsın. Önemli olan
ikisinin de doğrularını
almaktır. Benim de Adigelikte
bazı tasvip etmediğim şeyler
var. Alkole olan düşkünlük,
serbestlik gibi. Bunlar insana
hoş gelmekte ama İslam
değerleriyle oynamaktır. Ben de
müspet bir insanım ama
Adigeliğimle gurur duyuyorum.
Sevgilerle...
Hakan
23.02.2006
Sayın Marine,
Din kavramını yanlış bir şekilde
yorumlayarak yanlış sonuçlara
ulaşıyorsunuz. Semavi bir din
olan İslamiyet Hz.Allah (CC)
tarafından insanlara
gönderilmiştir, Peygamberi de
Hz. Muhammed (SAV)'dir. İslam,
günlük hayattaki kuralları
bahsettiğiniz kadar operasyonel
seviyede düzenlemez, yani bu
sizin dediğiniz gelenekler
oluyor. İslam daha makro bir
yapıdan yol gösterir. O nedenle
de evrenseldir, her toplumun
yaşam biçimine uygundur.
İkinci olarak da önyargılı
davranıyoruz hep hayatta ama bir
düşünelim bakalım: Hayatınızda
kaç Arap ile karşılaştınız?
Arapları nasıl tanıdınız?
Araştırmanız var mı bu konuda?
Bunları yapmadan kimseyi
kötülemeyin. Seçimlerinize
saygılıyım ama lütfen bu
dediklerinizi sizi hiç
tanımayan, belki de hayatınızda
hiç karşılaşmayacağınız ama
sizin iyiliğinizi isteyen biri
istediği için bir düşünün.
Düşünün ki, neden böyle biri
sizin iyiliğinizi istesin.
Anlamaya çalışın, onun
bahsettiği iyilik ne demek...
Marine
24.02.2006
Sayın Hakan,
Bu evrenselliği ben göremiyorum.
Küçük bir örnek: Gorlanda´da
yaşayan bir Müslüman kış
aylarında 3 ay güneşin doğmadı,
yazın 3 ayın güneşin batmadığı
bir yerde nasıl oruç tutacak? 5
yıl Araplarla birlikteydim,
düğünlerine, ağıtlarına,
bayramlarına, her şeylerine
katıldım ve çok iyi tanıyorum.
Bu önyargı değil. Ben Arapları
veya kültürlerini kötülemedim,
sadece Arap kustururun İslam
dini üzerinde çok büyük bir
etkisi olduğunu söylemek
istedim. Her kültür kendince
güzeldir.
Mustafa Keten
24.02.2006
Merhaba,
Ben İmam-Hatip Lisesi mezunuyum.
Aynı soruyu hocalarıma sordum.
Bana şunu dediler: İstersen
Çerkesliğin İslamiyet’le çelişen
adetlerini yerine getirirsin.
Diğer dünyada cezasını çekersin
ya da İslamiyet için
adetlerinden vazgeçersin! Ancak,
bunu demelerine rağmen tamamen
adetlerimden vazgeçebilmiş
değilim. Sınırları aşmayacak
kadar ve İslam’ın kurallarını da
küçümsemeden yaparsak inşallah
Allah affeder.
Ethemıst
26.02.2006
Ben size kesinlikle
katılmıyorum. Siz ilk önce
İslamiyet mi vardı, Adigelik mi
bu konuyu araştırın. İslamiyet
her hangi millete veya ırka
değil tüm insanlara gelmiştir.
ALLAH KATINDA üstünlük
milliyetçilikte değil
TAKVADADIR. Bence bu konu
kesinlikle tartışılmaz. Bende
Adige'yim ama Önce ISLAMIYET
Adigelik en son. Çünkü dünya
FANİ.
Emin Coşkun
26.02.2006
Bu konuda düşünecek hiç bir şey
yok. Allah biz insanları
yalnızca ona ibadet etmemiz için
yaratmıştır. Tabi ki de insan
kendi kültürünü de yaşamalı ama
İslami kurallar çerçevesinde.
Misse Berslan
02.03.2006
Adige olmak için Hıristiyan,
Müslüman, Yahudi v.s. olmak
gerekmez. Tam terside aynı şey
için geçerli Müslüman olanda
Hıristiyan olanda Yahudi olanda
Adige olabilir. Adigelik ile
dini aynı safa koymayınız
lütfen. Hiçbir din Adigeliği ret
etmez ve gene Adigelik bütün
dinlere açıktır. Bizim xhabzemiz
erdemden yanadır. İslamiyet’te
erdemlikten yanadır. Adigelik
ile İslam’ın çelişmediği şeyler
nedir? Siz kendinizi sorgulayın;
ben neyim, nereden geldim, ne
olarak geldim, ne yapmalıyım?
İsterseniz Hıristiyan,
isterseniz Müslüman olursunuz.
Siz Adige olarak doğdunuz, Adige
olarak öleceksiniz bunun için
İslam ile Adigeliği aynı safta
yarıştırmamak gerekir...
Onur Keskin
06.03.2006
İlk başta söylemem gereken
İslamiyet’le Adigeliğin
karşılaştırılmasının bile kökten
yanlış olduğudur. Her şeyden
önce birisi Allah’ın insanlara
göndermiş olduğu din; bir diğeri
ise etnik köken bir ırk, bir
kültür yani... Bu ikisi arasında
seçim yapamazsınız ki zaten.
Adigelikle İslamiyet’in tamamen
karşıt olduğunu düşünen
arkadaşlar var. Tabi ki herkesin
düşüncesine saygım var ama bana
göre yanlış düşünüyorlar. Aksine
birçok kesişen noktası var.
Örneğin bir söz vardır bizde
ayıp günahtan önce gelir diye.
Eeee bunun İslamiyet’le karşıt
yeri nere? Bizim ayıp saydığımız
birçok şey İslamiyet’te günah
sayılan şeylerdir. Büyüğe
saygısızlık, insanlara yardım
etmeme, misafire kötü davranma
vs... örnekler uzayıp gidebilir.
Diğer bir konuda; bir
arkadaşımız bizde kaşendik var,
demiş. O İslamiyet’e aykırı.
Bizde oturup evlenme çağındaki
erkekler ve kızlar sohbet eder.
O İslamiyet’te yok demiş ve
Rusların yıkamadığı Çerkesleri
İslamiyet yıkacak, demiş. Yazık
demekten başka bir şey
demiyorum. İslamiyet kesinlikle
erkekle kızın konuşmasını ve ya
tokalaşmasını falan
yasaklamıyor. Onlar Batılıların
kökten dinci diye
tanımladıkları, bizim ise yobaz
dediğimiz insanlardır.
Yani anlatmak istediğim
İslamiyet’le Adigelik arasında
bir seçim yapmaya hiç mi hiç
gerek yok. İkisi de birbirinden
farklı şeyler. Biri din diğeri
toplum.
Beyaz Atlar [Abhaz]
09.03.2006
Yahu ne alakası var? Bunu nasıl
bağdaştırmaya çalışıyorsunuz
anlamıyorum. Gerçekten bu iki
konu arasında seçim yapmak gibi
saçma bir saplantınız varsa; ya
aldığınız eğitimi unutup sil
baştan öğrenin ya da kafa
yormayın boşuna...
H. İbrahim Ölçüm
10.03.2006
Bu konu gerçekten olmadık
yerlere varmaya başladı, ben ilk
yazdığım mesajın ardından tekrar
mesaj yazmama kararı almıştım
(cevap verilmesi gereken onca
şey olmasına rağmen) ama
bağlayıcı olması açısından son
bir mesaj gönderiyorum. Din
elbetteki kişilerin kendi
inisiyatifindedir. Herkes dinini
seçmekte ve yaşamakta özgürdür.
Beni üzen Adige adet ve
törelerinin İslam dışıymış gibi
gösterilmesi. Dini olgularda
fetva verir derecede ahkam
kesilmesidir. Ayrıca Hz.
Muhammed (s.a.v) için Arap adeti
töresi yayan bir kişi imajı
oluşturmuşlar! (Bkz. Vasfi
Doğançay'ın mesajı.) Sizi Adige
olarak nitelendirmiyorum, sizin
Şeyh Şamil'i kabul etmediğiniz
gibi.. Bunlar çok saçma
şeyler...
Kimse dini konularda oturduğu
yerden ahkam kesmeye
kalkmasın... Din sizin yorum
yapıp insanlara yayınlayacağınız
bir olgu değildir. Allah aşkına
siz kimsiniz? Bir arkadaşım
derdi her Çerkes eline klavyeyi
aldığında kendini profesör sanır
diye... Meğer az bile demiş...
Bu konularda bu kadar saygısız
ve saçma düşünen ve kendini
Adige diye nitelendirenleri ben
Adige olarak görmüyorum. Onlar
kendilerini Adige sanıyorlar,
ayrıca o kadar ileri gitmişler
ki, Şeyh Şamil'i Adige kabul
etmiyorlar! Şeyh Şamil'de çok
uğraşmıştı siz beni Adigeliğe
kabul edin diye... Bu zihniyetle
nereye kadar gidebiliriz Allah
aşkına veya bu zihniyetle nereye
geldiniz? Oturup bunu
tartışalım.
Erdoğan Eser (Hajkasım)
18.03.2006
NATHO, Akabba Tarık, Lezgi Ömer,
Siz olacağınızı olmuşsunuz
zaten. Bir şeyin tadını
alabilmek için, yaşamak lazım,
ben elimden geldiği kadar
İSLAM’ı ve Kabardeyliği
yaşıyorum. Ben bu ikisinin
çeliştiği yere rastlamadım, çok
mutluyum. İsmini zikrettiğim bu
üç arkadaşa sesleniyorum.
Üçünüzün de net olarak dilinizi
bilmediğiniz kanaatindeyim.
Çerkeslik, sadece kaşenlik,
woerşer, ceug demek değildir.
Woerşer ortamında bol çene
çalmak, çıkıp ta iyi bir Çeçen
oynamak, Çerkeslik için yeterli
değildir. Güzel kardeşlerim, bu
iki güzel şeyi Adigelik ve
İslam’ı yaşamanızı tavsiye
ederim. İslam hakkında her şeyi
konuşurum dersem yalan olur ama
Adigelik hakkında her şeyi, her
ortamda aklınıza gelebilecek her
ortamda dilediğiniz şekilde
tartışırım. Yüce ALLAH'ıma her
zaman şükrederim. Beni Müslüman
ve Kabardey yarattığı için.
Saygılar sunarım.
Avrupa'da Bir Kafkasyalı
18.03.2006
Merhaba Arkadaşlar
Çok komik bir konu yani bu
platforma çok uzaklardan ya da
maksatlı bakan biri olsam direk
bu konuyu açan arkadaşı
provakator olarak
nitelendirirdim. Sanki
konuştuğumuz konularda ehilmişiz
gibi referans noktası bizmişiz
gibi imammışız ya da
thamadeymişiz gibi fetva
makamıymışız gibi mangalda kul
bırakmamışız yine. Acaba su
sorunların cevabını kendimize
sorup ta elimizi vicdanımıza
koyup net bir karara vardık ben
bunları tam olarak biliyorum ya
da bilmiyorum diye?
İslamiyet nedir ve kimler
Müslüman’dır? Adigelik nedir ve
kimler Adige’dir ? Xhabze ve
İslam birbiriyle nerede çakışır?
Tam anlamıyla İslamiyet’i ya da
xhabzeyi yaşıyor muyuz? Birini
birine tercih etmek gerekliliği
hangi aklı selimliğin ürünüdür?
İslamiyet ve Adigelik birbirine
ne getirmiştir, birbirinden ne
götürmüştür? Birde bir kaç
arkadaşa bir kaç sorum olacak
lütfedip cevaplarlarsa mutlu
olurum.
Sayın Jade, Fahri Huvaj imam
mıdır? Zira kendisinin bir
araştırmacı yazar olduğunu
biliyorum din konusunda uzman
olduğunu bilmiyordum. Sayın
Vasfi sizleri kim uyuttu bilmem
ama gerçekten çok komiktir
yazdıklarınız. Avarları ya da
Çeçenleri tanır mısınız?
Aranızda dilinizden başka ne
gibi farklılıklar var acaba bize
söyleyebilir misiniz? Sayın
Marine Arap gelenekleri
dediğiniz gelenekleri biraz
açıklar mısınız? İslamiyet’i
nasıl Araplara endeksliyorsunuz?
Arkadaşlar din tebliğ edilen
halklardan sorulur ve Adigelere
tebliğ edilmiştir. Uyarsınız,
uymazsınız orası sizin
bileceğiniz iş ama bilmediğimiz
bir konuda yanlış hükümlerde
bulunarak komik durumlara
düşmemeliyiz. Sonra başka bir
arkadaşımın dediği gibi yaşamış
en büyük Çerkes thamadelerinden
birisi olan Jabagi görmezlikten
gelmeyelim. Herkesin inancına
saygı duyulmalıdır ama din
kıldan ince kılıçtan keskin bir
konudur. Bırakalım aramızda
uzman kişiler varsa onlar
konuşsun yoksa hataya düşmeyelim
derim.
Saygılar Sevgiler.
Vasfi Doğançay
18.03.2006
Sayın Avrupa’da Bir Kafkasyalı,
Benim yazdığımı komik bulmanız
enteresan. Avarları da Çeçenleri
de çok iyi tanırım. Bu sebeple
bizi yıllarca Hacı Murat'ın,
Şeyh Şamil'in, Cavhar
Dudayev'in, Aslan Mashadov'un
Adige olduğunu söyleyerek
uyuttular. Siz bile hala
uyuyorsunuz ki yazdıklarımı
komik buluyorsunuz. Bu adamların
Adigelikle uzaktan yakından
alakaları yok. Azcık kitap
karıştırırsan bunları çok rahat
görür uyanırsın. Bu adamlar
Kafkasya’ya şeriatı getirmeye
kalkan aklıları sıra tebliğ eden
birkaç molladır. Burada hep
şişirildikleri için çok büyük
kahraman sanılırlar. Bunun da
alakası yok. Savaş çıkınca
milleti ortada bırakıp ilk
sıvışan bunlardır. Bu adamlara
en güzel cevabı da Adigeler
vermiştir. Neyse herhalde
uyanmak için bu yazdıklarıma
cevap yetiştirmeden birazda
dincilerin yazdığı kitapların
dışındaki kaynakları da okursun.
Yoksa hiç uyanamayacaksın. Bir
daha iddia ediyorum. Bu
adamların hiçbiri Adige değildir
ve Adige halkı tarafından her
zaman reddedilmişlerdir.
Xhabze ve İslam birbiriyle
nerede çakışır, demişsiniz sayın
Kafkasyalı, çakışmayan yeri mi
var da bunu soruyorsunuz?
İslamiyet’le Adigelik her
şeyiyle birbiriyle çakışır. Sen
sormadan birkaç tane yazayım:
1. İslamiyet’te akrabayla
evlenebilirsin. Amca kızınla
bile. Xhabzede evlenemezsin.
2. İslamiyet’te Allah adına adam
öldürebilirsin. Xhabzede
öldüremezsin.
3. İslamiyet’te Cennet anaların
ayağının altında deyip, ardından
kadını kusuru olursa
dövebilirisin (kuranda yazar
uydurmuyorum). Xhabzede kadının
kılına dokunamazsın.
4. İslamiyet’te saçının telini
gösterirsen Cehennem’de cayır
cayır yanarsın. Xhabzede saçını
herkese gösterebilirsin.
5. İslamiyet’te kızla erkek
ateşle baruttur. Xhabzede iki
mükemmel insandır.
6. İslamiyet’te 2-3-4 kadınla
evlenebilirsin. Xhabzede
evlenemezsin
7. İslamiyet’te ibadetini Arapça
yaparsın. Xhabzeyi Adigece
yaşarsın
8. İslamiyet’te çocuğunun adını
Muhammed ve sülalesinin adlarını
koyarsın. Xhabzede Adige adı
koyarsın.
9. İslamiyet’te gayri ahlaki
durumda kadını erkeği beline
kadar toprağa gömüp taşlayarak
öldürürsün. Xhabzede toplumdan
dışlarsın.
10. İslamiyet’te kadına boş ol
boş ol boş ol diyerek boşarsın.
Xhabzede ölünceye kadar
boşanamazsın.
11. İslamiyet’te dine
inanmayanları kafir deyip kıtır
kıtır kesebilirsin. (kuranda
yazar uydurmuyorum) Xhabzede
kimseyi inancından dolayı
kesemezsin.
12. İslamiyet’te kendi
yaptıklarına tebliğ, başkaları
yaptığında Müslüman mahallesinde
salyangoz sattırmam dersin.
Xhabzede tebliğ de yaparsın
salyangoz satana da
karışamazsın.
13. İslamiyet’te domuz
yiyemezsin. Xhabzede
yiyebilirsin. (bkz. Evliya
Çelebi Seyahatnamesi)
14. İslamiyet’te benim
kurallarıma herkes uyar ben
başkalarını kuralına uymam
dersin (misal: ben oruç tutarım
sen karışamazsın dersin, oruç
yiyene saldırırsın.) Xhabzede
oruç tutana da tutmayana da
karışamazsın.
Sayın Kafkasyalı örnekler o
kadar çok ki. Neresinden tutsan
xhabzeyle İslamiyet iki zıt
kutup. İstediğin kadar zorla
aynı kefeye sokamazsın.
Saygılarımla.
Avrupa'da Bir Kafkasyalı
18.03.2006
Arkadaşım sen uyuduysan o senin
sorunun. Ben hiçbir kitapta ne
Şamil’in, ne Hacı Murat’ın, Ne
Cavhar Dudayev’in, ne de Aslan
Mashadov’un Adige olduğunu
okumadım. Büyüklerinden
dinlediğini tarih sanıyorsan o
senin yanılgındır. Kaldı ki
Şamil Avar’dır Gimrili’dir, Hacı
Murat Avar’dır Hunzakhli’dir,
Covkhar ve Aslan Vainakhtir
Nohcoydur. Siz bile uyuyorsunuz
yazdıklarımı komik buluyorsunuz
derken bile komiksiniz sayın
Vasfi.
Emin ol senden çok kitap
karıştırmışımdır. Elbette
Adigelikle alakası yok. Yukarıda
yazdım kim olduklarını. Bu
adamlar Kafkasya’ya şeriatı
getirmeye kalkan aklıları sıra
tebliğ eden birkaç molladır.
Peki Kafkasya’da kahraman kimdir
sayın Gusar bize anlatında bizde
dinleyelim. O şişirilmiş
dediğiniz adamların hakkında
yazılanları okuyun birde
Adigeler hakkında yazılanları
okuyun var mı dünyaca tanınmış
bir kahramanı Adigelerin? Varsa
buyurun söyleyin de bizde
tanıyalım. Şimdi yalanlarınıza
bir yenisini daha eklemişsiniz
sizi milyon kere tebrik ederim.
O adamların hiçbiri
sıvışmamıştır. Şamil teslim
olmuş eceliyle ölmüştür.
Diğerlerinin hepsi şehit
olmuştur (ya da öldürülmüştür
size göre) Sıvışanların kim
olduğunu biz çok iyi biliyoruz.
Diasporaya bakarsanız kimin ne
kadar sıvıştığını nüfus
oranlarıyla çok rahat tespit
edersiniz.
Hezeyandasın, figandasın,
alelacele yangından mal kaçırır
gibi yazdığın yazında senin
kadar tutarsız Vasfi bey. Temcit
pilavı gibi durmadan söylediğin
lafların sana tartışılmaz bir
haklılık getireceğini mi
sanıyorsun. Burada kim dedi ki
bunlar Adige’dir diye? Adige
halkının reddetmediklerini de
biliyoruz biz Prens Bekovic
Çerkeski Rus Çarı’na gelin
verdiğiniz Kabardey kızları gibi
Haji Granduk Berzeg gibi David
Urughart gibi James Bell gibi
Longworth gibi Osmanlı’da
paşalık rütbesine vatanlarını
satanlar gibi haremleri
dolduranlar gibi. Kırım
hanlarına neleri vergi diye
verdiğinizi de bilir herkes.
Xhabze ve İslam birbiriyle
nerede çakışır, demişsiniz sayın
Kafkasyalı, çakışmayan yeri mi
var da bunu soruyorsunuz?
1. Ben size amca kızıyla
evlenmiş bir sürü Çerkes genci
göstereyim şimdi ayıp mıdır bu?
Ne demek xhabzede evlenemezsin.
Evlenenler nasıl evleniyor?
2. Xhabzede de Psi adına
öldürüyorsun. Buna ne
diyeceksin?
3. Şimdi dünya yaratılalı beri
hiçbir Adige kadına el
kaldırmadı öyle mi? Öyle kuranda
yazar deyip geçiştirme madem çok
okudun çok bildin ayeti yaz
görelim bizde.
4. Bakın yine sap ile samanı
karıştırmışsınız sayın Vasfi
Adige gibi yaşarım dersen buyur
göster Müslüman gibi yaşarım
dersen gösterme kim karışır?
5. Bakın beyefendi hangi
xhabzeden bahsediyorsunuz
anlamıyorum ama kız ile erkek
yüreklerinde hiçbir kötülük
yoksa İslam’da da xhabzede fark
etmez aksi takdirde ikisinin de
bağlayıcılığı kalmaz.
6. İslamiyet’te sadece
gerekiyorsa ve bakabileceksen
evlenirsin. Elbette en güzeli
tek eşli olmaktır. 2 kadınla
evli Adige yok mudur varsa bu
adamları ne yapmak lazım?
7. Xhabzenizi başkalarına
Sanskritce anlatmaya
kalktığınızda tüm kelimelerin
anlamlarını ve tüm sesleri
kelime anlamlarını bozmayacak
şekilde anlatabiliyor musunuz
veya Kuran-ı Kerim’i Wubıhca’ya
çevirinde görelim nasıl
becereceksiniz.
8. Ne alakası var sayın Vasfi
kaç Adige’nin adı Yeresten,
Duguj, Sinemis, ve Kusuk’tur?
İslamiyet’te çocuğunuza Müslüman
adları koyun diyor. Başka
bağlayıcı hiçbir hüküm yok.
Uydur uydur söyle.
9. Toplumunun neredeyse yarısı
kan davalarına, namus
cinayetlerine kurban gitmiş bir
halkın çocuğu olarak ne kadar da
iyimsersin sayın Vasfi.
10. Boşayamazsın evine
gönderirsin. Yok böyle bir hüküm
xhabzede. Sabah uykusundan
uyanan xhabze uydurmasın. Aç
Cerase Tembot’un tek Atlı
kitabını oku bak bakalım boşamak
var mı yok mu?
11. Maşallah sen Kuran’ıda
okumuşsun anlaşılan yaz bakalım
şu ayeti veya sureyi bizde
görelim nasıl kesecekmişiz.
1830’lu yıllardan hacdan dönen
70 Kabardey’i kıtır kıtır kesen
Abazalar mıydı Araplar mıydı
merak ettim şimdi. Aç oku Bir
Rus Subayının Kafkasya Anıları.
12. ?????? Ne diyeyim bilmem ki
hala uyanmadın galiba Vasfi
kardeş bir yıka elini yüzünü ne
olur bu kadar da olmaz ki.
13. İslamiyet’te domuz haramdır
evet. Ama nacar kaldığında
yersin. Evliya Çelebi
Seyahatnamesi’ni bilirim orada
domuzu yiyenler Kabardeylerdir.
Kaldı ki yine yukarıda
yazdıklarıma geliriz. Xhabzenin
bağlayıcılığı nasıl ki insanın
vicdanıyla alakalıysa İslam’ında
aynıdır. İkisinde de bir şekilde
cezanı çekersin. Yani inandığın
gibi yaşar nimetinden de
cezasından da nasibini alırsın.
14. Beydendi üç beş çapulcunun
yaptığını İslamiyet’te vardır
diye sabahtan beri savullayıp
duruyorsunuz. İslamiyet’in
özünde yoktur bu yalandır sizde
yalancısınız. Asri saadet
döneminde kimseye oruç tutmadığı
için saldırılmamıştır. 600 sene
dünyaya hükmeden Osmanlı gayri
Müslimler ve orucunu
tutamayanlar için lokantaları ve
meyhaneleri Ramazan aylarında
kapatmamıştır. Sayın Kafkasyalı
örnekler o kadar çok ki.
Nihayetinde tekrar ediyorum:
İnsanlar inandığı gibi
yaşamalıdır lakin başkalarının
inancına da kendininkine
benzemiyor diye sövmemelidir.
Gerçek İslamiyet bu günkü
yasadığımız İslamiyet değildir
ki gerçek xhabzede bu günkü
yaşanan xhabze değildir.
İkisinin de temelinde sevgi ve
hoşgörü vardır. Herkes cefasını
cezasını inandığını yaşarken
yaşadığı gibi alacaktır.
Xhabzenin bağlayıcı olduğu tüm
konular tartışılır. Kaldı ki
xhabzenin de İslamiyet’inde
gerçek manada bu gün yaşandığını
kimse iddia edemez. Dünyaya
kendi penceremizden değil
doğrunun, hakkın, bilimin
penceresinden bakarsak daha az
yanılırız. Sayın Vasfi günaydın
inşallah biraz uyanmışsınızdır.
Saygılarımla.
Hatice Ünal
18.03.2006
Dirilerimizden de vazgeçtik ama
artık ölülerimizden elinizi
çekseniz ve bir parça olsun şu
ünlü 'Adige saygı'nızı bize
ispat etseniz...
Tamer
18.03.2006
Sayın Vasfi,
Uydurmadığınızı (ayetin adını
veya malini yazmanızı istiyorum)
söylüyorsun, hangi şartlarda
kıtır kıtır inanmayanları
kesiyormuşuz? İslamiyet’in
doğuştan itibaren, Kudüs'te
Yahudi-Hıristiyan-Müslüman bir
arada yaşamıştır. Bütün
söylediklerinizi tek tek
çürütmek gerekiyor ama
uzatmayacağım. Sizi inanca
saygıya davet ediyorum. Gerçek
inanan karıncayı bile incitmez.
Her şeyi yaratandan ötürü sever.
Saygılarımla
Vasfi Doğançay
19.03.2006
Sayın Avrupa’da Bir Kafkasyalı,
Üslubunuz çirkin, bu sebeple
sizinle tartışmamı
sonlandırıyorum.
Sayın Tamer, Yazdıklarımı
uydurmadığımı size Kuran’dan
ayetler vererek ispatlayacağım.
Kısa bir not ekleyeyim. Ben İmam
Hatipliyim ve İlahiyat
Fakültesini de kendi arzumla
yarıda bıraktım. Yani okullu
olarak bazı konulara vakıfım.
Gelelim uydurmadıklarıma. 3.
İslamiyet’te Cennet anaların
ayağının altında deyip, ardından
kadını kusuru olursa
dövebilirisin (Kuran’da yazar
uydurmuyorum). Xhabzede kadının
kılına dokunamazsın, demiştim.
İşte ispatı (Türkiye’deki
Müslümanların ortak kabul
ettikleri Elmalılı Hamdi Yazır
tefsirinden): NISA- 34 -
Erkekler, kadın üzerine idareci
ve hakimdirler. Çünkü Allah
birini (cihad, imamet, miras
gibi işlerde) diğerinden üstün
yaratmıştır. Bir de erkekler
mallarından (aile fertlerine)
harcamaktadırlar. Iyi kadınlar,
itaatkar olanlar ve Allah'ın
korunmasını emrettiği şeyleri
kocalarının bulunmadığı
zamanlarda da koruyanlardır.
Fenalık ve geçimsizliklerinden
korktuğunuz kadınlara gelince:
Önce kendilerine ÖĞÜT verin,
YATAKLARINDAN AYRILIN. Bunlar da
fayda vermezse DÖVÜN. Eğer size
itaat ederlerse kendilerini
incitmeye başka bir bahane
aramayın. Çünkü Allah çok
yücedir, çok büyüktür. 11.
İslamiyet’te dine inanmayanları
kafir deyip kıtır kıtır
kesebilirsin. (kuranda yazar
uydurmuyorum) Xhabzede kimseyi
inancından dolayı kesemezsin,
demiştim NISA-89 - Onlar, küfür
işledikleri gibi, sizin de küfür
işleyip kendileriyle bir
olmanızı arzu ettiler. Onun
için, onlar Allah yolunda hicret
edinceye kadar içlerinden dost
edinmeyin. Eğer bundan yüz
çevirirlerse onları yakalayın ve
bulduğunuz yerde öldürün;
Onlardan ne bir dost, ne de bir
yardımcı edinmeyin. NISA-91 -
Diğer birtakım kimseleri de
bulacaksınız ki; hem sizden emin
olmak, hem de kavimlerinden emin
olmak isterler. Fitne için her
davet olunuşlarında onun içine
baş aşağı dalarlar. Eğer bunlar
sizden çekinmezlerse,
kendilerini bulduğunuz yerde
yakalayın ve öldürün. İşte
bunlar aleyhinde size açık bir
ferman verdik. TEVBE-5 - Şu
haram aylar bir çıktı mı artık o
müşrikleri nerede bulursanız
öldürün, yakalayın, hapsedin ve
bütün geçit başlarını tutun.
Eğer tevbe ederler ve namaz
kılıp zekatı verirlerse onları
serbest bırakın. Muhakkak ki,
Allah çok bağışlayandır, çok
merhamet edendir. Son olarak
sizin söylediğinize kısaca
değineyim. İslamiyet’in doğuştan
itibaren, Kudüs'te
Yahudi-Hıristiyan-Müslüman bir
arada yaşamıştır, demişsiniz.
Demek ki okumamışsınız. Ben
sizin için sizi yalanlayan
Kuran’dan ayeti de yazayım.
MAIDE-51 - Ey iman edenler!
Yahudileri ve Hıristiyanları
DOST EDINMEYIN. Onlar
birbirlerinin dostudurlar.
SIZDEN KİM ONLARI DOST EDİNİRSE,
ŞÜPHESIZ O ONLARDAN OLUR.
Şüphesiz Allah, zalim kavmi
doğru yola iletmez.
Beni inanca saygıya davet
etmişsiniz. Ben Kuran ne diyorsa
onu yazdım ve xhabzeye
uymadığını söyledim. İspatı da
yukarıda.
Saygılarımla.
Tamer
19.03.2006
Sayın Vasfi,
Diğer başlıklarda her zaman
yazdım, yalvardım; din, siyaset
bu siteye taşınmasın bizi böler
birbirimizi kırar, üzer diye ama
ısrarla taşınıyor yine
iddiaların kırıcı ve dehşet
verici kıtır kıtır kesmek
cevabını kendine ver, dini
inanışlardan doğru kıtır kıtır
kesilenler var mı? Varsa kesin
Müslüman’dır. Dün Çanakkale
şehitleri anıldı. Cezayir,
Filistin, Bosna, Çeçenistan,
Irak, Afganistan. Bizi hiç dost
gördüler mi zannetmiyorum
sömürülmesi gereken barbarlardık
onlar için on birinci yüzyıldaki
İslami hoşgörüyü bu dünya bir
daha bulursak dünyada barış o
zaman kesin olur.
Samimiyetimle söylüyorum
kimseden nefret etmiyorum
yaratandan dolayı her şeyin bir
sebebi olduğuna inanıyor ve
seviyorum. Hiç kimseyi de
öldürmeye niyetim yok. Anne ile
aldatan kadın arasında bağlantı
kuramadım. Ayetlerin mealine
bakacağım ezberim sizinki kadar
iyi değildir. Bugün dört beş kez
yazdıklarımı sildim cevap
vermemeyi düşündüm ama vermem
gerekiyordu. Bildiğinizden
eminim tefsir=yorumlamadır. Konu
ile ilgili bütün ayetleri
okumanız gerekiyor. Hangi
şarlarda insan öldürüyor.
Maddeye tapanlar bin bir hile
ile insanları birbirine düşürür
keselerini doldururlar. İddiamı
yineliyorum yakın tarihe kadar
Kudüs, Beyrut, İstanbul birer
hoşgörü şehriydi. İslamiyet’te
insan öldürmek haramdır. Caiz
olması için bazı şartlar
gerektiriyor. Siz
biliyorsunuzdur. Saygılarımla.
Vasfi Doğançay
19.03.2006
Sayın Tamer,
Bu başlık açıldığından beri
izliyorum. Ne zaman konu kapansa
kendini Müslüman diye tanıtan
bir arkadaşımız yazı yazıyor.
Konu yeniden alevleniyor. Bence
bunu da bilerek yapıyorlar.
Gayeleri ya sizinde dediğiniz
gibi birbirine düşürmek veya
propaganda yapmak.
Bakın ben en son yazımı 21 01
2006 tarihinde yazmışım, aradan
iki ay geçmiş. H. İbrahim bey
dayanamadım yazdım, diye sataşan
bir yazı yolluyor. Gönderdiği
yazının tarihi 10 03 2006. İki
ay sabretmiş arkadaşımız. Hadi
onu da geçelim ardından yine
kendini Müslüman diye adlandıran
iki kişi daha yazmış. Ben
ilahiyat okumuş sonradan ateist
olmuş bir kişiyim. Dinlerin
insanları her açıdan
sömürdüğüne, kültürlerini yok
ettiğini görüyorum ve bunun
içinde bir din propagandası
yaptığında ben de cevabını
veriyorum. Bundan sonrada
vereceğim. Eğer bu konunun
tartışılmamasını istiyorsanız,
kapanmış konuyu deşenlere
söyleyin deşmesinler. Bu forum
sadece onların değil.
Sayın Tamer iyi niyetinize
inandığım için sizin en son
yazınıza cevap yazmayacağım.
Konuyu burada kapatacağım. Fakat
eğer yine bu konuyu deşenler
olursa bende yazacağım. Özgürlük
sadece Müslümanlara verilmiş bir
hak değil. Bende bu hakkımı
kullanacağım.
Saygılarımla
Hajkasım Erdoğan
19.03.2006
Vasfi Bey,
Ben bir şeyler öğrenmek
istiyorum, sadece Çerkeslik
adına, sizinle muhabbet etmek
istiyorum. Dini konular buradaki
çoğu katılımcı gibi beni de
aşıyor. Onun için dini bir
kenara bırakıp Çerkesliğimizi
ortaya koyalım. Bu konuda
samimiyim. Açık konuşayım,
burada bir Çerkes toplumuna
girdiği zaman nasıl bir baş
sağlığı verilir, veyahut ta bir
düğüne gittiğimiz zaman nasıl
hayırlı olsun denir. Bu
bilgilere sahip çok az kişi
çıkar. Ben sizin yüksek
bilgilerinize dayanarak, bu
konular hakkında bu insanları
aydınlatmanızı istiyorum.
Sinemis
19.03.2006
Hajkasım bey,
Siz Çerkesce biliyorsunuz
galiba. Sizde gelip burada
Çerkesce biliyorum diye ahkam
kesmeyin. Önce Çerkes olun.
Çerkesce’yi öğrenmişiniz ama
Çerkesliği öğrenememişiniz. Ben
Çerkesce bilmiyorum. Şimdi siz
ahkam kesebileceksiniz, ben
kesemeyeceğim öyle mi? Saygılı
olun ve Çerkes delikanlısına
yaraşır davranın. Siz kimsiniz
ve hangi yetkiyle buraya
Çerkesce bilmeyenler yazı
yazmasın diyorsunuz? Site
yönetimi size yetki mi verdi?
Belikli Vasıf beyin
yazdıklarından rahatsız
olmuşsunuz. Hırsınızı bu şekilde
çıkarıyorsunuz. Size aileniz
‘’misafir gittiğin yerde milleti
azarlayabilirsin’’ diye mi
öğretti. Sizin Çerkesliğiniz
işte bu kadar. Dil bilseniz ne
olur, bilmeseniz olur. Yazık
Yazınızın sonunda ‘’herkese
saygılarımı sunarım’’ demişiniz.
Önce saygılı olmayı öğrenin,
sonra saygılarınızı sunarsınız.
Hajkasım
19.03.2006
Maf Hajkasım,
Lütfen görüşlerinizi
kişiselleştirmeden yazınız.
Sizden ricamız
katılımcılarımızın yazıp
yazmamaları konusunda da
yönlendirmelerde bulunamayınız.
Forumlarımızda saygı çerçevesi
içinde milliyeti, dini, dil
bileni, bilmeyeni herkes
görüşlerini yazabilir. Bu konuda
bize yardımcı olmanızı rica
ediyoruz.
Machu
CircasssianCanada
A.ypşaşe
19.03.2006
Maf,
Yazıyı şimdi gördüm sayın
Sinemis cevaplamış sizi. Ancak
ben bir şey eklemek istiyorum.
Artık burada çok konuşulmuş ve
çıkışlar yapılmış bir konudan
dem vurmak ne yarar getirir size
sayın Hajkasım? Siz ne kadarıyla
donanımlısınız Çerkesliğin
bilemem, öfkelenir misiniz onu
da bilemem. Üzgünüm ama bizim
gibilere tahammül etmeyi
öğreneceksiniz ya da
öğreneceksiniz bakın asla
buradan gidin diyemem size.
Damarlarımdaki sizin
kabullenmediğiniz o kan izin
vermez aynı kanı taşıdığını
bildiğim kardeşim ya da büyüğüm
kabullendiğim kimseye yapmadığım
gibi hangi milliyetten olursa
olsun böyle bir davranışı hak
etmediğini düşündüğüm tüm
insanlara da yapmam bunu sizce
ben xabzeden kırıntı bile olsa
var mı hak ettim mi acaba Çerkes
olmayı ben şimdi merak ettim
inanın bir test olsa testten
geçsek ve anında ortaya çıksa
kırmızı ışık yansa örneğin
Çerkes değil diye ya da yeşil
yansa Çerkes bu gel aramıza
kabilinden. :))
Saygılarımla hoşkalın hoşçakalın
Hajkasım
19.03.2006
Arkadaşlar bu kadar size
dokunacak ne yazdım anlamadım.
Burada aylardır, Çerkeslikle
İslamiyet tartışılıyor. Tartışan
her fertte kendini Çerkes’im
diye lanse ediyor. Ben gayet
samimi olarak bu tartışmanın
yönünü değiştirmek istedim hepsi
o. Siz isteseniz de istemeseniz
de ben Çerkesliğimle gurur
duyuyorum.
Ben şahsen her şeye tahammül
ediyorum ama dilini bilmeyene
tahammülüm yok. Ayıp mı bu? Ben
bir şeyler öğrenilsin diye bu
soruları sordum. Yoksa o
beyefendinin ateistliği, beni
hiç ilgilendirmez. Ben ona neden
ateistsin diye bir soru
sormadım. Hürdür ateistliği
kimseyi bağlamaz. Benim sadece
isteğim bu tartışma bitsin,
gençlerin buradan
öğrenebilecekleri bir şeyler
konuşulabilir miydi? Sinemis
hanımın veya A.pşaşe’nin benim
terbiyemi, adabımı sorgulayıp
karar vermeye güçleri olmadığına
herkes inanabilir. BEN açık bir
örnek vermek istiyorum. Diyelim
ki, Sinemis hanımın ağabeyi
evleniyor, köylerine gençler
geldi, komşu köyden, bu gençler
köyünüze girip çıkana kadar
hangi adet, anane ve
geleneklerimize uyacaklar. Hepsi
bu benim istediğim. Yani bunun
yanlış anlaşılacak neyi var.
A.pşaşe, sizin o trafik lambası
benzetmenizden de bir şey
anlamadım ama bağışlayın.
Sizlere neden bu kadar ağır
geldi bir şeyler sormam bunu da
anlamış deyilim, bu sitedeki
herkes şehirde yaşamıyor.
Çerkesliğin son noktasına kadar
yaşandığı köyler var ve oralarda
yaşıyoruz. Burada sadece
klavyesi kuvvetli olanlar
yazışacak ise biz aradan
çıkalım. Müslüman’ım, Çerkes’im
gurur duyuyorum. Dilimi de,
adetlerimi de biliyorum, doya
doya yaşıyorum. Yaşayamayanlara
da üzülüyorum.
A.ypşaşe
19.03.2006
Maf Sayın Hajkasım,
İnanın bende anlamadım neden
dokundu üstelik hiç tahammülü
olmayan biri de değilken. :))
Tahammül de adettendir xhabze de
ve de her toplumda görgü
kuralıdır ayrıca. Son olarak ne
haddime sizin terbiye veya
eğitiminizi sorgulamak benim
yazımı tekrar okuyun üstelik
birde danışmışım size en
mütevazı halimle. :)
Saygılarımla Hoşçakalın
Hajkasım
20.03.2006
A.ypşaşe,
Güzel kardeşim. Üzgünüm ama
bizim gibilere tahammül etmeyi
öğreneceksiniz ya da
öğreneceksiniz. Bakın asla
buradan gidin diyemem size.
Damarlarımdaki sizin
kabullenmediğiniz o kan izin
vermez. Bu yazdıklarınızdan, siz
ne anlatmak istediniz, ben
yanlış anlamış olabilirim. Benim
gibi yanlış anlayanlarda
olmuştur. Biraz yardımcı olsanız
da anlasam. Nedir benim
kabullenemediğimi iddia
ettiğiniz, sizin o
damarlarınızdaki kan. Şunu da
ekleyeyim. Ben Çerkes olmayan,
Çerkesliğe sempati duyan
insanları bile baş tacı ederim.
Ama, Çerkes’im deyip ahkam
kesip, can damarımız olan
dilimizi, ana dilini
bilmeyenleri kabullenemiyorum.
Bu da benim huyum. Artık siz
bunu nasıl değerlendirirsiniz,
iyi veya kötü bir huy mudur,
takdir sizin. Dilini bilen,
öğrenmek için mücadele veren
herkese saygılar sunarım.
A.ypşaşe
20.03.2006
Maf Sayın Hajkasım,
Güzel kardeşlerin güzel
ağabeyleri olur:) diyerek
başlamalıyım sözlerime sizin
güzel hitabınıza karşılık. Evet,
gelelim şu damarlarımızdaki kan
mevzusuna. Bize daha önce de dil
bilmediğimiz için Çerkes
olamayacağımız sayılamayacağımız
söylendi. Tabi o zamanda sessiz
kalmadık bir şeyler söylendi,
tartışıldı hatta ben genetik
inceleme yapılsın da diyebildim
o sırada bu kan mevzusu ordan
kalma dil sürçmesi de deyin
isterseniz sizle direkt alakalı
değil yani. Sizle alakalı olan
kısım tahammül edememe durumu
bize tahammülünüzün olmayışı
yani. Şimdi siz bu konuya
açıklık getirmişsiniz bizden
büyük olduğunuzun altıda
çizilmiş o halde tabiki bize
eleştiride bulunabilirsiniz
diyorum ancak biraz sabredin ne
demişler "sabreden derviş:))"
Keşke baştan bu şekilde gelse
idiniz bakın bir sözünüzle neler
değişti sizde bir büyüğümüz
olarak başımızın tacısınız.
Sabrederseniz bir gün bizde
dilimizi öğrenmiş olacağız zira
anavatana döndüğümüzde
konuşulanlara "Fransız" değil
Çerkes kalmak isteriz:))
Saygılarımla hoşçakalın.
Hajkasım
20.03.2006
A.ypşaşe, Çoook güzel kardeşim:)
Benim sizleri üzmek, bu siteden
herhangi bir insanı kırmak gibi
lüksüm olamaz. Benim hatam, bir
şeyler yazarken, okuyan
insanların benim o anki ruh
halimi anlayacaklarını düşünmek.
Tabi ki yanlış. Ama ne yapayım,
elimde değil. Çerkesliğe tek
kelime geldiğini düşündüğüm anda
tabiri caiz ise tersim dönüyor.
Kısacık bir şey anlatayım; İş
icabı şehir değiştirdim. Şu an
bulunduğum yerin ismini
vermeyeyim. Buradaki Abzegh
arkadaşlar üzülebilir. (açık
adresim site kayıtlarında var)
iş yerime bir beyefendi geldi,
benimde ilk günlerim Adige
bulmak için çırpınıyorum. Abi
siz Çerkes’mişsiniz, sizinle
tanışmaya geldim, bende
Çerkes’im deyince, kucakladım
içeriye aldım oturduk. Hemen
sordum, hangi kabiledensiniz
diye. Tabi dilim şişmiş hemen
konuşmak istiyorum. Beyefendinin
verdiği cevap şu; Abzegh
miymişim neyim valla bilmiyorum
dedi. Ben bu cevabı
kabullenemedim. Böyle bir cevap
verebilecek birinin Çerkes’im
diye ortalarda gezmesi hoş bir
şey mi? Bence hiç hoş değil. Ama
dese ki Çerkes değilim,
Çerkesleri severim, o zaman baş
tacıdır. Benim tahammülsüzlüğüm
bunlara. İnşallah beni
anlamışsınızdır. Siz diyorsunuz
ki sabır sabır. Ben sabrederim,
benim korkum yok. Benim
sabırsızlığım sizler için, zaman
kalmıyor bir an evvel öğrenmek
lazım. Bu da yaşamak ile olur.
Çerkesce, kitaptan defterden zor
öğrenilir, çok uğraştırır. Güzel
kardeşim A.ypşaşe, bir an evvel
şöyle güzelce dilini olabildiği
kadarı ile öğrenmeni çok
diliyorum. Bak benim dilim
şişti:) konuşmam lazım. Buradan
beni yanlış anlayan Sinemis
kardeşim dahil dilini bilen,
öğrenmeye çalışan herkese
saygılar sunarım.
Guğoj Sami,
20.03.2006
Sayın Hajkasım,
Klasik bir tavır sergileyip
hükmünüzü vermişsiniz. Biraz
daha hoşgörü lütfen. Memleketin
durumu böyle, kişisel
yorumlarınız bazılarını
üzebilir. Hiç kimse karar mercii
değildir. Dil bilmek, bilenlere
karşı üstünlük sağlamaz,
bilinmesi daha iyi olursa da.
Maf
Hajkasım
20.03.2006
Hayretle okudum Sami bey
yazınızı. Kardeşim dilimizi
öğrenelim demek neden bu kadar
ağırınıza gidiyor. Hata ettim
kardeşim, özür dilerim,
hepinizden ayrı ayrı özür
dilerim, herkes hür kardeşim.
Benim hiç kimseye bir üstünlük
sağlamak diye bir derdim yok,
olmazda. Benim cahilliğimi
bağışlayın. Derdimizi bu şekilde
anlatabildik. Ama klasik olmuş.
Artık adını siz koydunuz,
tavrımız bu. Dilimiz bu kadar
dönüyor. Klasik olmayan bir
tavırla bu konuyu dile getiren
bir zat çıkarsa bizde öğreniriz.
CC'de Adigece dil dersleri
veriliyor, neden veriliyor.
Bunun cevabını alabilir miyim
Sami bey. Benim sorma anlatma
tarzım bu, elimden bu kadar
geliyor, Sami bey siz nasıl
isterseniz öyle anlayın.
Ayıbıyla, günahıyla kabulümdür.
Benim kompleksim yok, onun için
üstünlük sağlamak diye bir şey
aklımın ucundan geçmedi. Onu da
istediğiniz gibi
değerlendirebilirsiniz.
Veysel Yorulmaz
20.03.2006
Tabi ki İslamiyet. Çünkü bütün
güzellikler orada. Her konuda
iyi niyet, kardeşlik, hoşgörü
vardır. Ayrıca İslamiyet bütün
çirkinliği yasaklamıştır. Yani
dünyada kötü olan ne varsa
İslamiyet bunların hepsini
yasaklamıştır. Bunun yanı sıra
İslamiyet bize bizden daha
farzla önem vermektedir. Yani
bizi, bizden daha fazla
sevmektedir. Çünkü yasakladığı
şeyler bize zarar veren
şeylerdir. Örneğin içki, sigara,
kumar, uyuşturucu v.s Bütün
bunlar bize zarar vermesine
rağmen bunları dünya
kullananların sayısı oldukça
fazladır. Yani sonuç olarak biz
insanlar olarak bize zarar veren
bu şeyleri kullanmamıza rağmen
İslamiyet bunları bizim için
yasaklamıştır. Bizde bizi bizden
daha fazla sen inanca inanmaz
onun emirlerini yerine
getirmezsek ne bu dünyada nede
öbür dünyada rahata eremeyiz.
Saygılarımla
Marine
20.03.2006
Sayın Vasfi Doğançay, Yazınız
için teşekkür etmek istedim,
ellerinize sağlık.
A.ypşaşe
20.03.2006
Maf Sayın Hajkasım,
Ben burada dil kursu istemiştim
çok açık itiraf edeyim dersleri
bir yerden sonra takip edemedim
ancak en kısa zamanda tekrar
alıp çalışacağım söz. Ayrıca
telaffuzlarda zorlanıyorum bu
doğrudur ama çok da kötü durumda
değilim çünkü en azından bir
kulak dolgunluğu var merak
etmeyin. Birde eklemek istediğim
kardeşin kardeşe sitemleri,
dostun arkadaşın sözleri her
zaman öfkeyle karşılanmaz niyeti
anlaşıldıktan sonra mesele
anlaşılmıştır benim tarafımdan
içiniz rahat olsun. Inşallah en
kısa zamanda diyelim. :)
Saygılarımla Hoşçakalın
Hajkasım
20.03.2006
Çok memnun oldum Aypşaşe. :))
Guğoj Sami
20.03.2006
Maf Hajkasım,
Dilin bilinmesi, xhabzenin
bilinmesi, kültürümüzün
korunması her Adige'yi olduğu
gibi beni de sevindirir. Benim
belirtmek istediğim bir şeyler
bilenlerin eksik yanı olanları
kabullenmemesi, belki şu an az
bilenler ileride daha iyi
seviyelere gelecek, bunu kim
bilebilir ki? Naçizane eksiğim
varsa da Adige lehçelerini
Kabardeyce'de dahil biliyorum.
Derdimi anlatacak kadar Abhazca,
hal hatır soracak kadarda Osetçe
biliyorum. Şu an bu sitede
Adigece dil dersleri var,
birbirimizi kırmadan yardımcı
olalım. Çok tepki
göstermişsiniz, sizi üzdüysem
özür dilerim, size de biraz
sabırlı olmanızı tavsiye ederim.
Maf Nıbjeuğxer
Hajkasım
20.03.2006
Huns Sami huns sikoeş. Wole zı
jılem ya huriy gu galıjın, hodiz
Adıyebze, seri sojem. Kı a
sikoş, nigirnewuıj, dibzemge dı
ğa woerşeri woere sere, dızrığa
wunehuns. Ben sabrediyorum ve
sabredeceğim. Buna hiç şüpheniz
olmasın Sami bey ama fazla
beklemeyelim. Zaman daralıyor.
Şu yok olmanın önüne bir an
evvel geçmeye çalışalım. Zararın
neresinden dönersek kardır. Sami
bey sizden bir şey isteyebilir
miyim? Sakın yanlış anlamayın,
bu bir imtihan falan gibi
anlaşılmasın. Ne de olsa
karşılıklı yazıyoruz. Hem
yazalım hem bir şeyler öğrenelim
diyorum. Bu bir başlangıç olsun,
isterim. Daha da ilginç
olacağına inanıyorum. Mesela
Kabardey'iz ikimizde. Siz bu
yazıya karşılık yazar iken
Kabardeyce selam verin. Bende
selamınızı alayım. Gayet basit.
Böylece basit şeylerden başlamış
oluruz. Her dilden bir şeyler
sorulsun. Bizde dilimiz döndüğü
kadarı ile cevaplayalım.
Bilemediklerimizi araştırır
cevaplarız. İyi olmaz mı? Ben bu
konuda çok samimiyim. Bu olaya
yaklaşımınızı sabırsızlıkla :))
bekliyorum.
Saygılar sunarım.
Guğoj Sami
20.03.2006
Maf, Selam Guape Hajkasım,
Kaptxaham si segağ.Vovihatır
şhake selamır Kabardeyıbze
sıtxas. Adigabze txın'ir psalhe
fedekım. Kın's, sijağo huas.
Jisen'ır Türkıbze setxıme nahıfo
kıbguruonus.
Wuzınşe Maf Hajkasım, Elimizden
geldiğince kültürümüz için
çalışanların destekçisiyiz,
sizinde kaygılarınızı anladım.
Umarım her şey dilediğiniz gibi
gelişir. Çalışmalarınızda
başarılar diler, sağlık ve
mutluluklar temenni ederim.
Tham'ome Dizereleğuns.
Hajkasım
21.03.2006
Maf, Selam Guape Hajkasım
(Wuzepeşs Sami, si nıbjouğ),
OHUSAPSII. Sikoeş, ha... Si şuph
ha... Si Adıge ha. Sami bey,
kolay kolay yanılmam. Şu
yazdıklarınızı okuduktan sonra,
ben sizde kendimi görür gibiyim.
Aynı ruh haline sahip gibiyiz.
Bu da beni ziyadesi ile memnun
ediyor. Sizde beni şöyle
gözünüzün önüne getirin.
Adigelik için bir şeyler yapmaya
uğraşan, çırpınan, bulunduğu
toplumda, yanına tek bir Adige
bulamayan, tek başına bir
Adige... Aynen öyleyim. Bende ne
yapıyorum, buna inanın. Yanımda
çalışan BZE MIU (yani Adige
olmayan) insanlara Kabardeyibze
öğretiyorum. Normal iş
ortamında, şunu getir su ver,
çay ver, çarşıya çıkıyorum,
evdeyim, gibi buna benzer
şeyleri günlük kullanılan
şeyleri, anlıyorlar. Tabi ne
demek istediğimi anlıyorlar ve
tek cevapları da HUNS :)
diyorlar. Her Adige gibi benim
de bir dileğim var. Bir Adige
toplumuna girdiğim zaman,
dilini, örfünü, adetini bilen,
kalkacağı yere oturmayan,
utanacağı bir sözü sarfetmeyen,
en önemlisi, bizim olmazsa
olmazımız, güven duygumuzu,
sarsmayan gençler görebilmektir.
Bu da herkes gibi benim de doğal
hakkımdır diyorum. Saygılar
sunarım.
Guğoj Sami
21.03.2006
Maf Hajkasım, Kıdgruağam şhake
siguapes. Anlaştığımıza
sevindim, çalışmalarınızda
başarılar dilerim. Wuzınşu.
Sigusipse
21.03.2006
Ben dili çok az bilen biri
olarak ilk başlarda çok
zorlanmama rağmen şimdi
yazılanları anlamaya başladım.
Siteye Çerkesce yazılar girdikçe
daha bir merakım arttı ve hiçbir
şey öğrenemem derken bir çok
şeyi öğrenmiş olduğumu fark
ettim. Bu yüzden siteye ve dil
üzerine yoğunlaşan herkese
teşekkür ediyorum. Bizler bir
şekilde bu güzel kültürü
yaşatmak ve bizden sonraki
nesile en güzel şekli ile
aktarmak durumundayız. O yüzden
gösterilen hassasiyetler çok
anlamlı ve çok yerinde. Herkese
saygılarımı sunuyorum.
Hajkasım
22.03.2006
OHUSAPSI CC daxem, yı Adıge
daxe, xe ben bu siteyi daha çok
sevmeye başladım inanın. Burada
çok güzel şeyler yapılacak,
Adıgelik için inşallah.
SIGUSIPSE Guğoj Sami, A.ypşaşe
wuzınşe woe fışıtha. Jeş neuh dı
de fı gıeyg ha... CC'em yıt
Adıge'ha psome tha dı gazğa'jam
figum yılh pısori gıvi'ğahul'a.
WUZIŞE'WOE.
Kanşat Özkan
25.03.2006
Merhaba ben Kanşat. Kardeşim ben
sana söyle söyleyeyim, İslam
dinini sen seçtin ama ırkını sen
mi seçtin? İnsanlar ne zaman
yanlış yaparlar biliyor musun,
kim olursa olsun eğer ırkını
diğer ırklardan ya da dininden
yüksekte görüyorsa vay o insanın
haline çünkü ırkını seçen sen
değilsin. Bence böyle bir
ikileme düşmek bile hata İslam
dini her şeyden önce gelir. Seni
öbür dünyada Kürt, Türk, Çerkes
diye ayırmayacaklar, dinine göre
ayıracaklar. Önemli olanda öbür
dünya değil mi? Bizim bu dünyada
yaşamamızın sebebini iyice düşün
bence kültürünü yaşatmak için mi
yaşıyorsun, yoksa dinin için mi?
Aytekin
26.03.2006
Bayan Yılmaz,
Eğer bana sorsaydınız seçiminizi
ben size üstün bir ırkınızın
olduğunu bütün kalbimle
söylerdim. İslamiyet çooooook
sonradan seçilmiştir ama ırkınız
çoook eski ve şerefli bir
ırktır. Siz ırkınızın kültürünü
seçin yoksa diğeri asimile
edecektir sizi.
İyi günler.
Şimal
27.03.2006
Can mı canan mı gibi bir soru.
Son bulgular hepimizin
Afrika'dan dünyaya yayıldığımızı
söylüyor. Bu ırk muhabbeti de
ekşidi. Hele bir Çerkes olunda
sonrası kolay evliliği de
tartışmazsınız ırkı da, dinide.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Bal
kavanozunu dışardan yalayanlar
balı tarif ediyor. Aslında tarif
etmeye çalıştıkları da kavanoz
oluyor.
Hakan Demir
28.03.2006
Sayın Vasfi Doğançay,
Fikirlerinizi açıklamanıza
kimsenin diyeceği bir şey yok
ama Şamil, Hacı Murat kendi
toplumu için önemli kişilerdir,
ve o toplumun bir bireyi olarak
sizden ricam eleştirilerinizde
de okuyup yazan ve düşünen bir
birey ağırlığı görmeyi çok arzu
ediyoruz, her toplumun kültürü
ve kahramanları önemlidir
bilirisiniz, adınız ve çok
yüksek kültürü olan toplumunuza
saygı bekliyorsanız siz de öyle
davranın.
Tülay Temiz
02.04.2006
Evet tabi ki bu da olabilirdi.
Bu şekilde cevap vermektense…
Kendi içten düşüncemi yansıtmayı
daha uygun gördüm. Bunda
herhangi olumsuz bir şey
göremiyorum. Herkes nasıl cevap
vereceğini bırakında kendi
belirlesin. Ben bir hukukçu
değilim. Uyarınızı dikkate
almaya çalışırım.
Teşekkür ederim.
Cerpecej
02.04.2006
Ya çok özür dilerim; sözüm
meclisten dışarı! Birileri
Çerkesliği yaşamak istiyor da
İslamiyet mi engel oluyor?
Mantık lütfen...
Smerch
02.04.2006
Maf Smerch,
Goethe'nin sözü elbette biz
rahatsız etmez. Ancak bir başka
katılımcıda Salman Rüşdü'den
alıntı yaparsa başlık amacından
çıkar. Lütfen bize yardımcı
olunuz.
Machu
CircassianCanada
Smerch
02.04.2006
Bu konunun bir amacı olduğunu
düşünüyorsanız tebrik ederim
sizi... Selamlar
Cerpecej
03.04.2006
Oldum olası sevmem din ve
siyaset konuşmayı... Çünkü ikisi
de bizi bir şekilde ayrıma
götürüyor! Bırakalım isteyen
istediği gibi yaşasın ama kimin
ne olduğunu da bilelim! THA
YIABSUOĞ YOLUNUZ AÇIK OLSUN...
Tülay Temiz
10.04.2006
Katılıyorum. Dediğiniz gibi bu
konunun ucu bucağı yok. Olaya
nerden baktığınıza, bakış
açınıza bağlı bir durum. O
yüzden bırakalım herkes istediği
pencereden baksın hayatına. En
doğrusu bu. Bunun içinde kimseyi
fikirlerinden ve sorularından
dolayı suçlamak çok saçma.
İnsanların fikirlerine
katılmasak bile saygı gösterelim
değerli Çerkes dostlarım.
Herkese hayatında mutluluk ve
başarılar dilerim.
|
|
|
|
|
|