Musa
Tok
Bir süre önce Kaya Şenvar kanalıyla, sitenizde dernek isim değişikliği
hakkında düşüncelerimi paylaşmıştım.
Aldığım olumlu ve olumsuz tepkiler üzerine zoraki olarak bilgisayar
aldım, çünkü; 700 YTL telefon parası verdim, bu yüzden.
Ben fikirlerimin arkasındayım, bu konuda benim gibi düşünen ya da farklı
bir görüşe sahip insanlarla! Eğer; Adige ismini kabul etmiyorlarsa (!)
''Çerkes'' isminde anlaşabilirim, fakat Kafkas ismini ben ''Musa Tok''
olarak kesinlikle kabul etmiyorum.
Şu anda beni temsil eden dernek ismi, Kuzey Kafkas Kültür Derneği’dir,
dolayısıyla, bugün için ben elimden gelen her türlü fedakarlığı bu
dernek için yaparım.
Milliyet gazetesinin son yaptığı ''etnik köken anketi'' bizi ne olarak
ve kaç kişi göstermiştir inşallah okumuşsunuzdur. Nart dergisinin son
sayısında sayın Ömer Aytek Kurmel'in yazısı okunduysa bir çok şeye
cevaptır, yazdığının her satırına sonuna kadar katılıyorum kendisini
tebrik ederim.
Ben isim değişikliğini söylediğim zaman en çok eleştirildiğim konu mikro
milliyetçilik doğar diyorlardı, ben Düzce derneğinden bir gurup gençle
Belçika'ya gitmiştim, orda gördüm ki (!) oradaki Türk'lerin tam 3 tane
federasyonları var bir federasyon olmak için 25 derneğin bir araya
gelmesi lazım.
Demekti orda en az 75 Türk Derneği var. Türkiye’deki Kafkas kökenliler
Adige Derneği olursa yarın biri çıkar Shapsugh derneği açar diyorlar.
Bugün ben ah keşke kendi sülalemden tüm insanları toplayabilsem onları
örgütleyebilsem keşke kendi sülale derneğimi kurabilsem, gidip de
federasyona üye olabilsem ah keşke o federasyona 300-500 dernek üye
olsa, keşke bir kaç federasyon birleşip konfederasyon olabilsek.
Düşünebiliyor musunuz, bu kadar derneğin sadece yönetim kurulu üyeleri
bile çok şeyler başarabilir, ah keşke bizim o konfederasyon başkanımız
bu kadar derneği temsilen bir yerlerde güç gösterisi yapsa.
Bunlar bazılarına çok ütopik gelebilir, fakat olmayacak şeyler değil.
Galiba çok uzattım, Çerkeslik için her kim ne yapıyorsa, namaz kılan,
nasıl Mekke'ye doğru dönüyorsa, Adigelik için uğraşanlar, yüzlerini
anavatana dönsünler.
Son eklemek istediğim, herkesin fikrini söyleme hürriyeti var fakat
sakın Adige ve terbiye kurallarının dışına çıkılmasın. İsimler üzerinde
polemik yapılmasın, burası internet ortamı diye kimse kimseye hakaret
etmesin.
Herkese çok selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Kaya Şenvar
4/8/2007
Merhaba CircassianCanada okurları,
Musa Tok arkadaşımın yazdığı her satıra imzamı atıyorum. Çok samimi ve
net tavrı ve söylemleriyle Guğoj Musa'yı kutluyorum.
Yazısına eklenecek çok şey var, ama kısa ve anlaşılır yazdığı için, eğer
soru olursa cevaplamak gerekebilir.
Ütopik olmayan, ayakları yere basan ve popülizmden uzak, pratikte üreten
veya üretmeyi planlayan herkesle olmayı ve vermeyi isterim.
Buyurun pratiğe baylar bayanlar.
Herkese selam ve sevgiler.
A. Esra Demiröz
4/8/2007
Musa
ağabey,
Her şekilde fikirlerini destekliyorum. Seni CC de görmek çok güzel.
Saygılarımla.
Karaemilyano
4/8/2007
Güzel
bir düşünce fakat taşradaki bazı küçük derneklerinin sonu olur.
Musa Tok
4/10/2007
Taşradaki derneklerin sonu olur demişiniz, kimsiniz, nerede yaşıyorsunuz
bilmiyorum ama taşra derken nereyi ve kimleri kastettiniz açıklarsanız
çok memnun olurum. Ayrıca bu derneklerin nasıl sonu olur onu da
anlayamadım. Allah aşkına taşra diye bir yer mi kaldı veya öyle bir
yerde yaşayan Çerkes mi var.
Esra çok teşekkür ederim, daha yeni yazmaya başladım yazımı biraz daha
ilerleteyim geniş yazışırız, ailene çok selam.
Karaemilyano
4/10/2007
Musa bey,
Derneğimizde Shapsugh, Abzegh, Çeçen, Kabardey, Wubıh hatta Karaçay
kardeşlerimizle derneğimizi ayakta tutmayı beceremedik. Federasyonlaşma
süreci, Kaf-Der'in şubesiydik.
Şimdi kalkıp Shapsughlar kendi derneğini, Çeçenler kendi derneğini vs
kendi derneğini kurup federasyonlaşsınlar demek kolay. Asimile durumuna
göre Çerkes’ten sayılmıyorsak o başka. Bu öneriniz mahsurlu tarafları
giderilecek şekilde uygulanabilir. Formül bulmak çözüm bulmak kolay.
Yeter ki ayrıştırıcı değil bütünleştirici olsun.
Selamlar, saygılar.
Birant Safet
4/10/2007
Nıbjoğ Guğoj Musa Tok,
Bilgisayarını iyi günlerde kullan, ayrıca CC.'ye hoş geldin. Kuzey
Kafkasya konusunda yapıcı, uzlaşıcı ve sağlam duruşlu olduğunu seni
tanıyanlar biliyor, fikirlerine katılıyorum.
Xeku, L'epk'ı, gupşısemc'e Tızeğus.
Zafer Sürer
4/10/2007
Sevgili Musa'nın yeniden ısıtıp önümüze koyduğu konu aslında yoğun
olarak tartışılmaya değer bence de. Bu konuda daha önce yapılan
tartışmaları da yakından takip etmiş biri olarak önerim şudur:
Adigistler, Adige, Kabardistler, Kabardey ve Abhazistler de -ki
örnekleri var- Abaza dernekleri kursunlar. Hatta daha da lokalize ederek
Abzeghistler, Shapsughistler, Cemguyistler vb. ayrı dernekler de
kurulabilinir. Yalnız mevcut kurulu yapıların adlarının bu yönde
değiştirilmesini talep etmek çok da insaflı bir davranış olarak gelmiyor
bana.
Sanırım bu tartışmadan önce asıl tartışılması gereken insanların artık
diasporada (Necdet ağabeyin kulakları çınlasın. O bizi sürgünümsü ve
diasporik görür) olmazsa olmaz Çerkes üst kimliğinin kabullenip
kabullenmemeleri sorunudur. 'Çerkes eşittir Adige' falan filan ya da
'bilimsel olmak lazım' gibi tartışmaların bize getirdiği bir fayda
olduğunu da sanmıyorum. Dünyadaki bütün Kafkasyalıların (kabul etseler
de etmeseler de) ortak adıdır Çerkes ve ben önce Çerkes olmaktan
mutluyum. Çerkes’im diyen her Kafkasyalının lokal kimliğinin ne olduğu
da benim açımdan çok önemli değil.
Önerimi yineliyorum:
Mevcut yapıların adını değiştirmek yerine yeni yapılar kurulmalı.
Bölünürüz, parçalanırız kaygısı olanlar da hiç telaşlanmasınlar. Hiç bir
zaman şu anki durumlarımızdan daha kötü olmayız.
Sevgilerimle
Musa Tok
4/10/2007
Feşaps
Saffet ağabey,
Desteğinden dolayı teşekkür ederim. Biz inançlı insanlarız. Amacımız
sorun yaratmak değil bu davaya daha çok insanı dahil etmek, kim
olduğumuzu unutmamaktır. İyi günlerde görüşmek üzere.
Shabatnuko
4/10/2007
Sayın Musa Tok
Görüşlerinizden, kabile dernekleri dışındakilere katılıyorum. Yani
Abzegh, Shapsugh, Bjedugh, Kabardey gibi Adige halkının kabile düzeyinde
ayrı örgütlenmesi fikrini yanlış buluyorum. Wubıhların ayrı
örgütlenmeleri ise yok sayılmaları ve adlarının tescili nedeniyle
politik olarak doğrudur. Yalnız burada ulusalcılık ile kabilecilik
olayını birbirine karıştırmayalım, sülale örgütlenmeleri ise çoktandır
yapılıyor. çoktandır derken son 10-15 yıldır başlandı. Adigey’de,
Kabardey’de, Karaçay-Çerkesya’da sülale toplantıları oluyor. Ayrı ayrı
köy dernekleri ise her tarafta var.
Sayın Zafer Sürer;
Bütün Kuzey Kafkasyalıların Çerkes olmadığını siz kabul etmenizde
etmeseniz de herkes biliyor. Kulaklarını çınlattığınız Necdet
ağabeyinizde bunu bilir. Bir tek geçmişteki yanlış bilgi donanımlarına
özeleştiri veremeyen
sizler kaldınız herhalde.
Yeni yapılanmayı ise akıllıca bulmuyorum. Ne yani % 80’nini Adigelerin
kurduğu dernekleri tüm varlıklarıyla içi boş kutu gibi mi bırakalım.
Derneklerimiz bir an önce Adige ya da Çerkes adlarını
almalıdırlar. Genel kurullarda tüzük değişikliği için oy çoğunluğunun
sağlanamayacağı yerlerde ise ayrı dernekler kurulabilir.
Vakit kaybetmeyelim, herkes bulunduğu bölgede çalışmaya baslasın.
Saygılarımla...
Zafer
Sürer
4/11/2007
‘’Bütün Kuzey Kafkasyalıların Çerkes olmadığını siz kabul etseniz de
etmeseniz de herkes biliyor. Kulaklarını çınlattığınız Necdet
ağabeyinizde bunu bilir. Bir tek geçmişteki yanlış bilgi donanımlarına
özeleştiri veremeyen sizler kaldınız herhalde.’’
Sayın Shabatnuko,
'Herkes'ten kastınız 'birbirini ağırlar' Adigistler ise haklısınız.
Burada dünya kamuoyundan söz etmek gerekirse 'herkes' Çerkes’tir.
Necdet ağabeyin ne bildiğini sizin kadar bilirim. O benim ne demek
istediğimi anlamıştır, 'yanlış bilgi donanımlarıma gelince' sanırım
yazdıklarımı ya anlayamadınız ya da anlamak işinize gelmedi.
Özeleştiri gerektiren bir durum olduğunda da merak etmeyin bunu
yapabilecek kadar samimiyim.
Sevgilerimle.
Mahmut Ataseven
4/11/2007
Yazmanların hepsini ayrı ayrı kutluyorum fikirlerine de nispeten
katılıyorum, sayın Musa Tok hariç. Nedendir bilmem kendisini sosyal
demokrat aileden birinin bu kadar şovenist olabileceğini anlayamıyorum.
Şövenistlik barbarlığın bir çeşididir. Çerkeslik ise dünya kardeşliğini
bile benimseyebilecek kadar hazineye sahip bir yapıdır, herkes Çerkes
olamaz. Çerkes sonradan olunmaz doğulur ve yaşanır iz bırakılır ölünür.
Çerkes doğ, insan ol, Çerkes öl.
Shabatnuko
4/11/2007
Bu söylediğiniz dünya kamuoyu nerede, Çeçenleri, Osetleri,
Dağıstanlıları, Karaçay-Balkarları, Abhazları Çerkes olarak kabul ediyor
mu bilmiyorum. Çerkes=Adige baslığında yazmış arkadaşlarda, tarihte ve
günümüz Kafkasya’sında yaşayanlarda doğruyu biliyor. Asıl siz Çerkeşlik
adı altında herkesi birleştirerek Adigistlik yapıyorsunuz. Neredeyse "Ne
mutlu Çerkes’im diyene" diyeceksiniz. Bunu Adige şövenizmi olarak
yorumluyorum. (Diğer halkların birçok sitesi var. Ne olduklarını
kendilerinden öğrenmeye çalışın.)
Türkçem zayıftır. Anlatmak istediğinizi daha net yazarsanız sorun
kalmaz.
Zafer Sürer
4/11/2007
Sayın Shabatnuko,
Dilin kemiği yoktur derler. Nereye çekerseniz süner ve bir sürü farklı
hatta sözün kendini yalanladığı anlamlar bile yükleyebilirsiniz. Beni
şövenistlikle suçlamanız bu 'ucuz Şark kurnazlığını' kullanma
becerinizden kaynaklanıyor olmalı.
Birilerin zamanında Adigelere Çerkes dediğini en az sizin kadar ben de
biliyorum. Burada tarih dersine de ihtiyaç duymuyorum ama sizin
kabullenemediğiniz, Maykop gözlükleri ile hayata bakışın da bazen
hatalar içerebileceğidir.
Yıllar önce DÇB eski yönetim kurulu üyelerinden biriyle söyleşiyordum.
Benim, bütün 'Kafkasya' sözcüklerimi 'Adigey' diye düzeltiyordu. Sizin
son yazdıklarınız bana anı tazeletti. Bakarsınız dediğiniz gibi bir gün
hatalarımı da fark ederim sayenizde ama kişiye yönelik 'şövenist'
şeklindeki suçlamalarınız için sanırım aynaya ihtiyacınız var.
İnsanın Abhaz, Çeçen, Adige, Oset olması beni çok ilgilendirmiyor. Beni
hayata ve bölgeye bakışı ilgilendiriyor.
Kişisel hakaret anlamına gelecek terminolojiden uzak durmaya davet
ediyorum sizi. Benim yazdıklarımın içinde yer alan ‘’ist'’ler bir
hakaret ya da küçük görme anlamında değildir. Bunlar, gözlemlerim ve
yıllardır muhatap olduğum Çerkeslerdeki gözlemlerimin ifadesidir. Benim
yazdıklarımdan, benim şövenist olduğumu anladığınıza göre, gerçekten de
anlamadığınızı düşünüyorum.
Konunun böyle bir noktaya (!)gelmesine katkım olduğu için de öncelikle
sevgili dostum Musa'dan ve CC katılımcılarından özür diliyorum.
Sevgilerimle.
Hak'un Murat
4/11/2007
Sayın Gugoj,
Halkların değişikliğine ve her halkın kendi ulusal kimliğiyle yaşamak
isteyen, taraftarı olan diğer halkın uluslaşma isteğini saygıyla
karşılamaları gerekmektedir.
Kendini Kuzey Kafkasyalı (Adige, Oset, Abhaz, Çeçen vs.) kimliği ile
ifade eden, edebilen ve isteyen insanların ait oldukları halkın
uluslaşma uğrunda vereceği mücadele olmalıdır. Abhazların bir Abhaz
Kültür Derneği altında buluşması ve ulusallaşma da vereceği mücadelede
ben insan ve Adige olarak yanındayım, aynı düşüncem diğer Kuzey
Kafkasyalı halklar için de geçerli. (benim uluslaşma mücadelemde bana
karsı tavır alınmadığı müddetçe).
Ben diğer halkların ulusallaşma mücadelelerine saygı duyuyor ve hatta
destekliyorsam, ayni şekilde iade-i ziyareti onlardan da beklemek
hakkımdır.
Konumuz Adigeler;
Adigeler kimlerden oluşur? Doğudan batıya izlersek,
Kabardey, Besleney, Bjedugh, Yecerikuey, Hatukuay, Nathuey, Shapsugh,
Abzegh, Janey, Temirguey "Wubıh" ve Chemguy. Yukarıda saydığımız boylar
Adige halkını oluşturur. Tarihin hiçbir döneminde de bu boyların
hiçbirisi, kendini ne "Çerkes" olarak tanıtmış, ne de "Çerkes" mefhumunu
kullanmamıştır.
Adige ulusal sorununa alternatif çözüm ve politikalar üretebileceği
seklinde algılıyorsanız isim tartışmasını sırf faydalı değil, hatta
zaruri olduğuna inanarak bedenen olmasa da varlığımla teşebbüs ve
oluşumunuzu destekler, bulduğum her fırsatta da yardımlarımı
esirgemeyeceğimin bilinmesini isterim.
Adige ulusal sorunu için mücadele etmek diğer Kuzey Kafkasyalı halkların
inkarı ya da reddi anlamına gelmemelidir. Halkların birbirinden bağımsız
ve aynı olmadığından yola çıkılması gerektiğini de bilinmesi aynı
şekilde zaruridir.
Adige Kültür Dernekleri, Adige sosyal Yardımlaşma dernekleri, Adige Dili
ve Koruma Derneği, Adige Bankası vs. bunlara örnek teşkil edebilir.
Mikro milliyetçilik iddiasında olanlar hep olacaklardır ancak onların
iddialarına endekslenmiş bir Adige Ulasal mücadelesi zayıf olduğu kadar
anlamsız olacaktır ve karizmadan, halk temsilinden uzak kalacaktır.
Teşebbüsünüzde tüm Türkiye’deki Adige köylerini bildirmeniz (gerektiği
şekilde, faşizan olmayan insan değerlerine saygılı bir şekilde) ve de
ihmal edilen Thamadelerimizle danışmanızda aşırı önem görüyorum,
bunların olmaması durumunda kendinizi resmileştiremez, haklılığınız ve
ondan doğacak misyonlarınızı kuramaz, aksine Kaf-Fed, K.K.K, B.K.D vb
durumuna gelmiş, yine güzel ve hayati öneme sahip ihtiyacın
giderilmesine bu kez de siz sebep olacaksınız.
Kısaca, Adige Kültür Derneği ve arkasından da Adige Federasyonu adı
altında olacak ve Adige Ulusal sorununa (sürgün, soykırım, asimilasyona
vb.) alternatif çözüm ve politikalar koyabilecek olduğu sürece ben
sahsıma siz ve kadronuzu destekliyorum.
Adigelerin kendi içerisinde fraksiyonlara bölünmesi ise Adige Ulusal
sorunu mücadelesinde samimi ve dürüst olmadan su anki durumun
sorumlularının yerini almaktan ileri gitmez ve çözüm kesinlikle
bulunamaz.
Samimi, dürüst, şövenizmden uzak, ırkçılığa karşı, halkla beraber ve
halk için varım diyorsanız şimdiden Gongu-maxue.
Umarım fikirlerimle sizlerin yalnız olmadığını ve nicelerinin var
olduğunu anlatabilmişimdir.
Vuznshu
Kaya Şenvar
4/11/2007
Sayın Mahmut Ataseven,
Sanırım Musa Tok ile aynı köylüsünüz ve yıllardır da o köyde birbirinizi
tanırsınız. Peki neden sanalda Musa'ya karşı barbar tanımını yaparsınız?
Kendisinin yüzüne karşı bunu söyleyebilir ya da tartışabilirsiniz öyle
değil mi? Barbar tanımlaması hoş olmadı. Varsa bu konuyla ilgili
fikriniz ya da alternatif düşünceniz buyurun yazın okuyalım, bilelim.
Değilse, bir şey yazmayacaksanız ve de böyle atıflarda bulunacaksanız
bence başka platformları seçiniz.
Her neyse anlatmak istediğim, sevgi ve saygı çerçevesinde güzel ve
düzeyli tartışmak ve fikir alışverişinde bulunmaktır. Teşekkürler,
selamlar.
Guğoyv Musa Tok
4/11/2007
Çok değerli Murat kardeşim,
Yazdıkların için çok teşekkür ederim, kardeşim dedim ama büyüğüm iseniz
kusura bakmayın. Zannedersem bu derneklerin isim değişikliği fikrini
yazı olarak ilk ben ortaya atmış oldum. Benim bu düşüncemin çok değişik
sebepleri var, çok azını buralara yazabiliyorum. Çünkü ben dediğim gibi
bu sitelere yeni yazı yazmaya başladım, fakat en başından beri biraz
pişman oldum, birbirlerini görmeyen tanımayan insanlar Adigey
terbiyesinin dışına çıkıyorlar. Eğer bizler konuştuğumuzun yüzde beşi
kadar iş yapsaydık bugün bu durumda olmazdık.
Ben tam 20 senedir bizim tek örgütlenme yerimiz derneklerle kesintisiz
uğraşıyorum, ana vatanımızı yaşadığım yer olan Düzce gibi bilirim.
Adigey isminde yoğunlaşmam son 5-6 senede oldu. Hayret ettiğim olay,
karşı çıkanların çoğunun Adigey olması, bunların çoğunun Birleşik
Kafkasya’yı savunmaları. Bunlara en ayrıntılı cevabı Maykop'ta yaşayan
Ketaw İbrahim ağabey verdi. Kendisini kutluyorum.
Murat bey ben Düzce’deyim. Siz nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum, buralara
yolunuz düşerse memnuniyetle misafir ederim. Şunun bilinmesini isterim;
bu fikrimden hiç bir güç vaaz geçiremez. Çünkü benim inancım bunu
emrediyor, size selam sevgilerimi gönderiyorum sağlıkla kalın.
Musa Tok
4/12/2007
Zafer kardeşim merhaba,
Bilgisayarı yeni aldım dedim ya, hakikaten iyi yapmışım bak kaç sene
sonra yazıda dahi olsa buluştuk. Zafer yazın için öncelikle çok teşekkür
ederim.
Bu fikrimi herkes konuşuyormuş da yazıya dökmeye korkuyorlardı herhalde.
Sen beni tanıyorsun Shapsugh kafası işte, ben yazıya döktüm.
Söylediklerimin sonuna kadar arkasındayım. Adigist diye yazmışsın ne
demek anlayamadım. Ama Marksist, Leninist hatta hatta faşist gibi
davasına düşüncesine bağlı olduğunu kastettiysen tam öyleyim Zaferciğim.
Yıllardır uğraşıyoruz, maddi manevi çok yıprandık artık tek amacım var;
anavatan ve adım her şeyim yok olacaksa bile adım yaşasın
derdim budur. Bir tek ben Musa kalsam da bu adı yaşatacağım. Zafer seni
gözlerinden öpüyor Düzce'ye beklerim.
Not: Kabardey olsam daha güzel cümleler kurardım Shapsugh’un ki bu kadar
oluyor.
Shabatnuko
4/12/2007
Sayın Zafer Sürer,
Musa Tok arkadaşınızdan özür dilemenize sevindim. "Onun yeniden işitip
önümüze sürdüğü" diyerek başlamanız faullüydü.
Ayrıca Adigist, Abhazist`ler derken bunların hakaret ve küçük görme
olmadığı açıklamanızda, önce üslubunuzda ve düşüncelerinizde bir küçük
görme olduğunu ortaya çıkarıyor.
Derslere ihtiyacınız yokmuş, herkesin var. Ben her konuda hala dersler
alıyorum. Bence sizde almaya devam edin, kaybetmez, kazanırsınız.
Su Maykop gözlükleri ne demek? Gerçekler gözlüklere göre farklı mı
görünüyor? Eğer gözleriniz sağlamsa hiç gözlük kullanmayınız. Dünyaya
çıplak gözle bakın.
Siz bütün Kafkasyalılar Çerkes’tir dedikçe şovenizm devam edecek.
Şark kurnazlığı öyle sizin sandığınız gibi ucuz değildir. Ucuz olanları
varsa da, ben onları kullanmıyorum.
A. Esra Demiröz
4/13/2007
Değerli Musa ağabey,
Şu bilgisayarı almanıza en çok sevinenlerden biri inanın benim. Hani
birilerine ispat olsun diye sizi uzun zamandır, tanıyorum vs. vs. nasıl
birisi olduğunuzu bilirim, kefili (ben neyim ki koca Musa Kah’n kefili
olacağım) de benim, gibi saçma sapan bir giriş yapmayacağım...
Nasıl birisi olduğunuzu merak edenler geçmişte neler yaptığınızı, nasıl
birisi olduğunuzu ve hayatınızda öncelikli olan mefhumun ne olduğunu tek
bir cümlenizden anlayabilir; ‘’Yıllardır uğraşıyoruz maddi manevi çok
yıprandık artık tek amacım var anavatan ve ADIM her şeyim yok olacaksa
bile ADIM yaşasın derdim budur.’’
Bunu anlamak çokça zor değil. Ancak unutmamak gerekir ki muhataplarınıza
neyi ne kadar anlattığınız değil, onların sizi ne kadar anladığı ve
anlattıklarınızdan ve söylemlerinizden kibirsiz ve objektif olarak neyi
ne kadar aldıkları önemlidir. Çünkü biliyoruz ki 100 Lira verip 1000
Lira’lık konuşan bir toplumumuz var. Uzun lafın kısası niyetleri önemli.
Bu sözünüz bana "Adige, tüm ömrü boyunca iyi bir nam ve şanı için
yaşar" atasözünü hatırlattı. Maalesef Çerkes kafası taşımak her
annesi-babası Çerkes olana nasip olmuyor...
Bir kişinin niyeti bir başka kişiyi yaralamak veya karalamaksa aracı
olarak tabiî ki buluşulabilinecek tek noktayı silah olarak
kullanacaktır. Maalesef bizim toplumuzda ise benim "zavallı" olarak
adlandırdığım bazı zat-ı muhteremleri amaçlarına ulaşabilmek,
kendilerine toplumda bir yer edinebilmek ve egolarını fütursuz
- arsızca tatmin edebilmek için ne yazık ki hep "Çerkeslik
mefhumunu" kullanmış, kimi yerde de Çerkes töresini şahsi ihtiraslarına
uydurmuş veya kurban etmekte çekinmemiştir.
Allah kimsenin kalbine, kültürünü haşat edecek hırs vermesin. Verirse de
mümkünse benim çevremde olmasın. Şahsım adına neler yapacağımı geçen
sene içerisinde fazlası ile öğrendim.
Ağabey, keşke birileri bana "Adigist" deseydi. Vallahi çok sevinirdim.
Gerçi literatürde böyle bir söylem veya kelime var mı bilmiyorum ama ben
bunu şöyle tercüme edebiliyorum; "Adigist: Çok Adige, Adigeci, Adige
milliyetçisi, Gözü Adigey’den ve Adige’den başkasını görmeyen." Dervişin
fikri neyse zikri de odur misali zihnimde böyle şekillendi. Kullanım
alanları nerelerdir, işte onu bilmiyorum.
Daha öncede söylediğim gibi, eğer kabul ederseniz nezninizde; dini
inanç, siyasi görüş vs. polemiğinden uzak, amacı, niyeti, yönü ve kalbi
anavatana hizmet ve milliyetine - töresine dönük siz ve sizin gibi her
ADIĞENİN yakmış olduğu, Adığağe şıhaçefe meşalesinin ışığını, her
ne pahasına olursa olsun gurur duyarak takip edeceğim. Bu benim şu
biçare diasporalı ruhuma ancak şifa olabilir. Ardınızda olmaksa bana
ancak şeref verir.
Sevgilerimle.
Hak'un Murat
4/14/2007
Tekrar Merhaba,
Sayın Gugoj Sami ve Sayın Demiröz, Konu baslığı hakkında görüşmek
isterim.
Sizler için sakıncası yoksa mail adresleriniz yazmanızı rica ediyorum.
Fiuznshu
A. Esra Demiröz
4/14/2007
Murat Bey,
Bana ulaşmak için CC mailimi kullanabilirsiniz.
Saygılarımla.
Almasti
4/14/2007
Adige mi, Çerkes mi, Apsuwa mı, Abhaz mı, Abaza mı, Abazin mi, Türk mü,
Oset mi, Çeçen mi, Kabardey mi, Shapsugh mu, Karaçay mı, Balkar mı, Lak,
Lezgi, Avar Dargin vs mi?
Bu konu epeyce çetrefilleşme potansiyeli taşıması özelliğiyle beraber,
bazı önemli konular da, bilinç berraklığı oluşturma potansiyelinize
barındırıyor, bundan da yararlanma fırsatını kaçırmamalıyım diye
düşünerek bu yazıya yöneldim.
Bu konu baslığını açan Musa Geah dostumun da bu konuda ki kişisel
tarihine bizatihi şahit olmam nedeniyle samimiyetin den en ufak bir
şüphe duymuyorum ve de bu tarz bir bilinç akışına yol açtığı içinde
whapsou diyorum kendisine. Burada bu tarz verimli düşünce tartışmalarına
yol açacak yazıları daha çok görürüz umarım, ee tabi içerisinde bazı
düzeysizlik içeren yazılar -yorumlar- yazan da olacaktır ancak
unutmayalım ki onlarda bizim düzeysizlerimiz. (Konuyu kendi düzeylerine
-Düzeysizlik düzeyi- çekme çabaları gayet normal.)
Böyle uzun bir girişten sonra, nihayet saadete gelerek konunun özüne
hızlı bir dalış yapalım, ben buradaki asıl sorunun, iki ayrı baslıkta
değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyim.
Birincisi; Adige (Circassian) Xabzeyi yaşatma yönünde kim daha
fazla çaba harcıyor ve samimi ise onamı Çerkes diyoruz yoksa hakiki
“Asil Çerkes kanı“ (!) taşıması mı ön şarttır?
İkincisi; (ki, bence Musa Tok’un bence asıl dikkati çekmeye çalıştığı
nokta bu) bir örgütlenme sorunudur, bizim toplumumuzu sahiden de
sağlıklı olarak örgütleyemediğimiz ya da belli bir politika yararına
örgütlendirildiğimiz gayet ortada, bu çemberi kırmak için nasıl bir
çıkış yolu olabilir ve bu konuda ne gibi cabalar hayata geçirilmeli ki,
Türkiye’de yaşayan “7 milyon Çerkes“ anavatanın ve xabzemizin yasaması
için gerçek bir güce (her anlamda)dönüşebilsin ve diğer Coğrafyalarda
yasayan Çerkeslere de örnek olarak ataleti atabilelim üstümüzden.
Bu iki ayrı konuyu birbirine karıştırmamak için ben kendi görüşümü hemen
ortaya koymak isterim.
Bence Çerkesliği yaşatma ve aktarma konusunda hayatını
şekillendirebilen, bunu bir yasam biçimine dönüştürebilmiş insanlar en
büyük Çerkes’tir ve bence Moğol ya da Afrikalı olmasının hiçbir mahsuru
yok, aynı zaman da bu kültür içinde varılan farklı nüansların
kendilerini ayrı olarak örgütlemek kadar akılcı bir seçenek önerisi
şimdiye kadar hiç yapılmamıştı sanki. Yıllardan beri varılan Oset
-Alan-,Çeçen, Abhaz, Karaçay dernekleri neyin nesi? Bunlar yanlış
uygulamalar olsaydı şimdiye kadar yaşayabilir miydi ki ve hala çok daha
etkinler ve verimli çalışabiliyorlar. Öte yandan bu saydığımız yapılar
genel Çerkes toplumundan ayrılmış mı oldular, hiç de değil, hepsi
gayet buradalar
Bizim Çerkes büyüklerimiz thamadelerimiz bu kültürün yasaması yönünden
sahiden de dünyayı yakından izleyip, anlayıp değerlendirerek kendi
gelecek nesillerini bu değerlendirmenin sonucuna göre yönlendirme
yetisine ne kadar sahipler? Bu işin icrasında toplumun genelini
kucaklama gayretine girişiyorlar mı? Yoksa bu konuları “okumuş eğitimli
isinin ehli“ politikacılara mı bırakıyorlar ki, bu konunun sorumluğu ilk
önce onlardadır. Thamadelerimiz derlerse ki, “hadi gençler bizden daha
iyi siz anlıyorsunuz bu dönemi, iş başına“ onları utandırmayacak sayısız
genç insanımız olduğunu düşünüyorum, yeter ki önleri açılsın, fırsat
verilsin, özendirilsin.
Bu tarz konuların tartışılmasını toplumuzda epeyce eksik olan özeleştiri
yeteneğini yaygınlaştırması acısından gerekli bulduğumu belirterek ufak
bir alıntıyla sonlandırmak istiyorum
Şurada, burada güçlü adımlarla dolaşmaktansa, doğru yolda sekerek
yürümek daha iyidir.
Augustinus
Sekerek de olsa doğru yolda yürümeye gayret gösterelim lütfen!!
Abzrezy
Hak'un
Murat
4/15/2007
Sayın Gugoj, Sayın Senvar ve Sayın Demiröz,
İstemeniz halinde iletişim kurabileceğimiz başlangıç için MSN adresimi
veriyorum.
psi-hatujuko@mail.com
Saygılarımla
Zexpır
4/15/2007
Buradaki milliyetçilik mikro değil, atomize milliyetçilik olacak galiba,
çok sakıncalı hem de çok.
Bir düşünsel yaklaşım iyi hesaplanmalı, dernek kurmak basit, hem de çok
basit. Buyurun burada yazan destek verenler bir kaç dernek açabilirler,
fazla söze ne hacet.
Hak'un Murat
4/16/2007
Sayın
Zexpir,
Bu konudaki düşüncelerimi yazımda belirttim, siz ise veba hastalığıymış
gibi bir şeyler yazıyorsunuz, açık ve net bir şekilde yazın, görüşelim,
müzakere edelim.
Saygılarımla.
Fuat Aydemir
4/16/2007
Merhaba,
Sayın Hak'un Murat in 4/11/2007 tarihli yazısı bence bu konuyu çok net
ve güzel bir şekilde ifade etmişdir. Konuyu irdelerken, Kuzey Kafkasya
da yasayan ulus-halklarında içinde bulundukları durumu ve birbirleri ile
olan ilişkilerini göz önüne alırsak, Türkiye’de de Adige, Abhaz
Çeçen, Oset ve Karaçay derneklerinin kendi isimleri altında örgütlenmesi
mücadeleye sekte yerine daha bir plan ve programlı ivme katacaktır.
Saygı ve Sevgiler.
Turgut Şevki
4/16/2007
Değerli kardeşim Musa Gah, görüşlerine katılıyorum, bu kültüre maddi,
manevi çok emeğin ve katkın var. Düşüncelerin, mutlaka edindiğin
tecrübelerin bir sonucudur,
umuyorum diğer dernekler tarafından da destek görür,
Saygılar
Hak'un Murat
4/17/2007
Sayın Ş'ıj'oque Zafer,
Tara quajem vushish?
Quxsij
Zafer
Sürer
4/17/2007
Bu konu başlığıyla ilgili, istemeyerekte olsa, bazı yanlış anlaşılmalara
sebep olduğumu düşünerek özür dilemem, Shabatnuko'nun satır arası
yanlış okumalarından dolayı yeniden yazmamı gerektirdi. Bu vesile ile şu
ana kadar yazılanları da değerlendirme fırsatı buldum.
İşlerimin yoğunluğundan dolayı tartışmayı yakından takip edemiyorum.
Maddeler halinde yazarak arkadaşımızın bizi doğru anlamasına çalışalım
isterim. Elbette karşı çıktığı 'Maykop gözlüklerini' bir kenara
bırakarak bakma zahmetinde bulunurlarsa:
1) '’Derse ihtiyaç duymadığım’' kavramı Çerkes sözcüğünün ne
ifade ettiği konusundadır ve ben, omuz omuza, barış içinde birinin
elinden düşenin diğerinin kaptığı bir Kafkaslılıktan (Çerkeslikten)
bahsediyorum ve böyle bakan herkes benim için Çerkes’tir.
2) 'Sonları ‘’ist’'le biten sözcüklerden dolayı yanlış
anlaşıldıysam sevgili Musa'dan özür dilerim şeklindeki ifademin küçük
düşürücü' niyet taşıdığı şeklinde yorumlanmasına ancak 'şapka
çıkartılır. (!)'
3) 'Maykop gözlükleri' kavramımı beğenmemiş olabilirsiniz.
Herkesin bildiği bir gerçeği dillendirmekti benim yaptığım. Maalesef 'bu
konuda kargadan başka kuş tanımam' zihniyeti, Adigeler arasındaki
bütünleşmeye zarar verdiği gibi benzer bir gözlüğün 'Kabardistler
tarafından takılmasına sebep olmaktadır. ('Nalçik' gözlüğü)
4) Sonu -ist ile biten sözcükleri, Esra kardeşimin
(samimiyetine güvenerek kardeşim diyorum) anladığı anlamda kullandığımı
ve bir türlü tanımlanmamasına rağmen meselelere bu perspektiften bakan
çok sayıda insan tanımamdan dolayı bu kavramları kullandığımı belirtmek
isterim.
5) Dünya Çerkes Birliği'nin Adigece’sinin Dünya Adige Birliği
diye ısrarla bizzat örgüt yöneticileri tarafından yazılıyor olmasının ve
bu örgütte Karaçay-Çerkesya’daki Abazinlerin ve Abhazya’nın da temsil
edildiğini görmemezlikten geliniyor olmasının anlamını çözebilmiş
değilim. Bu minval üzere farklı yapıların mutlaka kurulması
gerektiğinden yanayım. Zira kimin ne dediği daha net ortaya çıktığı
gibi, kimin ne yapabildiği de görülecektir.
6) 'Sevgili Musa'nın yeniden ısıttığı' kavramını özellikle
kullandım. Zira aynı konu yine bu forumda tartışılmıştı. Yemeği yeniden
ısıtmak hakarete giriyorsa 'Musa kardeşimden tekrar özür diliyorum.'
7) 'Ukalalık' diye tanımlamayacaksanız, bu tartışmanın yol
almasına katkım olduğunu düşünüyorum. Ben CC'yi samimi Çerkeslerin ve
yönü vatana dönük insanların yazın okulu olarak görüyorum ve bunu da
daha önceki bir tartışmada daha belirtmiştim.
8) '’Hazır kurumları yüzde 80 boşaltıp yüzde 20'lere mi
bırakacağız'’ yaklaşımı ayakları yere basan bir yaklaşım değildir. Zira
bu düşünüş biçiminin, son federasyon seçiminde hem de 'önder'
konumundaki kurul üyelerinden aldığı cevap hepimizin malumdur.
Bu yüzden farklı yapı gerekiyorsa -ki ben bu düşünceye katılmıyorum- bu
yeni bir yapı, mekan gerektirir. Üyelerinin birinin karşı çıkması bile
-kağıt üzerinde ne kadar demokratik olursa olsun- Çerkes vicdanında
demokratik değildir.
9) 20 yıldır, Çerkes’im diyen herkesle, bir nefer olarak
çalışmaktan büyük mutluluk duyuyorum ve ben dostlarımla böyle kalmak
istiyorum. Bu vesile ile de 'Maykop' ve 'Nalçik' gözlüklerini takmak
yerine, çıplak gözlerimle gördüklerimle Çerkes olmak istiyorum.
Sevgilerimle...
Hak'un Murat'a özel not: Adana yepxawe Ş'ejoquey sışışş.
Dızequejeğ ki hyunşş.Wuzınşew.
Ş'ıjoque Zafer
Hak'un Murat
4/18/2007
Sayın Jaji Esra,
Mailinizi bulamıyorum, aynı şekilde Sayın Gugojun’kini de. Üst
taraflarda başlangıç için msn adresimi yazmıştım.
İletişimin devamını ilk etapta MSN’den sağlayalım, gerekli olanları ben
oradan sizlere aktarmak istiyorum.
Görüşmek üzere...
Vupsou Zafer ağabey,
Seri ağabey sishish,sik'abtziukhuja.
Si mailir k'iueztin ?
Dizerlhagujink'e
A.
Esra Demiröz
4/18/2007
Murat Bey size ulaşacağım.
Saygılar.
Guğoj Sami
4/18/2007
Sayın
Hakun, konuyla ilgili bir yazı yazmadım. Konuyu Vunekoş'um Guğoj Musa
açtı, bilginize.
Musa sigoş yaptıkların ortada, başarılarının devamını diliyorum.
Selamlar
Recep Par
4/18/2007
Sayın Musa Tok
Sana önce selamlarımı saygılarımı sunuyorum.
Ben şahsen Recep Par olarak her zaman yanında olduğumu bilmeni
istiyorum. Düşüncelerinizde seninde sonuna kadar arkanda olduğumu
bilmeni isterim.
Musa sana tekrar saygılar.
Batıray Özbek
4/19/2007
Guğoj
Musa'yı gösterdiği medeni cesaretten dolayı kutlarım.
Başarılar dileğimle. Vepsev vetxhe
Tırkubiy
4/19/2007
Sayın
Tok;
Adige ismi yeterli değil mi? Çerkes kelimesi eğile büzüle anlamsız
kalıyor...
Moxmad
Ersanoy
4/29/2007
Bu yorumların birçoğu bana yaşadığım ülkedeki çelişkileri hatırlattı.
Üst kimlik, Türk kimliği, alt kimlikler, Kürt, Laz, Çerkes, Abaza,
Çeçen. Çevirirsek; üst kimlik Adigelik, alt kimlikler; Çeçen, Abhaz,
Lak, Tabasaran biraz komik mi oldu acaba? Ben şimdi bir Çeçen olarak
Adige’yim demem, Çerkes’im de demem, Kuzey Kafkasyalıyım. Hadi bunlardan
da vazgeçelim, kendimizi Vaynakh olarak tanımlayalım desem, (Türkçesi
bizim millet demek) Adigeler kabul eder mi?
|