|
|
................... |
|
................... |
KEFKEN ANIT
PROJESİ İÇİN GELEN ELEŞTİRİLER
-4 |
CircassianCanada
|
|
|
................... |
|
................... |
Ğış Mehmet Demircan |
13.06.2006 20:07:45 |
Sayın Apsilmanra;
Bu enerjinizi hayırlı işlere harcarsanız çok işler
başaracağınıza inanıyorum.
Haydi sizden de projeler bekliyorum. Bizler yanında olacağız
(en azından ben). Hayırlı haberlerini bekliyorum.
Selamlar. |
|
Kumuk |
13.06.2006 21:12:45 |
Benim anlayamadığım
olay mezarlıkken nasıl oldu da konu yok Çerkez yok Abaza yok
Çeçen meselesine geldi. Yoksa bu kasıtlı olarak yapılan bir
hedef değiştirme yöntemi mi?
“Sinek ufaktır ama mide bulandırır.” İlk olarak mezarlık
konusunda fikir babası olarak gösterilen kişinin yapmış olduğu
misyonerlik faaliyetleri!
Zaten ortamda tam buna uygun şekle yavaş yavaş getirildi. Yok
orada yatanlar Hıristiyan Abhazlarmış. Varsa öyle bir durum
yapalım Hıristiyan mezarı ama orada yatan Müslüman
Kafkasyalılar ne olacak?
Fikriniz neyse zikrinizde o olsun. Açık açık söyleyin din
konusunda mezarların nasıl olacağını da bu konuda şüphesi
olanlar (ilk başta ben) rahatlasın. Bu konu da hiçbir ortamda
yapılan eleştirilere tam cevap verdiğiniz görülmemiş ama bari
bu kez...
Sitede verilen mezar taşları bir ön düşünce oluşturma da
yeterli ama bir de sizin ağzınızdan açıkça duyalım şu
meseleyi.
Saygılarımla Kumuk |
|
İkilem |
13.06.2006 22:04:24 |
Fazla lafa gerek
yok. Yukarıdaki fikirleri okuyun.
Bu gidişle kıyamete kadar bizden hiç bir şey olmaması için
çalışanlar var diyebilirim. Tekerlemeler yüzyıllardır devam
ediyor.
Bizim bizlere yaptığımızı hiç bir millet bize yapamaz. |
|
Xabze |
13.06.2006 22:41:01 |
Apsilmanra
Ne çok bilgilenmişsiniz mi yoksa kinlenmişsiniz! desem
bilemiyorum.
Amacınızda anlaşılır gibi değil, şu Anzakların yaptıklarına
bir de söylediklerinize bakıp şaşırıyorum. Ayaklar altına
alınmış çay bahçesi olarak kullanılan mezarlıkla ilgili tek
kelime söylememek için, olmadık yöntemlere baş vuruyorsunuz.
Utancınızdan mı yazılanları cevaplamıyorsun?
Çay bahçesi olarak kullanılan mezarlık hakkındaki bilgileriniz
umarım diğer bilgilerinizden çok önemlidir.
Açıklarsanız seviniriz. |
|
Mecit Tav |
13.06.2006 22:48:50 |
Değerli arkadaşlar,
Ben tartışmaya yandaş olmak istemiyorum.
Ancak bu çalışmayı yürüten ve resmi izin için müracaat eden
arkadaşlarımızın burayı güzel bir Çerkes Mezarlığı olarak
düzenleyebilmek için hepimizin yardımına ihtiyacı olduğunu
biliyorum ve ben olumlu şeyler yapabilirim, söyleyebilirim,
pozitifim diyen herkesi bizzat onlara müracaat etmeye davet
ediyorum.
Mevcut enerjiyi burada beyhude yere harcamak yerine orada
düşüncelerinizi dile getirmeniz, düşündüğünüz ve inandığınız
doğru konusunda emek harcamanız daha yararlı olacaktır.
Burası, Müslüman, Hıristiyan, Ateist, Budist,... tüm
Çerkeslerin övünç kaynağı olabilecek şekilde düzenlenmelidir.
Saygılarımla... |
|
K.
Dokuz |
14.06.2006 09:33:37 |
Biz Kefken
mezarlığında yatanlar sizlere sesleniyoruz.
Bizleri rahat bırakın, anıt mezarda istemiyoruz şimdi işinizi
gücünüzü bırakacaksınız para koyacaksınız, yorulacaksınız,
sizlere yazık değil mi? İyisi mi sizler eskiden olduğu gibi
yatın.
Birlikte bir şeyler yapmak neyinize, xhabzeyi yaşatmak
neyinize, dilinizi yaşatmak öğrenmek öğretmek neyinize, sakın
ha tırmık, kazma, kürek alıp yanımıza gelmeyin. Bizleri bugüne
kadar düşünmeyen yakınlarımız utanırlar.
Sizlere sataşırlar, öküz altında buzağı ararlar sizleri
Hıristiyanlıkla, Budistlikle, dinsizlikle suçlarlar. Sonra
birbirinizi üzersiniz. Yok yok biliriz üzersiniz.
Hepiniz hoşça kalın. Ömrünüz uzun, yolunuz açık olsun. |
|
Semra Ademey |
14.06.2006 11:14:12 |
Fesapşh,
Değerli katılımcılar, CC’nin giriş yazısı iyice okunur ise
sorun yaşanmaz. Konuyu farklı kanallara çekmek isteyenler
başlık neden açılmış acaba hiç merak etti mi? Bu giriş
yazısında CC bizlerden düşüncelerimizi ve desteğimizi istiyor.
Neden böyle bir işe kalkıştıkları hakkında son derece açık ve
net olarak sebep ortaya koyuyor. Daha bir şeyler aramanın
anlamı nedir acaba?
Değerli arkadaşlar, soru sormak lazım. Neden, niçin, nasıl en
çok sorulacak sorular olacak. Sadece bu iş için değil
hayatımızın her alanında bu sorulara verdiğimiz cevaplardır
bizim davranışlarımızı belirleyenler. Farkında oluruz ya da
olmayız ama bize yön veren sorulardır bunlar. CC de
düşüncelerinizi paylaşın demiş ve sonucunda güzel düşüncelerde
gelmiş ama bazı yazılar sormak ve cevap almak için değil
sadece ve sadece anlamsızca eleştirmek için yazılmış. Siz ne
yaparsanız yapın “biz bildiğimizi okuruz, görmek istediğimizi
görürüz “ cinsinden yazılar. Yazık değil mi, ayıp değil mi?
Düşüncelerinize değer vermeleri suç mu? Bırakın artık CC’nin
yaptıklarının altında, üstünde, sağında, solunda bir şeyler
aramayı sadece ve sadece konuya ve yapılmak istenene
şartlanın.
Orası tüm Hıristiyan Kafkaslılar ile dolu olsa dahi hiçbir şey
değişmez. Bizim anavatandan kopup ilk ayak bastığımız kara
parçası değil midir? Burayı anlamlı kılan kısım diaspora
hayatımızın başlangıcı olması değil midir? Binlerce kayıp
verilen yer olması değil midir? Son yıllarda bir gelenek
olarak anma törenlerini Kefken de yapmıyor muyuz? O halde bu
projeden ne anlam çıkarılmak isteniyor da bulunamıyor?
Kusura bakmayın bizler ilgili makamlar ve thamadelerimiz
dışında birilerinden izin almak için bu başlık altına
yazmadık. Bizler sadece paylaşmak, birlikte emek verebilecek,
birlikte en iyisini en doğrusunu yapmak için bu başlık altına
yazdık. Daha iyisini bulmamız için ortaya atılacak her türlü
düşünceye saygı duyarız. Fakat niyet sadece bağcıyı dövmek ise
onu da dövdürmeyiz:)))
Geçenlerde bir arkadaş ile sohbet ediyordum. Son derece güzel
sorular soran ve sadece karşılıklı düşünceleri net olarak
bilmek isteyen, oldukça güzel sohbeti olan bir arkadaş ile.
Bana lafın arasında şu soruyu sordu.
- Ben, yaptığınız çalışmaları desteklemesem ve sürekli
olumsuzluklar ortaya koysam ne yaparsın. ( Bunu yaparken de
senin ne derece işi ciddiye aldığını görmek istiyorum diye de
not düştü)
- Neden beğenmediğini ve hataların ne olduğunu öğrenmek,
onları hemen düzeltmek isterim dedim.
- Peki sana hataları da söylemesem ama hiçbir şekilde de
yaptıklarınızı kabul etmesem ne dersin. Dedi
- Senin daha farklı, daha faydalı düşüncelerin var mı,
öğrenmek isterim dedim.
- Hiçbir şekilde sana düşüncede sunmayacağım ama
eleştireceğimde. Dedi
- Aaaa o zaman durum farklı sen zaten sonuca gitmişsin. Biz ne
yaparsak yapalım seni memnun edemeyiz. Düşünceni de ortaya
koymuyorsun, bizi de beğenmiyorsun. Kısaca sen bizi
anlamıyorsun bile. O halde neden ben seni ciddiye alıp ta
zamanımı boşa harcayayım. Seni ikna etmem çok mu önemli. Sen
ikna olacağın şartlara zaten ikna olmuşsun. Kusura bakma ama
seninle uğraşamam. Selamımı verir yoluma kaldığım yerden doğru
olduğuna inandıklarım ile devam ederim. Dedim.
Kısaca daha mantıklı ve yapıcı düşünceler olmayacak ise
yolumuza kaldığımız yerden devam ederiz.
Hayatta hiçbir iş yüzde yüz destek ile olmamıştır. Bu gün bir
ülkeyi yönetenler bile belli bir çoğunluk ile yönetime
gelmiştir. Bu demokrasinin gereğidir. Burada da durum aynı
olacak. Bizim için önemli olan çoğunluktur. Yani 100 kişiden
51 çok önemli. Herkes kabul edecek, herkes destek verecek
dersek zaten hayal olur. Biz alacağımız desteği aldık. Geriye
kalan en ciddi sorunumuz, en güzel, en yakışır şekli ile
projeyi hayata geçirebilmektir.
Saygılarımla.
Tham Figapsou. |
|
Apsını |
14.06.2006 14:57:08 |
Dedelerimin mezarına
bir Allah'ın kulu dokunamaz.
Önce mezar temizle ardından oyun oyna zıpla öyle mi?
Kendinize eğlence arıyorsanız lütfen daha mantıklı bir yer
bulun. |
|
Hamza Şakrıl-İpa |
14.06.2006 18:32:07 |
Selamun Aleyküm,
Siz o mezar taşlarını oraya dikin, ben de Hz. İbrahim'in kendi
kabilesinin putlarını tek tek baltayla kırması gibi onları
kıracağım. |
|
Abazin |
14.06.2006 19:10:42 |
Apsını sen hiç
kendine dert etme, bu dedelerimiz sadece senin deden değil,
kendi adına konuş. Merak etme tepinme konusunda endişen
olmasın zaten biliyorsun da, hani kafasını kuma gömenler için
yazalım.
Yüzlerce atamızın gömülü olduğu yerin üstü çay bahçesi olarak
kullanılıyor. Yaz ayları baya üstünde -tepiniyorlar-. Göster
babayiğitliğini görelim. Ucuz kahramanlık klavye tuşlarıyla
olur.
Gitsen de Kefken'e çay bahçesinde -tepinenlere- iki laf etsen
dedelerinde çok mutlu olurdu. |
|
Tamer |
14.06.2006 20:20:13 |
Geldiğimiz son
noktaya bakınca; bitik noktasına geldiğimizi anladım. Yalan
söylememeye çok gayret ederim. Ama bugün anladım ki şimdiye
kadar bütün yalanları kendime söylemişim.
Biz birbirimizi sever, saygı duyar, karşılık beklemeden
birbirimize yardım ederiz, diyordum. Kendime ne kadar büyük
yalanlar söylemişim meğer.
Bizde bu önyargı, çekememezlik, her taşın altında bir kasıt
aramak bizim özeliğimizdir itiraf ediyorum. En dindar, en
laik, en milliyetçi, her şey ben bilirim özeliklerimizde
ekstramızdır. |
|
Suhumi |
14.06.2006 20:47:45 |
Mezarlar
Abhazlarındır.
Abhazya da Abhazlarındır, kendileri savunsunlar.
Federasyondaki Abhaz dernekleri ayrılsın. Herkes kendi yoluna
gitsin. |
|
Apsilmanra |
14.06.2006 20:49:58 |
Selam'un aleykum CC,
Böyle hayırlı bir işe kalkıştığınız için inananlarınız size
minnet borcu duyacaktır. Sizi anlamak için çok çaba sarf
ettim, siz de beni anlamamak için aynısını yaptınız. Ama ben
sizin amacınızı başka sitelerden değil, bizzat sizden
öğrenmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Tartışmanın gidişatına bakılırsa, önünüzde duran her şeyi
ezmek istiyorsunuz. Belki de bunun için az sayıda insan
tartışmaya katılıyor.Ama süreç gösterdi ki bırak ezmeyi, benim
gibi sıradan birisine bile doyurucu bir bilgi sunamıyorsunuz.
Bu tartışmadan ne umuyordum; öncelikle bazı konuları
bildiğinizi varsayıyordum. Belki bilmediğim bir iki kelam
öğrenirim, diye düşünüyordum.Ama gerçekler o kadar acı ki,
belki siz farkında değilsiniz, yıllardan beri süregelen
konuları tekrar etmenizden anlaşılıyor.Aynı nakaratlar üzerine
konuşup duruyorsunuz.
Öyle bir noktaya geldi ki, karakter kırıntıları arasında
dolaşmaya başladığımı anladım. Fikir savunusu yapan
zavallılarla fazla bir şey konuşmaya gerek olmadığına karar
verdim. Her şeyden önce, bu tartışmaya başlarken ne
düşünüyorsam şimdi de aynı düşüncelerim pekişerek yollarına
devam ediyor. Birçok insanın sırf bu işin peşinden gittiği
için kendisini başkalarından daha akıllı zannetmesi, aslında
hiçbir şeyin değişmediğinin göstergesidir.
Yok olmanın en büyük nedeni, ne Ruslar, ne Türkler, ne
Gürcüler, ne İngilizler, ne Fransızlardır. Kendinden
başkasının aklı olmayacağına inanan zavallılardır. Bu projeye
karşıyım. Bir müslüman olarak karşıyım, bir ilahiyatçı olarak
karşıyım, bir Abhaz olarak karşıyım. Oradaki dedelerimize
kendi kılıfını giydirmek isteyenlere karşıyım, bunu yaparken
masumane argümanların arkasına sığınanlara karşıyım.
Ben kendi fikirlerimi yazmaktan vazgeçtim. Sizin peşinizden
koştuğunuz, akademik kariyer sahibi şahsiyetlerin yazmış
olduğu yazıları, noktası ve virgülüne dokunmadan aynen
aktardım. Bu nasıl bir pişkinlik ki, bir tane fikir bile beyan
etmeden yine suçlamayı bana yaptınız. Ben bana karşı kafasını,
beynini kenara koyarak sadece hisleri, nakaratları ve başka
‘kıta’lardan ithal düşünceler ile cevap verenlere
sesleniyorum: Haç dikmek mi, Çerkesliği kurtarmak mı ya da
başka masumane görünen amacınız mı var, Uzunyayla’nın
mezarlıklarına yapın, isterseniz Türkiye Devleti size boş bir
arazi versin istediğiniz anıtı, istediğiniz mezar taşını oraya
dikin. Hayır diyeceklerini sanmıyorum. Neden “Kefken Abhaz
Mezarlığı”?
Neden olduğu çok açık, oradan başka sürgün acısını anlamanıza
yarayacak mezarlık var mı? Size argüman lazım, belge lazım,
üzerine çöreklenebileceğiniz kalıntılar, materyaller lazım ve
ben bunu anlayacak kadar mürekkep yalamış birisiyim.
Tartışmaya katılan bay ve bayanların aynı şeyleri tekrar
edeceğini bilerek, şunu söylüyorum: Gidin Sayın Dr. Batıray
Özbek (xhabze koyucu) Yedic Bey’e, Kuban Paul Bey’e…vd. sorun;
onlar, benim ne anlatmak istediğimi bilirler ve benden daha
iyi anlatacaklarına eminim.
Siz Ey, Allah aşkına, bu siteye giriyorsunuz ama iş olsun
diye. Biriniz şu sitenin yazarlarının, çizerlerinin,
araştırmacılarının yazdığı yazıların ne olduğunu
okumuyorsunuz, değerlerinizi olgunlaştıracağına inandığınız bu
zevatın ne söylediğini bilmiyorsunuz. Biraz insaf sahibi
okurların bunu anlayacağına, adım gibi eminim.
Kimileri yazmaya devam ediyor projeye saldırı olmuş diye. Siz
buna saldırı mı diyorsunuz? Bu proje birlik içinmiş …vs. vs.
“külahıma anlatın”.
Ben, bu tartışmadan dolayı bir çok Abhaz’ın bana karşı
çıkabileceğini, en azından tereddütte kalacağını tahmin etmeme
rağmen, tartışmaya devam ettim. Onlarında bu projenin güzel
görünen yüzüne kapıldığını düşünüyorum. Ancak ‘BUZ DAĞI’nın
görünmeyen ve daha büyük olan alt kısımları var. Abhazlar size
birçok birikimini verdiler. Tarihsel argümanlarını bile art
niyet düşünmeden elinize tutuşturdular. Siz o argümanlara
“ÇERKES” ismini yapıştırıp kendinize yonttunuz. Kimse bir şey
dedi mi? Ama artık yeter. İş o noktaya geldi ki, mezarlarımızı
bile kendi amaçlarınız doğrultusunda kullanmaya başladınız. O
mezarlığın Abhaz tarihinde çok önemli ve es geçilemez yeri
olduğunu ‘entelijansiya’nız benden daha iyi bilir, benden daha
iyi anlatır, size.
Ne yapılmak isteniyor? Bu işi paldır-küldür yapma isteğiniz
neden, aceleniz mi var, birlik için o mezarlığın asli
kabuğunun değiştirilmesi mi gerekiyor. Yarın başka başka
kabuklara bürünürsünüz, şimdikini halledince, o zaman kabuk
değiştirmek daha kolay olur. Bilimsel, tarihsel etik
anlayışına sığar mı bu yapılan?
Ben konunun başından beri, defalarca şunu söyledim: Kesinlikle
‘milliyetçi’ değilim, ‘Adıge, Çeçen…vs.’ düşmanı asla değilim,
bizim içimizde başka ırklardan karışmış (Afrikalı, Ortadoğulu
gibi) insanlar da var. Adigeler ve diğerleri kardeşlerimizdir.
Hepimiz birlik olmalıyız. Ama ben senin elindekine göz
dikmeyeceğim, sen de benimkine.
Bazıları da demokrasiden dem vuruyor. Demokrasiyi tersinden
okumuş hazret. Demokrasi çoğunluğun sultası değildir; aksine
çoğunluğa karşı azınlığın hakkını koruyandır. Oy çokluğu ile
Abhazların tarihi mezarlığını talan etmek için, demokrasiden
dem vuruyor hayret! Böyle insanlar da varmış. ‘Büyük Demokrasi
Aşıkları’ sorarım size? Siz ki bilime güvenen insan imajı
altında dolaşırsınız, ama işinize gelen yere kadar…
Kimileri de Abhazya’nın köklü Hıristiyan geleneğine dayanarak,
orada yatan insanları bu kimlik altında değerlendirmeye
alıyor. Tarih bilmezlikle suçluyor, beni. Evet çok derin tarih
bilgim yok, ama sizden çok galiba. Zaten neyi bilirsem bileyim
hangi delilleri getirirsem getireyim siz aynı tavırları daha
da azgınlaşarak sürdüreceksiniz.
İşte bu kişiler, Abhazya’nın Roma, Bizans, Osmanlı ve Rus
etkisindeki dönemlerini belli bir silsile ile göz önüne
almaktan ziyade, işlerine gelen yerlerden bahsederek,
yapacakları bu projeyi meşrulaştırma çabası içerisine
girmektedirler. Bunların içerisinde öncelikle, Abhaz olduğunu
söyleyenlerin olması, gerçekten çok üzücü. Abhazya’nın
Hıristiyan geleneği Hz. İsa (a.s.)’nın tanınan havarilerinden
Kenan’lı Simon’a (Simon Canonite) kadar dayandığı rivayet
edilir. Ancak bunun Bizans döneminde başladığı yani Abhazların
Bizans döneminde Hıristiyan olduğu bilinen bir gerçektir.
(Hatta Malazgirt savaşında Abhazlar, Gürcüler, Ermeniler
Bizans ordusunda savaşmışlardır.) Peki kötü mü oldu? Hayır,
putperest olup meşe ağacına tapacaklarına o zamanki doğru yolu
seçerek Hıristiyan oldular. (Bu bağlamda “Eski Tha inancına
geri dönelim.” Diyen Yaşar Bağ’ı yad edeyim.)
Ancak dünya tarihi ve insanlık durağan bir yapı değil.
Değişime uğrar, düşer-kalkar, başka dinler gelir ve onlara
katılırsınız.. Bu süreç bir şekilde işlemek zorundadır. Aksi
taktirde şu an olduğu gibi yok olmanın eşiğine gelirsiniz.
Zamanla güç dengeleri değişip Abhazya’nın, Fatih Sultan Mehmet
döneminde Osmanlı etkisine kaçınılmaz bir şekilde girmesi ile
gerçek anlamda İslam’la tanışması başlamıştır. Gerçek anlamda
diyorum çünkü, Abhazlar Hz.Osman döneminde Müslümanlarla ilk
karşılaşmasını yapmıştı. Ancak Osmanlı ile karşılaşması daha
çok sosyal ve ekonomik ilişkinin kurulduğu bir dönem olduğu
için İslam’ın etkisine girmesi ve İslam’ı benimseyenlerin çok
olması normal bir durumdur. Yaklaşık ‘beş yüz’ yıl önce
içimize girmeye başlayan İslam’ı adeta ikincil bir din ve bir
hata imiş mantığı ile değerlendirmek, o kabın içerisine almaya
çalışmak, hem Abhaz tarihine hem de Kafkas tarihine yapılacak
ihanettir.
Abhazlar şanslı diye düşünüyorum. Bu kadar da olsa atalarımız
bize üzerinde düşünebileceğimiz tecrübeler bırakmışlar. Bu
süreç içinde dikkat edilecek olursa Abhazların sürgün edilip
karşı kıyıya çıkınca pat diye Müslüman olmadığı anlaşılır.
Bazılarının anladığı gibi, sanki o güne kadar Abhazlar ve
Çerkesler Osmanlı’yı tanımıyormuş havası estirilmesi
gerçeklere tamamen ters bir anlayıştır. Elbette bilinen bir
gerçektir ki, Abhazların hepsi Müslüman olmadı. Hıristiyan
kalanlar da oldu.
Osmanlı’ya gelen Abhazların çok çok büyük bir kısmı
Müslüman’dı. Kefken’dekilerin Hıristiyan olmadığı gün gibi
ortadayken neden o neyi simgelediği belli olmayan mezar
taşlarını bu insanların başına dikmeye çalışıyorsunuz.?
İkincisi, neden Çerkes kelimesini kullanıyorsunuz (Örnek
olarak: Dr. Batıray Özbek’in ‘Çerkesler kimdir’ yazısına
rağmen)…
Benden, öneri bekliyor. Ben önerimi yaptım. Bu proje öncelikle
Abhazyalı bilim adamlarının önüne konmalı. Onların önerileri
doğrultusunda Türkiye’deki Abhaz derneklerinin de desteği
alınarak proje gerçekleştirilmelidir. |
|
Kudret Palba |
14.06.2006 21:00:49 |
Sayın Abazin,
Kefken'deki çay bahçesi mezarlığın üstünde değil. Size bu
bilgiyi verenler yanlış bilgi vermişler. Çay bahçesi ile Abhaz
mezarlığı arasında ne kadar mesafe olduğunu sana bu yalan
yanlış bilgiyi verenler söylesin. Çarpıtmaya gelince üzerinize
yok. Ayrıca CC'deki Kefken Abhaz Mezarlığı'nın fotoğrafı diye
yayınlanan resmin Kefken'e ait olduğundan şüpheliyim. Çünkü
oradaki Abaza Mezarlığı tel örgülerle çevrilmiştir. Ayrıca
içinde çok sayıda çam ağacı vardır. Şunu da eklemek istiyorum,
mezarlık ve çevresi gayet yeşil bir alan. Bana o fotoğraf
Uzunyayla'nın bozkırlarından bir manzara gibi geldi.
Son olarak, anıt diye dikilen, ne olduğu ve neyi simgelediği
belli olmayan o nesne de gerçek Abaza mezarlığında değil,
köyün mezarlığındadır. |
|
Afdzucaa |
15.06.2006 00:33:05 |
Kefken'de Sürgün'ün
142. yıldönümü için kutlamalar yapıldı. Başta Kocaeli Kafkas
Derneği olmak üzere diğer derneklerimiz başarılı bir
organizasyona imza attılar.
Mükemmel bir tören yapıldı, Yazık! Hem de Çok yazık! Kutlama
lafına değinmek bile istemiyorum (özür dilendiği halde hala o
şekilde duruyor yazı). Mükemmel bir tören sözüne gelince;
geçtiğimiz yıllarda bütün bir hafta sonuna sığdırılamayan
etkinliklerin 16:30'da başlayıp 22:00'de bitmesi midir
mükemmellik!!?
Saygılarımla. |
|
Avrupa'da Bir Kafkasyalı |
15.06.2006 01:27:10 |
Kaç Abhaz Çerkes
olduğunu kabul eder ?
Hangi zihniyet Abhaz mezarlığını Çerkes mezarlığı yapmaya
kalkar ?
Hıristiyan bir adam neden Müslüman Abhaz mezarlığına anıt
mezar yapma projesi başlatır?
Meftalarin bu gun orada kalan akrabalarına danışılmış mıdır ?
Müslüman oldukları %99 kesin olan o mezarlıkta yatanların baş
ucuna dikilecek olan mezar taşına İslam dininin bir sembolü ya
da ''Ruhuna Fatiha'' yazısı yerine anlamsız bir motif
resmedilir?
Sırada hangi mezarlıklar vardır?
Acaba Abhazların yoğun olarak yaşadığı yerlere ''siz eskiden
Hıristiyandınız'' diyerek bir kilise yapma projeleri var
mıdır?
İzmit Derneği hangi inisiyatifle bu işe ön ayak olur?
Yönetim kurulu veya genel kurul kararı almışlar mıdır bu
projeye ön ayak olurken?
Bu sorular uzar gider. |
|
Apsılmanra |
15.06.2006 07:48:32 |
Suhumi,
Şu Sohum yazısını öğrenemedin gittin, Gürcüler gibi yazdığına
ve verdiğin gaza bakılırsa "AJAN" mısın nesin? Abhaz olmadığın
yazıdan anlaşılıyor.
Abhazya'da savaşanlar üzerinden pirim yapmak ve Abhazların
size derin bir minnet borcu duymalarını istemeniz neden? Bu
kafayla ileride Abhazya'yı da istersiniz bizden.
Orada en çok "ÇEÇENLER" savaştı. Onların böyle sözleri olmadı.
Diğerlerinin de olmadı. Hatta bazı zamanlar Abhazlarla
Çeçenler arasında gerginlikler olmasına rağmen.
Biz Abhazya için savaşan Çeçen, Rus, Adige, Kabardey, Abazin,
Rus Kazakları, Osetler... vs. hepsine müteşekkiriz ama sizin
gibi bunun üzerinden PRİM yapanların da karşısındayız.
Ben size baştan söyledim mezarlıklar da uyanış olmaz diye.
Bakın konuyu nereye getiriyorsunuz. Ama bu düşünce senin ve
senin gibilerin zaten içinde var olduğu gün gibi ortada, küçük
bir zorlanmada sırtınızı dönüyorsunuz.
Mezarlık ve Abhazya'nın Bağımsızlık Savaşı'nda savaşanlar;
alaka kurdunuz sonunda, ben başından beri bu sözlerin
söyleneceğini en ufak bir zorlamada çözüleceğinizi biliyordum.
Hazırlıklı olduğum içinde garipsemiyorum. Hazırlıksız olanlar
düşünsün. "Hajkasım Bey'de benzer şeyler söylemişti."
Abhazya'nın senin gibilere ihtiyacı da yok.
SELAMETLE GİDİNİZ... |
|
Apsilmanra |
15.06.2006 09:12:09 |
Sayın Afdzucaa,
Başından beri hikaye mi anlatıyoruz. Sizin derdiniz ortada.
Derinden anlattım olmadı. Yüzeysel anlattım olmadı. Ama
olduruncaya kadar devam. Bu iş burada kalmayacak. Başka bir
yer bulduruncaya kadar, ne şekilde olursa olsun, bu işten
vazgeçmek yok.
Kefkenliler en azından çay içiyor orada ya bizimkiler
dediğimiz "güruh" ne yapar? Kimisi şarkı söyler, kimisi oyun
oynar, kimisi de "MEZARLARININ! ÜZERİNDE İÇKİ İÇER" çok matrah
bir iş yapıyormuş gibi anlatırlar. Kimisi de proje yapar
keyfine göre, kırk kişi bir araya gelir proje bu, yapalım
derler.
Ben de, yapacak olan hiç geri durmasın, bende durmayacağım
diyorum... Nick'in önünde nasılmışım merak edenler, öğrenir.
Böyle olacağına orada "çay, kahve" içsinler, memleketin
"hayvanatı" otlayıp et, süt, yün versin insanlar geçinsin.
Yukarıdakilerden daha çok dedelerimiz bunlara sevinirdi.
SELAMETLE GİDİNİZ. |
|
Uzunyaylalı |
15.06.2006 11:43:11 |
Sayın Kudret Palba,
Sayın Apsilmanra,
Amiyane bir tabir olacak ama sıkıştıkça gidin Uzunyayla'ya
mezar yapın diye her seferinde "Uzunyayla"yı karıştırmayın.
Uzunyayla'da Kabardeyler mezarlarına sahip çıktılar, ayrıca
Uzunyayla'nın mezar sıkıntısı da yok. Siz de madem o kadar
dedelerinize, atalarınıza, geçmişinize düşkündünüz zamanın da
mezarlığınıza da sahip çıksaydınız. |
|
Guğoj Sami |
15.06.2006 12:15:06 |
Sayın Avrupada bir
Kafkasyalı
ve çok değerli katılımcılar,
Kefken'in Sürgünle ilgili bilinen tarihini naçizane olarak
Büyük Çerkes Sürgünü başlığıyla, Rahmetli Büyüğümüz Beygua
Ömer'in aktardıklarıyla yazdık. Tıklayıp okursanız sevinirim.
Eksiğimiz olmasına rağmen Kefken organizasyonunu
Sakarya-Düzce-Hendek ve bölgemizdeki diğer derneklerin
katılımıyla yapmaya çalışıyoruz.
Etkinlikte destek ve önerilerinize açık olduğumuz gibi,
Kefken'de yıllardır düşündüğümüz tadilatı da yapabilir miyiz
diye bu işte yetkin insanlarla fikir teatisi yaptık. Elbette
Sivil Toplum Kuruluşu olarak, Kocaeli sınırları içerisinde
bulunan Kefken ile ilgili yapılacak çalışmalarda olmak en
doğal hakkımız. Birkaç gündür yazılanları takip ediyorum, konu
ana seyrinden sapıp boylar arası mesele haline geldi. Şu anda
inceleme yapılmaktadır. Tarihçimiz Cemalettin Özbay belgeleri
(Osmanlıca) yerinde okudu ve tercümesini yaptı.
Konunun bu şekilde gelişmesi üzerine Derneğimiz dün akşam
ilgilenen arkadaşları davet etti ve bir toplantı yaptık.
Alınan kararlar sizlere Kafkas sitelerinden duyurulacaktır.
1878 Abhaz sürgününden sonra kurulan karaağaç köy mezarlığıyla
ilgili bilgileri de Formdaki Büyük Çerkes Sürgünü bölümünden
tıklar mısınız? Elbette ki hiç bir belge ve bilgi aslına uygun
olmayan bir halde yayınlanmayacaktır.
Öncelikle şunu belirteyim 2 mezarlıktan birini zaten köylü
kullanıyor. İkinci Mezarlığında etrafında tel örgü yok ve
bakımsız. Şu anda gündemimizde taş dikelim veya her oraları
kazıp bozalım gibi bir madde yok. Düşünenler fikir ve projeyi
hazırlar, bakılır incelenir ve yapılması gereken yapılır.
Bundan kimsenin endişesi olmasın.
Sonuç olarak şahsım, heyetteki arkadaşlar ve üye
hemşerilerimiz sahil etkinliklerinin yapıldığı deniz kenarında
düzeltmeler yapılmasının daha doğru olacağı kanaatindeler.
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyor yapıcı eleştirilerinizi
bekliyoruz.
Guğoj Sami KORKUT |
|
Kurul Kararıdır |
15.06.2006 15:04:24 |
14.06.2006 Tarihinde
Kocaeli Kafkas Kültür Derneği’nde yapılan toplantıda alınan
kararlar aşağıdadır.
1- Katılımcı ve okuyucuların eleştiri ve önerileri üzerine
Kefken Anıt Mezar projesinde değişiklik yapılmıştır.
2- Mezarlık alanına çalı,çırpı ve dikenlerin temizlenmesi
dışında hiçbir müdahale olmadan çevresi tel ile çevrilecek ve
kapı yapılacaktır.(mezarlık içinde hiçbir yenileme çalışması
yapılmayacaktır)
3- Tuvalet ve şadırvan yapılacaktır.
4- Sahil mağara kısmı düzenlemeleri yapılacaktır.
5- Mimari projeler yapılarak il Kültür Müdürlüğüne tasdik
ettirilecektir.
6- Katılım ve katılımcılar ile ilgili projede değişiklik
sözkonusu değildir.
Keç-ı Süleyman YAVUZ Birant Safet ÖZTÜRK
Guğoj Sami KORKUT |
|
Jibge-Sible |
16.06.2006 04:56:29 |
Anıt mezar
projesinden önce Kuban Paul Seauhmann kimliğinin açıklığa
kavuşturulmasını istiyorum.
Kimdir, nerelidir, kime hizmet eder, bir bilelim ondan sonra
bizde seve seve bu projeye katılırız.
Hüsnüniyetinden emin olmadığımız kişi, kurum ya da derneklerle
diyaloga girmemiz MÜMKÜN DEĞİLDİR!!!
Saygılarımla. |
|
Kuban Paul Seauhmann |
16.06.2006 08:36:49 |
Maf Jıbge-Sıble,
Adım Kuban'dır. Ankara doğumluyum. Seauh sülalesindenim.
Abzegh'im. 47 yaşımdayım. Setenay adında bir 21 yaşında bir
kızım, Kuban Jan adında 6 yaşında bir oğlum var. 23 yıllık
basın mensubuyum. Son 12 yıldır da televizyon üst yöneticiliği
yaptım. Şu anda inşaat müteahhitliği yapmaktayım.
''Kime hizmet eder'', gibi bir soruyu bu siteye bakarak
görebileceğinizi ve algılayabileceğinizi düşünüyorum. Eğer
seauhmann@yahoo.com adresime telefonunuzu ve kimliğinizi
yazarsanız, sizi telefonla arar, başkaca arzu ettiğiniz
sorularınıza da seve seve yanıt veririm.
Daha da ötesi sizi evime davet eder, ailemle tanışmanızı ve
hüsnüniyetimizden (aile olarak) gerçek hayatta emin olursunuz.
İsminizi ve kimliğinizi yazmamanıza karşın size ben ailem de
dahil bilgiler verdim. Bunu yapmamdaki amaç kendimi size
ispatlamak değildir. Bu proje'nin kişi, kurum ve derneklerden
çok ''İNSAN''ım diyen herkesin sorumlu olduğunu algılamanız
için size yanıt yazdım.
Ailece sizi evimizde ağırlamamız ve bizi onurlandırmanız için,
kimliğinizi ve telefonunuzu bekliyorum.
Machu |
|
Guğoj Sami |
16.06.2006 11:18:45 |
Sayın Jibge,
Karaağaç köyünde mezarlıkta zaten anıt mezar var.Emek verip
oraya diken herkese bu vesileyle teşekkür ederim.Projede bu
nedenle anıt mezar düşünülmemektedir.
Saygılarımla. |
|
Şerıtı |
16.06.2006 12:22:32 |
Kefken'le ilgili
kurul kararını olumlu buldum, desteğe hazırım. Selamlar |
|
Keç Süleyman Yavuz |
16.06.2006 13:32:15 |
Sayın Jible-Sible
''Hüsnüniyetinden emin olmadığımız kişi, kurum ya da
derneklerle diyaloga girmemiz MÜMKÜN DEĞİLDİR!!! ''
Demişsiniz. Güzel demişsiniz klavyenize sağlık, itirazımız
yok.
Kuban beyi de sorgulamanıza itirazımız yok. Sorguladığınız
Kefken katılımcı listesinde şu an itibarı ile kırk yedi kişiye
de itirazımız yok. CC'deki üye sayısının tümüne de itirazımız
yok.
Tek itirazım;
Kocaeli Kafkas Kültür Derneğini neden sorgularsınız?
Bir büyüğünüz olarak sizden ricam; birde kendinize öz eleştiri
vermenizdir.
En az Kuban bey kadar onunla kuracağınız iletişimin takipçisi
olacağımdan hiç şüpheniz olmasın.
Neden mi? İyi niyet ve dürüstlüğünüzden şüphe duymadığım
içindir tabi ki.
Sevgiyle ve esen kalın. |
|
Atakan Sönmez |
16.06.2006 14:07:16 |
Sayın Jible-Sible
böyle bir isim ile kimi neden merak edersiniz? Aynı şekilde
bende sizi merak ettim zahmet olmasa sizde Kuban bey kadar
açık ve dürüst olabilir misiniz?
Proje proje olmaktan çıktı gibi daha ne istersiniz anlamış
değilim. Kuban beyi tanıyan tanıyor, bilen de biliyor. Ama
rumuz ile hesap soranları anlamak mümkün değil. Kimsiniz siz?
Sizde dürüst olabilecek misiniz?
Umarım Abhaz'ım diye yazanlar ve dünyanın olur olmaz laflarını
söyleyenler şimdi zevkten sekiz köşe olurda ömür boyu
çözülemezler.
Sayın Apsilmanra eğer azıcık dürüstlük taşıyorsanız o
kelimenin anlamını biliyorsanız isminizi açık olarak sizde
söyleyin. Söyleyin ki günü geldiğinde Ahbaz halkı da Adige
halkı da sizi anması gereken şekli ile ansın. İçiniz rahatladı
mı? Oraya gidip de çalıyı çırpıyı siz toplayın, Abhazlar maden
karşı çıktı buyursunlar.
Katılımcılara saygılarımla. |
|
|
devamı >>>> |
|
|
|
|
|
|
|