CircassianCanada
Notu:
Aşağıda
yayınlanan metinler Denetim Kurulu Üyelerimizce denetlenip yayına
verilmiştir.
Eşref Aktaş
Ben bir
Türk’üm ve Çerkeslikle alakam yoktur. 3 yıldır bir Çerkes kızını
seviyorum ama buradaki bazı yazıları görünce inanamadım. Sizlerin
kendinize ve Türklere bakışınızı görünce gerçekten çok şaşırdım. Ben
aileme sevdiğim kız Çerkes deyince, bana tam destek vererek ''onlar
gerçekten iyi insanlardır'' diye sırtımı sıvazladılar.
Ancak, buradaki birtakım yazılarda faşizm dorukları zorlanmaktadır.
Yaklaşık 150 yıldır aynı toprakları paylaşıyoruz ben sizlere karşı
milliyetçi bir yaklaşım görmedim. Sizlerin asimile olmama isteğinizi
gerçekten anlıyorum fakat Türklerle yaptığınız evliliklerde Türklerle
evlenenlere ayrımcılık yapmanız düğününde oynamamanız gerçekten
korkutucu bir tablo. Bu ülkenin insanları sizlere kucak açmış;
toprağını, ekmeğini, paylaşmıştır. Bir Türk'ü bir Adige'den
ayırmamıştır. Sizlerin bu evlenme olaylarında bu kadar milliyetçi
davranmanız sizlere ne kazandırıyor merak ediyorum. Kızınızdan
oğlunuzdan Çerkesle evlenmesini isteyebilirsiz fakat mutlu olabileceğin
insanı Çerkes, Türk diye ayıramazsınız.
Sizin bu yazdıklarınızı okuduktan sonra, sevdiğim kişinin kendi
memleketinde mahcup olacağını bilmek beni çok üzüyor.
Hepinize sevgiler...
Keytuko
04.12.2006
Yok öyle
bir şey! Çok şükür bizim kızlarımız evlenir herkesle. Biz çok ılımlı,
çok umursamaz, çoook hümanistiz!
Yusuf
04.12.2006
Arkadaşın dediği gibi Çerkes kızları hümanisttirler ve zaten genelde
asimile olduklarında her önüne gelenle evlenirler. Çerkeslerin
ayrımcılık, milliyetçilik yapmadığını Çerkesleri tanıyanlar gayet iyi
bilirler tersini iddia eden zaten Çerkesleri hiç veya yeterince
tanımamıştır.
Tseyko İbrahim
04.12.2006
Maf!
Büyüklerimden af dileyerek başlamak istiyorum yazıya. Bu konu bu sitede
açılmalı mıydı? Bırakın ne olur artık böyle şeyleri tartışmayı. Bunları
çoktan bitirmiş olmamız lazım, neden hala olduğumuz yerde sayıklama
gereği duymaya çalışıyorsunuz? Böyle polemikler yaratmayın, lütfen! Bir
Çerkes kızının kiminle evleneceği veya evlenmesi gerektiği kusura
bakmayın ama kimseye düşmedi. Bizleri bekleyen nice önemli konular
olduğu halde yıllardır sürdüğü gibi böyle boş şeylerin tartışılmaması
gerektiğini düşünüyorum ve bu konunun kapatılmasını istiyorum.
Saygılarımla
Hacimürit Ünal
04.12.2006
Ben bir Çerkes'im Türklükle de çok alakam var. Türkiye'de yaşayan her
milleti senden daha çok seviyorum. Türk'ü Avşar'ı Kürt'ü Alevi'si Laz'ı
hepsinin kendine göre kültürü var. Sen bunları yok sayıyorsun. Senin
ailen, yani değerli babaanneniz ve ananeniz Çerkesleri çok iyi tanımış
ama sen Çerkesleri maalesef tanıyamadın. Sen 3 yıldır bir Çerkes kızını
sevdiğini söylüyorsun ama seninki sevgi değil. Sevgi emek ister
sevdiğini gerçekten tanımak ister. Acıyorum sana 3 yıldır Çerkes kızını
seviyorsun Çerkeslikle alakam yoktur diyorsun. Sana daha ne diyeyim
Allah'a emanet ol. Biz Çerkesler ayrımcı değiliz, Çerkes kızlarıyla
evlenmekte öyle kolay değil, sen Çerkesleri iyice tanı kardeşim, Eşref.
Saygılarımla
Alp Demir
04.12.2006
Selam,
Bende bir Türk'üm ve bir Çerkes kızını sevdim elimden gelen her şeyi
yaptım ama olmadı izin vermediler. Hatta kızı Rusya'ya bile götürmeye
kalktılar sırf bir Türk'e vermemek için... Siz şimdi diyeceksiniz laf
bilmem ne saçmalıyorsunuz vs. söylemesi kolay ama yaşamak ayrı bir
şey...
Haa istiyorsan gidin .....'a .....'ya Çerkeslerin kızlarına nasıl
Türklerle evlenmeye kalktıklarında yaptıklarını görün. Bütün Çerkesler
aynı değildir ama sizde aynı gibi göstermeyin.
Saygılarımla.
Necdet Hatam
05.12.2006
Değerli arkadaşlar,
Hiçbir halkın; her bireyinin, dahası hiçbir ailenin her bireyinin
tornadan çıkmış gibi birbirine benzemediğini, benzeyemeyeceğini ne zaman
görecek, böyle yarar getirmeyecek, kesinlikle sonuç alınamayacak
polemiklerden ne zaman kurtulacağız.
Türkler Çerkesler, Ruslar, Araplar... diye toptancı başlayan hiçbir
yargı cümlesi sağlıklı olamaz... Günümüzde evleneceği kişiyi seçmiş
birinin evlenmesini engelleyebilecek ne gibi yasal bir güç var ki bu
konular polemik konusu oluyor.
Dil bilmeyenlerimiz dili öğrenme, bilenlerimiz okuma yazma öğrenme,
okuma yazma bilenlerimiz anadille yayımlanmış gazete kitapları okuma,
izleme, derleme yapma, yazı denmeleri girişimlerinde bulunsak...
Günümüz koşullarında kültürümüzü yaşatmada en büyük imkan olabilecek
olan Televizyonumu İstiyorum İmza Kampanyası'nı desteklesek, imza
sayısını Türkiye'deki nüfusa yakışır yüz binler düzeyine çıkartsak, bu
yüz bilerce kişinin imzalarını taşıyan dilekleri yetkililere ulaştırsak,
sonuç alabilsek de her gün anadilde yayın izleyebilsek, anavatanı
birilerinin anlatımı ile değil Tv'den izleyebilsek, merak etsek, imkanı
olanlarımız bir de kendi gözlerimle de göreyim diyebilsek, görebilsek,
akrabalarımızı bulsak, onlara konuk olsak, onları konuk etsek... Fena mı
olur?
Bu gibi şeyler bu polemiklerden daha mı az yararlı acaba... Lütfen,
engelleyemeyeceğimiz, katkıda bulunamayacağımız konulara ilişkin kendi
öznel düşünce bildirimini bir yana bıraksak da ben ne yapabilirimi bir
düşünmeye başlasak. İnanın sonuçsuz polemikler mutluluk da
getirmeyecektir... Ben de işe yarar şu konuda şunu yapabildim, gücüm
buna yeti ama gücümün yettiğini yapabildim diyebilmek...
Sanırım bu diyebildiğinde kişi mutlu olacaktır...
Sevgi ve saygılarımla...
Keytuko
05.12.2006
Tabi bizi ilgilendirmez Çerkes kızının kiminle evleneceği. Zaten bizde
Çerkes değiliz! Uzaylıyız biz, Çerkes kızları da bizim kardeşimiz,
annemiz, akrabamız, eşimiz, dostumuz, evladımız değil! Çerkes kızları da
uzaylı niye umursayalım ki değil mi çok daha önemli meseleler varken!
Umursamayalım boş verin! Zaten Çerkeslikte artık basit olan ve iradi
tavır ve duruş gerektirmeyen bir olgu! Basit olanı seçelim gitsin
nasılsa basit olan moda, çağdaşlık, evrensellik değil mi zaten! Ooo ya
öyle ne sıkılıyoruz, düşünüyoruz, dertleniyoruz, mutlu olmaya bakacağız
hayat çok kısa, yiyelim içelim, gülelim. Modernliğin, ayak uydurarak
zevkle yaşamanın gereğini yapalım mantıklı olan da bu! Konuşmayalım da
isterseniz hanımlar beyler ne dersiniz?
Heyrge...
Frag Nicht
05.12.2006
Yusuf beyin yazdıklarından sonra sanırım Çerkes kızlarının neden Çerkes
gençleriyle evlenmediği anlaşılmıştır. Çerkes gençlerinin durumu bu
olunca, geriye Türkler kalıyor işte. Normal koşullarda bu sözü söyleyen
kişiden tüm Çerkes bayanlarından özür dilemesini rica ederdim ama şu
durumda sanırım gereksiz bi-zahmet olur. Arkadaşın dediği gibi ''Çerkes
kızları hümanisttirler ve zaten genelde asimile olduklarında her önüne
gelenle evlenirler."
Bırine
05.12.2006
Yazılanlara göre evliliklerde Çerkes kızları potansiyel suçlu ilan
edildi. Çerkes kızlarımızın ne hümanistliği kaldı ne de seçiciliğinin
bir önemi kaldı. Form sayfasında bayan katılımcıların sayısının
azlığından anlaşılıyor ki kendi seslerini duyuramıyorlar. İtiraz eden
olmadıkça da Çerkes kızlarına haksızlık edildiği hissine kapıldım.
Özeleştirimizi yapalım, herkes en yakınını örnek alsın, benim kendi
çevremde kızlardan çok erkeklerin evlendiğini gözlemliyorum ve bu
evliliklere en şiddetli itirazlarda bulunanlarda biz kız kardeşleri,
arkadaşları artık her ne konumda oluyorsak. Buna ne dersiniz? Hemen o
sizin çevreniz der gibi algıladım. Hayır, bence genel de öyle. Ama her
ne sebepse kızlar göze çarpıyor. Evlenenlerin geneli, zamanla seçme
şansları kalmıyor, dediğiniz gibi önlerine çıkanla evlenmek zorunda
kalıyor. Onların yabancılarla evlenmeleri için son şansları konumunda
kalmalarını ve neden yabancılarla evlendiklerini iyi anlamaya çalışalım.
Herkes kendince yok oluşumuza, tükenişimize çareler arayalım. Her geçen
gün dilimizin, kültürümüzün biraz daha eriyerek uğradığı dejenerasyondan
kurtarmaya çalışalım.
Hep beraber…
Saygılar.
Yusuf
06.12.2006
Özür dilemiyorum. Sadece kelime tercihimin (her önüne gelenle) biraz
talihsiz olduğunu düşünüyorum. Demek istediğim aslında asimile
olduklarında genel anlamda zaten evleneceği sahsın Çerkes olup olmadığı
fark etmeksizin her milletten insanlarla evlenebileceğini ifade etmekti.
Ayrıca biraz açıklar mısınız Çerkes gençlerinin nesi varmış? Dahası
Çerkes kızlarının Çerkes delikanlılarıyla evlenmediği gibi bir durumun
olduğunu ilk defa sizden duyuyorum.
Ayrıca ''Çerkes gençlerinin durumu bu olunca geriye kalıyor Türkler''
dediniz. Bir Çerkes genci bir Türk veya başka milletlerin insanlarından
daha değerli olamayacağı gibi, hiç bir milletin insanı da bir Çerkes
gencinden daha değerli olamaz. Dolayısıyla asıl sizin bu cümlenizden
dolayı tüm Çerkes delikanlılarından özür dilemeniz gerekiyor.
Frag Nicht
06.12.2006
Yusuf bey,
Hepimizin bildiği burada mevzu bahis olan kavram "değer" değil
uygunluktur. Yani insanlar evlenirken karşısındakine değer (?) biçmez,
kendisine uygun mudur onu düşünür. Uygunluk da normal koşullar altında
kendisiyle aynı kültürü paylaşan insanlarda aranır, en azından
Çerkeslerin bu konudaki kaygısı budur...
Çerkes gençlerini kimseden üstün yapmayacak, ancak belki Çerkes kızları
için daha uygun yapacak özellik budur dolayısıyla.
Daha açık nasıl anlatılır bilemiyorum. Kısacası benim yazdığım yazıdan
Türk veya Çerkes gençleri arasında "değer" kıyaslaması olmadığı gayet
açık. Size yöneltilen eleştiriyi değerlendirmek/yanıtlamak (daha doğrusu
''evet yanlış bir ifadeydi'' demek) yerine çok yaygın olarak başvurulan
başka bir yolu denemişsiniz. Çok daha pratik olmuş tabi, tebrikler.
Canset
06.12.2006
Büyüklerimden çok özür dileyerek söze başlıyorum. Tartıştığınız konu çok
saçma arkadaş size yaşadıklarını dile getirmiş. Sonuçta bir insanı
sevmiş ve seviyor ama çözüm yolu yok gibi. Arkadaşım; ırkların örf ve
adetleri vardır. Bu sadece Adigelere mahsusu bir davranış değildir. Sen
bir Alevi ya da Arnavut kızı da sevebilirdin ve aynı tepkiyle
karşılaşabilirdin. Tabi ki yaşadıkların çok üzücü ama bu olayı bütün bir
ırka mal edemezsin.
Umarım senin için hayırlısı olur. Ve tabi ki soydaşım için de. Bir de
lafım Adige delikanlılarına kişilere hemen parlamak yerine onları
dinlemeyi ve anlamayı artık öğrenseniz iyi olacak. Hep bu yüzden
kaybettik ve sizler hep bu yüzden kaybediyorsunuz.
Frag Nicht
06.12.2006
Bu arada, hem Çerkes kızlarının asimle olduklarını dolayısıyla herhangi
biriyle evlenebileceğini yazmışsınız, hem de Çerkes kızlarının Çerkes
gençleriyle evlenmediğini sizden duyuyorum yazmışsınız. İlginç değil mi
simdi bu?
Forumdaki eski başlıkları incelerseniz eminim başkalarından da duymuş
olacaksınız. Asimile olmuşlardır evet ama bunun sadece bayanlara özgü
olmadığı herhalde malumunuzdur ama Çerkes kızlarına özgü bir kusur gibi
yansıtmışsınız. Gerçi bu "önüne gelenle evlenmek" yanında çok hafif
kalıyor. Burada herkesin tepkisi toplayabilecek şeyler yazan arkadaşlar
bile düşüncelerini daha ılımlı bir şekilde ifade edebilmişler. Ancak
Çerkes delikanlılarının ise iste böyle konuşma üslupları ve agresif
tavırları var vesselam. Yine de ifadenizdeki yanlışlığı gördüğünüz için
teşekkür ederim, her ne kadar itham ettiğiniz insanları özür dilemeye
"değer" görmeseniz de.
Saygılarımla.
Kemal Sarak
06.12.2006
Bizi faşistlikle suçlayanlar, önce Türkçü sitelerde diğer halklarla
ilgili yazanlara baksınlar sonra bizi suçlasınlar.
Erhan Hapae
06.12.2006
Merhaba,
Öncelikle hayretle ve üzüntüyle izlediğim bu yazılara cevap verip
vermemekte baya bir düşündüm doğrusu.
Değerli arkadaşlarım; her ırkın, her milletin, her etnik grubun ya da
her ulusun kendi öz kimliğini irdelemesi ve buna sahip çıkmak adına
özelinde tedbirler alması kadar doğal bir tavır olamaz. Yani her halkın
kendi öz kültürünü koruması adına seçici davranmasını, ırkçılık ya da
bölücülük olarak nitelemeniz çok yanlıştır.
Bakınız ben öz Türk kültürünü, öz Alevi kültürünü, öz Kürt kültürünü, öz
Ermeni, Azeri, Rum, Laz vb. kültürlerini hep merak ederim. Bu
kültürlerin özünü hep irdelemiş ve merak etmişimdir. Neden bu
kültürlerin özünü ve orijinine yakın olanını tanımayalım? Neden hep
melez ve hangi kültüre dönük olduğu belli olmayan asimile olmuş yarım
yamalak kültürlerle, tabirimi hoşgörün; ne olduğu belli olmayan
kültürlerle karşılaşalım ki?
Bunların hepsinin cevabı; bütün kültürlerin kendi özünde, başkalarını
incitmeden ve aşağılamadan, beraber ve dostça yaşatmaları ve hayatı
paylaşabilmeleridir. Bundan daha doğal ve normal olanı var mıdır? Bir
Çerkes olarak kendi öz kültürümü irdeliyorum, yaşaması içinde alimden
geleni yapıyorum, yapacağım. Benim kültürümden başkası "Tu kaka.."
mantığına şiddetle karşıyım. Ama kendi kültürümü yaşamam ve yaşatmam
içinde bana aydın pencereden bakılmasını rica ediyorum. Çok sevdiğim,
Bedevi, Kürt, Laz, Ermeni, Arap, Gürcü, Türk arkadaşlarımı da ölünceye
kadar sevecek ve birlikte güzel şeyleri paylaşacağım.
Bilmem anlatabildim mi?
Tremko
06.12.2006
Daha öncesinde bu konuda biri bir başlık açmıştı. Bir Çerkes kızını
seviyormuş evlenecekmiş vs. Ardından sayfalarca cevaplar tartışmalar
oldu, yine o başa dönüldü. Konuyu başka mecraya çekeyim. Biz fellik
fellik Çerkes kızı ararken bu arkadaşlar nereden bulup buluşturur ve
topik konusu yaparlar bu Çerkes kızlarını anlamamışımdır. :)
Takdir-i İlahi olmalı...
Canset
06.12.2006
Bu tarz kaba tavırları devam ettiği sürece (Adige erkekleri için)
toplumumuz her zaman kaybetmeye mahkum olur. Önce kendimize gelmeliyiz,
özür dilememi gerektirecek bir davranışta bulunduğumu sanmıyorum.
Mustafa Kaplan
06.12.2006
Bu tartışmalar koca bir saçmalık. Neymiş efendim; Çerkes bir Türkle
evlenemezmiş. Yok yaaa! Deme yahu! Siz kendinizi ne zannediyorsunuz?
Gönül işi bu, gönül işinde ırk fark etmez. Yeter ki, sen sev, anlayışla
karşıla, saygı göster; bir Yahudi ile bile evlenirsin, anlaşabilirsin.
Bırakın bu saçmalıkları. Hiç bir ırk, diğerinden üstün değildir. Herkes
bunu kafasına soksun.
Frag Nicht
26.12.2006
Sevgili Canset kardeşim,
Umarım benim yazdıklarımı üzerine alınmadınız. Çünkü bir tek benim
yazdıklarımda birinden özür dilemesi rica ediliyor ama o kişi siz
değilsiniz inanın. :) ve sevgili Tremko kardeşim, gerçekten de takdiri
ilahi galiba, kimi bulamıyor kimi bilemiyor. :)
Sanırım sayımız az olduğu için, birçok azınlığa göre bu konuda (aile
kurma) daha çok sorun yaşıyoruz. Bir yanda zamanla kültürün ölmesi,
diğer yanda içinde yaşadığımız koşullar. Allah sonumuzu hayır etsin.
Sevgiler.
Yusuf
07.12.2006
Sayın Frag Nicht bey,
Ortalığı gereksiz yere gerdiğinizi düşünüyorum. Kullanmış olduğum
talihsiz fakat bir o kadar da -Bırine hanımın da yazısında güzel ve
nazik bir şekilde ifade ettiği gibi- doğruluk payları içerdiği apaçık
olan bir sözcüğü düzeltmeme rağmen polemik konusu etmeye devam
ediyorsunuz. İlla birilerinden özür bekliyorsunuz Çerkesliğin yok
olmasına sebebiyet veren ve katkılar sağlayan hemşehrilerimizden böyle
bir ricada bulunabilirsiniz.
Konuyu açan arkadaşlara Çerkeslerde zaten ayırmak gibi bir tutumun
olmadığını ve bu işlerde genel anlamda pek bir engelle
karşılaşmayacaklarını söylemeye çalıştım. Ama asıl amacım dolaylı
yollardan Çerkeslerin Çerkes kültürüne yeterince sahip çıkmadığını,
asimile olduklarını, bazı konularda daha dikkatli davranmaları
gerektiğini ifade etmekti. Bu niyetimden dolayı da da kimseden özür
dilemeyeceğim.
Bu arada Çerkeslere bazı ırkçı internet sayfalarında kin ve nefret
besleyen şahıslara seslenmek istiyorum: Arkadaşlar bizler gördüğünüz
gibi sizinde gereksiz yere zannettiğiniz gibi birlik ve beraberliği olan
bir toplum değiliz. En basit konularda bile anlaşamayız, bir birimizi
yeriz, hep birsinin hatasını gözlemleriz, birbirimize köstek olmaya,
ortalığı gereksiz yere karıştırmaya, kendi insanlarımızı bir birimize
düşürmeye çalışırız. Merak etmeyin şu ana kadar birlik olamadık bu
gidişat böyle devam ettiği sürece -ki sonsuza dek devam edecek gibi
görünüyor- hiçbir zaman bir araya gelemeyeceğiz. Zaten öyle bir birlik
tek size ve diğer milletlere karşı değildi amacımız sadece kültürümüzü
örf ve adetlerimizi korumaktı ama maalesef bu konuda dahi saydığım
nedenlerden dolayı başarılı olamayacağız.
Frag Nicht
07.12.2006
Yusuf bey,
Size son kez yazıyorum, iki kişi arasında geçen tartışmayla forumu işgal
etmek istemediğim için. Sizin özür filan beklemediğimi ilk yazımda
söylemiştim ama bu davranışınızı eleştirmem içinde sebep değildi tabi
ki... Canset hanım size yazdıklarımı üstüne alınmış olabilir diye özür
konusunu tekrar yazdım. Sanırım herkes anlamıştır,siz anlamasanız da.
Ortamı geren kişinin yersiz bir ifade kullanan kişi mi yoksa onu uyaran
kişi mi olduğunu bence bir kez daha sorun kendinize.
Bir de özür filan dilemeyeceğim diye rahat bir tavır
sergileyebiliyorsunuz, hatalı olduğunuzu kabul ettiğiniz halde. İlk kez
rastlıyorum böylesine... Özrü Çerkesliği yok eden insanlardan bekleyin
demişsiniz, kültürümüzün temelinde görgü ve nezaket vardır, hepimizin
bildiği gibi. O yüzden de bence (illa bekleseydim) yine sizden beklemem
gerekirdi özrü. Zaten bu bizim kronik sorunumuz. Büyük bir gururla
Çerkes olmayanlarla evlenenleri filan eleştiririz ama Çerkesliğe
yakışmayan devransılardan da geri kalmayız.
Bizzat bana yönelik eleştirileriniz varsa mail adresinizi bırakın
lütfen. Dediğim gibi kişisel tartışmaya dönüşmüş bir konuyla insanları
oyalamak istemem.
Ha'un Murat
07.12.2006
Herkese merhabalar,
Arkadaşlar, enerjimizi biraz boşuna tüketmiyor muyuz? Çok daha vahim
konular her gün yanına yenisi katılırken biz düşünce üretme
yeteneklerimizi köreltmiyor muyuz? İnsanoğlu eş seçiminde hürdür,
kimseyi engelleyemeyiz ama aynı zamanda bunun toplumsal bir sorun
olduğunu da görmezden gelmek kendi kandırmaya benzer. Yine de halkın
nüfusuna oranla söylediğiniz evliliklerin oranı ve genel akışın (trend)
istikameti önemli olan.
Kısacası demek istediğim, bunu bir sorun olarak gördünüz ve sorunu dile
getirirken sorunu da tespit ettiniz ancak gördüğüm içinizden kimse çözüm
önerisi getirmiyor, neden? Aynı eksen etrafında dönmektense problem
tespit edildiksen sonra çözümü tartışmak daha iyi değil mi ?
Problem, problem tespiti ve çözüm.
Saygılarla.
Frag Nicht
07.12.2006
Yazdıklarınızda bence haklısınız Murat bey. Gerçekten öneri getirmek
gerek. İşin vahim kısmı bu. Peki sizin öneriniz?
Keytuko
07.12.2006
Arkadaşlar,
Olağanüstü hal, nev-i şahsına münhasır şartlar, yok olmak üzere olan bir
kültür, sayısını artıracağımız daha binlerce sebep yüzünden kızlarımız
ve erkeklerimiz için önerilebilecek şey belli. Ama ben böyle
düşünmüyorum diyenler olacak muhakkak onlara da saygı duyuyoruz. Ancak,
onlar için ve önceliklerimiz için ben üzülmekten alı koyamıyorum
kendimi. Kötü örnekler genel doğruları ve gerekliliği, yapılması
gerekeni değiştirmez.
Kimse bizden aşk bilmem sevgi konusunda ve evlilik konusunda bizim
yaşadıklarımızı yaşamayan, bizim durumumuzda olmayanlar gibi düşünmemizi
beklememelidir. Önemseme derecesi ve şartlar ve gelecek kaygısı
tercihimizi belirlemelidir, bu belki bir fedakarlıktır, bir bakıma böyle
değerlendirilebilir. Tüm bunları söylerken evlilik konusunun her şeyi
hallettiğini söylemiyorum Adigelik adına. Bu SADECE çok nemli bir unsur.
Ayrıca durum kızlarımız ve erkeklerimiz için aynı kimse kimseden daha
fazla veya daha az değil bu işte, bir cinsiyet ayrımı da olmamalıdır.
Kimsenin kimseye kızacak, aşağılayacak bir hakkı veya önceliği yok.
Haddim olmayarak; birbirimizi kırmayalım diyorum bu konularda. Malzeme
benim, sizsiniz, o, diğeri başka kimse yok ve bu yemek bu malzemeden
yapılacak tek çare bu.
Heyrge.
Yusuf
08.12.2006
Sayın Frag Nicht bey,
Dediğiniz gibi karşılıklı eleştirilerimizi daha fazla uzatmamıza gerek
yok. Aynen sizin gibi Murat beyin düşüncesine ve son olarak da Keytuko
beyin yazısında belirttiği konulara katılıyorum. Enerjimizi çözüm bulma
konusunda harcamamız lazım. Zaten görülen o ki; sizde, bende konumuz
hakkında pek de farklı düşüncelere sahip değiliz. Evet bu konuda
insanlarımızın bazıları farklı bir düşünceye sahip olabilir ve herkes
sonuç olarak kendi tercihini belirlemesi gerekiyor. Biz Çerkesler olarak
gerçekten sayıları az olan bir millet. Eğer bu konuda daha dikkatli
davranmasak Hititliler veya dünya tarihinde kimsenin adini bile
bilmediği bir çok uygarlıklar gibi yok olmaya erimeye mahkumuz.
Dolayısıyla bazı önlemler almamız çalışmalar yapmamız gerekiyor. Şahsen
çözüm önerilerimi sıralamam gerekirse:
1) Dernek faaliyetlerinde Çerkeslerin Çerkesliğin yok olmaması için
kendi kültüründen insanları tercih etmesi gerektiği birinci gündem
maddesini oluşturmalı.
2) Gençlere derneklerde Çerkes kültürü tarihi anlatılmalı, başka
kültürden insanların tercihiyle bu kültürün zamanla yok olacağının
aşikar olduğu vurgulanmalı.
3) Çerkes ailelerinin (derneklerle irtibatı olup olmasın) ikametgahları
tespit edilmeli. Onlara bu konu doğrultusunda mektuplar, broşürler
gönderilmeli.
Şu an aklıma ilk gelen bunlar.
Hepinize saygılar.
Albay
08.12.2006
Eski tartışma daha hırçın ama daha içerikliydi. Eskiler aranıyor. Her ne
kadar eskiye rağbet olsa Bit Pazarı'na nur yağardı dense de...
Nesli
09.12.2006
Sayın Necdet Hatam'ın konu ile ilgili görüşlerini okuyunca Çerkesle
evlenmek konusunun açılmasını bir polemik olduğunu düşündüm. Sayın
Hatam'ın görüşlerine ekleyeceğim çok fazla şey yok aslında. Saygılarımı
sunuyorum.
Ancak şunu unutmamamız gerekir. Nedeni ne olursa olsun, iki gözüm dahi
olsa kendi kültürümün dışında mutluluğu arıyorsa Allah selametlik
versin.
Saygılar.
Ha'kun Murat
09.12.2006
Tekrar merhaba,
Evet değişik fikirlerimiz ortaya çıkıyor ancak okuduktan sonra şunu
soruyorum kendime (genel anlamıyla): Peki bu varolan sıkıntıların
asimilasyonla ilgisi olabilir mi diye soran yok mu? Siz ne dersiniz
olabilir mi? Öyleyse asimile olmaktan kurtulmanın yolları ne olabilir
sizce?
Arkadaşlardan biri "...tedbir almak en doğal hakkıdır" diyor, peki asıl
daraldığımız nokta olan burası ne gibi tedbirler olabilir, içinde
yaşadığımız ülkede adı ne olursa olsun biz gerçekten bu tehlikeyi ne
kadar önleyebileceğiz ya da nereye kadar? Mesela dili, insanı, dağı
taşı, Adige olan bir coğrafya olabilir mi?
Nerden icabet etti derseniz!
Şuradan: Biz bizim olmayan çevrede yaşadığımız müddetçe başka halklarla
iletişime girmek zorunda kalacağız ve biri diğerini asimile edecek.durum
böyle olunca da bize ait meskun bir mahal olması sizce de kaçınılmaz
olmuyor mu? Bize ait o meskun mahali sizce de biz şekillendirsek
ihtiyaçlarımızı gideremez miyiz?
Kısacası benim anladığım şu; bu evlilik konusunun da asimilasyonun bir
türü olduğudur, sizce de öyle mi? Peki biz ideal şartlar oluşturmadıkça
ve bize ait olan bir meskun mahalde yaşamadıkça bizim asimile olmaktan
kurtulacağımıza gerçekten inanıyor muyuz, nedir fikriniz? Şunu da
belirtmek isterim; yabancı evlilikler hep olacaktır ancak bunun genel
nüfus oranında ki yeri önemlidir, sizce de tedbir almanın bir tarafı
burada başlamaz mı? Bildiğim çok şey ifade eden bir atasözü var. Der
ki,"ne yapılırsa yapılsın daima o iki kişiye aittir." Yani bay, bayan
fark etmiyor, herkes diğeri için de mesuldür.
Buyurun arkadaşlar, fikirlerimizi yazınız. Düsünelim ve inşallah bir
karara varalım.
Sağılarımla, Fipsou.
Qabardey
09.12.2006
Konuyu Türkiye'deki Çerkes kızları açısından değerlendirirken, birde
anavatan Kabardey-Adigey'de ki hemşehrilerimiz açısından
değerlendirseydiniz keşke. Ben 1 yıl Nalçik'te yaşadım. Bir yıl pek çok
şeyi görmek açısından yeterli bir süre. Sürgünümüze, atayurttan
kopmamıza, dünyanın dört bir tarafına dağılmamıza sebep olan Ruslarla,
itilaflı olduğumuz Gürcü ve Ermenilerle, hiç bir ilgimiz ve bağımız
olmayan Hıristiyan Afrikalı öğrencilerle, Avustralyalı ve Anglo
Saksonlarla evlenen yüzlerce Çerkes kızı gördüm. Evliliklerin çoğu aile
rızasıyla gerçekleşmiş.
Bunları görmüş biri olarak, Türkiye'de Müslüman Türk erkekleriyle,
bizlere kucak açmış, yerini, barkını vermiş, ekmeğini paylaşmış Türk
milletinin evlatlarıyla evlenen Çerkes kızlarımıza hayırlı olsun,
bahtiyar ve mesut olun demek düşer bana.
Eşref Taş kardeşim,
O Çerkes kızıyla evlen, sahip çık, iyi bak. Sonsuza dek mesut ve
bahtiyar olun.
Hatime Akyol
09.12.2006
Forumdaki bütün arkadaşlara selamlarımı ileterek başlıyorum sözlerime.
Türkiye'de yaşayan bir Çerkes kızı olarak bu konuda bir söz hakkım
olduğunu düşünerek yazıyorum. Öncelikle kendi adıma bir kültürün asimile
olmasını o toplumun dilinin yok olmasına bağlıyorum.
Bence asimilasyonun tanımı bütün milletler için böyledir. Her milletin
kendine has değerleri vardır ve her milletin hakkına saygı duymak
gerekir. Evlilik meselesine gelince bu da herkesin özgür iradesine
kalmış bir durum. Ben Çerkes gençlerinin kendilerini geliştirmekten
kaçtığını düşünüyorum ve bu sebeple bir Çerkes genciyle evlenmekten
açıkçası çekiniyorum. Size sesleniyorum ey Adige gençleri içinizde ben
artık eskiler gibi sabit fikirli bir insan değilim diyen var mı? Ama
yine de diyorum ki hangi milletten olursa olsun sevdiğini bir ömür mutlu
yaşatabilen herkesin başımızın üzerinde yeri olmalı.
Beykul Duran
09.12.2006
Sayın İbrahim size katılıyorum. Ne yazık ki, nelerle uğraşıp ne konuşup
ne dinleyeceğimizin bilincinde değiliz.
Civan
09.12.2006
Küçümsenen hümanizm, arı ırk ve kültür arayışları, Çerkeslerin
ikametgahlarının belirlenip kızınıza sahip çıkın broşürleri, asimile
olmuş kızlar ve buna direnen erkekler, Kafkasya'ya gitmek isteyen ama
orada birçok Adige pşase bulunurken, sanmayın ki karamsarım.
Tartışa tartışa akıl yolu bulunacak. Ülkücüler de kızlarına
yanaştırmazlar. Irkçılık vs. Acaba kız meselesinden mi ibaret? Hakkınız
da yok değil. Benimsemediğiniz insan grubuyla bir arada, aynı düğünde
olmak istemez. Her insan için böyle. Benim için de öyle.
Saygılar.
Keytuko
10.12.2006
Bütün insanlar; ırk, din, dil vb. ayrımı yapılmaksızın "insan"dır. Çok
değerli, çok üstün özelikleri olan insanlarda vardır içlerinde.
Çerkeslerde üstün bir ırk vb asla değildir. Kimseyi küçümsemiyoruz.
Hakkımız yok, aşk, sevgi var anlaşabilme olayı var,fikirlerin
uyuşabilmesi var, mekan olayı var, şartlar var, yaşanılan yer var, çevre
var vs vs var ve bunlar gerçekten bir realite ve anlatıyor bunları
insanlar.
Gençlerimizin nedenleri bunlar ve doğru bunlar. Bu konuda evrensel vs
düşünemeyiz, sabit fikirlilik midir evet sabit fikirliliktir yaptığımız,
bu konu basit bir konu değil arkadaşlar. Yani öyle genel geçer doğrular
bu evlilik konusunu açıklayamaz. Bu bir özveri, çaba, sıradışılık, üstün
gayret meselesidir. Çerkesler bir aile ise "endogami" şart, tuhaf mı
evet tuhaf, çağdışımı evet çağdışı,anormal mi evet anormal, arkaik mi
evet arkaik, zor mu evet zor. Cevabı evet olan bu benzeri sorular şu
sorunun cevabını gereksiz olarak vermemize olanak vermez.
Çerkes'in Çerkes ile evlenmesi gerekli midir? GEREKLİDİR! Neden
gereklidir? Ayakta kalmak, sürdürmek, varolmak vb için bu iyi bir
yoldur. Bu böyledir. Bunun yanlışı yoktur, kimse bu böyle değildir
diyemez.
Herkes şunu yapabilir; bunları yadsımadığını söyleyerek evlenebilir kimi
istiyorsa onunla buna saygı duyulur ama üzüntü vericidir bu. Ancak bu
olayın gereksizliğini savunmak için hiç bir mazeret yoktur. Eğer amaç
Adige kalmak ise, onun için gereksiz diyemeyiz ama Çerkes ile evlenmenin
gerekli olduğunu bilerek tercihlerimizde özgür olabiliriz. Bunun
dışındaki mazeretlere saygı duyulur ama bunlar mazerettir sadece.
Heyrge.
Sı'çoğejığ
10.12.2006
Burada yazılan yazılara inanmıyorum. Dış evlilikler yapında bir an önce
asimile olup. Dilini konuşamayan (zaten konuşanda kaldı denilemez
xhabzeyi de bilen kalmasın) bir an önce kurtulalım sorunumuzda kalmaz
sizde rahat edersiniz bizde böyle bir sorun kalmadığı için rahatlarız.
Dış evlikler yapan çok mu memnun hayatından? Onlarda durumlarını itiraf
etseler de okusak. Susun susmak size ne kazandırıyor. Biliyoruz
duyuyoruz. ''Benim avradım Çerkes'' diyen çok Avşar'dan duyduk.
''Avrat'' kelimesi sizleri ne kadar aşağılayıcı olarak algıladığınızı
biliyoruz.
Lazlarla evlenip bir hafta boyunca mutfağınızın balık kokusundan
girilmediğini hiç mi kendi insanınızın ortak müzik kültüründen. Damak
kültürünüzün mutluluğunuzun artırıcı yönü olduğunu düşünmeyiz. Hiç
olmazsa gerekçelerinizi anlatında bilelim. Bizde sizlere katılırız
neymiş başkaların da bulduğunuz özelikler? Bizde bulunmayan çok merak
ediyoruz yakında akraba evlilikleri de başlatırsak şaşırmam. Çünkü
katıldığınız kültürün özen gösterdiği bir durum.
Frag Nicht
10.12.2006
Sayın Sı'çoğejığ
Dış evlilikler yapılmasının tabiri caizse "soyumuzun/kültürümüzün
tükenmesi”ne sebep olacağı, hepimizin (ya da en azından beni de içeren
bir kısmımızın) ortak kanaati ve endişesi. Birkaç nesil sonra
Çerkesce'yi konuşan pek kimse kalmayacak Türkiye'de. Diğer ülkeler
içinde de durumun daha parlak olduğunu sanmıyorum. Bu konudaki
endişelerinizi ve hassasiyetinizi sadece saygıyla karşılamak düşer
hepimize.
Ancak olaya dış evlilikler yapanların mutlu olamadığı ya da olamayacağı
teziyle yaklaşmayı açıkçası doğru bulmuyorum. Emin olun çok insan var
mutlu olabilen... Zaten kültür çatışması iki tarafın kültürünün yoğun
biç şekilde yaşandığı ortamlarda oluyor...
Kısacası ''mutluluğu ve huzuru Çerkeslerle yapılan evlilikler ya da dış
evliliği dışlamak getirecektir'' şeklindeki bir fikir, sorgulamaya çok
ama çok açıktır bence. Çünkü, o zaman konu gele gele Çerkeslerle
evlendiği halde mutsuz olan bir suru insana ya da Çerkesle evlenme
ideali yüzünden hayatını yalnız geçirmek zorunda kalan ve muhtemelen
evlat sahibi bile olamadan bu dünyadan göçüp gidecek insanlara
gelecektir. Ve o zaman inanın bu söylenecek pek bireyimiz kalmaz. Çünkü
bu söylediklerim gerçek.
Saygılar..
Hatime Akyol
10.12.2006
Tekrar merhaba,
Görüyorum ki, bu konuya herkes başka bir açıdan bakıyor ve elbette
farklı düşüncelerin olması doğal. Bir de bu olayın takdir-i ilahi
olduğunu aklınıza getirmenizi tavsiye ederim acizane. Anadilini
annesinden ve babasından öğrenememiş bir Çerkes kızı olarak elbette ki
kültürümün ve her kültürün korunmasından yanayım. Her şeyden önce kendi
dilimi anlıyor ve konuşabiliyor olmayı tercih ederdim. Ben dilimi
öğrenmek istediğim, ''Çerkeslik ölüyor'' dediğim zaman beni azarlayan
bir anne ve baba çıkıyor karşıma. Sizce asıl suç burada başlamıyor mu?
Artık cahil bir toplum olmaktan çıkıp, değerlerine sahip çıkan bir
toplum olmak zorundayız.
Takdir-i ilahi de bir Çerkes'e münasip buluyorsa ne mutlu bize.
Hatice Uludağıstan
11.12.2006
Bir Çerkes kızla evlenmenin önemini babamdan bir anekdotla anlatmak
isterim.
Babacığım ameliyata girmek üzereyken yarı baygın bir şekilde doktora
şunu diyor: "Eğer bir Çerkesle evlenmediysen evlendim sayma!"
Bence de bir Çerkesle evlenmiş olmak bir erkeğin başına gelebilecek en
güzel şey. Çünkü bir Çerkes kızı kocasının ayaklarını yıkayacak kadar
alçak gönüllü, ailesine kendisini adayacak kadar yüce fikirlidir. Çünkü
ailesinden böyle görmüştür. Bireysel kaygılardan kariyer, feminizm gibi
egosantrik dürtülerden uzaktır.
Gerçekten sizin adınıza üzüldüm. Eminim herkeste ondan parçalar
aradığınıza. Ancak fırsatlar kuyruklu yıldızlar gibidir. Ya yakalarsınız
ya ıskalar. Bu yazınız ıska geçilmemesi gereken Çerkes kızlarına dikkat
çekmişsiniz. Ancak kimse yeri doldurulamaz değildir. Umarım
anlaşabileceğiniz birisini bulabilirsiniz. Hala hiçbir şey için geç
değil.
Bu arada mutlaka Çerkes diye şartlandırmayınız kendiniz. Nitekim Çerkes
olduğu için değeri büsbütün artan erkek arkadaşımın ki, evlenecektik
günlerce Kanada'dan gelmesini bekledikten sonra sırf geleneklere bağlı
olduğum için sabah ekmek almaya gitmesi ve bir daha geri dönmemesi tüm
Çerkesleri kötü yapmayacağı gibi anlaşabileceğiniz tek grupta Çerkesler
değildir. Bu yazıyı yazarken hoşgörünüze sığınıyor ve Her ne kadar
sürç-i lisan ettiysem affola, diyorum
Saygılarımla.
Denetim Kurulu Notu: Sayın Hatice Uludağıstan, "Çerkes
gençlerinden ricam" konu başlığı kapanmış olup, izninizle yazınız bu
başlığa alınmıştır.
Hak'un Murat
11.12.2006
Merhaba arkadaşlar,
Sayın Hatime hanımın, dille ve asimilasyonla ilgili bir özeleştirisine
tanık oluyoruz. Bu şekilde düşünen herkese bir sorum olacak: Evet dilini
bilmeyenler asimilasyon baskısına daha yakınlar ama hiç sormadığımız
diğer bir konu -ki, onun da uzaktan ve yakından evlilik konusuyla
alakalı olduğuna inanıyorum-, dilimizi yitirirsek biteriz diyoruz ama
hiç bu dili konuşacak, konuşabilecek insanlarımızı yitirirsek bu dili
kim konuşabilecek ve yaşatabilecek?
Bence dilden önce bizler insan olarak asimile olmamanın alternatiflerini
gözden geçirsek nasıl olur? İnsanimiz dilden önce asimile oluyor (tabi
bu herkes için geçerli değil), bu da yine nasıl, nerede ve ne zaman
soruları ve cevaplarına çıkıyor... Benim kişisel kanaatim kendi ülkemde
olamadığımız müddetçe bu asimileden kurtuluşun olmadığıdır.
Sayın Hatime hanım,
Baba ve annelerimizin sizin örneğinizdeki gibi tercih ve kararları
olabiliyor ancak bu durum kendi dilini öğrenmemenin gerekçesi olmalı mı
sizce? Günümüz de çok şükür dil öğrenmenin kişisel alternatiflerden
tutunda dernekler nezrinden çıkın bununla beraber internetteki bilgiler
sayesinde dahi olsa insan kendini geliştirebilir, öğrenebilir.
Bizzat yaşadığımı herkese aktarmak istiyorum: Bir gün buradaki derneğe
misafir olarak gittim, bir müddet sonra, bir köşe de simasından pek de
mutlu olmadığını düşündüğüm bir 20-21 yaşlarında bir genç dikkatimi
çekti ve ilk fırsatta yanına gittim. Tanıştıktan sonra bana söylediği
şuydu, ''ben babamın ve annemin Adige olmasına ve defalarca sormama,
ilgilenmeme rağmen cevap ve bilgi vermeme taraftarı olan baba ve annemin
tüm olumsuz tavırlarına karşılık sora sora bu derneği buldum. Şimdi bir
Adige olduğumu öğreniyorum.'' Sonradan çok sevdiğim bu genç, artık
bizlerle Adige Dil Kursu'na faal olarak katılmakta ve konuştuğum
kadarıyla epeyce öğrenmiş görünmekte. Hem de gidiş-geliş 45-50 km.
Bakınız sayın Hatime hanım; bu arkadaşla sizin aranızda ne fark var?
Ümitsizliğe kapılmayın, istendikten ve samimi olduktan sonra çare
bulunuyor demek ki.
Evlilik konusuna gelince, bir insanın evlilik tercihini engellemeye
kalkmak pek de pozitif bir durum olmayacak -ki engellemeye de hakkimiz
yok-. (Bir arkadaşın dediği gibi; bir de kısmet, nasip var işin içinde.)
Bence yapılabilecek olan insanlarımızı bilinçlendirmek, eğer bu aşırı
artarsa bunun faturasının herkese çok ağır olacağının farkında olmak ve
her fırsatta yapıcı bir şekilde dile getirmek. Yine de eğer bizler
hayati önemi olan gerekli şartları oluşturamazsak bu olgu daha da
artarak devam edecek. Yani köylerimiz biri diğerinin ardından boşalırken
seyredersek ya da ülkemize dönüp ora insanı ile geleceği
şekillendiremezsek bunun çaresi yok sevgili arkadaşlar.
Dolayısı ile enerjimizi, tecrübelerimizi ortak kader birliğimizi bu
şekilde öldürmek yerine kendimize ait çevreler bulmanın şartlarını
oluşturabilme de kullansak. Ne dersiniz? Sizce de bu daha üretken ve
alternatif olamaz mı?
Saygılarımla. Tham figapso.
Ömer Öztürk
11.12.2006
Rahat bırakın milleti ya. Kim, kimle evlenirse evlensin. Kaygısı size mi
düştü? Evlilik iki kişi arasında olan kutsal bir şeydir. Çerkesleri
anlayamıyorum. Madem soyumuz azalıyor diyorsunuz; sizde Doğu'dakiler
gibi yapın, 10-15 çocuk sahibi olun, soyunuzu devam ettirin.
Frag Nicht
12.12.2006
Parlak öneri için teşekkürler Ömer bey. Biz niye akıl edemedik yahu
arkadaşlar? Bir de bunu deneyelim evli olanlarımız.
Thamez Aslı
12.12.2006
Tüm arkadaşlara saygılar,
Bende kendimce bir şeyler söylemek istedim. Çerkes kızlarının
evlilikleriyle ilgili bence çok önemli neden mi asimile olmak? Böyle
başlıyor. Kız erkek fark etmez. Sonuçta; giderek Çerkeslik yok olacak.
Bu açıdan bakmak lazım. Belki kimilerine göre yanlış düşünüyor
olabilirim ama kendi kültürümüzü yaşatmak istiyoruz ama kime aktaracağız
bazı şeyleri, giderek asimile olursak .
Saygılarımla.
Tremko
12.12.2006
Ömer Öztürk'ün bu fikri bir yabancı olarak anlaşılır ama garip olan bu
fikre sahip pek çok Çerkes'in olması. Çerkesler, Türk ya da Kürt
toplumuyla aynı şartlara haiz değil. Türk ve Kürt dediğiniz zaman
Türkiye'nin yüzde doksanını kastediyorsunuz. Dillerini, kültürlerini,
milli duygularını yaşayacakları, hayatın her alanında pek çok figürleri
mevcut. Onlar için yabancı evlilik bu büyük parçadan kopacak önemsiz bir
kırıntıdır. Hatta onlar için ayrı bir renktir, güzelliktir. Ama aynı
kopan parçalar Çerkesler için kırıntı değil büyük lokmalardır. Bunları
kaldıracak sağlam bünye Çerkeslerde yok değil, olmasa bugüne kadar bu
kadar savaş, sürgün, göç dalgası arasında şu halde bile
olmayabilirlerdi. Lakin o günün şartlarından daha tehlikeli bir
globalleşme, aynılaşma süreci var ki buna dayanmak böyle küçük toplumlar
için kolay değil. Bu nedenledir ki haddi olmadan, ısrarla, pek çok
duyarlı Çerkes diğer Çerkeslerin işine burnunu sokuyor.
Ha... Çerkes zaten dik kafalı, seni beni dinlemez ama en azından bir-iki
Çerkes genci bu kıssalardan hisse çıkarırsa yine kardır. Zira, zaten
çoğumuz için tren kaçmak üzere...
Hatime Akyol
12.12.2006
Sayın Keytuko benimle konuşma isteğinde bulunmuş. Hay hay, elbette
konuşabiliriz. Ayrıca murat beye teşekkürlerimi sunuyorum bana farklı
bir bakış kazandırdığı için.
Evet anladım ki, dilin yok olmasından evvel öncelikle onu konuşanların
varlığı önemli.istendikten sonra da her şey başarılabilir. Bu konuda da
haklısınız. Ben de hayatımda hep bu yöntemle hareket ettim ve
etmekteyim. Kendimce de dil öğrenmeye gayret sarf ediyorum artık. Asla
da ümitsiz değilim. Çevremde gördüğüm kadarıyla sizin kaygı etmenizi
gerektirecek kadar Çerkes-Türk ya da Çerkes-vb evliliklerine
rastlamıyorum. Hatta özellikle Çerkes'ten başkasıyla evlenmemek uğruna
hayatlarının en güzel demlerini yitiren insanlar tanıyorum.
Sanırım bu konu kendi derinliğinin ötesinde başka derinliklere kayıyor.
Saygılarımla...
Çerkes Kızı
12.12.2006
Denetim Kurulu Notu: Maf Sayın Çerkes Kızı, Lütfen yazınızı
tekrar düzenleyiniz ve başka halklara hakaret içermeyen yazı yollayınız.
Teşekkürler...
Karaoglanca
20.12.2006
Yazdıklarınız için teşekkür ederim...
Eşref Taş
20.12.2006
Bunu en iyi o kız bilir. Onunla birlikte olduğum süre zarfı içinde
internetten ya da üniversitedeki tarih hocamla bir çok konu konuştuk ve
sizin kültürünüzü, örfünüzü, adetlerinizi anlamaya çalıştım. O ''alakam
yoktur'' lafı sadece soyum olarak algılanırsa sevinirim...
Hajkasım Erdoğan
20.12.2006
Eşref kardeşim,
Sana bir soru. Yarın bu bayanla evlendiğinizi varsayalım. Üç beş ay
sonra bu bayanın amcasının oğlu sizlerden hiç kimse evde yokken evinize
misafirliğe geldi ve -sadece eşiniz varken- o gece sizde kaldı. Ne
düşünürsün? Bunu açık şekilde yazabilir misin?
Hatta hatta bir adım daha ileri gideyim. Senin öz amcaoğlun, aynı
şekilde gelip aynı şartlarda kalabilir mi? Sen cevabı ver, ben sana
farkı uzun uzun anlatayım.Hem de yaşanmış örneklerle anlatayım.
Hatime Akyol
20.12.2006
Selamlar Erdoğan amca,
Beni bu malum Çerkesler odasından (Sigum-Willsin ablası) olarak
hatırlayabilirsiniz. Oradan tanışmış olduğumuz için size bu şekilde
hitap etmeyi uygun gördüm.
Benim de bu beyanda size bir sorum olacak: Sizce böyle bir durum Çerkes
için de Türk için de kabul edilebilir mi? Bizim dini bütün insanlarımız
dahi böyle bir duruma müsaade etmezler. Bir Çerkes'in yine kendi
kültüründen bir insanla evlenme isteğini kültürün yok olmaması açısından
anlayabilirim. Burada kişinin kendi tercihini ne yönde kullandığı
önemlidir. Kişi ya sevgisi için kültürünün değerlerinden taviz verir ya
da kültürünü koruma adına kendi kültürünün insanıyla bir yuva kurmaya
karar verir. Ama dinin böyle konularda istismar edilmesini anlayamam.
Saygılarımla.
Hajkasım Erdoğan
20.12.2006
Hatime merhaba,
Ben bununla dinin alakasını anlayamadım. Dini bütün insanlar amcasının
kızının yanına gidemez mi? Yani kardeşinin evine gidemez mi?
Sinem Kuşdoğan Tekin
21.12.2006
Ben iki senelik evli bir Çerkes bayanı olarak, duruma şöyle bir bakış
açısı getirmek istiyorum.
Ben kendi milletimden bir Çerkesle evlendim. Gayet de mutluyum çok
şükür. Yetiştirilme tarzım Türklerden farklı ve çocuklarımı da inşallah
bu kültür ışığında büyütmek istiyorum. Fakat kızlarımızın da eğer
seviyorlarsa bir Türkle evlenmelerine karşı değilim. Çünkü
evlendiklerinde, kültürlerinin yok olup olmaması tamamen onlara bağlı.
Eğer kızımız annesi tarafından kültürüne bağlı yetişmişse, bir Türkle
evlense dahi, çocuklarını kendi gibi yetiştireceğinden hiç şüphem yok.
Hepimiz biliyoruz ki evlilikte çocuğun eğitimi annenin kontrolündedir.
Çocuk anneden ne görürse karakteri de o doğrultuda gelişir. Ben pek çok
akraba tanıyorum annesi Çerkes, babası Türk, fakat onlar kendilerini
Çerkes görüyorlar. Ve kültürleri, aile yaşantıları tıpkı bizim gibi.
Görseniz ayırt edemezsiniz ve nice annesi babası Çerkes, soyunda hiç
Türk olmayan insanlar tanıyorum ki, hal ve tavırlarının bizlerle alakası
yok.
Her neyse çok uzattım, konuyu toparlayayım yavaş yavaş. Kısaca bence
asimile olmak; kişinin annesinin Türk olması veya olmamasıyla alakalı
değildir. Çerkes kültürünü devam ettirmek, yine bizim hanımlarımızın
elindedir ve tamamen bizim kızlarımızın kültürümüzü yaşatmak isteyip
istememesiyle doğru orantılıdır.
Şunu da ekleyeyim; kızlarımız isterlerse, eşlerini de Çerkes kültürüne
çekebilirler. Bu, tamamen kültürümüzü sevdirip sevdirmemizle alakalı.
Kısaca hepimizle alakalı bir konu. Biz toplum olarak çok saygılı ve
güzel bir kültürün öncüleriyiz ve bunu en güzel şekilde uygulamalıyız.
Bunu yaptığımızda göreceğiz ki diğer toplumlarda bizim gibi olmak için
yarışacaklardır.
Saygılarımla.
Hatime Akyol
22.12.2006
Aslında bir tartışma çıkarıp sözü uzatmak niyetinde değilim. Sadece
bahsini ettiğim konunun dinle olan alakasını ifade etmek isterim. Bu
durumun dinle mahremiyet açısından bir ilgisi var. Dinde belli
durumlarda insanların yalnız kalamayacağı açıkça belirtilmiştir. Benim
kastettiğim de buydu zaten. Yani bir insanın amcasının kızını görmesinde
hiçbir mahsur yoktur. Önemli olan onu ne şekilde ziyaret ettiğidir ve
eğer bu ziyaretler bahsedildiği gibi o kişi yalnızken yapılıyorsa hatta
gece kalmak gibi bir mevzu da vaki olacaksa ben böylesi bir davranışı
tasvip edemem doğrusu. Belirtmek istediğim ilişkilerin öncelikli olarak
dine dayandırılarak sonrasında kültürle ilişkilendirilerek
düzenlenmesidir.
Fuat Aydemir
22.12.2006
Merhaba,
Bende maalesef :) 2 sene önce Sinem hanım gibi kendi milletimden olan
bir bayanla evlenme gafletinde bulundum. :) Oysa hayalimdeki evlilik
kurumu çok farklıydı. Evde kocasını elinde havlu ve leğen ile bekleyen
:) dayak yediği zaman "erkektir döver" diyen, bir eş hayallerken
geleneklerine bağlı bir Adige bayanla evlenmek durumuna düşürüldüm. :)
Beni bu durumum düşüren bilincimi, yüreğimi, kültürüme olan sevgimi hep
suçlayacağım. :) Oysa hiç de bir avantajı yok aslında. Sadece ayni dili
konuştuğunuz, aynı duyguları taşıdığınız bir arkadasınız, dostunuz ve
eşiniz oluyor, şıps basta-psi haluveyi birlikte zevkle yiyorsunuz. Yeni
bir aileniz daha oluyor ve unutmaya yüz tutan dilimizi 16 aylık bebekten
tekrar öğrenmeye başlıyorsunuz. Yoksa başkada bir avantajı yok dediğim
gibi. :)
Saygı sevgiler...
Nesli
22.12.2006
Saygıdeğer Sinem hanım,
"Kızlarımız isterlerse, eşlerini de Çerkes kültürüne çekebilirler. Bu,
tamamen kültürümüzü sevdirip sevdirememizle alakalı" cümlenizi ütopik
buldum.
Neden?
Biz kendi kültürümüzü kendimiz çok iyi biliyoruz hepsini uyguluyoruz da
bir başkasına sevdirmek kaldıydı. Bırakın bu hümanistliği herkes
bildiğini yapıyor, yaşıyor. Bence Kimse kimseyi dinlemiyor. Yaaa bizim
için birde yarışma düzenlediklerini düşünsenize. :))) Yarışmanın da adı:
Sizin Gibi Oabilir miyim.
Kara Emilyano
22.12.2006
Çerkesler anaerkil zannedersem. Bayramlarda babaannede değil anneannede
toplanılır. Amca değil dayıya çok gidilir. Çoğumuzu anneanne daha çok
büyütmüştür. Bayanların ağırlığı fazla gibi. Çerkes eş iyi de o işlerde
mantık olur mu sandınız.
Sinem Kuşdoğan Tekin
22.12.2006
Size çok güzel bir cevap yazardım. Fakat burada bu durumda olan pek çok
insan var ve onları kırmak istemem. Sadece şunu diyebilirim: Keşke
gerçekten böyle bir yarışma olsa! Belki o zaman gerçekten bir şeyleri
gönülden benimsersiniz!
Zaten böyle düşünüldüğü için birlerlere varamıyoruz. Neden her şeye
hayal gözüyle bakıyorsunuz? En azından sizde bir adım atın.
Çocuklarımıza saygı ve sevgi öğretmek, bir büyük geldiğinde ayağa
kalkmayı öğretmek, su verince geri geri gelmek ya da büyükler soru
sormadan cevap vermemeyi öğretmek vs. hayalse, sizin içinizdeki
Çerkesliği oturup düşünmenizi tavsiye ederim.
Eşref Taş
23.12.2006
Erdoğan bey,
Bunun bence kültürle alakası yok. Ben kıskanırım ya da kıskanmam diyemem
fakat fark şu; eğer aynı yerde yaşayıp bütün akrabalarımızı daha önceden
de tanıyor olmak bu farkı doğuruyor. Başka bir şey değil bence. Ama
sizin yaşınızın büyük olduğunu ve bir şeyler görüp geçirdiğinizi
düşünüyorum. Kabul etmek gerekirse içimde bir soru işareti olurdu.
Nesli
23.12.2006
Saygıdeğer Sinem hanım,
Buyurun cevabınızı bekliyorum. Kırılan kırılsın. Ben sizin konuyu
kişileştirmenize meydan vermemek için kişisel olarak üzerime
alınmıyorum. Hiçbir kişisel yorumunuza cevap verme hakkımı
kullanmıyorum. Ne yapalım, kapasitem bu kadar :) ama gerektiği yerde de
hakkımı bırakmamışımdır!
Ancak, genel olarak söylüyorum; beni hiç kimse, asla ve asla
Adigeliğinden ( Çerkesliğinden) şüphe etmediğim insanlar dışında, ben
istemediğim sürece Adigeliğimi, içimi ve adımlarımı (Çerkesliğimi)
sorgulayamaz. (Yanlış anlaşılmasın ben her şeyi biliyorum, yapıyorum
demiyorum!)
Bu kısa hatırlatmadan sonra; her zaman üzerinde durduğum, aslında
durulmasını istemediğim, (bir diğeri neymiş bir büyük geldiğinde ayağa
kalkmayı abartmak, su verince geri geri gelmek, su bitinceye kadar
beklemek, misafir ağırlamayı abartmak ya da büyükler soru sormadan cevap
vermemeyi abartmak) biz bunları artık geçelim. Hala orda mısınız!
Çerkeslik üç beş kalıplaşmış cümleden ibaret değil artık. Başkalarının
ilgisini kazanmaya onları kendimize çekmemize gerek yok. Biz sadece
Adigelere ilgi gösterelim. O en büyük hazdır bence. Yinede hayal
kurulmak isteniyorsa benim hayalim Kafkasya'm olsun. Diaspoarada kalıp
hayal kurmayan var mı ki Allah aşkına nesli sende. :)
Saygılar.
Shapsugh Refa
23.12.2006
Sayın arkadaşlar,
Ben Çanakkale (Natkhuajer) Çerkeslerinden geliyorum. Şahsen Almanya’da
doğdum ve Hamburg kentinde yaşıyor, üniversitede İşletmecilik
diplomamdan sonra Master yapıyorum.
Bugüne kadar önüme nNasibim çıkmış olsa bile ya görmedim ya da
görmezlikten geldim. Herhalde her şeyin sebebi çoğumuzun bilinmeyen
derdi olan ''Çerkesle evleneceğim“ olayı.
Bu ortamda izninizle sizlerden ricam, örf ve adetlerine uyan, inancına
sahip çıkabilen bir genç Çerkes kızı ile tanışabilmemdir. Özel ilgim
mecbur olmaksızın anavatandan gelebilecek cevaplaradır.
Civan
23.12.2006
Sayfalarda çok ipucu var. Şu göze çarpıyor mesela; Çerkesler, kendi
dışındaki insanları, sadece köyü dışında, yani şehirlerde yaşamak
durumunda ise görebiliyor. Bir Türkmen köyü hakkında bir şey
bilmedikleri, tanışamadıkları göze çarpıyor. Bazı ananeleri sadece
Çerkeslere ait olarak görüyorlar. Türkmen köylerinde de büyükler
otururken, özellikle aile büyüğü, gençler ancak oda dışında durabilirmiş
(artık terk edildi). Büyüğe saygı, misafirperverlik. Bu sayfalara
bunları yazıyorsunuz kültürümüz diye. O zaman Eşref arkadaş demez mi,
''nedir farkı'' diye. Bugün herhangi bir Türk köyünde evin kapısını
kilitli bulamazsınız. Akraba olması şart değil, kim gelse sizi direk
oturduğunuz yerde selamlar. Kapı çalma şehirlere mahsus. İçeride ev
sahibi olması şart değil. Oturup bekler gereğinde tek başına ve asla yok
kadın var, yok erkek var kimsenin aklına gelmez. Ama şehirde gelir.
Cemaatlerin, tarikatların, ve şehrin içine kapattığı insanların
oluşturduğu bir durum bu. Türk ya da Çerkes kültürüyle alakası yok.
Köyler sobalıdır bizim yurdumuzda malum.
Gereğinde eve gelen köy dışı misafir, gereğinde o gece kalması icap eden
seyyar satıcı bile aynı odada uyur evin hanımıyla. Ters bir durumu kimse
aklına getirmez ve göze alamaz. Ama bu ananeleri sizden mi öğrendiler?
Sanmıyorum. Sadece siz bunları tekelinizde sanıyorsunuz. Köyünüze gelen
Türk gençleri dövmeye varıyorsunuz. Olay vakidir, isteyene tarih ve yer
verebilirim.
Ben Çerkeslerin misafirini ne kadar önemsediğini biliyorum, bunu yeni
nesil Çerkeslerin de tekrar kazanmalarını istiyorum.
Hak'un Murat
23.12.2006
Herkese merhaba,
Sayın Nesli hanım,
Nedir bu aşırı saldırgan tavrınızın sebebi? Hatime hanım size hakaret,
küfür ya da bir terbiyesizlik mi yaptı? bir şeylerden dem vururken kendi
gözünüzde ki çöpü de görebiliyor musunuz acaba?
Sanki karşınızda kan davalınız yada bir düşmanınız varmış gibi tepki
gösteriyorsunuz. ''Siz hala orda mısınız, gecelim bunları artık''tan
neyi kastediyorsunuz? Bazı şeylerden vazgeçmeyi hatta terk etmeyi teklif
ediyorsunuz, peki o koparıp asimile etmek istediğinizin yerine hangi
alternatifi koyuyorsunuz, yerini neyle dolduruyorsunuz?
Ayrıca sizin toplumsal asimilasyona karşı ya da beraberliğine ne gibi
bir duruşunuz var? Hatime hanımın dediklerini bence bir daha ve iyice
okuyun ve düşünün! Kimsenin dikkatini çekmeye çalıştığına inanmıyorum,
gayet samimi ve doğru bildiklerini yazmış bir insan.
Peki sizin doğrunuz nedir?
Buyurun...
Artı, bir de ''Kafkasya'm'' diye tabir kullanıyorsunuz. Soruyorum
Kafkasya bize mi ait? Orada başka cumhuriyetler yok mu? Başka halklar
yok mu? Hatta hiç anlaşamadığımız devletler yok mu?
''Kafkasya'm...''
Kimin Kafkasya'sı? Bir daha araştırın ve lütfen tekrar düşünün. Bunlar
eften püften konular değil, lütfen gerekli olan hassasiyeti
gösterelim...
''Sorgulayamaz'' diye bir açıklamanız var. Sizi yukarıda
yazdıklarınızdan dolayı samimi ve inandırıcı bulamıyorum!
Sayın Civan bey,
Yazdıklarınızın doğru tarafı var elbette ama yine de tekrar ve sıkıca
bir araştırın ve üzerine düşünün. Adres vermekten bahsediyorsunuz, bu
konuda ben de size yer, tarih ve olaylar anlatabilirim! Karakollarda
zaptı tutulan, adam vurma, kan davaları ve yakın tarihte Uzunyayla'nın
bir köyünde pusu kurup, vurulan insanlarımızı hatırladıkça kusura
bakmayın istisnai kişi ve durumlar hariç (istisnalar kaideyi bozmaz)
ninni gibi geliyor!
Bir daha araştırın, anlam karmaşasını önlemek için bir daha araştırın!
Şunu insanlarımızın dikkatle okumalarını rica ediyorum: Bizi bize
bıraksınlar...
Tham figapso.
Eşref Taş
23.12.2006
Aynen öyle Civan arkadaşım.
Türk misafirperverliğini biz değil bizim dışımızdakiler kabul etmiş
(Çerkesler misafirperver değil demiyorum). Çalışkanlık ve beceri olayına
gelince; ben hatırlıyorum, köy yerindeki anneannemin babaannemin
hallerini.
Bu foruma açtığım bu konu gerçekten boşuna yazılmış oldu. Ben bu
sitedeki BAZI yazılara içerlendiğim için bu konuyu açtım. Fakat 2-3 yazı
hariç yapıcı bir açıklama gelmedi bana.
Civan arkadaşımın dediği gibi, sizin bütün güzellikleri tekelde
topladığınızı görüyorum ama bu güzellikler Çerkes, Türk fark etmeden
gelişmişlik derecesine göre kayboluyor. Sizler Türklerle büyük
şehirlerde tanışıyorsunuz ve bu yüzden Türk köylerindeki güzellikleri de
görememişsiniz. Asıl siz 150 yıldır yaşadığınız topraklardaki
güzellikleri araştırmamışsınız (bu laflarım bana yapıcı açıklama yapan
kişilere değildir onlar kusura bakmasınlar).
Benim açtığım konu çok dağıldı. Bu nedenle konunun bir anlamı kalmadı
diye düşünüyorum...
Yusuf
24.12.2006
Sinem hanım,
Fikrinize saygı duymakla birlikte, gerçekleri yansıtmadığını ve
fazlasıyla ütopik olduğunu düşünüyorum. Başka kültürden birsini tercih
eden bayan, kültür seçimini Çerkeslikten yana kullanmamıştır.
Dolayısıyla böyle bir tercih o bayanın Çerkes kültürüne olan
samimiyetinin hangi derecede olduğunun bir göstergesidir. Büyük bir
olasılıkla bu evlilik sürecinde bu nedenden dolayı Çerkes kültürünün
yaşanılmayacağı gibi, yaşanılsa dahi bizim için bir getirisi yoktur.
Çünkü o bayan artık Çerkesler için bir kayıptır.
Saygılarımla.
Hajkasım Erdoğan
25.12.2006
Hatime si şuph cuug,
Sana verebileceğim tek kelimelik bile bir cevabım yok. Sen öyle
düşündükten sonra bizim söz hakkımız yoktur. Sadece bir soru, tarihte
hiç duyulmuş mu, örneği var mı? Amcasının kızı ile evlenmiş bir Çerkes
duyulmuş mu? Ben duymadım.
Zeynep Emine Yılmaz
25.12.2006
Arkadaşım, ben bir Çerkes kızı olarak gönlümü bir Türk'e verdim. Ailem
ılıman yaklaştı bu duruma. Fakat Allah'ın takdiri nasip işte ayrıldık.
Mutlu muyum?
Değilim.
Bazı insanların kafa yapısı farklıdır. Allah'ın işine kimse karşı
gelemez.
Nasip, kısmet işidir bu! Genelleme yapmayalım lütfen!
Sinem Kuşdoğan Tekin
26.12.2006
Sevgili kardeşim Nesli hanım,
Bana karşı saygılı tutumunuzdan dolayı size teşekkür ederim. Gerçektende
benim vereceğim cevap ne olursa olsun dikkate almayıp kişiselleştirmek
istemediğinizden (kısaca bana saygısızlık etmek istemediğinizden
cevaplamayacağınızı bilerek) cevaplamama isteğinizi takdir ediyorum.
İşte gerçek bir Çerkes kızı böyle olur. Büyükleri ne derse saygı ve
sevgiyle, hoşgörüyle karşılar ve herhangi bir şekilde tartışmaya ortam
oluşturmaz. Gördüğünüz gibi, her ne kadar "geçelim bu konuları!" deseniz
de içinizde bir yerlerde, bunları istemsiz uygulama şekliniz sizinde
dikkatinizi çekmiştir umarım.
İşte kanımızda ki Çerkeslik derken sanırım bu kastediliyor. İster inkar
edelim ister etmeyelim ya da ister kabul ettirelim (başkalarına) ya da
ettirmeyelim, bizim yaradılışımızda bu kültür içimize işlemiş. Ve
sevgili nesli kardeşimizin tutumu da fikrimce buna güzel bir örnektir.
Ben tercihimi bir Çerkes'ten yana kullandım. Kısmetim buydu ve iyi ki de
böyle oldu.
Allah herkese hakkında hayırlısı ne ise onu versin. Kısmetin önüne de
kimse geçemez bunu da biliyorum. Bana ütopik konuştuğumu iddia eden
arkadaşlarıma da sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Cevap hakkımı iyi yönde
kullanmayı tercih ediyorum (benden büyük olabilme ihtimallerini göz
önünde tutarak saygısızlık etmek istemediğimden!).
Eşref kardeşimize de hakkında hayırlısı ne ise onun olması için dua
etmesini tavsiye ederim. Allah gönlüne göre versin inşallah. Ve ayrıca
teşekkür etmek istediğim bir büyüğümde, saygıdeğer Hak'un Murat
ağabeyimizdir. Beni Hatime hanım zannederek yaptığınız, savunma
konuşması için çok teşekkür ederim.
Birde bir sorum olacaktı. Burada başka Asetin kardeşlerimiz yok mu acaba
(ayrımcılık yaptığımı düşünmeyin sadece meraktan soruyorum)?
Tremko
26.12.2006
Denetim Kurulu Notu: Sayın Tremko, Lütfen harf hatalarına bu
kadar takılmayalım. Denetim olarak biz de yapmış olabiliriz. T büyük ç
küçük olmuş bu kadar irdelenmesine gerek yok, çünkü bir kasıt yok.
Saygılarımızla.
Nesli
26.12.2006
Sayın Sinem hanım,
İlginiz ve tavrınız için teşekkür ediyorum.
Sinem Kuşdoğan Tekin
26.12.2006
Bir şey sormak istiyorum. Diyelim ki yazarken hata oldu
düzeltebileceğimiz bir özellik neden yok acaba forum da merak ettim.
Mesela bu yazımı düzelt diye bir menü olabilir!
Denetim Kurulu Notu: Sayın Sinem Kuşdoğan, Katılımcı olarak
yazıyı gönderdikten sonra düzeltmek amacıyla yazınıza dönmeniz format
gereğince mümkün olmuyor. Teknik olanaksızlıklar nedeniyle sizden ve
katılımcılarımızdan özür diliyoruz. Saygılarımızla.
Yusuf
26.12.2006
O harf hatası benimde dikkatimi çekmişti; dediğiniz gibi kasıtlı
olmayabilir. Yalnız yazıyı yazan bayan acaba gerçekten Çerkes mi yoksa
Çerkes kılığına giren bir şahıs mı şüphesini oluşturuyor.
Saygılarımla.
Tremko
26.12.2006
Kimin kimle evleneceği mevzusu herkesin özel hayatı kimseyi bağlamaz.
Konu çok da konuşuldu. Sıktı ama doğrular açık ve netken hala göz göre
göre aynı yanlışın savunulması yüzünden tekrar edip duruluyor. Ben şunla
evlendim, mutluyum, Allah'ın takdiri, iyi de konu bu değil.
Mutlu olabilirsiniz tabi, aynı coğrafyada yaşayan iki insansınız ya da
sadece iki insansınız. Bir Japonla da mutlu olabilirsiniz sonuçta. Adige
cumhuriyetinde Adige nüfusu azınlık konumuna düşmüş haldeyken,
Türkiye'de dış evlilikler ve çeşitli sebeplerle nüfus hızla eriyip,
başta dil olmak üzere pek çok hazine yitirilirken çıkıp burada kendi
yaptıklarımızı genel doğru olarak sunmak mantıklı değil. Ha ben de büyük
bir ihtimalle Çerkes olmayan biriyle evleneceğim belki ama asla bunu bu
platformlarda genel kabul olarak sunamam. Kişisel doğrularımızla,
tercihlerimizle başka şeyleri karıştırmayalım.
Tabi Çerkeslik adına bir şeyleri savunuyor ve kaygılanıyorsak.
Sinem Kuşdoğan Tekin
26.12.2006
Ben Asetin'im. Has be has Asetin'im hem de. Hem annem hem babam hem de
eşim İron. Herhangi bir şüpheniz olmasın!
BEN BİR KUSHATE-VRIJMEG KIZI VE BİR BAKARATE GELİNİYİM!
Hatime Akyol
26.12.2006
Merhabalar,
Konu başlığının anlamı farklı boyutlara saptığı için üzülerek okuyorum
yazılanları. Sözlerimin yanlış yorumlandığını düşünüyorum. Bu yazıları
yazarken hiçbir insanı yargılamak değildi amacım. Böyle bir şey benim
haddime değil. Görüyorum ki, buradan elde edilebilecek bir sonuç yok.
Çünkü Çerkesliği herkes algılamak istediği gibi algılıyor. Bu da bizleri
ayrı konumlara sürüklüyor. İsterdim ki burada bunlar konuşulacağına
kültürün doğru bir tarifi yapılabilse ve dil unsurunun kültürle eş
anlamlı vazife üstlendiği anlaşılabilseydi.
Sürç-ü lisan ettiysem affola.
Yusuf
26.12.2006
Sinem hanım size kısaca şunu söylemek istiyorum; sizi kastetmemiştim,
üzerinize alınmanıza gerek yok. Gereksiz polemiklerin oluşmaması için
olayın ayrıntısına girmek istemiyorum. Yoksa tabi ki insanlar yapılışı
gereği başka bir milletin bireyini sevebilir. Bu durumun Çerkesler için
hayati önem taşıyan bir konuda argüman olarak sunulması çok basit ve
konunun Çerkesler için ne kadar hayati önem taşıdığını anlamamaktan
kaynaklanıyor. Biz Adigeler gerçekten sayıları az olan bir milletiz ve
bu konularda biraz daha özverili davranmasak önümüzdeki 150 yıl zarfında
başka milletlerin arasında eriyeceğimiz apaçık.
Saygılarımla.
Tremko beye katılıyorum konu mutlu olmak sevmek vs. değil...
Kara Emilyano
27.12.2006
Mantık dışı bir işe mantık yardımıyla el atmaya çalışacağım
müsaadenizle.
Sevgi evliliği güzeldir sevgiyi hakketmemiş kimse de yoktur yeryüzünde
istisnalar hariç. Ama evlenmek için aşk arayanlar. Çok moda oldu bu
sıralar. İnsan çok iyi bildiği bir şeye aşık olur mu? Kendi elinizi
ayağınızı sevmek gibi; belki abarttım.
Bilinmeyenin çekiciliği var benden söylemesi. O halde ne yapmalı
birbirimizden farklı yönlerin artması. Edebiyat sinema yada mesela
bilinmedik bir iş yapma gibi karşındaki için bilmediği bir bilgi saygı
duyulacak bir nitelik. Mesela ben astronomiyi iyi bilirim. Astronomiye
meraklılara ilgi duyarım. Astronomiye meraklı Çerkeslere herhalde daha
çok ilgi duyarım.
Umarım anlatabildim. En azından mantığımı zorladım.
Selamlar, saygılar.
Khuna
28.12.2006
Arkadaşlar,
Bu konu açılalı oldukça zaman oldu ama birkaç arkadasın da ifade ettiği
gibi konu sürekli ''ben şununla evlendim, mutluyum'' muhabbetinde döndü.
Ötesine gidemedi, bence de başka milletlerle yapılan evliliklerin mutlu
yürüyor olması ya da olmaması, konuşulması gereken şey değil burada.
Yani Çerkesle evlenmek konusunda ısrarcı olan insanların büyük kısmı ya
da en azından bir kısmı Çerkes dilinin hatta bu milletin üç nesil sonra
yok olacağı gerçeği kaygısından dolayı da böyle düşünüyor olabilir.
Eğer sizlerinde böyle kaygıları varsa başka öneriler getirelim diyorum;
neden böyle oluyor, ne yapılabilir? Yusuf bey derneklerde yapılacak
birkaç çalışma önerisi getirmişti, derneklerde bu konunun öneminin
vurgulanması adına. Bu tabi ki güzel bir seçenek, bunun yanında
belirtmek istediğim şey şu ki: Konunun öneminin kavranmaması elzem tabi
ki, ancak bu konuya önem veren gençlerin de kendilerine uygun adaylarla
tanışma imkanlarının olmaması gibi bir durum var.
Sayımızın az olması en büyük etken, bugün zor olan, yarın imkansıza
yakın bir şey olacak korkarım. Refa isimli arkadaşın yazısını gördüğüm
zaman aklıma naçizane, belki birçoğunuza saçma gelecek :) bir fikir
geldi.
Mesela bu arkadaşımız Almanya'da yaşıyormuş ve Türkiye'de bile istediği
özellikleri taşıyan Çerkes kızı bulamayan gençlerimiz varken bu gencin
durumunu anlamak zor değil. O yüzden diyorum ki, var olan bazı
"tanıştırma " kurumlarının Çerkes versiyonları da olamaz mı?
Belki size saçma gelecek neden insanlar kendi çevrelerinden birileriyle
tanışıp evlenmek dururken böyle yapsınlar, zaten Çerkes gençleri
düğünlerde vs bir araya geliyor diye düşüneceksiniz. Ancak herkesin
durumu bu degil ki. Ailesi ve çevresi tarafından bu hassasiyetleri
anlaşılamayacak birçok genç var ya da Refa kardeşimiz gibi sadece ortamı
olmayan gençler var. İnternette siteleri olan bazı kurumlar var,
adlarını söylememe gerek yok sanırım, tanıştırıp evlenmelerine vesile
oldukları çiftlerin sayısını on binlerle ifade ediyorlar.
Nasıl ki CC forumda insanlar belli bir denetim altında seviyeli bir
ortamda fikir alışverişi yapıyor, tartışıp, konuşuyor, hatta birçok
konuda yardımlaşıyor; buna benzer, gençleri tanıştırmak için seviyeli ve
tabi ki denetimli bir yapı da oluşturabilir belki diyorum, gençlerin
belli bir komisyona evlenmek isteyecekleri insanla ilgili kriterlerini
sunup, yine kendileri gibi bu kuruma başvuran diğer gençlerle
tanıştırılması, tabi ki yine bu komisyon tarafından, kriterler
karsılaştırılmak ve uygun görüldüğü takdirde gençlerin iletişiminin
sağlanması söz konusu olabilir.
Komisyonun da tabi ki kişilik haklarına saygılı, kişisel bilgilerin
saklı tutulması gibi ilkeleri olması koşuluyla. Hepimizin internet
aracılığıyla tanışıp güzel evlilikler yapan tanıdıkları vardır. Zzaten
Çerkes gençlerinin de katıldığı birçok ortamda da durum bu. Chat odaları
var veya insanlar Çerkes sitelerindeki üye listelerinden aldıkları bayan
adreslerini msn listelerine ekliyorlar vs vs.
Ben diyorum ki bunun biraz daha kestirme ve "ciddi" bir formu
oluşturulamaz mı? Sonuçta bence esas olan isin güzel şekilde sonuçlanma
ihtimalinin var olduğudur. İnsanlar her yerde, her şekilde tanışıyorlar;
sokakta, postanede, internette bir chat ortamında. Ben diyorum ki
bunlardan daha güvenilir, daha nezih koşullar yaratılamaz mı?
Zaten diğer halkları küçümsemek gibi bir niyetim asla yok. Bazı
ortamlarda korunamayan seviyenin Çerkes gençleri söz konusu olduğunda
korunacağından hiç şüphem yok. Karşılıklı muhatap olan iki gencin
birbirinin kimin nesi olduğunu, sülale adını biliyor olması bile başlıca
bir sebeptir seviyeyi koruyacak, diye düşünüyorum. Çevresi çok geniş
olan, Çerkes birçok arkadaşı olan, bulundukları yerde Çerkes derneği
bulunan arkadaşlara gereksiz bir zahmet gibi gelecek olan bu önerinin en
azından foruma "ben Çerkes kızıyla evlenmek isterim, mail adresimi
bırakıyorum, lütfen bana yardımcı olun" diye yazan gençlerimizin gözüyle
olayı anlamaya çalışmasını rica ediyorum.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Sinem Kuşdoğan Tekin
28.12.2006
Güzel fikir. Fakat bu konuda kızlarımız biraz hassas davranabilir
fikrimce. "Evlenemedi gitti çöpçatan hattına başvurdu" derler, dalga
geçerler diye çekinebilirler. Amaaan insanların ağzı torba değil ki
büzesiniz. Bence bunlara çokta aldırmamak lazım. Gizlilik ilkesi mutlaka
olmalı tabi.
Harzınas
28.12.2006
Merhabalar,
Öneriniz çok güzel. :) Özellikle bekar Adigelerin destekleyeceğine
eminim. Ama öyle kızlarımız var ki onlar sanal değil uzaylı birilerini
arıyorlar sanırım. :) Bende daha önce bazı sitelerden msn adresi alıp
konuşmak tanışmak istediğim bir kaç kişi olmuştu. İlk sözüm merhaba idi,
karşılığı "sen kimsin" oldu. Çerkes olduğumu yazdım adımla birlikte,
anlamsız ve agresif cümlelerle karşılık verdi. Anında sildim tabi ki
adresini. Herkes aynı olmayabilir tabi. Ama ben hiç bir Çerkes'ten
beklemezdim böyle bir tepki.
Bu amaçla bir sayfa açılırsa isteyen gelir derdini anlatır, daha güzel
olur tabi. Ben hala ümidimi koruyorum.
Wuzınşaw.
Khuna
28.12.2006
Sinem hanım,
O konuda haklısınız, genç kızlarımızın çok daha fazla çekincesi
olacaktır ama sözünü ettiğimiz kurum ya da yapı, gizlilik ilkelerine
dikkat ederse ve bayanlar da biraz daha sizin dediğiniz gibi milletin
dediğini değil, kendisi için en iyi olanı göz önünde bulundurursa sorun
yavaş yavaş aşılır bence. Yani bir bayanın ya da bayın bir düğün
ortamına gidip kaşen bulması da dolaylı da olsa bu kapıya bir yönelim
değil mi? Bence böyle bir kurumdan gelen adaylar arasından bir
değerlendirme yapmak da düğünde gelen kaşenlerden birini seçmek gibi
algılanırsa en iyisi olur. :)
Teşekkürler.
Sinem Kuşdoğan Tekin
28.12.2006
Biz Asetin'iz. Benim eşimde öyle ve bizde kaşenlik yok. Çok merak
ediyorum: Anne ve babalarınızda sizin bu kaşeninizi biliyor mu? Peki
kaşeninizden ayrıldıktan sonra başka bir yerde karşılaşınca, ne
yapıyorsunuz? "O" başka biriyle kaşenlik ederken, rahatsız olmuyor
musunuz?
Kaşengoja
28.12.2006
Sevgili Sinem,
Ben de Kabardey'im. Kaşenlik öyle çekinilecek veya gizlenecek bir şey
değil ki. Akraba olmaması halinde her durumda normaldir. Ayrıca
anne-babalardan gizlenme amacıyla değil de büyük olmaları nedeniyle
aradaki mesafe nedeniyle hiç onlara bahsedilmez. Ama gıyabında çoğu
anne-babanın da bilgisi vardır. Çok ciddi anlamda evliliğe doğru giden
kaşenliklerde.
Tabi bunları size anlatmam veya sizin böyle anlatmayla anlamanız ve ne
anladığınız bana biraz garip geliyor. Kaşenlik bittiğinde karşılaşılması
halin de ne olur? Gayet normal, ne olur ki bitti diye bir şey yok ki, o
benim kaşenimdi denir, gelir geçer. :) Çerkes olup da kaşenin olmadıysa
ben sana diyebilir, ne anlatabilirim ki sevgili Sinem? Ancak bu kadar
yazıyla ifade edebilirim.
Sevgiler.
Yelkan
28.12.2006
Merhaba Sinem hanım,
Bende Asetin'im, sizi de bir Çerkesle (özellikle de İronla)
evlenebilmenizden ötürü kutlarım.
Sinem Kuşdoğan Tekin
29.12.2006
Sevgili Yelkan,
Teşekkür ederim. İnşallah sizinde kısmetinizde bir İron vardır. Allah
hakkınızda hayırlı olanı versin.
Yusuf
03.01.2007
Sinem hanım, bir yazınızda ''kısmetin önüne kimse geçemez'' dediniz.
Bende buna inanırım fakat şu ana kadar bu konuları araştırmadığımdan
sizin ve diğer katılımcıların bilgisine başvurmak istiyorum.
Bu kısmet olayı tam olarak nedir; insanlar doğduğu günden itibaren
kiminle evleneceği belli midir? Yoksa insanların bir tercih hakkı var
mıdır? Veya kısmet insanların yaşam tarzına göre midir, yani bir insan
nasılsa kısmeti de ona layık birisi mi olur?
Saygılarımla.
Frag Nicht
03.01.2007
Yusuf bey,
Naçizane bir şey söylemek isterim. Bu sorduğunuz konu o kadar önemli,
ince ve o derece büyük ilim gerektiren bir konu ki, kimse kırılmasın
ama ben bu forumda bunu cevaplayacak kimse olduğunu sanmıyorum.
Kastınız geleneksel anlamda değil de "kader" mevzu dahilindeki anlamıysa
şayet.
Bence bu işin ehli olan insanlarla temasa geçerseniz çok daha sağlıklı
bilgiler edinirsiniz, bana öyle geliyor en azından. Ayrıntıları şu an
aklıma gelmemekle birlikte, çok büyük alimlerden birinin dahi bu mevzuda
açıklama yaparken hata yapmaktan çok büyük korku duyduğunu ve
çekindiğini okuduğumu hatırlıyorum. Tabi ki kısmet ve nasipten kastınız
dediğim gibi gelenekselleşmiş anlayıştaki içerikleriyse bu tavsiyemi de
söylenmemiş sayabilirsiniz. :)
Saygılarımla
Yusuf
03.01.2007
Sayın Frag Nicht bey,
Evet kader mevzu dahilinde sormuştum o soruları. Açık konuşmam gerekirse
o soruları sorup sormama konusunda alacağım cevapların ne kadar sağlıklı
olacağını bilmediğimden, hem kendimi hem diğer katılımcıları yanlış bir
şekilde etkilememek için tereddüt içersindeydim. Sonradan belki bilgi
sahibi olan arkadaşlar olabilir diye sormaya karar verdim. En doğru
olanı dediğiniz gibi bu konuyu işsin ehlisi olan insanlara danışmak ama
yinede bilgisine güvenen veya kulaktan duyma fikir sahibi olan
arkadaşlar mevcut ise düşüncelerini açıklayabilirler. Sonuç olarak tüm
katılımcılar kimseden etkilenmeden kendi objektif düşüncesini
oluşturmalı.
Saygılarımla.
Apsuwa
03.01.2007
Ailemde karışık evlilikler üç kusaktır var ve gördüğüm kadarıyla ilk
sorun lisandan ziyade Çerkes olmayan üyelerin Çerkes olanların
birbirleriyle münasebetlerini yanlış anlamalarından ve farklı manalar
yüklemelerinden kaynaklanıyor.
Bu ilişkilerde soğumaya, uzaklaşmaya neden oluyor. Uzaklaştıkça sadece
dilden ayrı düşmüyorsunuz, Çerkes'i Çerkes yapan bir çok şeyden daha
ayrı düşüyorsunuz. Ve anılarınızdaki Çerkesliği çevrenize anlatarak bir
zamanlar bizim köyde diye başlayan cümleler kurup, yakınınızdaki
köyünüzün değil, uzaktaki Kafkasya'nın hayalini kurmaya başlıyorsunuz.
Çerkeslerin Çerkes olmayanlarla evlenmesini onaylayıp onaylamamak haddim
değil ama ille de Çerkes diyenlerin diğer kültürlerden gelen
arkadaşlarca kınanmasını hoş karşılamıyorum. Çünkü siz bizi kendinize
benzetmeye çalışıyorsunuz. Ama biz, siz değiliz.
Doğrudur 150 senedir Anadolu'dayız, Allah razı olsun. Karşılığını da hem
kanımızla hem canımızla, emeğimizle ödemişiz, yasalara saygılı olmuşuz,
ayaklanmamışız, sizi sırtınızdan vurmamışız. Türkle, Kürtle, Avşarla
evlenirim diyene yok dememişiz, ama istemiyorsa da buna ve korumak
istediği değerlere saygı göstermeniz lazım.
Kocba Can
06.01.2007
Senin Çerkes halkı hakkında bir şey bilmediğin açık bize faşist diyen
insan hiç tarihi okumamış mı? Çerkes halkı kurtuluş savaşında destanlar
yaratan halktır. Siz böyle düşünerek asıl faşistlik yapıyorsunuz. Bizim
dedelerimiz boşuna mı öldü? Biz hiç bir zaman ayrımcılık yapmadık
yapmayız da ama kardeş toplumumuz böyle düşünmesi bizi çok üzdü. Size ne
kültürümüzü yaşatmamızdan düğünde oynamamızdan. Kendi kültürünüz
yozlaşıyor diye bizim kültürümüze saldırmayın. Bu ülkenin en önemli
insanları Çerkes'tir. Fahri Korutürk Çerkes, Yaşar Büyükanıt Çerkes...
Daha onlarca ama siz bu önemli insanları da tanımazsınız. Zaten
Çerkesler hakkında böyle düşünen birine ancak cahil derim.
Saygılarımla.
Civan
06.01.2007
Tartışmalar belli bir aşamaya geliyor. Türkler, Çerkesler görüş
bildiriyorlar vs. sonra bir gün birisi ilk kez görüyor sayfayı (bana da
öyle olmuştu), bir telaşla klavyenin başına geçiyor ve başlıyor
sıfırdan.
KocbaCan arkadaşımıza da böyle olmuş herhalde. Korkma kardeşim, bunların
hepsinin cevabı verildi. Çıkan sonuç da şu: İsterlerse, en yakınının
bile bilemeyeceği bir rumuza yazsınlar ama damdan düşenler, yani
bizlerin faraza konuştuğu konuları, yaşamakta olanlar, samimiyetle
yazsınlar.
Örneğin ben Çerkeslerin bize tuhaf gelen birkaç özelliğini biliyorum.
Bunlar evlilikte sorun yaratıyor mu. Yoksa kişisel ilişkiler mi
belirleyici. Bir, beş kişi değil. 45-50 kişi yazsın. Mutluluk gibi genel
lafların yanı sıra, bizde şu problem oldu, şundan korkuyorduk ama hiç
sorun olmadı gibi yazılar yazsalar çok süper olurdu. :) Görüldüğü
kadarıyla bu sayfadan bir ipucu yakalamak isteyecek binlerce insan var
ve evli çiftlerin bu özveride bulunmaları onlar için belki de hayati
önem taşıyacaktır. Bunun yanında Türk-Çerkes yarışlarına da biraz ara
vermekte fayda var. Konuyu samimiyetle işlemek lazım. Evliler; klavye
başına. :)
Kafkaskartalı
06.01.2007
Sayın Civan,
KocbaCan arkadaş sanırım Türk milliyetçilerine nazire veya ayrımcılık
başlıkları altında yazmak istediği yazıyı yanlışlıkla ''Çerkesle
Evlenmek'' başlıklı konuya göndermiş. Sizde fırsat bu fırsat bu konuda
da bir şeyler yazmışınız, milletimize olan ilginizden dolayı kendi adıma
teşekkür ederim. Birde sizlerin Çerkeslerde tuhaf bulduğu özellikler
olduğunu söylediniz, olabilir en azından size öyle gelebilir bilmiyorum.
Ama biz Çerkeslerde de bazı milletlerin davranışlarını örneğin amca,
dayı, teyze veya hala kızıyla evlenmek gibi konuları çok tuhaf
buluyoruz.
Saygılarımla.
Civan
06.01.2007
Sayın Kafkaskartalı,
Çerkeslere olan ilgimden bahsetmişsiniz.doğru ve sebebi olan bir tespit.
İlgilenmek için kendimce sebebim var. Amca, teyze çocuğuyla evlenmek
bana da çok ters geliyor ama var. Site dolayısıyla Çerkesler hakkında
eskisine göre bilgilerimde artma var, ancak bir Türk'ün ha bire
yazmasının rahatsızlık verdiğini düşündüğümden, belirli başlıklar
dışında görüş bildirmiyorum. Genel olarak yazdığım forumların en
düzeylisinin de burası olduğunu düşünüyorum ve faydalanıyorum. Ara sıra
görüş göndermek de hoşuma gidiyor, ama dediğim gibi rahatsızlık vermemek
için mümkün olduğunca yazmıyorum. Bu vesile ile dış evlilik yapmış
çiftlere çağrımı yenilemek/yinelemek istiyorum.
Tecrübelerinizi aktarınız.
Ufuk Güler
07.01.2007
Herkese selamlar,
Bir arkadaş sayfanın başına bir şeyler yazmış, biraz aşağıda mahkemelik
bir durum söz konusu. Sayfanın sonu da galiba birileri cezaevine
düşecek.
Farklı kültürlerin sitelerini de ziyaret ediyorum. Hem misafir olmak
hem haddini aşmak biraz yanlış olsa gerek. Bence sorununun çözümünü de
bu yollardan aramak pek mantıklı değil gibi. Birlik sağlamak amacıyla
kurulmuş olan bu platformda ikilik yaratmak da pek doğru değil
kanısındayım.
Allah bütün Adigeleri korusun.
Herkese saygılar. ESENKALIN...
Hatime Akyol
08.01.2007
Konuşmamaya kararlıydım ama gördüğüm bazı olumlu yanıtlar beni yeniden
yazmaya teşvik etti.
Öncelikle Çerkes gençlerinden yanıt beklediğim sorularım var:
1) Neden karşımıza çıkmayarak bizi diğer milletlerden olan insanlarla
evlenmek zorunda bırakırsınız?
2) Neden hem karşımıza çıkmayıp hem de düğünlerde oyun bilmeyen kızları
tercih etmezsiniz?
3) Aranızda hem Çerkes olup hem de bunu farklı bir şekilde yaşayan
evrensel gönüllü insanlar yok mudur?
Gelelim olumlu bulduğum cevaba. Bu önerisinden dolayı sayın Khuna'ya
teşekkür ediyorum. Doğru bir tespitte bulunmuş. Belki içimizde
derneklerde ya da düğünlerde tanışamayan farklı anlayışta insanlar
olabilir. Böyle bir çözüm gayet mantıklı. Çünkü böyle giderse
Çerkesliğini yaşamaya çalışırken orijinalliğini de koruyabilen nadir
Çerkeslerden olduğumu düşünmeye başlayacağım.
Şunu da ilave etmeliyim ki, iş Çerkes kanı taşımakla bitmiyor. İçimizde
Çerkesliğini hiç yaşamayan hatta bundan pişmanlık duyan insanlar var.
Buna ister hümanistlik deyin isterseniz başka bir yakıştırmada bulunun
ama insan içinden geldiği gibi davranır. Bir kimse yoğun bir Adige
kültürünün içerisinde dahi kültürüne nefret edebilir. Ya da tam tersi
Çerkeslik hakkında hiçbir şey bilmiyorken bile bunlar hakkında bilgi
sahibi olmaya gayret edebilir. Yani önemli olan değer bilen insanların
değer bilen insanlarla bir arada olmasıdır.
Lonely Eagle
10.01.20071.
Türklerde akraba evlilikleri var evet ama bu yanlış ve bunu doğruluğunu
savunacak kadar kıt görüşlü kimsenin olmadığını düşünüyorum... Bu
sitedeki yazıları okudum ve gerçekten Çerkes erkeklerinin durumunun
içler acısı olduğunu gördüm. Çünkü Çerkesle evlenmek için baya bir
sabretmek zorunda kalıyorlar. Çerkes kültüründe anlamadığım iki konu
var. Ağabey ve abla kelimesi çok zor çıkıyor insanların ağzından. 10
yaşa kadar kimse bu kelimeleri kullanmıyor. Bir de kaşenlik konusu var
tabi. Duyduğum kadarıyla -tabi yanlışsa şimdiden özür dilerim- sizin
açınızdan çok basit bir şey gibi görünüyor ve insanlar çok rahat
kaşenlik konusunda. Bu da sizin Avrupalı olduğunuza bir kanıt
herhalde... Türkler ise çok katı ve ciddidir bu konuda...
Yelkan
10.01.2007
Merhaba,
Ağabey, abla kelimeleri günlük hayatta saygı ifadesi olarak kullanılır.
Buna karşın Çerkeslerin her hareketi saygı içerdiğinden bizim için
gereksiz bir terimdir.
Sinem Kuşdoğan Tekin
21.02.2007
Sevgili Lonely Eagle,
O sizin dedikleriniz bizde yok. Ne kaşenlik ne de akraba evliliği! Çok
uzaktan dahi olsa aynı sülaleden iki insan birbirini severse sülaleden
aforoz edilir. Ondan sonrada bu iki insan kaçsa dahi, uzun yıllar
affedilmez ki, kaçmak ta yoktur bizde. Ya birbirlerine hasret ölürler ya
da gider başka biriyle evlenirler. Ben 30 yaşındayım ve daha bugüne
kadar aynı sülaleden iki kişinin evlendiğine şahit olmadım. Sizin bu
dediğiniz kurallar, tüm Çerkes kültürleri için geçerli değil. Sanırım
asıl meselede buradan kaynaklanıyor. Biz Asetinler, Adigelerle ya da
diğer kültürlerle her ne kadar aynı gözüksek de aslında görüldüğü üzere
önemli konularda ayrılırız.
Bu, doğru veya yanlış bunun tartışmasına girersek burada ırkçılık
yapılmış olurum ki bundan doğacak tartışmanın önüne geçmek
imkansızlaşır. Aslında tartışılacakta bir durum yok, biz böyleyiz
Adigeler ve diğer Çerkeslerde hepsi birbirinden farklı kültür. Bunu
böyle kabullenmek gerektiğini düşünüyorum.
Mevlüt Yanar
21.02.2007
İlginç gelenekleri sayfanızdan öğreniyoruz. Gelenekler toplumların
varlıklarının devamında esaslı fonksiyonlara sahiptir. Ama illa her
geleneğe uyulacak diye bir baskının bugün artık yok olması lazım.
Geleneklerin toplumları geri bırakıcı rollerini de görmek gerek. Ama
Çerkes kızlarının eşlerine karşı abartılı ölçüde saygılı oluşları
imrenilecek bir şey.
Mutluluklar dilerim.
Ömer
22.02.2007
Kızlarımızın, gençlerimizle evlenmesini istemek kadar doğal bir hakkı
siz nasıl faşizm olarak yorumlarsınız. Hem diyorsunuz ''asimile olmak
istememenizi anlıyorum'' sonra diyorsunuz ki ''korkutucu bir tablo''.
Bir millet asimile olmaya bu şekilde başlar. Biz zaten olmuş olaylara
konuşmuyoruz bundan sonra olacaklardan konuşuyoruz. Bizim kültürümüz
yaşaması gereken bir kültür yaşanılası bir kültür. Adetlerimiz gelenek
göreneklerimiz imrenilen türde.
Ben bu toprak parçası üzerinde yaşıyorum ve bu topraklara hiç hakaret
etmedim, hiç ihanette etmedim etmem de. Ama bu asimile olmamızı
gerektirecek bir durum değil. Kültürümü kaybetmeye hiç niyetim yok.
Saygılar.
Nart Çetaw
22.02.2007
Sayın Sinem hanım,
Kaşenlik kurumu son derece özel bir kurumdur ve insanların birbirini
medenice ve özgür ortamlarda tanımasını sağlar. Bugün ne yazık ki
kaşenlik kurumu, diğer tüm değerlerimiz gibi içi boşalmıştır. Kaşenliği
doğru algılayanlar, iki elin parmak sayısı kadardır.
Akraba evliliği konusunda ise yanılıyorsunuz. Abhazlarda büyükanne
tarafından 7 kuşak uzak bile olsa evlilik söz konusu değildir.
Adigelerde de akraba evliliği ne kadar uzak olursa olsun hoş karşılanmaz
ve zaten de yoktur. Asetinler, Adigelerle ya da diğer kültürlerle her ne
kadar aynı gözüksek de aslında görüldüğü üzere önemli konularda
ayrılırız; ise doğru bir tespittir. Konumuza gelince ben de kesinlikle
benimle aynı kültürden gelmeyen biriyle yapamam ve doğrusu etnik,
kültürel açıdan aynı hisleri paylaşan birini tercih ederek evlendim.
Irklararası evliliğe karşı değilim ancak Çerkeslerin başkalarıyla
evliliğine de (Türk, Kürt, Laz, Gürcü vs.) sıcak bakmıyorum.
Saygılarımla.
Civan
28.02.2007
Keşke mümkün olsa da, kimse kendisine sıcak bakmayan, soğuk bakan
toplumlara girmek, hayatını onlarla kesiştirmek zorunda kalmasa. Acak bu
mümkün olsaydı, şimdi bu yazılar yazılıyor olmazdı. Olması gerekenle,
olan arasında kaçınılmaz farklar var. İnsan insanı seviyor, buluyor,
özlüyor, arıyor. Keşke bu arayışlar ırk bazlı olsaydı. Başka ırkları
bünye otomatik reddetseydi; mesela biiippp, dıııtt tarzı alarmlar
verseydi, ateş yükselseydi, ya da deri de alerjik döküntüler gelişseydi
o zaman, olması gereken otomatikman olurdu. Bu mekanizmalar olmadığı
için, maalesef olması gereken değil de olan oluyor. Doğal gidişe kimse
engel olamıyor.
Adam bir kızı seviyor, kız adamı. Anlaşıyorlar da tesadüf. Adam kızın
köyünde bir tur atıyor. Yüzüne bir şey diyen yok. Ama hissediyor
bakışlarla anlatılanları. Yol bitsin, bu gözler üzerimden gitsin diyor.
Onu bu konuda, sevdiği kadın bile anlamıyor. Adam zamanla öyle istenmez
hissediyor ki, tepkisel olarak o da istemiyor ve sevgisiz bakıyor o
insanlara. Artık, onu kabullenecek insanlara bile ters bir bakış
açısıyla yaklaşıyor. Bu, durumunu gitgide zorlaştırıyor. Zorlaştıkça da
çatışmasını derinleştiriyor. Onu suçluyorlar artık haklı olarak. Kız
tarafından kimseye güler yüz göstermiyor çünkü. Kimse bilmiyor ve
sormuyor, o köy gezintisindeki sevgisiz, istemez bakışları, düğününe
tepkisel olarak gelmeyenleri, zoraki tokalaşanları ya da uzaktan bakıp
da bir hoş geldin demeyenleri, karısı bile... Adam, olmaması gereken,
ama maalesef olmuş bir kişi olarak göründüğü o çevreye daha fazla
tahammül etmek istemiyor ve kız tarafıyla gidişi gelişi kesiyor. Her
gördüğü ortamda başlıyor kızın geleneklerinin ne kadar olumsuz olduğunu
vs. anlatmaya. Canının yanmasını öyle derin hissediyor ki, artık
eleştirileri de haksızlığa varır hale geliyor.
Bu bir senaryo.
Birçok kez yaşanmış bir senaryo.
Saygılarımla.
Tolga Akay
01.03.2007
Evlilik bir yerde gönül işi yani Çerkesliğe-Türklüğe pek bakmıyor...
Sevgi, mantık, zorunluluk yüzünden yabancıyla evlenen bir çok Çerkes
kızı veya erkeği var. Çerkes'ten başkasıyla evlenmem diyen bir sürü
bahtsız Çerkes de sonunda bir yabancıyla evlenebiliyor.
Burada problem bireysel bir durum olan, evlilikte mutluluktan çok
Çerkesliğin geleceğinde. Yaşadığı her ülkede hatta anavatanında bile
azınlık durumunda olan Çerkesler, her geçen gün nitelik ve nicelik
olarak erimektedir. annesi babası Çerkes olan çocuklarda bile dil, örf
ve bilinç bilgisi yok denecek kadar azdır. Bu bizim için acınacak bir
durum olsa da biz hep suçu koşullara bağlarız. Bu durum göz önüne
alındığında bir Çerkes'in (cinsiyet ayrımı olmadan) bir yabancıyla
evlenmesi bence kabul edilebilecek bir durum değildir ve çokta önemli
bir sorundur. Özellikle ebeveynlerinden birisinin, baskın kültürden olan
çocuk ister istemez kendisini yabancı olarak hissedecektir ve
kabullenecektir. Bunun sonucu ise malumdur. Ancak burada yaşadığı sosyal
çevreden sonuna kadar etkilenen Çerkesliğin ne demek olduğunu bilmeyen
veya hiç bir kültürel değeri benliğinde taşımayan bir insandan -illa-
Çerkesle evlenmesini beklemekte anlamsızdır. Bu eleştiri ancak Çerkes
kültürü almış bir insana yapılabilir ve bence sonuna kadar da haklıdır.
Ayrıca bu durum yok olan bir azınlığın en doğal hakkıdır.
Civan
01.03.2007
Ben, hiçbir Çerkes'in, kültür ve asimilasyonla mücadele için evlilik
yaptığına inanmıyorum.
Bence Çerkes tercihinin asıl nedeni; başka tarzda büyümüş olduğunu
düşündüğü kimseye, anlaşmakta sıkıntı olur, uzağa gider ve en önemlisi
ÇEVRE AYIPLAR düşüncesiyle kız vermenin sakıncalı olduğunu düşünmek.
Kriterler daha öte değil.
Belki yeni nesil Çerkesler, şu an geçerli olduğuna inanmadığım, ırkın
arılığı bozulmasın zihniyetli evlilikler yaptırırlar çocuklarına. Ama şu
ana kadar ki süreçte ben olduğunu sanmıyorum. Kimse kızını, oğlunu
kutsal davalara hizmet etsin diye evlendirmez. Kimsenin asimilasyon
sürecini engellemek için evini yurdunu bırakıp Kafkasyalara gitmediği
gibi (genel olarak konuşuyorum. Yoksa yapanlar var. Sanırım 600 kişi
gitmiş).
Asimilasyon sürecini geri çevirmenin en iyi yolu, başkasının çocuklarına
salık vermektir, kendi çocuğuna reva görmediklerini. Benim oğlum yanımda
dursun, başka Çerkes gençleri gitsin. Asimile oluruz yoksa.
Ama şu bir gerçek: kız bir adamın yüzünün güzelliğini kriter alıyor ve
evlilik yapıyor. Aşk dışında ortak değer çok değil. Karşılıklı anlayış
düzeyi zayıf. Sonuçta, çocuklar için süren bir evlilik. Halbuki
ortaklıklar fazla olsa, ortak çevre fazla olsa her şey bu kadar zor
olmayacak. Böyle bir savunma yapılabilir ki, şiddetle karşı çıkılacak
bir düşünce değildir. Her ana baba bunu hesap eder.
Azınlık, kültür, asimilasyon kızının, oğlunun mutluluğu yanında pek ön
plana çıkamaz doğal olarak. Burada da atlanılan konu şudur; mutlu
beraberliklerin üzerine tesis edileceği ortak noktalar nelerden
oluşmaktadır?
Aynı köyde büyümüş insanlar için neredeyse birçok konu ortaktır. Uyum
şansı yüksektir (ama aynı köyde bile biri beyaz diğeri siyah birçok
kişilik, anlayış, yaşayış vardır). Bunun karşılığında, Çerkes dahi olsa
köy dışındakilerle de uyumsuzluk şansı bir o kadar yüksektir. (Bu yazıyı
yazarken, bu cümlede kesildi. Bir gencin sıkıntılarını dinledim bu
arada. Tekirdağlı ve nişanlı. Anlaşmazlık had safhada ve ağlamış.
Tesadüf bu. Aynı kültürün insanları ama ayrılığın eşiğine gelmişler. Her
gün öylelermiş. Yazıya 1 saat aradan sonra devam ediyorum). Ama bu
durum, daha büyük çevreler için biraz farklıdır. Birisi Kürt'tür, diğeri
Avşar. Soyağaçları belki hiç kesişmemiştir. Ama ikisi de Kayseri’de
büyümüş ve Kayseri ortak kültürünü almıştır. Ailesi Diyarbakır
kökenlidir ama içinde büyüdüğü kültür onda daha baskındır. Kayseri
dışında sudan çıkmış balıktır. Irksal olarak ve ırkının bağlı olduğu
kültürel değerlerle Diyarbakır’a bağlıdır. Ama avşarla da kentsel
kültürü tutmaktadır. Aynı ağızla konuşurlar, askerde Kayserili görünce
mutlu olurlar.
Sadece kültür mü? İki amca çocuğunu kıyaslayın. Herkes varsa kendi
ailesiyle amcasının halasının ailesinin anlayışlarını kıyaslasın.
Anlaşamamak için o kadar neden var ki. Ortak paydaların yüzdesini yüksek
tutarsanız, kuramsal olarak uyum şansınız artar. Bu ise kastedilen,
anlaşılır. Ama tutup da, yok kültür yok olması vs. gibi ideallerle
kendinizin kriter kabul etmeyeceği, kızınızı oğlunuzu sırf toplumsal
çıkarlar için baş göz edeceğim öyküsüne, siz inanırsanız, başkalarının
da inanması mümkündür. Ama kızı oğlu olan bunu düşünemez. Hiç değil
yatak odasını kız tarafı yapacak vs. gibi sorunlar içinde yok olur bu
idealler. Oraya bile gelemez ya. İnsanlar birbirine görünmez bağlarla
bağlıdır. Tek bir bağa indirgemek, hayatı o bağa göre düzenlemek,
doğayla çelişir. Dere yatağındaki evler gibi.
Saygılarımla.
M.A
06.03.2007
Çok değerli yazmanlara ve Çerkes kızını seven kardeşime de aynı
satırlarda seslenmek istiyorum.
Örneklerimde hatalar olabilir ancak affola.
Biz her zaman şunu söyler, şunu biliriz; bizler kişiyi incitmek, küçük
görmek gibi toplumumuzun hiçbir ferdinin bu düşüce de olmaz. Böyle bir
varsayımı bile düşünmek istemiyorum. Yeryüzüne insan mahlukatı olarak
geliyoruz. Din, dil ve ırk ayrımı olmaksızın bebek olarak doğarız ancak
bulunduğumuz yöre, iklim ve şartlarına göre şekilleniriz. Bu nedenledir
ki insan o, bu, şu olarak değil insan oluyor. Eğitim ve yetiştirilme
şartları onu her türlü kalıba almaktadır. Böyle olunca Çerkes toplumunda
aile bireylerinin bağlılıkları; ANNE ve BABA nesnelerini içeren kişiler
Çerkes ise: Örf adet, ananeler toplum kültürünü almış ise ailenin
çocuklarını aynı kültür ile yetiştirdiklerinde aynı kültür paylaşımı
yapabileceği bir izdivaç yapmak ister. Diğer kültürlerin etkisiyle
büyümüş kişiler için bu değişmez kural dış evlilikler yaparlar yanlış
mıdır tartışılır. Birde toplumdaki anlayış araştırılmalıdır.
Zighetsatl
12.03.2007
Olmuş bir olay!
Ürdün'den bir Çerkes içli dışlı oldukları Arap komşusuyla hacca gitmiş.
Kabe'de namaz kıldıktan sonra Çerkes yüksek sesle Allah'a yalvarmaya,
dua etmeye başlamış. ''Ya Rab'bim kızlarıma iyi birer Çerkes koca ver.
Allah'ım kızlarıma iyi Çerkes delikanlıları nasip et. Arap komşu
duyduklarına inanamamış. Olacak iş mi? Peygamberin mezarının olduğu
yerde Kabe'de şu eski dostu Çerkes'in söyledikleri. Dayanamamış ve
''yahu Batceriy, Çerkes demede iyi birer Müslüman koca desene
Batceriy'in tansiyonu fırlamış. Wallahi de billahi de Arap'a vermem. Ve
dediği gibide olmuş. İki kızı da Çerkes gençleriyle evlenmiş.
|