...................
...................
KAFKASYA KABİLELERİNDE ARMA ve DAMGALARA İLİŞKİN HİKAYELER, OLAYLAR

Bjedughlu Tl'ap'  El Hac Mustafa Mahir Efendi

Osmanlıca'dan Çeviri: Bidanıko Mahmut Fidan
Yayına Hazırlayanlar: Dr. Batıray Özbek Yedic, İrfan Genel 14 Ocak 2004
Mısır, 1865 Bulak Matbaası Ethnographie der Tscherkessen, 10 Edingen, 2004

                         
...................
 
...................
  020 - Abazaların birinci bey (=Maan) ve asillerindendir.
 
  021 - Kırım Sukal. Karaçayların bey ve asilidir. Çağatay’dır. Para ve sayısız hayvan sahibidir.
 
 

022 - Kankok Karbeç bey, asil cömert bir kişidir. Bjedugh’dur. Kardeşi Kankok Pşımaf, onu kıskançlığından bir gece karanlıkta boğdurur. Cenazesini bir derede saklar. Ertesi yıl cenazeyi bir çoban bulup tanır. Elbisesine varıncaya kadar temiz vücuduna bir şey olmamıştır. Halk toplanıp kendi mezarlığına nakil ettirmiş, diye her yerde anlatılır. Bu kabileden ve aileden Pşekok isminde bir pehlivan yetişmiş ve Kırım Han’ının pehlivanını yenmiştir.

 
  023 - Yelbızıko Yendar  Bjedugh bey ve asilidir.
 
 

024 - Hacı Kazıyıko Bjedugh bey ve asilidir. Bir vakit
Kırım hanlarına yaverlik etmiş ve bazı aralıklarla onlarla
müşaverede bulunmuştur.

 
  025 - Lok Machgerij  Kabardey’dir. İsmi Pusatış'tır.  Basxiğ, Mıdacov, Cerakhi de derler. Ğalebe, Lakli ve Cebaği  üç kabile vardır. Bunun kabilesi Basxığ'dır ve en büyüklerindendir.
 
  026 - Pşıpş Katavıl oğlu Timurkan Kabardey bey ve asilidir. General rütbesi vardır.
 
  027 - Kateznarıç Kabardey cesur ve cömert ve maldardır. Sibirya’da doğmuştur.
 
  028 - Eski Sukuluk damgasıdır. Kabardey’dir.
 
  029 - Yeni Sukuluk damgasıdır, generaldir.
 
  030 - Tığenıko, damgasıdır, zengindir. Tatar’dır şimdi Besleney’dir.
 
  031 - Tığenıko  Musa, adıyla yukarıdaki Hacı’nın oğludur. Pek akıllı ve güzel  atlar sahibidir.
 
 

032 - Ağın, Besleney’dir.

 
  033 - Katğan  Besleney’dir.
 
  034 - Altıyak, aslı Tatar ve şimdi Besleney’dir.
 
  035 - Hamğaşoko Musa, Kabardey’dir.
 
 

036 - Gorşoloh. Kabardey’in 4. bey ve asilidir. En iyi birinci atlar bunun at sürülerinden çıkar. Çerkesler için en makbul at Şoloh'tur

Sözünü ettiğimiz Şoloh'un oğlu küçük iken, bir gün dayısı gelerek; "oğlum hazır ol! Seni uzakça bir yere götüreyim de hem sefere alışır hem de adam olursun" diye babasının izniyle çocuğu beraber alır ve Kalmuk Han’ın memleketine doğru gider. Adı geçen Han’ın bir kaç bin at kısraktan ibaret olan yılkısını bir arada ve bir dağın eteğinde bulur. Sözü edilen çocuktan başka kırk-elli yaşlarındaki bahsi geçen kişide beraberinde olduğu halde, asıl maksadı yılkıyı sürüp getirmek olduğundan, atların etrafını çevirerek, bir kerede hepsini sürdüyse de, yılkıda öyle aygırlar olur ki, çobandan daha çok işe yarar ve yılkıyı korurlar. Nitekim bu aygırlar bazen saklanır bazen ısırır ve tekme atar yani neticede süvarilere hücum ederler ve kısraklarını müdafa etmeğe başlarlar. Neyse güç olsa da yılkıdan binden fazla hayvan bölerler ve geriye dönerler.

İçlerinde bir aygır kalmıştı ki; o kadar kurşun ve kılıç yarası almışken, yine ejder gibi. Yılkısını koruyarak mücadelesini bırakmaz. Onlar bir iki güne kadar bir mesafe alırlar. Kalmık Han’ın memleketinin sınırlarından dışarı çıkarak bir vadide yorgun hayvanları dinlendirirlerken her nasılsa bir iki kısrak ile sözünü ettiğimiz azgın aygır kaçarlar. Bu aygır hergeleye dönmeden, ağasının kapısının önüne gelip durur. Han bu hayvanın halini ve karakterini bildiğinden "Vay düşmanlar!" diye çabucak atına biner aygır kılavuzluk yaparak tam kaçtığı vadiye Hanı getirir. Ne yazık ki, düşman çoktan oradan ayrılmıştır, Han’da çaresiz köyüne döner.

Gelelim oğlanın dayısına. Kendi hududuna girmiştir. Aygırın kaçtığına ne kadar üzüldüklerini yazmaya gerek yok. Yine hayvanatı rahat ettirmek ve otlatmak için bir otlakta mola verirler. Çocuk atların durumlarına dikkat etmektedir. Bir gece baktı ki bir tay; ne yatar ne de uyur. Daima etrafına koşar, yatan atların üzerinden atlar, devamlı bu tür hareketlerde bulunur. Oğlan kendi kendine: "eğer kaçan aygırın bir yavrusu tarafımızda kaldıysa mutlaka bu olacaktır" diye gözünü ona diker. Bir kaç gün sonra daha evlerine varmadan, ganimet taksime başlanıp çocuğa hangi cinsten ve hangi soydan isterse vereceğini, dayısı söyleyince, oğlan göz koyduğu tayı gösterir. Dayısı bunu görünce güler. "Utanma payını tamamıyla iste!" dediyse de çocuk yine tayda ısrar eder. Sonunda tayı alır ve evine gider. Ona bakar, besler iyi bir at haline getirir. Daha dört yaşında iken yapılan bir yarışta güzel bir cariye kazanır. İkinci defa bir savaşta adeta insan gibi acayip hallerde bulunarak, savaşı kazanmaya ve pek çok esir almağa sebep olur. Üçüncü defa Kabardey beylerinden (…) adlı kabilenin uçar derecesinde hızlı olan ve o tüm ülkede onun gibisi bulunmayan Ferman atıyla yarışa çıkarılarak bir haftalık mesafeyi altı saatte alarak geride bırakır. Bu derece ünlü atı bir saatlik yolda geride bırakır. Bu başarıları onun iyi cinsli ve birinci olduğunu ispat eder.


Çok geçmeden o tarafa kuvvetli bir düşman dadanır. Bu durumlarda adet olduğu gibi köy ahalisi ailelerini dağlara çıkarırlar. Yalnız baba Şoloh buna razı olmaz. Evinde kalır. Oğlu ise sözünü ettiğimiz at ile gündüz savaşa gider, geceleri döner. Cepheden de babasına haber verir. Böylece bir kaç gün geçer derken düşman yaklaşmağa başlar. Oğlanın atı aç, susuz, terli ve yaralı olduğu halde süratle geri gelir, babasını bindirdiği gibi kendiside terkine binerek ailelerinin bulunduğu dağa kadar kaçarlar. Ne yazık ki bu yorgunluk ve çektiği zahmetlerle gücünü yitirdiğinden bir daha ayağa kalkamaz. Hane halkı da etrafına toplanarak, bahtımız döndü, diyerek çok ağlarlar, çok üzülürler. Ancak hergelelerinde en güzel kısraklar o attan gebe olduğunu oğlan haber verdiğinde herkes teselli bulur. Şoloh’un emriyle ölen atın derisini yüzerler, yenisi eskisi yüze yakın yara sayarlar. Ciğerini daha sıcak iken ister ve koklar; "dokuz yaşına girmişti," der. "Dünyada bunun bir eşi daha olmaz" diye tekrar üzülür. İşte Şoloh atının çok aranması ve beğenilmesi bunun cinsinin en iyi olmasındandır.

 
 

037 - Beçhan Bıtmağt. Jane adında muteber ve asil bir kabiledendir. Bütün Çerkesya’da bilinir ve tanınırlar. Düşman geliyor diye tellal çağrıldığı zaman, herkesten önce bu kabileden çokça ve süratle asker çıkarır. Bir gün bunların başlarını traş ettirirlerken muharebe sesleri işittiklerinde yarı traşla koşarak savaşarak öldükleri söylenir. Bu kabileden ancak 7-8 kişi Shapsugh tarafında kalmıştır. Asıl ortaya çıkışları ve büyümeleri de oradan olsa gerek.

Beçhan atı Çerkes’te ikinci cins attır. Rengi yeşil, boyun, bacak yele ve kuyrukları uzun, yakışıklı ve heybetli uğurlu, yorulmaz bir cins hayvandır.

 
  038 - Tambi.  Kaberdey hanedanıdır. İlk defa Kabardey arzında temel atarak sakin olan budur. Tambiyko Tarçkan namı meşhur zat yakında Memaliki Osmaniye’ye göç etmiştir.
 
  039 - Şermet Kılınç, Kabardey’dir. Karıştırıcılığıyla ünlüdür.
 

<<< geri                         ileri >>>