|
|
................... |
|
................... |
ABD`NİN GÜNEY
KAFKASYA POLİTİKASI -3 |
Rovshan Mammadov
Ankara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararasi İlişkiler
Anabilim Dali |
|
|
................... |
|
................... |
ABD’NİN BÖLGEDEKİ İ SORUNLARA YÖNELİK TUTUMU
A. Dağlık Karabağ Sorunu
SSCB dağıldıktan sonra yeni yaranmış devletlerin bazılarında
arazi bütünlüyü sorunu ortaya çıkmaya başladı. SSCB`nin
politikalarından biri de devletlerin içinde zorla yarın
istediği gibi kullanabileceği özerk bölgelerin yaratılmasıydı.
Bu politika SSCB dağıldıktan sonra Rusya için eski Sovyetler
Birliği devletlerinin bazılarının iç işlerine karışmasına
zemin oluşturdu. Maalesef Azerbaycan devleti de bu politikanın
getirdiği zorluklarla yüz yüze kalmış oldu.Azerbaycan
topraklarında yer almakla beraber SSCB zamanında zorla göç
ettirilmiş Ermenilerin çoğunlukta olduğu bir bölge olan Dağlık
Karabağ odaklı sorun 1980`lerin sonlarına yakın gündeme
gelmeye başladı. (85 20 Şubat 1988`de Dağlk Karabağ özerk
bölgesi Sovyet'inin, Azerbaycan SSC`den ayrılıp Ermenistan SSC`ye
birleşmek isteğini Azerbaycan, Ermenistan, ve SSCB
Sovyetlerine bildirmesi ve Azerbaycan’ın bunu redd etmesinin
ardından gösteriler ve şiddet olayları bir birini izlemeye
başladı. Sorunun daha da büyümesine 15 Haziran 1988`de
Ermenistan Yüksek Sovyeti`nin Karabağ'ın Ermenistan`a bağlanması
yönünde karar alması sebep olmuştur. Bu süreç
Azerbaycan`da Azerbaycan Halk Cephesi`nin (AHC) nin
yaranmasını oluşturan bir süreç olmuştur. 1 Aralık 1989`da
Ermenistan Parlamentosunun Dağlık Karbağ`ın Ermenistan`a
birleştiğini ilan etmesiyle taraflar arasındaki gerginlik
tırmandı. (86
1990 yılında belki de SSCB`nin dağılmasını daha da yaklaştıran
bir olay oldu. Azerbaycan`da artık Azeri Ermeni çatışmaları
başlamıştır. Halk artık SSCB`ni dışlayan mitingler yapıyordu.
19 Ocak`tan 20`ne geçen gece güya halk üzerinde yetkiyi
yitirmek kuşkusuyla Sovyet ordusunun Bakü`ye girmesine Moskova
tarafından yetki verildi. 130 silahsız kişinin şehit odluğu bu
kanlı gece Azerbaycan`da SSCB`ye karşı olan bu nefreti daha da
attırmış oldu.
3 Eylül 1991`de Ermeniler Dağlık Karbağ`ı “cumhuriyet” olarak
ilen ettiler.
26 Kasım 1991`de Azerbaycan Yüksek Sovyeti Dağlık Karbağ`ın
özerklik statüsüne son verdi. “Dağlık Karbağ cumhuriyetindeki”
Ermeniler buna karşın 8 Aralık`ta yaptıkları “referandumla”
“bağımsızlık”kararını aldılar.
1992`de AHC`nin BDT`yi onaylamaması ve yabancı askerlerin
Azerbaycan topraklarından çıkarılması yönünde aldığı karar
Rusya`yı kışkırtmış oldu. Azerbaycan`dan çıkarılmış olan Rus
askerleri Ermenistan`da yerleştirildi. Azerbaycan’ın savaşı
kaybetmesinin en büyük sebebi de kendi topraklarından
çıkarılmış olan Rus askerleri ve silahlarıydı. Sonuçta 1994`te
Bişkek`te imzalanan ateşkese kadar Azerbaycan`ın Dağlık Karbağ
da dahil olmakla %20 toprakları Ermenistan(Rusya) silahlı
kuvvetleri tarafından işgal edilmiş oldu. Savaş sonunda tarihi
Azerbaycan topraklarından( şimdiki Ermenistan ve Dağlık
Karabağ) 1 milyona
yakın Azeri Türkleri etnik temizleme sonucunda göçmen halinde
yaşamaya mecbur kalmışlar. Bu insan hakları ihlali halen devam
etmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Ermeni
işgalleri nedeniyle almış olduğu 822, 853, 874 ve 884 sayılı
kararlarla, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı,
Ermenistan’ın sorunda taraf olduğu ve işgal edilen toprakların
hemen ve şartsız olarak terk edilmesi gerektiği
vurgulanmıştı. (87
30 Ocak 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilat`ına
(AGİT) üye olan iki devlet Azerbaycan ve Ermenistan’ın
üyeliklerinin hemen sonrasında aralarındaki sorunları çözmek
için AGİT temsilcileri bölgeye gönderilmiş, durum tespiti
yapılmış ve 27-28 Şubat 1992’de Prag’da yapılan toplantıda
Karabağ’ın Azerbaycan’a ait oldu kabul edilmiştir. AGİT’e üye
ülke Dışişleri Bakanları’nın 23-24 Mart 1992’de Helsinki’de
yapmış oldukları toplantıda Karabağ konusu müzakere edilmiş
Minsk’te barış konferansının toplanmasına karar verilmiş ancak
barış gerçekleşmemiştir. 9-11
Eylül 1993’teki AGİT Minsk Grubu’nun Moskova’daki
toplantısından her hangi bir sonuç çıkmamıştır. Söz konusu
toplantıda Azerbaycan, Dağlık Karabağ Ermenilerini taraf
olarak kabul etmeye zorlanmıştır. (88
1994 yılında, Azerbaycan ile Ermenistan arasında her ne kadar
bir ateşkes anlaşması imzalanmışsa da Ermenistan’ın Azerbaycan
topraklarını işgali hadisesi nihai bir sonuca ulaşamamıştır.
1996 AGİT Lizbon Zirvesi’nde, Azerbaycan yönetimi, toprak
bütünlüğünün korunmasına yönelik bir karar çıkartmayı
başarmışsa da Ermenistan bu kararı kabul etmemiştir.1997
yılında, AGİT Minsk Grubu’nun almış olduğu Ermenilerin işgal
etmiş oldukları toprakların sadece bir kısmından çekilmesini
içeren kararı, dönemin Ermenistan Başkanı Levon Ter Petrosyan
sıcak karşılamışsa da 1998 yılında Robert Koçaryan’ın devlet
başkanlığına seçilmesiyle birlikte barış süreci de durmuştur.
1999’da AGİT Minsk Grubu kontrolünde Rusya’nın önerdiği
Azerbaycan ve Karabağ arasında ortak devlet kurulması önerisi
1996 Lizbon Kararlarının hiçe sayılması anlamını taşıması
yüzünden haklı olarak Azerbaycan yönetimi tarafından
reddedilmiştir. Yine, 1999’da Bill Clinton’un ABD Başkanlığı
sırasında, Clinton yönetimi, Azerbaycan ve Ermenistan arasında
arabuluculuk görevi yürütmeye çalışmış, ancak sonuç
çıkmamıştır. (89
2001 yılı Nisan ayında, Florida Key West’te bu defa dönemin
ABD Başkanı Bush’un arabuluculuğunda Azerbaycan Başkanı Haydar
Aliyev ve Ermenistan Başkanı Robert Koçaryan bir araya gelmiş
fakat AGİT Minsk Grubu’nun çalışmalarının devam etmesinin
desteklenmesi konusundan başka bir uzlaşmaya gidilememiştir.
2002 yılında Viyana’da toplanan AGİT Minsk Grubu’nun
Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki problemlerin çözümü için
liderler ve Minsk grubu üyeleri dışında iki ülkenin içişleri
başkan yardımcıları başkanlığında oluşturulacak heyetler arası
görüşmelerle devam edilmesi ve Minsk Grubu Eşbaşkanları ile
2-3 ayda bir liderlerin temsilcileri ile bir araya gelerek
Karabağ
meselesi üzerine görüşmeler yapılması önerileri kabul
edilmişse de sonraki süreçte uygulama gerçekleşmemiştir. (90
2 Ekim 2002’de AGİT Minsk Grubu üyelerini Bakü’de kabul eden
Azerbaycan Başkanı Haydar Aliyev, Karabağ sorunu için
arabuluculuk görevi üstlenen uluslararası kuruluşların
yardımıyla sorunun barışçıl yönden çözüleceğine dair inancın
Azerbaycan kamuoyunda azaldığını, aracı rol üstlenen
uluslararası kuruluşların sorun üzerinde pasif kaldıklarını ve
sözde Karabağ cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Arkadi
Gukasyan’a gönderilen tebrik mesajlarının Azerbaycan
kamuoyunu çileden çıkardığını ifade etmiştir. (91
2003’te Azerbaycan ve Ermenistan’daki Başkan`lık seçimleri
gerekçesiyle AGİT Minsk Grubu çalışmaları askıya alınmış, 2003
yılının Aralık ayının ilk haftasında AGİT Minsk Grubu
Eşbaşkanları Amerikalı Rudolf Perina, Fransız Henry Racoulen,
Rus Yuri Merzlakov’u kabul eden Azerbaycan Savunma Bakanı
Sefer Abiyev, BM’nin Ermenistan’ın işgali ile ilgili almış
olduğu kararların uygulanmaması ve Ermenistan’dan uluslararası
hukuk kurallarına uymasının
istenmemesi halinde bir sonuç beklemenin anlamsız olduğunu
söylemiştir. (92
2004 yılında, Polonya’nın Varşova kentinde düzenlenen Avrupa
Ekonomik zirvesine katılan Güney Kafkas ülkelerinin liderleri
28 Nisan 2004’te ikili ve üçlü düzeyde görüşmeler
gerçekleştirmiş özellikle Azerbaycan Başkan`ı İlham Aliyev ve
Ermenistan Başkan`ı Robert Koçaryan arasındaki ikili görüşmeye
AGİT Minsk
Grubu ABD, Fransa ve Rusya Eşbaşkanları da katılmışlar ancak
söz konusu bu görüşmelerden de herhangi olumlu bir netice elde
edilememiştir.
Nihayet, 2005 yılı Ocak ayında Avrupa Konseyi Parlamenterler
Meclisi Genel Kurulu tarafından “Ermenistan’ın Azerbaycan
topraklarını işgal ettiğine dair” yeni bir karar daha
çıkmıştır. Her ne kadar söz konusu karar, Azerbaycan
yönetimini haklı davasında, bir uluslararası kuruluş
tarafından bir kez daha teyit etmiş olsa da, bir anlamda
Azerbaycan kamuoyunu teselli etmeyi amaçlayan bir karar
görüntüsü içerisindedir. Çünkü kararın yaptırım gücü olmadığı
gibi çözüm için herhangi bir eylem planı da sunmamaktadır.
Benzer kararlar daha önce gerek AGİT Minsk Grubu’ndan gerekse
BM’den çıkmış ancak, sorunun çözümüne yönelik somut bir adım
atılmamıştı.
2008 yılında Azerbaycan tarafı BM`ye Azerbaycan’ın işgal
altındaki topraklarında olan durum hakkında bir belge
sunmuştur bu belge oy çoğunluğuyla kabul edilmiştir. Ne yazık
ki kendini tarafsız gösteren Minsk Gurubu üye devletleri
çekimser kalmak yerine bu oylamada aleyhine oy kullanmışlar.
Bu da halk arasında Minsk Gurubuna karşı inamı daha da
azaltmış oldu. Bazı kurumlar bu Gurubun
tamamen bu sorundan uzaklaştırılmasını istemekteler.
B.Güney Osetya Sorunu
Güney Osetya, Gürcistan sınırları içerisinde özerk bir
bölgedir. Büyük Kafkas Dağları’nın güney yamaçlarında yer
alır. Toplam yüzölçümü 3. 900 km² kadardır. Yönetim merkezi
Tskhinvali’dir. (93 Orta Kafkaslarda, Kafkas dağlarının kuzey ve
güney yamaçlarında yaşamakta olan Osetler, Hint-Avrupa ırkına
mensup İran kökenli bir Kafkas halkı olarak bilinmektedir. (94
Güney Osetya, Rusya Federasyonu sınırları içerisinde yer alan
Kuzey Osetya ile bir bütündür. Günümüzde Kafkasya’da süregelen
Güney Osetya sorunu Gürcistan sınırları içerisinde yer alan
Güney Osetya’nın Rusya Federasyonu içerinde yer alan Kuzey
Osetya ile birleşmek istemesinden kaynaklanmaktadır. Büyük
çoğunluğu Ortodoks Hristiyan olan Osetlerin bir kısmı da
Müslüman’dır. Müslüman Osetler’den bir kısmının Türkiye’de
yaşadığı bilinmektedir. Türkiye’de yaşayan Oset nüfusun bir
kısmı 1877-1878
Osmanlı- Rus Savaşı sonrasında, bir kısmı ise İkinci Dünya
Savaşı’ndan sonra
Türkiye’ye gelmiştir. (95
Osetlerin atalarının Hazar Denizi’nin kuzeyinde, Deon nehri
boylarında yaşadıkları bilinmektedir. Daha sonra buradan bazı
kabileler Azak Denizi kıyısına, Terek ve Kuban nehirleri
arasına ve Kafkasya’ya yerleşmişlerdir. Daha sonra bazıları
Kuzey Kafkasya dağ eteklerine göç ederek 6. yüzyılda
Kabartaylar’ın ataları olan Kerketler ile beraber Alania
olarak bilinen bir birlik kurmuşlardır. Günümüzdeki Osetler,
Alan dil ve kültürünün hakim olduğu Alan- Sarmatya ve Kuzey
Kafkas halklarının karışımından meydana gelmişler ve Kuzey
Osetya’ya yerleşmişlerdir. (96
Güneydeki Oset yerleşimi daha yakın zamanlarda
gerçekleşmiştir.96 Osetler, 1774 yılında Rusya’ya
katılmışlardır. (97 19. yüzyılın ortalarında Kafkasya Rusya
tarafından istila edildikten sonra Çarlık Rusya’sı Güney Osetya halkının idaresini Gürcü
feodallerin eline bırakmış ve Güney Osetya topraklarını Gürcü
feodallerin mülkü olarak ilan etmiştir. (98 20. yüzyılın
başlarında kilise ve sosyal demokrat Menşeviklerin başını
çektiği ulusal uyanış ortaya çıkmıştır. Gürcüler’in 1917’de
Ruslar’dan duydukları kaygıların aynısını, Osetler ulusal
devlet kurma gayreti içerisindeki Gürcü Menşeviklerden
duymuşlardır. Daha önce Çarlık Rusya’sının egemenliği altında
yaşayan Gürcistan Bolşevik devrimi sonrası 26 Mayıs 1918’de
bağımsızlık ilan edince ülkedeki bütün azınlıklara eşit siyasi
ve sosyal haklar tanıdığını belirtmiş ancak 1919’da yerel
meclislerini kapatarak Güney Osetler’i kendi kaderlerini tayin
hakkından yoksun bırakmışlardır. Osetyalı çiftçiler, Mart
1918,
Ekim 1919 ve Nisan, Haziran 1920 ayaklanmalarında Boşeviklerin
yanında yer almışlar ve Gürcülere karşı savaşmışlardır. Bu
ayaklanmaların Gürcülerce kanlı şekilde bastırılması bugünlere
uzanan Gürcü-Oset anlaşmazlığının temellerini atmıştır. 25
Şubat 1921’de Kızılordu’nun Gürcistan’a girmesi ile Güney
Osetya’daki Gürcü hakimiyeti sona ermiştir. (99 Gürcistan’da
Sovyet rejiminin kurulmasından sonra da Oset halkının Çarlık
Rusya’sı dönemindeki ikiye bölünmüşlük durumu devam etmiş,
Güney Osetya, 20 Nisan 1922’de özerk bölge statüsü ile
Gürcistan
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne, Kuzey Osetya ise 1925 yılında
Rusya
Federasyonu’na bağlanmış ve 1936’da özerk bölge statüsünü
kazanmıştır. (100
Günümüze uzanan Oset-Gürcü kriz dönemi ise 1989’da
başlamıştır. Tskhinvali Pedagoji Enstitüsü Öğretim Üyesi ve
Ademon Nıhas adlı Güney Osetya Halk Cephesi örgütünün lideri
Alan Çoçiyev’in, Abhazya bölge gazetesinde yayımlanan
mektubunda Osetler’in Gürcistan’dan ayrılmak ve Birlik
Cumhuriyeti statüsü kazanmak için başlattıkları mücadeleyi
Abhazya halkının desteklemesini istemesi Gürcülerden büyük
tepki görmüş, bunun üzerine 1989 yazında Oset-Gürcü
çatışmaları başlamıştır. (101 Gürcistan’ın Osetlere tepkisi en
ufak sosyal ve ekonomik talebi kabullenmeme şeklinde olmuştur.
Gürcüler, bu dönemde Gürcüceyi ülkede tek resmi dil haline
getirmek ve üniter bir yapı oluşturma politikası gütmüşlerdir.
Güney Osetya ifadesi dahi tüm yayınlardan silinmek istenmiş,
Güney Osetya Gürcistan’ın bir bölgesi statüsüne indirgenmeye
çalışılmıştır. Söz konusu dönemde Güney Osetya Sameçablo ya da
Shida Kartli olarak adlandırılmaya başlanmış, idari olarak
merkeze bağlı Tskhinvali bölgesi olarak nitelendirilmiştir.
1989 yılı Eylül sonlarında Gürcü askeri birlikleri Güney
Osetya bölgesine girmişler, çatışmalar hız kazanarak devam
etmiştir. 10 Kasım 1989’da ise Güney Osetya Bölge Sovyeti ve
Oset Halk Cephesi Örgütü, Gürcistan Yüksek Sovyetinden, Güney
Osetya Özerk Bölgesinin özerk cumhuriyet statüsüne
yükseltilmesini istemişler ancak Gürcü yetkililer Güney Osetya
Bölge Parti Birinci Sekreterini görevden alarak bu isteği
reddetmişlerdir. Oset-Gürcü çatışması 1990 yılının Ocak ayı
boyunca devam etmiştir. Bu süreçte Güney Osetyalılar, Kuzey
Osetya ile birleşme isteklerinden vazgeçmemişler, Haziran
ayında
Anemon Nıhas örgütü Güney Osetya’nın başkenti Tskhinvali’de
büyük bir gösteri düzenlemiştir. (102 Gürcistan Yüksek Sovyeti,
Ağustos 1990’da, Gürcistan Parlamento seçimlerine Gürcistan’da
bölgesel faaliyet gösteren siyasi partilerin katılmasını
engelleyen bir seçim kanununu kabul etmiş, karar, açıkça
Osetleri ve Abhazaları hedef almış ve sonraki olaylara
kaynaklık etmiştir. Osetler tepkilerini 20 Eylül
1990’da Güney Osetya Demokratik Sovyet Cumhuriyeti’ni ilan
ederek göstermişleridir. (103
Ayrıca Rusya’ya basvurarak
Sovyetler Birliği’nin bağımsız bir üyesi olarak tanınmak
istediklerini bildirmişleridir. Ekim 1990’daki Gürcistan
Yüksek Sovyeti seçimlerine boykot ederek katılmayan Güney
Osetya Aralık 1990’da kendi seçimlerini yapmıştır. (104
Gürcistan Yüksek Sovyeti ise bu seçimleri tanımadığını
bildirmiş, yeni oluşturulan Güney Osetya Cumhuriyeti’nin Gürcü
aleyhtarı ve anayasaya aykırı olduğuna karar vermiştir.
Osetlerin boykot ettikleri Gürcistan Yüksek Sovyeti
seçimlerini ise aşırı milliyetçi Yuvarlak Masa/Hür Gürcistan
koalisyonunun başkanı Zviad Gamsahurdiya kazanmış,
Gamsahurdiya ilk konuşmasında Güney Osetya’nın ve Abhazya’nın
özerkliklerini koruyacağını ve Gürcistan’dan ayrılmalarına
karşı olduğunu bildirmiştir. Gürcistan Parlamentosu, Aralık
1990’da Güney Osetya’nın özerklik statüsünün kaldırılmasını
oylamaya sunmuş, buna gerekçe olarak da Güney Osetya’nın Kuzey
Osetya ile birleşme isteğinin Gürcistan’ın tarihi birliğini
tehdit ettiği iddiasını göstermiştir.
Tskhinvali’de üç Gürcü
polisin öldürülmesi sonrasında Gürcistan Parlamentosu bölgede
olağanüstü hal ilan edilmesini teklif etmiştir. Bu dönemde
Güney Osetya’nın Moskova’dan yardım istemesi ve Moskova’nın
MVD birliklerini düzeni sağlamak üzere bölgeye
göndermesi Tiflis’i rahatsız etmiş, Gürcistan parlamentosu bu
hareketi kınamış ve Sovyet askeri birliklerinin Osetleri
desteklediklerini ileri sürmüştür. 1990 Aralık ayı sonunda
uzlaşma sağlamak amacıyla Rusya, Gürcistan, Güney Osetya
yetkilileri bir araya gelmiş, akabinde bir uzlaştırma
komisyonu oluşturulmuştur. Bu bir çözüm sağlamamış, Gürcü-Oset
çatışmaları devam etmiştir. 7 Ocak 1991’de Gorbaçov, Güney
Osetya’nın bağımsızlık ilanını, Gürcistan Parlamentosu’nun
Güney Osetya’nın özerkliğini kaldırmasını kınamış, üç gün
içinde Gürcü askeri birliklerinin Güney Osetya’dan
çekilmelerini istemiştir. Gamsahurdiya ise bu istekleri
Gürcistan’ın iç işlerine karışma olarak nitelendirmiş ve
Gorbaçov’u ordusunu Gürcistan’a sokmak için bahane aramakla
suçlamıştır. Bu arada Tskhinvali’de
çatışmalar artmış ve Gürcü milisler Tskhinvali’ye
girmişleridir. (105 Çatışmalar
sırasında bir kısım Oset Kuzey Osetya’ya, Gürcüler,
Gürcistan’a kaçmışlardır. 19
Ocak 1992’de yapılan referandum da Güney Osetya halkının
%97’si Kuzey Osetya ile birleşmek ve Rusya Federasyonu’na
katılmak istediklerini ortaya koymuşlar, bu durum ilişkileri
daha da gerginleştirmiştir. Ardından Rus birlikleri bölgeye
girmiş, Rusya’nın girişimi ile ateşkes sağlanmıştır. Gelişen
olaylar çerçevesinde, BDT üyesi
11 devletin cumhurbaşkanlarının katıldığı 6 Temmuz 1992
tarihli Moskova Zirvesi’nde cumhuriyetler arasındaki etnik
çatışmaların önlenmesi için bir barış gücü kurulması
kararlaştırılmış, oluşturulan barış gücünün Güney Osetya’da
konuşlandırılması ile düzen nisbeten sağlanmıştır. (106 Yaşanan
çatışmalarda 53 binden fazla Güney Osetya vatandaşı bölgeyi
terk etmek zorunda kalmıştır. Çatışmalar döneminde Kuzey
Osetya’ya geçen 17 bin Osetyalı’nın haricinde çok sayıda Gürcü
mülteci de Gürcistan içinde dağınık halde yaşamaktadır. (107
Aralık 1992’de AGİK durumu gözlemek için bölgeye heyet
göndermiştir. Mart 1994’te Güney Osetya’daki parlamento
seçimleri radikal milliyetçi yönetimin yenilgisi ve Komünist
Parti’sinin iktidara gelmesi ile sonuçlanmıştır. Yeni radikal
yönetimin Kuzey Osetya ile birleşme ve Gürcistan’dan tam
bağımsızlık istekleri baskı ile engellenmiştir.
Güney Osetya
Yüksek Konseyi başkanı Çibirov, Gürcistan ile uzlaşmaya
karşıydı ancak Güney Osetya mali açıdan Moskova’nın
yardımlarına bağlı olduğu için özerklik
konusunda Gürcistan’la yapılacak anlaşmalar Moskova’nın
desteğine bağlıydı. Ancak 1995’te Gürcistan anayasası
değiştirilmiş ve özerk bölge statüsü kaldırılan Güney Osetya
doğrudan Tiflis’e bağlanmıştır. (108 Güney Osetya ile Tiflis
arasındaki gerginlik ilerleyen dönemde devam etmiştir. Bu
gerginlikte Rusya hep bu şekilde Osetlerin yanında yer
almıştır. Aralık 2000’de Gürcistan tabiiyetinde olanlara vize
uygulaması getiren Moskova’nın, Güney Osetya ve Abhazya’yı bu
uygulamanın dışında tutması, Rusya’nın Tiflis karşısında
Osetlere verdiği desteğin çok açık bir örneğidir. Güney Osetya
Özerk Bölge Parlamentosu daha yakın bir tarihte 9 Haziran
2004’de Rusya Federasyonu ile birleşme kararı almıştır.
Güney Osetya Başkanı Eduard Kokoev, 12 Haziran 2004 tarihinde,
Moskova’da basına; “Osetya halkının bölünmüş bir halk
olduğunu, uluslararası camianın Güney Osetya problemini
bölünmüş halk kapsamında ele alması, ayrıca toprak bütünlüğüne
ilişkin kanun ve taleplerin yanı sıra bir milletin kendi
seçimini yapma hakkını da göz önünde bulundurması gerektiği,
yakın bir tarihte Osetler’in Kuzey ve Güney bölümlenmesinden
kurtularak Osetya’nın Rusya Federasyonu’na dahil olacağına
inandığı, Güney Osetya’nın Rusya Federasyonu’na dahil edilmesi
için gerekli
müracaatın DUMA’ya ve Rusya Federasyonu Hükümeti’ne yapıldığı”
açıklamasında bulunmuştur. (109 Ancak bu karar da, önceki
bağımsızlık kararı gibi kabul görmemiş ve havada kalmıştır.
Bununla beraber, kabul görmemesine rağmen, bu kararların
Gürcistan karşısında Rusya’nın elini kuvvetlendirdiği ve
Moskova’ya Güney Kafkasya’da hareket serbestliği kazandırdığı
da bir gerçektir.
2004 yılındaki bu birleşme kararı karşılık
görmemiş, ortada bırakılmış iken, Güney Osetya, 2006 yılında
yeniden bağımsızlığa yönelmiş ve bu yöndeki isteğini
tekrarlamştır. İçinde bulunulan günlerde Moskova’nın Güney
Osetya’ya ne cevap vereceği merak
edilmekte ve Moskova’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile
Türkiye arasındaki ilişkinin bir benzerini Rusya ile Güney
Osetya arasında tesis edilip edilemeyeceği üzerinde çalıştığı
ifade edilmektedir. (110 Güney Osetya’nın Kuzey Osetya ile
birleşmek ve Rusya Federasyonu’na dahil olmak isteği hala
devam etmektedir. Ayrıca Osetler Barış Gücü’nün bölgedeki
varlığının da devamını istemektedirler. Gürcistan ise olaya
Gürcistan’ın bütünlüğü olarak yaklaşmakta ve istemektedir.
Gürcistan’daki Abhazya, Güney Osetya gibi etnik problemler
Rusya Gürcistan, Türkiye, AB ve ABD açısından farklı etkilere
ve sonuçlara sahiptir. Bu açıdan bu aktörlerin söz konusu
problemler karşısındaki sergiledikleri tutumlara ve yakın
gelecekte bu konularda yaşanabilecek gelişmelere söz konusu
aktörlerin bölgedeki çıkarları doğrultusunda bakılmalıdır.
Rusya- Gürcistan ilişkilerini etkileyen Güney Osetya
probleminin iki önemli tarafı vardır.
Bunlardan birincisi,
Güney Osetya’nın bağımsızlık ya da otonomi isteğinin Rusya
için Kuzey Osetya’da sınır problemleri yaratabileceği
ihtimalidir. Rusya bu sorunun çözümünden endişe etmekte ve
Güney Osetyalılara Rus vatandaşlığı verilerek Güney’den Kuzey
Osetya’ya göçleri
yavaşlatmayı denemektedir. Rusya, Abhazya ve Güney Osetya’da
yaşayanlara vize uygulamamaktadır. Güney Osetya sorunun bir
diğer tarafı ise Güney Osetya’nın Çeçenistan ve Pankisi
Vadisi’ne yakın oluşudur. Gürcü birliklerinin Güney Osetya’ya
ve başkent Tskhinvali’ya yakınlığı bölgede kaygı ve gerginlik
yaratmaktadır. (111 2004 yılı başında iktidara gelen Saakaşvili
yaptığı açıklamalarda Osetya meselesi’nin kendi döneminin sonu
olan 2008’e kadar mutlaka çözüleceğini ve Osetya’nın hiçbir
zaman Rusya’nın bir parçası olamayacağını ileri sürmektedir.
Bu çerçevede Acaristan’da olduğu gibi, Tiflis yanlısı
grupların Osetya’da söz sahibi kılınmasını sağlayacak
olayların meydana gelmesi bekleniyordu. (112
Rusya Azeri petrolünün ve Hazar kaynaklarının Batı’ya
Gürcistan üzerinden
aktarılmasına karşıdır. Moskova’nın Gürcistan’daki etnik
çatışmaları ve iç çekişmeyi desteklemesi Rusya’nın
Kafkasya’daki istikrarsızlığı devam ettirme isteğini
göstermektedir. Siyasi kargaşa Gürcistan’ı Avrasya petrolü
için daha az çekici bir güzergah yapmaktadır. (113 Yani
Gürcistan’ın iç etnik problemler ile uğraşması onu güvensiz ve
istikrarsız bir konuma sokmaktadır. Enerjinin taşınmasında
ulaşım kolaylığının yanı sıra güvenliğin de etkili bir unsur
olduğu göz önüne alınırsa Rusya’nın amacı daha iyi
anlaşılabilir. Öte yandan söz konusu sorun Rusya’ya Gürcistan
ile oynama imkanı vermekte ve Kafkasya’da etkili olma fırsatı
sağlamaktadır. Rusya, Gürcistan’da askeri ve siyasi varlığını
tekrar güçlendirmek için, Gamsahurdiya’ya karşı muhalefeti
desteklemiş ve baskılar sonucu Gamsahurdiya iktidardan
uzaklaştırılarak yerine Sevardnadze getirilmiştir. Ancak yeni
yönetim de milli eğilimlerini sürdürmüştür. Bunun üzerine
Güney Osetya, Abhazya ve Acarya meseleleri kışkırtılmış ve
desteklenmiş yaşanan gelişmeler
sonucu Gürcistan BDT’ye dahil olmak zorunda kalmış ve Rusya
ile ortak bir askeri isbirliği anlaşması imzalamıştır. Böylece
Rusya eski SSCB’nin Türkiye sınırındaki askeri varlığını
tekrar elde etmiştir.
Güney Osetya’da etnik sorunlar ve
çatışma tehlikesi ise hala sürmektedir. Güney Osetya Başbakan
yardımcısı Valeri Hubulov,
31 Mayıs 1998’de Kuzey Osetya sınırında öldürülmüştür. Rusya
bu etnik mücadelelere destek vererek Gürcistan’ın zayıf ve
güvensiz bir imaj çizmesini bu sayede petrol ve dogal gaz boru
hatları ve taşıma yollarının Gürcistan üzerinden geçmesini
engellemek ve ayrılıkçılara karşı Gürcistan’ın Moskova’dan
yardım almasını sağlamak istemektedir. Bu gerçekleşirse Rusya,
Kafkasya ve Gürcistan üzerinde eski etkisini sürdürecek,
Kafkasya’dan Karadeniz limanlarına ulaşacak
petrol ve dogal gaz taşımacılığı üzerinde kontrol
sağlayabilecektir. (114 Öte yandan
Gürcistan’ın jeopolitiği AB ve ABD için giderek artan bir önem
arz etmektedir. Daha önce de ifade edildigi gibi Gürcistan’ın
Karadeniz kıyısında yer alması Karadeniz’deki uluslararası
mücadele nedeni ile Gürcistan’ı ön plana çıkarmaktadır. Bu
açıdan AB ve ABD, Gürcistan üzerinde etki sağlayabilmek için
Gürcistan’ın iç etnik sorunlarından yararlanmayı düşünebilir.
Bu sorunların çözümünü sağlayan taraf olarak Gürcistan
üzerinde bir nüfuz kazanma isteği adı geçen iki aktörün de
isteğidir. Gürcistan’ın AB ve ABD ile yakın ilişkiler kurmayı
hedeflediği ve Rusya’dan giderek uzaklaştığı da düşünüldüğünde
bu nüfuzu sağlamak için iki aktör arasında bir mücadele
yaşanacağı da aşikardır. Gürcistan’ı AB ve ABD için önemli
kılan bir diğer faktör enerji nakil hatlarının Gürcistan
üzerinden taşınması ve Kafkasya’dan gelen petrol-doğal gazın
Karadeniz limanlarına aktarılması durumudur. Bu açıdan
Gürcistan üzerinde nüfuz sahibi olmak bu aktarımda da kontrol
imkanı sağlayabilir.
Gürcistan’ın istikrarsız ve etnik sorunlar karşısındaki
çaresiz imajı ise Rusya’nın hedeflediği gibi bu doğal
kaynakların taşınmasında Gürcistan’a olumsuz bir konum yükler.
Oysa AB için enerjinin kolay ve ucuz taşınması kadar güvenli
taşınması da çok önemlidir. AB için, enerji güvenliği de
Gürcistan’ın etnik meselelerinin çözümünü gerektiren bir
unsurdur. AB, bu açıdan sorunların çözümünde rol alarak hem
Gürcistan üzerinde nüfuz kazanabilir hem de enerji güvenliğini
sağlayabilir. Ancak bu ABD faktörünün de aynı yöndeki
girişimleri nedeni ile çok kolay olmayacaktır.
Mihail Saakaşvili, RF’nin bölgedeki azınlıkları kullanarak
Gürcistan üzerinde sağlamaya çalıştığı etkinliği azaltmak için
Güney Osetya sorununun çözümüne yönelik olarak girişimlerde
bulunmuş, bir yandan ekonomik yardım ve teşviklerle Osetlerle
iyi ilişkiler kurmaya çalışmış, diğer taraftan ise sınıra
asker yığarak Osetleri korkutmaya çalışmıştır. Ancak hem Güney
Osetya’dan hem de RF’den gelen büyük tepkiler üzerine
Saakaşvili bu politikayı terk etmek zorunda kalmıştır.
Saakaşvili’nin başa gelmesinden sonra yaşanan olaylar
sonrasında, Güney Osetya, anlaşmazlığın çözüme kavuşturulması
için 14-15 Haziran 2004 tarihleri arasında Tiflis'te
gerçekleştirilmesi planlanan dörtlü (RF, Gürcistan, Kuzey ve
Güney Osetya)
görüşmelere katılmayacağını açıklayarak, barışçıl çabaların
önünü tıkamıştır. (115
Barış yolunda tarafların çabaları sürmektedir. Ancak sorunun
çözümünde olumlu bir gelişme sağlanıp sağlanamayacağı,
taraflar arasında bir barış anlaşması yapılıp yapılamayacağı
ve Osetya’nın bundan sonraki statüsünün ne olacağı
belirsizliğini korumaktadır.
Kosova`nın tanınmasından sonra Rusya`nın Eski Sovyetler
Birliği devletlerindeki bölücülere karşı tutumu değişmeye
başladı. Artık Rusya Abhazya`ya da daha da yakından yardımlar
yapıyor ve bölgenin Gürcistan`dan kopması için
zemin oluşturuyor.
SONUÇ
SSCB’nin dağılması, daha önce dünya gündeminde yer almayan
Kafkasya, Orta Asya gibi bölgeleri gündeme taşımıştır.
SSCB’nin dağılması sonrasında, RF
‘Yakın Çevre’sini kendi çıkar alanı olarak görmüş, bunu ortaya
koyan birçok belge yayınlamıştır. ABD ise başlangıçta RF’nin
uluslararası sisteme sorunsuz olarak katılmasını sağlamaya
çalışmış, bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini RF üzerinden
yürüterek, RF’ye öncelik verdiğini göstermiş ve RF’yi
ürkütmemeye gayret etmiştir. ABD yönetiminin bu politikası,
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın Orta Asya ve Kafkasya’yı
‘çıkar çevresi’ değil ‘sorumluluk alanı’ olarak gördüğüne
ilişkin yeni politikasını açıklamasıyla birlikte, ABD’nin
bölgeye yönelik politikası da değişime uğramıştır. Bu
açıklamadan sonra, bölgede ABD ile RF arasında rekabet
yaşanmaya başlamıştır. 2001 yılının Eylül ayında yaşanan
ABD’ye yönelik terör saldırısının ardından, ABD terörizme
karşı yürüttüğü savaşla, Orta Asya ve Kafkasya’da büyük
kazanımlar elde etmiş, normal şartlarda yerleşmesinin imkansız
olduğu bu bölgelere askeri üsler kurmaya başlamıştır. RF
ABD’ye teröre karşı yürüttüğü savaşta destek vermiş, ABD’nin
bölgeye yerleşmesi karşısında olumsuz bir reaksiyon
gösterememiştir. Ancak Amerikan yönetiminin askeri alanda
Kafkasya’ya yerleşmesi biraz daha güç olmuştur. Gürcistan’la
olan ilişkilerinde hayli başarılı olan Amerikan yönetimi,
yaklaşık on yıllık bir süre sonunda, Gürcistan’da örtülü bir
şekilde, iktidarı Kadife bir Devrim’le değiştirmeyi
başarmıştır. Bölge ülkelerinden Azerbaycan ise Batı yanlısı
bir politika izlemesine rağmen, RF’ ye de sırtını dönmemiş,
ABD’yle RF arasında bir denge politikası izlemeye çalışmıştır.
Dağlık Karabağ sorunu nedeniyle Ermenistan’la savaşan ve halen
topraklarının yüzde yirmilik kısmı işgal altında olan
Azerbaycan yaşadığı tüm sorunlara rağmen, ülkesinde bir Rus
üssü kurulmasına izin vermemiştir . Azerbaycan’ın petrole
dayalı yürüttüğü dış politikası, başlangıçta sorunların
çözümünde başarılı olamamış, ancak daha sonra petrol
şirketlerinin Amerikan yönetiminde yürüttüğü lobicilik
faaliyetlerinin karşılığı alınmış, ABD’nin Azerbaycan
politikasında olumlu adımlar atılmıştır. ABD’nin Güney
Kafkasya politikasında atılımda bulunduğu 2001 yılında ABD’nin
teröre karşı yürüttüğü savaşa destek veren Azerbaycan’a
yönelik 907 sayılı ek karar uygulamadan kaldırılmıştır. Güney
Kafkasya’da RF ile ilişkilerini geliştirmeye en hevesli ülke
olan Ermenistan, ülkesinde var olan Rus askeri üslerini
kendisi için bir güvence olarak görmektedir. Halen Azerbaycan
ve Türkiye’nin ambargo uygulamakta olduğu Ermenistan’ın,
irredantist politikaları nedeniyle, İran hariç komşularıyla
ilişkileri pek iyi değildir. Kendisini düşman bir coğrafyada
algılayan Ermenistan için Rus üsleri, güvenlik anlamına
gelmekte, RF’nin Gürcistan’daki askeri üslerinin tahliyesi
nedeniyle, ortaya çıkan askeri teçhizat ve askeri personeli
memnuniyetle ülkesine kabul etmektedir. ABD her geçen gün
Kafkasya’da nüfuzunu artırmaktadır. Bu durum Kafkasya’daki Rus
etkinliğini azaltmakta, RF’nin bölgeden çekilmek zorunda
kalacağını göstermektedir.
1 Bölüm
>>>
2
Bölüm >>>
3
Bölüm >>>
BÖLÜM DİPNOTLARI:
86) N. Motfeev“Avrupa ve Rusya Güney Doğrultusundaki
Problemler”,ROSSPEN, Moskova,1999,s.105
87) UN Security Council Resolution, 30 April, 29 July,14
October,12 November, 1993.
88) Hatem Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan – Rusya
İlişkileri”, http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/bagimsizlik_sonrasi_ermenistan_
rusya_iliskileri.doc, 04 Şubat 2005.
89) Kasım Kamer, “Başlangıcından Barış Sürecine Dağlık Karabağ
Çatışması”, http://www.eraren.org/tur/makale/ozet_kam_kasimbasbarsurdagkar.htm,
04 Şubat 2005.
90) http://www.zaman.com.tr/2002/03/17/dis/h6.htm, 04 Şubat
2005.
91) http://www.turan.tc/haber/2002ekim.htm, 04 Şubat 2005.
92) http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?sayfa=guncel&haberno=5748&tarih=2004-08-02
, 04
Şubat 2005
93) Ramazan Özey, “Kafkasya ve Kafkas Ülkeleri”, Avrasya
Etüdleri, (İlkbahar Yaz 2000),s. 31
94) Ufuk Takvul,” Etnik Çatışmaların Gölgesinde Kafkasya”,
İstanbul, 2002,s. 76
95) Nihat Kasıkçı ve Hasan Yılmaz Aras’tan, “Volga’ya
Kafkaslar” (Ülkeler-Şehirler-İz Bırakanlar),2000,s. 150
96) Kafkasya ve Azerbaycan’ın Dünü-Bugünü-Yarını, Harp
Akademileri Komutanlığı
Yayınlarından, İstanbul, 1995,s. 119
97) Esra Hatipoğlu: “After Empire: Georgia-Russia Relations
And The Prospects For Stability In The
South Caucasus”,s. 182
98) Ufuk Takvul,op.cit., 77’den naklen Sefer E. BERZEG: “
Güney Osetya-Kuzey Osetya ve
Gürcü Şovenizmi Üzerine Düşünceler”, Kafkas Gerçeği 3, (Ocak
1991),s. 2
99) Kafkasya ve Azerbaycan’ın Dünü-Bugünü-Yarını, Harp
Akademileri Komutanlıgı
Yayınlarından, İstanbul, 1995, s.120
100) Hakan Kantarcı, Kıskaçtaki Bölge Kafkasya, İstanbul,
2006, s.88’den naklen Okan MERT:“Türkiye’nin Kafkas Politikası ve Gürcistan”, IQ Kültür-Sanat
Yayıncılık, İstanbul, 2004,s. 61- 88
101) Takvul,op.cit,s. 78’den naklen Elizabeth FULLER:
“Georgian Parliament Votes to
Abolish Osetian Autonomy”, Report on the USSR, 2 (51),
December 1990, s.8
102) Ufuk TakvulL,op.cit.,s. 79
103) Mitat Çelikpala” Dünden Bugüne Kuzey Kafkasya:Sosyal,
Siyasal Yapı ve Etnik
Çatışmalar”, Der. Ali Ahmetbeyoglu ve başk., İstanbul: Tarih
ve Tabiat Vakfı Yayınları, 2006, s.118
104) Esra Hatipoğlu: “After Empire: Georgia-Russia Relations
And The Prospects For StabilityIn The South Caucasus”, s.178-179
105) Ufuk Takvul,op.cit. , s.,80-81
106) Kafkasya ve Azerbaycan’ın Dünü-Bugünü-Yarını, Harp
Akademileri Komutanlıgı
Yayınlarından, İstanbul, 1995, s.,121
107) Hakan Kantarcı,op.cit, s.,89
108) Ufuk Takvul,op.cit., s.,82
109) Hakan Kantarcı,op.cit ,s., 90
110) “Putin, Kıbrıs Örneğini Sevdi”, http://www.rusya.ru/tur/index/.news?id=1212
, (26 Ekim 2006)
111) Esra Hatipoğlu, op.cit, s.,180
112) Mitat Çelikpala,op.cit,s., 119
113) Ufuk Takvul,op.cit., s.,82
114) Ufuk Takvul,op.cit ,s., 83
115) Güney Osetya’da Neler Oluyor?”, http://www.diplomatikgozlem.com/haber_oku.asp?id=
1674. 10.12.2006
KAYNAKÇA
Kitaplar
Abbasbeyli A., “H.Aliyev ve Dünya Politikası”, Bakü, Azerneşr,
1997
Abbasbeyli A., Hasanov. A., “Azerbaycan Uluslararası Bölgesel
Örgütler
Sisteminde”, Bakü, Azerneşr Yayımevi, 1999
Abdullayev V., “Azerbaycan yeni diplomatiya aleminde”, Bakü,
Azerbaycan Yayımevi,2000
Adalian, R. , and Masih, J. : (ed), “Armenian and Karabagh
Factdook”, Washington, Temmuz 1996
Ali Faik D.,. “Türk Dıs Politikası Perspektifinden Güney
Kafkasya”,Baglam Yayınları, _stanbul, 2003
Berls R., “ABD`nin Ulusal Çıkarları ve Ermeni Lobbisi”,
Moskova, Dirçeliş,1999, s.94
Cafersoy Nazim,Elçibey Dönemi Azerbaycan Dış
Politikası(Haziran 1992- Haziran 1993),ASAM Yayınları,Ankara
2001
Çernyavskiy S., “Washington`un Kafkasya politikası”,
UluslararasıHayat,cilt 1, 1999
Çiloğlu. F. , “Rusya Federasyonu ve Transkafkasya`da EtnikÇatışmalar” , İstanbul,Sinatle yayınları, 1998
Darabadi P., Abbasbeyli A., “Azerbaycan ve Hazar Yeni
Uluslararasıİlişkiler Sisteminde”, Bakü, Azerneşr Yayımevi, 2000
Dugin A., “Jeopolitiğin Temeli”, Atkogeya Merkez, Moskova,
1999
Ezimli A., “Azerbaycan-NATO ilişkileri”, Bakü, Adiloğlu
Yayımevi, 2001
Hasanov Ali, “Azerbaycan`ın Dış Politikası: Avrupa
Devletleri
ABD(1991-1996)” , Azerbaycan Devlet Neşriyyatı,Bakü 1998
Hasanov E., “Azerbaycam-ABD: Anlaşmazlıktan Stratejik
OrtaklığaDoğru”, Bakü, Azerbaycan Üniversitesi Neşriyyatı, 1997
Jones Stephen “Populism in Georgia: the Gamsakhurdia
Phenomenon,” in Donald Schwarz and Razmik Panossiam, eds.,
Nationalism and History: the Politics of Nation Building in
Post-Soviet Armenia, Azerbaijan and Georgia, Toronto:
University of Toronto Press, 1999
Jones Stephen, “Georgia: A Failed Democratic Transition”, in
I. Bremmer ve R. Taras (eds.), Nation and Politics in the
Soviet Successor States, Cambridge: Cambridge University Press,
1993
Libareldian, J.: "Ermenilerin Devletleşme Sınavı", İletişim
Yayınları, İs- tanbul, 2001
Motfeev N. “Avrupa ve Rusya Güney Doğrultusundaki
Problemler”,ROSSPEN, Moskova, 1999
Nesirov E.,” Azerbaycan Petrolü ve Uluslararası Anlaşmalar”,
Bakü, Respublika Hatıra Kitapı yayımları,1998
Nesirov Elman,”Azerbaycan-ABD Ili.kileri”,Bakü,Kanun 1998
Okan Mert, “Türkiye’nin Kafkasya Politikası ve Gürcistan”, IQ
Kültür- Sanat Yayıncılık, İstanbul, Eylül 2004
Parsons Robert Stephen Jones and, “Georgia and the Georgians”,
in
Graham Smith, ed., The Nationalities Question in the Post-Soviet
States, London: Longman, 1996
Sarkisyan, M.: "Ermenistan'ın Dış Politikası" , Ermenistan
Ulusal veUluslararası Araştırmalar Merkezi Yayını, Erivan 1998
Tanrısever Oktay F., “Sovyet-Sonrası Dönemde Rusya'nın
Kafkasya Politikası, Türkiye ve Komşuları”, der. Mustafa
Türkeş ve İlhan Uzgel, Ankara: İmge Yayınları, 2002
Veliyev Z., “Hazarda Petrol Arayışları”, Kanun Yayım evi,
Bakü, 2003
Makaleler
“ABD Gürcistanın tarafında”, , İA Regnum Haber Ajansı, 13
Mayıs 2005
Adalian, R. , and Masih, J. : (ed), “Armenian and Karabagh
Factdook”, Washington, Temmuz 1996
Ağacan K. ‘”Bush’un Tiflis ziyareti”, ASAM Günlük Küresel
Derlendirme
Bülteni,
12 Mayıs, 2005
Ağacan K. “ Acaristan’daki gelişmeler ve Saakaşvilinin
zaferi”Stratejik Analiz, Kış, 2004
Ağacan K., “Bağımsızğlığının 10 Yılında Gürcistan ABD`nin
Kafkasya`daki
Kalesi mi?”, Stratejik Analiz , cilt 1 , Sayı11 Mart 2001
Ağacan K., “Saakaşvili`nin Güney Osetya Operasyonu: Bir
Hipotezin Tezi”
Stratejik Analiz, Cilt 5, Sayı 54, Ekim 2004
“Aliyev :ABD daha cesur olmalı”,Hürriyet, 5 Temmuz 2002
“Aliyev Namik,“ ABD`nin Konumu
Değişiyor”,Zaman,Bakü,5Ocak 2002
Aliyev, “Dünya Siyasetinde Azerbaycan Petrolü”
Altunisik Meliha, “The Complex Web of Relations in the Caspian
Hub”, The Yearbook of the Middle East and the Balkans,
İstanbul: The Middle East and the Balkans Foundation, 2001“Armenian President Convinced Yerevan Should Not Avoid
Contacts with
Ankara", Pan Armenian News, 20 Mayıs 2002
Aydın, New Geopolitics of Central Asia and the Caucasus
Baker Peter, “For Georgia, Russia Remains An Intimidating
Neighbor: Visa
Requirement Seen as Moscow's Latest Power Play”, Washington
Post, 6 Mayıs
2001
Bjezinski Z. “The Caucasus and New Geopolitical Realities “,
Azerbaijan
Coeducational, Summer, 1997
Blagov Sergei, “Russia Wary of Georgia's Regime Change”,
Eurasia Insight, 26
Kasım 2003
Bölükbaşı, S.: "Ankara's Baku -Centered Transcaucasia
Poltcy: Hasit Failed ?".
Middle East Journal, cilt. No 1. Yaz 1997
Cornell Svante.. “Autonomy as a Source of conflict Caucasian
Conflicts in
Theoretical Perspective”. Diplomatiya Alemi., Num.2, 2003
Croissant Cynthia ve Croissant Michael, “Hazar Denizinin
Statüsü Sorunu” Curt Tarnoff, “The Former Soviet Union and
U.S. Foreign
assistance”,Cogressional Research Service (CRS) Issue Brief
for Congress order
Code IB95077, 7 Ocak, 2002
Çelikpala Mitat” Dünden Bugüne Kuzey Kafkasya:Sosyal, Siyasal
Yapı ve Etnik Çatışmalar”, Der. Ali Ahmetbeyoglu ve başk.,
İstanbul: Tarih ve Tabiat Vakfı Yayınları, 2006
Dale Catherine, “Turmoil in Abkhazia: Russian Responses”, RFE/RL
Research
Report, vol. 2, no. 34, 27 Ağustos 1993
Daniyelyan.E.: "Change of Leadershİp Without Political
Reform", Country
Files: Armenia. Annual Report 1998
Devrimci” Bush: Gürcü “Devrimi”'ni Övdü, Stratejik Gündem,
USAK Dergisi,
14 Mayıs 2005
Dorchashvili, D.: "The Russian Military Presence in Gcorgia:
The Parties
Attitudes and Prospects", Caucasian Regiona! Studeis, 1997
Dzhindzhikhashvili Misha, “Pro-Government Bloc Leads Georgia
So Far”,
Associated Press, 3 Kasım 2003
Elekdağ Şükrü, “ABD`nin Çelişkili Kafkas Politikası”,
Milliyet,12 Ocak,2000
Ermeni Araştırmaları Dergisi, Sayı: 3, Eylül, Ekim, Kasım
2001. “Ermenistan'da İkinci Raunt" Milliyet, 30 Mart 1998
Esra Hatipoğlu: “After Empire: Georgia-Russia Relations And
The Prospects For
Stability in The South Caucasus”
Fouskas, Balkanlar, Ortadoğu, KafkasyaFy. 1998 Annual Report Fy. 1999 Annual Report Fy. 2000 Annual
ReportGürcistan Rusya Karşısında Geri Çekiliyor", Şerg gazetesi, 10
Eylül 2002
Hakan Kantarcı, Kıskaçtaki Bölge Kafkasya, İstanbul, 2006,
s.88’den naklen Okan Mert “Türkiye’nin Kafkas Politikası ve
Gürcistan”, IQ Kültür-Sanat Yayıncılık, İstanbul, 2004
Hazar Havzası ve Rusya`nın çıkarları, BDT Enstitüsünün Raporu,
1998
Hodoryonok M.: "Amerikan Üslerinden oluşan Bir halka"
Stratejik Analiz, Cilt:
2, Sayı 25, Mayıs 2002International Crisis Group, Europe Report N 151, Georgia: What
now? 3December 2003
Jean-Christophe Peuch, “Russia: Moscow Concerned NATO Spy
Planes May
Use Georgian Airspace”, RFE/RL, 11 Temmuz 2003
Hacıyev K. “Kafkas Jeopolitiği “, Uluslararası ilişkiler, BDU,
2001
Kafkasya ve Azerbaycan’ın Dünü-Bugünü-Yarını, Harp Akademileri
Komutanlıgı Yayınlarından, İstanbul, 1995, s.,121
Kafkasya ve Azerbaycan’ın Dünü-Bugünü-Yarını, Harp Akademileri
Komutanlıgı Yayınlarından, İstanbul, 1995
Kantarcı, Ş.: "Ermeni lobisi: ABD'de Ermeni Diasporasının
oluşması ve lobi
Faaliyetleri", Ermeni Araştırmaları, sayı I, Mart - Nisan -
Mayıs 2001
KasıkçNihat ı ve Hasan Yılmaz Aras’tan, “Volga’ya Kafkaslar”
(Ülkeler-Şehirler-İz Bırakanlar), 2000
Lewis D. , “The Politics of Energy in the Caspian Region”
Easter Europe and the Common Wealth of İndependent states,
1999
M. Eziz, “ Hazar Kendisi Boyda Bir Oyundur”, Zaman
(Azerbaycan), Bakü,11-12 Ocak
M.P. Croissant, C.M, Croissant., “Hazar Denizi Statüsü Sorunu:
İçeriği ve yansımaları ”, TİKA Yayınları, Avrasya Etütleri,
C.3, S.4, Kış 1997
Mareska John .,”U.S. Ban on Aid to Azerbaijan(section 907):
How it started in
1992 and Why İt Should be Lifted ”, Azerbaijan İnternational,(6.4)
Winter 1998
Miller Eric., “Morale of US-Trained Troops In Georgia Is High,
But US Advisors
Concerned About Sustainability”, Eurasia Insight, 5 Mayıs 2003
Monaghan Elaine, “U.S. Criticizes Putin for Threatening
Georgia”, Reuters, 12
Eylül 2002
Mukhin Vladimir, “Tension Still Strong between Russia,
Georgia”, The Russia
Journal, 6 Aralık 2000
“NATO Rusyayı Çerçeveye Alıyor”, Musavat, 16 Aralaık, 2004
Oğan. S, Ağacan. K.: "Güney Kafkasya'da Yeniden Başlayan veya
Bitmeyen
Soğuk Savaş", Stratejik Analiz, Cilt: 2. Sayı: 13, Mayıs 2001
Özey Ramazan, “Kafkasya ve Kafkas Ülkeleri”, Avrasya Etüdleri,
(İlkbaharYaz 2000)
“Rock yıldızı gibi karşılandı”, Hürriyet, 12 Mayıs 2005
Rondeli Alexander, “Regional Security Prospects in the
Caucasus”, in G. K. Bertsch et.al., eds., Crossroads and
Conflict: Security and Foreign Policy in the Caucasus and
Central Asia, New York and London: Routledge, 2000
“Rus Silah Mafyası Korkuttu", Zaman, 5 Şubat 1998 “Rus Silah
Mafyası Korkuttu", Zaman, 5 Şubat 1998“Rusya'dan Ermenistan'a Silah" ,Cumhuriyet, 19 Temmuz .1999
“Rusya'nın Gürcistan Planlan". Yeni Müsavat gazetesi 7
Ağustos, 2002.
S. Çolakoğlu, “ Uluslar arası Hukukta Hazar’ın Statüsü
Sorunu”, A.Ü. SBF Dergisi, Ocak- Aralık 1998, C.53, NO-1-4
Salukvadze Khatuna, “The Struggle for the Remains of
Geopolitical Weight: Russia Dodges Disengaging Militarily from
Georgia”, Analyst: Biweekly Briefing, 18 Temmuz 2001
Seth Mydens, “Opposition Unites Behind Georgia Revolt Leader”,
New York
Times, 27 Kasım 2003
Şoroxov V., “Bakü Petrolü ve Politikası” Bağımsız Düşünce,
1995
Takvul Ufuk,” Etnik Çatışmaların Gölgesinde Kafkasya”,
İstanbul, 2002
Tanrısever Oktay,” Gürcistan’da yapılan 2003 Parlamento
seçimleri ve yol açtığı
Kadife Devrimi: Ufukta istikrar görünüyor mu?”, Stradigma
Dergisi, 2004
U. S. Congressionaİ Records, April 24 1990
UN Security Council Resolution, 30 April, 29 July,14 October,12
November,1993
“Velayetinin Baku Ziyareti", Halk Gazeti, 26 Şubat 1992
Internet Kaynakları
Cabbarlı Hatem, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan – Rusya
İlişkileri”,
http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/kaleler/bagimsizlik_sonrasi_ermenistan_r
usya_iliskileri.doc, 04 Şubat 2005.
Congressional Hellenic Caucus” American Hellenic Council Web
sitesi http://www.americanhellenic.org/network/modules.php?name=Coucus
Darchashvili, D.: "Georgia Courts NATO, Strves For Defense
Overhaul", www.eurasianet.org 21.03.2008
DR.A.Cohen, “ABD, Merkezi Asya ve Güney Kafkasya ilişkilerinin
Perspektif ve Problemleri”, www.ca-c.org/journal /cac 08-2000
“Güney Osetya’da Neler Oluyor?”,
http://www.diplomatikgozlem.com/haber_oku.asp?id=1674
20.02.2008
Güney Osetya’da Neler Oluyor?”, http://www.diplomatikgozlem.com/haber_oku.asp?id=
1674.10.12.2006
http//www.azg.am/
http://intranet.parliament.ge/statements/parl 05.01.08
http://karabakhdoc.gen.az
http://socar.az/btc-az.html 20.04.2008
http://www,ng.ru/printed/cis/2001 -01 -12/5_party.html
http://www.azer.com/aiweb/categories/magazine/64 folder/64 articles/64
maresca.html (10/12/2003)
http://www-.In.mid.ru
http://www.kafkas.org.tr/bgkafkas/bukaf_gosetya_osetlerkimdir.html
02.01.2008
http://www.ng.ru/printed/cis/2001 -01-12/5party. http://www.panarmetiian.net/news/rus/headlines/?
http://www.turan.tc/haber/2002ekim.htm, 04 Şubat 2005
http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?sayfa=guncel&haberno=5748&tarih=20
04-08-02 , 04 Şubat 2005
http://www.zaman.com.tr/2002/03/17/dis/h6.htm, 04 Şubat 2005
Kasım Kamer, “Başlangıcından Barış Sürecine Dağlık Karabağ
Çatışması”, http://www.eraren.org/tur/makale/ozet_kam_kasimbasbarsurdagkar.htm,
04 Şubat
2005
Nodia,G.: “Obraz Zapada v Gruzinskom Soznanii”, Mejdunarodniy
Opıt
Razresheniya Etnicheskih Konfliktov". http://www.poli.vub.ac.be/publi/etni3/no-
dia.htm
“Putin, Kıbrıs Örneğini Sevdi”, http://www.rusya.ru/tur/index/.news?id=1212
,
26 Ekim 2006
Tanrısever O. “Rusya-Gürcistan ilişkilerinde Artan Gerilim
:Bir Sagırlar
Diyalogu mu?” http://www.stradigma.com/turkce/agustos2003/print_08.html
“U. S. Government Assistance to and Cooperative Activities
with the New İndependent States of the Former Soviet Union",
FY 1995 Annaual Report. www.state.gov/p/cur/rls/fs/l 1029pf.htm
www.kavkaz.org/news/2OOO/O6/23/news7.htm |
|
|
|
|
|
|
|
|
|