...................
...................
NE MÜNASEBET, BEN ADİGE'YİM!   -2
Adige Bey
28 Ocak 2007
                         
...................
 
...................

CircassianCanada Notu: Aşağıda yayınlanan metinler Denetim Kurulu Üyelerimizce denetlenip yayına verilmiştir.


Tremko
08.02.2007

Sayın A-E,

Yazınız iyi güzelde neredeyse tüm site üyelerini aynı kategoriye sokmuşsunuz. Sonlara doğru yaptığınız "aranızda iyi insanlarda vardır" yaklaşımı da durumu kurtarmaya yetmemiş.

Aramızda sizin tabirinizle iyi insanlar var ve oldukça fazla. ''Konuşmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz, bir Hırant Dink çıkarında görelim'' tarzındaki küçümser tavırlar da bugüne kadar ki dostane yaklaşımınızı gölgeliyor.

Çerkesleri Ermenilerle bir tutmayın. Ermenilerden gördüğünüz muhalefeti beklemeyin. Otoriteye yakın durmanın başta dinsel olmak üzere pek çok sebebi vardır. Bunları da biliyorsunuz. Türklere önyargılı bakan, faşist zihniyetli Ermeniler olduğu gibi Dink gibi barışçı demokrat Ermeniler de var. O cenazede yürüyen yüz binlerce vicdanlı Türk, Çerkes, Laz olduğu gibi tam tersi de mevcut. Keşke olmasa ama bu her tarafta var, sizin içinizde de.

Önemli olan aynı düşünceye sahip insanların bile ayrı telden çalmaması. Belki size garip gelecek ama Hırant Dink'in ölümüne sizin kadar üzülmüş kendimde dahil pek çok Çerkes tanıyorum.


Misafir
08.02.2007

Sayın K. Dokuz,

Yok öyle teğet geçmek. Yazıyı iyi oku. Ben cenazeye gittim diye kimsenin gözüne sokmuyorum. İyi anla. Toplumumuzun duyarsızlığına değiniyorum. Senin bunu anladığına eminim ama teğet geçiyorsun...

Sayın Babur,

Herhalde siz başka bir memlekette yaşıyorsunuz. Tuzunuz kuru gibi. Evet ağlanacak durumdayız. 30 yaş ve altında gençliğimizden kaç kişi dilini, xhabzesini biliyor ve istediği gibi Çerkesliğini yaşayabiliyor? Ömrümüz olur ise on sene sonra görürüz, nasıl bitiyor ve siliniyoruz. Tabi ki en son görmek isteyeceğimiz şeydir bu.


Derya Babur
08.02.2007

Ben Çerkesliğin en iyi yaşandığına inandığım bir şehirde yaşıyorum. Üstelik Abhaz adetlerine göre yetiştirildim. Ama bana hiç bir zaman düz mantıklı olmam gerektiği söylenmedi. Lütfen kusura bakmayın ama biz bu şekilde düşünürsek tabi ki Çerkesliğimiz kalmaz. Çerkes olmayan toplumlar hep bize imrenmiştir yanılıyor muyum? Doğuştan bilgili, kültürlü olduğumuzu, doğruyla yanlışı ayırt edebildiğimizi söylemişlerdir. Ama görüyorum ki, bizim hiç insafımız kalmamış. Farklı toplumlarla iç içe yaşamadık mı çoğu zaman? Her zaman örnek olmamız gerektiği söylenmedi mi bize?

Lütfen herkes önce kendine dönüp baksın. Eğer 30 sene sonra Çerkes adetlerinin kalmayacağını düşünüyorsanız o zaman bir şeyler yapın. Ama yapacağınız şeyler kimseyi incitmesin. Ölümlere bile saygımız kalmamış ki en çok bizde değer verilir ölümlere... Ölen insanın kültürel kimliği önemli olur hale gelmiş.


A-E
08.02.2007

Selamlar Sayın Tremko,

Epeyce zaman oldu ben bu sitedeyim. Yaklaşık 3 yıldır aranızdayım ve bir çok şey yaşadım. Tabi Ermeniliğimden dolayı laflar yediğimi için siz değerli insanları rencide etmek istemiyorum. Kendimi aranızda en yalnız hissettiğim anlarda sizin ve bir kaç güzel insanın yazdıkları cevaplarla gülümsedim. Demek ki yalnız değilim beni de seven insanlar anlayabilenler var diyerek bırakmadım sitedeki yaşamı ve tutundum.

Bir nevi bana destekler verdiniz yazılarınızla ve bu nedenle sizi ve bir kaç insani tanımasam da reelde çok seviyor ve değer veriyorum. Bu nedenle ben sizle ve sizin gibi değer verdiğim insanlarla tartışmaya girmeyeceğim. Eğer ki, siz benim yanlış yazdığımı düşünüyor ve eleştiriyorsanız ve uyarıyorsanız size teşekkür etmekten başka bir şey yapamam. Sağolun uyardığınız için ve bilin ki, benim için tabi ki tüm Çerkesler aynı değil ve asla bir başka halkı küçümsemiyorum. O şekilde anlaşıldımsa kusuruma bakmayın.

Ben de tıpkı herkes gibi insanım ve insani duygularım vardır  Sayın Orhan Pamuk'un aldığı Nobel ödülü sonrası sitede yazılanlarda bile biz Ermenilere denilenler konu başlığında duruyor halen. Bir çok olayda Ermeniler hedef tahtasına konulmuştur  Kürt ulusal mücadelesi yine Ermeniliğe dayandırılmıştır. Bir dönem ülkeyi yöneten başbakanın ''Ermenistan'dan helikopterlerle gelip bombalıyorlar, Ermeni dölüdür bunlar Ermeni'dir'' diyerek manşetlere çıktığını biliyoruz. İnsanların birbirlerine küfür niyetiyle Ermeni dediklerini biliyoruz yine. Çerkesleri ne Ermenilerle ne de Kürtlerle bir tutmuyorum tabi ki. Çerkeslerin cumhuriyetin kuruluş dönemindeki yaşadıklarından sonra tamamen içine kapanmış, sindirilmiş, sinmiş bir hale gelişinden dolayı Çerkesleri diğer mücadele eden halklarla bir tutmuyorum. Tabi ki ve zaten bunca asimile olmuş bir halkın bir anda çıkıp da kendi ulusal haklarını savunmasını beklemiyorum.

Kuşkusuz biz Ermenilerin arasında da tıpkı dediğiniz gibi fasit düşüncelere sahip insanlar olduğunu kabul ediyorum ve Türklere nefretle bakan bir çok Ermeni ırkdaşımı tanıyorum ve bu Ermeni vatandaşlarla çok yaman tartışmalara girdiğimizi ve her seferinde onlara yenik düşmenin acısını tattığımı bilmenizi isterim.

Son gelişen olay; ''bu tip insanlara ellerinde olsa bir tane Ermeni bırakmazlar'' diyen bir çok Ermeni'yle konuştum. Ben ve benim gibi insanlar her ne kadarda tüm Türkiye halklarının bu yaşanan olaya, olayı gerçekleştirenler gibi yaklaşmadığını destekte ilerleyemiyoruz. Çünkü Türkiye'nin yapısı onların ellerine öyle müthiş kozlar veriyor ki çaresizlik içine düşebiliyoruz. Örneğin Google'ın yaptığı açıklamaya göre Türkiye'nin dünyada en çok çocuk pornosunu ziyaret ettiğini bile karşımıza getirip, gelişmemiş cahil hasta insanlar diye sunulmuştur bize.

Bakınız sitede yer alan yazıda diyor ki; Dink'in davası yedi ayda sonuçlanıyor ama onu öldürmeyi planlayan ve tüm devlet birimlerinin haberdar olduğu kişinin davası bir türlü sonuçlanmıyor. Daha dün ya da evvelki gün onandı cezası. Cenaze de yürüyen on binlerce insanın hiç biri Dink'e yapılanı hazmedememiştir. Vicdani bir sorumluluk duygusuyla ''bu kadar yeter'' diyerek katılmışlardır ve on yıllardır Ermenilere karşı yapılan hakaretlerin, saçmalıklarına dayanamamış ''yeter'' demişlerdir.

Biz artık sizin söylemlerinize katılmıyor Ermenileri yaratıklar olarak görmüyoruz demişlerdir. Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkenin vatandaşlarının çocuk pornosuna olan merakı insanların Müslüman'ım deyişlerini pek inandırıcı kılmıyor. Dinle bağdaşmayan ne kadar olay varsa ve rahatlıkla yaşanıyorsa; bu ülkede ve bunu da örtbas etmek için din kullanılıyorsa, bizler ancak güleriz buna. Öldürülen herkes gibi bir insandı düşünecek olursak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir aydındı tepki buna mıydı? Yoksa Ermeni kimliğinden dolayı adeta katledilmesine miydi?

Herkesin rahatsız olduğu gerçek; öldürülen insanın kimliğinden dolayı sorumluluk taşıma duygusuydu. Çünkü göz göre göre bir inanın yok edilmesini herkes izledi sadece. Herkesin bildiği ama kimsenin beklemediği bir anda gerçekleşen olaya verilen tepkiydi bu. Şurada sitenizde Ermenilere karşı yazılan yazıları ben hangi Ermeni'ye okutabilirim. Okutursam, sizce her Ermeni bunu normal algılar mı? Bakın aranızdaki tek Ermeni'yim. Ermeni'nin olmadığı yerde yaşamadığı bir topluluk içinde Ermenilere karşı bunca laf edilmesi atik midir?

Bizler sizlerle ortak noktalar bulabilir, bunu hayata geçirebilir, halkların hakları için birlikte hareket edebilir, çalışmalar yürütebiliriz. Fakat söyler misiniz Çerkes sürgününü veya soykırımını tüm dünyaya duyuralım deyip de bu dünyada var olan bir Ermenistan devletini kabul etmeyen bir zihniyetle nasıl bir ortak çalışma içine girebiliriz? Bu ülkede neler olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz ama kimileri çok yaranma derdindeyken gerçekler suskun kalıyor. Bende Ermeni'yim. Bende Hırant'ım demenin anlamını çözemeyen kafaların içinde yeşerecek bir insanlık devriminin gerçekleşmeyeceğini de biliyoruz. Gelişmiş ülkelerde komple hükümetin istifa edeceği bir olay karşısında yetkililerin pişkince duruşlarını da biliyoruz. Kısacası kardeşim Tremko seninle kardeş olduğuma inanıyorum ama diğer halklara hakaret edenlerle bir bağım olabileceğine inanmıyorum sitedeki herkesi de aynı görmüyorum. Ermeni, Türk, Çerkes, Kürt, Laz veya başka bir ırktan olmak ya da olmamak sorun değil, asıl sorun insan olabilmeyi başarmaktadır.

Bu bağlamda ben Ermeni kimliğimi bırakıyor sizinle insan oluşumuzda buluşuyorum.

Saygılar.


Karaemilyano
08.02.2007

Her Çerkes cenazeye -kim olursa olsun- saygılı olur. Eskiden at arabasıyla mezar yanından geçilirken arabanın üstünde ayağa kalkılıyormuş. Ama ölmeden önce yaşıyor muydu özdeyişi de Adigelere ait hatırlatırım. Yaşayın ve yaşatın kim olursa ne olursa olsun.

Saygılar,sevgiler.


NovayaZemlya
09.02.2007

Size katılıyorum sayın A-E.

Sokak ortasında kurşunlanarak düşürülmüş maktulün acısını hissetmek için söylenmiş, yakınları ile insancıl dayanışmayı yansıtan, bir nevi empati kurmaya yarayan; bu metafor sözü anlamadan yargılayan ya da anlamamak da ısrar ederek sözde milliyetçilik yapanları da kınıyorum.

Şimdi ''hepimiz Hırant'ız, hepimiz Ermeni'yiz'' deyince ne oldu? Ermeni mi olduk yani... Ne münasebet!

Peki hak ve özgürlükleri savunan bir Hırant yetiştirebildi mi bu millet? Ne yazık ki hayır. Vurun abalıya, güçsüze ama güçlülüler yıllar yılı ''siz Kafkas Türk'üsünüz'' dediler ''evet'' dedik, ''sizin adınız eski Türkçe de Çer-Kes 'yol kesen'den gelir dediler, ''evet'' dedik. Ne münasebet ben Adige'yim diyebildik mi? Hayır...

Peki bundan sonra ona da ne yazık ki hayır... Türkiye'deki Ermeni milletinin üzüntüsünü paylaşıyorum, merhuma yüce Allah dan rahmet, önce yakınlarına ve sonra Türkiye'deki tüm insanca yaşama ve karşılıklı anlayış değerlerine inanlara baş sağlığı diliyorum.


Civan
09.02.2007

Sayın katılımcı ve okuyucular,

Hep tartışılmış konular ve hep bilinen beklenen sonuçlar.

Geleceğe bakmak için geçmişe sünger çekmek gereken durumlar vardır bazen. Kinler, nefretler, ihanetler, zulümler, haksızlıklar üzerine kardeşlik tesis etmek zordur çünkü.

PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV’e göre, bu ülke, bu düşünceyle kuruldu. Biraz kulak kabartalım, ne demiş değerli hocamız; “ancak, asıl önemli neden, genç Türkiye Cumhuriyeti, geriye değil, ileriye bakıyordu. Yeni devletin Lozan’la onaylanan sınırlarını, ideal sınırlar olarak görüyordu. Bizim gibi cumhuriyet kuşakları, eski imparatorluğun sınırlarına, ölçülerine özendirilmedi. Yeni Türkiye’de, yayılmacı, genişlemeci, intikamcı bir eğitim verilmedi. Mesela, biz de, çok acılar çekmişiz; tarih kitaplarında mesela, bunu okumadık. Bunları da bizler yeni öğrendik sonra ve Osmanlı İmparatorluğu'nun uzun geçmişinin sonunda, öteki devletlerle son hesaplaşma yapıldıktan sonra, koca bir tarih, haklı, haksız, acılı, neşeli filan yanlarıyla, bir yana konuldu. Yöneten cumhuriyetçi elit kesim açısından, herhangi bir konuyu, bu arada, Ermenilerle olan ilişkilerimizi bilmemek, aldırmamak, örtbas etmek diye bir şey yoktu. İleriye doğru bakmak istiyor; cumhuriyetin temeli buydu ve egemen hedefi, ileriye bakmaktı, geriye değil. Geriye bakacak olsa eğer, önce, başka bir şeyi gündeme getirebilirdi; yani, kendi halkının Balkan, Kırım ve Kafkas göçmeni olan kesiminin, önce, bu eski imparatorluk topraklarında neler çektiğini, yakınlarını 1821 Yunan ayaklanmasından bu yana nasıl yitirdiğini, özellikle, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'yla, insan, toprak ve mülk olarak nelerin elinden çıktığını ve bunun, yalnız Balkanlarda değil, Kafkasya’da da böyle olduğunu ve yine, ilk Balkan Savaşı sonunda, hayatta kalabilenlerin dalga dalga, göçmen kuşaklarının Trakya ve Anadolu’ya son çare olarak nasıl sığındıklarını hatırlayacak, anımsayacak, uğradıkları haksızlıkların hesabını sorma yollarını araştıracaktı. Bunu da yapmadı ki. Asıl geriye bakmaya kalksa, önce bunu konuşalım derdi. Ermeni olaylarını konuşacaksak, önce, şimdi, bunu konuşalım. Yabancılara da bunu söyleyebiliriz. Bunu konuşalım ve Türkiye’ye, Türklere, Balkanlardan, Kırım ve onun geniş hinterlandı da dahil olmak üzere, Kafkasya’yı da içine alan koca bir Müslüman dünyası ki, içerisinde Türk unsuru çok ağır basıyordu, o yok oldu. Kimler yok etti onu; 5 milyondan fazla insanı kimler öldürdü? 5 milyondan fazlasını, artı, kimler zorla göçe teşvik etti? Bosna olayları olduğu vakit, bazı Avrupalılar dediler ki, Avrupa’nın ortasında böyle bir şey olur mu; bu nasıl Avrupalılık; bir Avrupalı kavim, ötekine, üstelik, kendi ırkından da, Slav; dini başka olduğu için neler yapıyor? Ilk defa değil ki o; 1821’den bu yana hep oldu ve bunun tarihini anlatmadan, Avrupa tarihi de yazılamaz, uygarlık tarihi de yazılamaz. Biz, bunu da incelemedik, hesabını sormadık; çünkü, cumhuriyetin yöneticileri diyor ki, geriyi bırakalım şimdi, ne olduysa oldu, ileriye doğru bakalım. Cumhuriyet rejimi, ulusun önünde yeni bir çağ, komşularla yepyeni ilişkiler dönemi açtı. İzmir’den Ankara’nın yakınlarına değin, Batı Anadolu’yu çiğneyip, yakıp yıkan Yunanistan’a dostluk elini uzattı. Hemen sonra, onunla, İstanbul Rumları ve Batı Trakya Türkleri dışında bir azınlık değiş tokuşu gerçekleştirildi ve Avrupa’da, gitgide bir dünya savaşına doğru yaklaşılıyor. Ona karşı, 1934’de, dört Balkan devleti bir ittifakla bir araya geldiler. Bu oluşumun öncüsü Türkiye idi. Atatürk’ün Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, son yıllarında, gözleri, tabiî, iyi görmüyordu, belki, hatırlarsınız. Ancak, ben, Romanya’dan ona bir kitap getirdim. Bir doktora tezi, basılmış, iki defa basılmış, yüz binlerce satıyor, popüler bir kitap olmuş. 1934 Balkan Antantı üzerine. Kendi kapağında da, o dört Balkan ülkesinin o zamanki Dışişleri Bakanlarının fotoğrafı vardı, tabiî, Tevfik Rüştü Aras’ın da. Ondan iki tane aldım; bir kendim için, bir da onun için aldım ve gösterdim ona, gözleri görmüyor; ama, dedim ki, burada da sizin fotoğrafınız var. Biliyor musun dedi, neden bu gençler şimdi Balkan Antantını merak ediyor da, mesela, bu konuda bir doktora tezi yazıyorlar; neden kitap olarak basılıyor da, yüz binlerce satıyor, popüler bir kitap haline geliyor. Çünkü dedi, bu sistemi, biz kurmuştuk Balkanlarda ve komşularımızda; çünkü dedi, bu sistem doğruydu. Olaylar, bizim kurmak istediğimiz sistemin doğruluğunu gösterdiği için, inceleme ihtiyacını duyuyorlar dedi ve gerçekten, mesela, o zaman, ona Bulgaristan girmiş olsaydı, yani, intikamcı olmasaydı, Arnavutluk girmiş olsaydı, asıl tehlike büyük devletlerden geleceği için -çünkü, güç onlarda- Balkanların tarihi, yakın tarihi farklı olabilirdi. Türkiye, yeniden hesaplaşma kapısını kapattı ve sınırları değiştirmek isteyen revizyonist devletlerden olmadı; ama, Nazi Almanya'sı, Faşist İtalya, komşu Bulgaristan, yeni, genişlemeci, intikamcı hedefler peşindeydiler. Şimdi, bu tablonun içerisinde Ermenilerin yeri ne? diasporadaki bazı Ermeniler de, aynı yolu seçti. Kafkasya’da bir Ermeni Cumhuriyeti kurulmuştu. Bu devletin ilk Başbakanı, yani, Bolşevik, komünist Ermenistan Cumhuriyeti kurulmadan önceki ilk Başbakanı, Hovannes Katchaznouni diye bir zat, 1923’te, Bükreş’te, Daşnak Partisi toplantısında, Ermenilere, kendi uzun deneyimlerinden yararlanarak, onlara dayanarak, bir çeşit siyasal miras, öğüt denebilecek uzun bir konuşma yaptı…” http://www.belgenet.com/arsiv/ermeni/sempozyum2.html) Bunu 80 yıl önce gördü büyüklerimiz. Sadece Türkiye’nin birliğini yetmiyor, bölge’nin birlik olması gerekiyordu. Olmadılar. Kin güttüler, şoven oldular, gaza geldiler. kaç doğu komşumuz var eline yüzüne bakılır, istikrarlı, İran’dan başka. Batı komşularımız daha şanslı. AB, Panslavizm vs. ile idare ettiler. Yine de Yugoslavya’ya yetmedi örneğin. Darmadağın oldular ve Hırant Dink Düşünceleri için öldürülmedi. Dini ya da soyu nedeniyle de değil. Strateji için öldürüldü. (Tabii, onu öldüren tetikçiler, kuş beyinleriyle, neye ve kime hizmet ettiklerini bilmeden, sapık ideolojilerine yararı olsun da , bu arada bir Polat da ben olurum motivasyonuna sahip olmuş olabilirler. Acı olan bu kuş beyinlerden daha çok var sokaklarda). Ama hesaba katılmayan bir şey oldu. Cenazeye herkes sahip çıktı. Dedikleri de çok doğruydu(slogan). Ama ertesi gün herkes Hırant Dink’in üzerinden biri birine yöneldi. Burada da aynı yanlışa yönelim var. “BIZ” derken ne kadar dar sınırlar çiziliyor. Ermeni derken, Çerkes derken, Rum derken hep tarihin sevimsiz anları hafızalardan çıkıyor, bir diğerinin yüzüne, sözüne bakarken. Bir arkadaş siteyi şifrelemekten bahsediyor. Kendi BİZ’inden başkasını istemiyor belli. Daha çok Hırant gömeceğiz belli. Bu ayrımlar, iştahları öyle bir açacak ki, mahallelerimizi bile ayırtacaklar bize. Okullarımızı, kahvelerimizi…

Saygılarımla.


Civan
10.02.2007

Bir test yapalım isteyenlerle. "Siz hiç yok oldunuz mu sayfasını üste çıkarmış CC yöneticileri. Ben de bir göz gezdirdim. Orada Fuat Aydemir'e ait bir yazı var. Ben okuyunca (......) hissettim içimde. Siz de okuyun. Bakalım ne düşündürecek sizlere. Boşluğu herkes kendine göre doldursun.

Tekrar saygılarımı sunarım.


Karaemilyano
10.02.2007

Bay Civan herkesin her şeyi anlayabilmesi mümkün olmayabiliyor. Bazı anlaşımları yaşamayanın anlaması zor. Anlamanızı beklemiyorum sizi suçlamıyorum da. Ama akıllı birine benziyorsunuz. Nüfusumuz çok az biz Çerkeslerin. Ayrımcılık olarak nitelediğiniz şeyleri nüfusu hayli çok olanların yapmasıyla bizim bazı kardeşlerimizin yapması arasındaki farkı görün. Doğululara yapılan negatif ayrımcılığı görün asıl bizim kime ne zararımız var.

Ayrıca bizi bölecekler, yıkacaklar paranoya korosundan söylediğiniz şarkılarınızı dinleye dinleye her şeyden korkar olduk. Biz bölücü değiliz, bizi rahat bırakın. Özgürlükten zarar gelmez inanın. Hırant ile ilgili yazdıklarınıza gelince katiller korosu gözünüze girecek neredeyse stratejik deyip hedef saptırmayın lütfen.


Civan
11.02.2007

Sayın Karaemilyano,

Anlayamayacağımı kastettiğiniz şeyin ne olduğunu bile anlamadım ki, esas meseleyi anlayayım. :)) Eğer Sayın F.Aydemir'in yazısıyla ilgili ise, onu anlamamayı tercih ederim zaten. Yorumunu bile yapmadım. Yaparsam yeni konu başlığı açılır.

Sadece insanlık, kardeşlik derken, birilerini ırkçılık yapıyorlar diye elbirliğiyle kötülerken (ki buna ben de katkı yapıyorum), bir yandan da kötülediğimiz insanlardan aslında ne kadar farklıyız (elbette ki farklıyız, ama…) onu görmeliyiz.

Bunun yanında, siz katiller korosunun otonom çalıştığını düşünebilirsiniz, ama ben koronun sahnede görünenlerle sınırlı olduğunu düşünmüyorum. Özgürlük gibi kutsal kavramları ne kadar çabuk koyuyorsunuz karşı fikirlerin karşısına ya da sizi bölücülükle suçladığımı, ima ettiğimi ya da ağzımdan kaçırdığımı nereden çıkartıyorsunuz. Dediklerimden bu çıkmıyor aslında, ama dediklerim hep buraya çıkıyor. Bölünmek, özgürlük, Bunların arasında ya da dışında bir şeyler gelmiyor mu hiç kimsenin aklına?

Ayrımcılık ayrı, bölücülük ayrı konulardır. Ben bir yazıda ayrımcı tutumun özendirildiğini gördüm ve işaret ettim. Yazım açık: Geçmişin hesabını, intikamını sorarsanız, geleceği hesaplar ve intikamlara feda edersiniz. Nerede bölme, çarpma, çıkarma. Amaç dördüncü işlem. Toplama. Ben ırkına, soyuna, cemaatine torpil yapan herkese ayrımcılık yapıyor derim. Bunu azınlık psikolojisiyle açıklamanız, mazur göstermeniz yerinde bir davranış değil. Bunun sıkıntılarını ülke yaşıyor. (Pek de azınlıkta değilsiniz zaten). Asimilasyon, hak geçirmeyle önlenecekse, asimile olmak yeğdir. Hatta ölmek yeğdir. Manevi değerlere haksızlık katmanın savunulacak ne tarafı var. Üstelik,işi ehline vermeli. Bakın bugün manevi değerleriyle kadrolaşanlar, her şeyi ne de güzel ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Artık otobüste bir yaşlıya yer verirken, “bizden mi acaba, yok bizden değilse asimile olur muyum?”, diye mi düşüneceği:)). Sayın aydemir’in yazısını okurken(……).Cevap: Dehşet Bunlar, konu başlığının dışına çıkarttı bizi.

Konu şu ki; ne münasebet ben şuyum, buyum değil.”Gereğinde hepimiz Hırant’ız, hepimiz Ermeni’yiz.” Bir tek Ermeni yurttaşın bile ayrımcılığı hissetmesi ayıbımızdır. Türklerin, Çerkeslerin değil, hepimizin ayıbı. Biz bunu yok etmeliyiz. “Ya görmüyor musun adamlar kurşun sıkıyor”, diyerek işin içinden çıkamayız. Katili mi biter. Biri gider, diğeri gelir. Rachel Hanım’ın dediği gibi: Bir bebekten bir katil yapan düzeni değiştirmeliyiz. “Türkler değiştirsin, bize ne?”. Yok kardeşim, terör hepimizi vuruyor. “Bizim başka problemlerimiz var, zaten hiç Çerkes katil yok ki, bak Trabzonluymuş, Laz'dır belki de, siz evinizin önünü süpürün, bak nasıl düzeliyor.” diye de çekilemezsiniz. Ev bir tane çünkü.

Saygılar.


Karaemilyano
11.02.2007

Sayın Civan,

Tecahül-ü arif sanatı yapmıyorsanız bir daha anlamaya çalışın derim. Yine anlayamazsanız yapacak bir şey yok demektir, üzgünüm. Kuyunun dibine inen minarenin tepesini iyi bilir. Kendin olmadan evrensel olamazsın. Kendin olman başkalarına zarar vermiyorsa kimin ne hakkı var sana karışmaya derim. Bizimde kendimizi ayrı görmediğimiz toplumunun kabahati hep dışarıda arama hastalığı var. Ona dikkat çekmek istedim Hırant örneğinde.

Saygılar, sevgiler.


Nart Peterez
11.02.2007

Buradaki; "Hepimiz Hırant'ız, hepimiz Ermeni'yiz" ifadesi, "Hepimiz farklıyız" anlamını taşımakta ve bu farklılığa saygı gösterilmesi temel talebini içermektedir. Bu nedenle; gazeteci Hırant Dink'in öldürülmesinin ardından halkın dilinde yer eden bir slogan olarak, "Hepimiz Ermeni'yiz" ifadesi aynı zamanda "Ben Adige'yim ve farklıyım, farklılığıma saygı gösterilmesini istiyorum" anlamına geldiğinden gereksiz polemik konusu yapılmamalıdır.

Saygılarımla.


Civan
12.02.2007

Sayın Karaemilyano,

Benzer düşüncelerdeyim, bu kez neyi kastettiğinizi anladım. Dediklerinize aynen katılıyorum. Siz de benim derdimi az çok anlamışsınızdır.

Saygılar.


Eski Adige Üye
12.02.2007

Sayın a-e,

Yazınız için ne söylenebilir bilmiyorum. Dünyada haksız ve caniyane ölümlerin her zaman karşısında olacağız, içimizdeki sözde milliyetçi Çerkeslere rağmen. Bende Ermeni'yim bende, Iraklıyım bende Filistinliyim bende Rum'um bende Somaliliyim bende Afgan'ım.

Yani anlayacağınız kalleşçe adam öldüren Amerika'ya düşmanım, İngiliz'e düşmanım, İsrail'e düşmanım, Rus'a düşmanım, Ogün Samasta düşmanım, Yasin Hayal'e düşmanım.

Sayın kardeşim a-e biz her zaman kardeşiz.

Saygılarımla.


Fuat Aydemir
13.02.2007

Merhaba,

Öncelikle sayın Civan;

Bir Çerkes gibi yaşamayı ayrımcılık yapmaya getirmişsiniz. Ulusal değerlerimize sahip çıkma adına saydığım öncelikleri "ayrımcılık" diye nitelemişsiniz. Bizleri "siz azınlık bile değilsiniz" diye nitelendirmişsiniz. Bir insan doğduğu zaman anne ve baba varsa kardeşleri olur ve bu kişi evrensel takılayım diye :) herkese anne baba muamelesi yapamaz. Öncelik her zaman kendi anne-babasındadır, kardeşleri varsa kardeşlik kavramını önce kendi öz kardeşlerinde yaşar. İkinci adım o insanın bir milliyeti vardır. Yani kendini nasıl hissettiği. İnsan Çerkes ise önce kendi ulusal değerlerini yaşar, yaşatmaya uğraşır. Buraya kadar saydıklarıma ek olarak bunları yaşarken başka ulustan insanlara saygıyı, hoşgörüyü elden bırakmadan tabi ki.

Zira Çerkes olabilme, değerleri yaşatabilmek için kendi insanlarımız dışındaki kültürlerin bizleri tanıması gerekir. Kendi vatanları dışında yaşayan sayıları 3-4 milyon civarında olan bizler Türkiye'de azınlığız sayın Civan.

Bizler sadece faşist zihniyeti taşıyan ,"Türkiye Türklerindir - Ya Sev Ya Terk Et - Türk'ün Türk'ten Başka Dostu Yoktur" diyen zihniyetlere göre azınlık değiliz. Onların gözünde bizler "Çerkes Türkleriyiz".

Daha düne kadar kendi dilini konuşmak-öğretmek yasağıyla yaşıyorduk. Çocuklarımıza Çerkes ismi koyabilmek uğruna ne çabalardan geçiyorduk. Yani sayın Civan, ırkçılığın,ayrımcılığın daniskasını bizler yaşadık, yaşıyoruz.

Yazımı ne niyetle anlamak isteğiniz önemliydi. Bir Çerkes'in önceliği bir Çerkes'e vermesini ayrımcılık diye nitelendirmişsiniz. Asimilasyona karşı en büyük güç birlikteliğimizdir. Dayanışmamızdır. Bu bizleri evrensel düşünceden uzaklaştırmaz. Bizim kendimizi kendimize ispatlama, tanıtma diye bir derdimiz yok. Bizleri içinde yaşadığımız tüm kültürlerin tanıması, bizi biz olarak kabul edip değer yargılarımıza saygı duyması gibi bir derdimiz var. Zira bizler içinde yaşadığımız diğer kültürlere karşı saygıyı elden bırakmadık.

Saygımızı sevgimizi insanların dinine, milletine göre ayırmadan yerine getirdik, getiriyoruz. İşte yukarıda saydığım faşist zihniyetin eseridir. Sayın Hırant Dink'in katledilişi, kendi ulusal değerlerine sahip çıkmak isteyen insanlara verilmek istenen bir mesajdır. "Türk olmayan defolup gitsin" zihniyetinin cinayetidir. Ve bu cinayete karşı çıkmak için Çerkes olmak da gerekmiyor ya da başka bir şekilde söylersek "ya yarın bizimde başımıza gelir, o nedenle lanetleyim" mantığı da değil sadece doğru bulduğum. Ya da PKK'ya lanetler yağdıran, gencecik askerlerimiz ölürken nerdeydiniz derken, diğer yanda yıllardır kötü yaşama koşullarında bırakılmış, varlığı inkar edilmiş bir halkı inkar eden insanlarımızın da düşüncesi doğru değildir. Bölücü PKK ülkeyi bölüyor da diğer bölücüleri neden görmek istemiyoruz.

Bana bir memur gösterebilir misiniz İstanbul'a sürülen :) ya da İzmir'e, Bursa'ya sürülmüş dediğimiz. :)

İnsanlar Güneydoğu'ya sürülüyor. Nedenini sorguladık mı hiç? Hırant Dink cinayetine karşı ses yükseltmek ırkçılığa, düşünceye saldırıya karşı çıkmaktır. Türk, Kürt, Çerkes, Laz , Ermeni, tüm halkaların haklarına sahip çıkmaktır. Yöntem olarak sunulmuş "Hepimiz Ermeni'yiz" sloganının altında yatan anlayış da "Hepimiz insanları din-dil-ırk adına ayıran, onları katleden zihniyete karşı birlikte mücadele edeceğiz"dir.

Saygı ve seviler...

sayfa  1    2    3