CircassianCanada
Notu:
Aşağıda
yayınlanan metinler Denetim Kurulu Üyelerimizce denetlenip yayına
verilmiştir.
Adige Bey
Hırant
Dink'in ölümünden bir kaç saat sonra binlerce kişinin toplanıp "Hepimiz
Ermeni'yiz, hepimiz Hırant'ız" sloganını kınıyorum! Protesto ediyorum.
Ne münasebet!? Ben Adige'yim! Türkiye'deki 2 milyon Adigey'den biriyim.
Ermenilerin 1910'larda Adigey köylerini basıp katlettikleri hangi Adigey
için hepimiz Adige'yiz dediniz, Adige asıllı diplomatları katledilirken
hanginiz Adige'yiz diye slogan attınız da şimdi "Hepimiz Ermeni'yiz"ci
oldunuz?
Ne münasebet "Ben Adige'yim!
Serdar Eren
29.01.2007
Sayın Adige,
Önce Kullandığınız nick uygun bulmadığımı belirtirim. Eleştirilmesi güç
oluyor.
Yazınıza cevap:
Önce bekledim, çünkü Ermeni değil Çerkes'im demişsiniz. Bazı civanmert
forumcu arkadaşların sizi uyaracağını sandım. Neden Ermeni değil Türk'üm
demiyorsunuz? Türk vatandaşı değil misiniz diye sizi uyaracaklarını
sandım. Ama işin içine Ermeniliği kabul etmemek gibi sözüm ona soylu ve
ulvi bir vazife yaptığınız için size ses etmemeyi uygun bulmuş
olmalılar.
Sayın Adige,
Hırant Dink'in öldürülmesini protesto etmek için bende meydandaydım. Ama
onun vasiyeti gereği hiç slogan atmadım. Elimde hepimiz Hırant'ız
hepimiz Ermeni'yiz yazısı vardı. İnanın 1 haftadır biraz asimile olmuş
ÇERKESLİĞİME hiç halel gelmedi. Meydanda herkes vardı. Bence Türklüğü de
bu vicdan sahibi insanlar daha iyi temsil ediyorlar. Hemen şehit
cenazelerinde yoklar diyeceksiniz biliyorum. Ama yanılıyorsunuz. Onlar
orada da varlar sadece reklam yapmıyorlar.
Misafir
29.01.2007
Sayın Adige,
Yazdıklarınızın her harfine katılıyor ve teşekkür ediyorum. Bakalım o
gün biz Ermeni'yiz diye bağırabilen Çerkesler de var mı aramızda. Varsa
yazınıza karşılık neler yazacaklar merakla bekliyorum...
Beykul Duran
29.01.2007
Lütfen rica ediyorum, neden yumurtadan kıll çekiyor; karda kara, karada
kar arıyorsunuz? Ne münasebet! ben Adige'yim. Hem de gururluyum.
Hepimiz Ermeni'yiz demiş, pankart taşımışlar. Ermeni mi oldular? Nihayet
hepimiz insanız; değil mi? Bir ölüye gereken saygı gösterildi. İyi
yaptılar.
Ne münasebet! Ben Adige'yim! Onu da anlayalım. Sular durulsun. Nedir
bizdeki, insanların beynine hükmetme kaprisi?
NE MÜNASEBET BEN ADİGE'YİM! HEPİMİZ ERMENİ'YİZ!
Ne değişir? Ben neysem oyum! Ama kendimi Kabardey sayıyorum.
Wuzinchewe Fikanne.
Neps
29.01.2007
Sayın Adige ve onu takdir eden arkadaş,
Bir avuç Ermeni ne kadar güçlü ve zalim bir milletmiş ki katletmişler.
Halbuki dünya böyle demiyor. Herkes Ermeni soykırımından bahsediyor.
Nedense! sırf fikirleri için bir insan öldürülüyorsa bu insana üzülmek
için kendi soydaşınız mı olması gerekir?
Bu gün ona tepki göstermeyenler, yarın kendilerine sıra geldiğinde
(olmaması dileğimizdir) kimler üzülecek? Kimler sesini çıkartacak?
Bana dokunmayan yılan, başkalarına zarar versin mi! "hepimiz Ermeni'yiz"
cümlesindeki mecaz anlamı anlamadığınızı sanmıyorum. Hepimiz ezilenden,
öldürülenden, katledilenden yanayız demektir bu.
Siz hangi taraftasınız peki söyler misiniz?
Meshpev
29.01.2007
Hepimiz Fransız'ız...(Kendi sorunlarımıza).
Saygılarımla
K. Dokuz
30.01.2007
Sayın Adige,
Şimdi ne diyeyim diye çok düşündüm. Hani bir laf vardır; ''yukarı ....
bıyık aşağı .... sakal''. Bakın bir şairimiz o da vatan haini ''bakmayın
sarı saçlı mavi gözlü olduğuma ben Afrikalıyım'' demiş.
Neyi ima etmiş bu şairimiz?
Lütfen bu açıdan biraz düşünseniz. İnanın yapılan bu tepkinin insani bir
tepkiden başka bir şey olmadığını hepimiz anlarız diyorum.
Saygı ve sevgiyle kalın.
Misafir
30.01.2007
Evet, Adige'yi taktir ediyorum.
Ermeni'yim deyip de mecazi anlamda düşünülmesini isteyen arkadaşlarım,
ben size katılmıyorum ve demiyorum.
Birde şöyle düşünelim, müsaadenizle.
Hergün PKK'lı hainler, fidan gibi gençlerimizi şehit ediyor. Aynı
hassasiyeti neden göstermiyorsunuz? Neden hepimiz Türk'üz, hepimiz
Mehmet'iz diyemiyorsunuz, mecazi anlamda?
Çifte standardın daniskasıdır bu sizin yaptığınız. Tamam bir insan
öldürülmüştür, kesinlikle kınıyorum ama Ermeni'yim de demem. Çünkü
Çerkes'im. Müslüman'ım.
Kendinizi kandırmayın beyler. Sayın Neps tarihe bir göz at bakalım.
Ermeniler Adige köylerine hiç baskın yapıp, katliamlar yapmamışlar mı?
Şimdi ne oldu da hepiniz mecazi anlamda Ermeni oldunuz ve
savunuculuklarına soyundunuz?
Onları dünya savunuyor. Siz kendi halinize yanın ve Adigeliğinizi
savunmaya çalışın.
Hadi kolay gelsin.
Hacımıko Enver
30.01.2007
Kıymetli Misafir hemşerim,
Tarih konusunda teferruatlı bilgin olmayınca yanlış ve hatalı konulara
giriyorsunuz. Konunun dağılmaması için kısaca yazacağım. Maalesef Ermeni
olaylarında biz Çerkeslerde taraf olmuşuz ve bazı Ermeni köylerinin
baskınlarında yer almışızdır. Hatta bir baskında Çerkes komutanın adı da
geçer. Bu konuyu bilenler belgelerini de buraya yazarlar. Ben o belgeyi
bulamadım. Fakat bu Osmanlı tarihinde bilinen bir vakadır.
Maalesef Çerkesler her yerde olduğu gibi bu konuda da kraldan çok kralcı
kesilmişler ve Ermeni köylerine baskınlar yapmışlardır.
Meselede bu değildir zaten misafir hemşerim. Geçmişte her millet hatalar
yapmış ve birbirlerine kıymışlardır. Burada mesele bundan sonra ne
olacağıdır.
Benim bu konudaki fikrim çok nettir. Biz Çerkesler hiçbir millete karşı
husumet güdemeyiz. Düşmanlık yapamayız. Eğer yaparız derseniz xhabzeyi
bilmiyorsunuz demektir.
Değerli misafir kardeşim tarih konusunda yanlış, hatalı bilgilere
sahipsiniz. En kısa zamanda bu hatanızdan dönmeniz temennisiyle
saygılarımı sunuyorum.
Misafir
30.01.2007
Sayın Enver kardeşim,
Bu hassasiyetinizi (sözüm size değil) birazda içinde yaşadığınız
ekmeğini yediğiniz bu Türk toplumu için gösterseniz diyorum. Ben neden
çifte standart diyorum. Anlatabildim mi?
Tarih konusunda da fena sayılmam. Sizin kadar olmasam da, bilgim vardır
emin olun.
Xhabze konusuna gelince, kendime güvenirim.
Şimdiye kadar Ruslar hariç, hiç bir topluma düşmanlığım olmamıştır. O da
tarihte ve bu gün toplumumuza yaptıkları katliamdan dolayıdır.
Anlatabildim mi kardeşim Enver?
Karaemilyano
30.01.2007
Almanya'daki Solingen de katledilenleri anma yürüyüşlerinde birçok
Hıristiyan Alman hepimiz Türk'üz derken, bazı arkadaşlar müdahale
edememiş. Müdahale edip; ''hayır biz başkayız'' demek ne kadar da
yakışırdı bu kafa yapısına?
Vaktiyle Hürriyeti Ebediye'deki bir mitingde; ''hepimiz Filistinliyiz''
diye bağırmış ve de huzur bulmuştum. Komünisti, Müslüman'ı herkes bir
olmuştu.
Beyler biraz anlayış lütfen. Başka tartışma açmak isteyenler bizi ona
buna böyle acemice düşman yapamazsınız. Dedenin günahı, torundan
sorulmaz, kafanın içine bakın kim barıştan, kim savaştan yana.
Saygılar, sevgiler.
Neps
30.01.2007
Sayın Misafir bey,
Bu hassasiyeti içinde yaşadığım topluma da gösteriyorum. Önyargılı
olmaktan vazgeçsek iyi olur. Kraldan kralcı olmak işte buna denir. Hangi
Çerkes göstermiyor bu yaşadığı topluma hassasiyet.
Sırf ermeni düşmanlığın yüzünden kendi milletini de suçlamaya kalkma
olur mu?
Eğer Hırant Dink'in eşi için yazdığı mektubu okuyunca vicdanın
sızlamadıysa ne desem boş. Soruyorsan, benim vicdanım sızladı, hatta
gözyaşıma engel olamadım.
Milletleri karıştırmadan bir insan için üzülmek suç mu oldu şimdi? Her
şeyi biliyor olabilirsin ama merhamet ve vicdan duygusu bilgiden de
önemlidir.
Ahıskalı
31.01.2007
Sayın Neps,
Sizin bu Ermeni hayranlığınız gerçekten çok tuhafıma gidiyor. İsterseniz
Hırant Dink için bir anıt mezar falan yaptırın belki üzüntünüz bir nebze
azalır.
Hırant Dink'in ölümüne gösterdiğiniz bu tepkiyi acaba başka bir vatan
evladının ölümü için gösterecek misiniz çok merak ediyorum.
Medyanın gazına gelip Ermeni savunuculuğu yapmak zaten pek moda. Sizde
modaya ayak uyduruyorsunuz anladığım kadarıyla.
Şunu da söyleyeyim: Adigelerin büyük çoğunluğu bu meseleyi sizin kadar
büyütmemişlerdir. Bu olayda kendi halkınızın takınmış olduğu tutumu
örnek almanızı tavsiye ediyorum.
AGB
31.01.2007
Maf,
Yazılanlardan anlıyorum ki, yine kavram kargaşası yaşanıyor.
Ben Kabardey'im, Çerkes'im, Adige'yim ve Hırant Dink olaylarını
kınıyorum.
İçinde yaşadığımız devletin diplere çekilmek istenmesine, kargaşa ortamı
yaratılmak istenmesine ve bu ortamdan fayda sağlanmak istenmesine çok
sinirleniyorum. Bundan dolayıdır ki, ben Ermeni'yim diyenleri
kınamıyorum.
Benim bildiğim kadarıyla zaten İstanbul'da yaşayan 200 bin Ermeni yok.
Oraya toplanmış ve ellerinde hepimiz Ermeni'yiz yazılı pankartı
taşıyanların büyük çoğunluğunun bu düşünce doğrultusunda pankartları
taşıdıklarına inanıyorum. Ama birazda özeleştiri yapmak gerekirse işin
biraz abartıldığını düşünüyorum. Zira Hırant Dink olayı çok ince bir
noktadır.
Sonrasında hepimiz Ermeni'yiz pankartları başka şekilde karşımıza tehdit
olarak çıkabilir. Sadece buna dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum.
Serdar Eren
31.01.2007
Ermeniler Anadolu'nun çok acılar çekmiş eski bir halkıdır. Ermeni müziği
acılarını yansıtır. Mayrıg (ana) adlı türküleri Gasparyan okur, çok
içlidir. Kafkas müziği gibi hüzünlüdür. Bazı katılımcılar Hırant Dink
cenazesi ile alakalı şehit cenazeleri örneği vermesi doğru mu? Birbirine
karşı değiller ki.
Unutmayın Asala eylemlerini protesto için taksim de 1 Ermeni kendini
yakmış. Hepsi vatana karşıymış gibi lanse olmasın. Kimse kimseye hayran
da düşman da olmasın. Hırant'ın dediği gibi, tarihe takılıp kalmayalım.
Tarih kitabını eline alıp, düşman arayan bulur. Dost arayan da dost
bulur. Geleceğe bakıp bir arada yaşayalım. Türk, Kürt, Çerkes Boşnak vs.
kardeşlik için bir arada olmalılar. Düşman bulmak gerekliyse cehalet ve
tembellik bizim düşmanımız olsun.
Saygılar, sevgiler.
Gubate
31.01.2007
Sayın Meshpev,
Onca yazılanları nede güzel özetlemişsiniz. Tespitinize aynen
katılıyorum.
Hepimiz Fransız'ız (Kendi ırksal sorunlarımıza). Tebrikler.
Saygılar.
Neps
01.02.2007
Sayın Ahıskalı,
Ortada sırf düşüncelerini (doğru-yanlış) seslendirdi diye katledilen
biri var. O da Hırant Dink. Bu kişi Ermeni değil, Türk'te olsa, Rum,
Arnavut, Kürt, Çerkes de olsa benim için fark etmezdi. Adam gibi çıktı
ve doğru bildiği şeyleri söyledi, öldürülme pahasına. Yani milyonlarca
insanın yapamadığı ve cesaret edemediği harekette bulundu bu kişi.
Ben hiç bir milletin hayranı değilim. Buna Çerkeslerde dahil. Ya
anlamıyorsun ya anlamak istemiyorsun. Ben düşüncesinden dolayı öldürülen
bir insana saygı duyulmalı diyorum. Ama sizin böyle bir derdiniz yok
anlaşılan. Buna bir Çerkes'in tepki göstermesi de ayrıca beni üzmüştür.
Demek ki, her millette tabulara sarılan kişiler oluyor. İnsanlık sevgisi
yoksa bir insanda ben ona insan demem.
Saygılar.
Nart Çetaw
01.02.2007
Hadi bazı kesimler Hırant Dink'in katledilmesinden, politik hatta
milliyetçi söylemlerle bir pay almaya çalışıyor anladım da bu platformda
bizim nasıl bir beklentimiz olabilir bir katliamdan?
Adige köylerinin Ermenilerce baskın düzenlenebileceği görüşüdür.
Anadolu'da bazı kendini bilmezlerce sürek avına maruz kalanlar Adige
köylülerince kurtarılmıştır. Kendi gölgesinden korkan, kiliselerine bile
korkarak giden bu azınlığın üzerinden bari bizler prim yapmaktan
sakınalım. "Hepimiz Hırant'ız Hepimiz Ermeni'yiz" sloganına karşı
çıkanlara iki çift lafım var:
1. Hepimiz, Hırant ağabey gibi olabilir miyiz?
2. Yarın, öbür gün "ne münasebet ben Adige'yim", "Çerkes'im Müslüman'ım"
diyenlerden "Adige'yiz, hepimiz Ethem'iz" diyebilir misiniz?
Düşünün...
Misafir
02.02.2007
Sayın Çetav,
Sen o ağabeyin gibi olmaya çalış. Ben olmak istemiyorum.
Evet ben Çerkes'im, Müslüman'ım, bunun ne sakıncası var?
Tekrar edeyim; ÇERKES'İM... MÜSLÜMAN'IM... ETHEM'İM...
Amcamızın ya da herhangi birinin taktığı, Çerkes ismi ile Çerkes
olduğumu iddia etmiyorum...
O gazetecinin öldürülmesi gerçekten zoruma gitti. İnsan olanın zoruna
gider. Zoruma gitti ama mecazi anlamda da olsa dahi ben Ermeni'yim
diyemem.
Sizler, Ermeni'yiz diye pankart açanlar; bence hiçbir mahsuru yok,
isterseniz evlerinizin duvarlarına bile yazabilirsiniz. Beni hiç
rahatsız etmez. Benim Ermeni olan yakın arkadaşlarım var. Onlardan da
rahatsız değilim. Alevi, ateist arkadaşlarım var, rahatsızlık duysam
arkadaş olmam.
Fazla uzatmayayım. Uzun lafın kısası, sizler Ermeni'yiz
diyebiliyorsanız, bende Ermeni değilim diyebilmeliyim. Bu demek değildir
ki, o insana acımadım. Gerçekten acıdım ama sizler gibi abartmadım o
kadar....
Saygılar.
Misafir
02.02.2007
Sayın Neps,
Yazınız bana dönmüş hiç mesele değil. Vicdan demişsin. Senden bin kat
daha vicdanlı olduğuma eminim.
Bir insanın öldürülmesi. Buna üzülmemek mümkün mü? Neden üzülmeyeyim?
Güzel kardeşim, size neden bu kadar ağır geliyor? Sizinle aynı görüşleri
paylaşmıyorum. Ben sizler hoşnut olasınız diye mecazide olsa Ermeni'yim
demem. Zorla mı dedirteceksiniz? Değilim kardeşim Ermeni falan değilim.
Varın hayrını görün. Siz olun, umurumda bile değil. Bu ateşli
taraftarlığınızı birazda Çerkeslik için yapsanız, dilinizi,xhabzenizi
öğrenseniz çok mutlu olurdum.
O Ermeni için döktüğünüz nepsinizi birazda Çerkeslik için dökseniz, daha
iyi olurdu...
Kısa bir zaman önce, yaşlı kimsesiz bir Çerkes ihtiyarı öldü. Cenazesini
15 kişi ile kaldırdık, neredeydi bu Ermeni'ye ağlayanlar, neredeydiniz?
Önce kendi ölünüzü kaldırın, kendi ölünüze ağlayın. Kendi halinize
ağlayın, ondan sonra Ermeni'ye vs. ağlayın. Kendi ölümüzü kaldırmaktan
aciziz başkalarını ilahlaştırmaya uğraşıyoruz. Ona da acıdım ama 15 kişi
ile kaldırdığımız kendi yaşlımıza daha çok acıdım. Neredeyse cenazeyi
belediye kaldıracaktı. İşte ağlanacak halimiz...
Sizlere verecek çok cevabım vardır, kimseyi de cahil zannetmeyin.
Siyasetse siyaset, Adigelikse Adigelik, buyurun...
Derya Babur
07.02.2007
Asıl önemli olan bence (naçizane) HEPİMİZ İNSANIZ.. Hırant Dink'te bir
insandı, savunduğu değerler yüzünden öldürüldü. Çerkes olmuş, Ermeni
olmuş, Türk, Kürt olmuş önemli mi?
Misafir
07.02.2007
Sayın Babur,
15 kişi ile kaldırılan Çerkes yaşlısı hakkındaki yorumunuzu da alabilir
miyiz? O Ermeni hakkındaki yorumunuzu aldık. Acınacak halde olan kim?
Dink mi bizler mi (Çerkesler)?
Tremko
07.02.2007
"Ne münasebet Adige'yim'' güzel bir duruş aslında. Tabi bu duruşu sadece
bir tarafa değil, son günlerin yükselen değer milliyetçi söylemlerine
karşı da yapabilirseniz...
Sugba
07.02.2007
Yazılanları ilk kez okuyorum ve bu ne acayip bir tartışmadır
anlayamadım.
Ne yani PKK ile çatışmalarda askerlerin ölmesi ya da Asala'nın diplomat
cinayetleri Hırant Dink cinayetini haklı mı kılıyor?
Bu ne acayip bir mantık?
İnsanlar bu mantıkla hareket ederlerse yeryüzünde herkes birbirini
vurmak zorunda kalır. O cenazede "hepimiz Hırant Dink'iz" diyenler daha
önce "hepimiz Filistinliyiz, hepimiz Iraklıyız" demeyi de bilmişlerdi.
Bunun bir empati kurma, insanlarla acılarını paylaşma çabası olduğunu
anlamak bu kadar zor bir şey mi? Kiminle empati kursalardı, Ogün
Samast'la mı, Yasin Hayal'le mi?
Bir kaç yıl önce Filistin'de yapılan zulme katlanamayan ve
Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına engel olmak isteyen bir Amerikalı
genç kız, İsrail buldozerleri tarafından ezilerek öldürüldü. O kız bunu
Filistinli olduğu için mi yaptı?
Hayır.
Vicdan sahibi bir insan olduğu için yaptı.
Birinci Rus-Çeçen savaşı sırasında Rus bombaları altında ülke harap
olurken; Çeçenler kimi kimsesi olmayan, bir yere kaçamayan Rusları da
korumaya çalışıyor, lokmalarını onlarla paylaşıyorlardı. Kafkas geleneği
bunu gerektirir çünkü.
Ayrıca sitenin girişinde yazan özdeyişin Türkçe'sini altını çizerek
hatırlatmak isterim: "Adigelik insanlıktır!"
NovayaZemlya
07.02.2007
Milliyetçiliği basit bir söylemden ibaret gibi görmek Türkiye de moda
zaten.
Ne münasebet Adige'yim...
Peki Adige kim?
Bilen var mı?
Sokağa çıktığınızda etraftakilere bir sorun bakalım: Sayın ''Ne
Münasebetçiler'' sizin adınız Çerkes değil miydi? Herkes sizi böyle
bilmiyor muydu? Ne oldu da adınızı bıraktınız ki? Yoksa milliyetçi değil
misiniz?
Adige'yi kimse bilmez canım yahu deyim, Çerkes adının etrafınızda
çağrıştırdığı anlamlardan mı kaçmaktasınız? Adınıza neden sahip
çıkmıyorsunuz? Geçmiş olmadan ne gibi bir anlam üretmeyi hedefliyorsunuz
ki? Sizin ne söylediğinizden çok etrafın ne anladığı, daha önemli değil
mi? Tabi eğer davanızda samimi iseniz, kendinizi en pratik yoldan
anlatma ihtiyacı hissedersiniz, yok öyle bir derdiniz yoksa buyurun ''Ne
Münasebet'' bende Adige'yim...
K. Dokuz
08.02.2007
Sayın Misafir,
Cenazeden haberi olan 15 kişiden biri oldunuz yaptığınız bir görev veya
iyilikte. Allah razı olsun. İyi ama bu iyiliği veya görevi her önüne
çıkan insanın gözüne sokmayıverin lütfen.
Biliyorsunuz, biz Çerkeslerin tüm düğün ve cenazeleri katılımı yüksek
olur ve bu "görev"den hiç bir Çerkes kaçmaz.
Sevgi ve saygılarımı sunarım.
Derya Babur
08.02.2007
Her zaman değerlerimize sahip çıktık biz. Siz acınacak durumda
olduğumuzu düşünüyorsanız üzgünüm...
A-E
08.02.2007
Selamlar,
Yazsam mı yazmasam mı, yazarsam linç edilir miyim yazmazsam korkunun
içime sinmesine mi izin vereceğim. Ben bu korkuyu bir Ermeni olarak
doğduğum ilk günden şu günüme kadar yeterince yaşamadım mı?. Oysa
arkamdan yüzünü bile göremeyeceğim birinin haince ancak kendine yaraşır
şekilde beni vurmasından ne korku duyabilirim ki?
Evet korkularımı yenerek yazıyorum: Ben bir Ermeni'yim. Bununla gurur
duyuyorum. Sırf ezilen bir halkın evladı olduğum için gururlanıyorum.
Gururum bundandır yoksa dünyalı olmak, insan olmak gerektiğinde her
ezilen halkın yanında o halktan olabilmekten daha çok haz alıyor gurur
duyuyorum.
Ethem beyin adının önüne Çerkes getirilerek yıllarca bizlere okullarda
hain Çerkes Ethem diye okuttukları kitaplara iyi ki inanmamış, kendi
gücümün oranında gençliğimin geçtiği zorluklar şehri Diyarbakır da
yaptığım araştırmalar edindiğim gizli kitaplarla yasaklanmış yazılarla
pek merak ettiğim bu hain Çerkes Ethem'i araştırmam sonucunda, verdiğim
kararla ben Çerkes'im diyebildiğim için gurur duydum kendimle.
Hoş, Çerkes olmadım Ermeniliğimden bir şeyde kaybetmedim ama yinede
kendimi yanlış anlatılan yanlış lanse edilen ve haksızca damga vurulan
bir ezilen halkın mensubu görebilmem bana büyük bir haz vermişti, mutlu
olmuştum. Ermeniliğim tüm vicdanlı ve düzgün insanların alabileceği
hazları, duyabilecekleri mutluluk duygularını tatmama engel olmadı
sonuçta ortak bileşkemiz insan olmamız bizi ırklarımıza bakmaksızın
birleştiriyor.
Gülerim, gülersin. Ağlarım, ağlarsın. Yerim, yersin. İçerim, içersin.
Karşımdakiyle beni aynılaştıran birçok şey varken; benim karşımdakine
sırf düşüncelerinden dolayı yaşam hakkı tanımamam mümkün mü? Ah şu
düşünceler olmasa eylemler gerçekleşir mi acaba gerçekleşen eylemler
düşünceyi yok etmekten başka neye yarıyor? Ülkemizde hangi halktan
olursa olsun düşünelim, bir bakalım son yüz yılda çıkmış mı dünyaya mal
olacak bir değer? Bir tane çıktı o da Nobel'i aldı onu da kabul
etmediğimize göre çıkmamıştır.
Kimileri ben Ermeni değilim diyor olmamanız zaten daha hayırlıdır. Ne
mutlu size ki, Ermeni değilsiniz. Ne olduğunuzu biliyorsunuz ama bu
bildiğinizi sandığınız şeyi sadece kendi içinizde biliyorsunuz.
Kahramanlığı her horoz kendi evinde öterek zaten yapar Önemli olan
kahramanlığa ihtiyaç duymadan kendini anlatabilmek ve anlaşılabilmektir.
Buyurun anlatın kendinizi, anlaşılın bakalım o çok övündüğünüz Türkçü
yanınıza. Siz kendinizden olmadan Türk olarak kabul edileceginizi
sanıyorsanız aldanırsınız ki, zaten aldanıyorsunuz.
İşte gerçekler önümüzde acaba en basitinden Türkiye'de bir üniversitede
Çerkes kursu varda bizim haberimiz olmamış ya da Çerkeslerin kendilerini
ifade edebildikleri kimliklerini özgürce yaşayabildikleri bir ortam var
da biz bilmiyoruz. Bülent Ersoy aklıma geliyor; şu Türk'üm Müslüman'ım
diyenler gibi Adige'yim Müslüman'ım diyenleri gördüğümde bir insan bu
kadar bilgiden yoksun olur mu acaba? Demek ki oluyormuş. Halen
Ermeniliğin karşısına Müslümanlıklarını ortaya atarak çıkanların;
ırklarıyla, dinleri arasında ayrımlar yapamadığını gördükçe, kimlerin
hangi boşs bilgilerle halka açık yerlerde kuru kalabalık yaptıklarını
gördükçe daha alınacak çok mesafe, yürünecek çok yol aşılacak, çok
cahillik olduğunu düşünüyorum.
Ermeni halkı henüz Hıristiyanlık dünyada yokken de vardı. Tıpkı
Müslümanlık daha yokken Çerkeslerin olduğu gibi.
Acaba diyorum burada kim Müslümanlığınıza laf attı da Müslüman'ım
diyorsunuz. Adice bir şekilde katilin cesaret edipte yüzüne gözlerinin
içine bakarak tetiği çekemediği, arkadan haince vurduğu bir insanin
adını telaffuz etmeyip, ''O'' diye bahsederek siz iyi bir şey
yaptığınızı düşünün ama gerçeği gören her göz sizinde o katili doğuran
karanlıkla beslendiğinizi görecektir.
Ermeniler Adige köylerini basmış ve Adigeleri katletmiş. Ne de güzel
demişsin ağzına sağlık mı desem acaba? Şu anda Türkiye de yaşayan
Ermenilerle, Çerkeslerin sayısını karsılaştırır mısınız? Hani sizin
dediğiniz gibiyse Ermenilerin sizden sayıca çok olması gerekir ama tam
tersi sizler çoğalırken bizler azalmışız.
Yine bu sitede yazıldı Çerkeslerin sayısı kimileri 1-2 milyon dedi
kimileri de 5 milyona kadar çıktı. Doğrusu bende Çerkeslerin aşağı
yukarı 5 milyon civarında olacağını düşünüyorum. Bizlerin sayısı ise 25
milyon civarı (Şaşırmayın, şaka yaptım.) Bizlerin sayısı 40 ila 60 bin
arasında ama sizin düşüncenize bakarsak şu son gelişmelerle 200 bin daha
gizli Ermeni varmış. Bu Ermenilerden çektiklerinize de şahsen
üzülüyorum. Sanırım hiçbir şeyden çekmediniz bizden çektiginiz kadar.
Bunca zaman bizden bu kadar korkmanız da çok kötü. Oysa biz gerçektende
yaşadığınız Türkiye'de çok azız. Nesli tükenmeye yüz tutmuş, korunma
altına alınması gereken bir halde Türkiye'deki Ermeniler.
Acaba diyorum; Ermenilere karşı bu kadar sert söylemlere sahip insanlar,
Ermenilerle ilgili sırlar mı saklıyor ya da Ermenilerin yaşadıkları
yerlere kurdukları yuvalarında mutlu değiller mi? Vicdanen bu bir
suçluluğun dışavurumu bir suçluluk tepkisi midir ki böyle parçalıyor
kimileri kendini Ermeni kelimesi duyunca.
Bu ülkede -Can Dündar'ın deyişiyle- 200 bin Ermeni olduğunu diyorlar ama
statlarda ve bir çok yerde görüyoruz ki, bu ülkede insanları arkadan
vuran yüreksiz yüz binlerce korkak katil var. Gölgesinden bile bir
felaket senaryosu üretip paranoyak olup insanları kurşunlayacak
potansiyele sahip yüz binlerce insan var. Bu kadar katilin olduğu bir
ülke yeryüzünde var mıdır acaba? Ermenilere karşı bu kininizi bir kenara
bırakıp hemen aydınlanmak için çabalamanız gerekir.
Bir Ermeni öldürüldü. Çok mutlu oldunuz mu acaba? Öldürülen bir Çerkes
için bende mutlu olursam, ben kendime insan diyebilir miyim? İnsan her
şeyin ölçüsüdür değerlerin toplamıdır. Hangi ırktan, renkten olursa
olsun insan yaşaması gereken Tanrı'nın ona verdiği günleri tamamlaması
gereken bir canlıdır. Tanrı'nın yarattığını olan kul, Tanrı'ya karşı
çıkmıştır.
Müslümanları acaba kulun, kulun canını alması dinde caiz midir? Hangi
din, insanın insanı öldürmesini buyurur? Böyle bir din olur mu?
Bir Ermeni öldürüldü. Acaba bu Ermeni hangi Çerkes'e bir şey demişti ya
da hangi halkı karalamıştı da öldürüldü. Okuduğunu anlamayan, Türk
olduğu halde Türkçe yazılan yazıları anlamayanlara sormak lazım:
Öldürülen insan kime ne yaptı?
Annemin hatıraları arasında vardır. Çerkes subayı ve yaptığı zulümler,
buna rağmen biz tüm Çerkeslerden nefret etmedikte sadece kötü bir
insanmış deyip Çerkesleri sorumlu tutamayız dediğimiz halde siz bizleri
nelerden sorumlu tutuyorsunuz. Yoksa bizler sizleri yok edecek derecede
bir katliama mı tabi tuttuk. Eğer öyleyse bunu tüm dünyaya duyurun da
sizden özür dileyelim, affettirelim kendimizi ya da cezamızı çekelim.
Ermeni meselesinde; ağzı olan konuşuyor, buyurun gücünüz yetiyorsa tapu
arşivlerini devletinize açtırın ve araştırın bakalım sizlerin bu ülkeye
gelirken yerleştirildiğiniz yerler nereleri yerleştirildiğiniz yerlerde
kimler yaşıyordu ve oranın halklarıyla sorunlarınız oldu mu ve daha
sonra yaşadığınız yerlerde çok değil yakın tarihte kimler yaşardı ve
edindiriniz tapuları nasıl edindiniz ve daha bir çok şey. Devlet sizlere
havadan yerler vermedi. Anlaşmalara bile dahi olan yerleştirilme
politiklerinizle nasıl sorunlar yaşandığını araştırın bir. Yoksa diyorum
Ermenilere karşı olan bu kinin nedeni; bu Ermeniler bir gün dönerlerse,
elimizden alırlarsa yerlerini biz ne yaparız korkusu mu? Bize ait
olanların üstüne haksızca oturmanın verdiği bir vicdani rahatsızlık bir
korkumu yoksa bu kinin altındaki neden?
Bence hiç korkmanıza, kin yapmanıza gerek yok. O korktuğunuz şey
gerçekleşse ve Ermeniler dönseler bile size de yetecek kadar bir
ülkemizin olduğunu göreceksiniz ve kardeşçe herkesin birbirine saygı
duyarak yaşayacağı bir dünyayı özlemlediğimizi anlayacaksınız. Yine
basit bir örnek verecek olursak; kaç kiliseyi camiye çevirdiğinizi
biliyor musunuz ve ya bir başka şekilde sorayım İstanbul dışında
Ermenilerin kaç kilisesi var ve kaçı aktif? Bunca korktuğunuz
saçmalıkları şöyle oturup gerçekçi düşünseniz diyorum.
Günlerdir okuyoruz. Hırant Dink'in öldürülme şeklini ve sonrasındaki
gelişmeleri vatandaşını yaşatması gereken devlet cinayete çanak
tutmuştur. Ölürse ölsün yaklaşımıyla Ermenilere karşı tavrını ortaya
koymuştur. Her şey bu kadar açıkken, sizler neyin hesabini yapıyorsunuz?
Halen gerçekleri göremiyorsanız içinizden bir Hırant Dink çıkartında
görelim.
Dedim ya; Yunanlarla işbirliği yapmış Çerkesler çocuklara öğretilirken
sizlerin bunu demesi zordur. Bunca zamandır bu sitede içinizdeyim. Sizde
gördüğüm tek şey ancak konuşmak oldu. Sizlerde konuşmaktan başka bir şey
beklenmez, kendi adına bile bu kadar yabancılaşmış insanların da bu
sitede bas bas ben Çerkes'im deyip bağırması gerçek yaşamda ise
milliyetçi bir Türk olması doğaldır. Tabi bunları herkese demiyorum.
Kuşkusuz aranızda güzel yürekli, insan gibi insanlar vardır. Ermenilerle
ne alıp veremediğiniz var bir türlü anlamış değilim. Ermeniliği bir
küfür olarak algılayan zihniyeti Allah iflah etsin, akıl versin. Sizleri
bu kadar korkutup, paranoyak hale getirdiğimiz için kendi adıma üzgünüm.
Korktuğunuz bizde biz olsak dert değil. Filin fareden korkması gibi bir
şey bu.
Teşekkürler, saygılar.
Tremko
08.02.2007
Sayın A-E,
Yazınız iyi güzelde neredeyse tüm site üyelerini aynı kategoriye
sokmuşsunuz. Sonlara doğru yaptığınız "aranızda iyi insanlarda vardır"
yaklaşımı da durumu kurtarmaya yetmemiş.
Aramızda sizin tabirinizle iyi insanlar var ve oldukça fazla.
''Konuşmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz, bir Hırant Dink çıkarında
görelim'' tarzındaki küçümser tavırlar da bugüne kadar ki dostane
yaklaşımınızı gölgeliyor.
Çerkesleri Ermenilerle bir tutmayın. Ermenilerden gördüğünüz muhalefeti
beklemeyin. Otoriteye yakın durmanın başta dinsel olmak üzere pek çok
sebebi vardır. Bunları da biliyorsunuz. Türklere önyargılı bakan, faşist
zihniyetli Ermeniler olduğu gibi Dink gibi barışçı demokrat Ermeniler de
var. O cenazede yürüyen yüz binlerce vicdanlı Türk, Çerkes, Laz olduğu
gibi tam tersi de mevcut. Keşke olmasa ama bu her tarafta var, sizin
içinizde de.
Önemli olan aynı düşünceye sahip insanların bile ayrı telden çalmaması.
Belki size garip gelecek ama Hırant Dink'in ölümüne sizin kadar üzülmüş
kendimde dahil pek çok Çerkes tanıyorum.
Misafir
08.02.2007
Sayın K. Dokuz,
Yok öyle teğet geçmek. Yazıyı iyi oku. Ben cenazeye gittim diye kimsenin
gözüne sokmuyorum. İyi anla. Toplumumuzun duyarsızlığına değiniyorum.
Senin bunu anladığına eminim ama teğet geçiyorsun...
Sayın Babur,
Herhalde siz başka bir memlekette yaşıyorsunuz. Tuzunuz kuru gibi. Evet
ağlanacak durumdayız. 30 yaş ve altında gençliğimizden kaç kişi dilini,
xhabzesini biliyor ve istediği gibi Çerkesliğini yaşayabiliyor? Ömrümüz
olur ise on sene sonra görürüz, nasıl bitiyor ve siliniyoruz. Tabi ki en
son görmek isteyeceğimiz şeydir bu.
Derya Babur
08.02.2007
Ben Çerkesliğin en iyi yaşandığına inandığım bir şehirde yaşıyorum.
Üstelik Abhaz adetlerine göre yetiştirildim. Ama bana hiç bir zaman düz
mantıklı olmam gerektiği söylenmedi. Lütfen kusura bakmayın ama biz bu
şekilde düşünürsek tabi ki Çerkesliğimiz kalmaz. Çerkes olmayan
toplumlar hep bize imrenmiştir yanılıyor muyum? Doğuştan bilgili,
kültürlü olduğumuzu, doğruyla yanlışı ayırt edebildiğimizi
söylemişlerdir. Ama görüyorum ki, bizim hiç insafımız kalmamış. Farklı
toplumlarla iç içe yaşamadık mı çoğu zaman? Her zaman örnek olmamız
gerektiği söylenmedi mi bize?
Lütfen herkes önce kendine dönüp baksın. Eğer 30 sene sonra Çerkes
adetlerinin kalmayacağını düşünüyorsanız o zaman bir şeyler yapın. Ama
yapacağınız şeyler kimseyi incitmesin. Ölümlere bile saygımız kalmamış
ki en çok bizde değer verilir ölümlere... Ölen insanın kültürel kimliği
önemli olur hale gelmiş.
A-E
08.02.2007
Selamlar Sayın Tremko,
Epeyce zaman oldu ben bu sitedeyim. Yaklaşık 3 yıldır aranızdayım ve bir
çok şey yaşadım. Tabi Ermeniliğimden dolayı laflar yediğimi için siz
değerli insanları rencide etmek istemiyorum. Kendimi aranızda en yalnız
hissettiğim anlarda sizin ve bir kaç güzel insanın yazdıkları cevaplarla
gülümsedim. Demek ki yalnız değilim beni de seven insanlar
anlayabilenler var diyerek bırakmadım sitedeki yaşamı ve tutundum.
Bir nevi bana destekler verdiniz yazılarınızla ve bu nedenle sizi ve bir
kaç insani tanımasam da reelde çok seviyor ve değer veriyorum. Bu
nedenle ben sizle ve sizin gibi değer verdiğim insanlarla tartışmaya
girmeyeceğim. Eğer ki, siz benim yanlış yazdığımı düşünüyor ve
eleştiriyorsanız ve uyarıyorsanız size teşekkür etmekten başka bir şey
yapamam. Sağolun uyardığınız için ve bilin ki, benim için tabi ki tüm
Çerkesler aynı değil ve asla bir başka halkı küçümsemiyorum. O şekilde
anlaşıldımsa kusuruma bakmayın.
Ben de tıpkı herkes gibi insanım ve insani duygularım vardır Sayın
Orhan Pamuk'un aldığı Nobel ödülü sonrası sitede yazılanlarda bile biz
Ermenilere denilenler konu başlığında duruyor halen. Bir çok olayda
Ermeniler hedef tahtasına konulmuştur Kürt ulusal mücadelesi yine
Ermeniliğe dayandırılmıştır. Bir dönem ülkeyi yöneten başbakanın
''Ermenistan'dan helikopterlerle gelip bombalıyorlar, Ermeni dölüdür
bunlar Ermeni'dir'' diyerek manşetlere çıktığını biliyoruz. İnsanların
birbirlerine küfür niyetiyle Ermeni dediklerini biliyoruz yine.
Çerkesleri ne Ermenilerle ne de Kürtlerle bir tutmuyorum tabi ki.
Çerkeslerin cumhuriyetin kuruluş dönemindeki yaşadıklarından sonra
tamamen içine kapanmış, sindirilmiş, sinmiş bir hale gelişinden dolayı
Çerkesleri diğer mücadele eden halklarla bir tutmuyorum. Tabi ki ve
zaten bunca asimile olmuş bir halkın bir anda çıkıp da kendi ulusal
haklarını savunmasını beklemiyorum.
Kuşkusuz biz Ermenilerin arasında da tıpkı dediğiniz gibi fasit
düşüncelere sahip insanlar olduğunu kabul ediyorum ve Türklere nefretle
bakan bir çok Ermeni ırkdaşımı tanıyorum ve bu Ermeni vatandaşlarla çok
yaman tartışmalara girdiğimizi ve her seferinde onlara yenik düşmenin
acısını tattığımı bilmenizi isterim.
Son gelişen olay; ''bu tip insanlara ellerinde olsa bir tane Ermeni
bırakmazlar'' diyen bir çok Ermeni'yle konuştum. Ben ve benim gibi
insanlar her ne kadarda tüm Türkiye halklarının bu yaşanan olaya, olayı
gerçekleştirenler gibi yaklaşmadığını destekte ilerleyemiyoruz. Çünkü
Türkiye'nin yapısı onların ellerine öyle müthiş kozlar veriyor ki
çaresizlik içine düşebiliyoruz. Örneğin Google'ın yaptığı açıklamaya
göre Türkiye'nin dünyada en çok çocuk pornosunu ziyaret ettiğini bile
karşımıza getirip, gelişmemiş cahil hasta insanlar diye sunulmuştur
bize.
Bakınız sitede yer alan yazıda diyor ki; Dink'in davası yedi ayda
sonuçlanıyor ama onu öldürmeyi planlayan ve tüm devlet birimlerinin
haberdar olduğu kişinin davası bir türlü sonuçlanmıyor. Daha dün ya da
evvelki gün onandı cezası. Cenaze de yürüyen on binlerce insanın hiç
biri Dink'e yapılanı hazmedememiştir. Vicdani bir sorumluluk duygusuyla
''bu kadar yeter'' diyerek katılmışlardır ve on yıllardır Ermenilere
karşı yapılan hakaretlerin, saçmalıklarına dayanamamış ''yeter''
demişlerdir.
Biz artık sizin söylemlerinize katılmıyor Ermenileri yaratıklar olarak
görmüyoruz demişlerdir. Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkenin
vatandaşlarının çocuk pornosuna olan merakı insanların Müslüman'ım
deyişlerini pek inandırıcı kılmıyor. Dinle bağdaşmayan ne kadar olay
varsa ve rahatlıkla yaşanıyorsa; bu ülkede ve bunu da örtbas etmek için
din kullanılıyorsa, bizler ancak güleriz buna. Öldürülen herkes gibi bir
insandı düşünecek olursak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir aydındı
tepki buna mıydı? Yoksa Ermeni kimliğinden dolayı adeta katledilmesine
miydi?
Herkesin rahatsız olduğu gerçek; öldürülen insanın kimliğinden dolayı
sorumluluk taşıma duygusuydu. Çünkü göz göre göre bir inanın yok
edilmesini herkes izledi sadece. Herkesin bildiği ama kimsenin
beklemediği bir anda gerçekleşen olaya verilen tepkiydi bu. Şurada
sitenizde Ermenilere karşı yazılan yazıları ben hangi Ermeni'ye
okutabilirim. Okutursam, sizce her Ermeni bunu normal algılar mı? Bakın
aranızdaki tek Ermeni'yim. Ermeni'nin olmadığı yerde yaşamadığı bir
topluluk içinde Ermenilere karşı bunca laf edilmesi atik midir?
Bizler sizlerle ortak noktalar bulabilir, bunu hayata geçirebilir,
halkların hakları için birlikte hareket edebilir, çalışmalar
yürütebiliriz. Fakat söyler misiniz Çerkes sürgününü veya soykırımını
tüm dünyaya duyuralım deyip de bu dünyada var olan bir Ermenistan
devletini kabul etmeyen bir zihniyetle nasıl bir ortak çalışma içine
girebiliriz? Bu ülkede neler olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz ama
kimileri çok yaranma derdindeyken gerçekler suskun kalıyor. Bende
Ermeni'yim. Bende Hırant'ım demenin anlamını çözemeyen kafaların içinde
yeşerecek bir insanlık devriminin gerçekleşmeyeceğini de biliyoruz.
Gelişmiş ülkelerde komple hükümetin istifa edeceği bir olay karşısında
yetkililerin pişkince duruşlarını da biliyoruz. Kısacası kardeşim Tremko
seninle kardeş olduğuma inanıyorum ama diğer halklara hakaret edenlerle
bir bağım olabileceğine inanmıyorum sitedeki herkesi de aynı görmüyorum.
Ermeni, Türk, Çerkes, Kürt, Laz veya başka bir ırktan olmak ya da
olmamak sorun değil, asıl sorun insan olabilmeyi başarmaktadır.
Bu bağlamda ben Ermeni kimliğimi bırakıyor sizinle insan oluşumuzda
buluşuyorum.
Saygılar.
Karaemilyano
08.02.2007
Her Çerkes cenazeye -kim olursa olsun- saygılı olur. Eskiden at
arabasıyla mezar yanından geçilirken arabanın üstünde ayağa
kalkılıyormuş. Ama ölmeden önce yaşıyor muydu özdeyişi de Adigelere ait
hatırlatırım. Yaşayın ve yaşatın kim olursa ne olursa olsun.
Saygılar,sevgiler.
NovayaZemlya
09.02.2007
Size katılıyorum sayın A-E.
Sokak ortasında kurşunlanarak düşürülmüş maktulün acısını hissetmek için
söylenmiş, yakınları ile insancıl dayanışmayı yansıtan, bir nevi empati
kurmaya yarayan; bu metafor sözü anlamadan yargılayan ya da anlamamak da
ısrar ederek sözde milliyetçilik yapanları da kınıyorum.
Şimdi ''hepimiz Hırant'ız, hepimiz Ermeni'yiz'' deyince ne oldu? Ermeni
mi olduk yani... Ne münasebet!
Peki hak ve özgürlükleri savunan bir Hırant yetiştirebildi mi bu millet?
Ne yazık ki hayır. Vurun abalıya, güçsüze ama güçlülüler yıllar yılı
''siz Kafkas Türk'üsünüz'' dediler ''evet'' dedik, ''sizin adınız eski
Türkçe de Çer-Kes 'yol kesen'den gelir dediler, ''evet'' dedik. Ne
münasebet ben Adige'yim diyebildik mi? Hayır...
Peki bundan sonra ona da ne yazık ki hayır... Türkiye'deki Ermeni
milletinin üzüntüsünü paylaşıyorum, merhuma yüce Allah dan rahmet, önce
yakınlarına ve sonra Türkiye'deki tüm insanca yaşama ve karşılıklı
anlayış değerlerine inanlara baş sağlığı diliyorum.
Civan
09.02.2007
Sayın katılımcı ve okuyucular,
Hep tartışılmış konular ve hep bilinen beklenen sonuçlar.
Geleceğe bakmak için geçmişe sünger çekmek gereken durumlar vardır
bazen. Kinler, nefretler, ihanetler, zulümler, haksızlıklar üzerine
kardeşlik tesis etmek zordur çünkü.
PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV’e göre, bu ülke, bu düşünceyle kuruldu. Biraz
kulak kabartalım, ne demiş değerli hocamız; “ancak, asıl önemli neden,
genç Türkiye Cumhuriyeti, geriye değil, ileriye bakıyordu. Yeni devletin
Lozan’la onaylanan sınırlarını, ideal sınırlar olarak görüyordu. Bizim
gibi cumhuriyet kuşakları, eski imparatorluğun sınırlarına, ölçülerine
özendirilmedi. Yeni Türkiye’de, yayılmacı, genişlemeci, intikamcı bir
eğitim verilmedi. Mesela, biz de, çok acılar çekmişiz; tarih
kitaplarında mesela, bunu okumadık. Bunları da bizler yeni öğrendik
sonra ve Osmanlı İmparatorluğu'nun uzun geçmişinin sonunda, öteki
devletlerle son hesaplaşma yapıldıktan sonra, koca bir tarih, haklı,
haksız, acılı, neşeli filan yanlarıyla, bir yana konuldu. Yöneten
cumhuriyetçi elit kesim açısından, herhangi bir konuyu, bu arada,
Ermenilerle olan ilişkilerimizi bilmemek, aldırmamak, örtbas etmek diye
bir şey yoktu. İleriye doğru bakmak istiyor; cumhuriyetin temeli buydu
ve egemen hedefi, ileriye bakmaktı, geriye değil. Geriye bakacak olsa
eğer, önce, başka bir şeyi gündeme getirebilirdi; yani, kendi halkının
Balkan, Kırım ve Kafkas göçmeni olan kesiminin, önce, bu eski
imparatorluk topraklarında neler çektiğini, yakınlarını 1821 Yunan
ayaklanmasından bu yana nasıl yitirdiğini, özellikle, 1877-1878
Osmanlı-Rus Savaşı'yla, insan, toprak ve mülk olarak nelerin elinden
çıktığını ve bunun, yalnız Balkanlarda değil, Kafkasya’da da böyle
olduğunu ve yine, ilk Balkan Savaşı sonunda, hayatta kalabilenlerin
dalga dalga, göçmen kuşaklarının Trakya ve Anadolu’ya son çare olarak
nasıl sığındıklarını hatırlayacak, anımsayacak, uğradıkları
haksızlıkların hesabını sorma yollarını araştıracaktı. Bunu da yapmadı
ki. Asıl geriye bakmaya kalksa, önce bunu konuşalım derdi. Ermeni
olaylarını konuşacaksak, önce, şimdi, bunu konuşalım. Yabancılara da
bunu söyleyebiliriz. Bunu konuşalım ve Türkiye’ye, Türklere,
Balkanlardan, Kırım ve onun geniş hinterlandı da dahil olmak üzere,
Kafkasya’yı da içine alan koca bir Müslüman dünyası ki, içerisinde Türk
unsuru çok ağır basıyordu, o yok oldu. Kimler yok etti onu; 5 milyondan
fazla insanı kimler öldürdü? 5 milyondan fazlasını, artı, kimler zorla
göçe teşvik etti? Bosna olayları olduğu vakit, bazı Avrupalılar dediler
ki, Avrupa’nın ortasında böyle bir şey olur mu; bu nasıl Avrupalılık;
bir Avrupalı kavim, ötekine, üstelik, kendi ırkından da, Slav; dini
başka olduğu için neler yapıyor? Ilk defa değil ki o; 1821’den bu yana
hep oldu ve bunun tarihini anlatmadan, Avrupa tarihi de yazılamaz,
uygarlık tarihi de yazılamaz. Biz, bunu da incelemedik, hesabını
sormadık; çünkü, cumhuriyetin yöneticileri diyor ki, geriyi bırakalım
şimdi, ne olduysa oldu, ileriye doğru bakalım. Cumhuriyet rejimi, ulusun
önünde yeni bir çağ, komşularla yepyeni ilişkiler dönemi açtı. İzmir’den
Ankara’nın yakınlarına değin, Batı Anadolu’yu çiğneyip, yakıp yıkan
Yunanistan’a dostluk elini uzattı. Hemen sonra, onunla, İstanbul Rumları
ve Batı Trakya Türkleri dışında bir azınlık değiş tokuşu
gerçekleştirildi ve Avrupa’da, gitgide bir dünya savaşına doğru
yaklaşılıyor. Ona karşı, 1934’de, dört Balkan devleti bir ittifakla bir
araya geldiler. Bu oluşumun öncüsü Türkiye idi. Atatürk’ün Dışişleri
Bakanı Tevfik Rüştü Aras, son yıllarında, gözleri, tabiî, iyi
görmüyordu, belki, hatırlarsınız. Ancak, ben, Romanya’dan ona bir kitap
getirdim. Bir doktora tezi, basılmış, iki defa basılmış, yüz binlerce
satıyor, popüler bir kitap olmuş. 1934 Balkan Antantı üzerine. Kendi
kapağında da, o dört Balkan ülkesinin o zamanki Dışişleri Bakanlarının
fotoğrafı vardı, tabiî, Tevfik Rüştü Aras’ın da. Ondan iki tane aldım;
bir kendim için, bir da onun için aldım ve gösterdim ona, gözleri
görmüyor; ama, dedim ki, burada da sizin fotoğrafınız var. Biliyor musun
dedi, neden bu gençler şimdi Balkan Antantını merak ediyor da, mesela,
bu konuda bir doktora tezi yazıyorlar; neden kitap olarak basılıyor da,
yüz binlerce satıyor, popüler bir kitap haline geliyor. Çünkü dedi, bu
sistemi, biz kurmuştuk Balkanlarda ve komşularımızda; çünkü dedi, bu
sistem doğruydu. Olaylar, bizim kurmak istediğimiz sistemin doğruluğunu
gösterdiği için, inceleme ihtiyacını duyuyorlar dedi ve gerçekten,
mesela, o zaman, ona Bulgaristan girmiş olsaydı, yani, intikamcı
olmasaydı, Arnavutluk girmiş olsaydı, asıl tehlike büyük devletlerden
geleceği için -çünkü, güç onlarda- Balkanların tarihi, yakın tarihi
farklı olabilirdi. Türkiye, yeniden hesaplaşma kapısını kapattı ve
sınırları değiştirmek isteyen revizyonist devletlerden olmadı; ama, Nazi
Almanya'sı, Faşist İtalya, komşu Bulgaristan, yeni, genişlemeci,
intikamcı hedefler peşindeydiler. Şimdi, bu tablonun içerisinde
Ermenilerin yeri ne? diasporadaki bazı Ermeniler de, aynı yolu seçti.
Kafkasya’da bir Ermeni Cumhuriyeti kurulmuştu. Bu devletin ilk
Başbakanı, yani, Bolşevik, komünist Ermenistan Cumhuriyeti kurulmadan
önceki ilk Başbakanı, Hovannes Katchaznouni diye bir zat, 1923’te,
Bükreş’te, Daşnak Partisi toplantısında, Ermenilere, kendi uzun
deneyimlerinden yararlanarak, onlara dayanarak, bir çeşit siyasal miras,
öğüt denebilecek uzun bir konuşma yaptı…”
http://www.belgenet.com/arsiv/ermeni/sempozyum2.html) Bunu 80 yıl önce
gördü büyüklerimiz. Sadece Türkiye’nin birliğini yetmiyor, bölge’nin
birlik olması gerekiyordu. Olmadılar. Kin güttüler, şoven oldular, gaza
geldiler. kaç doğu komşumuz var eline yüzüne bakılır, istikrarlı,
İran’dan başka. Batı komşularımız daha şanslı. AB, Panslavizm vs. ile
idare ettiler. Yine de Yugoslavya’ya yetmedi örneğin. Darmadağın oldular
ve Hırant Dink Düşünceleri için öldürülmedi. Dini ya da soyu nedeniyle
de değil. Strateji için öldürüldü. (Tabii, onu öldüren tetikçiler, kuş
beyinleriyle, neye ve kime hizmet ettiklerini bilmeden, sapık
ideolojilerine yararı olsun da , bu arada bir Polat da ben olurum
motivasyonuna sahip olmuş olabilirler. Acı olan bu kuş beyinlerden daha
çok var sokaklarda). Ama hesaba katılmayan bir şey oldu. Cenazeye herkes
sahip çıktı. Dedikleri de çok doğruydu(slogan). Ama ertesi gün herkes
Hırant Dink’in üzerinden biri birine yöneldi. Burada da aynı yanlışa
yönelim var. “BIZ” derken ne kadar dar sınırlar çiziliyor. Ermeni
derken, Çerkes derken, Rum derken hep tarihin sevimsiz anları
hafızalardan çıkıyor, bir diğerinin yüzüne, sözüne bakarken. Bir arkadaş
siteyi şifrelemekten bahsediyor. Kendi BİZ’inden başkasını istemiyor
belli. Daha çok Hırant gömeceğiz belli. Bu ayrımlar, iştahları öyle bir
açacak ki, mahallelerimizi bile ayırtacaklar bize. Okullarımızı,
kahvelerimizi…
Saygılarımla.
Civan
10.02.2007
Bir test yapalım isteyenlerle. "Siz hiç yok oldunuz mu sayfasını üste
çıkarmış CC yöneticileri. Ben de bir göz gezdirdim. Orada Fuat Aydemir'e
ait bir yazı var. Ben okuyunca (......) hissettim içimde. Siz de okuyun.
Bakalım ne düşündürecek sizlere. Boşluğu herkes kendine göre doldursun.
Tekrar saygılarımı sunarım.
Karaemilyano
10.02.2007
Bay Civan herkesin her şeyi anlayabilmesi mümkün olmayabiliyor. Bazı
anlaşımları yaşamayanın anlaması zor. Anlamanızı beklemiyorum sizi
suçlamıyorum da. Ama akıllı birine benziyorsunuz. Nüfusumuz çok az biz
Çerkeslerin. Ayrımcılık olarak nitelediğiniz şeyleri nüfusu hayli çok
olanların yapmasıyla bizim bazı kardeşlerimizin yapması arasındaki farkı
görün. Doğululara yapılan negatif ayrımcılığı görün asıl bizim kime ne
zararımız var.
Ayrıca bizi bölecekler, yıkacaklar paranoya korosundan söylediğiniz
şarkılarınızı dinleye dinleye her şeyden korkar olduk. Biz bölücü
değiliz, bizi rahat bırakın. Özgürlükten zarar gelmez inanın. Hırant ile
ilgili yazdıklarınıza gelince katiller korosu gözünüze girecek neredeyse
stratejik deyip hedef saptırmayın lütfen.
Civan
11.02.2007
Sayın Karaemilyano,
Anlayamayacağımı kastettiğiniz şeyin ne olduğunu bile anlamadım ki, esas
meseleyi anlayayım. :)) Eğer Sayın F.Aydemir'in yazısıyla ilgili ise,
onu anlamamayı tercih ederim zaten. Yorumunu bile yapmadım. Yaparsam
yeni konu başlığı açılır.
Sadece insanlık, kardeşlik derken, birilerini ırkçılık yapıyorlar diye
elbirliğiyle kötülerken (ki buna ben de katkı yapıyorum), bir yandan da
kötülediğimiz insanlardan aslında ne kadar farklıyız (elbette ki
farklıyız, ama…) onu görmeliyiz.
Bunun yanında, siz katiller korosunun otonom çalıştığını
düşünebilirsiniz, ama ben koronun sahnede görünenlerle sınırlı olduğunu
düşünmüyorum. Özgürlük gibi kutsal kavramları ne kadar çabuk
koyuyorsunuz karşı fikirlerin karşısına ya da sizi bölücülükle
suçladığımı, ima ettiğimi ya da ağzımdan kaçırdığımı nereden
çıkartıyorsunuz. Dediklerimden bu çıkmıyor aslında, ama dediklerim hep
buraya çıkıyor. Bölünmek, özgürlük, Bunların arasında ya da dışında bir
şeyler gelmiyor mu hiç kimsenin aklına?
Ayrımcılık ayrı, bölücülük ayrı konulardır. Ben bir yazıda ayrımcı
tutumun özendirildiğini gördüm ve işaret ettim. Yazım açık: Geçmişin
hesabını, intikamını sorarsanız, geleceği hesaplar ve intikamlara feda
edersiniz. Nerede bölme, çarpma, çıkarma. Amaç dördüncü işlem. Toplama.
Ben ırkına, soyuna, cemaatine torpil yapan herkese ayrımcılık yapıyor
derim. Bunu azınlık psikolojisiyle açıklamanız, mazur göstermeniz
yerinde bir davranış değil. Bunun sıkıntılarını ülke yaşıyor. (Pek de
azınlıkta değilsiniz zaten). Asimilasyon, hak geçirmeyle önlenecekse,
asimile olmak yeğdir. Hatta ölmek yeğdir. Manevi değerlere haksızlık
katmanın savunulacak ne tarafı var. Üstelik,işi ehline vermeli. Bakın
bugün manevi değerleriyle kadrolaşanlar, her şeyi ne de güzel ellerine
yüzlerine bulaştırıyorlar. Artık otobüste bir yaşlıya yer verirken,
“bizden mi acaba, yok bizden değilse asimile olur muyum?”, diye mi
düşüneceği:)). Sayın aydemir’in yazısını okurken(……).Cevap: Dehşet
Bunlar, konu başlığının dışına çıkarttı bizi.
Konu şu ki; ne münasebet ben şuyum, buyum değil.”Gereğinde hepimiz
Hırant’ız, hepimiz Ermeni’yiz.” Bir tek Ermeni yurttaşın bile
ayrımcılığı hissetmesi ayıbımızdır. Türklerin, Çerkeslerin değil,
hepimizin ayıbı. Biz bunu yok etmeliyiz. “Ya görmüyor musun adamlar
kurşun sıkıyor”, diyerek işin içinden çıkamayız. Katili mi biter. Biri
gider, diğeri gelir. Rachel Hanım’ın dediği gibi: Bir bebekten bir katil
yapan düzeni değiştirmeliyiz. “Türkler değiştirsin, bize ne?”. Yok
kardeşim, terör hepimizi vuruyor. “Bizim başka problemlerimiz var, zaten
hiç Çerkes katil yok ki, bak Trabzonluymuş, Laz'dır belki de, siz
evinizin önünü süpürün, bak nasıl düzeliyor.” diye de çekilemezsiniz. Ev
bir tane çünkü.
Saygılar.
Karaemilyano
11.02.2007
Sayın Civan,
Tecahül-ü arif sanatı yapmıyorsanız bir daha anlamaya çalışın derim.
Yine anlayamazsanız yapacak bir şey yok demektir, üzgünüm. Kuyunun
dibine inen minarenin tepesini iyi bilir. Kendin olmadan evrensel
olamazsın. Kendin olman başkalarına zarar vermiyorsa kimin ne hakkı var
sana karışmaya derim. Bizimde kendimizi ayrı görmediğimiz toplumunun
kabahati hep dışarıda arama hastalığı var. Ona dikkat çekmek istedim
Hırant örneğinde.
Saygılar, sevgiler.
Nart Peterez
11.02.2007
Buradaki; "Hepimiz Hırant'ız, hepimiz Ermeni'yiz" ifadesi, "Hepimiz
farklıyız" anlamını taşımakta ve bu farklılığa saygı gösterilmesi temel
talebini içermektedir. Bu nedenle; gazeteci Hırant Dink'in
öldürülmesinin ardından halkın dilinde yer eden bir slogan olarak,
"Hepimiz Ermeni'yiz" ifadesi aynı zamanda "Ben Adige'yim ve farklıyım,
farklılığıma saygı gösterilmesini istiyorum" anlamına geldiğinden
gereksiz polemik konusu yapılmamalıdır.
Saygılarımla.
Civan
12.02.2007
Sayın Karaemilyano,
Benzer düşüncelerdeyim, bu kez neyi kastettiğinizi anladım.
Dediklerinize aynen katılıyorum. Siz de benim derdimi az çok
anlamışsınızdır.
Saygılar.
Eski Adige Üye
12.02.2007
Sayın a-e,
Yazınız için ne söylenebilir bilmiyorum. Dünyada haksız ve caniyane
ölümlerin her zaman karşısında olacağız, içimizdeki sözde milliyetçi
Çerkeslere rağmen. Bende Ermeni'yim bende, Iraklıyım bende Filistinliyim
bende Rum'um bende Somaliliyim bende Afgan'ım.
Yani anlayacağınız kalleşçe adam öldüren Amerika'ya düşmanım, İngiliz'e
düşmanım, İsrail'e düşmanım, Rus'a düşmanım, Ogün Samasta düşmanım,
Yasin Hayal'e düşmanım.
Sayın kardeşim a-e biz her zaman kardeşiz.
Saygılarımla.
Fuat Aydemir
13.02.2007
Merhaba,
Öncelikle sayın Civan;
Bir Çerkes gibi yaşamayı ayrımcılık yapmaya getirmişsiniz. Ulusal
değerlerimize sahip çıkma adına saydığım öncelikleri "ayrımcılık" diye
nitelemişsiniz. Bizleri "siz azınlık bile değilsiniz" diye
nitelendirmişsiniz. Bir insan doğduğu zaman anne ve baba varsa
kardeşleri olur ve bu kişi evrensel takılayım diye :) herkese anne baba
muamelesi yapamaz. Öncelik her zaman kendi anne-babasındadır, kardeşleri
varsa kardeşlik kavramını önce kendi öz kardeşlerinde yaşar. İkinci adım
o insanın bir milliyeti vardır. Yani kendini nasıl hissettiği. İnsan
Çerkes ise önce kendi ulusal değerlerini yaşar, yaşatmaya uğraşır.
Buraya kadar saydıklarıma ek olarak bunları yaşarken başka ulustan
insanlara saygıyı, hoşgörüyü elden bırakmadan tabi ki.
Zira Çerkes olabilme, değerleri yaşatabilmek için kendi insanlarımız
dışındaki kültürlerin bizleri tanıması gerekir. Kendi vatanları dışında
yaşayan sayıları 3-4 milyon civarında olan bizler Türkiye'de azınlığız
sayın Civan.
Bizler sadece faşist zihniyeti taşıyan ,"Türkiye Türklerindir - Ya Sev
Ya Terk Et - Türk'ün Türk'ten Başka Dostu Yoktur" diyen zihniyetlere
göre azınlık değiliz. Onların gözünde bizler "Çerkes Türkleriyiz".
Daha düne kadar kendi dilini konuşmak-öğretmek yasağıyla yaşıyorduk.
Çocuklarımıza Çerkes ismi koyabilmek uğruna ne çabalardan geçiyorduk.
Yani sayın Civan, ırkçılığın,ayrımcılığın daniskasını bizler yaşadık,
yaşıyoruz.
Yazımı ne niyetle anlamak isteğiniz önemliydi. Bir Çerkes'in önceliği
bir Çerkes'e vermesini ayrımcılık diye nitelendirmişsiniz. Asimilasyona
karşı en büyük güç birlikteliğimizdir. Dayanışmamızdır. Bu bizleri
evrensel düşünceden uzaklaştırmaz. Bizim kendimizi kendimize ispatlama,
tanıtma diye bir derdimiz yok. Bizleri içinde yaşadığımız tüm
kültürlerin tanıması, bizi biz olarak kabul edip değer yargılarımıza
saygı duyması gibi bir derdimiz var. Zira bizler içinde yaşadığımız
diğer kültürlere karşı saygıyı elden bırakmadık.
Saygımızı sevgimizi insanların dinine, milletine göre ayırmadan yerine
getirdik, getiriyoruz. İşte yukarıda saydığım faşist zihniyetin
eseridir. Sayın Hırant Dink'in katledilişi, kendi ulusal değerlerine
sahip çıkmak isteyen insanlara verilmek istenen bir mesajdır. "Türk
olmayan defolup gitsin" zihniyetinin cinayetidir. Ve bu cinayete karşı
çıkmak için Çerkes olmak da gerekmiyor ya da başka bir şekilde söylersek
"ya yarın bizimde başımıza gelir, o nedenle lanetleyim" mantığı da değil
sadece doğru bulduğum. Ya da PKK'ya lanetler yağdıran, gencecik
askerlerimiz ölürken nerdeydiniz derken, diğer yanda yıllardır kötü
yaşama koşullarında bırakılmış, varlığı inkar edilmiş bir halkı inkar
eden insanlarımızın da düşüncesi doğru değildir. Bölücü PKK ülkeyi
bölüyor da diğer bölücüleri neden görmek istemiyoruz.
Bana bir memur gösterebilir misiniz İstanbul'a sürülen :) ya da İzmir'e,
Bursa'ya sürülmüş dediğimiz. :)
İnsanlar Güneydoğu'ya sürülüyor. Nedenini sorguladık mı hiç? Hırant Dink
cinayetine karşı ses yükseltmek ırkçılığa, düşünceye saldırıya karşı
çıkmaktır. Türk, Kürt, Çerkes, Laz , Ermeni, tüm halkaların haklarına
sahip çıkmaktır. Yöntem olarak sunulmuş "Hepimiz Ermeni'yiz" sloganının
altında yatan anlayış da "Hepimiz insanları din-dil-ırk adına ayıran,
onları katleden zihniyete karşı birlikte mücadele edeceğiz"dir.
Saygı ve seviler...
Civan
13.02.2007
Sayın Fuat Aydemir,
Bizler bugüne kadar gittiğimiz her yerde, ırk ayrımı gözetmeyen bazen
haklı, bazen yaratılan zorluklar gördük. Örneğin birlerlere tayin
edildik, ev, eşya, taşınma, telefon bağlatma vs. birçok problemimiz
oldu. Sizler de yaşamışsınızdır ya da şahit olmuşsunuzdur. Bizler
yerleştikten daha sonra tayin edilenler de benzer problemler yaşadı.
Ancak bazı insanlar vardı ki, onların evleri hemen tutuluyor,
telefonları hemen çekiliyor, arkadaş ortamı hemen gelişiyordu.
Siz ortalama bir insansanız, bir çevre edinmeniz ortalama bir zaman
alırken, daha yeni gelmiş bir insanın eş dost toplantılarından başını
alamadığını görüyordunuz. Sizi ne kadar severlerse sevsinler (ırkınızı
da bilmediklerini varsayın), belli ortamlar dışında sizinle görüşmezler,
kendilerinden olanı tasvip etmeseler bile sizin üzerinizde tutarlardı.
Bununla beraber, size karşı da asla uygunsuz, saygısız davranışları
olmazdı. Bunlar bazı cemaatlerdi. Maneviyatın verdiği kardeşlik,
yardımseverlik, ekmeği lokmayı kendine yakın olanla paylaşmak vs.
1) Ya da bir memur düşünün. Şehir merkezini işaretlemiş tercih formunda
ve şansı yardımcı olmuş, kura da istediği yer gelmiş. Daha merhabaya
gittiği bağlı bulunduğu müdürlükte ona “ hoş geldiniz, hayırlı olsun.
Sizin tayininiz buraya yapılmış, ama bizim size şurada ihtiyacımız var”
cümlesinin türevleriyle bir geçici görevler verilir. Şuradaki adam da
buraya çekilir karşılığında. Bu bazı kurumlarda istisnasız yapılır,
sağlık bakanlığında rutine binmiştir. Ama sağlam bir selamla gelirseniz
hakkınızı yemekten çekinirler bazen. Bunu yapanlar, o devrin
yandaşlarıdır ve siyasidir. Sizin hakkınızı yandaşına verir. Çünkü ortak
ve ulvi bir davaları vardır, o kadarcık ödül de haklarıdır.
2) Futbol takımındasınızdır. Oyunculardan 3’ü eski arkadaş ve iyi
görünmek için hep birbirilerini destekliyorlar. 4. adamı dışlıyorlar.
3) Ya da, bir kamu kurumunda personel alırken, önceliği hemşerilerine
veren bir yönetici.
4) Hepsinin gerekçeleri meşru görünüyor. Yakınından başlayarak hak
dağıtmak, insan yerine koymak, insana ön kriterlerle yaklaşmanın,
meşruiyetini temin eden nedenler.
Sadece siz yapacak olsanız, yapın katlanalım. Yapıyorsunuz da. Bir
Çerkes, bir Nurcu, bir ülkücü vs. bir yere bir kuruma girince arkası
geliyor zaten. Tesadüftür, ben çalıştığım bir kurumda 2-3 yıl içinde
küçük çapta bir Çerkes kadrolaşmasına şahit oldum. Örneğin 10 kişi
ırkının avantajıyla iş bulduysa, ırkı yetmeyen 10 kişi o işten mahrum
kalmıştır demektir. Benim kazanacağım ekmeği o kazanmış, ailesini benim
hakkım olan maaşla geçindirmiş demektir. Bana her ay bir maaş kadar hak
takmış demektir. Bu sizin özel işletmeniz olsa da böyledir. Çünkü
Çerkesler hiç Çerkes'in olmadığı işletmelerde dezavantaj yaşamazlar
karşılık olarak.
Saygınızı din, millet ayırmadan herkese gösterdiğinizi söylüyorsunuz ki,
bunda hemfikiriz. Herkes saygı, sevgi der ama Çerkeslerin uygularken
daha dikkatli olduğu kanaatindeyim. Keşke öncelik verirken, hak
gözetirken de aynı hassasiyetleri gözetiyoruz iddiasıyla gelseniz bu
sayfalara.
Pınarbaşı ilçesinde para bozamayan benzinci, gitti oraya buraya sordu ve
buldu bozuk parayı, yola kadar çıkıp arkamdan getirdi. Çerkes sanmış
beni. İnsan sansaydı daha hoşuma giderdi. Bunun kültürle, asimilasyonla
bir ilgisi yoktur. Bunu siz söylüyorsunuz zaten.
”Günümüz koşullarında Çerkesce'yi bilmek, Çerkes geleneklerine sahip
olarak yaşamak yetmemeli bence”, diyorsunuz. Yol olarak da şunu işaret
ediyorsunuz; “Bir iş sahibi isek ve eleman seçerken ille de Çerkes
eleman diyebiliyorsak, bir ev sahibi isek ve ille de ev, yurt arayan
Çerkes öğrencilere kapıları açabiliyorsak, doktor isek ve Çerkes
hastalara indirim yapabiliyorsak ve daha da önemlisi ille de "Nasıl bir
Çerkes'e yardım edebilirim acaba" diye zorlayabiliyorsak kendimizi, işte
o zaman 1-0 öndeyiz demektir asimilasyon canavarına karşı”. Bunun
simetriğindeki görüşlere de karşı çıkıyorsunuz. Nedir bunlar: “Türk'ün
Türk'ten başka dostu yoktur ya da “cihat için her şey mubah.” Bazıları
kutsal bir amaç uğruna yapılan yanlışların günah olmadığını savunur ya.
Tamam dozu çok farklı ama mantığı simetrik.
Sayın Aydemir, sayısı çok olanların yaptığı ırkçılık da, az olanların ki
değil mi? İşaret ettiğiniz yöntemlerin asimilasyonu engellemede ne gibi
bir yardımı olacak. Yenilen haklara, adam kayırmalara değecek, pozitif
bir sonucu olacak mı? Bu saydıklarınızın Çerkeslikle ya da Çerkes gibi
yaşamakla alakalandırılır tarafı var mı ki, ben bu saydıklarınızı
beğenmeyince, tüm Çerkeslerin karşısına dikilmiş oluyorum.
Fikirleri ve eleştirileri cevaplandırırken, taraftarı fazla düşünceleri
yerinde bırakıp, sadece eleştirilere cevap vermek, konunun
berraklaşmasına katkıda bulunur. Berraklığı siz de onaylarsınız
sanıyorum. Öyle sözler söylüyorsunuz ki, bunlar benim de fikirlerime
uygun aslında. Hırant’a sahip çıkıyorsunuz, ama Hırant’ın kızını 100
Lira'ya tedavi ederken, Adige Pshase’yi 70 Lira'ya tedavi ediyorsunuz.
Hırant’ın kızını geri çevirip, evi Janset’le Sinemis’e veriyorsunuz.
Sonra onun katillerinin kötü özelliklerini sayarken, ırk ayrımı
yaptıklarından şikayet ediyorsunuz.
Belki de onlar da kendilerince Türk kültürünün asimilasyonunu önlemenin
yolunu böyle bulmuşlardır. Azınlık değilsiniz ama olma azmi de yok
değil. Azınlık olmanız bir tezadı da beraberinde getirir zaten.
Ne demokratik bir ülke ki, azınlıklara ülke teslim ediyor. Ordunun en
tepesine, Çankaya'ya, hükümetlerin başına getiriyor. :)) Küçük mantık
oyunlarını siz de yapabilirsiniz.
Güneydoğu sorununa bakışınız da katılmadığım görüşlerinizden. Şöyle
diyorsunuz: ”Ya da PKK'ya lanetler yağdıran, gencecik askerlerimiz
olurken nerdeydiniz derken, diğer yanda yıllardır kötü yaşam
koşullarında bırakılmış, varlığı inkar edilmiş bir halkı inkar eden
insanlarımızın da düşüncesi doğru değildir. ”Benzer durumlar Karadeniz
için ve daha ağır olarak geçerli. İnsanlar bir teneke peynir, yaz
sıcağında bozulmasın diye, yolsuz yollardan, olmayan patikalardan
kağnılarla yaylalara göç ediyor. Buzdolapları yok çünkü. O zaman
Hırant’ın katili (ismini özellikle yazmak istemiyorum, adam yerine
konuyor zamanla) de bu düşünceyle biraz mazur görülebilir.
Ben, terörün en çok yaşandığı bir dağ başı ilçesindeyim. Kaç dağ, kaç
tepe sonra ulaşılıyor buraya biliyor musunuz? Her evde güneş enerjisi
var, uydu anteni var, birçoğu Antalya’da, İstanbul’da ikamet ediyor.
Hiçbirisi, büyükşehirleri ve sahilleri olmayan bir ülke hayalinde değil.
Bu imkanlara sahip olmayanları daha fazla. Düşünce yapıları hiç bizim
entelektüellerin anlattığı tarzda değil o ayrı bir bahis.
Kısacası, bu ülke de hepimizi isyan ettiren birçok sorun var. Ama
hepimizi. Bu sorunları, yeni kuşakları ellerinde tutmak için kullananlar
da var tabii ki.
Uzun yazımı saygı ve sevgilerinize karşılık veren dileklerimle bitirmek
isterim.
C. Göksel
Fuat Aydemir
14.02.2007
Merhaba,
Sayın Civan, konu baslığından uzaklaşmış olduğumuzdan burada fazla
uzatmayacağım. Ancak, tekrar üstüne basmak istediğim konu "Çerkeslerin
Türkiye de azınlık olduğu ve bu anlamda kültürel öğelere sahip çıkmanın
yeterli kalmayacağı, asıl önemli olan ekonomik dayanışmayı yaşama
geçirmeleriydi.
Bozuk parası olmayan adam (para bozmayan dememişsiniz) sizi Çerkes sanıp
paranızı bozmuş. O size bunu yaparken Türklere karşı bir düşmanlığı
olduğundan değil, kendi insanının durumunu iyi bildiğinden
kaynaklanmaktadır. Pınarbaşı'ndan örnek veriyorsunuz. Bizlerin en yoğun
yaşadığı yerden.
Sayın Civan, hakim millet etkisi altında yaşayan bir ülkede,
milliyetçiliğin ağır bastığı bir ülkede Çerkes gibi yaşamak gene bir
nebze kolay.
Sayın Civan, konumu şu şekil noktalamak istiyorum. Boş evim varsa ve
ihtiyacı olan 2 insandan eğer Çerkes varsa onu tercih ederim, 3 milyonun
60 milyon içinde kaybolmaması için. Kabardey-Balkar da eğer bir Kabardey
tutup da Kabardey'in Kabardey'den başka dostu yok derse şiddetle karşı
çıkarım ya da Kabardey olmayan insanlara karşı tutumu farklı olursa gene
engellenmesi gerekir derim. Öncelik her zaman gereksinimi daha fazla
olanındır. Bu anlamda biz Çerkeslerin ekonomik anlamda
örgütleşebilmeleri, kooperatifleşebilmeleri için öncelikle dayanışmayı
hayata geçirebilmeleri gerekmektedir.
Bir Çerkes'in başka Çerkes'e daha farklı saygı göstermesini yadırgar
düşünce içindesiniz. Bu doğal sayın Civan. Ben bir Türk içeri girdiğinde
ayağa kalktığımda aldığım izlenimle, bir İngiliz içeri girdiğinde aynı
davranışa karşı aldığım izlenim farklı oluyor. Her halkın değişik bir
kültürü var, saygı anlayışı var. Ama iddia ediyorum; Çerkes gelenekleri
ile yetişmiş bir insanımız kesinlikle saygıda ayrım yapmaz. Saygılı olma
şekli değişebilir ama saygısız olamaz kimseye karşı. Çünkü bu doğamıza
karşı.
Konu başlığından uzaklaştığım için öncelikle diğer okuyucu arkadaşlardan
da özür diliyorum doğal olarak...
Saygı ve sevgilerimle...
Civan
14.02.2007
Sayın Aydemir,
Genel olarak fikirlerinizi anladım. Siz de benimkileri. Bence de konu
fazla uzamasın.
Saygılarımla.
Setenay
14.02.2007
Sayın Civan,
Yazılarınızı önemseyerek takip ediyordum ama beni şaşırttınız. Bizlerle
ilgili analizlerinizi yazdıkça anladım ki, bizi tanımıyorsunuz. Ön
yargılı yaklaşıyorsunuz.
Verdiğiniz örneklemeler inanılır gibi değil. Çerkesler bulunduklara
ortama her zaman örnek olmuştur ve ayrımcılık yaptığımızı söylemeniz
büyük haksızlıktır. Hele de Pınarbaşı'nda verdiğiniz örnek hiç hoşuma
gitmedi. Onda ne var ki, sadece sormuş. Hepimizin çok sık yaptığı bir
şey. O anı değerlendirmek bir-iki konuşmak acaba kimdi ki şeklinde küçük
kişisel bir merak. Onun dışında verdiği hizmetten veya bir art niyet
taşıdığına hiç inanmıyorum.
Ayrıca, keşke birbirimizi kollayıp-koruma konusunda sizin dediğiniz gibi
olsak çok mutlu olurdum. Hep serzenişte bulunuruz ki; birbirimizin
elinden tutmuyoruz, gerektiği ve yeteri kadar destek olmuyoruz, aramızda
çekelemezlikleri eritemiyoruz diye. Kısaca Çerkesler için böyle şeyler
yazmanıza el-insaf diyorum.
Civan
14.02.2007
Sayın Setenay,
Yazılarımı önemseyerek takip eden birisini hayal kırıklığına uğrattığım
için üzgünüm.
Gerçek şu ki, Çerkesleri çok iyi tanımam mümkün değil. Genelde cevap
niteliğinde yazılar yazıyorum ve salt Çerkeslerin yazdığı sayfalara
mümkün olduğunca yazmıyorum. Önceki yazılarımı da biliyorsanız, kültürel
nitelikli konularınıza, toplumu ilgilendiren durumlar haricinde hiç
girmiyorum.
Hayatımı yönlendiren insanlar, içinde Çerkes oranı çok düşük değildi
(özellikle ilkokul öğretmenim, yakın arkadaşlarım, aile dostlarımız).
Babam çok överdi gördüğü Çerkes köylerini. Şimdi de yakınımda, çok
yakınımda Çerkesler var. Belki o nedenle , belki de fikirleri ciddiyetle
ve nezaketle yarıştırabildiğimiz için takip ediyorum bu siteyi.
Sevgimden, saygımdan ve kültürünüzle varolmanıza olan inancımdan şüphe
etmeyin lütfen. Ben hala, 6-7 olaylarıyla ülkeyi terk eden
Gayrimüslimlerin geride bıraktığı kültürel boşluğunun dolmadığı
fikrindeyim. Ki, ben sizin (buna kızmayın, çünkü bilmiyordum) bir Türk
boyu olduğunuzu sanıyordum çocukken. Zaten günlük yaşayışımızda da
birbirimizi seçebilmemiz zor. En azından ben, sorarsam anlıyorum kim
Çerkes ,kim değil. Yıllar içinde arkadaşlılarını tesviye edip sadece
Çerkeslere yönelen bir arkadaşımın durumu da etkiledi beni. Aynını
cemaatlere girip önceki yaşantısını yok sayan insanlarda da yaşadık.
Bence bu durum kültürünüzle alakasız ve kültürel savaşımınıza angaje
olan bu durumu kabullenmeniz gerekmiyor.
Pınarbaşı olayına gelince: Kahramanmaraş-Malatya yoluna yakın dinlenme
tesislerinin önündeki yolda otobüs bekliyorum ve nedendir bozuk para
ihtiyacı doğdu. Koşar adım yoldan benzinliğe gittim ve bozuk para olup
olmadığını sordum. Başı kalabalıktı ve beni restorana yönlendirdi. Orada
bozdular parayı ve ben yine yola çıktım. Birkaç dakika sonra benzinlikçi
yola kadar geldi, elinde bozuk para. teşekkür ettim. Sevecen bir şekilde
ve cevabının olumlu olacağını düşünerek ''Çerkes misiniz'' diye sordu.
(Bu soruyla çok karşılaştım; tipim dolayısıyla mı, konuşmam mı
andırıyor, nedir bilmiyorum). Olumsuz cevap alınca uzaklaştı.
Bu olay yaşanırken herhangi bir yorum yapacak altyapıya sahip değildim
ama zamanla ve Çerkes dostlarımın izahatlarıyla bir fikir edindim. Adam,
benim Çerkes olma ihtimalimi gözardı edemedi. Yoldaydım, acelem vardı ve
o bu durumdaki bir Çerkes'e, üstelikte o çevreden olması muhtemel bir
Çerkes'e, oturduğu yerden bozuk para yok demişti. Ben gidip, olumsuz
konuşacaktım belki çevremde. Bunu düşündüm.
Sayın Aydemir'e, insanlara yardım konusunda ön kriter koymayalım demek
amaçlı yazdım bu anımı. 6 yıl oldu. Ortada bir olay var, kurgu değil ve
sıradan bir olay. Saygısızlık yok, kandırma yok. Normal bir olay. Ben
benzinci olsam, büyük ihtimalle Türk, Çerkes ayırt etmeden" yok bozuk
falan" der, yollardım yolcuyu.
Demek istediğim net sayın Setenay; kültürel olarak zaten ilave çabalara
girmeniz taraftarıyım. Benim öngörüm şudur ki, değerleri bu şekilde bile
kaybedeceksiniz zamanla. Bunun bir tesellisi, bu değerlerin ortak
kültüre kayması ve bizim de faydalanıyor olmamız ama ya sadece sizin
korumak zorunda olduğunuz değerler, bizim duyma imkanımız bile olmayan
değerler. Ya onlar yok olursa, ki oluyor, o zaman sadece siz mi
kaybedersiniz? Bu konu ayrı eleştirdiğim noktalar ise geri kalanı.
İnsanlar birer kutsal buluyor, çıkar toplulukları kuruyor. Kim kabul
edebilir veya anayasanın neresine girer, herhangi bir özelliğine göre
insan seçmeyi, iş vermeyi, yardım etmeyi? O zaman emniyetteki ülkücü ve
sonraları Nurcu kadrolaşmayı, üniversitelerdeki, milli eğitimdeki
ideolojik kadrolaşmayı vs. hoş görelim. Ben göremem. Mümkün değil
göremem. Siz görebilir misiniz? Kızınız, oğlunuz evde otururken, belli
adamlara göre kadroları, bilmem kim ağabeyleri, bilmem ne şehri
yardımlaşmasını... Dert bu. Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için
üzgünüm.
Saygılarımla
Tremko
20.02.2007
Sayın Civan, siz bir Roman mahallesinde mi yaşamayı tercih edersiniz
yoksa Türk mahallesinde mi? Tabi ki kendinizi daha rahat hissedeceğiniz
ya da daha fazla iletişim kurabileceğiniz insanlarla bir arada olmak
isteyeceksinizdir. Toplumların değer yargıları farklı, olaylara bakışı
farklı.
Size normal gelen başkasına anormal geliyor. Bu çok basit hal ve
hareketlere, karakter yapılarına da yansıyor. Fazla detaya girmeyelim bu
iş yaşamında da böyle günlük yaşamda da. Dolayısıyla kollamacılık,
dayanışma olayı gerçekleşiveriyor. Bunu galiba 12 Eylül darbesi
engelleyebilmişti. Ne kadar dernek falan varsa kapattılar. Şimdi vilayet
derneklerini geçtik ilçelerin köylerin dernekleri kuruluyor
metropollerde. Memleketçilik, hemşericilik bana göre de gereksiz ve
cahilce iştir. Ancak bu durumu Çerkeslerle karıştırmayalım. Dilden
tutun, oturma kalkmaya kadar bir sürü farklılığı yaşayan bir halktan
bahsediyoruz. Azınlık ya da mozaiğin bir rengi ama farklı bir kimlik.
Dolayısıyla kendisi gibi olanla yaşamayı tercih etmelerini
yadırgayamayız. Yoksa Berlin'deki Türk mahallelerini, Bulgaristan ya da
Batı Trakya Türklerini vs. nasıl açıklayacağız? Kaldı ki, Çerkeslerin
birbirini çok tuttuğu yada örgütlülüğü de bana göre abartılı
söylemlerden öte bir şey değil.
Civan
20.02.2007
Sayın Tremko,
Sizin söylediğiniz doğru ise, bu gerçeği kabullenmek zor olacak benim
için. Bu yaştan sonra, kendimden olanlar ve olmayanlar ayrımı yapmak zor
olacaktır. Irkçılara veya cemaatçilere de hak vermek, apartmanımda ki
kiralık daireyi mezhepdaşıma ayırmak…
Türkmen olmayanların beni yanında yakınında istemediğini düşünmek, bir
yerde iş bulamayan kişiye “sen kimlerdensin ki, olur mu, seninkilerin
borusu şurada öter, onlar da daha ziyade Egelilere sıcak bakar” gibi
akıllar vermek…
Ben böyle yetiştirilmedim. Benim dönüşümüm çok zor olur. Bize
öğretmenimiz, cumhuriyetin kurulduğu yıllardaki düşünce yapısıyla eğitim
verdi. Kafamızdaki normlar bu şekilde düzenlendi. Biz ilkokulda ciddi
bir eğitim aldık, çünkü Köy Enstitülerinin devamı ve paraleli okulların
ürünü bir öğretmenimiz işledi 5 yıl boyunca beynimizi (Allah uzun ömür
versin, 76-77 yaşlarında olmalı şu an, daha önce de söyledim Çerkes'di)
bize ülkemizle, milliyetimizle gurur duymayı öğretti. Galatasaray’a
gelip Türk Vatandaşı olan Fransız milli oyuncu Dieter Six’i (Dündar Siz)
o günlerde anlayabilmem mümkün değildi. Bu davranışı bana
yaptırabilmeleri için… Çünkü onun tamamen ülkesinden vazgeçeceğini
sanmıştım.
Mustafa Kemal Atatürk’e göre, her Türk vatandaşı, kim olursa olsun bu
yolu tutmalıydı. Bunu, daha bir önyüzbaşıyken düşünmüştü. Tabii
Suriye'deki, Libya'daki Arapların, Balkanlardaki insanların bunu
düşünmesini beklemek hayalcilik olurdu.
Onun fikrinden anladığım:
1) Yeni ülkenin, ülkesinden gurur duyan bir nesli olmalıydı. Bir yere
iğne batınca, diğer yerden ahh! sesi çıkmalıydı. Eğitim şarttı yani.
Önce eğitecek bir kesim yaratılacak ve silsile halinde ilerlenecekti.
Öyle de oldu bir dönem.
2) Aynı coğrafyada gül gibi yaşayan halklardan ziyade, aynı ülkede
yaşayan tek bir ulus olmadıkça devamlılığımızın sağlanamayacağı.
Örneğini Kurtuluş Savaşı'nda gördük. Herkes direniyordu, herkes
bölgesinin işgaline direnç gösteriyordu. Kazım Karabekir Doğu’da
direnecek bir güç oluşturuyordu. Batı'da belirli gruplar, düşmanın işini
zorlaştırıyordu (Ethem Bey de dahil). Ancak topyekun ve belirli
sistemlerle düşmanın karşısına çıkmadan, yani satıh’ı tüm vatan olarak
görmeden galibiyet almanın mümkün olmayacağını, gerilla harbinin sonuç
vermeyeceğini gördü Mustafa Kemal. Savaş sonrası da aynı idi.
Birçok ayrı ulusal değerler, çok başlı bir ülke, mecliste grup grup
insanlar… Zaten rakipler tarafından hazmedilmemiş bir Lozan, tesellileri
Kerkük'ün bir yolla kurtarılması Batılılar için ve bu iş burada bitmedi
tavrı…
Bunu kısmen başardı Atatürk. Yeni nesil neredeyse öğretmenlerin eseri
olacaktı ki, Türkiye için cereyan kesildi. Karşı devrim ve gerisi bu
süreç.
Şimdi istenen şu; ulusal değerleri yerel değerlerle çarpıştırıp, ulusal
değerleri baskı unsuru ve dogma olarak gösterip, moralsiz, kendine
inanmayan, aidiyet ve övünçten yoksun bir nesil yetiştirmek. Bunu
sağlamak için ulusal değerlere kuvvetli rakipler çıkartılıyor. Kimi
zaman etnisite, kimi zaman dinsel inançlar, kimi zaman töreler, kimi
zaman evrensel değerler. Bunlar ulusal değerlerin zulmüne uğruyor
tabloları sergileniyor sergilerde. “Uyursan uyanamazsın” yazar ya
kışlalarda, bana göre bu yönde gidiyoruz.
Komşularımız Urfalı. Ayrı bir kültürdenler. Diğer yanımızda Anakaralılar
var. Hiç merak etmedim kimlerden olduklarını. Bizi seviyorlar ve biz
onları seviyoruz. Kendimizi şanslı hissediyoruz. İnsan olarak
uyuşuyoruz. Kültür farkı ya da etnik köken olarak hiç düşünmedik. Ama
artık Ankaralıların kökenini bir şekilde öğreneceğim. Biz de yavaş yavaş
alışacağız bu işlere.:)
“Bütün bu tarihsel bilgileri bize niye anlatıyorsun sayın Civan, yoksa
bizim ülkemizle veya ulusal değerlerle gurur duymadığımızı mı
düşünüyorsun?” Hayır. Ama yine ayrım gözetmeksizin hepimizin bu yola
sokulduğunu düşünüyorum. En önde gidenleri de Türkçü ve Kürtçü
kardeşlerimiz. Ya hepiz ya hiçiz. Bize başka alternatif vermemiş ki
şartlar. Ya bireyiz yurttaşız ya da başlayın torpil aramaya, bir gün
hasta adamı organları için parçalayıncaya kadar birileri…
Şu an çektiğimiz adam kayırmaların hepsinin en az sizin sunduklarınız
kadar haklı gerekçeleri var ve benim gibi düşünenlerin ömrü, bununla
mücadeleyle geçecek. Herkes eşit birer vatandaş olana dek. Biz
Çerkeslerin durumu farklı demişsiniz. Hiç de değil sayın Tremko, hiç de
değil. Site girişindeki sayın Nevzat Tarakçı’ya ait yazıyı (Ya Kimlikler
Kılıç Olup Çekilirse) bir okuyun. Düşüncelerime tercüman olmuş.
Okumuşsunuzdur zaten. Hele kimlikler bir kılıç oluversin, çekmeye gerek
kalmayacak.
Saygılarımla.
Tremko
21.02.2007
Sayın Civan,
Bakın yeni bir başlık var. Çerkesce müzik yapan bir grup, herhalde bir
kaç senedir albüm çıkarmak için uğraşıyor. Destek yok maddi manevi.
Nereden bakılsa 3-4 milyon Çerkes'in yaşadığı Türkiye de daha müzik
market raflarında Çerkesce albüm yok. Açın televizyonları, belli
kültürlerin öne çıktığı müzik eğlence programları ya da diziler.
Çerkes müziği kültürü diye bir şeyi tanıyan bilen yok. 2007
Türkiye'sinde nereden baksanız 3-4 milyon Çerkes'in yaşadığı ülkede ki
tablo bu. Bu bile Çerkeslerin aslında ne kadar örgütsüz ve kendilerine
yabancı olduğunun bariz göstergesi. 1923'te kurulan Türkiye
Cumhuriyeti'nin felsefesi karşı devrimle sekteye uğrasa da farklı
kimliklere bakış anlayışı aynen devam etmekte.
Bakmayın şimdiki iktidar bir şeyler dillendirmeye çalışsa da ilk seçimde
ulusalcı sağ ve sol partiler oylarını arttıracak belki de iktidar
olacaklar. Bu değişmeyecek. Bu anlamda karşı devrimi suçlayıp
ulusalcılığı aklayamayız. Bir arada gül gibi yaşayıp giden halklar
yerine aynı coğrafyada tek ulus, Osmanlı deneyiminden çıkmış bir
cumhuriyet için anlaşılır. Ama o deneyimin yüzlerce asır farklı onlarca
halkı nasıl idare ettiğini de görmeli hakkını teslim etmelisiniz.
Mesele ulusalcılık şu bu değil bana göre. Yeter ki demokrasiyi bu ülkede
oturtacağız deyin gerisi detay. Bunun ilk şartı da farklı kimlikleri
tanımaktan, korumaktan geçer. Bir Çerkes'in, bir Kürt'ün, bir Laz'ın
dilini, kültürünü yaşatmasını, Türkiye Cumhuriyeti asli görevi olarak
görsün, bakın bu ülkede çomak sokulacak kovuk kalıyor mu. Bu kadar
basit. Ama siz delik deşik oldukça sağınızı solunuzu dürten de çok
olacak. Onlara prim veren de içte güçlü olmadıkça dışarıdan gelen en
ufak darbe sizi sallar.
Bu aralar ya da her zaman bu darbeler geliyor. Yıkma niyetiyle değilse
de güçsüz ve sersem tutma gayreti aşikar. Hal böyleyken kimse oturup
kendi hane halkıyla kafa kafaya verip meselenin üstüne gitmiyor ya da
gidilmesi istenmiyor. Devleti baba olarak görmek çağdışı ama öyle
algılanmış.
Soralım o zaman, otoriter ve baskıcı bir babamı, arkadaş, dostça
yaklaşan bir baba mı ister insan? Bir başka soru: Ya korkuyla yoğrulan
çocuk, bir gün büyümeyecek mi?
Abgaç 0kan
04.05.2007
Ben de bir Abaza'yım. Çerkes arkadaşa, yani Adige'ye katılıyorum.
Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu ülkede doğduk, büyüdük.
Fakat unutulmamalıdır ki, bizler Kafkas kökenli insanlarız.
''Hepimiz Ermeni'yiz'' sloganına gelince, şahsen doğru bulmuyorum. Adige
arkadaştan da neden rahatsız oldunuz anlamadım. Çerkes'im demiştiniz de.
Sanırım az değil baya asimile olmuşsunuz. Bu ülkede etnik kökenini
söylemek suç mu yani?
|