Konu hakkında yazan katılımcılarımız:
(Alfabetik sıra ile)
A.ypşaşe, Abreg Julat, Adige, Adige Cale, Akın Arslan, Almesti, Aygün Özgür,
Baduh, Baykaldı.H, Bekaldı, Berslan, Bırine, Cengiz, Dığenef, Guğoj Sami,
Gupseuh, Gül, Harun Hajukua, Janberk, Jeştewa, Kabardey, Kemal Sarak, Kip Fuat,
Lesepşın Cegu, Lheperuj, M. Emin Yaşar, Mamish, Misafir, Müzeyyen Kip, Nef,
Ömer, Pervin, Sigusipse, Soht Habibe, Tlepş, Tles, Uzunyayla, Yılal Öz, Yinal.
Önemli Not: İlk dönem forum kurallarına göre isteyen katılımcı yazısını
sildirebiliyordu. Bu nedenle bazı katılımcılarımız yazılarını o zaman
sildirmişlerdi. Aşağıda okuyacağınız bölümlerdeki bazı kopukluklar bu
nedenledir.
Figen
Hanım
Sayın CircassianCanada Bu mesajı yazıp yazmamakta inanın çok düşündüm.
Sayfanızın bir kısmını tebrik edeceğim, fakat bazı konulardan dolayı bu
tebriğimi geri alacağım veya hiç tebrik etmeyeceğim. Sayfanızın maksadını
anlamakta çok zorluk çekiyorum gerçekten. Sayfanızda yer vermiş olduğunuz...
CircassianCanada’nın Notu: Figen hanımın mesajı yalnız bu kadardı. Eğer
devamını yollarsa yazısının devamına ekleriz.
Circassian Canada
16.01.2005
Sayın Cantek Çetin,
''Xhabzenin temel taşları'' nelerdir? Bu konuda bizi ve okuyucularımızı
aydınlatır mısınız? Saygılarımızla.
Cantek Çetin Abzah Ğış
16.01.2005
Seve seve elimden geldiğince söyleyeyim... Öncelikle saygı (yaş gözetmeksizin),
ardından terbiye (yer ve mekan gözetmeksizin), daha sonra ahlak (kişiye göre
değişmeksizin). Bana bulunduğunuz ülkenin Hıristiyan geleneklerinden
etkilenmediğinizi söyleyebilir misiniz?
Saygılarımla.
CircassianCanada
16.01.2005
Sayın Cantek Çetin,
Öncelikle saygı: Bu ülkede insanlar kırmızı ışıkta duran insanı (yaş
gözetmeksizin) korna çalıp rahatsız etmeyerek saygılarını gösterirler.
Ardından terbiye: Bu ülkede insanlar (yer ve mekan gözetmeksizin) yılbaşı
kutlamalarını fırsat bilip, kalabalık ortamdan yararlanıp yabancı kadınlara
aleni tacizde bulunmazlar.
Daha sonra ahlak: Bu ülkede insanlar (kişiye göre değişmeksizin) ‘’Çerkesler
zegex gecelerinde (genç kızlar ile genç erkekler) sabaha kadar bir arada
eğleniyorlar. Ateşle barut yan yana durur mu? Mutlaka ahlaksız şeyler
yapıyorlardır’’ demezler.
Saygılarımızla.
Cantek Çetin Abzah Ğış
16.01.2005
Cevabınız sizi tatmin ettiyse benim söyleyecek bir sözüm yok. Bulunduğumuz
ülkenin insanlarının gençlerin bir araya gelerek muhabbet etmesinin altında
başka şeyler araması ne kadar yanlışsa sizin bulunduğunuz ülkenin insanlarının
da bu olayı gerçek sebebini bilmeksizin sadece kendi örf ananelerine ters
olmadığı için kabullenmesi o kadar yanlıştır.
Bana sadece kötü yönlerini söylediniz ancak sizin bulunduğunuz ilkenin hiç mi
kötü yönü yok? Ateş ve barut bir arada durmaz diyen zihniyet insanı nasıl sadece
cinsel obje olarak görüyorsa insanın iradesini ve kendi içindeki saygıyı insan
sevgisini göz ardı ederek tabi ki bir arada durur diyenlerde insanı sadece
cinsel obje olarak görmektedirler. Benim gözümde her iki türünde farkı yok!
Adigabze insanın bir parçası değildir. Nasıl ki, atom bulunduğu maddenin bütün
özelliklerini içinde barından en küçük yapı taşıysa Adigey’de Adigabze’nin bütün
özelliklerini içinde barındıran, yaşayan ve yaşatan en küçük yapı taşıdır.
Umarım söylediklerimin ne anlama geldiğini anlarsınız (biliyorum ki anlarsınız).
İlgilendiğiniz ve cevapladığınız için teşekkür ederim. Umarım söylediklerimin
art niyet olmadan söylenmiş sözler olduklarının farkındasınızdır.
Bitirmek istiyorum ancak söylemeden geçemeyeceğim bir iki şey daha var.
Öncelikle ben sizlere yaşadığınız ülkenin insanlarının değil sizlerin
Adigabze’den kadar haberdar olduğunuzu sordum. Yaşadığınız ülkenin örf
ananesinden hiç etkilenmediniz ve hala da etkilenmiyor musunuz diye sordum.
Sizin içinizde Adige kanı taşıyan ama bir haber olan kimse yok mu? Davranışları
nedeniyle toplumumuzun sorumluluğu altına alınamayacak, bizi her yerde ve her
koşulda en iyi şekilde temsil edemeyecek hiç mi insan yok sizin oralarda?
Aklınıza bir kaç kişiyi takmışsınız sanırım ve bunları genelleme yaparak bizi de
içine alan bazı yanlış düşünceler içine girmişsiniz. Ancak bilmenizi isterim ki
kötüleri görmek insanı yüceltmez insanı yücelten gerçekten iyi olmaktır. Umarım
aradaki farkı ve kastetmek istediklerimi anlarsınız.
Herhangi birine kastım yok, sadece daha dikkatli olursanız sevinirim. Yeterince
düşmanımız var en azından içimizde birbirimize düşmeyelim. Sabrınız ve
cevaplarınız için teşekkürler.
Saygılarımla
CircassianCanada
17.01.2005
Sayın Cantek Çetin,
Yukarda yazdıklarınız daha akla yatkın oldu. Önyargılı olmanın elbette kimseye
yararı yoktur.
Sizin de belirttiğiniz gibi; her toplumun iyi ve kötü yönleri var. Ancak neye
göre iyi ve kötü? Çerkeslik açısından baktığınızda önemli olan bu toplumlardaki
konumumuzdur ve serbestliliğimizdir. Yine örnek verelim. Siz yaşadığınız ülkede
(en basitinden) adınızı soyadınızı Çerkesce olarak kullanamıyorsanız, çocuğunuzu
kendi dilinizde eğitim veren ilkokula, ortaokula, liseye daha da ötesi
üniversiteye yollayamıyorsanız asıl sorun budur. 24 saat Çerkesce yayın yapan
radyo-tv kuramıyor, yine Çerkesce gazete basamıyorsanız sorun budur.
‘’Öncelikle ben sizlere yaşadığınız ülkenin insanlarının değil sizlerin
Adigabze’den kadar haberdar olduğunuzu sordum.’’ diyorsunuz . Yanıt verelim.
Burada yaşayan ve tanıdığımız Çerkeslerin hemen hemen hepsi Çerkes isimlerini ve
sülale isimlerini nüfus cüzdanlarında taşıyorlar. Yani burada olsaydınız, nüfus
cüzdanınızda ‘’Janteg ĞIŞ’’ yazdırabilirdiniz. Yani Janberg’i Canberk; Janset’i
Canset diye kullanmak zorunda kalmazdınız. Sizde bilirsiniz ki, geleneklerden
haberdar olmanın ilk adımı; adını ve sülale adını kullanmaktır. Bizler xhabzeden
haberdar olduğumuz için hem kendimiz Çerkesce adlarımızı, soyadlarımızı RESMİ
olarak kullanıyoruz, hem çoluk-çocuğumuzun adını Çerkesce RESMİ olarak kayıt
ettiriyoruz. Bu bilinç xhabzeden haberdar olduğumuzun sizce göstergesi değil
midir?
Yaşadığımız ülkelerde elbette etkilenmeler oluyor. Ürdün’de yaşayan Arap
geleneklerinden, Türkiye’de yaşayan Türk geleneklerinden, Kanada’da yaşayan da
Kanada geleneklerinden etkileniyor. Azınlık olduğunuz her yerde etkilenme
kaçınılmaz. Mesela siz; büyük olasılıkla bir arkadaşınızla karşılaştığınızda
yanak yanağa öpüşüyorsunuzdur. Hatta babanızın annenizin ya da diğer
büyüklerinizin ellerinden öpüyorsunuzdur. Sizde biliyorsunuz ki xhabzede erkek
erkekle yanak yanağa öpüşmez. Yine biliyorsunuzdur ki, xhabzede büyüklerin
elleri öpülmez.
Sonuç olarak etkilenmeler kaçınılmaz. Bunun dozu önemli. ‘’Yeterince düşmanımız
var’’ cümlesi de doğru bir tanımlama değil. Çerkesler barışsever insanlardır.
Yaşadıkları hiçbir toprakta ayrılıkçı bir yapıya girmemişlerdir. Bizim tek
düşmanımız var. O da cehalet. Biz Çerkesliği bir yaşam biçimi olarak
değerlendiriyoruz. İster Uganda’da yaşayın, ister Kanada’da, ister İran’da,
ister Türkiye’de. Xhabzeye göre yaşamak isteyen de olur istemeyen de. Bu tümüyle
kişisel bir tercihtir. İkisine de saygı duymak gerek.
Sizin ayırımına varmanız gereken Çerkes gibi yaşamak isteyenlere yaşadığı
ülkelerde verilen haklardır. Misafir olduğumuz ülkelerdeki yaşam biçimleri o
toprakların sahiplerinin tercihidir. Bize saygı duymak düşer. Düzeyli düşünce
alışverişiniz için bizler teşekkür ederiz.
Saygılarımızla.
Cantek Çetin Abzah Ğış
17.01.2005
İzninizle muhatap olduğum kişinin adını, soyadını sülale adını öğrenebilir
miyim?
CircassianCanada
17.01.2005
Sayın Cantek Çetin,
Size yanıt yazan arkadaşımızın adı: Kuban soyadı: Seauhmann sülale adı:
Seauh'tur. Kendisi Abzegh kavmindendir.
Saygılarımızla.
Cantek Çetin Abzah Ğış
17.01.2005
Kendisine ayrıca teşekkürleri mi iletin lütfen.
Saygılarımla.
Semra Ademey
31.01.2005 19
Sn. Seauhmann
Yazılarınızı her fırsatta okuyorum ve inanılmaz derecede keyif alıyorum. Siteye
yazılan bir yazıya tam karşılık verecek oluyorum ki, altta sizin yazınız var ve
okuduğum an tamam içimdekiler söylendi diyorum yazmaktan vazgeçiyorum.
Eleştiriler her zaman olacak ve eğer eleştiri olmazsa bir eksiklik var demektir.
Bu kadar çok konuda sorgulanmanız sizin çok ciddiye alındığınızı gösterir ki, bu
da çok sevindirici. Ben şahsım adına her şeyinizle sizleri çok seviyorum ve her
zaman, her konuda yanınızdayım. Benim gibi düşünen daha bir çok Adige var,
bizler belki yazılarımızla ifade edemiyoruz ama siz o kadar güzel şeyler
yazıyorsunuz ki bize çok söz söylemek kalmıyor ve mutlu oluyoruz. Tüm iş
arkadaşlarınıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Abdullah Bekaldı
01.05.2005 15
M. Emin Yaşar bey,
Size yazılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.
Siz sevgili site yöneticileri;
Size bir kaç sualim olacak cevaplarsanız sevinirim. Anladığım kadarı ile
Türkiye'de yaşamış ve daha sonra Kanada'ya yerleşmişsiniz. Peki size sorarım kaç
defa kırmızı ışıkta dururken yayalara korna çaldınız Türkiye'de? Cevabınız hiç
olacaktır herhalde! Evet bende korna çalmadım. Siz bizim yaşadığımız ülkeden
bahsederken neden yaşam tarzlarını benimsediğimizi düşünüyorsunuz?
Elinize fırsat geçmiş Kanada'ya yerleşmişsiniz ya da sizden önceki nesilleriniz
gitmişler. Peki sorarım sizlere benim Uzunyayla'mda yaşayan insanlarımın sizin
gibi Kanada'da yaşamadıkları için mi onları hor görmeniz? Biz değil bizim
atalarımız gelmiş bu vatan'a! Ki, bizlerde vatan bildik sahiplendik bu
toprakları. Siz madem o kadar iyi Adige'siniz buyurun Kafkasya'da yaşamaya davet
ediyorum sizi. Atalarınızın topraklarına ne zaman döneceksiniz Ata Vatanı'nıza?
Ağır gelir dimi rahatınız bozulmasın! Siz oradan atıp tutun güzel
arkadaşlarım...!
Evet gelelim hak ve özgürlükler konusuna; kimliğinde değil Çerkesce sülale adı,
Adige alfabesi ile kazısalar da adını ve de soyadını adamın, içinde olmadıktan
sonra hikaye güzel kardeşim. Şekilciliği bırakalım Lütfen. Şimdi siz Kanada'da
yaşıyoruz diye sanmayın ki; biz Türkiye, Ürdün, İsrail, Suriye ve de Kafkasya'da
yaşayan soydaşlarınızdan bir numara daha üsttesiniz! Bence değilsiniz! Sebebine
gelince bizler yaşadığımız yer ile değil yaşadığımız hayat ile gurur duyarız.
Şunu söylemeden yapamayacağım mazur görün! Sizin yaşadığınız hayat eğer Adige
yaşantısı ise ben almayayım...
NOT: Oğlumun adı Nartkan, yeğenlerim ise Janberg ve Abrek. Gün gelecek
soyadlarımızı da kazıyacağız ama vatana ihanet etmeden! Bu vatan bizim, ta ki
biz Kafkasya'ya dönene değin.
Esenkalın.
Çerkof
01.05.2005
Merak ettim gerçekten Çerkes misiniz?
CircassianCanada
01.05.2005
Sayın Çerkof,
Sorunuz kime pek anlaşılmıyor. Eğer siteyi soruyorsanız; evet, bu site
Çerkeslerin hazırladığı bir sitedir.
Saygılarımızla.
Abdullah Bekaldı
02.05.2005
Fımahour Fıuwe;
Öncelikle Emin beye teşekkür ediyorum, sesime yankı olduğu için. Ancak
yazdıklarım sizinle alakalı değildi. Sanırım anlaşılamadım.
Emin bey, sizin gibi insanlara ulusumuzun ihtiyacı var. İkincisi; siz site
yönetimine teşekkür etmek istiyorum. Bilmiyorum sitenin veri girişinde kaç kişi
çalışmaktasınız? Ancak anlayabildiğim kadarı ile mükemmel bir kapasiteniz var.
İsterim ki, köyümüz için açmış olduğumuz sitede sizlerin de yardımı olsun ama
çok uzaklardasınız. Çalışmalarınızdan dolayı tebrik ediyor, başarılı
çalışmalarınızın devamını temenni ediyorum.
Esenkalın.
Çerkof
03.05.2005
Canım kardeşim sorum Figen hanıma idi. Saygılarımla. Allah'a emanet olun.
CircassianCanada
03.05.2005
Sayın Bekaldı,
Köyümüzün sitesi için elimizden gelen yardımı yapabiliriz. Siz hangi konularda
destek istiyorsanız lütfen bildiriniz.
Saygılarımızla.
Abdullah Bekaldı
11.05.2005
Köyümüzün site adresi:
www.cerkezkarabogaz.gen.tr. Bu adres Çerkez Karaboğaz Köyü Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adına tarafımdan açılmış bir sitedir.
Kafkasyalı olmak olgusu dışında hiç bir görüşe tabii değildir. Sitemizi ziyaret
ederek eksiklikleri kendi gözünüzle görmeniz ve bize nasıl yardımcı hangi
konularda olabileceğinizi söylerseniz seviniriz!
Esenkalın.
Perihan Özkurt
01.08.2005
Merhaba,
Siteye ve form sayfasına söyle bir göz attım; sitenin kurulma maksadını tam
anlayamadım veya doğru anladım. ÇERKEZLİK VE DİN. Neden bunu bağdaştırmaya
çalışıyorsunuz ki? Hıristiyanlık ön plana çıkartılmış. Arkadaşlardan bir tanesi
soruyor: Neden "Hala Müslümansınız?" Peki size soran oldu mu neden
Hıristiyansınız diye? İnanışla, örf ve adetlerimizi bağdaştırmaya çalışmak;
Hıristiyanlığın biz Çerkeslere daha çok olduğunu kanıtlamaya çalışmak ve
örnekler vermek, kafamda kocaman soru işaretleri oluşturuyor. Maksat Çerkesliği
tartışmak değil de, Hıristiyanlığı benimsetmek gibi bir amaç göze çarpıyor.
Türkiye'de başörtüsünü kullanarak başa gelen partiler gibi. İbadet Allah'la kul
arasındadır. Bırakın ibadetimi yaparken kocam, kardeşim veya kaşenim yanımda
olmasın. Bu konuyla ilgili yazılacak çok şey var aslında ama ben kısa kesiyorum.
Ancak sizde Çerkesliği kullanarak Hıristiyanlığı aşılamaya çalışmayın. Kimse
size zorla din değiştirin demiyor veya neden Hıristiyansınız diye de
sorgulamıyor.
Saygılarımla.
Semra Ademey
01.08.2005
Sayın Özpolat,
Yazıları okumuş ama kimlerin yazdığına sanırım hiç bakmamışsınız.
Bu siteyi hazırlayan arkadaşların büyük bir çoğunluğu Hıristiyan Çerkeslerden
oluşuyor. Benim, sizin gibi katılımcılar din konusunu açıyor. “Neden Hala
Müslümansınız” yazısını da yine Müslüman bir arkadaşımız tepki vererek yazdı.
Diğer taraftan bu sitede kullanılan logo dışında, Hıristiyanlık ile ilgili site
yöneticilerinin bir yazısını dahi (propaganda cinsinden) ben okumadım. “İnsan
taş olsa çatlar” derler ya, bu kadar sitedeki Hıristiyan arkadaşlarımız için
söylenen laflara ve sataşmalara nasıl cevap vermiyorlar ben şaşırıyorum.
Değerli arkadaşlar bizim başka dinlere de mensup soydaşlarımız var. Neden bunu
kabul edemiyoruz? Diğer Çerkes sitelerinin hepsi ama hepsi “din” bölümünü
işlemiyor mu? Tabi ki işliyor. Siteyi kuranlar Müslüman olduğu için Müslümanlık
işleniyor. Buna kimsenin de itirazı yok. Fakat aynı sabır ve hassasiyet neden bu
siteye gösterilmiyor? Bu sitede inançlar ile kültür arasındaki bazı soruları ve
cevapları dile getiren bizleriz. Yani katılımcılar. Bizlerde Müslümansız neden
bir şeyler sormayalım, neden konuşmayalım anlayamıyorum.
Saygılarımla.
Perihan Özkurt
02.08.2005
Değerli ağabeycim veya arkadaşım yaşınızı bilemiyorum.
Sizi, beni ilgilendiren ve bizi bağdaştıran tek nokta sanırım Çerkeslik, benim
de karşı çıkmaya çalıştığım noktalardan biride diğer kurulan Adige sitelerinde
din konusu işlenmemiş demişsiniz evet çünkü onların maksadı dini görüşleri
tartışmak değil de, Çerkesliği tartışmak ve bununla alakalı bilgilendirmek
olduğu için. Ama bir Çerkes sitesinde kurucusu Hıristiyan olsun veya Müslüman
olsun her konu başlığının altında hafif ölçüde de olsa Hıristiyanlıkla
Çerkesliği bağdaştırmaya kalkıyorsa, müsaade edin, maksadınız nedir diye
sorayım?
Perihan Özkurt
02.08.2005
Hitap da sanırım hata yaptım, pardon Semra hanım...
Semra Ademey
02.08.2005
Sayın Özpolat,
İnanın aynı şekilde bende neden bu arkadaşlarımıza bu kadar tepki veriliyor
anlamıyorum. Bakın, lütfen iyi tahlil edin. Müslüman arkadaşlarımızdan sitedeki
logodan dolayı sürekli itirazlar var. Konu başlıklarını katılımcılar açıyor site
değil. Tıpkı sizin yaptığınız gibi. Sanırım benim yazımı yanlış anladınız. Ben
aynen şöyle yazdım. "Diğer Çerkes sitelerinin hepsi ama hepsi “din” bölümünü
işlemiyor mu? Tabi ki işliyor. Siteyi kuranlar Müslüman olduğu için Müslümanlık
işleniyor. Buna kimsenin de itirazı yok. Fakat aynı sabır ve hassasiyet neden bu
siteye gösterilmiyor? Yazıda soru sormuşum ve cevabını da vermişim. Sonrasında
da düşüncemi aktarmışım. Umarım anlaşabildik.
Sevgilerimle.
Hatice Acar
02.08.2005 22
Merhaba,
Kendilerince bir yorum yapılmış din konusunda. Hıristiyanlık ve Adige
geleneklerinin örtüştüğünden uyumundan bahsedilmiş. Sonuçta herkes fikrini beyan
etmekte hür. Tabi biz Müslümansız öylede kalacağız. Biz diğer aleme bu kimlikle
gideceğiz. Din Allah ile kul arasındaki köprüdür arkadaşlar. Ben Hıristiyan,
Müslüman hiç ayırmadan bütün Çerkes halklarını kucaklıyorum.
Saygılarımla.
Bahadır Tunç
03.08.2005
Merhaba,
İlk bakışta içerik olarak oldukça beğenmiştim siteyi ama din konusunda
hakikatten rahatsız edici bir üslup kullanılmış. İlk aklıma gelen, muhtelif
Hıristiyanlık propagandalarından birinin yapılıyor olduğudur.
Ha, sakın diğer sitelerde de İslamiyet ön plana çıkartılıyor demesin kimse.
Çünkü böyle bir şey yok. Varsa hangi sitede? Nasıl? Ne zaman? Örnek verin.
Yoksa Çerkeslerin son yıllarda -olmadığı kadar- fazlaca ön plana çıkması,
Türkiye'deki hatırı sayılır varlıklarını hissettirmesi bazı gurupların dikkatini
mi çekti? Ancak şunu söylemek istiyorum ki; sakın ama sakın hiç kimse Çerkesler
üzerinden böylesi hassas konularda yanlış hesaplar yapmaya kalkmasın. Kimse bizi
üzmesin, kimse bizi karşısına almasın derim. Her
Çerkes Müslüman olacak diye bir şartımız tabi ki yok. Ancak genel üslup şunu
gösteriyor ki, Hıristiyanlık dinine bir sempati yaratılmaya çalışılıyor ve hatta
sanki Hıristiyanlığın Çerkesler için daha uygun bir din olduğu mesajı veriliyor.
Aman ha!..
Saygılarımla.
P. Özkurt
03.08.2005
Semra hanım..
Öncelikle soyadım Özpolat değil, Özkurt. Benim rahatsızlığım sitede kullanılan
logo değil onu belirteyim. Evet Hıristiyan olabilirsiniz saygı duyuyorum ve ben
siz neden Hıristiyansınız diye de sorgulamıyorum.
Asıl tepki verdiğim konu başlıkları değil, "Din" konulu bölümünüz. Sanıyorum o
bölüme herhangi bir şey ekleyemiyoruz. (Oradan yanıt vermeye çalıştım) form
sayfasına göz attığımda da pek bir fark olmadığını gördüm. (Hala neden
Müslümansınız gibi sorular). Benim tepki verdiğim noktayı da sanırım siz
anlamadınız, Çerkeslik neden Hıristiyanlıkla veya başka bir dinle bağdaştırmaya
çalışılıyor?
ÇERKES'İM ve gelenek ve göreneklerimi yerine getirirken herhangi bir zorluk
çekmiyorum ve Çerkeslikle alakalı birçok siteyi ziyaret ediyorum bu sitelerin
hiç birinde Çerkeslik bu dine daha uygundur, neden hala öylesiniz gibi yazılar
yorumlar veya sizin eklemiş olduğunuz "Din" konulu başlık altında ağabeyinle
babanla ve kaşeninle ibadet edebiliyor musun gibi (Hıristiyanlıkta bu var) neden
yapmıyorsunuz gibi yorumları hiç görmedim. Kafkasya'da hiç cami yok mu? Bu
nedenle tekrar soruyorum sitenin kuruluş amacı nedir? Bize vermek istediği
nedir? Hedef?
CircassianCanada'nın Notu: Sayın Özkurt, bu sorularınız yüzlerce kez
soruldu, yüzlerce kez de yanıtlandı. Forumlarımızda din konulu başlık olan
yazıları lütfen okuyunuz. O zaman; vermek istediğimiz, hedefimiz ve sizin
aklınıza gelmeyen birçok sorunun yanıtını bulacaksınız. Biz site yönetimi olarak
duyuruların dışında forumlarımızda hiçbir başlık açmadık. Din ile ilgili
başlıkların tümü Müslüman hemşehrilerimiz tarafından açmıştır. Bu konuda daha
dikkatli olup, bizi yargılamamanızı rica ediyoruz.
Saygılarımızla.
Kabardey Semih
03.08.2005
CircassianCanada'nın Notu: Sayın Semih, Forumlarımızda yayınlanan
yazıları işimize gelen ya da gelmeyen diye ayırmıyoruz. Daha da önemlisi
okuyucularımızın bizi sempatik bulması gibi bir beklentimiz de yok.
Düşüncelerini; kimseye hakaret etmeden, aşağılamadan yazan her katılımcının
yazıları forumda yayınlanmaktadır. CircassianCanada her dilden, dinden, ırktan
ve kültürden insana hitap etmektedir. Bu nedenle forumlarımızda böyle bir ayırım
yapılmamaktadır. Düşüncelerinizi saygınlığınızı yitirmeden, diğer katılımcıları
kırmadan istediğiniz uzunlukta yazabilirsiniz. Bizde yayınlamaktan büyük
memnunluk duyarız.
Saygılarımızla.
Nart Bertan
03.08.2005
Bahadır Tunç bey merhaba,
Yazını okuyunca, tamam dedim; Bahadır kardeşim şimdi bilgisayarımdan çıkıp beni
dövecek.
Bu ne hiddet.
:)))
İslam
progandasını yapan Çerkes site bulamamanda hayret verici. Çerkes
siteleri konusunda adres vermek lüzumsuz. Kafkas Derneklerinin resmi sitelerinin
dışında hangi siteye girsen görürsün. Dikkat buyurunuz. Birinde ikisinde
demiyorum. Tümünde. Elinden sopanı bırakırsan birkaç adres de veririm.
:))
P. Özkurt
03.08.2005
Sayın site yöneticisi diye başlayayım. Çünkü Semra hanım yok şimdi yönetici var.
Diğer yorumları da okudum evet ama o yorumlarda da sorularımın cevabını
alamadım. Asıl cevabı alana kadarda sormaya devam edeceğim. Din bölümünü
eklenmesini Müslüman arkadaşlarımız istemiş? Evet olabilir (bu şekilde ekleyin
demişlerse onlara da şüpheyle bakmak lazım). Madem eklediniz ve her kesime hitap
ettiğinizi söylüyorsunuz. Neden sadece Hıristiyanlık anlatılmış, Müslümanlığı da
anlatan yazılar veya diğer dinleri de anlatan yazılar ekleseydiniz sanırım site
yöneticilerine ''acaba amaçları ne?'' gibi sorularla karşılaşmazda sanırım
takdir toplardınız.
Karşınızda uyuyan bir topluluk yok! Süslü örneklerle cazip hale gerilse de
halkımız artık uyumuyor. Daha küçük yaşlarda neyin ne olduğunu bilerek ve
bilinçli bir şekilde hareket ediyor.
Saygılarımla
CircassianCanada’nın Notu: Sayın Özkurt, Sanıyoruz yanlış bir anlaşılma
oldu. Biz forumlarımızdan söz ediyoruz. Din bölümünden değil. Sitemizin yayın
politikasını izin verirseniz biz belirleyelim. Biz amacımızı net olarak koyduk.
Yazıları bir kez daha dikkatli okumanızı rica ediyoruz. Her kesime seslenmek;
her kesimin politikasını, inancını ya da kültürünü yayınlamak anlamına mı
geliyor? Siz site açacaksınız kendi perspektifinizden yayın yapacaksınız, biz
kendi perspektifimizden. Diğer kesimin düşüncelerini dile getirmeleri için de
zaten forum bölümünü açtık. En azından siz düşüncelerinizi insanlara
aktarıyorsunuz. Bir önceki yanıtımızda da belirtmiştik yine belirtelim; bizim
takdir toplamak, insanlara sempatik görünmek gibi hedeflerimiz yok. Bir
Çerkesliğe bu perspektiften bakıyoruz ve bakmaya devam edeceğiz. ‘’Acaba bizi
yanlış anlarlar mı’’ gibi bir endişemiz de yok. Uyuyan topluluğu da nerden
çıkardınız. Sözlerinize özen göstermelisiniz. Sitemize günde 300-400 okuyucu
gelmektedir. (Ağustos 2005 tarihi itibariyle. Nisan 2007 tarihinde günde
6.000-6.500 arası okuyucu CC'yi okumaktadır.) En azından onlara saygılı
olunuz.
Saygılarımızla.
Musost
03.08.2005
Sayın Özkurt,
Sanırım siz sap ile samanı karıştırıyorsunuz. Sizin yazdıklarınıza ve verilen
cevaplara bakıyorum da galiba cevapları öylesine okuyorsunuz. Zira zerre
anlamadığınız daha ilk satırlarınızda anlaşılıyor. Sadece başlıkları okuduğunuz
ve anlamak niyetinde olmadığınız için boşuna sorup efor harcamayın.
Forum kısmı siteye katılanlara aittir sayın Özkurt. Sitenin din bölümü ise
siteyi hazırlayan arkadaşlara aittir. Onların inancıda kendilerine, ne sizi ne
de başkasını ilgilendirir. Üstelik bu kadar ısrarınız niye, anlamışta değilim.
Size veya Adigelere ne zararı var o sayfanın. İşine gelmeyen okumasın. Bir
Müslüman olarak Hıristiyanlığı da bilmek size ne kaybettirir? Bu kadar kalın
çerçeveler ile dünyaya baktıkça size kimse bir şey anlatamaz. Bizim başka
dinlerden olan soydaşlarımız var. Ne yani onları yok mu sayalım şimdi? Sadece
Müslüman Çerkes mi makbul? Sizce Hıristiyan Çerkes, Çerkes değil mi?
İyi günler.
P. Özkurt
05.08.2005
Sayın Musost,
Sapla samanı karıştıran sanırım sizsiniz ve benim ne yazdığımı okumayanda
sizsiniz. Ben niye Hıristiyansınız diye sormuyorum aksine saygı duyduğumu da
belirttim. Hıristiyan Çerkes olmazda demedim! Sizde okurken dikkat edin. Niye
haç işareti koydunuz da demiyorum! Madem din konu başlığı açılmış neden diğer
dinler anlatılmıyor? Hıristiyanlık bizim xhabzeye uyuyor diye anlatılıyor?
Çerkeslik neden bir dinle bağdaştırılıyor? Müslüman olan İngilizler yok mu? Var.
Hıristiyan olan Türkler yok mu? Var. (Bu durumda dar çerçeveden bakan sanırım
sizsiniz.) Ben birtakım şeyleri tekrar tek tek anlatmayacağım ve ben sorumun
cevabını alamadım.
İyi günler.
Musost
06.08.2005
Sayın Özkurt,
Yine sizinle anlaşamadık. ''Din bölümünün eklenmesini Müslüman arkadaşlarımız
istemiş?'' diyorsunuz. Lütfen söyler misiniz bunu nereden çıkardınız? İnançları
Hıristiyanlık olan bu arkadaşlar, Çerkes kültürüne Hıristiyanlığın daha çok
uyduğunu söylemişler. Şimdi sizde bir Müslüman olarak "hayır Müslümanlık uyuyor"
diyeceksiniz. Onlar neden uyduğunu izah etmişler. Sizde neden İslam’ın daha
uygun olduğunu söylersiniz olur biter. Kimse kimseyi ikna etmek zorunda
değildir.
Biz Müslüman Çerkesler, değişik şekillerde Müslümanlık (başka kültürlerin
etkisi) ile ters olan kültürel yapımızdan forum sayfalarında bahsettik. “Neden
benim hiçbir zarar vermeyen bir adetim-geleneğim başka kültürlerin etkisi ile
günah sayılsın?” diye sorduk (akrabalık ilişkileri gibi). Peki objektif
baktığınızda hangi din sizi değişime zorluyor? Bende Müslüman'ım ama bizler laik
düzeni kabul etmişiz. Türkiye neden “laik bir İslam ülkesiyim” diyor? Çünkü
kendi öz benliği ile dini harmanlamaya çalışıyor. Arap ve Türk kültüründe
farklılıklar var. Araplardan gelen ananeler dinin sanki gerekleriymiş gibi
yaşatılmaya çalışılıyor. Bana göre, işte bu noktada Türkiye laiklik ile kendi
özünü de korumayı amaçlamaktadır.
İsteseniz de istemeseniz de gerçek şu ki; İslamiyet Suudi Arabistan'daki veya
Arap dünyasındaki gibi yaşanmıyor. Sorunuza ben cevap veriyorum. Siteyi
hazırlayanların çoğunluğu sanırım Hıristiyan arkadaşlar ve onlarda kendi
sayfalarında (diğer bizim sitelerimizde İslam’a verilen değer gibi) doğal olarak
kendi dinlerine değer vermişler. Siz Müslüman bir sitede “Hıristiyanlık şöyle
din, böyle din deyebilir misiniz?” ya da dini Müslümanlık olan bir siteye “neden
Hıristiyanlığı da anlatmıyorsunuz?” diyebilir misiniz? Diyemezsiniz, kesinlikle
diyemezsiniz. Hatta o sitelerde buradaki gibi fikrinizi de söyleyemezsiniz.
Deneyin, görün ve sonra “son derece saçma bulduğum bu soruyu” buraya sorun
lütfen.
Esen Kalın.
Musost
06.08.2005
Sayın Özkurt.
Şimdi bakın bende merak
ettim.
Bu kadar sayfalar, bu kadar forum başlıkları ve bu kadar çok konu
içinden siz seçe seçe neden sadece bu konuyu seçtiniz? Sizin amacınız nedir? Bu
Hıristiyan arkadaşları dine sokup sevaplarınıza yenisini mi eklemek
istiyorsunuz? Gerçekten bende sizi anlamıyorum. Çünkü daha yazılan hiçbir şeyi
bırakın anlamayı, anlamak niyetinde bile olmadınız. Bakın, meraklı sadece siz
değilsiniz.
Esen Kalın.
Zeki Yücel
06.08.2005
Sayın Özkurt,
Sizi anlıyorum. Ben de Müslüman ve inançlı biriyim. Başta ben de buradaki dine
bakışı eleştirmiştim. Ancak emin olun bu tartışmalar bizi hiç bir yere
götürmüyor, götürmeyecek de. Bizler maalesef dünyanın dört bir tarafına dağılmış
mozaiğin taşlarıyız.Bizler de her türlü dine mensup insanların olması gayet
doğal.
Bakın bir kitabında ünlü yazarlarımızdan Batıray Özbek (Yediç)yaptığı bir
araştırmada şöyle bir durumla karşılaşmış; 1980'li yıllar da Yugoslavya'da
yaptığı araştırmalar sırasında Velika Ryeka köyünde oturan 80 yaşını aşkın Hacı
İshak'a dedesinin dininin ne olduğunu sorduğunda "bir çok tanrılara inanıyordu"
yanıtını alır. 1780'de sonra Osmanlı Paşası Ferah Ali Paşa Çerkesya'ya İslam
dinini yaymaya çalışmıştır. Yine Şeyh Şamil'in müritlerinden Hacı Mehmet 1842
de, Hacı Süleyman da 1944 de Adigeler tarafından öldürülmüşlerdir.
Belki de bağımsızlık için kanların döküldüğü o yıllar da farklı dinler yerine
tek bir dine mensup olsaydık o 'Sürgün' ya da 'göç' yaşanmayacaktı. Birlik,
herkesin kendi dinini kabul ettirme isteği yüzünden bir türlü sağlanamamış. Uzun
zamandır bu sitedeki dini tartışmaları izliyorum. Kimsenin kendi dinini
başkasına kabul ettirmesi mümkün değil ama sürekli kopukluğa yol açtığı bir
gerçek. Karşı düşüncedekilere düşmanca bir bakış belirmeye başladı. Tıpkı
1800'lü yıllardaki gibi. Gelin bu din tartışmasına artık bir nokta koyalım.
Çok güzel projeler var burada onları görelim, elimizden geliyorsa yardım edelim.
Bakın bir Köy Projesi var. İnanıyorum ki kısıtlı imkanlarla ama oldukça yararlı
işler yapıyorlar. Bunları inceleyelim, destek verelim. Adige milleti on bin
yıldır var. Ömrümüzü kendi ellerimizle kısaltmayalım. 'Kafirun' suresindeki
gibi;senin dinin sana benim dinim bana. Herkes dinini yaşasın özgürce ama bu
milleti ayakta tutmanın,birlik olmanın yollarına bakalım.
Saygılarımla.
Semra Ademey
06.08.2005
Sayın Yücel,
Yürek dolusu teşekkürler.
İnanın o kadar mutlu ettiniz ki bizi anlatamam. Nihayet birileri bir şeylerin
yapılmaya çalışıldığını görebiliyor. Tekrar tekrar teşekkürler. Bizler (Gubsege
Grubu) Abhaz, Kabardey, Shapsugh, Abzegh arkadaşlar bir araya geldik ve hiçbir
konuda ayrım, fark gözetmeksizin bu projeyi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Grup
üyeleri saydığım boylardan, fakat bize destek veren daha bir çok boydan
arkadaşlarımızda var.
Daha da
ötesi bize destek veren Türk ve Kürt arkadaşlarımızda var. Birlik berberlik
olabilmeyi öğrenmeliyiz. Hem bizler hem de bu ülke için bu durum kaçınılmazdır.
Ne olursa olsun aynı topraklarda, şahsi tercihlerimize saygı duymayı
başarmalıyız. Kişilerin çok fazla özeli ile uğraşarak zaman kaybetmekten daha
yorulmadık mı?
Saygılarımla.
P. Özkurt
09.08.2005
Merhaba,
Sanırım siz beni anlamak istemiyorsunuz veya anlamak işinize gelmiyor. Benim her
hangi bir maksadım yok ama sizde var bir maksat ve bu bariz ortada ben nedir
diye soruyorum.
Sayın Semra hanım "İslamiyet mi Adigelik mi?" diye bir konu başlığı açıyor.
Yanılmıyorsam o da site kurucularından ve Hıristiyanlığı benimsemiş bir ablamız.
Konu başlığının altında yazılanlara bakarsanız ki, bakmışsınızdır. Buyur kendi
silahınla kendini vur, gibi bir tavırla İslam'ı ve Adigeliği bağdaştırmaya
çalışıyor. Benim kızdığım noktalardan biri bu. Ben Müslüman'ım, Adige değil
miyim? Kelime oyunları yapmayalım lütfen.
İyi günler.
P. Özkurt
09.08.2005
Pardon Semra hanımın açtığı konu başlığını düzeltiyorum "İslamiyet'in Getirdiği
Artılar" şeklinde...
CircassianCanada
09.08.2005
Sayın Öztürk,
Sizi emin olunuz çok iyi anlıyoruz. Maksadımızı öğrenmek istiyorsunuz. Bu da son
derece doğal.
Doğal olmayan iki önemli konu var.
Birincisi; siteye girip bizim amacımızı içeren yüzlerce yazı var. Okumuyorsunuz
ille de açtığınız başlık altında yanıt istiyorsunuz. Sizi kırmayalım, yazalım.
CircassianCanada sitesi hangi din olursa olsun, inancını dayatanlara karşı
alternatif bir yayın yapmaktadır. İslamiyet’i seçen hemşehrilerimizin içinde
dayatma yapanların çok olması nedeniyle konu hep Müslümanlık üzerine olmaktadır.
Bu da bizim suçumuz değil.
İkincisi; kendi içinizdeki çelişkileri önce çözmelisiniz. Yazılanları özenle
okumuyorsunuz. Okumadığınız için de yazdıklarınız ister istemez suçlamaya
dönüşüyor. Size önerimiz daha dikkatli okuyunuz.
Çelişkinize örnek verelim: ‘’Benim her hangi bir maksadım yok ama SİZDE VAR BİR
MAKSAT VE BU BARİZ ORTADA ben nedir diye soruyorum.’’ Bu cümle sizin.
İnanmazsanız yukarıya bakınız. Bizim maksadımız ortadaysa ‘’NEDİR’’ diye neden
soruyorsunuz?
Özensizliğinize örnek verelim: Önce ‘’Sayın Semra hanım ‘Islamiyet mi Adigelik
mi?’ diye bir konu başlığı açıyor.’’ diye yazıyorsunuz, ardından düzeltme yazısı
yolluyorsunuz. ‘’Pardon Semra hanımın açtığı konu başlığını düzeltiyorum
’Islamiyet'in GETİRDİĞİ Artılar’ şeklinde...’’ Yine yanlış. Çünkü ne yazılanları
önemsiyorsunuz, ne başlıkları. Semra hanımın açtığı başlık: ‘’Islamiyet’in
VERECEĞİ Artılar’’.
Size önerimiz, yazıları özenli okuyunuz.
Saygılarımızla.
P.Özkurt
10.08.2005
Ben iş yoğunluğu arasında,bu tür siteleri ve çalışmaları da takip etmeye
çalışıyorum edebildiğim kadar (oturup saatlerce süslü cümleler kuramayacağım
kusura bakmayın, ne anlatmak isteğimi anlamayacak kadarda karmaşık yazmadım
aslında en başında anladınız). Başta yapmanız gereken açıklamayı direterek niye
sonuna kadar saklıyorsunuz. Sanırım konuyu farklı farklı yönlere çevireceksiniz
sizinle anlaşamayacağız.
Diğer çalışmalarınızı takdir etmiyor değilim.
İyi günler...
P. Özkurt
11.08.2005
Sayın emin bey,
Evet Pollyanna'cılık güzel bir şey katılıyorum size ama sizde sanırım beni
yanlış anlayanlardansınız. Neden Hıristiyansınız gibi bir soru sormadım veya
niye haç işareti kulanılmış diye de sormadım.
Bir otobüse bindiğiniz zaman sizin rahatsız olduğunuz noktalar konusunda muavini
veya hostesi çağırır rica edersiniz değil mi? Düzeltilmesi konusunda ve muavinde
size mantıklı bir şekilde nedenini açıkladığında peki deyip oturursunuz ve
yaptığı açıklama size mantıklı gelmiyorsa yolculuğu yaptınız firmayı
değiştirirsiniz. Bu noktada evet hem fikiriz.
Benim anlatmaya çalıştığım başka bir şeydi, üstüne basa basa tekrar söylüyorum
siteyi kurmuş olan arkadaşlar Hıristiyan olabilir saygı duyuyorum ama söylemek
istediğim nokta Çerkesliği bir dinle bağdaştırmak bana göre yanlış. "Din"
sayfasında da Hıristiyanlığı anlatmış olabilir buna da tamam. Öğrenmek bizi
eksiltmez, aksine çoğaltır. Ama Çerkeslikle örtüştüğünü anlatması bana göre
yanlış..
İyi günler.
Süleyman Yavuz
11.08.2005
Tüm kardeşlerime atfen... Hiç kimse canını fazla sıkmasın. Boş yere vunafe
yapmaya gerek yok. Dinin adı ne olursa olsun. Mezhebi ne olursa olsun. İyi bir
Çerkes için din; yirmilik bir çivi olsa çaktığınızda ancak ucu biraz girer.
Gerisi yalan. (Semerko anlamında) Tek üzüldüğüm bu tespit yakın zamana ait
değil.
Ne olduysa şu birkaç on yılda oldu. Merak ediyorum. Dini bu kadar güncellemek
neye hizmet ediyor? Bunu şu ya da bu biçimde her yerde görüyorum. Sütünü verdiği
(sütanne anlamında) oğluna elini vermeyi günah sayan zihniyetlerimiz türedi.
Bunun adına İslam denip, İslam eleştiriliyor. Şuna ARAP kültürü deyinde herkes
bilsin. En iyi Müslüman en iyi Çerkesliğini yaşatandır. Tüm kardeşlerime
Oşhamafe'nin zirvesinden, Mezdahe'nin gölgesinden, Kuban'ın bereketinden selam
ederim...
Semra Ademey
11.08.2005
Sayın Yavuz,
Yazdığınız her satıra kalıyorum. Keşke o ayrımı yapmayı bir başarabilsek. O
zaman din de, kültürde rahat nefes alacak. Bizlerde aynı noktada dönüp
durmayacağız. Sizin şu sözünüzü "En iyi Müslüman en iyi Çerkesliğini
yaşatandır." isteyen herkes ile tartışırım.
Saygılarımla.
Abregkızı
15.08.2005
Neden aman ha Bahadır bey? Üzerimize mi sıçrar Hıristiyan mı oluruz aniden?
Bizim insanımız hangi dine mensup olursa olsun, nerede yaşarsa yaşasın,
kalitesinden asla ödün vermez. Siz kumaşa bakın. Ne olursak olalım biz biziz ve
birbirimiz için baş tacı olmalıyız. Bu veya diğer siteler yaptıkları işe bakın
siz, herkesin inancı kendine.
Hilal Su
20.08.2005
Benim babam senin babanı döver, benim dinim iyi senin dinin biraz iyi ya da
değil. Nedir bunlar? Ben koyu propaganda yapan (dini, kültürel, milliyetçi vs.)
her yazıyı okurum. İnancım sağlamsa, kendimi biliyorsam sorun yoktur. Tarzlarını
beğenmiyorsam okumayı bırakırım. Ben biraz ondan, biraz bundan diyorum. Karma
yani. Önemli olan değerleri anlamak, özünü bilmek, yaşamak ve yaşatmak.
SİTE NASIL?
Hattusa
15.09.2005
Merhaba,
Ben siteyi yeni gördüm ve biraz da sanırım acele ederek üye oldum. Garip
şeylerle karşılaşıyorum. Kürtlerin konusunun ve Apo'nun bu site de ne işi var?
Biraz da siteyi tartışalım.
Saygılarımla.
Hatice Ünal
15.09.2005
Merhaba!
Yazıları daha önce girmemiştim açıkçası. Site sahiplerinin takdiri, eminim bir
cevapları vardır bu konuda. Ancak teröristleri yazmamı kimse beklemesin. Benim
kalemimden onlarla ilgili bir şey çıkmaz. Olumlu veya olumsuz.
Saygılarımla.
CircassianCanada
15.09.2005
Sayın Hattusa, Sayın Ünal,
Bu konuya ilişkin belki yüz kez yazdık. Bir de sizin için yazalım. Adı geçen
yazı bize ait bir makale değil. Adigey’deki Kürtlerin konumuyla ilgili bir
metin. Anavatanımızı ilgilendirdiği için sitemize aldık. Prensip olarak da
makalelere müdahale etmiyor, aynen yayınlıyoruz.
Saygılarımızla.
Mecit Tav
15.09.2005
Makale böyle tepki topladı ise ben biraz daha konuyu açalım derim. Glasnost ve
Perestroika (umarım yanlış yazmadım) öncesinde Kafkasya'ya göçmek mi kalmak mı
diye çok tartışılırdı. Şimdi göçmeye hiçbir engel kalmadığı halde buradan
insanlarımızın gidip yerleşmediği anavatan (atavatan) topraklarına yer satın
alarak Kürtler yoğunlukla ve bilinçli şekilde yerleşmekte, giderek nüfusları
artmaktadır. Bu nedenle böyle bir makalenin sitede yer almasını yadırgamamak
gerekir.
Saygılarımla...
Hatice Ünal
15.09.2005
Sayın CC, Sayın Yaşar, Sayın Tav;
Teşekkürler açıklamalar için. Sayın Yaşar; Bu konuda ilkesel olarak yazmayı
düşünmüyorum. Ama bu tartışılabilir bir konu. Katılamayacağım, üzgünüm. :)
Özellikle sizin söyleminizi çok önemli buluyorum bu konuda Sayın Tav. Göz önünde
bulundurulması gereken bir nokta gerçekten de.
Saygılarımla.
Tremko
15.09.2005
Merhaba,
Kürtler, nereden toprak alıp yerleşmiyor ki? Gidin bakın Türkiye'nin Batı'sında
hemen her il ve ilçe de yerleşimleri vardır, ve gariptir biri gelip bir yere
yerleşti mi arkası gelir. Asıl önemlisi, bu maddi gücü nereden buldukları.
Dayanışma anlamında Kürtlerden öğreneğimiz çok şey var. Bu kolonileşme olayının
ta Kuzey Kafkasya'ya sirayet etmesi bunun bir göstergesi. Biz de hala dönülür
mü, dönülmez mi diye tartışılırken, Cumhuriyet Kürtlerin, Ermenilerin, Rusların
eline geçiyor yavaşça. Acı olan bu...
Saygılar.
Musost
15.09.2005
Sayın Hattusa,
Tartışacak konu mu arıyoruz? Buyurun konu size. İsmini bile söylemeye
çekindiğiniz insanlara anavatandan toprak satıyorsunuz. Sakıncası yok ise bu
konudaki hislerinizi alabilir miyim?
Esen Kalın
Tremko
16.09.2005
Sn. Yaşar
Oraya gidip yerleşmek elbette kolay bir iş değil, herkesin harcı da değil ama bu
olayda duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmemize engel mi? Yani ne zaman bir
dönüş konusu açılsa hemen "e ne duruyorsunuz gitsenize" tarzında yaklaşım
mutlaka oluşur. Bunu anlamış değilim.
Bunun yanında, bölgeyi ve dünyanın pek çok yerini gezmiş olmanız,
tecrübeleriniz, bilgi birikiminizle çoğunlukla katıldığım sağlıklı tespitler
yapıyorsunuz. Ancak "olup bitenlere terörist damgası yapıştırıyorsunuz",
"Kürtlere Öcalan ya da PKK nedeniyle tepkisel yaklaşıyorsunuz" tespiti doğru
değil şahsım adına.
Kürtler de Ermeniler de Türkler gibi bu toprakların yerleşik unsurudur. Kendimiz
için talep ettiğimiz her şey onlar için de geçerlidir. Barış ve demokrasi içinde
herkesin kendini ifade edebildiği bir Türkiye isteniyorsa tabi... Olayın bu
anlamda kendimce başka bir boyutu var ama onu da burada dile getirmek doğru
değil ya da şöyle söylemeli, halkların kardeşliğini savunalım sonuna kadar ama
sevip, sevmemek kişiye özel kalsın...
Saygılar.
SİTENİN KİMLİĞİ
Cemalettin Yağan
17.09.2005
Not: Sayın Cemalettin Yağan'ın arzusu üzerine
yazıları kaldırılmıştır. (CC)
Hatice Ünal
17.09.2005
Merhaba! Sayın Yağan,
Gerçekten bende bu kavramı açmanız gerektiğini düşünüyorum. 'Yataklık etmek'
suça ortaklıktır. Bu deyimi kullanmanız sadece 'site' yi de değil, bizleri de
şaibeli duruma getirir. Lütfen daha net yazar mısınız? Tartışılması gereken bir
şey varsa, tartışalım.
Saygılarımla.
Y. Kurt
18.09.2005
Selamlar.
Sayın Cemallettin Yağan, bu yazıdan mı bahsediyorsunuz ?
http://www.circassiancanada.com/tr/haber/cerkesethem_adi_altinda.htm
C.C da bu zaten yukarıdaki linkte verilmişti.
Saygılarımla.
Hattusa
19.09.2005
Sayın Yaşar,
Benim bahsettiğim olay Kürt Türk meselesi değil APO. Kürtlerin meselesi farklı
Apo olayı farklı. Apo'dan normal bir kişiymiş gibi bahsetmeniz benim tarafımdan
çok yadırgandı. Sanırım siz bir yakınınızı şehit vermiş olsaydınız böyle
konuşmazdınız. Ne zamandan beri Kürt meselesi için Süryaniler ve Ermeniler de
sözde Kürt hakları için silahlanıyor. Türkiye'deki hangi Kürt'ün bir yere
gitmesi engellenmiş söyler misiniz? Benim yadırgadığım Kürt lafı veya hakları
değil, Apo'nun legalleştirilmesidir.
CircassianCanada'nın Notu: Sayın, Hattusa, sayın Yaşar, sayın
katılımcılar. Forumlarımızda sık sık konu farklı yönlere gitmektedir. Konumuz
Kürtler ve Apo değildir. Sizlerden konuyu dağıtmamanızı rica ediyoruz.
CircassianCanada
19.09.2005
Sayın Yağan,
Yazılarınızda kullandığınız üslup ne yazık ki, üzücü ve sert. İnsanlar hangi
politik görüşte olursa olsun düşüncelerini açıklama da özgür olmalılar. Sitemiz
yaşamdan kopuk bir yayıncılık anlayışına sahip değildir. İnsanlar olumlu ya da
olumsuz Çerkesler hakkında ne düşündüklerini yazdıklarında siz neden rahatsız
oluyorsunuz, bunu anlamış değiliz.
Biri çıkıp Çerkesler haindir diye bir genelleme yaptığında nasıl yanlış
değerlendirme yapıyorsa, sizin de hayır hain değildir demeniz yanlış olur.
Çerkeslerin içinde de hain vardı, şimdide var, gelecekte de olacak. Yılanın
başını küçükken ezmek hiçbir Çerkes’in ağzına yakışmayacak bir atasözüdür.
Yılanın başını ezmek yerine onu doğada yaşaması gereken yere götürmeniz daha
Çerkes’e yakışır bir tavırdır.
Eğer yılanları bu mantıkla yok etmeye kalkarsanız, evinizi fareler basar. Doğa
nasıl kendi içindeki dengeyi korumak için insanlara gereksinim duymaz.
Bu aynen insanlar için de geçerlidir. Farklı düşüncelerdeki insanların varlığını
yok edemezsiniz. Size düşen görev Çerkes’e yakışır bir tavırla yanlış bulduğunuz
düşünceleri neden yanlış bulduğunuzu düzeyli biçimde insanlara aktarmaktır. Bu
forumda ilk yazdığınız cümle ‘’Burası gerçekten bir Çerkes sitesi mi yoksa
birilerine yataklık mı yapıyorlar?’’dı. Binlerce doküman içinden sizin hoşunuza
gitmeyen bir makale için böylesine kırıcı olmanız, bizim size yanıt vermemizi
gereksiz kılıyor.
CircassianCanada sitesinde Çerkesleri ilgilendiren olumlu-olumsuz her türlü
doküman yer almaktadır, alacaktır da. Bize düşen görev; insanlarımızın her
yönden perspektiflerini geliştirmelerine katkıda bulunmaktır.
Saygılarımızla.
Yegerey
19.09.2005
Sayın Yağan,
Size hiç yakışmadı. Ne demek "siz kimle konuştuğunuzu biliyor musunuz?" nedir
bu? Siz bu sayfalarda yüzlerce kişiye yazınızı okuttuğunuzu biliyor musunuz? Bu
ne biçim külhan beyliği? Öfkenizi biraz yenerek yazılanları okuyun. Kusura
bakmayın ama çirkindi yaptığınız.
Saygılar.
Shibjy
19.09.2005
Selam ile,
Uzun zamandır yazılarınızı büyük bir zevkle okuyorum. Her ne kadar sizlerle
şahsi olarak tanışmasam da gıyabınızda bir çoğunuzu (yazılarınızdan) tanıyorum.
Yazdığım bir şeyler olmasa bile, okuyucu olarak bu sitenin bir üyesi olmaktan da
mutlu ve gururluyum. Benim gibi olan yüzlerce insan olduğunu biliyorum.
Yazdıklarınızı; katılsam da, katılmasam da okuyorum. Bazı fikirlerinize taraf
olmasam bile yazdıklarınızın düşünce ufkumu daha da genişlettiği söyleyebilirim.
Sayın Yağan,
Son yazınızı okuduğumda inanamadım. Kullandığınız sözlerin (haddim olmayarak)
size yakışmadığını ve ya sizden böyle sözler beklemediğimi söylemek istiyorum.
Yaşça sizlerden daha küçük olanlar seslerini yükseltmeden, karşısındakine
hakaret etmeden tartışabilmeyi sizlerden öğreniyorlar.
Sizin tabirinize yakın bir anlatımla; bu sitede sizler yazıyor ve tartışıyor
olabilirsiniz ama bizlerde okuyoruz.
Lütfen yazılarınızda bu gerçeği de göz önünde bulundurun.
Saygılarımla.
Arkan Tyene
20.09.2005
Merhabalar,
Sitede Çerkesler dışındakilerin katılımı aşırıya varıyor dediğimiz eleştirileri
çok isabetli olmuş. Bugüne kadar başı kuma gömülü deve kuşu konumundan
sıkılmadık mı? En sert, acımasız eleştirilere karşı kültürümüzü öğrenerek,
gerekli yanıtları vererek karşı duracağız. Kendimiz çalıp, kendimiz
oynayacaksak, dışımızdaki koca bir dünyayı atlarız.
Evet C.C.’de kırılan putlardan biri de hamaset putu. ''Bizim atalarımız,
geçmişimiz'' putu. Yeter ki yerine başka putlar koymayalım...
Saygılarımla…
Bülent Atcı
20.09.2005
Sayın Yağan,
C.C.’deki yazılarınızı önemseyerek okuduğum bir kaç kişiden birisiniz. Nedeni
nick kullanmaya gerek duymayan, samimi, aynı zamanda cesur o birkaç kişiden
olduğunuz için yazılarınızı önemsiyorum.
Site hakkındaki son yazınızı bir talihsizlik olarak görüyorum pxasharup saşa.
Böyle dinamik bir sitede bizim Çerkeslik dışında dünya ve ülke sorunlarının
tartışılmasında ne gibi bir sakınca vardır anlamış değilim. Terör, ekonomi,
bölgesel sorunlar, İnsan Hakları gibi evrensel sorunlar bizim içinde geçerli
değil midir? Tek sorunumuz Çerkeslik değil en özelimizdir o kadar ama hayatta
başka sorunlarımızı da böyle dinamik bir sitede tartışmalıyız.
Wuzınsheke.
Ediz Hun
20.09.2005
Değerli Büyüğüm Sayın Yağan,
"Dikkat edin sizi uyarıyorum. Cemalettin Yağan'la konuştuğunuzu da unutmamanızı
tavsiye ederim." diye yazmışısınız. Tüm içtenliğimle soruyorum; yazdığınız
yazıyı sizden bir büyüğümüz olarak örnek almalı mıyım?
Saygılar.
Semra Ademey
20.09.2005
Sayın Yağan,
Sanrım çok öfke ile söylenmiş sözlerdi. Bazen hepimizin başına geliyor. Ama ben
inanıyorum ki "sizde yazılarınızın bir çok kişi tarafından okunduğunu"
biliyorsunuz. Gerçekten Cemalettin Yağan bey'i tanımak isteriz. Ama son yazısı
ile değil.
Saygıyla.
Hatice Ünal
20.09.2005
Sayın Yağan,
Cehaletimi lütfen mazur görünüz ama ben Cemalettin Yağan dendiğinde burada
yazılar yazan bir üyeden başka bir şey anlamıyorum. Bana 'Cemalettin Yağan'
denilince ne anlamam gerektiğini açıklayabilmeniz acaba mümkün mü?
ShuZago
22.09.2005
Selamlar,
Büyüklerimizden örnek olmalarını bekleriz. Lütfen gererek, gerilerek onca
fikrinizi, faydalı olacak önerinizi heba etmeyin.
Bu nickim: ShuZago.
Bu adım: Tok Oğuzhan (Oğuz'u tercih ederim ama kimlikte Oğuzhan yazıyor.)
Daha fazla bilgi için; söylenecek şeyler tükenince kullanılan "yaran var ki
gocunuyorsun" cümlesini veya benzer muhteviyatta bir cümle kurunuz, incitiniz,
tetikleyiniz. :)
Artık bende cesaretli bir insanım (!) ya da olsa olsa deli cesaretidir mi
diyelim. Çünkü saat 04:30. Olsun artık cesaretliyim diğer Nick kullanan
cesaretsiz (!) arkadaşlara buradan sesleniyorum; gelin teslim olun ne
düşündüğünüz ne söyleyeceğiniz fazla önemli değil, pişmanlık yasasından
faydalanın.
Selametle Wuzınsheuw
Bülent Atcı
22.09.2005
Sayın Tok (Shuzako),
Seni zaten tanıyorum biraz dayızadem olursunuz, genç ve duyarlı olmana çok
sevindim seni tebrik ediyorum. Son yazımda biraz da "kızım sana söylüyorum,
gelinim sen anla" esprisi vardı. Şu nick işini böyle bir forumda hep yadırgadım.
Sevgiler hepinize.
Ediz Hun
22.09.2005
Değerli Büyüğüm Sayın Yağan,
Amacım sizden özür dilemenizi istemek değildi, haddimizde değil kesinlikle.
Sadece halkımızın kullanmaması gereken kelimeler olduğunu düşündüğümden, sizden
böyle bir yazı gelince şaşırdım doğrusu. Ne kadar kızgın olsak da bu siteyi
küçük büyük günde 1300 kişinin izlediğini düşünürsek bir büyüğüm olarak sizin
yanlış anlaşılmanız bizleri de üzeceğinden hiç bir büyüğümüzün bu şekilde
anlaşılmasını istememekteyiz. Sizler varsanız biz varız. Umarım bizleri yanlış
anlamamışısınızdır.
Sevgi ve saygılarımla.
Abregeyapşaşe
22.09.2005
Sayın katılımcılar ve de sayın C.C. yetkilileri,
Bir büyüğümüz bir şeylere üzülmüş o anki öfkesini sıkıntısını dile getirmiş bize
veya site yöneticilerine öfkesinin dozu kaçmış olabilir ama ben bizim
adetlerimizde bir büyüğe ''sizde kimsiniz, bize bir anlatın, sizden korkmadık ya
da aaaa ne ayıp, şşşşt kimse duymasın, sesinizi kısın'' gibi bir şey hiç
hatırlamıyorum. Biz burada biz bizeyiz yoksa yanılıyor muyum?
ShuZago
23.09.2005
Değerli Büyüğüm Bülent Atçı,
Değerli büyüğüm, Nickname ile burada yazmak uygun görülmeyebilir, tartışılabilir
ama bunu başlı başına tartışmak daha doğru olur diye düşünüyorum.
Büyüklerimiz ve hemşerimiz olan diğer katılımcılar bundan rahatsız ise tavsiyem
şudur; Birebir bu konuyla ilgili bir forum açılır, büyüklerimiz konuyla ilgili
gördükleri sakıncaları yanlışları dile getirirler, tavsiyelerini bildirirler,
nickname kullanan katılımcılarda kendilerince açıklamaları yaparlar. Herhangi
bir konuda tartışılırken veya fikir alışverişinde bulunulurken en ufak ayrılıkta
bunun öne sürülmesi hem gerginliğe hem de konunun seyrine zarar veriyor.
Örneğin "Tufan mı Geliyor" forumunda sayın Muratt, son derece normal bir tarzda
fikrini beyan ederken bu konu önüne sürüldü (Sayın Hatice Ünal tarafından,
gönderme yapıyormuşum gibi olmasın). Bu, sayın Muratt'ın sağlıklı bir şekilde
fikrini ifade etmesine engel olmadı mı? Tabi ki oldu sonuçta sayın Hatice
Ünal'ında sayın Muratt'ında istemeyeceği bir seyir aldı ve tartışılan konu yine
unutuldu. Kendisiyle önceden hiçte iç açıcı olmayan bir diyaloga girdiğimiz
sayın Muratt'ın sırf nick kullandığı için fikir beyan edemeyeceği sonucu
çıkmasına, bir çok defa benzeri bir şekilde öne sürülen bu sebebe kendim
içerlediğim kadar içerledim.
Her dernekte, her köyde, her mahallede, her sülalede, her ailede "küskün genç"
manzaraları hepimizin aşina olduğu genel şikayetimizdir, peki bunda gençlerin
hiç suçu yok mu? Elbette var ancak sırtlandığımız mirasa bir nesil ya da bir kaç
yaş daha yakın ve daha tecrübeliler. Aramızdaki klasik Çerkes iletişimsizliğini
aşmak için yol gösteren düzelten ikaz eden büyüklerimizin nasihatleri bize onur
verir.
Değerli büyüğüm,
Sizinle yüz yüze tanışma fırsatım olmamışsa da sizi tanıyan ve saygıyla bahseden
insanlardan tanıyorum ve kimliğimiz adına yaptığınız çalışmalara kardeşiniz,
akrabanız ve hemşeriniz olarak teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Ayrıca bir haftadır katılamadığım forumda, konunun keskinliği dolayısıyla
aceleci davranıp dolaylı yoldan diyalog kurmamıza sebep olduğum için üzgünüm.
Kusura bakmayın diyorum. Nickname ilgili sizin, diğer büyüklerimin ve
katılımcıların sakıncalı gördüğü noktaları belirtmesini isterim, bu konu başlı
başına tartışılmalı bence.
Selametle Wuzınsheuw
Bülent Atcı
24.09.2005
Sayın TOK,
Şu nickname hakikaten böyle sık sık halkımızı ilgilendiren bir çok konuda ciddi
manada tartışmalar ve görüşlerin gündeme geldiği bir forumda şık durmuyor. Kişi
illa nick kullanacaksa yazısının altına ismini yazsın. Çünkü fikirler kadar
fikrin sahibi de bence önemlidir. Bir önceki yazınızda beni taşlamanızı
görmezlikten gelmemin sebebi; senin hatanı anlayabilecek bir xhabze alt yapın
olduğunu bilmemdir. O nedenledir nick ile ilgili yazımı YAĞAN’ın yazısına
istinaden gündeme getirdim. Çünkü o da nick kullanmıyordu.
Sevgiyle kalın.
ShuZago
24.09.2005
Değerli Büyüğüm Adeje Bülent Atcı,
Hatamı anladım elbette, zaten bir önceki yazıda bu konuya da değindim. Ancak
bunu bir taşlama değil de, önceden belirttiğim büyüklerimizle yaşadığımız
iletişim eksikliğinin sonucu olarak gençlerin direk konuşamaması ve Adigece
tabiriyle "ghume-dıme" yani homurdanmayla ancak dikkat çekebilme ve kendilerini
bu şekilde ifade etmek zorunda bırakılmaları dersek daha doğru olur diye
düşünüyorum.
Konunun kendisine dikkat çekmek ve defalarca dile getirilen ama satır aralarında
kontr-cümle olmaktan öteye gitmeyen bu konunun başlı başına tartışılmasını
istedim.(Eğer gerçekten önemliyse) Taşlama gibi bir tarz "kesinlikle"
düşünmedim.
Saygılarımla Wuzınsheuw
ShuZago
24.09.2005
Tırkubiy,
"Tabasbus" kelimesi yüzünden özür dilemeyi edep sınırlarınızı tekrar gözden
geçireceğiniz, insaniyet, delikanlılık, Çerkeslik, görgü, v.s gibi kavramların
en fazla ihtiyaç duyduğunuz hangisiyse tespit edeceğiniz iç muhasebenize
bırakıyorum.
Burada fikir beyan edersiniz, yuttuğunuz sözlükten sonra geğirir gibi çaçaron
kelimelerle süslenmiş yazılarla hakaret edemezsiniz. Saygı duyulacak insanlar
vardır, ama sizin yaşınız her ne olursa olsun hiçbir şekilde buna müsait değil.
Ben kime ne kadar saygı duyacağımı bilirim "söyleyen gitti" kolaycılığı bu kadar
basit mi? Hayır söyleyen gitmeyecek Çerkes ise; Çerkes gibi, her neyse o şey
gibi burada kalacak ve kimseyi beğenmeyen burnu havalarda sofistike posası
yazılarıyla aynen duracak.
Tavrınızı bekliyorum "her söyleyenin gittiği" yerde değilsinizdir umarım. (3
günlük bir süre için katılamıyorum, ondan sonra neyi ne şekilde tartışmak
istiyorsanız "özür diledikten sonra" eşit şartlarda başlamaya hazırım).
Hatice Ünal
24.09.2005
"Örneğin "Tufan mı Geliyor" forumunda sayın Muratt, son derece normal bir tarzda
fikrini beyan ederken bu konu önüne sürüldü (Sayın Hatice Ünal tarafından,
gönderme yapıyormuşum gibi olmasın). Bu, sayın Muratt'ın sağlıklı bir şekilde
fikrini ifade etmesine engel olmadı mı? Tabi ki oldu. Sonuçta sayın Hatice
Ünal'ın da sayın Muratt'ın da istemeyeceği bir seyir aldı ve tartışılan konu
yine unutuldu." Bu ifade size ait Sayın Shuzago. :)
O yazıları bir kez daha okuyunuz rica ediyorum. Orada tartışılan konu
unutulmadı. En başta çok masum kaygıyla kaleme alınmış yazı çok farklı boyutlara
getirildi. Nick'ten öte 'bir dost' imzası kullanıldı. O gün bizzat Sayın
Cumhurbaşkanı açıklama yaptılar. Buna rağmen hala burada o konu neden uzatıldı
sizce? Yazılabilecek çok şey var, verilecek çok cevap var ama gerek yok. Nick,
her zaman masum amaçla kullanılmaz. Sizin nick kullanmanıza hiç itiraz ettim mi?
Saygıyla.
ShuZago
24.09.2005
Sayın Hatice Ünal,
Emin olun son yazınızı 2-3 kere tekrar okudum, bu sizin anlatımınızla ilgili bir
sorun değil. Cevap vermek zorunda kaldığım ve aynı zorunluluğu hoşuma gitmese de
devam ettireceğim kullanılan malum kelimenin siniri anlamama engel oluyor. Şu an
tekrar okumamı istediğiniz yazıları da okusam (anlamamışsam) sonuç
değişmeyecektir. "Söyleyen gitti Tufanı" gündemde ayrı bir yer ettiği için
"Tufan mı Geliyor" forumuna haksızlık etmiş olmayayım ama tekrar anlamaya gayret
edeceğime emin olabilirsiniz. "Cevap verilecek şey çok, ama gerek yok"
demişsiniz keşke cevap vereceğiniz her şeye cevap verseniz de çaçaron
kelimelerle insanlara hakaret etmeyi ve insanları da kendi tarzlarına mecbur
kılmayı tartışmak ve cevaplamak zannedenlere en azından nasıl tartışılıp nasıl
cevap verileceğini gösterseydiniz.
Kendi adıma her kelimemi çürütmüş ve beni haksız çıkarmış olmanız halinde bile
en azından tartışmayı cevaplamayı öğrenmesi gerekenlere göstereceğim bir örnek
daha olurdu. Cevaplayabilecek ve tartışabilecek insanlar bu şekilde sizin gibi
kesip attıkça kimseleri beğenmeyen bulutların üstünden rahmet saçtığını zanneden
insanlar her türlü konuya "çıkabilecek malzemeler" samimiyetiyle yaklaşıp, hali
hazırda ortaya koyulmuş, tartışılmış konuların üstüne konup egolarını sadece
beğenmezlikle beslemek isteyecekler. Dikkatinizi çektiyse her marjinal beyan
tartışılan konunun üzerine bir çok şey dile getirildiğinde belli bir birikim
oluştuğunda oluyor. Çünkü herkes yazmış, fikir beyan etmiş ortaya çeşitli şeyler
atılmış işte o zaman av mevsimi başlamış içinden seçim yapacağı bir birikim
oluşmuştur. Gözüne kestirdiği, iştah kabartan ve kendisini marjinal İstanbul
beyefendisi, saray eşrafı Çerkes, olarak gösterecek kelimeleri de hazırdır "ne
bekliyoruz yazımızı yazabiliriz artık". En hislerime mağlup olmuş halimle buna;
"Ortalığı boş bulma" diyorum.
Saygılarımla Selametle Wuzınsheuw
ShuZago
24.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Henüz ayrılmış değilim, sizi fazla bekletmem umarım en azından otobüs bilet
saatini bir saat erteleteceğim kadar dolu bir yazı yazmışsınız. "Evet, içeriksiz
ve mentalitesiz tavırlara karşı üzülenlere kullandığım kelime sizi niye rahatsız
etti. Bir sıkıntınız mı var?" demişsiniz. Taktik anlamda daha çok mahalle
kavgalarında kullanılan "bir sıkıntınız mı var’’ şeklindeki, eli belinde bir
tarzınız varken, "Tarzı olmayan, niteliksiz, içeriksiz" kelimelerini
kullanabiliyor olmanıza şaşırdım. Yine her zaman ki gibi direk bana hitap
etmeden resmi ve "seçkin (!)" bir dil kullanmanız, sizin tartışılan konuların
niteliği ve içeriği ile ilgili değil de kendi yazınızı taktiksel anlamda ortaya
koyup daha çok "paketleme" kaygısı içinde olduğunuzu gösteriyor.
Fikirsel içerik taşımayan ifadeler ve sizi hedef almaya çalıştığım ve "bunun
beni aşacağı" beyanınız var ki; tek kelimeyle az sonra çalacak Sulukule müziğini
beklemeye başladım artık.
Ben sizi hedef almaya çalışmadım, sizi hedef aldım ve diyeceğimi dedim. Ama
sizin içinde bulunduğunuz, müsabaka psikolojisiyle birilerini aşmaya çalışmam
veya birileri beni aşar mı acaba diye düşünmem. Tartışılan konuya fikrimi
katarım fikir alırım, sizi aşmak gibi bir niyetim yok merak etmeyin. Hakaret
kısmına gelince; siz saygıdan bahseden ağabey diyen, sayın büyüğüm diyen
insanlara o lafları ettiniz buradaki insanların çoğu bunu söylüyor. Sizin için
gereksiz olabilir söylemezsiniz olur biter. Nezaketen veya samimiyetle söylenen
bu sözleri kullanan her insanı yaltakçı olarak nitelendirdiniz. "Tavrınız
tabasbusu da aştı" diyerek hala saygısızlığınız da ısrar ediyorsunuz.
Yapabileceğim hiçbir şey yok, karşıdan sizde "falanca" oldunuz diye daha ağır
bir kelime kullansam içim rahatlayacak mı? Hayır. Sadece buradaki insanlara
yapılan ve beni bir bölümüne ortak ettiğiniz saygısızlığın gönülsüz emekçisi
olacağım. O kelimeyi üzerime alındım (yalan yok) alınmamış olsam dahi, siz
kabadayı edasıyla hiçbir cemiyetin içine girip bu kelimeyi kullanamazsınız.
Ha kullanırsınız! Ama kendinize edersiniz. Benim niteliksiz, içeriksiz
bulduğunuz laflarımı etrafa yönlendirmeyin bunlar tamamen sizin için düşündüğüm
şeylerdir. Madem niteliksiz ve içeriksiz buluyorsunuz neden mesaj vermek
istediğiniz insanlara bu niteliksiz ve içeriksiz lafları atfediyorsunuz ki? Siz
çok daha güzellerini çok daha alaturkalarını çok daha "geçmiş zaman olur
ki"lerini çok daha niteliklilerini bulursunuz.
Bana saygı duymanıza saygı duymuyorum ve kesinlikle benim için önemli değil.
Benim için önemli olan bana benzeyen, benden olan, benim değer verdiğim şeyler
için kaygı duyan, saygı duyduğum insanlar. Siz duyduğum saygıyı tabasbub olarak
nitelendirebilirsiniz. Düşünüyorum da sizi 3 gün bekletmeye gerek yok. Ama en
azından "söyleyen gitti" olmadığınıza emin olayım yeter. Daha fazla
kalamayacağım (tabasbub olarak değerlendirilebilir olmasına rağmen herkesten
özür diliyorum).
Olmak istediğiniz şey olun.
Bülent Atcı
24.09.2005
Sayın TIRKUBIY,
Eğer kastınız sayın Yağan'ın tavrı ise o da size gereken cevabı verir bence o
kadar abartmayın. Arkadaş yazısından dolayı eleştirilince CC'ye kaldırılmasını
istedi ve özrünü de diledi, eleştirileri de kabul etti. Yok benim nickname ile
ilgili beyanımsa, o da benim görüşüm. İsimle yazılan yazılar daha samimi
olduğuna inanıyorum, ancak her kesin nickle veya isimle de olsa fikrini
önemsiyorum öyle olmazsa senin gibi nickle yazan hem de zücaciyeci dükkanına
dalan fil gibi birine cevap yazmazdım.
Hatice Ünal
25.09.2005
Sayın Cemalettin Yağan;
Bir konuyu acilen netleştirmenizi talep ediyorum. Yazınızı sildirmiş olmanız
'yataklık' kelimenizi unutturmamıştır. C.C. sitesi TSK’ya yataklık mı
yapmaktadır veya son yazdığınız yazıda belirttiğiniz gibi TSK yazı
gönderdiğinde, Kanada'dan yayın yapan ve yurt dışında yaşayan kişilere ait bir
site TSK tarafından baskı altında mi tutulmaktadır? İkilemden kurtulabilmemiz
için açıklamanızı rica ediyorum.
Saygılarımla.
Semra Ademey
25.09.2005
Değerli Katılımcılar,
Ben CC’yi uzun zamandır takip ediyorum. Bir çok defalar yazı yazdım, yazıyorum
da. Bende daha sonra okuduğumda “keşke şu lafı kullanmasaydım” dediğim
yazılarıma rastladım. Fakat bazen anlık öfke ve dar bir pencereden bakarak
yazdığımız yazılar oluyor bunu hepimiz kabul edelim. Hata yapacağız ve bu
şekilde doğruyu bulacağız.
CC neden yazımı engelledi diyoruz. Bunu bende zamanında söyledim. Fakat şimdi
baktığımda haksız olan bendim. CC prensiplerde bize bir şey söylüyor. “Çerkes
gibi” düşünüp yazacağımıza olan inancını dile getiriyor.
İşte bu noktada bizlerde dikkat etmek durumundayız. Herhangi bir sokak
tartışmasında değiliz. Bu sayfalarda Çerkes toplumu için çok güzel konular
konuşuluyor, çok güzel dilekler ortaya çıkıyor. Tabi ki zıt düşüncelerde olacak
bırakın olsun. İnsanların düşüncelerini engellemek niye? Bırakın tartışalım,
konuşalım ama Çerkes gibi.
Sayın Yağan’ı tanımıyorum birkaç yazısını CC'de okudum. İlk başlarda medeni
cesareti olan kişi olarak gördüm ve daha bir özenle baktım. Sonrasında anlam
veremediğim bir “"Dikkat edin sizi uyarıyorum. Cemalettin Yağan'la konuştuğunuzu
da unutmamanızı tavsiye ederim." yazısını gördüm ve sayın Yağan ile ilgili en
bariz aklımda kalan bu lafı oldu.
Sayın Yağan tepki veriyor CC'deki bazı yazıları öne çıkarıyor ve CC’yi yerden
yere vuruyor. Neden bazı yazılara yer veriyor diye ve bunu yaparken de yine
CC’yi kullanıyor.
İşin garibi CC’yi CC’de kötülüyor ve CC’ye yazmayın diyor.
Bu mantığı anlamak mümkün mü?
Sayın Yağan CC’yi sitedeki bazı yazılardan dolayı eleştiriyor. Peki sorarım size
sayın Yağan, CC bu yazıyı yayına koymamış olsaydı bu sözler Çerkeslere
söylenmeyecek miydi? Bu sözlerin çok daha kötüleri söyleniyor. Diğer taraftan
dünya Türkiye’den ibaret değil iyi veya kötü, doğru veya yanlış dünya denen bir
gerçek var ve bizler onun dışında değiliz.
Tüm dünya yeni yapılanmaya giderken kendimizi daracık bir alanda kısır
düşüncelere bırakamayız. Bizim hoşumuza gitmeyen, bizim toplum için söylenecek
sözler olacak ya da etrafımızdaki kültürler ile ilgili tartışmalar düşünceler
olacak. Bunları bilmemiz gayet doğal değil mi? Söylenen ne varsa bilmek,
öğrenmek hakkımız.
CC bir çok defa bizim toplumu az çok ilgilendiren konuları tek bir satırına dahi
dokunmadan yayınlıyoruz diyor. Böyle de olması gerekmiyor mu? Yine misyonerlik
deniyor. Ben açıldığı günden beri yazıyorum ve izliyorum. Hatta siteyi;
projeleri (Gubsege) hayata geçirecek kadar da destek veriyorum. Peki neden bana
halen Hıristiyanlık ile ilgili bir tek satır yazı gelmedi ya da en ufak bir
hareket olmadı? Ben biliyorum ki, hiç kimseye gitmedi o halde nasıl bir
misyonerlik çalışmasıdır bu, sorarım?
Kabul edeceğimiz tek gerçek site kurucularının büyük çoğunluğunun Hıristiyan
olduğudur. O konuda beni hiç ilgilendirmez. Sonuçta pamuk ipliğine mi bağlı
benim inancım. Ben en azından dinler arasındaki farklılıklara rağmen bizim
Kafkas insanları olarak aynı duygular ile birlikte yaşayacağımızı görüyor ve her
birine (Müslüman-Hıristiyan) saygı ve sevgi duyuyorum. Ortak kültür adına
yaşamayı, düşünmeyi hedeflediğimiz günlerin en kısa sürede gelmesi dileği ile.
Son olarak “BEN BÖYLE BİR SİTEDE YAZMAK İSTERİM” Saygılarımızla,
CC'YE NOT: Bu yazımı yayınlayın lütfen. Bizlerde bir şeyler söyleyelim.
Ethem Pigari
25.09.2005
Sayın Tirkubiy ile ShuZago arasındaki tartışma bir soruyu aklıma getirdi.
Xhabzemizde gerçektende ağabey, abla, büyüğüm gibi hitaplar var m? Ben bunların
eşiti deneceklerin olduğunu düşünsem de bunların Türkçe kullanılmaması
düşüncesindeyim.
Nibjogh, thamade lhap'e, çinahiç' , ziwushan ya da wo daxe gibi Adigece
hitaplarla yazılarımızı süsleyelim. Bu abicim bana ağacım muhabbetini
hatırlatıyor ya da doğrusu neyse bilen yazsın. Bu kadar Türkçe’ye başta ve sonda
biraz Çerkesce katalım.
Sayın Yağan reisul muhaberat tarzı ifadeler kullanıyor. Kendi bilir.
Sayın Ademey,
''Kabul edeceğimiz tek gerçek site kurucularının büyük çoğunluğunun Hıristiyan
olduğudur'' ifadenizde her halde Çerkes kelimesini unuttunuz. Düz Hıristiyanlar
konumuz dışında zannederim. Sayın Ademey yazabileceğiniz bir başka site zaten
yok, sadece hatırlatırım.
Saygılar...
Hatice Ünal
25.09.2005
Sevgili Semra Ademey,
Şu yaşıma geldim, hayatta hiç bir şeyin gizli kaldığını görmedim. Maskeler her
zaman düşmeye mahkumdur. İş, hangi yüzde gerçekten maske olduğunu
saptayabilmektir. Bir süre daha bir şeyler görecek gibiyiz.
Hayırlısı. :)
Blimipsejjqo
25.09.2005
Sayın Ünal korkutmayın bizi. Biri gizemli laflar eder. Siz maske, göreceğiz
falan diyorsunuz. Korktum cidden ya...
Hatice Ünal
25.09.2005
Rica ederim. İnanın hiç öyle bir amacım yok. Sadece bir kaç gündür gördüğüm
olaylar,mmail kutuma gelenler nedeniyle yazdım o sözleri.
Burada insanları kategorize etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Yemin ediyorum, hasta
halimle sinirlendiğim için yazıyorum. Ne CC’ye, ne TSK’ya laf ettirmemiz gerek.
Benim ailemde kaç tane subay var.
CC’de hepimiz yazıyoruz ama bazı sitelerde TSK’ya da yönelik karalamalar var.
Bunları getirip Çerkeslere ait sitelere de sokmalarına izin vermemek gerek. CC,
Hıristiyan Çerkeslere ait bir sitedir. Dinleri bizi ilgilendirmemekte ama
Çerkeslik boyutunda burada yer almaktayız. Ama (Sayın CC yetkilileri bunları
dininizi eleştirmek adına yazmadığıma lütfen emin olunuz) halkının yüzde
doksanının Müslüman olduğu bir ülkede TSK’nin adını bu siteyle ilişkilendirmenin
mantığı nedir? Maskelerden söz etme nedenim budur.
Bilmem açık olabildim mi?
Saygılarımla.
Blimipsejjqo
25.09.2005
Sayın Ünal,
Sizi üzdüysem özür dilerim. Aslında basit bir espriydi. Sizi tekrar
sinirlendirmek istemiyorum ama yüksek affınıza sığınarak yazacağım. Bu site
Hıristiyan Çerkeslerinse buyurun onlar yazsın, onlar okusun diyeceğimde
sinirlenirseniz diyorum. Zaten diyeceğimi de dedim.
Sayın Ünal ben fiziki bir sahiplikten bahsetmiyorum. Burası yazıyla buraya
katılan herkesin. Yoksa sizleri nasıl tanırdık? Sağlık problemine nasıl
üzülürdük? Sayın C.C. burası bizim demekle tapu falanda istemiyoruz. Mevcut
çizgiyi önce muhafaza sonrada geliştirme de bizlere katkılarınızı devam ettirin
lütfen.
Sayın Ünal tekrar geçmiş olsun efendim.
Esenlikle var olun.
CircassianCanada
25.09.2005
Değerli katılımcılarımız,
Genel olarak farklı yayın politikamız nedeniyle sitemiz ile ilgili değerlendirme
farklılıkları olabiliyor. Bu güne değin bunları çok yaşadık. İnsanların içinde
bir kuşku kalmasın diye de bu tür suçlamaları çekinmeden 3 yıldır yayınlıyoruz.
Genellikle de –daha öncede yaşadığımız gibi- prensiplerimiz konusunda sorun
yaşayan değerli hemşehrilerimizin soğukkanlılıklarını yitirmeleri nedeniyle bu
tür suçlama ve ithamlara yönelmektedir.
Ancak forumda her sorun yaşayanın sitemize olmadık ithamlarda bulunması da adil
değil. Sitemizin kimliği ve prensiplerini Forum ana sayfada açıklamamıza karşın
bu tartışmayı açmayı pek iyi niyetli görmüyoruz. Forum sayfası kültürümüzü
geliştirmek, dünya da olup bitenleri Çerkeslerle ilintilendirmek için
açılmıştır. Bu nedenle bu günden başlayarak CC ile ilgili olumlu-olumsuz hiçbir
yazı foruma konulmayacaktır.
Saygılarımızla.
Şomauha
25.09.2005
Sayın A,B,C,D, vs. Keşke, keşkeler olmasaydı. Herkesin mutlak bir doğru yanı
vardır ama keşkeler bizi engellemesin. Açıklık her zaman doğrudur. Açık ve net
olalım.
Obarg
26.09.2005
Sayın Şomouha,
Keşke yazınıza, Sayın A,B,C,D, vs. şeklinde başlamasaydınız. Saygılar.
Hatice Ünal
26.09.2005
Sayın Blimipsejjqo;
Orada yazımda asıl belirtmek istediğim noktayı çok net açıkladığımı sanıyorum.
Bizim bu siteyle ortak paydamız vardır. Bu Çerkesliktir. Bir takım çevrelerin
ağzını kapatmak için bunu vurgulamak zorunda kalıyoruz. Ben sadece burada değil,
başka Çerkes sayfalarında da güzel tartışmalar olduğunda katılıyorum şahsen. Bu
iletişim kurmaktır, fikirlerin paylaşılmasıdır. Herkesten öğrenecek bir şeyler
vardır. Bunları almak isteriz. Hiçbir şeyi tek kaynaktan dinlememek gerekir. Bu
eleştirme yönünüzü geliştirir. Bu saplantısız olmanın olmazsa olmaz koşuludur.
Şurada, her dinden, her görüşten, her kabileden insanlar bir arada
tartışabiliyoruz. Bundan daha güzel bir tat var mı? Dünyayı tek tipleştirmeye
çalışmak yerine, kendimizi geliştirmek daha yararlı olacaktır.
Saygılarımla.
Asetin
26.09.2005
Site yöneticileri tebrik ederim sizi, sitenin İngilizce kısmı çok güzel olmuş.
Bende İngilizce materyalde çok, hem de Rusça'dan çevrilmiş başka sitelerde
olmayan. İlgi gösterirseniz Osetya bölümü için gönderebilirim.
Saygılar.
CircasianCanada Notu: Sayın Asetin, bizlere verdiğiniz destek için çok
teşekkür ederiz. Dosyaları bize gönderirseniz seve seve yayınlarız.
ShuZago
28.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Sanırım ortalığı boş bırakmama cümlesini yanlış anladınız. Benim ortalığı boş
bırakmama gibi bir iddiam yok, ortalığı boş bırakmaması gerekenlerden ricam
vardı. Ayrıca “xhabze derleme” çalışmasına başlarken hissettiğim kaygılarımın
maalesef doğru olduğunu gördüm, fikirlerimi paylaşırken bu konunun dolaylı
olarak kinayeli cümlelerle önüme getirileceği, fikirlerimi paylaşırken bunun
beni etkileyeceği kaygımın da gerçeğe dönüştüğünü üzülerek görüyorum.
Haklı çıkmak her zaman iyi olmuyor. Madem ortalığı boş bırakmamak çabası içinde
olduğum görüntüsü ve kimsenin istemeyeceği bu gerginlik içinde adım geçti;
yapabileceğim en iyi şey bu görüntünün huzursuzluğunu kendime ve paylaşımda
bulunduğum insanlara yansıtmamaktır. Bu yazıdan sonra tamamen katılımımı
noktalıyorum. Xhabze ile ilgili derlemeler konusunda; toplayabildiğim kadar
veriyi toplayıp site yönetimine ilettikten sonra yerine getirilen bu
sorumluluğunda tamamlanması sonrasında siteyi aynı sıklıkla takip edeceğim.
Fakat katılım açısından bundan sonrası için faydalı olamayacağımı düşünüyorum.
Site yönetiminden ricam; Hazırlayan kısmındaki nickimin kaldırılıp bu bölüme
veri aktarımını herkese açmaları ve duyurmalarıdır. Bu şekilde çok daha
ayrıntılı bir bütün oluşturulabilir. Xhabze ile ilgili her türlü notunuzu
“iletişim” bölümünden aktarabilirsiniz. Gerçek anlamda çaba sarf edip, ısrarla
örnek almaktan kaçındığımız, üreten ve sırtlayan insanlara tekrar teşekkürler.
Selametle Wuzınsheuw
CircassianCanada Notu: Sayın ShuZago, siz bu toplum için bir şeyler
üretiyorsunuz. Biz Haziran 2003'ten bu yana bu tür şeylerle o denli çok
karşılaştık ki, eğer duygusal davransaydık şu anda birbirimizi tanıma şansına
daha da önemlisi bu önemli bilgileri insanlarımıza ulaştıramayacaktık. Siz
''Xhabze Notları da Bu Hafta'' bölümünü hazırlayan kişisiniz. Orada özellikle
HAZIRLAYAN yazdık. Dolayısıyla oraya yazılan tüm yazıların size ait olmadığı çok
net görülüyor. Aynı şekilde sayın KEÇ Süleyman Yavuz beyefendi de SEMERKO
bölümünü hazırlıyor. Sizler bu toplum için bir şeyler üretiyorsunuz ve bu site
sizlerin ve diğer üreten büyüklerimiz/arkadaşlarımız/kardeşlerimiz sayesinde
günde ortalama 1600 insana hizmet veriyor. Sizin sorumluluğunuz bu 1600
okuyucuya. Bu nedenle lütfen demoralize olmayınız.
Saygılarımızla.
Hatice Ünal
28.09.2005
Sevgili ShuZago;
Bir misyon üslendiyseniz yok öyle çekip gitmek. :) Sonra ben nerden öğreneceğim
xhabzeyi. Kalemleri teker teker kıracaktınız da niye beni geri çağırdınız?
Saygılarımla.
Semra Ademey
28.09.2005
Hayır ShuZago hayır, bunu söylemiş olma lütfen. Ne demek ben bırakıyorum.
Bizlerin hiç mi hatırı yok. Her siteyi açışımızda, göndermiş olduğun xhabze
kurallarını okumaktan mahrum mu bırakacaksın bizi? Hayır kusura bakma ama ben
kabul edemiyorum. Büyüklerimizi anlarım, belki onlar bir şeylere tepki verir
çekilir ama gençleri anlamak istemem, anlayamam. Eğer öyle küsüp gitmek varsa
benim de acilen gitmem lazımdı. Hayır ben kalıyorum, kalacağım da. Lütfen bu tür
kırgınlıkları yaşamayalım. Toplum olarak ne hale geldik bir bakın Allah aşkına.
Bizim böyle bir lüksümüz yani kızmak, küsmek gibi lüksümüz var mı? Hepimizin
zaman zaman kırgınlıkları olur ama en güzeli unutmaktır. Bizler bu topluma
elimizden ne gelir ise vermek zorundayız. Sizinle yapabileceğimiz çok işler var.
Sizi tekrar bütün kalbimle bekliyorum.
Sevgilerimle.
Semra Ademey
28.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Hiçbiriniz bir yere gitmemeli. Bizler tartışmalıyız, yer yer öfke de duyarız ama
gitmek niye? Her biriniz çok ayrı değerlersiniz. Ortama fitne, fesat sokup
ikilik yaratmaya çalışanlar da var. Ben onları da sabırla dinlerim, dinliyorum
da. Bizler asla küsme lüksüne sahip değiliz. Gençlerimiz bu konuda daha duyarlı
olmak zorunda. Yapılacak çok iş var. Daha durun yeni başladık. :))
Sevgilerimle.
Mehmet Can
28.09.2005
Sayın ShuZago,
Yazmama konusunda şaka yaptığını zannediyorum ya da temenni ediyorum. Kararını
tekrar gözden geçirmeni bekliyorum.
Sevgi ve saygılar.
ShuZago
28.09.2005
Selamlar,
Değer verip samimiyetle kararımı değiştirmemi isteyen herkese çok teşekkür
ediyorum. Ancak bilinmesi gereken bir şey var bu bir tavır değil, benim açımdan
bir çözümdür. Kesinlikle küskünlük veya geri adım atmakta değil. Yazdığım her
yazı foruma katılmama kararımı tekrar tekrar çiğnemek oluyor ama en azından
sorumluluk hissi gereği cevaplama gereği hissettim. Şu an müsait olmamam
nedeniyle, gerekçelerimi açıklayacağım müsaade isteyeceğim ve hiçbir gerginliği
yansıtmadan noktalamak istediğim yazı için bir gün müddet istiyorum.
Umarım birbirimizi anlarız
Selametle Wuzınsheuw
Yoldaş
29.09.2005
Bekliyoruz yazılarınızı.
Asetin
29.09.2005
Kanada'da yaşayan Karabati Sergey aşağıdaki yazıyı çevirmişti. Rusça'dan
İngilizce'ye yani bunu her vatandaş başaramaz ben başarmıştım. Ama Sergey
ortadan kayboldu çünkü o kadar çevirisini adını yazıp sitemde yayınlayamadım.
Çünkü web tasarımı bilmiyordum. Sonunda Sergey'de ortadan kayboldu. Ama güzel
çevirileri hala mailimde duruyor. Sergey adını artık bu sitede görebilirsin eğer
Türkçe öğrendiysen bu yazıyı okuduktan sonra benle irtibata geçebilirsin.
Stanislav Cherchesov: Stanislav Cherchesov. Cherchesov Stanislav Salamovich. A
goalkeeper. Distinguished master of sports. Born in September 2,1963 in Alagir
(North Ossetian ASSR). Apprentice of "Spartak" football school in Alagir. Played
for Spartak Ordzhonikidze (1982-1983), Spartak Moscow (1984-1987,1989-1993,
1995, 2002), Lokomotiv Moscow (1988), Dynamo Dresden, Germany (1993-1995), Tirol
Insbruck, Austria (1996-2002). Participated in 172 matches in the championships
of USSR and Russia, 57 matches in Germany and 182-in Austria. Champion of the
USSR in 1989, champion of Russia in 1992 and 1993. Champion of Austria in 2000,
2001 and 2002. Cup holder of USSR/CIS in 1992. Best goalkeeper of the country
("Ogoneek" magazine prize) in 1989, 1990 and 1992.Four times was included in the
list of the "33 best". Participated in 49 matches for the USSR/CIS/Russia team.
Palayed in the 1994 world cup and in the 1996 Euro cup.Was a member of FIFA team
in a match with team America (1995) and was in team Europe in a match with team
Africa (1997). Since January 2004- chief coach of FC Kufstein Insbruck, Austria.
kaynak:http://www.rusteam.permian.ru/players/cherchesov.html Sitenin
Türkçe kısmında yer alan Chercesov yazısı Ingilizce olarak Osetya kısmına
eklenecek. Çeviri:Karabati Sergey
ShuZago
30.09.2005
Selamlar,
2 gün geçti değil mi? Bir gün daha geçer, biri daha, ama 3 gün öncesi geçmez,
kimse hoşnut değilse de yaşanıp geçen şeyler var ama bunları birebir sebep sayıp
o tartışmada birebir bulunan katılımcının sırtına yüklemekte doğru olmaz, bunlar
birikmiş gözlemlerimin sonucu zaten almış olduğum bir kararın üzerine eklenen
sebeplerdi.
Kesinlikle isim belirtmeyeceğim ve “söyleyen gitti” rahatsızlığımın son halkası
kendim olmayacağım. Ama rahatsız olduğum konuları özet geçmek isterim.
Bunlar hepimizin düştüğü hatalar kimse geri durmasın.
1- Tartışılan konuya fikir katmak yerine konuya tez-antitez boyutu katmayı
ölesiye seviyoruz, hatta DUA başlıklı konuda bile bunu inanılmaz bir şekilde
başardık, bir insanın kalbinden akıp çıkan yakarışına bile kendimizce yön
vermeye çalıştık. Ayrıca ; Dibzemge Txejın (Anadilde yazışmak) başlığı altında
sayın Semra Ademey'le beraber yazarken “e yapıyorsunuz da, olmuyor ki” diyen
değerli katılımcıya bu konuyla ilgili fikirlerini ve yardımını beklediğimizi
yazdık ses çıkmadı. Haklı olmak yeterli mi?
Aynı değerli katılımcı Kuba Şaban'la ilgili bir yazımı görmüş, (Kuba Şaban
hakkında bilgi istiyordum) bir başka forum sayfasında “ Buralardan biri yazmıştı
Kuba Şaban diye unutmazsam yollarım” cümlesini kurmakla yetinmiş. Bu tavrı
edineceğim bilgiye kıyasla görmezden gelip parmak kaldıran orta okul çocuğu
edasıyla konuyla ilgili yardımlarını beklediğimi dile getirdim, yine ses yok
Kuba Şabanı öğretmek mi önemli? Yoksa Kuba Şabanı kendisinin bildiğini öğretmek
mi? maalesef bazılarımız için bir şeyler öğretmek yerine o şeyi bildiğini
öğretmek yeterli kalıyor. Kuba Şaban'la ilgili istediğim bilgi ve motivasyonu
thamade olduğu halde thamadeliği tartışılan bir büyüğümden aldım.
Forum sayfalarını son derece faydalı kullanan insanlar yok mu? Elbette var, işte
Asetin nickli değerli katılımcı; öyle harıl harıl çalışıyor ki tebrik etmek
amaçlı olsa bile, iş zamanı yanına varılmaya çekinilen insanlar gibi onu meşgul
etmekten çekindim. İşte Gubsege grubu üyeleri, İngilizce çeviri sayfasındaki
katılımcılar, her yazılarına samimiyetleri yansıyan, enerjisini bu samimiyetten
aldıklarını düşündüğüm hırslı yazıları bazen kaygılanmama sebep olsa da, her
kelimesi gerçek ve samimi olan insanlar. (İsimlerini belirtmem doğru olmaz.) Ama
her insan aynı derecede dirayetli olamaz bu birebir sabır meselesidir. En ufak
ayrılıkta anlaşmazlıkta rencide edilebilir miyim? Şüphesiyle katılımın
devamlılığını sağlamak ve bunca hassas konuda fikir beyan etmek biraz zor
geliyor artık bana.
Bazen sadece haklı çıkmış olmanın hırsıyla birbirimizin yumuşak karnını
yokladığımız dahi oluyor ki bu içinden çıktığımız topluma hiç yakışmıyor. Genel
tespitlerle herkesi sorgularken ortaya çözüm getirmek gerekliliğini
düşünmüyoruz. (Kimseye dokunmaması ve giderayak kimseyi töhmet altında bırakmış
olmamak için olabildiğince dikkatli davranıyorum, bu şekilde de gerekçelerimi
tam manasıyla açıklayamıyorum.) :))
Herkes zaten bunları görüyor ve fark ediyor, kimseye bir şey öğretmek çabasında
değilim. Maksadım sadece hatırlatmak veya işaret etmek. Bunu yaparken de örnek
vermek gerekiyor ki; bu yine aynı gerginliklere neden olabilir bu nedenle az çok
açıkladığımı düşündüğüm sebepleri ipucu mahiyetinde kabul edip yorumları
içinizde yapıp anlamanızı dilemekten öteye gidemiyorum. İkisi bir aradayken
birbirini kısıtlayacak olan farklı katılımlarımın, forum sayfasında görüş
bildirmek kısmından vazgeçiyorum.
Xhabze Notları ile ilgili derleme yazılarına gerek görüldüğü süre ve şartlar
içinde devam edeceğim bu konuda nickimin veya adımın orda bulunup bulunmaması
önemli değil. Önemli olan duyduğum heyecan ve bir şekilde faydalı olabilmek.
Forum sayfalarında, dile getirilmesi gerekenleri en kolay tabiriyle “yüreğe su
serpmek” babında aktaran değerli insanlar var çoğu zaman onların yazılarına
ekleme yapmak gereği bile hissetmedim. Asıl olan kaygılarını, fikirlerini dile
getirip, bunların kaygı duyma sebebimize (yani kültürümüze) müspet yansımasını
görmek ve dilemekse bunu bana hissettiren çok kıymettar insanlar var bu konuda
içim rahat. Kolaycılık ya da hazıra konma değil güven hissiyle ilgili bir geri
adım bu.
Bu kararın içinde barındırdığı en menfi duygu nedir? Diye düşünüp kendimi
eleştirecek olursam; gerginlik(ler)den kaçınmak denebilir. Sayın Hatice Ünal,
Haklısınız, size seslenen insanlardan biri benken, kalemimi (klavyemi) kırmam
biraz tezat bir durum oluşturdu (biraz) :)) ama durumlarımız biraz farklı, siz
biraz küsmüştünüz (biraz) :)) kararınız içinde kızgınlık payı biraz yüksekti
(yine biraz) :).
Ayrıca tecrübe ve emek açısından da durumunuz farklı (açıklamama gerek var mı?)
açıklarsam yanlış anlaşılır, tabasbusa yorulabilir.
(Sayın Tırkubiy, bu kelimeyi tekrar kullanmamı vurgulayıcı bir şaka olarak
alırsanız sevinirim, konunun gerginliğini aşmış olmama rağmen özür ve düzeltme
talebim aynen geçerlidir.)
Sayın Ünal, foruma tekrar yazmam ihtimali varsa bu ihtimallerden biri sizin
tekrar katılmama kararı almanız durumunda olacaktır. Size yine aynen seslenirim
:)) ama bunu yapmayacağınızı biliyorum. :)
Şıpkhu Semra Ademey, Wustxode? koed landere dızjewubjefa’ım. Seri yipereyım xodu
kodıre gastxijıf’ım.Ziyi yapege yi guğ sıja guğham deug sigur yiruwdas. Mıbde
gazmıtxijır ser şhayi nakh şhapes, sı gubjauw jısaham nevuj seri deug siug
zebğajas ziyi wutukur wuubıdınu yawuj wuits psaler gısxe’as.Axodu zı fe gıstewoa
nevuj ğa fer xet gıziplami gızırrepl yaperem xodu sitxıfınu si guğa’ım. Abı şha
siug gıpigu jızma’a psalem siug zerımgazeganu şha zege gadmıtxime nahıfs. Si
nahıju Adeje Bülent yi psalem sıperıwoe xodu hoas ğari nemıj si gu geywoes,zerım
ğaxoder gıguru’ome si goapes. Woe yawuj vuzerıt “Gubsege” oxum şha tham
tlegınığar gıviyt,tham fiug yitlır gıviygahule Bjeuw ştıme di şupkham di şupkh
nahıjham tse yafetşu dıfafs wori nigi nevuj sıgızırogenur “millenium Seteney
Goaşe” :)) se tseuw siug gagear aras,zompesame zetkhogijıns :)) Tham wuzxoeyr
guwiygakhutle…
Sayın Mehmet Can,
İnanın şaka değil, bunu bir çocuk nazlanmasına da çevirmek istemiyorum bunun en
doğrusu olduğuna emin olun, çağrınız ve yaklaşımınız için çok teşekkür ediyorum
ayrıca sizinle Nartlarda görüşme şansımız var uzun süredir yoktum ama sık
girmeye çalışacağım inşallah siz devam ediyorsunuzdur. Yaklaşımınız ve şu ana
kadarki milli hassasiyetiniz için tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Sayın CircassianCanada İlgilileri,
Hep aynı şekilde hitap ettim, yok mu bunun daha samimisi? Alanınız ve
yüklendiğiniz sorumluluk açısından kültürümüz için kaygı besleyenler arasında
sürüklenmek ya da sürüklemek arasındaki ince çizgiyi ısrarla çizerek ortaya
koyduğunuz somut tavrınız ve çalışmalarınız takdire şayan.
Gerçekten müteşekkirim ve yukarıda belirttiğim gibi yardımcı olabileceğim fayda
sağlayabileceğim her konuda elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım. Xhabze
Notları ile ilgili derleme yazılarına gerek görüldüğü süre ve şartlar içinde
devam edeceğim bu konuda nickimin veya adımın orada bulunup bulunmaması önemli
değil.Önemli olan duyduğum heyecan ve bir şekilde faydalı olabilmek.
Yalnız bu konuyla ilgili tek sorun beklediğim notların elime geçmemesi bunu da
hızlandırdıktan sonra aynen size ileteceğim. Anlaşılan kardeşime biraz yüklenmem
gerekiyor. :)) Ayrıca forum sayfalarına katılışımın biraz “paldır küldür”
olmasının bir şekilde selamla girmeme engel olduğunu hatırlayarak, hasbıhal
ettiğim tartıştığım, yazıştığım bütün katılımcıları Adige selamıyla selamlayarak
katılımımı bitiriyorum. Umarım birbirimizi anlarız.
NOT: Dün yazısını fark ettiğim ShuZago Ferhat isimli sayın katılımcıya hoş
geldiniz diyorum. “ShuZago Revolution” gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
diye merak ettim. :)) Tabi ki o nick tescilli marka değildir, ama yazı
karakterine kadar aynı kullanılması dikkatimi çekti sayın katılımcının
fikirlerinden sorumlu tutulmak istemem. Bunu açıklarsa o nicki kullanmasında
benim açımdan hiçbir sakınca yoktur.
Selametle Wuzınsheuw Fşıt
ShuZago
30.09.2005
Selamlar,
Neden sürekli ettiğim lafı çiğneme talihsizliği yaşıyorum?
Sayın Tıghujjgo,
Tartışılacak bunca konu varken bir katılımcının tartışılması, bu forum
sayfasının amacıyla örtüşmez bence. Kesin ve net tavrınızın samimiyeti üzerine
yazmadan edemedim. Bu soğuma veyahut yılma değil kendi açımdan çözümdür.
Hepimizin amacı halkına faydalı olabilmek değil mi? Emin olun başka şartlarda ve
ortamlarda şartlarımın iaşe ettiği nispette faydalı olmaya çalışacağım. Bunu
değişen ferdi bir strateji olarak algılarsanız sevinirim. Ferdi olarak
verdiğiniz kıymete sevinmek ve teşekkür etmekle beraber "41.Savaşçı" forumunda
yakaladığınız perspektifi ilgiyle takip eden bir katılımcı olarak dağılan
dikkatinize üzüldüm demeyi de size de, kendime de haksızlık olarak görmüyorum.
Sayın Tırkubiy,
Ben kendi adıma o diyalogdan bu noktaya gelmiş taraflardan biri olarak şu son
durumdan memnun oldum ve millet olarak iki kere düşündüğümüzde nasıl bir noktada
olabileceğimizi bir kere daha anladım ama maalesef bunu sizde bende yapamadık.
En azından yapılmaması gerekene örnek olup caydırıcı olabilmeye faydamız oldu
diye düşündüğüm o diyaloglara tekrar girmeyi istemem ama "çaçaron" kelimesi için
sizden ve okuyan herkesten özür dilerim. Duygusallığı bırakmakla ilgili
diyeceğim şey ise; maalesef olmaz, etrafında toplandığımız konuyla ilgili tüm
enerjimi ona olan duygusal bağımdan alıyorum bu yeterli olmasa da, bende
kimliğimi vazgeçilmez kılan şey bu. Yanına mantık soğukkanlılık metanet vb. gibi
hissiyatları katarken ikisini bağdaştırmakta bazen zorlanıyorum.
Bu duygusallık yaşadığımız kültürün alttan eşilmeye başladığının ve havada asılı
kalmışçasına, dayanağı olmaksızın, suni şartlarda yaşatılmaya çalışılmasının,
yoğunlukla yaşanamamasının bir sonucu olarak birçoğumuzda var.
SayınTıgujjgo,
Adiger, Adigem zeri pegejım xodu gubjauw, Adiger Adigem zereygejım xodu guxelge,
Adiger Adigem zere wuşıyem xodu gu gabzege wugıjızegam şha tham wuiug yıtlır
guiygakhule. Wui geger mırame, wunafe gebhalar sımdenır se si yemugs. Wunaferame
sı de'onıri si pşe yıls, psatle sı oenıri. Jser arasi mı oxur mıxodizu
gugeywore, yemıgure hunume se sıpşe yıtlır wunafem zıdeygagunurasi. Fi wunafer
se soder Ğawoe jısahari fecere si gu geywohami gu lıfteme si goapes. Tham wuiug
yıtlır guiygahutle. (Adigece-Kabardeyce) yazılan kısımda Sayın Tıgujjgo'nun
wunafe isteğine uyacağımı ama kaygılarım ve mazeretlerimin de göz önünde
bulundurulmasını rica ettim ve bana Çerkes'in Çerkes'e seslendiği gibi Çerkes'in
Çerkes'e kızdığı gibi Çerkes'in Çerkes'e nasihatte bulunduğu gibi yaklaştığı
için teşekkür ettim. (Bu cevapsız bırakılamazdı.) Birebir çevirme gereği
görülürse çeviririm. Ayrıca sayın Ademey'e dediğim "Millenium Seteney Gosşe"
adının bir şakadan ibaret olduğunu ve bizim Uzunyayla'dan birbirimize isim takma
şakalarının (guşe'a) bir benzeri olduğunu hatırlatırım. Öyle kalmasını isterim.
Ve lütfen "sen gidersen bende giderim" gibi bir hataya düşmeyelim. Madem öyle
uzayıp gidecek ben sizlerden biraz müddet isteyeyim. Ama lütfen kimse normal
katılımını sekteye uğratmasın.
Selametle Wuzınsheuw
Müzeyyen Kip
30.09.2005
Merhaba,
CC'nin Forum sayfalarında yazılarını önemsediğim, takip ettiğim kişiler bir bir
artık ben yokum diyorsunuz! Kendinizce gitmeniz için sebeplerinize saygı
duyuyorum, ama sizlerin her birinizin gidiyorum deme hakkınız olduğu kadar
bizlerin de sizleri göndermeme veya vazgeçirme hakkını kendimizde görüyorum.
Ne dersiniz?
Bu hakkı umarım çok görmez ve bizlerin bu isteğini göz ardı etmeden tekrar form
sayfalarında yazılarınızı görürüz.
Saygılarımla.
Semra Ademey
30.09.2005
Sayın Şhalaxho,
Giden büyüklerimize hayır, lütfen kalın demek gibi bir şansımız maalesef yok.
Sonuçta büyüğümüz olarak onlar bize yol gösterecek, bize destek olacak. Bizim
onlara hayır dememiz kabalık olurdu ve ben gitmesine çok üzüldüğüm büyüklerimize
böyle bir şey söyleyemedim ama dönsünler isterim. Çok güzel çalışmalar
yapabilecekken kısır çekişmeler ile dağılmamız çok üzücü. Umarım bize değer
verirler, bu toplum adına güzel şeyler düşündüklerini bizim unutmadığımız gibi
onlarda unutmazlar en kısa sürede bizimle el ele, omuz omuza çalışırlar.
Genç arkadaşlarımız gitmeyecek bu çok sevindirici.
Sayın ShuZago sadece zaman istiyor ve ben inanıyorum ki bu genç kardeşlerimiz
içlerindeki cevheri çıkaracak işlere imza atacaklar.
Hepinize yürek dolusu sevgiler, saygılar.
Bülent Atcı
01.10.2005
Sayın katılımcılar,
ShuZago eminim ki bir yere gitmiyor ve sizleri de kıramaz. Çünkü "gupır zıga
gupır,gup yi wuases" ShuZago.
Değerli katılımcılar ve CC yöneticileri, bu formu yaklaşık olarak iki aydır
takip ediyorum. İnanılmaz bir zevk alıyorum. Biz tarih boyu yazma özürlü bir
toplumuz. Kendi tarihimiz ile ilgili çok az yazılı belgemiz var. Hatta yok gibi,
işte bu açıdan bakınca insan geleceğe dair daha bir umutlu oluyor en azından ben
öyle görüyorum.
Sizlere ve CC'ye önerim forumda zaman zaman benzer kırgınlıkların olmasını
engellemek için şu NICK işini halledelim derim. NICK aslında MAHLAS'ın yazın
tarihinde her zaman eleştirilmiştir. Korkaklık ve ya esrarengizlik adına
kullanılmış, baskıcı rejimler döneminde kamufle amaçlı kullanılmıştır ama her
dönem eleştirilmiştir. Bu gün sanal ortamda insan nick'te kullandığı zaman böyle
bir forumda pek samimi bulmuyorum. Her an hata ve ya hakaret etme durumu söz
konusu oluyor. Mümkünse yazıları nick'le yazan arkadaşlar bunda ısrarlı iseler
yazının altına isimlerini açarak bitirsinler.
Saygılar.
ShuZago
01.10.2005
Selamlar,
Metin yazarlığı denilen modern arzuhalciliğin kıymetini bu iki gün içinde
anladım. Zengin olsaydım paraya kıyar, bu dönüş yazısını bir metin yazarına
yazdırırdım.
Lise yıllarında Ülkü Ocakları'na gitmekten zorla vazgeçirdiğim amcamın oğluyla
evin teras katında yaptığımız küçük odada ilk milli bilinci “büyümüşcülük” için
kullandığımız beyin fırtınaları estirdiğimizi sandığımız tartışmalarımız
oluyordu. Maksat kendimize bile, büyüdüğümüzü ispat etmekti, bilinç altımızda bu
yatıyordu. Adını vermek istemediğim yazarımızın yanlış aksettirdiği fıkrayı
düzeltmek için yazara zehir zemberek tekzip yazıları hazırlıyorduk.
Türkiye Gazetesi'nin verdiği genel kültür ansiklopedisinde Çerkesleri
İslamiyet'ten önce vahşi olarak tanımlamasıyla kriz masaları oluşturuyor, İhlas
Holding'in, banknot yeşilini İslam yeşili olarak gören patronu Enver Ören’e
kadar mektuplar yazıyorduk.
Bunları dile getirdikten sonra gerçeklerin ve mantığın çerçevesinde haklı
olmanın verdiği deşarj olma, sinirini gidermiş olma hissiyle mektubun acilen
gönderilmesi ihmal ediliyordu. Her seferinde mektup birkaç gün halı altında
saklanıyor sonra haftalık periyodik temizliğin içinde süpürülüp gidiyordu.
Bu yazıyı yazarken etrafta bir halı olsun istiyorum ama bu sefer haklı
olduğumdan değil kıymet verip iltifatlarını esirgemeden beni bırakmayan
insanlara karşı kayıtsız kalamamak sorumluluğu ve lafımı çiğnemenin verdiği ruh
hali arasında kaldığım için.
Yazının bu kısmına kadar klavyenin “Backspace” denen silme düğmesini defalarca
kullandım. Sonra uzatmanın gereksiz olduğunu düşündüm tekrar gerginlik konusu
olabilecek anlaşılmama ihtimali olan ne varsa “silme düğmesiyle” üstünden geçip
sadece yine normal katılımımı sürdüreceğimi bildireyim dedim.
Uzattıkça büyüklerimizin, katılımcıların ve sayın Tıgujjgo’nun belirttiği
bayanların toplumsal konumuna olan ferdi mükellefiyetim ve hissiyatımın gereği,
bunun daha fazla uzamasının yakışık almayacağını düşündüm. Buna da sayın
Ademey’in beni gerçekten etkileyen hatta sarsan maili eklenince içine mahcubiyet
dahi içeren bir fikri muhasebeyle kaldığım yerden devam etmeye karar verdim.
Kendisine tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Ayrıca Sayın Hatice Ünal, Sayın Müzeyyen Kip, Sayın Tıghujjgo, Sayın Şhalaxho,
Sayın Mehmet Can, Sayın Tırkubiy, Sayın Yoldaş ve Sayın Bülent Atcı’ ya, bir
anlık olsa dahi normal katılımlarından feragat ettirip şahıs ekseninde
dikkatlerini dağıttığım her an her saniye için kusura bakmayın diyorum.
Yaklaşımlarındaki pozitif enerji ve samimiyet için teşekkür ediyorum. Devam
etmek için sadece iş dolayısıyla ayrı kalacağım sürenin geçmesini bekleyeceğim.
Selametle Wuzınsheuw
Hattusa
01.10.2005
Neden siteden ayrılacakmışım ki? Burada kalıp mücadele etmem lazım diye
düşünüyorum.
Ademey Musa
02.10.2005
Merhaba Sayın ShuZago,
Bir kaç günlük hayal kırıklığımın yerini anlatılamaz bir keyif ve mutluluk aldı.
Sizi tekrar burada görmek çok güzel hoş geldiniz.
Sevgilerimle.
Semra Ademey
02.10.2005
Wupsouu ShuZago,
Wupsou Tham duneyim dığou wıtıriğath. Teşekkürler bir Tok'a yakışanda budur.
Bizimle bilgilerini paylaş, düşüncelerini paylaş. Bu sitede inanılmaz güzel
donanımlı arkadaşlarımız var. Lütfen kısır çekişmelere girmeden bilgi alış
verişinde bulunalım.
Saygılarımla.
ShuZago
03.10.2005
Sayın A.F.K,
Hitap şeklim bir kişiye sesleniyor gibi olsa da yazılarınızdan bir çalışma
gurubu oluşturan bir kaç kişiymişsiniz gibi anlaşılıyor. Umarım bir kaç
kişisinizdir, böylesine dolu olan yazıları bir değil bir kaç kişinin hazırlamış
olması bir kaç kere daha umut etme sebebidir.
Alfabe konusuyla ilgili yerden göğe kadar haklısınız. Dünden itibaren Kiril
alfabesiyle uğraşmaya başladım. Latin alfabesiyle ilgili henüz bir arama
yapmadım. Bu konuyla ilgili internette bilgi alabileceğim adres varsa yardımcı
olursanız sevinirim ya da elinizde konuyla ilgili veri varsa "Anadilde Yazışmak"
forumuna yazmanızı rica edeceğim.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Selametle Wuzınsheuw
ShuZago
22.09.2005
Selamlar,
Büyüklerimizden örnek olmalarını bekleriz. Lütfen gererek, gerilerek onca
fikrinizi, faydalı olacak önerinizi heba etmeyin.
Bu nickim: ShuZago.
Bu adım: Tok Oğuzhan (Oğuz'u tercih ederim ama kimlikte Oğuzhan yazıyor.)
Daha fazla bilgi için; söylenecek şeyler tükenince kullanılan "yaran var ki
gocunuyorsun" cümlesini veya benzer muhteviyatta bir cümle kurunuz, incitiniz,
tetikleyiniz. :)
Artık bende cesaretli bir insanım (!) ya da olsa olsa deli cesaretidir mi
diyelim. Çünkü saat 04:30. Olsun artık cesaretliyim diğer Nick kullanan
cesaretsiz (!) arkadaşlara buradan sesleniyorum; gelin teslim olun ne
düşündüğünüz ne söyleyeceğiniz fazla önemli değil, pişmanlık yasasından
faydalanın.
Selametle Wuzınsheuw
Bülent Atcı
22.09.2005
Sayın Tok (Shuzako),
Seni zaten tanıyorum biraz dayızadem olursunuz, genç ve duyarlı olmana çok
sevindim seni tebrik ediyorum. Son yazımda biraz da "kızım sana söylüyorum,
gelinim sen anla" esprisi vardı. Şu nick işini böyle bir forumda hep yadırgadım.
Sevgiler hepinize.
Ediz Hun
22.09.2005
Değerli Büyüğüm Sayın Yağan,
Amacım sizden özür dilemenizi istemek değildi, haddimizde değil kesinlikle.
Sadece halkımızın kullanmaması gereken kelimeler olduğunu düşündüğümden, sizden
böyle bir yazı gelince şaşırdım doğrusu. Ne kadar kızgın olsak da bu siteyi
küçük büyük günde 1300 kişinin izlediğini düşünürsek bir büyüğüm olarak sizin
yanlış anlaşılmanız bizleri de üzeceğinden hiç bir büyüğümüzün bu şekilde
anlaşılmasını istememekteyiz. Sizler varsanız biz varız. Umarım bizleri yanlış
anlamamışısınızdır.
Sevgi ve saygılarımla.
Abregeyapşaşe
22.09.2005
Sayın katılımcılar ve de sayın C.C. yetkilileri,
Bir büyüğümüz bir şeylere üzülmüş o anki öfkesini sıkıntısını dile getirmiş bize
veya site yöneticilerine öfkesinin dozu kaçmış olabilir ama ben bizim
adetlerimizde bir büyüğe ''sizde kimsiniz, bize bir anlatın, sizden korkmadık ya
da aaaa ne ayıp, şşşşt kimse duymasın, sesinizi kısın'' gibi bir şey hiç
hatırlamıyorum. Biz burada biz bizeyiz yoksa yanılıyor muyum?
ShuZago
23.09.2005
Değerli Büyüğüm Bülent Atçı,
Değerli büyüğüm, Nickname ile burada yazmak uygun görülmeyebilir, tartışılabilir
ama bunu başlı başına tartışmak daha doğru olur diye düşünüyorum.
Büyüklerimiz ve hemşerimiz olan diğer katılımcılar bundan rahatsız ise tavsiyem
şudur; Birebir bu konuyla ilgili bir forum açılır, büyüklerimiz konuyla ilgili
gördükleri sakıncaları yanlışları dile getirirler, tavsiyelerini bildirirler,
nickname kullanan katılımcılarda kendilerince açıklamaları yaparlar. Herhangi
bir konuda tartışılırken veya fikir alışverişinde bulunulurken en ufak ayrılıkta
bunun öne sürülmesi hem gerginliğe hem de konunun seyrine zarar veriyor.
Örneğin "Tufan mı Geliyor" forumunda sayın Muratt, son derece normal bir tarzda
fikrini beyan ederken bu konu önüne sürüldü (Sayın Hatice Ünal tarafından,
gönderme yapıyormuşum gibi olmasın). Bu, sayın Muratt'ın sağlıklı bir şekilde
fikrini ifade etmesine engel olmadı mı? Tabi ki oldu sonuçta sayın Hatice
Ünal'ında sayın Muratt'ında istemeyeceği bir seyir aldı ve tartışılan konu yine
unutuldu. Kendisiyle önceden hiçte iç açıcı olmayan bir diyaloga girdiğimiz
sayın Muratt'ın sırf nick kullandığı için fikir beyan edemeyeceği sonucu
çıkmasına, bir çok defa benzeri bir şekilde öne sürülen bu sebebe kendim
içerlediğim kadar içerledim.
Her dernekte, her köyde, her mahallede, her sülalede, her ailede "küskün genç"
manzaraları hepimizin aşina olduğu genel şikayetimizdir, peki bunda gençlerin
hiç suçu yok mu? Elbette var ancak sırtlandığımız mirasa bir nesil ya da bir kaç
yaş daha yakın ve daha tecrübeliler. Aramızdaki klasik Çerkes iletişimsizliğini
aşmak için yol gösteren düzelten ikaz eden büyüklerimizin nasihatleri bize onur
verir.
Değerli büyüğüm,
Sizinle yüz yüze tanışma fırsatım olmamışsa da sizi tanıyan ve saygıyla bahseden
insanlardan tanıyorum ve kimliğimiz adına yaptığınız çalışmalara kardeşiniz,
akrabanız ve hemşeriniz olarak teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Ayrıca bir haftadır katılamadığım forumda, konunun keskinliği dolayısıyla
aceleci davranıp dolaylı yoldan diyalog kurmamıza sebep olduğum için üzgünüm.
Kusura bakmayın diyorum. Nickname ilgili sizin, diğer büyüklerimin ve
katılımcıların sakıncalı gördüğü noktaları belirtmesini isterim, bu konu başlı
başına tartışılmalı bence.
Selametle Wuzınsheuw
Bülent Atcı
24.09.2005
Sayın TOK,
Şu nickname hakikaten böyle sık sık halkımızı ilgilendiren bir çok konuda ciddi
manada tartışmalar ve görüşlerin gündeme geldiği bir forumda şık durmuyor. Kişi
illa nick kullanacaksa yazısının altına ismini yazsın. Çünkü fikirler kadar
fikrin sahibi de bence önemlidir. Bir önceki yazınızda beni taşlamanızı
görmezlikten gelmemin sebebi; senin hatanı anlayabilecek bir xhabze alt yapın
olduğunu bilmemdir. O nedenledir nick ile ilgili yazımı YAĞAN’ın yazısına
istinaden gündeme getirdim. Çünkü o da nick kullanmıyordu.
Sevgiyle kalın.
ShuZago
24.09.2005
Değerli Büyüğüm Adeje Bülent Atcı,
Hatamı anladım elbette, zaten bir önceki yazıda bu konuya da değindim. Ancak
bunu bir taşlama değil de, önceden belirttiğim büyüklerimizle yaşadığımız
iletişim eksikliğinin sonucu olarak gençlerin direk konuşamaması ve Adigece
tabiriyle "ghume-dıme" yani homurdanmayla ancak dikkat çekebilme ve kendilerini
bu şekilde ifade etmek zorunda bırakılmaları dersek daha doğru olur diye
düşünüyorum.
Konunun kendisine dikkat çekmek ve defalarca dile getirilen ama satır aralarında
kontr-cümle olmaktan öteye gitmeyen bu konunun başlı başına tartışılmasını
istedim.(Eğer gerçekten önemliyse) Taşlama gibi bir tarz "kesinlikle"
düşünmedim.
Saygılarımla Wuzınsheuw
ShuZago
24.09.2005
Tırkubiy,
"Tabasbus" kelimesi yüzünden özür dilemeyi edep sınırlarınızı tekrar gözden
geçireceğiniz, insaniyet, delikanlılık, Çerkeslik, görgü, v.s gibi kavramların
en fazla ihtiyaç duyduğunuz hangisiyse tespit edeceğiniz iç muhasebenize
bırakıyorum.
Burada fikir beyan edersiniz, yuttuğunuz sözlükten sonra geğirir gibi çaçaron
kelimelerle süslenmiş yazılarla hakaret edemezsiniz. Saygı duyulacak insanlar
vardır, ama sizin yaşınız her ne olursa olsun hiçbir şekilde buna müsait değil.
Ben kime ne kadar saygı duyacağımı bilirim "söyleyen gitti" kolaycılığı bu kadar
basit mi? Hayır söyleyen gitmeyecek Çerkes ise; Çerkes gibi, her neyse o şey
gibi burada kalacak ve kimseyi beğenmeyen burnu havalarda sofistike posası
yazılarıyla aynen duracak.
Tavrınızı bekliyorum "her söyleyenin gittiği" yerde değilsinizdir umarım. (3
günlük bir süre için katılamıyorum, ondan sonra neyi ne şekilde tartışmak
istiyorsanız "özür diledikten sonra" eşit şartlarda başlamaya hazırım).
Hatice Ünal
24.09.2005
"Örneğin "Tufan mı Geliyor" forumunda sayın Muratt, son derece normal bir tarzda
fikrini beyan ederken bu konu önüne sürüldü (Sayın Hatice Ünal tarafından,
gönderme yapıyormuşum gibi olmasın). Bu, sayın Muratt'ın sağlıklı bir şekilde
fikrini ifade etmesine engel olmadı mı? Tabi ki oldu. Sonuçta sayın Hatice
Ünal'ın da sayın Muratt'ın da istemeyeceği bir seyir aldı ve tartışılan konu
yine unutuldu." Bu ifade size ait Sayın Shuzago. :)
O yazıları bir kez daha okuyunuz rica ediyorum. Orada tartışılan konu
unutulmadı. En başta çok masum kaygıyla kaleme alınmış yazı çok farklı boyutlara
getirildi. Nick'ten öte 'bir dost' imzası kullanıldı. O gün bizzat Sayın
Cumhurbaşkanı açıklama yaptılar. Buna rağmen hala burada o konu neden uzatıldı
sizce? Yazılabilecek çok şey var, verilecek çok cevap var ama gerek yok. Nick,
her zaman masum amaçla kullanılmaz. Sizin nick kullanmanıza hiç itiraz ettim mi?
Saygıyla.
ShuZago
24.09.2005
Sayın Hatice Ünal,
Emin olun son yazınızı 2-3 kere tekrar okudum, bu sizin anlatımınızla ilgili bir
sorun değil. Cevap vermek zorunda kaldığım ve aynı zorunluluğu hoşuma gitmese de
devam ettireceğim kullanılan malum kelimenin siniri anlamama engel oluyor. Şu an
tekrar okumamı istediğiniz yazıları da okusam (anlamamışsam) sonuç
değişmeyecektir. "Söyleyen gitti Tufanı" gündemde ayrı bir yer ettiği için
"Tufan mı Geliyor" forumuna haksızlık etmiş olmayayım ama tekrar anlamaya gayret
edeceğime emin olabilirsiniz. "Cevap verilecek şey çok, ama gerek yok"
demişsiniz keşke cevap vereceğiniz her şeye cevap verseniz de çaçaron
kelimelerle insanlara hakaret etmeyi ve insanları da kendi tarzlarına mecbur
kılmayı tartışmak ve cevaplamak zannedenlere en azından nasıl tartışılıp nasıl
cevap verileceğini gösterseydiniz.
Kendi adıma her kelimemi çürütmüş ve beni haksız çıkarmış olmanız halinde bile
en azından tartışmayı cevaplamayı öğrenmesi gerekenlere göstereceğim bir örnek
daha olurdu. Cevaplayabilecek ve tartışabilecek insanlar bu şekilde sizin gibi
kesip attıkça kimseleri beğenmeyen bulutların üstünden rahmet saçtığını zanneden
insanlar her türlü konuya "çıkabilecek malzemeler" samimiyetiyle yaklaşıp, hali
hazırda ortaya koyulmuş, tartışılmış konuların üstüne konup egolarını sadece
beğenmezlikle beslemek isteyecekler. Dikkatinizi çektiyse her marjinal beyan
tartışılan konunun üzerine bir çok şey dile getirildiğinde belli bir birikim
oluştuğunda oluyor. Çünkü herkes yazmış, fikir beyan etmiş ortaya çeşitli şeyler
atılmış işte o zaman av mevsimi başlamış içinden seçim yapacağı bir birikim
oluşmuştur. Gözüne kestirdiği, iştah kabartan ve kendisini marjinal İstanbul
beyefendisi, saray eşrafı Çerkes, olarak gösterecek kelimeleri de hazırdır "ne
bekliyoruz yazımızı yazabiliriz artık". En hislerime mağlup olmuş halimle buna;
"Ortalığı boş bulma" diyorum.
Saygılarımla Selametle Wuzınsheuw
ShuZago
24.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Henüz ayrılmış değilim, sizi fazla bekletmem umarım en azından otobüs bilet
saatini bir saat erteleteceğim kadar dolu bir yazı yazmışsınız. "Evet, içeriksiz
ve mentalitesiz tavırlara karşı üzülenlere kullandığım kelime sizi niye rahatsız
etti. Bir sıkıntınız mı var?" demişsiniz. Taktik anlamda daha çok mahalle
kavgalarında kullanılan "bir sıkıntınız mı var’’ şeklindeki, eli belinde bir
tarzınız varken, "Tarzı olmayan, niteliksiz, içeriksiz" kelimelerini
kullanabiliyor olmanıza şaşırdım. Yine her zaman ki gibi direk bana hitap
etmeden resmi ve "seçkin (!)" bir dil kullanmanız, sizin tartışılan konuların
niteliği ve içeriği ile ilgili değil de kendi yazınızı taktiksel anlamda ortaya
koyup daha çok "paketleme" kaygısı içinde olduğunuzu gösteriyor.
Fikirsel içerik taşımayan ifadeler ve sizi hedef almaya çalıştığım ve "bunun
beni aşacağı" beyanınız var ki; tek kelimeyle az sonra çalacak Sulukule müziğini
beklemeye başladım artık.
Ben sizi hedef almaya çalışmadım, sizi hedef aldım ve diyeceğimi dedim. Ama
sizin içinde bulunduğunuz, müsabaka psikolojisiyle birilerini aşmaya çalışmam
veya birileri beni aşar mı acaba diye düşünmem. Tartışılan konuya fikrimi
katarım fikir alırım, sizi aşmak gibi bir niyetim yok merak etmeyin. Hakaret
kısmına gelince; siz saygıdan bahseden ağabey diyen, sayın büyüğüm diyen
insanlara o lafları ettiniz buradaki insanların çoğu bunu söylüyor. Sizin için
gereksiz olabilir söylemezsiniz olur biter. Nezaketen veya samimiyetle söylenen
bu sözleri kullanan her insanı yaltakçı olarak nitelendirdiniz. "Tavrınız
tabasbusu da aştı" diyerek hala saygısızlığınız da ısrar ediyorsunuz.
Yapabileceğim hiçbir şey yok, karşıdan sizde "falanca" oldunuz diye daha ağır
bir kelime kullansam içim rahatlayacak mı? Hayır. Sadece buradaki insanlara
yapılan ve beni bir bölümüne ortak ettiğiniz saygısızlığın gönülsüz emekçisi
olacağım. O kelimeyi üzerime alındım (yalan yok) alınmamış olsam dahi, siz
kabadayı edasıyla hiçbir cemiyetin içine girip bu kelimeyi kullanamazsınız.
Ha kullanırsınız! Ama kendinize edersiniz. Benim niteliksiz, içeriksiz
bulduğunuz laflarımı etrafa yönlendirmeyin bunlar tamamen sizin için düşündüğüm
şeylerdir. Madem niteliksiz ve içeriksiz buluyorsunuz neden mesaj vermek
istediğiniz insanlara bu niteliksiz ve içeriksiz lafları atfediyorsunuz ki? Siz
çok daha güzellerini çok daha alaturkalarını çok daha "geçmiş zaman olur
ki"lerini çok daha niteliklilerini bulursunuz.
Bana saygı duymanıza saygı duymuyorum ve kesinlikle benim için önemli değil.
Benim için önemli olan bana benzeyen, benden olan, benim değer verdiğim şeyler
için kaygı duyan, saygı duyduğum insanlar. Siz duyduğum saygıyı tabasbub olarak
nitelendirebilirsiniz. Düşünüyorum da sizi 3 gün bekletmeye gerek yok. Ama en
azından "söyleyen gitti" olmadığınıza emin olayım yeter. Daha fazla
kalamayacağım (tabasbub olarak değerlendirilebilir olmasına rağmen herkesten
özür diliyorum).
Olmak istediğiniz şey olun.
Bülent Atcı
24.09.2005
Sayın TIRKUBIY,
Eğer kastınız sayın Yağan'ın tavrı ise o da size gereken cevabı verir bence o
kadar abartmayın. Arkadaş yazısından dolayı eleştirilince CC'ye kaldırılmasını
istedi ve özrünü de diledi, eleştirileri de kabul etti. Yok benim nickname ile
ilgili beyanımsa, o da benim görüşüm. İsimle yazılan yazılar daha samimi
olduğuna inanıyorum, ancak her kesin nickle veya isimle de olsa fikrini
önemsiyorum öyle olmazsa senin gibi nickle yazan hem de zücaciyeci dükkanına
dalan fil gibi birine cevap yazmazdım.
Hatice Ünal
25.09.2005
Sayın Cemalettin Yağan;
Bir konuyu acilen netleştirmenizi talep ediyorum. Yazınızı sildirmiş olmanız
'yataklık' kelimenizi unutturmamıştır. C.C. sitesi TSK’ya yataklık mı
yapmaktadır veya son yazdığınız yazıda belirttiğiniz gibi TSK yazı
gönderdiğinde, Kanada'dan yayın yapan ve yurt dışında yaşayan kişilere ait bir
site TSK tarafından baskı altında mi tutulmaktadır? İkilemden kurtulabilmemiz
için açıklamanızı rica ediyorum.
Saygılarımla.
Semra Ademey
25.09.2005
Değerli Katılımcılar,
Ben CC’yi uzun zamandır takip ediyorum. Bir çok defalar yazı yazdım, yazıyorum
da. Bende daha sonra okuduğumda “keşke şu lafı kullanmasaydım” dediğim
yazılarıma rastladım. Fakat bazen anlık öfke ve dar bir pencereden bakarak
yazdığımız yazılar oluyor bunu hepimiz kabul edelim. Hata yapacağız ve bu
şekilde doğruyu bulacağız.
CC neden yazımı engelledi diyoruz. Bunu bende zamanında söyledim. Fakat şimdi
baktığımda haksız olan bendim. CC prensiplerde bize bir şey söylüyor. “Çerkes
gibi” düşünüp yazacağımıza olan inancını dile getiriyor.
İşte bu noktada bizlerde dikkat etmek durumundayız. Herhangi bir sokak
tartışmasında değiliz. Bu sayfalarda Çerkes toplumu için çok güzel konular
konuşuluyor, çok güzel dilekler ortaya çıkıyor. Tabi ki zıt düşüncelerde olacak
bırakın olsun. İnsanların düşüncelerini engellemek niye? Bırakın tartışalım,
konuşalım ama Çerkes gibi.
Sayın Yağan’ı tanımıyorum birkaç yazısını CC'de okudum. İlk başlarda medeni
cesareti olan kişi olarak gördüm ve daha bir özenle baktım. Sonrasında anlam
veremediğim bir “"Dikkat edin sizi uyarıyorum. Cemalettin Yağan'la konuştuğunuzu
da unutmamanızı tavsiye ederim." yazısını gördüm ve sayın Yağan ile ilgili en
bariz aklımda kalan bu lafı oldu.
Sayın Yağan tepki veriyor CC'deki bazı yazıları öne çıkarıyor ve CC’yi yerden
yere vuruyor. Neden bazı yazılara yer veriyor diye ve bunu yaparken de yine
CC’yi kullanıyor.
İşin garibi CC’yi CC’de kötülüyor ve CC’ye yazmayın diyor.
Bu mantığı anlamak mümkün mü?
Sayın Yağan CC’yi sitedeki bazı yazılardan dolayı eleştiriyor. Peki sorarım size
sayın Yağan, CC bu yazıyı yayına koymamış olsaydı bu sözler Çerkeslere
söylenmeyecek miydi? Bu sözlerin çok daha kötüleri söyleniyor. Diğer taraftan
dünya Türkiye’den ibaret değil iyi veya kötü, doğru veya yanlış dünya denen bir
gerçek var ve bizler onun dışında değiliz.
Tüm dünya yeni yapılanmaya giderken kendimizi daracık bir alanda kısır
düşüncelere bırakamayız. Bizim hoşumuza gitmeyen, bizim toplum için söylenecek
sözler olacak ya da etrafımızdaki kültürler ile ilgili tartışmalar düşünceler
olacak. Bunları bilmemiz gayet doğal değil mi? Söylenen ne varsa bilmek,
öğrenmek hakkımız.
CC bir çok defa bizim toplumu az çok ilgilendiren konuları tek bir satırına dahi
dokunmadan yayınlıyoruz diyor. Böyle de olması gerekmiyor mu? Yine misyonerlik
deniyor. Ben açıldığı günden beri yazıyorum ve izliyorum. Hatta siteyi;
projeleri (Gubsege) hayata geçirecek kadar da destek veriyorum. Peki neden bana
halen Hıristiyanlık ile ilgili bir tek satır yazı gelmedi ya da en ufak bir
hareket olmadı? Ben biliyorum ki, hiç kimseye gitmedi o halde nasıl bir
misyonerlik çalışmasıdır bu, sorarım?
Kabul edeceğimiz tek gerçek site kurucularının büyük çoğunluğunun Hıristiyan
olduğudur. O konuda beni hiç ilgilendirmez. Sonuçta pamuk ipliğine mi bağlı
benim inancım. Ben en azından dinler arasındaki farklılıklara rağmen bizim
Kafkas insanları olarak aynı duygular ile birlikte yaşayacağımızı görüyor ve her
birine (Müslüman-Hıristiyan) saygı ve sevgi duyuyorum. Ortak kültür adına
yaşamayı, düşünmeyi hedeflediğimiz günlerin en kısa sürede gelmesi dileği ile.
Son olarak “BEN BÖYLE BİR SİTEDE YAZMAK İSTERİM” Saygılarımızla,
CC'YE NOT: Bu yazımı yayınlayın lütfen. Bizlerde bir şeyler söyleyelim.
Ethem Pigari
25.09.2005
Sayın Tirkubiy ile ShuZago arasındaki tartışma bir soruyu aklıma getirdi.
Xhabzemizde gerçektende ağabey, abla, büyüğüm gibi hitaplar var m? Ben bunların
eşiti deneceklerin olduğunu düşünsem de bunların Türkçe kullanılmaması
düşüncesindeyim.
Nibjogh, thamade lhap'e, çinahiç' , ziwushan ya da wo daxe gibi Adigece
hitaplarla yazılarımızı süsleyelim. Bu abicim bana ağacım muhabbetini
hatırlatıyor ya da doğrusu neyse bilen yazsın. Bu kadar Türkçe’ye başta ve sonda
biraz Çerkesce katalım.
Sayın Yağan reisul muhaberat tarzı ifadeler kullanıyor. Kendi bilir.
Sayın Ademey,
''Kabul edeceğimiz tek gerçek site kurucularının büyük çoğunluğunun Hıristiyan
olduğudur'' ifadenizde her halde Çerkes kelimesini unuttunuz. Düz Hıristiyanlar
konumuz dışında zannederim. Sayın Ademey yazabileceğiniz bir başka site zaten
yok, sadece hatırlatırım.
Saygılar...
Hatice Ünal
25.09.2005
Sevgili Semra Ademey,
Şu yaşıma geldim, hayatta hiç bir şeyin gizli kaldığını görmedim. Maskeler her
zaman düşmeye mahkumdur. İş, hangi yüzde gerçekten maske olduğunu
saptayabilmektir. Bir süre daha bir şeyler görecek gibiyiz.
Hayırlısı. :)
Blimipsejjqo
25.09.2005
Sayın Ünal korkutmayın bizi. Biri gizemli laflar eder. Siz maske, göreceğiz
falan diyorsunuz. Korktum cidden ya...
Hatice Ünal
25.09.2005
Rica ederim. İnanın hiç öyle bir amacım yok. Sadece bir kaç gündür gördüğüm
olaylar,mmail kutuma gelenler nedeniyle yazdım o sözleri.
Burada insanları kategorize etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Yemin ediyorum, hasta
halimle sinirlendiğim için yazıyorum. Ne CC’ye, ne TSK’ya laf ettirmemiz gerek.
Benim ailemde kaç tane subay var.
CC’de hepimiz yazıyoruz ama bazı sitelerde TSK’ya da yönelik karalamalar var.
Bunları getirip Çerkeslere ait sitelere de sokmalarına izin vermemek gerek. CC,
Hıristiyan Çerkeslere ait bir sitedir. Dinleri bizi ilgilendirmemekte ama
Çerkeslik boyutunda burada yer almaktayız. Ama (Sayın CC yetkilileri bunları
dininizi eleştirmek adına yazmadığıma lütfen emin olunuz) halkının yüzde
doksanının Müslüman olduğu bir ülkede TSK’nin adını bu siteyle ilişkilendirmenin
mantığı nedir? Maskelerden söz etme nedenim budur.
Bilmem açık olabildim mi?
Saygılarımla.
Blimipsejjqo
25.09.2005
Sayın Ünal,
Sizi üzdüysem özür dilerim. Aslında basit bir espriydi. Sizi tekrar
sinirlendirmek istemiyorum ama yüksek affınıza sığınarak yazacağım. Bu site
Hıristiyan Çerkeslerinse buyurun onlar yazsın, onlar okusun diyeceğimde
sinirlenirseniz diyorum. Zaten diyeceğimi de dedim.
Sayın Ünal ben fiziki bir sahiplikten bahsetmiyorum. Burası yazıyla buraya
katılan herkesin. Yoksa sizleri nasıl tanırdık? Sağlık problemine nasıl
üzülürdük? Sayın C.C. burası bizim demekle tapu falanda istemiyoruz. Mevcut
çizgiyi önce muhafaza sonrada geliştirme de bizlere katkılarınızı devam ettirin
lütfen.
Sayın Ünal tekrar geçmiş olsun efendim.
Esenlikle var olun.
CircassianCanada
25.09.2005
Değerli katılımcılarımız,
Genel olarak farklı yayın politikamız nedeniyle sitemiz ile ilgili değerlendirme
farklılıkları olabiliyor. Bu güne değin bunları çok yaşadık. İnsanların içinde
bir kuşku kalmasın diye de bu tür suçlamaları çekinmeden 3 yıldır yayınlıyoruz.
Genellikle de –daha öncede yaşadığımız gibi- prensiplerimiz konusunda sorun
yaşayan değerli hemşehrilerimizin soğukkanlılıklarını yitirmeleri nedeniyle bu
tür suçlama ve ithamlara yönelmektedir.
Ancak forumda her sorun yaşayanın sitemize olmadık ithamlarda bulunması da adil
değil. Sitemizin kimliği ve prensiplerini Forum ana sayfada açıklamamıza karşın
bu tartışmayı açmayı pek iyi niyetli görmüyoruz. Forum sayfası kültürümüzü
geliştirmek, dünya da olup bitenleri Çerkeslerle ilintilendirmek için
açılmıştır. Bu nedenle bu günden başlayarak CC ile ilgili olumlu-olumsuz hiçbir
yazı foruma konulmayacaktır.
Saygılarımızla.
Şomauha
25.09.2005
Sayın A,B,C,D, vs. Keşke, keşkeler olmasaydı. Herkesin mutlak bir doğru yanı
vardır ama keşkeler bizi engellemesin. Açıklık her zaman doğrudur. Açık ve net
olalım.
Obarg
26.09.2005
Sayın Şomouha,
Keşke yazınıza, Sayın A,B,C,D, vs. şeklinde başlamasaydınız. Saygılar.
Hatice Ünal
26.09.2005
Sayın Blimipsejjqo;
Orada yazımda asıl belirtmek istediğim noktayı çok net açıkladığımı sanıyorum.
Bizim bu siteyle ortak paydamız vardır. Bu Çerkesliktir. Bir takım çevrelerin
ağzını kapatmak için bunu vurgulamak zorunda kalıyoruz. Ben sadece burada değil,
başka Çerkes sayfalarında da güzel tartışmalar olduğunda katılıyorum şahsen. Bu
iletişim kurmaktır, fikirlerin paylaşılmasıdır. Herkesten öğrenecek bir şeyler
vardır. Bunları almak isteriz. Hiçbir şeyi tek kaynaktan dinlememek gerekir. Bu
eleştirme yönünüzü geliştirir. Bu saplantısız olmanın olmazsa olmaz koşuludur.
Şurada, her dinden, her görüşten, her kabileden insanlar bir arada
tartışabiliyoruz. Bundan daha güzel bir tat var mı? Dünyayı tek tipleştirmeye
çalışmak yerine, kendimizi geliştirmek daha yararlı olacaktır.
Saygılarımla.
Asetin
26.09.2005
Site yöneticileri tebrik ederim sizi, sitenin İngilizce kısmı çok güzel olmuş.
Bende İngilizce materyalde çok, hem de Rusça'dan çevrilmiş başka sitelerde
olmayan. İlgi gösterirseniz Osetya bölümü için gönderebilirim.
Saygılar.
CircasianCanada Notu: Sayın Asetin, bizlere verdiğiniz destek için çok
teşekkür ederiz. Dosyaları bize gönderirseniz seve seve yayınlarız.
ShuZago
28.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Sanırım ortalığı boş bırakmama cümlesini yanlış anladınız. Benim ortalığı boş
bırakmama gibi bir iddiam yok, ortalığı boş bırakmaması gerekenlerden ricam
vardı. Ayrıca “xhabze derleme” çalışmasına başlarken hissettiğim kaygılarımın
maalesef doğru olduğunu gördüm, fikirlerimi paylaşırken bu konunun dolaylı
olarak kinayeli cümlelerle önüme getirileceği, fikirlerimi paylaşırken bunun
beni etkileyeceği kaygımın da gerçeğe dönüştüğünü üzülerek görüyorum.
Haklı çıkmak her zaman iyi olmuyor. Madem ortalığı boş bırakmamak çabası içinde
olduğum görüntüsü ve kimsenin istemeyeceği bu gerginlik içinde adım geçti;
yapabileceğim en iyi şey bu görüntünün huzursuzluğunu kendime ve paylaşımda
bulunduğum insanlara yansıtmamaktır. Bu yazıdan sonra tamamen katılımımı
noktalıyorum. Xhabze ile ilgili derlemeler konusunda; toplayabildiğim kadar
veriyi toplayıp site yönetimine ilettikten sonra yerine getirilen bu
sorumluluğunda tamamlanması sonrasında siteyi aynı sıklıkla takip edeceğim.
Fakat katılım açısından bundan sonrası için faydalı olamayacağımı düşünüyorum.
Site yönetiminden ricam; Hazırlayan kısmındaki nickimin kaldırılıp bu bölüme
veri aktarımını herkese açmaları ve duyurmalarıdır. Bu şekilde çok daha
ayrıntılı bir bütün oluşturulabilir. Xhabze ile ilgili her türlü notunuzu
“iletişim” bölümünden aktarabilirsiniz. Gerçek anlamda çaba sarf edip, ısrarla
örnek almaktan kaçındığımız, üreten ve sırtlayan insanlara tekrar teşekkürler.
Selametle Wuzınsheuw
CircassianCanada Notu: Sayın ShuZago, siz bu toplum için bir şeyler
üretiyorsunuz. Biz Haziran 2003'ten bu yana bu tür şeylerle o denli çok
karşılaştık ki, eğer duygusal davransaydık şu anda birbirimizi tanıma şansına
daha da önemlisi bu önemli bilgileri insanlarımıza ulaştıramayacaktık. Siz
''Xhabze Notları da Bu Hafta'' bölümünü hazırlayan kişisiniz. Orada özellikle
HAZIRLAYAN yazdık. Dolayısıyla oraya yazılan tüm yazıların size ait olmadığı çok
net görülüyor. Aynı şekilde sayın KEÇ Süleyman Yavuz beyefendi de SEMERKO
bölümünü hazırlıyor. Sizler bu toplum için bir şeyler üretiyorsunuz ve bu site
sizlerin ve diğer üreten büyüklerimiz/arkadaşlarımız/kardeşlerimiz sayesinde
günde ortalama 1600 insana hizmet veriyor. Sizin sorumluluğunuz bu 1600
okuyucuya. Bu nedenle lütfen demoralize olmayınız.
Saygılarımızla.
Hatice Ünal
28.09.2005
Sevgili ShuZago;
Bir misyon üslendiyseniz yok öyle çekip gitmek. :) Sonra ben nerden öğreneceğim
xhabzeyi. Kalemleri teker teker kıracaktınız da niye beni geri çağırdınız?
Saygılarımla.
Semra Ademey
28.09.2005
Hayır ShuZago hayır, bunu söylemiş olma lütfen. Ne demek ben bırakıyorum.
Bizlerin hiç mi hatırı yok. Her siteyi açışımızda, göndermiş olduğun xhabze
kurallarını okumaktan mahrum mu bırakacaksın bizi? Hayır kusura bakma ama ben
kabul edemiyorum. Büyüklerimizi anlarım, belki onlar bir şeylere tepki verir
çekilir ama gençleri anlamak istemem, anlayamam. Eğer öyle küsüp gitmek varsa
benim de acilen gitmem lazımdı. Hayır ben kalıyorum, kalacağım da. Lütfen bu tür
kırgınlıkları yaşamayalım. Toplum olarak ne hale geldik bir bakın Allah aşkına.
Bizim böyle bir lüksümüz yani kızmak, küsmek gibi lüksümüz var mı? Hepimizin
zaman zaman kırgınlıkları olur ama en güzeli unutmaktır. Bizler bu topluma
elimizden ne gelir ise vermek zorundayız. Sizinle yapabileceğimiz çok işler var.
Sizi tekrar bütün kalbimle bekliyorum.
Sevgilerimle.
Semra Ademey
28.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Hiçbiriniz bir yere gitmemeli. Bizler tartışmalıyız, yer yer öfke de duyarız ama
gitmek niye? Her biriniz çok ayrı değerlersiniz. Ortama fitne, fesat sokup
ikilik yaratmaya çalışanlar da var. Ben onları da sabırla dinlerim, dinliyorum
da. Bizler asla küsme lüksüne sahip değiliz. Gençlerimiz bu konuda daha duyarlı
olmak zorunda. Yapılacak çok iş var. Daha durun yeni başladık. :))
Sevgilerimle.
Mehmet Can
28.09.2005
Sayın ShuZago,
Yazmama konusunda şaka yaptığını zannediyorum ya da temenni ediyorum. Kararını
tekrar gözden geçirmeni bekliyorum.
Sevgi ve saygılar.
ShuZago
28.09.2005
Selamlar,
Değer verip samimiyetle kararımı değiştirmemi isteyen herkese çok teşekkür
ediyorum. Ancak bilinmesi gereken bir şey var bu bir tavır değil, benim açımdan
bir çözümdür. Kesinlikle küskünlük veya geri adım atmakta değil. Yazdığım her
yazı foruma katılmama kararımı tekrar tekrar çiğnemek oluyor ama en azından
sorumluluk hissi gereği cevaplama gereği hissettim. Şu an müsait olmamam
nedeniyle, gerekçelerimi açıklayacağım müsaade isteyeceğim ve hiçbir gerginliği
yansıtmadan noktalamak istediğim yazı için bir gün müddet istiyorum.
Umarım birbirimizi anlarız
Selametle Wuzınsheuw
Yoldaş
29.09.2005
Bekliyoruz yazılarınızı.
Asetin
29.09.2005
Kanada'da yaşayan Karabati Sergey aşağıdaki yazıyı çevirmişti. Rusça'dan
İngilizce'ye yani bunu her vatandaş başaramaz ben başarmıştım. Ama Sergey
ortadan kayboldu çünkü o kadar çevirisini adını yazıp sitemde yayınlayamadım.
Çünkü web tasarımı bilmiyordum. Sonunda Sergey'de ortadan kayboldu. Ama güzel
çevirileri hala mailimde duruyor. Sergey adını artık bu sitede görebilirsin eğer
Türkçe öğrendiysen bu yazıyı okuduktan sonra benle irtibata geçebilirsin.
Stanislav Cherchesov: Stanislav Cherchesov. Cherchesov Stanislav Salamovich. A
goalkeeper. Distinguished master of sports. Born in September 2,1963 in Alagir
(North Ossetian ASSR). Apprentice of "Spartak" football school in Alagir. Played
for Spartak Ordzhonikidze (1982-1983), Spartak Moscow (1984-1987,1989-1993,
1995, 2002), Lokomotiv Moscow (1988), Dynamo Dresden, Germany (1993-1995), Tirol
Insbruck, Austria (1996-2002). Participated in 172 matches in the championships
of USSR and Russia, 57 matches in Germany and 182-in Austria. Champion of the
USSR in 1989, champion of Russia in 1992 and 1993. Champion of Austria in 2000,
2001 and 2002. Cup holder of USSR/CIS in 1992. Best goalkeeper of the country
("Ogoneek" magazine prize) in 1989, 1990 and 1992.Four times was included in the
list of the "33 best". Participated in 49 matches for the USSR/CIS/Russia team.
Palayed in the 1994 world cup and in the 1996 Euro cup.Was a member of FIFA team
in a match with team America (1995) and was in team Europe in a match with team
Africa (1997). Since January 2004- chief coach of FC Kufstein Insbruck, Austria.
kaynak:http://www.rusteam.permian.ru/players/cherchesov.html Sitenin
Türkçe kısmında yer alan Chercesov yazısı Ingilizce olarak Osetya kısmına
eklenecek. Çeviri:Karabati Sergey
ShuZago
30.09.2005
Selamlar,
2 gün geçti değil mi? Bir gün daha geçer, biri daha, ama 3 gün öncesi geçmez,
kimse hoşnut değilse de yaşanıp geçen şeyler var ama bunları birebir sebep sayıp
o tartışmada birebir bulunan katılımcının sırtına yüklemekte doğru olmaz, bunlar
birikmiş gözlemlerimin sonucu zaten almış olduğum bir kararın üzerine eklenen
sebeplerdi.
Kesinlikle isim belirtmeyeceğim ve “söyleyen gitti” rahatsızlığımın son halkası
kendim olmayacağım. Ama rahatsız olduğum konuları özet geçmek isterim.
Bunlar hepimizin düştüğü hatalar kimse geri durmasın.
1- Tartışılan konuya fikir katmak yerine konuya tez-antitez boyutu katmayı
ölesiye seviyoruz, hatta DUA başlıklı konuda bile bunu inanılmaz bir şekilde
başardık, bir insanın kalbinden akıp çıkan yakarışına bile kendimizce yön
vermeye çalıştık. Ayrıca ; Dibzemge Txejın (Anadilde yazışmak) başlığı altında
sayın Semra Ademey'le beraber yazarken “e yapıyorsunuz da, olmuyor ki” diyen
değerli katılımcıya bu konuyla ilgili fikirlerini ve yardımını beklediğimizi
yazdık ses çıkmadı. Haklı olmak yeterli mi?
Aynı değerli katılımcı Kuba Şaban'la ilgili bir yazımı görmüş, (Kuba Şaban
hakkında bilgi istiyordum) bir başka forum sayfasında “ Buralardan biri yazmıştı
Kuba Şaban diye unutmazsam yollarım” cümlesini kurmakla yetinmiş. Bu tavrı
edineceğim bilgiye kıyasla görmezden gelip parmak kaldıran orta okul çocuğu
edasıyla konuyla ilgili yardımlarını beklediğimi dile getirdim, yine ses yok
Kuba Şabanı öğretmek mi önemli? Yoksa Kuba Şabanı kendisinin bildiğini öğretmek
mi? maalesef bazılarımız için bir şeyler öğretmek yerine o şeyi bildiğini
öğretmek yeterli kalıyor. Kuba Şaban'la ilgili istediğim bilgi ve motivasyonu
thamade olduğu halde thamadeliği tartışılan bir büyüğümden aldım.
Forum sayfalarını son derece faydalı kullanan insanlar yok mu? Elbette var, işte
Asetin nickli değerli katılımcı; öyle harıl harıl çalışıyor ki tebrik etmek
amaçlı olsa bile, iş zamanı yanına varılmaya çekinilen insanlar gibi onu meşgul
etmekten çekindim. İşte Gubsege grubu üyeleri, İngilizce çeviri sayfasındaki
katılımcılar, her yazılarına samimiyetleri yansıyan, enerjisini bu samimiyetten
aldıklarını düşündüğüm hırslı yazıları bazen kaygılanmama sebep olsa da, her
kelimesi gerçek ve samimi olan insanlar. (İsimlerini belirtmem doğru olmaz.) Ama
her insan aynı derecede dirayetli olamaz bu birebir sabır meselesidir. En ufak
ayrılıkta anlaşmazlıkta rencide edilebilir miyim? Şüphesiyle katılımın
devamlılığını sağlamak ve bunca hassas konuda fikir beyan etmek biraz zor
geliyor artık bana.
Bazen sadece haklı çıkmış olmanın hırsıyla birbirimizin yumuşak karnını
yokladığımız dahi oluyor ki bu içinden çıktığımız topluma hiç yakışmıyor. Genel
tespitlerle herkesi sorgularken ortaya çözüm getirmek gerekliliğini
düşünmüyoruz. (Kimseye dokunmaması ve giderayak kimseyi töhmet altında bırakmış
olmamak için olabildiğince dikkatli davranıyorum, bu şekilde de gerekçelerimi
tam manasıyla açıklayamıyorum.) :))
Herkes zaten bunları görüyor ve fark ediyor, kimseye bir şey öğretmek çabasında
değilim. Maksadım sadece hatırlatmak veya işaret etmek. Bunu yaparken de örnek
vermek gerekiyor ki; bu yine aynı gerginliklere neden olabilir bu nedenle az çok
açıkladığımı düşündüğüm sebepleri ipucu mahiyetinde kabul edip yorumları
içinizde yapıp anlamanızı dilemekten öteye gidemiyorum. İkisi bir aradayken
birbirini kısıtlayacak olan farklı katılımlarımın, forum sayfasında görüş
bildirmek kısmından vazgeçiyorum.
Xhabze Notları ile ilgili derleme yazılarına gerek görüldüğü süre ve şartlar
içinde devam edeceğim bu konuda nickimin veya adımın orda bulunup bulunmaması
önemli değil. Önemli olan duyduğum heyecan ve bir şekilde faydalı olabilmek.
Forum sayfalarında, dile getirilmesi gerekenleri en kolay tabiriyle “yüreğe su
serpmek” babında aktaran değerli insanlar var çoğu zaman onların yazılarına
ekleme yapmak gereği bile hissetmedim. Asıl olan kaygılarını, fikirlerini dile
getirip, bunların kaygı duyma sebebimize (yani kültürümüze) müspet yansımasını
görmek ve dilemekse bunu bana hissettiren çok kıymettar insanlar var bu konuda
içim rahat. Kolaycılık ya da hazıra konma değil güven hissiyle ilgili bir geri
adım bu.
Bu kararın içinde barındırdığı en menfi duygu nedir? Diye düşünüp kendimi
eleştirecek olursam; gerginlik(ler)den kaçınmak denebilir. Sayın Hatice Ünal,
Haklısınız, size seslenen insanlardan biri benken, kalemimi (klavyemi) kırmam
biraz tezat bir durum oluşturdu (biraz) :)) ama durumlarımız biraz farklı, siz
biraz küsmüştünüz (biraz) :)) kararınız içinde kızgınlık payı biraz yüksekti
(yine biraz) :).
Ayrıca tecrübe ve emek açısından da durumunuz farklı (açıklamama gerek var mı?)
açıklarsam yanlış anlaşılır, tabasbusa yorulabilir.
(Sayın Tırkubiy, bu kelimeyi tekrar kullanmamı vurgulayıcı bir şaka olarak
alırsanız sevinirim, konunun gerginliğini aşmış olmama rağmen özür ve düzeltme
talebim aynen geçerlidir.)
Sayın Ünal, foruma tekrar yazmam ihtimali varsa bu ihtimallerden biri sizin
tekrar katılmama kararı almanız durumunda olacaktır. Size yine aynen seslenirim
:)) ama bunu yapmayacağınızı biliyorum. :)
Şıpkhu Semra Ademey, Wustxode? koed landere dızjewubjefa’ım. Seri yipereyım xodu
kodıre gastxijıf’ım.Ziyi yapege yi guğ sıja guğham deug sigur yiruwdas. Mıbde
gazmıtxijır ser şhayi nakh şhapes, sı gubjauw jısaham nevuj seri deug siug
zebğajas ziyi wutukur wuubıdınu yawuj wuits psaler gısxe’as.Axodu zı fe gıstewoa
nevuj ğa fer xet gıziplami gızırrepl yaperem xodu sitxıfınu si guğa’ım. Abı şha
siug gıpigu jızma’a psalem siug zerımgazeganu şha zege gadmıtxime nahıfs. Si
nahıju Adeje Bülent yi psalem sıperıwoe xodu hoas ğari nemıj si gu geywoes,zerım
ğaxoder gıguru’ome si goapes. Woe yawuj vuzerıt “Gubsege” oxum şha tham
tlegınığar gıviyt,tham fiug yitlır gıviygahule Bjeuw ştıme di şupkham di şupkh
nahıjham tse yafetşu dıfafs wori nigi nevuj sıgızırogenur “millenium Seteney
Goaşe” :)) se tseuw siug gagear aras,zompesame zetkhogijıns :)) Tham wuzxoeyr
guwiygakhutle…
Sayın Mehmet Can,
İnanın şaka değil, bunu bir çocuk nazlanmasına da çevirmek istemiyorum bunun en
doğrusu olduğuna emin olun, çağrınız ve yaklaşımınız için çok teşekkür ediyorum
ayrıca sizinle Nartlarda görüşme şansımız var uzun süredir yoktum ama sık
girmeye çalışacağım inşallah siz devam ediyorsunuzdur. Yaklaşımınız ve şu ana
kadarki milli hassasiyetiniz için tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Sayın CircassianCanada İlgilileri,
Hep aynı şekilde hitap ettim, yok mu bunun daha samimisi? Alanınız ve
yüklendiğiniz sorumluluk açısından kültürümüz için kaygı besleyenler arasında
sürüklenmek ya da sürüklemek arasındaki ince çizgiyi ısrarla çizerek ortaya
koyduğunuz somut tavrınız ve çalışmalarınız takdire şayan.
Gerçekten müteşekkirim ve yukarıda belirttiğim gibi yardımcı olabileceğim fayda
sağlayabileceğim her konuda elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım. Xhabze
Notları ile ilgili derleme yazılarına gerek görüldüğü süre ve şartlar içinde
devam edeceğim bu konuda nickimin veya adımın orada bulunup bulunmaması önemli
değil.Önemli olan duyduğum heyecan ve bir şekilde faydalı olabilmek.
Yalnız bu konuyla ilgili tek sorun beklediğim notların elime geçmemesi bunu da
hızlandırdıktan sonra aynen size ileteceğim. Anlaşılan kardeşime biraz yüklenmem
gerekiyor. :)) Ayrıca forum sayfalarına katılışımın biraz “paldır küldür”
olmasının bir şekilde selamla girmeme engel olduğunu hatırlayarak, hasbıhal
ettiğim tartıştığım, yazıştığım bütün katılımcıları Adige selamıyla selamlayarak
katılımımı bitiriyorum. Umarım birbirimizi anlarız.
NOT: Dün yazısını fark ettiğim ShuZago Ferhat isimli sayın katılımcıya hoş
geldiniz diyorum. “ShuZago Revolution” gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
diye merak ettim. :)) Tabi ki o nick tescilli marka değildir, ama yazı
karakterine kadar aynı kullanılması dikkatimi çekti sayın katılımcının
fikirlerinden sorumlu tutulmak istemem. Bunu açıklarsa o nicki kullanmasında
benim açımdan hiçbir sakınca yoktur.
Selametle Wuzınsheuw Fşıt
ShuZago
30.09.2005
Selamlar,
Neden sürekli ettiğim lafı çiğneme talihsizliği yaşıyorum?
Sayın Tıghujjgo,
Tartışılacak bunca konu varken bir katılımcının tartışılması, bu forum
sayfasının amacıyla örtüşmez bence. Kesin ve net tavrınızın samimiyeti üzerine
yazmadan edemedim. Bu soğuma veyahut yılma değil kendi açımdan çözümdür.
Hepimizin amacı halkına faydalı olabilmek değil mi? Emin olun başka şartlarda ve
ortamlarda şartlarımın iaşe ettiği nispette faydalı olmaya çalışacağım. Bunu
değişen ferdi bir strateji olarak algılarsanız sevinirim. Ferdi olarak
verdiğiniz kıymete sevinmek ve teşekkür etmekle beraber "41.Savaşçı" forumunda
yakaladığınız perspektifi ilgiyle takip eden bir katılımcı olarak dağılan
dikkatinize üzüldüm demeyi de size de, kendime de haksızlık olarak görmüyorum.
Sayın Tırkubiy,
Ben kendi adıma o diyalogdan bu noktaya gelmiş taraflardan biri olarak şu son
durumdan memnun oldum ve millet olarak iki kere düşündüğümüzde nasıl bir noktada
olabileceğimizi bir kere daha anladım ama maalesef bunu sizde bende yapamadık.
En azından yapılmaması gerekene örnek olup caydırıcı olabilmeye faydamız oldu
diye düşündüğüm o diyaloglara tekrar girmeyi istemem ama "çaçaron" kelimesi için
sizden ve okuyan herkesten özür dilerim. Duygusallığı bırakmakla ilgili
diyeceğim şey ise; maalesef olmaz, etrafında toplandığımız konuyla ilgili tüm
enerjimi ona olan duygusal bağımdan alıyorum bu yeterli olmasa da, bende
kimliğimi vazgeçilmez kılan şey bu. Yanına mantık soğukkanlılık metanet vb. gibi
hissiyatları katarken ikisini bağdaştırmakta bazen zorlanıyorum.
Bu duygusallık yaşadığımız kültürün alttan eşilmeye başladığının ve havada asılı
kalmışçasına, dayanağı olmaksızın, suni şartlarda yaşatılmaya çalışılmasının,
yoğunlukla yaşanamamasının bir sonucu olarak birçoğumuzda var.
SayınTıgujjgo,
Adiger, Adigem zeri pegejım xodu gubjauw, Adiger Adigem zereygejım xodu guxelge,
Adiger Adigem zere wuşıyem xodu gu gabzege wugıjızegam şha tham wuiug yıtlır
guiygakhule. Wui geger mırame, wunafe gebhalar sımdenır se si yemugs. Wunaferame
sı de'onıri si pşe yıls, psatle sı oenıri. Jser arasi mı oxur mıxodizu
gugeywore, yemıgure hunume se sıpşe yıtlır wunafem zıdeygagunurasi. Fi wunafer
se soder Ğawoe jısahari fecere si gu geywohami gu lıfteme si goapes. Tham wuiug
yıtlır guiygahutle. (Adigece-Kabardeyce) yazılan kısımda Sayın Tıgujjgo'nun
wunafe isteğine uyacağımı ama kaygılarım ve mazeretlerimin de göz önünde
bulundurulmasını rica ettim ve bana Çerkes'in Çerkes'e seslendiği gibi Çerkes'in
Çerkes'e kızdığı gibi Çerkes'in Çerkes'e nasihatte bulunduğu gibi yaklaştığı
için teşekkür ettim. (Bu cevapsız bırakılamazdı.) Birebir çevirme gereği
görülürse çeviririm. Ayrıca sayın Ademey'e dediğim "Millenium Seteney Gosşe"
adının bir şakadan ibaret olduğunu ve bizim Uzunyayla'dan birbirimize isim takma
şakalarının (guşe'a) bir benzeri olduğunu hatırlatırım. Öyle kalmasını isterim.
Ve lütfen "sen gidersen bende giderim" gibi bir hataya düşmeyelim. Madem öyle
uzayıp gidecek ben sizlerden biraz müddet isteyeyim. Ama lütfen kimse normal
katılımını sekteye uğratmasın.
Selametle Wuzınsheuw
Müzeyyen Kip
30.09.2005
Merhaba,
CC'nin Forum sayfalarında yazılarını önemsediğim, takip ettiğim kişiler bir bir
artık ben yokum diyorsunuz! Kendinizce gitmeniz için sebeplerinize saygı
duyuyorum, ama sizlerin her birinizin gidiyorum deme hakkınız olduğu kadar
bizlerin de sizleri göndermeme veya vazgeçirme hakkını kendimizde görüyorum.
Ne dersiniz?
Bu hakkı umarım çok görmez ve bizlerin bu isteğini göz ardı etmeden tekrar form
sayfalarında yazılarınızı görürüz.
Saygılarımla.
Semra Ademey
30.09.2005
Sayın Şhalaxho,
Giden büyüklerimize hayır, lütfen kalın demek gibi bir şansımız maalesef yok.
Sonuçta büyüğümüz olarak onlar bize yol gösterecek, bize destek olacak. Bizim
onlara hayır dememiz kabalık olurdu ve ben gitmesine çok üzüldüğüm büyüklerimize
böyle bir şey söyleyemedim ama dönsünler isterim. Çok güzel çalışmalar
yapabilecekken kısır çekişmeler ile dağılmamız çok üzücü. Umarım bize değer
verirler, bu toplum adına güzel şeyler düşündüklerini bizim unutmadığımız gibi
onlarda unutmazlar en kısa sürede bizimle el ele, omuz omuza çalışırlar.
Genç arkadaşlarımız gitmeyecek bu çok sevindirici.
Sayın ShuZago sadece zaman istiyor ve ben inanıyorum ki bu genç kardeşlerimiz
içlerindeki cevheri çıkaracak işlere imza atacaklar.
Hepinize yürek dolusu sevgiler, saygılar.
Bülent Atcı
01.10.2005
Sayın katılımcılar,
ShuZago eminim ki bir yere gitmiyor ve sizleri de kıramaz. Çünkü "gupır zıga
gupır,gup yi wuases" ShuZago.
Değerli katılımcılar ve CC yöneticileri, bu formu yaklaşık olarak iki aydır
takip ediyorum. İnanılmaz bir zevk alıyorum. Biz tarih boyu yazma özürlü bir
toplumuz. Kendi tarihimiz ile ilgili çok az yazılı belgemiz var. Hatta yok gibi,
işte bu açıdan bakınca insan geleceğe dair daha bir umutlu oluyor en azından ben
öyle görüyorum.
Sizlere ve CC'ye önerim forumda zaman zaman benzer kırgınlıkların olmasını
engellemek için şu NICK işini halledelim derim. NICK aslında MAHLAS'ın yazın
tarihinde her zaman eleştirilmiştir. Korkaklık ve ya esrarengizlik adına
kullanılmış, baskıcı rejimler döneminde kamufle amaçlı kullanılmıştır ama her
dönem eleştirilmiştir. Bu gün sanal ortamda insan nick'te kullandığı zaman böyle
bir forumda pek samimi bulmuyorum. Her an hata ve ya hakaret etme durumu söz
konusu oluyor. Mümkünse yazıları nick'le yazan arkadaşlar bunda ısrarlı iseler
yazının altına isimlerini açarak bitirsinler.
Saygılar.
ShuZago
01.10.2005
Selamlar,
Metin yazarlığı denilen modern arzuhalciliğin kıymetini bu iki gün içinde
anladım. Zengin olsaydım paraya kıyar, bu dönüş yazısını bir metin yazarına
yazdırırdım.
Lise yıllarında Ülkü Ocakları'na gitmekten zorla vazgeçirdiğim amcamın oğluyla
evin teras katında yaptığımız küçük odada ilk milli bilinci “büyümüşcülük” için
kullandığımız beyin fırtınaları estirdiğimizi sandığımız tartışmalarımız
oluyordu. Maksat kendimize bile, büyüdüğümüzü ispat etmekti, bilinç altımızda bu
yatıyordu. Adını vermek istemediğim yazarımızın yanlış aksettirdiği fıkrayı
düzeltmek için yazara zehir zemberek tekzip yazıları hazırlıyorduk.
Türkiye Gazetesi'nin verdiği genel kültür ansiklopedisinde Çerkesleri
İslamiyet'ten önce vahşi olarak tanımlamasıyla kriz masaları oluşturuyor, İhlas
Holding'in, banknot yeşilini İslam yeşili olarak gören patronu Enver Ören’e
kadar mektuplar yazıyorduk.
Bunları dile getirdikten sonra gerçeklerin ve mantığın çerçevesinde haklı
olmanın verdiği deşarj olma, sinirini gidermiş olma hissiyle mektubun acilen
gönderilmesi ihmal ediliyordu. Her seferinde mektup birkaç gün halı altında
saklanıyor sonra haftalık periyodik temizliğin içinde süpürülüp gidiyordu.
Bu yazıyı yazarken etrafta bir halı olsun istiyorum ama bu sefer haklı
olduğumdan değil kıymet verip iltifatlarını esirgemeden beni bırakmayan
insanlara karşı kayıtsız kalamamak sorumluluğu ve lafımı çiğnemenin verdiği ruh
hali arasında kaldığım için.
Yazının bu kısmına kadar klavyenin “Backspace” denen silme düğmesini defalarca
kullandım. Sonra uzatmanın gereksiz olduğunu düşündüm tekrar gerginlik konusu
olabilecek anlaşılmama ihtimali olan ne varsa “silme düğmesiyle” üstünden geçip
sadece yine normal katılımımı sürdüreceğimi bildireyim dedim.
Uzattıkça büyüklerimizin, katılımcıların ve sayın Tıgujjgo’nun belirttiği
bayanların toplumsal konumuna olan ferdi mükellefiyetim ve hissiyatımın gereği,
bunun daha fazla uzamasının yakışık almayacağını düşündüm. Buna da sayın
Ademey’in beni gerçekten etkileyen hatta sarsan maili eklenince içine mahcubiyet
dahi içeren bir fikri muhasebeyle kaldığım yerden devam etmeye karar verdim.
Kendisine tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Ayrıca Sayın Hatice Ünal, Sayın Müzeyyen Kip, Sayın Tıghujjgo, Sayın Şhalaxho,
Sayın Mehmet Can, Sayın Tırkubiy, Sayın Yoldaş ve Sayın Bülent Atcı’ ya, bir
anlık olsa dahi normal katılımlarından feragat ettirip şahıs ekseninde
dikkatlerini dağıttığım her an her saniye için kusura bakmayın diyorum.
Yaklaşımlarındaki pozitif enerji ve samimiyet için teşekkür ediyorum. Devam
etmek için sadece iş dolayısıyla ayrı kalacağım sürenin geçmesini bekleyeceğim.
Selametle Wuzınsheuw
Hattusa
01.10.2005
Neden siteden ayrılacakmışım ki? Burada kalıp mücadele etmem lazım diye
düşünüyorum.
Ademey Musa
02.10.2005
Merhaba Sayın ShuZago,
Bir kaç günlük hayal kırıklığımın yerini anlatılamaz bir keyif ve mutluluk aldı.
Sizi tekrar burada görmek çok güzel hoş geldiniz.
Sevgilerimle.
Semra Ademey
02.10.2005
Wupsouu ShuZago,
Wupsou Tham duneyim dığou wıtıriğath. Teşekkürler bir Tok'a yakışanda budur.
Bizimle bilgilerini paylaş, düşüncelerini paylaş. Bu sitede inanılmaz güzel
donanımlı arkadaşlarımız var. Lütfen kısır çekişmelere girmeden bilgi alış
verişinde bulunalım.
Saygılarımla.
ShuZago
03.10.2005
Sayın A.F.K,
Hitap şeklim bir kişiye sesleniyor gibi olsa da yazılarınızdan bir çalışma
gurubu oluşturan bir kaç kişiymişsiniz gibi anlaşılıyor. Umarım bir kaç
kişisinizdir, böylesine dolu olan yazıları bir değil bir kaç kişinin hazırlamış
olması bir kaç kere daha umut etme sebebidir.
Alfabe konusuyla ilgili yerden göğe kadar haklısınız. Dünden itibaren Kiril
alfabesiyle uğraşmaya başladım. Latin alfabesiyle ilgili henüz bir arama
yapmadım. Bu konuyla ilgili internette bilgi alabileceğim adres varsa yardımcı
olursanız sevinirim ya da elinizde konuyla ilgili veri varsa "Anadilde Yazışmak"
forumuna yazmanızı rica edeceğim.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Selametle Wuzınsheuw