Konu hakkında yazan katılımcılarımız:  
(Alfabetik sıra ile)

A.ypşaşe, Abreg Julat, Adige, Adige Cale, Akın Arslan, Almesti, Aygün Özgür, Baduh, Baykaldı.H, Bekaldı, Berslan, Bırine, Cengiz, Dığenef, Guğoj Sami, Gupseuh, Gül, Harun Hajukua, Janberk, Jeştewa, Kabardey, Kemal Sarak, Kip Fuat, Lesepşın Cegu, Lheperuj, M. Emin Yaşar, Mamish, Misafir, Müzeyyen Kip, Nef, Ömer, Pervin, Sigusipse, Soht Habibe, Tlepş, Tles, Uzunyayla, Yılal Öz, Yinal.


Kamelya Acba

Merhaba Sevgili Okuyucular,

Dikkatimi çeken bir mesele var.

Neden Çerkeslerin çoğunluğu kendisini asil bir sülaleye mensup olduğunu söyler?

Çok hayret ediyorum. Örf ve adet "aristokratlık" ile aynı seviyeye getiriliyor, oysa ne alakası var? Ciddi bir asalet mevzubahis değildir pek çok Çerkes ailesinde ama kendilerini yine de asil olarak görürler. Hakiki asillik, yani Aristokratlık, babadan oğula geçen bir unvan, soyağacı, arma ve en önemlisi yüksek bir makam (mesela Kral) tarafından ''ailenin asaletlik derecesi'' tasdiklenmiş bir belge ile meydana gelir. Yoksa her isteyen asilzade olurdu. Unvan taşıyan Çerkes aileleri var, unvansız Çerkes asilzadeleri de var, fakat bunlar belli. Her Çerkes’in "ben asilim" demesi bence çok yazık. Tamam karakter bakımından bir insan asillik gösterebilir, fakat bunu aristokratlık ile karıştırmamak lazım, maalesef pek çok Çerkes böyle bir cehalete düşüyor.

Saygılarımla
 

Misafir
23.01.2006

Değerli AÇBA;

İnanın duygularınızı o kadar iyi anlıyorum ki nasıl izah ederim bilemiyorum. Bu tespit Klan toplumların doğrusu ve bugününde doğrusu aslında yer kürede yaşananlar adına. Bir dakikada ayırt ediyorsunuz bu farkı yaşamın içinde.

Genetik bilimin vazgeçilmez doğrusu kan hatları. Dedelerimizin meşhur bir lafı vardı hayıflandıklarında ''At izi ile İt izi karıştı''. Tüm bunlar çok eskilerin tespitleri. Ulus kavramının oluşmadığı yıllara ait.

Ancak; sosyal bilimler öyle demiyor! Sizden ricamdır, bir daha şapkanızı öne koyup bu yazıtınızı iyi düşünün, 1789 Fransız İhtilali ve bu günün dünyası gerçeğin ta kendisi, mevcut yaşama dair. Bu objektiften baktığınızda yer kürede sadece siz ve klanınız kalırsınız. Her doğru, doğru değildir yaşamın gerçeğinde.

Aslolan ve insanoğlunun ortak bir değer yargısı var bu güne ait; Ulusallık, Her türlü değer yargısıyla, her türlü insanıyla ve şekliyle ulusallılıktır verilen kavga, verilmesi gereken kavga. Üç yüz yılı geçmiş bir zamandır Shapsugh ve Abzeghlerin bahsettiğiniz konuyla hiçbir ilgi ve alakaları yoktur.

Günümüz realitesine haksızlık ettiğinizin ve hiç olmayacak bir başlığa imza atma müsebbibi olmanızı istemem. Her birey bir değerdir ve her birey ihtiyaçtır.

Size bir doğru tavır düşer, bu hakka sahipsiniz bu başlığı CC’den rica edin kapattırın. Size bu yakışır. Yıl 2006. 1860’lar çok gerilerde kaldı ama anlıyorum duygularınızı. Bu güne dair bir para etmeyen. Dünya ve insanlar çok değişti sizi de bu değişime davet ediyorum.

Esen kalın.
 

Bekaldı
24.01.2006

Selam,

Başlığı açan arkadaşıma teşekkür ediyorum! Aslında açıklanması gereken bir konu bu! İlk olarak şunu belirtmeliyim ki; kanında ya da soyunda asillik taşıyan bir Kafkasyalı, hayatı boyunca bir defa da olsa kendisine yakışan bir davranışta bulunur... Diğer taraftan soyunda ve kanında asillik taşımayan ama bunu iddia eden Kafkasyalı, hayatında bir defa da olsa bunu ortaya koyan bir davranışta bulunur... Bunlar benim düşüncelerim değil yaşayıp gördüklerim ve SALT gerçeklerdir... Söylemek istediğim, toplumsal birliktelik içerisinde insanlar davranışları ile bunun fark etmemize yardımcı olurlar...

Asillik insanın kanında vardır ve kanların karışmasına karşıyım.

ESENKALIN...
 

Nef
24.01.2006

"Asalet kanda değil, ruhtadır." Kazanıko Jabağ
 

Uzunyayla
24.01.2006

‘’...kanında ya da soyunda asillik taşıyan bir Kafkasyalı, hayatı boyunca bir defada olsa kendisine yakışan bir davranışta bulunur... Diğer taraftan soyunda ve kanında asillik taşımayan ama bunu iddia eden Kafkasyalı, hayatında bir defa da olsa bunu ortaya koyan bir davranışta bulunur...’’

Evet siz bu yazıda kendinize yakışmayan bir davranışta bulundunuz. Şimdi asil mi oldunuz? Asilliğinizi garantilemek için bir asalet örneği gösterin ve tekrar asil olun...

Kusura bakmayın ama yazınız tümüyle saçma. Bu benim görüşüm.

Saygılar.
 

Bekaldı
24.01.2006

Sayın Uzunyayla,

Şu isminizi verseniz de şöyle muhabbet etsek derim ama yazınızdan gördüğüm kadarı çizgi meselesi! Siz benim yazdıklarıma gocunmayın derim size... Size direkt olarak lafım yok ki. :)

Ayrıca bu benim dünya görüşüm. Sizinle burada tartışma gibi bir niyetim yok, olamazda. Çünkü, okuyanlar aramızdaki farkı anlamayabilirler. Bu da beni üzer. Uzunyayla denince aklıma köyüm, köyüm aklıma gelince, evimize almadıklarımızı hatırlıyorum...

Sizce neden acaba?

Ayrıca ismini anımsayamadığım arkadaşım; her söylenen söz doğru değildir. Örneğin, komşuda pişer bize de düşer... :)

ESENKALIN...
 

Kemal Sarak
24.01.2006

Yazık... Çok yazık...

Allah aşkına şu yazdıklarınızı bir okuyun ve ne yapmak istediğinizi bir açıklayın. Toplumumuzun bunca sorunu varken, böyle gereksiz ve saçma konularla niye insanları birbirinden soğutuyorsunuz. Belki yukarda yazdığımla çelişkili olacak ama kendini asil addedenlere soruyorum; bizlerin anavatanımızdan uzaklaşmasına kimler sebep oldu? Halkını Sultan’ın Paşalık payesi uğruna kimler sattı? Sizlere bu asillik payesini kim verdi ve insanlara sen asilsin, sen değilsin deme hakkını nerden aldı?

Siz asil Çerkesleri birbirinizle baş başa bırakıyorum. Ben kendini halkından üstün görmeyenlerin yanına gidiyorum.

Sayın site yöneticileri, sizden ricam üyeliğimin sonlandırılmasıdır.

Saygılarımla...


CircassianCanada Notu:

Maf Sarak,

Forumlarımızda bizim görüşlerimizi yansıtmayan yüzlerce yazı var. Bu konuda bizim dışımızda katılımcılarımızdan birinin açtığı bir konudur. CC'nin yayın politikasına da uymayan görüşlerdir. Sizin üyeliğinizi sildirme isteğiniz, bu görüşü savunuyormuşuz gibi bir izlenim bırakıyor. Üyelik sildirmeyi, üye olmak kadar doğal karşılıyoruz, ancak bu nedenle üyelik sildirmek bize haksızlık oluyor. Bu konudaki kararınızı bir kez daha düşünmenizi rica ediyoruz.

Machu Nıbjeghuxer
 

Kamelya Acba
24.01.2006

Muhterem Okuyucular,

Haksızlığa uğradığımı zannediyor ve bu derece yanlış anlaşılacağımı hiç beklemiyordum. Ben tarihi bir gerçekten bahsetmiştim, ayrıca CircassianCanada eklemiş olduğu notu ile beni fevkalade üzdü ve bedbaht etti.
 

Yinal
24.01.2006

"Uzunyayla denince aklıma köyüm, köyüm aklıma gelince, evimize almadıklarımızı hatırlıyorum... Sizce neden acaba?"

Sayın Bekaldı'nın sözleri aynen böyle, Çerkeslik asaletine dair ve yazdıkları da doğrudur. Çerkesliğin en iyi yaşatıldığı yer diyerek göklere çıkartılan Uzunyayla da durum aynen böyledir. Bu insanları hiç bir şey birleştiremez. Çerkeslerin neden millet olamadıklarını anlayın.
 

Guğoj Sami
24.01.2006

Maf Sarak,

Konunun gidişi yine yanlış yöne kaydı. Gereksiz forumlara yazmamaya çalışıyorum. Ama sen üyeliğini sildirmek istediğin için yazıyorum, sakın bu sayfalardan ayrılma. Bir büyüğün olarak rica ediyorum.

Selamlar.
 

Dığenef
25.01.2006

Maf Sarak,

Bu yazıları görünce aynen bende sizin gibi düşündüm. Umudumu yitirdim bir an. Forum sayfalarında bu kadar ucuz tartışmaları gördükten sonra bizim bir arpa boyu yol kat edemediğimiz ve kat edemeyeceğimiz aklımdan gelmedi değil.

Yinede ben hala umutluyum.

Sayın Kamelya hanım, Bekaldı bey, Asil dostlarımız.

Sizi baş başa bırakıyorum. Kendi asaletinizi kanıtlama çabasındasınız. Eğer kanıtladığınıza inanıyorsunuz şimdide asalet yarışına girin. Hanginiz daha asil! En azından bu şekilde bizden uzak kalırsınız .

CC’de yeni bir forum açın "Asil olmayan giremez" yazın bu daha etkili olur kanımca. Sohbetlerinizi şimdiden tahmin edebiliyorum:
- Benim dedem prensti.
- O da bir şey mi benim dedem kraldı.
- Bende bir şey sandım. Sadece Kral mı? (...)

Uzasın dursun. Ayrıca Kamelya hanım öyle bir başlık atmışsınız ki, "Çerkes'in Asaleti!" Yani başlığa bakınca içinde neler olduğu anlaşılıyor.

Saygılar

Bende Kemal Sarak Bey gibi gidiyorum...

CC’ye: Sitenizde de bu şekilde düşünen yöneticiler var mı? Dürüstçe cevap vermenizi bekliyorum.

CircassianCanada Notu:

Maf Dığenef,

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bizim yayın politikamızda asillik kavramı yok. Dolayısıyla CC’de bu tür düşünen yönetici de yok. Asillik çağdışı bir düşüncedir. Machu Nıbjeghuxer
 

Kemal Sarak
25.01.2006

Sayın CC yöneticileri,

Yazdıklarımda sizleri suçlayıcı bir şey yoktu. Galiba yanlış anlaşıldım. Sizleri rencide etmişsem özür dilerim.

Sayın Korkut,

Size de uyarınız için çok teşekkür ederim. Elbetteki bu sayfalardan ayrılmayacağım ben buradan, sizlerden birçok şey öğrendim ve öğreneceğimde. O istek bir anlık öfkeyle düşünmeden yapılmıştı. Bu tepki sadece o yazıya değildi bu konuyla her zaman karsılaşıyoruz. Köylerimizde kendilerinin asil olduğunu iddia ederek çocuklarını diğer çocuklarla görüştürmeyen, diğer insanlarla aralarına adeta duvar ören insanlarımız var. Bazı yerlerde derneklerimizin açıkça ifade edilmeyip başka gerekçeler öne sürülse de sırf bu üstünlük iddiası sebebiyle parçalandığını biliyorum. Bu konu önemsiz gibi görünebilir belki ama halkımızın geleceği ve birlikteliği açısından çok önemli ve aşılması gereken bir sorun olduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla...
 

Guğoj Sami
25.01.2006

Maf Sarak,

Teşekkürler kardeşim. İyi günler dilerim.

Selamlarımla.
 

Kamelya Acba
25.01.2006

Muhterem Arkadaşlar,

Burası bir forum olduğuna göre değişik mevzular hakkında görüş alış verişi yapılır, hemen baştan: "ilk çağ", "basit konular" gibi ifadeler ile kim kimi ifşa ediyor acaba. Ben kendi soyumdan hiç bahsetmedim, kendi kafanıza göre neden hemen hüküm veriyorsunuz. Alelade sözler ile neden haksız davranıyorsunuz?

Ben saygılı ve seviyeli bir şekilde davrandığımı düşünüyorum. Suç ondadır veya bundadır muhabbeti ama gerçekten basit ve seviyesiz, neden şahsi düşünüyorsunuz?

Saygılar.
 

Baykaldı.H
25.01.2006

Sayın okurlar,

Çok hassas ve önemli bir konuda bir kaç cümleyle bende katılmak istiyorum. Önce şunu söylemeliyim ki, diğer milletler bile Çerkeslerden bahsederken Çerkes asaletinden bahseder, gururundan bahseder, yiğitliğinden bahseder. Tabi bu bizim için övünç kaynağıdır. Gerçektende asiller davranışlarıyla, konuşmalarıyla, hal-hareketleriyle topluma örnek olurlardı ama bizim asilzadeler kendilerini o kadar kaptırdılar ki, bu unvana geçmişte gözleri hiçbir şeyi görmedi, kendilerini her şeyin üstünde gördüler. Bunun sonucu da bu sülaleler birer birer yok olup gittiler. Bakarsanız Uzunyayla’ya köylere ismini vermiş pek çok sülale, geçmişte kendi insanına yaptıkları eziyet ve zulümler sonucu ilahi adaletle çoğunun soyu kurudu. Pek çoğununda kurumak üzere.

Onların köylerini satmalarından tutun, kapısında çalıştırdıkları Çerkeslerin kızlarını zorla başkalarına sattıklarını, diğerlerini nasıl aşağıladıklarını anlatmaktadır büyüklerimiz hala. Eğer isteyen olursa bununla ilgili pek çok bilgi dahi verebilirim. Kafkasya’da zamanın şartlarına göre bu oluşmuş kısmen burada da devam etmiş, hala devam ettirenlerde vardır. Asalet kanda değil ruhtadır, demiş Kazanuko Jebağı.

Sülalemden asla gocunmuyorum, hangi mertebede olduğunu da çok iyi biliyorum. Bu yüzden kardeşim biraz hararetli yaklaşmış olaya. Çoğuna katılmamakla birlikte bazı kısımlarına da katılıyorum. Mesela günümüzde yapılan yanlışlıkların çoğu ayıp kavramının ortadan kalkması ve değerli bir thamademizin olmayışıdır.

Eskiden bu yanlışlıklar ya ayıp kavramıyla ya da o köyün pşşısı sayesinde önlenirdi. Kim bilir belki de yok oluş sürecide böyle başladı. Ayrıca tartışılmasında bir sakınca görmüyorum. Asillik olarak değil tabi sülale olarak. Çünkü sonradan içimize pek çok yabancı yerleşti. Onları ayıklamanın tek ipucu sülalelerdir.

Kimse çocuklarına sülalesini unutturmasın.
 

Lesepşın Cegu
25.01.2006

Sayın Baykaldı H.'nin yazdıklarını bir yabancı yazsaydı neler söylenirdi neler. Bu arada yeni şeylerde öğreniyoruz. Kimdi o Uzunyayla mı Kafkasya mı diyen? Nerde o?
 

Kamelya Acba
25.01.2006

Muhterem Baykaldı.H,

Sizinle hem fikirim, saygılı yanıtınıza tamamıyla katılıyorum.

Muhabbetle
 

Janberk
25.01.2006

Sevgili Lesepşın Cegu,

(Bu arada yeni şeylerde öğreniyoruz. Kimdi o Uzunyayla mı Kafkasya mı diyen? Nerde o?) Bu sözünüz ile konunun Uzunyayla tartışmasına kaydığı endişesine kapıldım. Bu soruyu soran arkadaşımızı bilemem ama Çerkeslerde ki sınıfsal ayrımlar bir gerçektir bunu reddetmek veya yoktu demek geçmişimi inkar anlamına gelir.

Bulunduğumuz şu ortamda böyle bir ayrımın olması ise çok aptalca bir davranış olur. Uzunyayla Çerkeslerin en yoğun yaşadığı yerlerden biridir doğal olarak Kafkasya'daki yaşantılarını, alışkanlıklarını ve toplumun sınıfsal yapılanmasını burada da devam ettirmişlerdir. Uzunyayla'nın dışındaki Çerkesler asillik kölelik ayrımını yapmadılar mı acaba?

Bence bu konu tamamen Çerkeslerin hayatından çıkmalı ve artık hepimizin insan olduğu asaletimizin de ait olduğumuz aileden değil de kendi yapımız ve yaşantımızdan kaynaklanması gerektiğine inanıyorum. ÇERKESLER ASİL BİR MİLLETİR bizim yapmamız gerekende davranışlarımızla, yaşantımızla, insani ilişkilerimizle bu asil millete yakışır birer birey olabilmektir.
 

Baykaldı.H
25.01.2006

Sayın CC yöneticileri,

Acaba bende mi bir anormallik var yoksa sizde mi inanın çözemedim. Bir önceki yazımda bir cümle neden kesilmiş, acaba yazılan yazıların işinize gelen kısmı yayımlayıp işinize gelmeyen kısmını çıkarma hakkını size kim veriyor?

Yazılar bir bütündür ya hepsini yayınlarsınız ya da hiçbirini.

Tamam davulda tokmakta sizin elinizde ama bu kadarına da pes.

Hangi amaçla topluma yararlı düşünceleri savunabilirsiniz, yazıları yayınlayabilirsiniz.

Ben artık sizlerle didişmek istemiyorum, zaten didişmiyorum da. Ancak bazen öyle hatalar yapıyorsunuz ki, her şeyden soğutuyorsunuz. O cümlenin size veya toplumumuza ne gibi bir zararı olabilir açıklayabilir misiniz? Artık ben pes ediyorum. Hiç bir şekilde size kendimi kabul ettiremeyeceğim.

Size bundan sonraki yayın hayatınızda başarılar dilerim. Umarım demokrat geçinenler kadar demokrat olmam.

Sayın Lesepşın Cegu,

Hemen bir koz buldum diye sevinerek yüklenmeniz yanlış. Geçmişte yaşanılanlar Kafkasya’nın uzantısı olarak gelmiştir Türkiye’ye, yoksa sonradan kazanılmış bir şey değildir. Asalet kavramına en özen gösteren kesim Abazalarla Kabardeylerdir. Bu Uzunyayla’ya has bir şey de değildir. Bu zamanında Kafkasya’da da yaşanmıştır ama iyi ama kötü. Belki de o zamanın şartlarına göre öyle olması gerekiyordu. Günümüz şartlarına göre çok ters olabilir. Kabardey Cumhuriyeti’ne gitmiş biri olarak, şunu söylemeliyim. Uzunyayla’daki Çerkeslerle Kabardey’dekiler arasında inanın hiçbir fark yok. Oradaki birinin ikizini burada bulabilirsiniz. Tamamen aynı. Bu yüzden Uzunyayla’yı tercih edenlere bu kadar yüklenmeniz yersiz
 

Kamelya Acba
26.01.2006

Muhterem Baykaldı H.,

Rica ediyorum ümidinizi kırmayın, neden bir kaç basit sözler ile kendinizi üzüyorsunuz? Bence buna gerek yok, burada pek çok kişi şahsi düşünüyor ve bunun yanlış olduğu aşikar. Tarih olmuş olan bir hadiseden bahseder, bunu değiştirmek kimsenin elinde değil, ancak geçmişimizi kabullenmeyen insanlar, böyle yanıt vermeye çalışıyor. Sizde kendinizi bu gruba katmayın.

Uzunyayla'ya şahsen hiç gitmedim, ancak oralı olan bir arkadaşım vardı, hakikaten sizin de bahsettiğiniz gibi oranın insanı Çerkes kültürünü tam manasıyla yaşıyor. Bunu ben arkadaşımda gördüm. Muhabbetle.
 

Müzeyyen Kip
27.01.2006

Merhabalar,

Söz yine döndü dolaştı Uzunyayla'ya geldi. Her defasında Kafkasya'dan sonra Çerkeslerin örf ve adetlerini, xhabzelerini, dillerini en doğal şekliyle yaşattığı yerdir, diyoruz. Böyle olunca elbetteki günümüz şartlarında çok garip gelebilecek hatta kabullenilmeyecek yaşam kuralları Uzunyayla'da geçmişte yaşandığı bilinmektedir.

Yaşananlar gerçek olup, inkar edilemez ama Uzunyayla'yı suçlamamak gerekir. Günümüz şartlarına göre yaşananlar kabul edilir veya edilmez ama doğal olarak Kafkasya'daki yaşam tarzlarını Uzunyayla'da da sürdürmeye çalışmışlardır. Çocukluğu Uzunyayla'da geçmiş biri olarak yaşananları asillik veya sınıfsal ayırım olarak algılanmadan büyüklerimizin bize aktardıkları şekliyle: yazmak için biraz imtina etsem de Uzunyayla da worg, gaşer ve wuneut şeklinde üç ayırım şekli vardır.

Günümüzde hala çok bir geçerliliği kalmadığı söylense de duruma göre her sülalenin geçmişteki durumu heran bilinç altı da olsa değer yargıları değişmiyor aynıdır. Geçmişte neyse yine öyle anılıyor. Değerli arkadaşlar, bu konu bence hassas çok da tartışma götüreceğini de sanmıyorum, kabul edilir veya edilmez ama geçmişten gelen bir durum. Uzunyayla'da Çerkes olup da bunu bilmeyen de yok.

Saygılarımla.
 

Tlepş
27.01.2006

Müzeyyen hanım,

Yazdıklarınız bir gerçek. Uzunyayla'daki ilginç sülale isimleri de herhalde diğer Çerkes yörelerinde yoktur. Acaba neden Uzunyayla?
 

Misafir
27.01.2006

Sayın Tlepş onlar sülale ismi değil. :) Yazıyı tekrar gözden geçirseniz iyi olur.
 

Tlepş
27.01.2006

Sayın Misafir, Hangileri sülale ismi değil? Ben toplumsal sınıflandırmalardan bahsetmiyorum. Milletin birbirine hitap ettiği sülale isimleri, neden Uzunyayla'da gariplik gösteriyor ben onu soruyorum?
 

Kabardey
28.01.2006

Evet Uzunyayla'da böyle durumlar olurdu. Özellikler Kabardey ve Abaza köylerinde geçmişte yaşanmış -bir çoğu bugün insanlık suçu diyebileceğimiz- olaylar anlatırdı dedelerimiz bize. Şimdi ise bunun etkisi çok az sürmekle beraber, birçok kötü duruma yol açmıştır. O güzel Uzunyayla’da kötü şeyler olmuyor değil hala.

Özellikle bazı köylerde birbirinin evine girmeyenler, birbiriyle karşılaşmaktan çekinen sülaleler, birbirlerinin düğünlerine ve hatta cenazelerine dahi gitmeyenler, kan davalı sülaleler... Bu durumların olduğu köylerde sonuçta bir göç dalgası oldu ve Kayseri’nin birçok yerine dağıldılar. Türklerin arasında ne sülale adlarının ne Çerkesliklerinin bir faydası olmadığını anladılar ama çok geçti. Ne sülalelerini yaşatabildiler ne de mutlu olabildiler. Sonuçta hem kendilerini harcadılar hem Uzunyayla kültürünü.

Bazı köylerde artık ne düğün oluyor, ne vorşer ne de başka bir şey. Çünkü insan kalmadı ki köylerde ama bazı köylerimizde ise özellikle Hatukay ve Abzakh köylerinde insanların günümüzü geçmişin değer yargılarıyla değerlendirmemesi sonucunda birlik beraberlik daha da güçlenmiştir. Bu özellikle düğünlere gidince rahatlıkla anlaşılabiliyor. Zaten en büyük köyler ve en az göç veren köylerde bu köylerdir. Bazı Hatukoy arkadaşlarımla onların köylerine gidince bir Kabardey olarak imreniyorum. Kimse kimseye yukarıdan bakmıyor.

Yinede Uzunyayla hala Kabardey’iyle, Katukay’ıyla, Abzakh’ıyla bir başka yer. Oralı olmayan anlayamaz Uzunyaylalı’lık kavramını.

Teşekkürler

 

Janberk
29.01.2006

Ilginç, gerçekten anlamıyorum. Birileri çıkıp bunun gerçek nedenini anlatsalar hepimiz rahatlasak. Neden Uzunyayla deyince birilerinin heyheyleri geliyor. Uzunyayla’nın orda yaşayan insanlar tarafından sevilmesi ona bazı değerler yüklenmesi niçin birilerini rahatsız ediyor acaba? Uzunyayla’yı kabul etmeyen oradaki Çerkesleri de reddeyior anlamına gelir ki bu kimin haddinedir?

1864 sürgünü ile Osmanlı’ya gelen Çerkeslerin Osmanlı sınırları içerisinde yerleştirilmeleri tesadüfi değil, belirli bir politika eksenindedir. En sorunlu ve ilerde sorun teşkil edebilecek, bir bakıma tampon bölgeler seçilmiş ve buralara ikamete zorlanmışız. Bu yerleştirmeler sırasında burada (Uzunyayla’da) olan aileler başka tarafa, başka yerlere yerleştirilen ailelerde Uzunyayla'ya gönderilebilirlerdi. Uzunyayla Çerkesliği en iyi yaşatan yerlerden biri Küçük Kafkasya gibi nitelemeler başka Çerkeslerin reddi anlamına gelmez. Sadece yoğunluktan kaynaklanan bir yapı nedeniyle kendini daha iyi korumuştur.

Asimilasyonun etkisi diğer bölgelere nazaran burada daha az olmuştur. Doğal olarak milletimizin kendinde barındırdığı bir çok değer hala güncelliğini korumaktadır. Kölelik sistemi Çerkeslerin bir gerçeği ise bazı insanları bunu ilk kez duyuyorlarmış gibi aaaa bu da neymiş, olur muymuş, gibi kimsenin konuşmaya hakkı yok. Bu yapı Uzunyayla’ya has değil Çerkeslere has bir yapılanma idi. Etkileri halen devam etse de büyük ölçüde insanlarımızın hayatından çıkmıştır.
 

Misafir
29.01.2006

Maf! Gerçek asilin 'ben asilim' demeye gereksinmesi olmaz. Bunu başka kişiler ona ifade eder. Burada Çerkes asillerinden olduğunu ifade edenlerden rica ediyorum, bu asaleti hak etmişler mi gerçekten bunu bir sorgulasınlar lütfen. Bazı unvanları taşımak ya da toprak sahibi olmak asalet değildir. Bu nedenle dünyada bu unvan bir çok ülkede kaldırılmıştır. Toprağında bile yaşamayan diaspora Çerkeşleri 'ben asilim-o köle' derken aslında gerçekten trajikomik bir durum sergilemektedirler. Allah ruh asaleti versin. Saygıyla.
 

Mamish
29.01.2006

Maf Benim dedelerimin zamanında bizim sülalenin köleleri azad edilmiştir. Bugün onlarda Adigece konuşup, Adigelerle beraber yasamaktadırlar ve kendilerini Adige olarak görmektedirler. Asillik insanın ruhundadır; kanında değil.
 

Ömer
29.01.2006

Asillik insanın kanındadır. O kan
da Çerkes kanıdır.
 

Baduh
29.01.2006

Yazdıklarınız çok doğru amma velakin biz Çerkeslerin asalet kavramımız sizin dediğiniz manada bir lordluk veya prenslik kavramlarıyla açıklanamayacak kadar geniş bir konu. Bizim asaletliğimiz fakirde olsa zenginde olsa; pşi de olsa ister pşıtlı da olsa insanlığımızdan, Çerkesliğimizin verdiği gururdan, hoşnutluktan vazgeçmemektir. Bence.
 

Tlepş
30.01.2006

Bugün Uzunyayla'da çoğu asaletiyle övünen sülalerin isimlerine bakın sülale isimleri Türkçedir. Adigece de karşılığı yoktur bu sülale isimlerinin. Belki de bu sülaleler Kıpçak Türklerinin Adıgeleşmiş unsurlardır. Yerli Kafkasyalıları da köleleştirme ihtimalleri de yüksektir. Diğer bir husus da bazı sülale isimleri de Kabardeylerin insanları aşağılamaya ne kadar istekli olduklarının ip uçlarını veriyor.
 

Kemal Sarak
30.01.2006

Lütfen artık Uzunyayla ve Uzunyaylalılarla uğraşmayı bırakalım. Burada tartışılması gereken Uzunyayla değil asalet ve köleliğin hala sürdürülmesinin ve bazı insanlarımızın hala asalet iddiası ile kendilerini üstün görme ve gösterme cabası içinde olmalarının yanlışlığı olmalı. Kaldı ki asillik-kölelik olayı sadece Uzunyayla’da ve Kabardeylerde yok.
Biz Wubıhlarda da Abhazlar ve diğerlerinde de var. Bunu inkar edemeyiz. Belki geçmişte bu bir zorunluluktu ve belki de yararlı da olmuştur ama başka topraklarda hatta günümüzde hala sürüyor olması da doğru değildir ve birlik idealimize de zarar verebilir.

kemalsarak@mynet.com

Saygılarımla...
 

Adige Cale
31.01.2006

Sayın Tlepş ve Anti-Uzunyaylacılar
,

Neden Uzunyaylalılarla uğraşıyorsunuz? Kusura bakmayın ama bizle uğraşana kadar, kendi yaşadığınız yerlerdeki yok olmaya yüz tutan Adigeliği yaşatmaya çalışın biraz. Ayrıca Uzunyayla sülale isimleri ile ilgili yazmışsınız. Birkaç örnek verebilir misiniz?

Şunu belirtmeliyim ki, Uzunyaylalılar Kıpçak teşhisiniz beni çok güldürdü. :))))

Çok basit, tutarsız, çelişkili yazmışsınız.
 

Cengiz
31.01.2006

‘’Ayrıca şunu belirtmeliyim ki, Uzunyaylalılar Kıpçak teşhisiniz beni çok güldürdü. :))))’’

Bunda gülünecek bir taraf yok. Jabaghi Baj'ın "Çerkesler" adlı kitabını okumanı tavsiye ederim. Çerkeslerin tarihinde hiçbir zaman olmayan feodal yapı, Çerkeslere
(Kabardeylere) nasıl, nereden ve kimler tarafından getirilmiş bu kitaptan öğrenebilirsiniz.

Kabardeylerin büyük prensi Yinal, Kabardeylerin başına geçmeden önce Kabardeylerin hakimi olan Kabarda Tambiy'in kökenini bir araştırın bakalım. Kendisi Hazar Türk’üdür. Ayrıca Tambiy kelimesi de Türkçe’dir. Tarihte böyle şeyler çoktur. Bunda, gülünecek, gocunacak bir şey yoktur. Adigeler içesinde
(bilhassa Kabardeyler) Türk kökenli sülale pek çoktur. Hun, Bulgar, Kıpçak vs.

Bunların hepsi zamanla Çerkesleşmiştir. Bir şey daha söyleyeyim; eski zamanda Kabardey prensleri istişare toplantılarında birbirleriyle Tatarca
(Türkçe) konuşurlaşmış. Bunu iki yaşlı Kabardey dededen duydum.

Saygılar
 

Lheperuj
31.01.2006

Kaberdeyler karlı Elbrus dağlarında gezerlerken; karlara basınca kabt kubt sesleri çıkıyormuş, o nedenle onlara, dağ Türk'ü demek olan Kabardey denmiş.

Ne diyelim?

Soyuna çekiyor mübarek.
 

Tlepş
31.01.2006

Uzunyayla'da Çerkeslerin birleşmesini engelleyen, millet olma bilincini yok eden bir zihniyet var eleştirim buna. Arkadaşımızın dediği gibi Hatukoy köylerinde durum şöyle şöyle ama Kabardeyler de tersi. Benim anlatmak istediğim durum da bu. Yoksa anti Uzunyayla diye bir şey yok. Bu ortamda sadece tartışıyoruz.

Kabardeylerde ki Türki unsurlar tartışma götürmez bir gerçektir. Herkesin bildiği Bragun sülalesi bugün Türki unsurlardan geldiği makaleler de bile yazılmıştır. Kalmuk sülalesi ne demektir? Bu sülale Kabardeyler de. Daha var bir çok ama tek tek şu şu demeye gerek yok. Zaten sülale ismi ap açık Türkçe bunun neresini inkar edebiliriz. Böyle bir çok sülale adı vardır ve çoğu gözlemci Kuzey Batı Adiğeleri ile Kabardeyler arasında dil benzerliği olsa da tipte diğer Adigelere göre farklılık olduğunu söyler.

Ben söyleyenlerin yalancısıyım.
 

Lheperuj
31.01.2006

Değerli arkadaşlar,

Türk halkındaki herkesi kendi milletine bağlama hastalığı, size de bulaşmış anladığım kadarı ile. Kafkasya’da bir gelenek vardır; işlediği bir suç nedeni ile kan davası nedeni ile feodal nedenlerle vs. kendi halkından ayrılıp başka bir halkın arasına yerleşen kişilere kucak açmak bir töredir. Bu şekilde başka halklardan gelip Adigeler, özellikle de Kabardeyler arasına yerleşen ailelerin geldiği halkın ismi ile çağrıldığı, zamanla bu ismin bu aileye malolduğu örnekler çoktur. Urıs, ailesi Kabardeylerin Ruslardan geldiğini mi gösteriyor? Neğuey ailesi hakeza. Kalmık ailesi hakeza…

Daha sayayım mı?

Kabardeyler Kıpçak’mış gibi saçma bir sonuca götürmez bu bizi.


Rahmetli Uğur Mumcu ne güzel söylemiş: "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak."
 

Soht Habibe
31.01.2006

Konu farklı yöne kaydı, fakat bir önyargı konusundaki fikrimi söylemek gereği duydum. Evet ağırlıkla Kabadeyler arasında Türk kökenli aile çok fazladır. Hatta Kabardeylerin asıl kitlesini oluşturan Kabarlar bir Hun Oğuz boyudur. Umarım bu Kabardeylerin damarlarındaki asil kana bir zarar vermemiştir.

Hayır öyle değil, diyenleri ciddiye almayacağım. Çünkü tarih öyle diyor. Dahası, böyle bir başlık açmakta ne gibi bir fayda umulmaktadır? Sayın Kamelya hanıma ''aaa siz Açba'sınız ve size saygılarımızı sunarız'' dememiz mi bekleniyor?

Şurası bilinmeli ki, Kafkas aristokratları arasında bazı aileler Avrupa sarayları tarafından da kabul edilmiştir. Bu doğru ama onları diğer Çerkes aristokratlara göre daha asil yapan şey insan ticaretinde sınırları aşmış olmalarıdır. Hiçbir aristokrat zümre, halkı olmadan var olamaz. Sormalı sayın asillerimize; asaletleriyle öğündükleri dedeleri Çerkes halkı için ne yapmıştır? Karşı kutupta da asilleri tamamen dışlayan bir anlayış var. Asiller halkını satmışmış. Bu sözlerin S.S.C.B. ile birlikte çürümüş olması gerekirdi. Bu fikri bu zamana taşımak gericilik değil midir?

Herkes birbirine sataşmak için bahane arıyor; kimi asaleti bahane ediyor, kimi soyu sopu, kimi dini imanı. Ondan sonra da var olup, olmayacağımızı tartışıyorsunuz. Dünyada kendi soydaşlarıyla bu kadar kavgalı bir halk var mıdır? Sadece fikrimi ifade etmek istedim. Bence bir tek asil
Çerkes yazmıştır tarih o da Jebagı'dır. Onun dışında asalet iddiasında bulunanlar patatesler gibidir. En iyi tarafları toprak altında kalmıştır. Fikrime katılmayanlar asillik iddiasında bulunanlar yer elması gibidir de diyebilir.
 

Guğoj Sami
31.01.2006

Maf Nıbjeuğxer,

Sayın Kamelya hanım,


B
ir konu açtınız, nereden nereye geldi konu. Tabiki bir halkın yöneticileri olacaktır, aristokratları, zenginleri, köylüsü, fakiri, şusu, busu v.b.

Kafkas halklarında (Adige-Abhaz) yöneticilik yapmanın birinci şartı tevazu sahibi olmaktı, diye biliyoruz. Genel yapılanma: Pşı Lhekoleş Work Fekol Pşıthlı, şeklindedir. Abhazlarda da aynı ünvanlar Abhazca mevcut olup Ah, Atavad, Amısta, Anhöyü, Atvı şeklindedir. Fakat 1800’lü yıllara yaklaşırken, yönetim asalet ve ünvanlarına uygun davranışlarında zaaf gösterdiğinden kıyı
Shapsugh Adigeleri ve Abzeghlerden Wubıhlara, Hatukuay v.b kabilelere yayılan demokratikleşme hareketleri sonucu yönetici aileler yeni alınan kararlarla haklarını kaybetmiş ya toprakları dışına çıkarılmış ya da hakları elinden alınarak; normal halkın yaşadığı şekilde yaşamak zorunda kalmıştır.

Tüm K
uzey Kafkasya'da yayılmaya başlayan bu yeni durumun kesintiye uğraması 1830’dan sonra Kafkas-Rus savaşının hız kazanmasıyla ne yazık ki, tamamlanamamıştır ve 1864 Çerkes sürgünü sonucu yeni vatanlarınada taşınmıştır. Kısaca özetlersek durum budur.

Sayın Kamelya hanım, siz bazı düşüncelerinizi paylaşmak istediniz ve muhakkak iyi niyetle bu konuyu açtınız sanırım ama bakın konu nasıl mikro milliyetçiliğe dönüştü. Bırakın Kafkas birliğini, tek bir Kabardey kavmi parçalara bölündü. Maalesef işte gerçeğimiz bu, bu güne kadar foruma yazılan bir çok konu ve bir çok katılımcı kendi kendilerini tekzip etti. Faydası da oldu, o da şu; Uzunyayla’da ayakta kalan köyler ya Hat
ukuay ya da Abzegh köyleri diye Uzunyaylalılar yazıyorlar. Onlarda yaklaşık 200 yıl önce yaşayan atalarının uzakgörüşlülüğü sayesinde bugün ayaktalar. O halde örnek alınacak Çerkes kitleside onlar olmalıdır.

Saygılarımla
 

Mamish
01.02.2006

Maf
,

Adige sülaleri içinde Kıpçak bulunmasının neresi garip? Kıpçakların içinde Adige olmadığını nereden biliyorsunuz? Kısacası Türklerle bu kadar alıp veremediği olan bir takım insanları ve belirsizleriklerini ciddiye almak hangi Adige için elzem bir görevdir?

Çocukluğundan beri aman Türk gibi yapma diye büyütülenler; aslında söylenmesi gerekenleri ne zaman söyleyecekler acaba? Ben anlatmaya çalisiyorum ama sagolsunlar CC yetkilileri ciddiye almıyorlar(mış). :-)

Asalet kanda ise eğer; Ku Klux Klan haklı olmuyor mu? Adige'nin niye tümluk ya da bütünluk olamamasının sebebini uzakta aramayınız.

Saygılar
sayın CC yöneticileri. Yahu bir seferde bir başlık açın, ölü atalarımızın uğruna şu Rusları ve ülkemizde süregelen işgallerini tartışmaya açın, ölü Adigelerin kemikleri sızlamaz mı?

CircassianCanada Notu:

Maf Mamish,

Forumlarımızdaki başlıklar katılımcılarımız tarafından açılmaktadır.

Machu Nıbjeghuxer
 

Almesti
01.02.2006

Fikrinizin "fikir" bile olmadığının farkında olmalısınız ki, gayriihtiyari "fikrime katılmayanlar" diyorsunuz. Hangi tarihmiş o, Kabardeyler
in Hun boyu olduğunu yazan?
 

Bırine
01.02.2006

Değerli Katılımcılar,

Nedir anlamıyorum Kaberdeylerden alıp veremediğiniz özellikle de Uzunyaylalı Kaberdeylerden. Bugüne kadar hiçbir Kaberdey köyünde hala Çerke
s düğününden başka düğün yapılmamıştır.

Kaberdey köylerine gitttiniz mi bilmiyorum. Eğer siz dil biliyorsanız kaldığınız sürece Kaberdey köyünde anadilinizle rahatlıkla konuşabilir Adigeliğinizin farkında olursunuz...

Bu from sayfasında yazı yazan arkadaşlara tek bir sorum var. Doğduğunuz veya bağlı olduğunuz Adige köyünde kaçınızın aynı şartlarda köyünüzün ayakta kaldığını bana söyleyebilir...

Abze
gh ve Hatko köyünü Kaberdey köyleriyle mukayese eden arkadaşlar, lütfen haksızlık etmeyin, elinizi vicdanınıza koyun doğruyu söyliyemiyorsanız burada yanlış beyanatlar da vermeyin. Uzunyaylayı bilen kıymetini biliyor Guğoj Sami bey size teşekkür ediyorum. Ayakta kalmışlığa bakılırsa Kaberdey tarihinin ne olduğu belli olmuyor mu?

Gerisi hariçten gazel okuyor.

Selamlar.
 

Lheperuj
01.02.2006

Sayın Guğoj Sami,

Ayakta kalmaktan bahsedecekseniz önce bir bakın bakalım Türkiye'de kim ayakta kalmış? Biz Uzunyayla'dan daha iyiyiz diyeniniz öne çıksın da bir görelim. Bu arada Kafkasya'da kim ayakta kalmış dönüp bir de ona bakın. Birileri bir şeyleri örnek alacaksa bile, yeri burası değil.

Adigey elden gidiyor bağıra bağıra. Hala bazılarının tafrasından geçilmiyor. Kölelik, beylik eskilerde kalmış bir sosyal süreçtir, kimse kimseye bu gün için öyle bir şeyi dile getiremez bile ama eski feodaliteden yola çıkarak bazıları içlerindekini dışa vurdular, biz de görmüş olduk en azından. Bir bakıma fena da olmadı.
 

Guğoj Sami
01.02.2006

Sayın Lheperuj,

Kamelya hanımın açtığı formu günlerdir izliyorum. Madem konu gündeme geldi; bu konudaki sınıfsal durumu
-Adige ve Abzehglerdeki- özetledim. Sayın Tlepş ve diğer katılımcılıların yazdıklarına cevap verdim kısaca. "Adigelerin en önemli ve en kalabalık kavmi olan Kabardeyleri bilmeyen arkadaşların değerli tarihçimiz Met Çunatıko İzzet'in KAFKASYA TARIHI'ni okumalarını öneririm. Kafkasya'da ve Türkiye'de Adiyağa'yı en iyi şekilde sürdüren Kabardeyleri başka etnik kökenlere bağlamak yanlıştır. Bu yanlışı devam ettirmeyelim. Aslında Kamelya hanım forumu Kamelya Açba olarak değilde Kamelya olarak açsaydı bu sayfada bu fırtına kopmazdı. Fakat şu da bir gerçek ki; toplumumuzun yumuşak karnı feodal ilişkilerdir. Gereksiz tartışmalarla birbirimizi kırmamak dileğiyle, iyi günler.
 

Kamelya Acba
01.02.2006

Pek muhterem Gugoj Sami Bey,

Yazdıklarınıza bazı noktalar dışında katılıyorum. Fakat bu konuyu açarken, belli bir kavmi veya kabileyi kastetmedim, genel konuştum. Şimdi buradaki bazı arkadaşlar, hakiki bir çirkinlik ve dehşet verici bir ayrımcılık ile yazılarını adeta foruma savuruyorlar. Bazı yazıları okuduğum zaman, gerçekten yazıklanıyor ve hatta bir yerde hakarete uğradığımı hissediyorum. Neden burada sürekli Uzunyayla'dan bahsediliyor? Çoğunluk, asaletin kanda olmadığını yazmış, ben ama asaletin kandamıyoksa insanın karakterinde mi oldugu hakkında bir soru sormadım. Yazılarımdan öyle bir mana çıkaran arkadaşlar, beni fevkalade yanlış anlamışlardır.

Şunu da belirtmek isterim ki, ailemden dolayı benim burada bir şeylerin ispatı veya üstünlük derecesi sergileme gayesinde olduğumu zannediyorlarsa, o arkadaşların mantıktan nasipsiz kaldıklarını düşünürüm ama gerçekten Sami bey, Kamelya olarak bu konuyu açsaydım sizin de yazmış olduğunuz gibi böyle bir firtına kopmazdı.

Saygılarımla
 

Sigusipse
01.02.2006

Değerli arkadaşlar, Bana göre asalet duruşunla, düşüncenle ve kullandığın cümlelerin ile olur. Bizim toplum her zaman duruşunu ve düşüncesini olabilecek en güzel tavrı ile ortaya koymayı becermiştir. Bu özellikleri kaybetmeden yaşatmak hepimizin en büyük dileğidir.

Saygılarımla.
 

Almesti
01.02.2006

Sayın üyeler, Burada tartışma konusu olan şey asalet değil. Asalet vs. eski zamanlarda kalmış, çağı ile birlikte tarih olmuş bir kavramdır. Sorun burada birilerinin kavgayı Kabardeylerin sırtından ve Uzunyayla üzerinden yaparak arada Kabardeyleri harcamak istemeleridir. Kabardeylere diklenip, direndiğiniz kadar Ruslara direnseydiniz, bu gün Adigey'de durum farklı olurdu. Bunları yazarken ayrımcılık amacım yok, fakat sinsi sinsi ayrımcılık yapanlara da izin vermeyeceğimi özellikle vurgulamak istiyorum. Uzunyayla ve bizim üstümüzden konuşmasın kimse.
 

Guğoj Sami
01.02.2006

Sayın Kamelya hanım,

Öncelikle teşekkür ederim. Benim konuya yazmaya gerçekten niyetim yoktu. Fakat konu yanlış tarafa kayınca bende birşeyler yazdım ama hala yanlış devam ediyor. Bu defada sanki Adigey ve diğer Adige boyları istismar edilmek isteniyor. Kem söz sahibine aittir diyorum. Birlik beraberlik nutku çekenlerin insanları nasıl yerdiğini hayretle karşılıyorum. Lütfen bu siteyi başkalarıda okuyor. Daha dikkatli olalım.

Maf Nıbjeuğxer.
 

M. Emin Yaşar
01.02.2006

Arkadaşlar,


İ
nsanoğlunun birbirlerine soydan soya aktarılan, genlerle aktarılan soy asalet denen unsur; kanla geçmediği bilimsel olarak ispatlanmıştır. İnsanın hard diski, genlerle aktarılan verilerin tamamı vücudumuzdaki "su"yun eseridir. Bence biz Kafkas kanı değil Kafkas suyu taşıyoruz. :))

Asalet ise bütün bu verilerin dışa yansımasından aldığımız tepkilerdir. Asaletinizin adını ve seviyesini siz koyamazsınız. Onu ancak ilişkide olduğunuz insanlar bilir ve siz onu ilişkide olduğunuz her şeyden öğrenirsiniz. Asaletinizin mihenk taşı sizin "eylemleriniz"dir. Yaradan hepimizi dostlarımız arasında "asil bir insandı" diye anılan insanlardan etsin.

Saygılarımla.
 

Guser
01.02.2006

Bu kadar narsistin bir arada olduğu başka bir toplulukta yoktur herhalde.

Bitiyoruz, az kaldı...
 

Harun Hajukua
01.02.2006

Maf
Arkadaşlar,

Çerkes OLMAYAN bir insanı kendimize arkadaş olarak, eş olarak, iş ortağı olarak seçerken neleri kıstas alıyorsak özbe öz Çerkes OLAN insanları nasıl aynı kıstaslarla değerlendirmeyiz? Ben bir Çerkes olmayana mesela bir Türk arkadaşıma bu güne kadar aile seceresini ve kökeninin Osmanlı’ya dayanıp dayanmadığını sormadım. Avrupa’daki Alman dostlarıma da sormadım aile seceresini ama bir Çerkes’e de sormadım aile seceresini. SADECE kabilesini ve sülale ismini sorarım. Bu da tanıştığım bir Türk arkadaşıma memleketini sormak gibi önyargısız bir soru olur ve seceresini araştırmayı kendime yakıştıramam. Çünkü benim kıstaslarım farklıdır. DÜRÜSTLÜK, ŞEREF, ONUR, HAYS
İYET, GÜVENİRLİLİK gibi erdemlerin muhatabımda olup olmadığına bakarım. Eğer bu erdemleri taşımıyorsa KENDİ sülalemden bile olsa benim için hiçbir değeri yoktur! Eğer bu erdemleri varsa dağda koyun çobanı da olsa kardeşimdir. Hic bir kimse, hele de ÇERKES OLMAYANLAR benim halkımı incitip ÇERKES birliğine ve beraberligine zarar veremez. Bunu BEN DE yapmam, başkalarına da yaptırmam.

Sanırım CC yetkilileri de konunun hassasiyetini anlamışlardır. Bizim kaybadecek insanımız YOK!

Saygılar
 

Kamelya Acba
01.02.2006

Sayın Harun bey,

Size bazı noktalar dışında katılıyorum. Ayrıca sizin Osmanlı ile akrabalık derecesine dayanmanızı gerçekten kınıyorum, hatta belli bir prensesten söz ettiğinizin farkındayım. Aklınızın ucundan dahi kötü şeyler gecirmeyin, vefat etmiş muhterem kişiler hakkında da basit düşünmeyin lütfen.

Saygılarımla
 

Gupseuh
02.02.2006

Maf nıbjoğxer,

21.yy'da hala asillik, kölelik tartışması yapıyorsak daha bir arpa boyu yol gidememişiz demek ki. Elin Avrupalısı bunları 1789’da 220 yıl önce aşmış biz hala tartışıyoruz. Yok asillik babadan oğulla geçermiş, yok asil olunmaz asil doğulurmuş. Ne yani; şimdi asil bir babanın şapşal oğlu da mı asil sayılıyor. Asalete kim karar veriyor? Neye göre karar veriyor? Içinde bulunduğumuz yüzyıla uygun tartışma forumları açalım lütfen. Bakın birileri tv istiyorum diye bas bas bağırıyor ama destek çıkan yok. Yoksa tv bir köle aleti mi?

Saygılarımla
 

Gül
03.02.2006

Sayın Gupseuh,

Teşekkürler size, son noktayı koydunuz. Lütfen bırakalım artık bunları, biz neyi, kime karşı savunuyor ya da tarşıyoruz Allah aşkına. Tartıştığımız insanlara bir bakıverelim, onların hepsi bizim insanımız. Bu ve benzeri konuları tartışalım (konuşmayalım demiyorum) ama kendimizle değil, diğer topluluklarla. Tamam, herkesin takdir ettiği gibi biliyoruz ki biz millet olarak asiliz. Ama asaletin kimsenin tekelinde olmadığını unutmadan. Aramızda bir şeyleri ispatlamaya çalışanlar
(komplekslerini yenmeye çalışanlar) mı var?

Sevgiler...
 

A.ypşaşe
04.02.2006

Maf sayın Gupseuh ve sayın Gül,

Burada defalarca sizin gibi doğruları görüp düşüncelerini dile getirirken bu konuda son noktayı koyacak yazılar yazıldı ama nafile.

Saygılarımla, hoşçakalın.
 

Berslan
06.02.2006

Konunun asaletle falan alakası yok. Birileri çıkıp da ‘’ne mutlu; ne esir olduk ne de satıldık’’ dediğinde alınırsınız sonra. Kimse gökten zembille inmedi. Uzunyayla aramızda örfçü ve adetçi bilindiği kadar Çerkes kızlarının başlık uğruna satıldıkları yer olarak da bilinir. Bunu da kimse görmek istemedi bugüne kadar. Bir Uzunyayla klasiğidir bu. Bu konuda kimsede Uzunyayla ile baş edemez. Kimsede bu şekilde ünlenmiş kimselerin hikayesini dinlemez. Asili olanın kölesi de vardır. Buyurun meydan sizin; kim bey, kim asil karar verin.

Bizler için ikinizde çok önemli değilsiniz...

 

07.02.2006

Maf Sayın Berslan,

Şimdi Uzunyaylalı değilim, ben önce onu belirteyim hemen ama yine de şu Uzunyaylalı kızların başlık parası uğruna satılması lafınız garip geldi bana. Ben bugüne kadar Uzunyayla'dan gelin alabilenlerin övündüğüne tanık oldum hep. Demek ki, başlık parasıyla Uzunyayla'dan kız almak o kadar da kolay bir şey olmasa gerek. Ayrıca neden Uzunyayla'dan kimse çıkıp da burada savunma yapmaya ihtiyaç duymadı, o da garip. Bu durum şeye benzedi; sizin Çerkesler Osmanlı Saraylarına kızlarını satıyordu diye uluorta konuşan bizi hiç tanımayan birilerinin sözlerine.

Saygılarımla, hoşçakalın.
 

Abreg Julat
10.02.2006

Jebağ; "siz birbirinizi beğenmezseniz başkaları sizi hiç beğenmez" ve "soyluluk kanda değil ruhtadır" der. Bir tarif yapılmıştır Kafkasyalılar için "tavren demokrat kalben aristokrat". Hepimiz biraz aristokratız. Ben değilim diyen varsa bu sitede ne aradığını merak ederim. Çerkeslerdeki asalet kavramı batı tarzı değildir, değişkendir. Aile ya da sülalenln tavır ve davranışları ile nesiller içinde var ya da yok olabilir. Anadolu sürecinde kronikleşmesi farklı ve saçma yorumların, uygulamaların oluşmasına sebep olmuştur. "Kızlarını beğenmedikleri sülalere vemeyip lhpakolara verenlerin cahilane uygulamaları" gibi.
 

Akın Arslan
10.02.2006

Herkese saygılar.

Sayın Berslan,

Sadece meraktan soruyorum. Uzunyayla'da başlık parasıyla satılanlara somut bir örnek var mı aklınızda? Uzunyayla'da doğup büyümüş biri olarak ben hiç rastlamadım ve duymadım da.
 

Adige
15.02.2006

Sayın Berslan,

Ne demek ya başlık uğruna satılmak! Bu laflar Uzunyaylalılara değil bütün Çerkeslere hakarettir. Sadece birşeyler yazmış olmak için yazmayın.
 

Uzunyaylalı
15.02.2006

Şimdiye kadar Türkler bile Uzunyaylalılardan sürekli övgü ile bahsetti. Kimse Çerkes kızlarına böyle ithamlarda bulunmadı. Aramızdan biri çıkmış kızlarınızı satıyorsunuz diyor! Internet ortamının verdiği özgürlükle atıp tutun bakalım. Nasıl olsa sizi tanımıyoruz. Ben bir Çerkes olarak size adetlerimizdeki en büyük cezayı verdim.

Dışlıyorum sizi. Tanımasam bile.

Herkese saygılar.
 

Jeştewa
17.02.2006

Değerli Berslan,
Değerli arkadaşlar,

Uzunyayla bu soy ve asalet olayının çok katı biçimde uygulandığı bir yerdir. Soy olayı toplumsal ilişkilerde, evliliklerde vs çok etkili olmuştur, şu zamanlarda hala bunu sürdüren gözeten sülaleler vardır.
 

Jeştewa
17.02.2006

Değerli dostlar,

Bu asalet olayını insani değerler açısından düşündüğümüzde doğru olmadığını, artık terk edilmesi gerektiğne inanıyorum. Bu olay pek çok olumsuz gelişmelere sebep olmuştur ama biz bu geleneği uzaydan getirmedik. Herkesin "Kafkasya Kafkasya" diye özlediği, arzuladığı yerden getirdik. Geçmiştede vardı bunlar ve biz devam ettirdik, ettirebildik. Bunda da pişmanlık duyacak bir durum yok bence. Başlık "vase" olayı evet vardı Uzunyayla'da. Ancak alınan para mal vs neyse artık kıza verilirdi, onun için harcanırdı. Parayla kız satma olayına gelince; bunu kimse söylemeye yeltenmesin. Bence bu bilmemezliktir.

Evet Uzunyayla'da bazı sülaleler kölelerini para karşılığı satmışlardır ama kendi kızlarını ASLA. Bunu kimse söyleyemez, bunu söyleyen hata eder. Zengin kişiye kız vermek isteği Kafkasya'da da vardı, bütün Çerkeslerde vardı. Bunun ismi kız satmak mıdır? Abaza, Hatukay bilmem Kabardey çekişmesi vs. gelince bu bir güzelikti ve halla öyle. Asla Adigeliğe zarar verecek bir olay değil bu. Aksine bir ruhu oluşturacak bir ilişkiydi, yüzlerce Kabardey, Abaza vs. aile birbirinden kız alıp verdiler. Uzunyayla'da akrabalık ilişkileri çok iyi ve bunu çarpıtmaya kimsenin hakkı yok. Saygı duyun lütfen.

B
İZ KAFKASYA'DAN NE GETİRDİYSEK ONU YAŞADIK VE YAŞATMAYA ÇALIŞTIK; OLUMLU VEYA OLUMSUZ.

Lütfen kimse bilmediği konular hakkında kırıcı yorumlar yapmasın. Uzunyayla'daki Adigelerde KAFKASYA'DAN geldi, uzaydan değil ama bakıyorum ki, uzaylılar onlar hakında yorum yapıyor.
 

Sigusipse
17.02.2006

Değerli Arkadaşlar,

Uzunyayla'ya adım atıp, bir yıl kalan herkes giderken ben Çerkes'im diye gidiyor. Kim Çerkes, kim değil işte bu soylar ile belli oluyor. Benden çok daha iyi Çerkesce bilen ve ben Çerkes'im diyen bir çok farklı milletlerden kişiler vardır. Çerkeslerin asalet davasını günümüzde halen sürdürmeleri bana göre de son derece yanlış. Ne yazık ki, bu durum günümüzde zarar vermektedir. Fakat örnekte de verdiğim gibi gerçekten Çerkes olanı da bilmemiz açısından soyunu bilmekte faydalıdır.

Saygılarımla.
 

Kip Fuat
17.02.2006

Merhaba, sayın Berslan,

Günümüzde artık bir kişiyi suçlarken ya da çok önemli bir iddia da bulunurken somut örneklerle yola çıkılır. Keza siz bir halkı zan altında bırakıp, suçluyorsunuz. Asalet olayını kesinlikle onaylamayan birisiyim, ancak büyüklerimde hala izlerinin kaldığının farkındayım. Onlara bunun yanlış olduğunu ve sona erdirilmesi gerektiğini söylemenin de hem geleneklerimiz hem de büyüklerimizi belli bir zamandan sonra değiştiremeyeceğimiz gerçeğiyle gereksiz olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda yeni nesillere düşüyor iş. ‘’Kim asil’’ konusu ise çok nettir.


İ
nsanları dil, din, ırk diye ayırmadan seven, saygı duyan, kimliğini unutmadan, kimliğini yaşatmak için bir şeyler yapmaya çalışan, gururu, dürüstlüğü elden bırakmamış herkes asildir. Kızlarını satma olayına gelince. Başta belirttiğim gibi çok çirkin ve büyük bir iddia. Sizde Çerkes halklarına biraz saygı varsa bunu somut örneklere dayandırmanızı isteyeceğim, eğer kulaktan dolma söylentilerle yola çıktı iseniz susmanızı, insanlarımızda özür dilemenizi istiyorum.

Bir fakirin zenginle evlenmesini eleştirebilirsiniz, Çerkes ile Çerkes olmayanların evliliğini tartışabilirsiniz ancak ‘’kızlarını satanlar’’ var demek bunların çok ötesinde bir iddia. Sürün önümüze somut örnekleri ve değerlendirip karar verelim.

Yazarken bir şeyleri düşünüp yazalım, iddia ederken de eldeki örneklerle yola çıkalım.

Saygı ve sevgiler....
 

Gül
28.02.2006

Sevgili arkadaşlar, özellikle Berslan,

Uzunyaylalı olan, fakat Uzunyayla'da yaşamayan biri olarak yazıyorum. Türkiye'de Çerkes denilince Uzunyayla'nın akla gelmesi tabi ki güzel. Ama; Berslan'ın iddia ettiği gibi bazı konular neden, niçin Uzunyayla ile ilişkilendiriliyor anlamıyorum. Çerkes= Uzunyayla mı? Konu ÇERKES'
İN ASALETİ olarak başladı, başlık, denilen ilkel bir adete geldi. Başlık denilen şey adetse ki (yok öyle bir şey) neden sadece Uzunyayla? Kaldı ki öyle bile olsa münferit şeyleri bir bölgeye ya da bütün bir topluluğa maletmek biraz acımasızlık gibi geliyor bana. Büyüklerimizden duyduğumuz kadarı ile yıllar evvel yapılmış böyle şeyler. Ama şartların ne olduğunu, neden böyle şeylere tevessül edildiğini bilmiyoruz. Bazı topluluklarda da, başka isimlerle yapılıyor benzeri şeyler.

Sevgiler...
 

Mamish
28.02.2006

Maf

Vallaha ben doğma büyüme Uzunyaylalı’yım ama başlık parası için satılan Adige duymadım ve görmedim. Kim bu başlık parasına kızını satan Uzunyaylalı Adige(ler)?

Saygılar

Dipnot: Postları editleyenlerin Adige olduğunu yazmışsınız; iyide neden daima Türkleri şaibe altında bırakan iletiler yayınlanırken; Rus işgalinden bahsetmemeye çalışan bir strateji uygulanıyor. Yahu; Rus adaleti ile kuyuya inip de geri çıkabilen varsa söylensin bizde bilelim.

Saygılar
 

Tles
01.03.2006

Sayın Cengiz,

Yazdığınız Kabarda Tambiy olayı genelde 10 sene önce körüklenen Kafkasya merkezli turani politikaların bir ürünüdür. Daha sonra ortaya çıktığı iddia edilen Yinal'ın da Altınordu şehzadesi olduğu söylenir ve hatta bazıları Abhaza kökenli olduğunu iddia eder. Bu tamamen bir kelimeden asırlık tarihsel yargılara varmak psikolojisiyle beslenen yayılmacılık ve şovenizm politikalarının bir ürünüdür.

Tambiy sülalesi pşı sülalesi değildir ve her zaman Worg
(soylu) olarak bilinmişlerdir. Feodal sistemde apolet sökme olmadığına göre bir pşı nasıl olurda altındaki soylu tabakadan olur. :)) Üstelik birde pşı Lawristen var ve tahminen Yinal zamanlarına denk geliyor acaba Lawristen nerelidir? Kabardeylerde ithal pşı getirtmişler sağdan soldan Lawristen'de belki Arabistanlı Lawrence'dir (ismi benziyor) (!) Kıpçak Hazar veya herhangi bir halk; gökyüzünden 2 melek inse senin etnik kökenin şudur dese.

Şükürler olsun ki Allah bana bu milletten olma şansını bahşetmiş derim. Ve şükürler olsunki Adigeyim, varsın "kart kurt" sesleri Uzunyayla'nın dağlarında duyulmaya başlamış olsun.

Saygılarımla.
 

Yılal Öz
05.03.2006

Sevgili arkadaşlar,

Her birinizin yazdığını teker teker okuma fırsatım yok ne yazık ki ama asalet denince akla hemen özgürlük geliyor. Özgür olmayan bir milletin asaletinden bahsedilebilir mi
? Bir başkasının kölesi olanın nasıl bir asaleti olabilir acaba?

Saygılarımla...
 

A.ypşaşe
05.03.2006

Maf,

Asalet tok gözlülüktür bir yerde, asalet başkalarına saygılı olmaktır her konuda.

Asalet çalmamaktır, asalet çalışmaktır görevlerini yerine getirmek, asalet kimseden kendini üstün görmemektir ne konuda olursa olsun kendini de başkalarından küçük ne kadar vasıfsız olursa olsun. Asalet başkalarını rahatsız etmemektir hiçbir konuda. Asalet durup dururken başkalarına saldırmamaktır sözlü veya fiziksel. Asalet sözünün adamı olmaktır. Asalet yönetici veya reis konumunda isek etrafımızdakilere zorbalık yapmamaktır, adaletli olmaktır. Asalet büyüğüne, küçüğüne insanlara sevgi ve saygıyla yaklaşmaktır. Asalet haksızlığa maruz kalındığında sesini olanca gücü ile çıkarabilmek hak aramaktır, aynı zamanda kimsenin hakkına tecavüz etmemektir.

Daha unuttuğum nice hasletler sadece insana ait insani hasletler bunlara haiz isen bunların ne kadarını bünyende barındırıyorsan sen o kadar asil bir insansın önce insansın sonrada milliyetin. Çerkes olarak yüzdede ne kadarı varsa o kadar insansın önce sonrada güzel hasletlerle yüzde şu kadar donatılmış Çerkes'sin yüzde oranın ne kadar yüksekse o kadar asil Çerkes'sin.

Xabzemizde güzel hasletlerden oluşan bir hazine ise ne kadar güzellik varsa bunların ne kadarını barındırıyorsan o zaman sen asil bir Çerkes'sin. Kuru kuruya ben Çerkes'im o halde asilim gülerler insana. :)

Saygılarımla
, hoşçakalın
 

Cengiz
06.03.2006

Sayın Tles

Bu konu sizin "iki nokta + iki parantez"le dalga geçebileceğiniz kadar gayrı cidd
i bir konu değil aslında.

Yazdıklarınızdan biraz kitap karıştırdığınız anlaşılıyor fakat yeterince değil. Birincisi, sizin deyiminizle "Kabarda Tambiy olayı" on sene önce körüklenen Kafkasya merkezli Turani politikaların ürünü değildir.

Bu konuya Met Çunatıko Yusuf Izzet Paşa dahil, birçok Çerkes tarihçi ve yazar değinmiştir. Bu demek oluyor ki, bu konuyla ilgili fikirler daha eski tarihlere kadar uzanmaktadır.


İ
kincisi, okuduğum kitaplar ve dinlediğim rivayetlerden anladığıma göre, benim şahsi kanaatim (ki benim gibi düşünenler az değil), Pşı Yinal, Altınordu şehzadesi değil, Yavuz Sultan Selim'in Mısır'da son verdiği Memluk devleti komutanlarından biridir. Mısır'da Çerkeslerin iktidarı sona erince, Yinal, bağlılarıyla birlikte, Kafkasya'ya geri dönmüş, üstün teşkilatçılık kabiliyetiyle, buradaki dağınık Çerkesleri birleştirmiş ve kendi feodal sistemini yerleştirmiştir.

Üçüncüsü, Kabardey feodalitesinde "tlakotleş" denilen bir sınıf vardı. Bu sınıf diğer worglardan bir gömlek daha üstündür. Bu gruba giren üç sülale vardır.

Bunlar:

1. Tambiy,
2. Kudenet,
3. Anzor.

Bu sülaleler, diğer worglar kadar pşılara bağlı değildiler. Kabardey pşıları evlenmek için kendileriyle eşdeğer asalette bir kız bulamadıkları zamanlarda bu üç sülaleden kız alabiliyorlardı, ki almışlardır da. Ayrıca kız da vermişlerdir. Ne demek istediğimi bilmem anlatabiliyor muyum?

Dördüncüsü, sizin ve buradaki birçok kişinin anlamadığı bir şey var; Çerkes feodalitesi veyahut aristokrasisi, eski Batı (Avrupa) aristokrasisi ile karıştırılıyor. Halbuki bu ikisi arasında çok büyük farklılıklar vardır.
İkisini aynı kefeye koymak, aynı pencereden bakıp yorumlamak yanlış gibi geliyor bana. Çerkes feodalitesinde, sizin deyiminizle "apolet sökme" pek ala vardır. Daha önce bahsettiğim gibi, vaktiyle Kabardeylerin başında Tambiy var iken, daha sonra Yinal gelmiş ve Kabardeylerin başına geçmiştir.

Sonuçta milletin başında tek bir "baş" olabilir, iki değil. Yanlış hatırlamıyorsam Met Izzet Paşa eserinde şöyle yazıyordu. "Kabardeylerin ilk atası Tambiy Kabarda, Yinal tarafından azledilmiştir vs..." Tarihte bunun gibi örnekler pek çoktur. Şimdi bunları tek tek anlatmanın ne yeri, ne de zamanı. Pşı Lawristen ile Arabistanlı Lawrence arasında ne gibi bir bağ vardır bilmiyorum. Siz nasıl uygun görürseniz. Adigeler ve diğer Kafkas halkları arasındaki birçok sülalenin kökeni yerli olmayabilir. Olması da mümkün değildir. Çünkü Kafkasya coğrafyası bir sürü milletin geçiş alanı olmuştur.

Tabiatıyla bu coğrafyadan gelip geçenlerinden arta kalanlar olacaktır. Bunların bir kısmı kendi kimliklerini korumayı başarırken, bir kısmı da Adige ve diğer Kafkas halkları arasında eriyip kaybolmuşlardır. Bir örnek: Abz
eghlerdeki "Tles" sülalesinin kökeni, Edige Mirza'nın bağlılarına dayanmaktadır. Yani demek oluyor ki, Tles sülalesinin kökeni Nogay'dır. Ancak günümüzde ise elbette Adige'dir. Bunu, Avrupalı bir yazarın Kafkasya seyahatnamesinde okumuştum.

Saygılar

Asillik Meselesi Hakkında;

Herkesin malumu, Kafkasya'da tarih boyunca iç göçler yaşanmıştır. Şu veya bu sebeble (x) halkında mensup bir şahıs veya aile, bir sebebten dolayı, yerini ve yurdunu terkederek (y) halkının yurduna gelip yerleşmiştir. Birkaç kuşak sonra da (y) halkının bir parçası olmuştur.

1) Vaktiyle (x) halkına mensup iken bu şahsın konumu 1. dereceden soylu (pşı) sülalesinden idi. (y) halkına gelip yerleştiğinde, (y) halkının pşıları onu yine pşı sülalesi olarak kabul ettiler. Çünkü bu şahsın mensup olduğu pşı sülalesinin (y) halkının pşılarıyla kız alıp vermişliği vardı, yani arada akrabalıkları vardır. Ayrıca yerini yurdunu terkedip gelirken yanında bütün servetini de getirmişti. Yani ekonomik yönden de güçlü idi.

2) Vaktiyle (x) halkına mensup iken bu şahsın konumu 1. dereceden soylu (pşı) sülalesinden idi. (y) halkına gelip yerleştiğinde, (y) halkının pşıları onu pşı olarak kabul etmediler, onu 2. dereceden soylu (worg) olarak kabul ettiler. Çünkü kendileriyle bir akrabalığı yoktu. Onu koruyup kollamak için bir sebep yoktu. Dahası, üst tabakaya bir kişi daha neden eklensin idi? Ancak gelirken oldukça yüklü bir servetle gelmişti. Yani ekonomik yönden güçlüydü. Bu yüzden worg statüsünde olmaması için bir sebep yoktu. Artık, bu şahıs (x) halkına mensup iken pşı sülalesine mensup kabul ediliyordu. (y) halkına mensup olduktan sonra ise worg sülalesi olarak kabul edilmiş ve bir basamak aşağıya inmiştir. Onun soyu da worg sülalesi olarak devam etmiştir.

3) Vaktiyle (x) halkına mensup iken bu şahsın konumu 1. dereceden soylu (pşı) sülalesinden idi. Kendi yurdunda katil olmuş veya yurdunda barınamayacak şekilde büyük bir suç işlemişti. Başta kendi sülalesi olmak üzere herkes onu yurttan kovdular. Kovulurken yanına hiçbir şey almasına izin verilmedi. Bu şahıs (y) halkına gelip yerleşti. (y) halkının pşılarıyla görüştü. Durumu anlattı. Ancak, (y) halkının pşıları, (x) halkının pşı sülalesine mensup bu şahsı, hiç de iyi karşılamadılar. Birincisi sicili kötüydü. Kendi yurdunden şerefsiz bir şekilde kovulmuştu. Yanında da hiçbir şey getirmemişti. Yani aç ve açıkta idi. Bağlı olduğu pşı sülalesi artık onu lanetlemiş ve reddetmişti. Bu yüzden onu himaye etmek için hiçbir sebeb yoktu. (y) halkının pşıları, bu şahsı hemen kendilerine köle yaptılar. Bu şahıs (x) halkına mensup iken pşı sülalesine mensup kabul ediliyordu. (y) halkına mensup olduktan sonra ise köle olmuştur. Onun soyu da köle sülalesi olarak devam etmiştir. Yukarıda anlatılanlar, gerçekten de yaşanmış tarihi olaylardan hikaye edilmiştir. Sadece isimler saklı tutulmuştur.

Gerçeklerden alınmış başka bir hikaye: Vaktiyle bir pşı vardı. Bu pşının bir oğlu vardı. Pşı kendi soyunu devam ettirecek olan biricik oğlunu gözünden dahi sakınırdı. Fakat, sakınan göze çöp batar misali, günlerden bir gün, komşu halktan bir grup haydut, pşının oğlunu kaçırdılar. Haydutlar kaçırdıkları bu çocuğun bir pşı oğlu olduğunu bilmiyorlardı. Daha sonra öğrendiler ve çok korktular. Götürüp geri vermeye cesaret edemediler. Çocuğu da alıp çok uzaklara kaçtılar. Çocuğu, kaçıp geldikleri yerde birine köle olarak sattılar. Çocuğun babası ve adamları, çok yer dolaştılar, çok yer aradılar. Fakat çocuğu bir türlü bulamadılar. Vaktiye pşı oğlu olan bu çocuk şimdi başka bir halka mensup bir şahsın kölesi oldu. Vaktiyle bir pşının oğlu iken, artık o bir köle olmuştu. Çocuğun soyu da köle sülalesi olarak kabul edildi. Şimdilik bu kadar.

Hikayeler devam edecek...

Herkese saygılar
 

Cengiz
06.03.2006

Bir başka gerçek olaydan hikaye: Vaktiyle bir pşı amansız bir hastalığa yakalanır. Civarda ne kadar hekim vs. var ise hepsini toplayıp getirmişler. Fakat hiçbiri pşının derdine çare olamamışlar. Pşı günden güne eriyip gidiyormuş. Tam bu zamanda, bölgede
Hıristiyanlığı yaymak amacıyla dolaşan bir Yunan papazı, pşının hasta olduğunu duymuş ve hemen oraya gitmiş. Demiş ki, bir de ben bakayım, belki pşınızın derdine çare olabilirim. Hakikaten de, Yunan papazı, ne yapmışsa yapmış, pşıyı iyileştirmiş. Pşı, bu Yunan papazını epeyce ödüllendirmiş. Yunan papazına birinci dereceden worg unvanı ve o zamanki hiçbir worg sülalesinde olmadığı kadar geniş arazi vermiş. Şimdi bu Yunan papazı birinci dereceden worg oldu. Onun soyundan gelenler de birinci dereceden worg soylusu oldular.

Bilenler bilir. Bu gerçek bir olaydır. Kitaplara dahi geçmiştir. Şimdi bu hikayelerden çıkarılacak yorumları siz sevgili katılımcılardan bekliyorum. Kim, neye göre asil?

Hikayeler devam edecek...
 

Cengiz
06.03.2006

Pşı Yinal,
vaktiyle Memlük devletinde bir komutan (aynı zamanda bir köle) iken, Memlüklü devleti sona erince, yanında askerleriyle birlikte Kafkasya'ya geri geliyor. Bakıyor ki, gayet dağınık ve güçlü devlet teşkilatı olmayan, başlarında beyleri olan küçük kabileleri görüyor. Sahip olduğu devlet tecrübesi ve elbette askeri gücüyle buradaki kabileleri itaat altına alıyor. Kendisini de büyük pşı (kral diyelim) olarak ilan ediyor. Şimdi, Yinal'a büyük pşılık payesini kim verdi. Bilmem kaçıncı göbekten çok asil ailenin kanını mı taşıyordu? Ve yahut birileriyle pşılık-worgluk-kölelik sözleşmesi mi yaptı? Yani ortada hukuki bir prosedür mü var? vs. vs. vs. Elbette hiçbiri. Vaktiyle bir köle iken, kendi şahsi kabiliyeti ve askeri güçle, mevcut düzeni ortadan kaldırdı ve kendisini pşı yaptı. Onun soyundan gelenler hem Kabardeylere, hemde diğer Kafkas halklarının birçoğunun başına pşı olarak geçtiler. Bunların hiçbiri, sözüm ona asil bir kandan geldikleri için geçmediler bu halkların başına. Halk da kendi isteğiyle vermedi onlara pşılık unvanını.

Güç meselesi. Kimin gücü kime yetiyorsa...
 

Cengiz
07.03.2006

Sayın Dr. Batıray Özbak Yedic ne güzel yazmış. Belki okumayanlar vardır. Yazının bir kısmı:
(...)

- Sizde Çerkes misiniz?
- Evet.
- Çerkesler bir millet olamazsınız.
- Neden?
- Ben Tokatlıyım.
İlimizin bir Çerkes köyünde öğretmenlik yaptım. Köyden tek bir genç okudu savcı oldu. Köyüne gelerek bir kızla evlenmek ister. İstediği kızı vermezler. Şaşırıp kaldım. Bu nasıl olur? Okumuş birisine ilk okulu bitiren bir kızı nasıl vermezler? Sorup soruşturunca duyduklarıma inanmak istemedim.
- Ne dediler ki?
- O bizim kölemizdi.

İşte bunun için bir millet olamazsınız diyorum.
 

Pervin
07.03.2006

Tanrı yardımcınız olsun, yazdıklariniza insan gülse mi yoksa ağlasa mı bilemiyor. Adeta saçmanında saçması bir yöne giden şu tartışma, aslını kaybetmiş.

Konu
asil olan ailelerdi anladığım kadarıyla, şimdi nedir bu sohbet? Yok Uzunyayla, yok Tambiy, yok başka bir şey. Artık kapatın şu mevzuyu.

Çok şükür bizim asiller belli...
 

Cengiz
08.03.2006

Yazılarda anlatılmak istenilen asıl fikir hakkında zerre kadar bir şey anlamadığınız belli. Tanrı asıl size ve sizin gibilere yardımını esirgemesin. Neyse ki, herkes, algı ve kavrama konusunda, Tanrı'nın yardımına muhtaç değil.

Bu yazılanları anlayan çok insan burada, merak etmeyin.
 

Aygün Özgür
10.03.2006

Bana göre tüm Çerkesler asildir. Zira Türkiye'de
İstanbul'da çevremden bunu görebiliyorum. Bir Çerkes'e bakın bir de Çerkes olmayana... Kendi içimizde de ayrıma gitmememiz lazım. Böylece güçlü kalırız.

Birbirimizi korumamız kollamamız lazım.