CircassianCanada Notu:
Aşağıda yayınlanan metinler Denetim Kurulu Üyelerimizce denetlenip yayına verilmiştir.
Tremko
08.02.2007
Sayın A-E,
Yazınız iyi güzelde neredeyse tüm site üyelerini aynı kategoriye
sokmuşsunuz. Sonlara doğru yaptığınız "aranızda iyi insanlarda
vardır" yaklaşımı da durumu kurtarmaya yetmemiş.
Aramızda sizin tabirinizle iyi insanlar var ve oldukça fazla.
''Konuşmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz, bir Hırant Dink
çıkarında görelim'' tarzındaki küçümser tavırlar da bugüne kadar
ki dostane yaklaşımınızı gölgeliyor.
Çerkesleri Ermenilerle bir tutmayın. Ermenilerden gördüğünüz
muhalefeti beklemeyin. Otoriteye yakın durmanın başta dinsel olmak
üzere pek çok sebebi vardır. Bunları da biliyorsunuz. Türklere
önyargılı bakan, faşist zihniyetli Ermeniler olduğu gibi Dink gibi
barışçı demokrat Ermeniler de var. O cenazede yürüyen yüz binlerce
vicdanlı Türk, Çerkes, Laz olduğu gibi tam tersi de mevcut. Keşke
olmasa ama bu her tarafta var, sizin içinizde de.
Önemli olan aynı düşünceye sahip insanların bile ayrı telden
çalmaması. Belki size garip gelecek ama Hırant Dink'in ölümüne
sizin kadar üzülmüş kendimde dahil pek çok Çerkes tanıyorum.
Misafir
08.02.2007
Sayın K. Dokuz,
Yok öyle teğet geçmek. Yazıyı iyi oku. Ben cenazeye gittim diye
kimsenin gözüne sokmuyorum. İyi anla. Toplumumuzun duyarsızlığına
değiniyorum. Senin bunu anladığına eminim ama teğet geçiyorsun...
Sayın Babur,
Herhalde siz başka bir memlekette yaşıyorsunuz. Tuzunuz kuru gibi.
Evet ağlanacak durumdayız. 30 yaş ve altında gençliğimizden kaç
kişi dilini, xhabzesini biliyor ve istediği gibi Çerkesliğini
yaşayabiliyor? Ömrümüz olur ise on sene sonra görürüz, nasıl
bitiyor ve siliniyoruz. Tabi ki en son görmek isteyeceğimiz şeydir
bu.
Derya Babur
08.02.2007
Ben Çerkesliğin en iyi yaşandığına inandığım bir şehirde
yaşıyorum. Üstelik Abhaz adetlerine göre yetiştirildim. Ama bana
hiç bir zaman düz mantıklı olmam gerektiği söylenmedi. Lütfen
kusura bakmayın ama biz bu şekilde düşünürsek tabi ki
Çerkesliğimiz kalmaz. Çerkes olmayan toplumlar hep bize
imrenmiştir yanılıyor muyum? Doğuştan bilgili, kültürlü
olduğumuzu, doğruyla yanlışı ayırt edebildiğimizi söylemişlerdir.
Ama görüyorum ki, bizim hiç insafımız kalmamış. Farklı toplumlarla
iç içe yaşamadık mı çoğu zaman? Her zaman örnek olmamız gerektiği
söylenmedi mi bize?
Lütfen herkes önce kendine dönüp baksın. Eğer 30 sene sonra Çerkes
adetlerinin kalmayacağını düşünüyorsanız o zaman bir şeyler yapın.
Ama yapacağınız şeyler kimseyi incitmesin. Ölümlere bile saygımız
kalmamış ki en çok bizde değer verilir ölümlere... Ölen insanın
kültürel kimliği önemli olur hale gelmiş.
A-E
08.02.2007
Selamlar Sayın Tremko,
Epeyce zaman oldu ben bu sitedeyim. Yaklaşık 3 yıldır aranızdayım
ve bir çok şey yaşadım. Tabi Ermeniliğimden dolayı laflar yediğimi
için siz değerli insanları rencide etmek istemiyorum. Kendimi
aranızda en yalnız hissettiğim anlarda sizin ve bir kaç güzel
insanın yazdıkları cevaplarla gülümsedim. Demek ki yalnız değilim
beni de seven insanlar anlayabilenler var diyerek bırakmadım
sitedeki yaşamı ve tutundum.
Bir nevi bana destekler verdiniz yazılarınızla ve bu nedenle sizi
ve bir kaç insani tanımasam da reelde çok seviyor ve değer
veriyorum. Bu nedenle ben sizle ve sizin gibi değer verdiğim
insanlarla tartışmaya girmeyeceğim. Eğer ki, siz benim yanlış
yazdığımı düşünüyor ve eleştiriyorsanız ve uyarıyorsanız size
teşekkür etmekten başka bir şey yapamam. Sağolun uyardığınız için
ve bilin ki, benim için tabi ki tüm Çerkesler aynı değil ve asla
bir başka halkı küçümsemiyorum. O şekilde anlaşıldımsa kusuruma
bakmayın.
Ben de tıpkı herkes gibi insanım ve insani duygularım vardır
Sayın Orhan Pamuk'un aldığı Nobel ödülü sonrası sitede
yazılanlarda bile biz Ermenilere denilenler konu başlığında
duruyor halen. Bir çok olayda Ermeniler hedef tahtasına
konulmuştur Kürt ulusal mücadelesi yine Ermeniliğe
dayandırılmıştır. Bir dönem ülkeyi yöneten başbakanın
''Ermenistan'dan helikopterlerle gelip bombalıyorlar, Ermeni
dölüdür bunlar Ermeni'dir'' diyerek manşetlere çıktığını
biliyoruz. İnsanların birbirlerine küfür niyetiyle Ermeni
dediklerini biliyoruz yine. Çerkesleri ne Ermenilerle ne de
Kürtlerle bir tutmuyorum tabi ki. Çerkeslerin cumhuriyetin kuruluş
dönemindeki yaşadıklarından sonra tamamen içine kapanmış,
sindirilmiş, sinmiş bir hale gelişinden dolayı Çerkesleri diğer
mücadele eden halklarla bir tutmuyorum. Tabi ki ve zaten bunca
asimile olmuş bir halkın bir anda çıkıp da kendi ulusal haklarını
savunmasını beklemiyorum.
Kuşkusuz biz Ermenilerin arasında da tıpkı dediğiniz gibi fasit
düşüncelere sahip insanlar olduğunu kabul ediyorum ve Türklere
nefretle bakan bir çok Ermeni ırkdaşımı tanıyorum ve bu Ermeni
vatandaşlarla çok yaman tartışmalara girdiğimizi ve her seferinde
onlara yenik düşmenin acısını tattığımı bilmenizi isterim.
Son gelişen olay; ''bu tip insanlara ellerinde olsa bir tane
Ermeni bırakmazlar'' diyen bir çok Ermeni'yle konuştum. Ben ve
benim gibi insanlar her ne kadarda tüm Türkiye halklarının bu
yaşanan olaya, olayı gerçekleştirenler gibi yaklaşmadığını
destekte ilerleyemiyoruz. Çünkü Türkiye'nin yapısı onların
ellerine öyle müthiş kozlar veriyor ki çaresizlik içine
düşebiliyoruz. Örneğin Google'ın yaptığı açıklamaya göre
Türkiye'nin dünyada en çok çocuk pornosunu ziyaret ettiğini bile
karşımıza getirip, gelişmemiş cahil hasta insanlar diye
sunulmuştur bize.
Bakınız sitede yer alan yazıda diyor ki; Dink'in davası yedi ayda
sonuçlanıyor ama onu öldürmeyi planlayan ve tüm devlet
birimlerinin haberdar olduğu kişinin davası bir türlü
sonuçlanmıyor. Daha dün ya da evvelki gün onandı cezası. Cenaze de
yürüyen on binlerce insanın hiç biri Dink'e yapılanı
hazmedememiştir. Vicdani bir sorumluluk duygusuyla ''bu kadar
yeter'' diyerek katılmışlardır ve on yıllardır Ermenilere karşı
yapılan hakaretlerin, saçmalıklarına dayanamamış ''yeter''
demişlerdir.
Biz artık sizin söylemlerinize katılmıyor Ermenileri yaratıklar
olarak görmüyoruz demişlerdir. Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan
bir ülkenin vatandaşlarının çocuk pornosuna olan merakı insanların
Müslüman'ım deyişlerini pek inandırıcı kılmıyor. Dinle bağdaşmayan
ne kadar olay varsa ve rahatlıkla yaşanıyorsa; bu ülkede ve bunu
da örtbas etmek için din kullanılıyorsa, bizler ancak güleriz
buna. Öldürülen herkes gibi bir insandı düşünecek olursak Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı bir aydındı tepki buna mıydı? Yoksa Ermeni
kimliğinden dolayı adeta katledilmesine miydi?
Herkesin rahatsız olduğu gerçek; öldürülen insanın kimliğinden
dolayı sorumluluk taşıma duygusuydu. Çünkü göz göre göre bir
inanın yok edilmesini herkes izledi sadece. Herkesin bildiği ama
kimsenin beklemediği bir anda gerçekleşen olaya verilen tepkiydi
bu. Şurada sitenizde Ermenilere karşı yazılan yazıları ben hangi
Ermeni'ye okutabilirim. Okutursam, sizce her Ermeni bunu normal
algılar mı? Bakın aranızdaki tek Ermeni'yim. Ermeni'nin olmadığı
yerde yaşamadığı bir topluluk içinde Ermenilere karşı bunca laf
edilmesi atik midir?
Bizler sizlerle ortak noktalar bulabilir, bunu hayata geçirebilir,
halkların hakları için birlikte hareket edebilir, çalışmalar
yürütebiliriz. Fakat söyler misiniz Çerkes sürgününü veya
soykırımını tüm dünyaya duyuralım deyip de bu dünyada var olan bir
Ermenistan devletini kabul etmeyen bir zihniyetle nasıl bir ortak
çalışma içine girebiliriz? Bu ülkede neler olduğunu hepimiz çok
iyi biliyoruz ama kimileri çok yaranma derdindeyken gerçekler
suskun kalıyor. Bende Ermeni'yim. Bende Hırant'ım demenin anlamını
çözemeyen kafaların içinde yeşerecek bir insanlık devriminin
gerçekleşmeyeceğini de biliyoruz. Gelişmiş ülkelerde komple
hükümetin istifa edeceği bir olay karşısında yetkililerin pişkince
duruşlarını da biliyoruz. Kısacası kardeşim Tremko seninle kardeş
olduğuma inanıyorum ama diğer halklara hakaret edenlerle bir bağım
olabileceğine inanmıyorum sitedeki herkesi de aynı görmüyorum.
Ermeni, Türk, Çerkes, Kürt, Laz veya başka bir ırktan olmak ya da
olmamak sorun değil, asıl sorun insan olabilmeyi başarmaktadır.
Bu bağlamda ben Ermeni kimliğimi bırakıyor sizinle insan
oluşumuzda buluşuyorum.
Saygılar.
Karaemilyano
08.02.2007
Her Çerkes cenazeye -kim olursa olsun- saygılı olur. Eskiden at
arabasıyla mezar yanından geçilirken arabanın üstünde ayağa
kalkılıyormuş. Ama ölmeden önce yaşıyor muydu özdeyişi de
Adigelere ait hatırlatırım. Yaşayın ve yaşatın kim olursa ne
olursa olsun.
Saygılar,sevgiler.
NovayaZemlya
09.02.2007
Size katılıyorum sayın A-E.
Sokak ortasında kurşunlanarak düşürülmüş maktulün acısını
hissetmek için söylenmiş, yakınları ile insancıl dayanışmayı
yansıtan, bir nevi empati kurmaya yarayan; bu metafor sözü
anlamadan yargılayan ya da anlamamak da ısrar ederek sözde
milliyetçilik yapanları da kınıyorum.
Şimdi ''hepimiz Hırant'ız, hepimiz Ermeni'yiz'' deyince ne oldu?
Ermeni mi olduk yani... Ne münasebet!
Peki hak ve özgürlükleri savunan bir Hırant yetiştirebildi mi bu
millet? Ne yazık ki hayır. Vurun abalıya, güçsüze ama güçlülüler
yıllar yılı ''siz Kafkas Türk'üsünüz'' dediler ''evet'' dedik,
''sizin adınız eski Türkçe de Çer-Kes 'yol kesen'den gelir
dediler, ''evet'' dedik. Ne münasebet ben Adige'yim diyebildik mi?
Hayır...
Peki bundan sonra ona da ne yazık ki hayır... Türkiye'deki Ermeni
milletinin üzüntüsünü paylaşıyorum, merhuma yüce Allah dan rahmet,
önce yakınlarına ve sonra Türkiye'deki tüm insanca yaşama ve
karşılıklı anlayış değerlerine inanlara baş sağlığı diliyorum.
Civan
09.02.2007
Sayın katılımcı ve okuyucular,
Hep tartışılmış konular ve hep bilinen beklenen sonuçlar.
Geleceğe bakmak için geçmişe sünger çekmek gereken durumlar vardır
bazen. Kinler, nefretler, ihanetler, zulümler, haksızlıklar
üzerine kardeşlik tesis etmek zordur çünkü.
PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV’e göre, bu ülke, bu düşünceyle kuruldu.
Biraz kulak kabartalım, ne demiş değerli hocamız; “ancak, asıl
önemli neden, genç Türkiye Cumhuriyeti, geriye değil, ileriye
bakıyordu. Yeni devletin Lozan’la onaylanan sınırlarını, ideal
sınırlar olarak görüyordu. Bizim gibi cumhuriyet kuşakları, eski
imparatorluğun sınırlarına, ölçülerine özendirilmedi. Yeni
Türkiye’de, yayılmacı, genişlemeci, intikamcı bir eğitim
verilmedi. Mesela, biz de, çok acılar çekmişiz; tarih kitaplarında
mesela, bunu okumadık. Bunları da bizler yeni öğrendik sonra ve
Osmanlı İmparatorluğu'nun uzun geçmişinin sonunda, öteki
devletlerle son hesaplaşma yapıldıktan sonra, koca bir tarih,
haklı, haksız, acılı, neşeli filan yanlarıyla, bir yana konuldu.
Yöneten cumhuriyetçi elit kesim açısından, herhangi bir konuyu, bu
arada, Ermenilerle olan ilişkilerimizi bilmemek, aldırmamak,
örtbas etmek diye bir şey yoktu. İleriye doğru bakmak istiyor;
cumhuriyetin temeli buydu ve egemen hedefi, ileriye bakmaktı,
geriye değil. Geriye bakacak olsa eğer, önce, başka bir şeyi
gündeme getirebilirdi; yani, kendi halkının Balkan, Kırım ve
Kafkas göçmeni olan kesiminin, önce, bu eski imparatorluk
topraklarında neler çektiğini, yakınlarını 1821 Yunan
ayaklanmasından bu yana nasıl yitirdiğini, özellikle, 1877-1878
Osmanlı-Rus Savaşı'yla, insan, toprak ve mülk olarak nelerin
elinden çıktığını ve bunun, yalnız Balkanlarda değil, Kafkasya’da
da böyle olduğunu ve yine, ilk Balkan Savaşı sonunda, hayatta
kalabilenlerin dalga dalga, göçmen kuşaklarının Trakya ve
Anadolu’ya son çare olarak nasıl sığındıklarını hatırlayacak,
anımsayacak, uğradıkları haksızlıkların hesabını sorma yollarını
araştıracaktı. Bunu da yapmadı ki. Asıl geriye bakmaya kalksa,
önce bunu konuşalım derdi. Ermeni olaylarını konuşacaksak, önce,
şimdi, bunu konuşalım. Yabancılara da bunu söyleyebiliriz. Bunu
konuşalım ve Türkiye’ye, Türklere, Balkanlardan, Kırım ve onun
geniş hinterlandı da dahil olmak üzere, Kafkasya’yı da içine alan
koca bir Müslüman dünyası ki, içerisinde Türk unsuru çok ağır
basıyordu, o yok oldu. Kimler yok etti onu; 5 milyondan fazla
insanı kimler öldürdü? 5 milyondan fazlasını, artı, kimler zorla
göçe teşvik etti? Bosna olayları olduğu vakit, bazı Avrupalılar
dediler ki, Avrupa’nın ortasında böyle bir şey olur mu; bu nasıl
Avrupalılık; bir Avrupalı kavim, ötekine, üstelik, kendi ırkından
da, Slav; dini başka olduğu için neler yapıyor? Ilk defa değil ki
o; 1821’den bu yana hep oldu ve bunun tarihini anlatmadan, Avrupa
tarihi de yazılamaz, uygarlık tarihi de yazılamaz. Biz, bunu da
incelemedik, hesabını sormadık; çünkü, cumhuriyetin yöneticileri
diyor ki, geriyi bırakalım şimdi, ne olduysa oldu, ileriye doğru
bakalım. Cumhuriyet rejimi, ulusun önünde yeni bir çağ, komşularla
yepyeni ilişkiler dönemi açtı. İzmir’den Ankara’nın yakınlarına
değin, Batı Anadolu’yu çiğneyip, yakıp yıkan Yunanistan’a dostluk
elini uzattı. Hemen sonra, onunla, İstanbul Rumları ve Batı Trakya
Türkleri dışında bir azınlık değiş tokuşu gerçekleştirildi ve
Avrupa’da, gitgide bir dünya savaşına doğru yaklaşılıyor. Ona
karşı, 1934’de, dört Balkan devleti bir ittifakla bir araya
geldiler. Bu oluşumun öncüsü Türkiye idi. Atatürk’ün Dışişleri
Bakanı Tevfik Rüştü Aras, son yıllarında, gözleri, tabiî, iyi
görmüyordu, belki, hatırlarsınız. Ancak, ben, Romanya’dan ona bir
kitap getirdim. Bir doktora tezi, basılmış, iki defa basılmış, yüz
binlerce satıyor, popüler bir kitap olmuş. 1934 Balkan Antantı
üzerine. Kendi kapağında da, o dört Balkan ülkesinin o zamanki
Dışişleri Bakanlarının fotoğrafı vardı, tabiî, Tevfik Rüştü
Aras’ın da. Ondan iki tane aldım; bir kendim için, bir da onun
için aldım ve gösterdim ona, gözleri görmüyor; ama, dedim ki,
burada da sizin fotoğrafınız var. Biliyor musun dedi, neden bu
gençler şimdi Balkan Antantını merak ediyor da, mesela, bu konuda
bir doktora tezi yazıyorlar; neden kitap olarak basılıyor da, yüz
binlerce satıyor, popüler bir kitap haline geliyor. Çünkü dedi, bu
sistemi, biz kurmuştuk Balkanlarda ve komşularımızda; çünkü dedi,
bu sistem doğruydu. Olaylar, bizim kurmak istediğimiz sistemin
doğruluğunu gösterdiği için, inceleme ihtiyacını duyuyorlar dedi
ve gerçekten, mesela, o zaman, ona Bulgaristan girmiş olsaydı,
yani, intikamcı olmasaydı, Arnavutluk girmiş olsaydı, asıl tehlike
büyük devletlerden geleceği için -çünkü, güç onlarda- Balkanların
tarihi, yakın tarihi farklı olabilirdi. Türkiye, yeniden
hesaplaşma kapısını kapattı ve sınırları değiştirmek isteyen
revizyonist devletlerden olmadı; ama, Nazi Almanya'sı, Faşist
İtalya, komşu Bulgaristan, yeni, genişlemeci, intikamcı hedefler
peşindeydiler. Şimdi, bu tablonun içerisinde Ermenilerin yeri ne?
diasporadaki bazı Ermeniler de, aynı yolu seçti. Kafkasya’da bir
Ermeni Cumhuriyeti kurulmuştu. Bu devletin ilk Başbakanı, yani,
Bolşevik, komünist Ermenistan Cumhuriyeti kurulmadan önceki ilk
Başbakanı, Hovannes Katchaznouni diye bir zat, 1923’te, Bükreş’te,
Daşnak Partisi toplantısında, Ermenilere, kendi uzun
deneyimlerinden yararlanarak, onlara dayanarak, bir çeşit siyasal
miras, öğüt denebilecek uzun bir konuşma yaptı…” http://www.belgenet.com/arsiv/ermeni/sempozyum2.html)
Bunu 80 yıl önce gördü büyüklerimiz. Sadece Türkiye’nin birliğini
yetmiyor, bölge’nin birlik olması gerekiyordu. Olmadılar. Kin
güttüler, şoven oldular, gaza geldiler. kaç doğu komşumuz var
eline yüzüne bakılır, istikrarlı, İran’dan başka. Batı
komşularımız daha şanslı. AB, Panslavizm vs. ile idare ettiler.
Yine de Yugoslavya’ya yetmedi örneğin. Darmadağın oldular ve
Hırant Dink Düşünceleri için öldürülmedi. Dini ya da soyu
nedeniyle de değil. Strateji için öldürüldü. (Tabii, onu öldüren
tetikçiler, kuş beyinleriyle, neye ve kime hizmet ettiklerini
bilmeden, sapık ideolojilerine yararı olsun da , bu arada bir
Polat da ben olurum motivasyonuna sahip olmuş olabilirler. Acı
olan bu kuş beyinlerden daha çok var sokaklarda). Ama hesaba
katılmayan bir şey oldu. Cenazeye herkes sahip çıktı. Dedikleri de
çok doğruydu(slogan). Ama ertesi gün herkes Hırant Dink’in
üzerinden biri birine yöneldi. Burada da aynı yanlışa yönelim var.
“BIZ” derken ne kadar dar sınırlar çiziliyor. Ermeni derken,
Çerkes derken, Rum derken hep tarihin sevimsiz anları hafızalardan
çıkıyor, bir diğerinin yüzüne, sözüne bakarken. Bir arkadaş siteyi
şifrelemekten bahsediyor. Kendi BİZ’inden başkasını istemiyor
belli. Daha çok Hırant gömeceğiz belli. Bu ayrımlar, iştahları
öyle bir açacak ki, mahallelerimizi bile ayırtacaklar bize.
Okullarımızı, kahvelerimizi…
Saygılarımla.
Civan
10.02.2007
Bir test yapalım isteyenlerle. "Siz hiç yok oldunuz mu sayfasını
üste çıkarmış CC yöneticileri. Ben de bir göz gezdirdim. Orada
Fuat Aydemir'e ait bir yazı var. Ben okuyunca (......) hissettim
içimde. Siz de okuyun. Bakalım ne düşündürecek sizlere. Boşluğu
herkes kendine göre doldursun.
Tekrar saygılarımı sunarım.
Karaemilyano
10.02.2007
Bay Civan herkesin her şeyi anlayabilmesi mümkün olmayabiliyor.
Bazı anlaşımları yaşamayanın anlaması zor. Anlamanızı beklemiyorum
sizi suçlamıyorum da. Ama akıllı birine benziyorsunuz. Nüfusumuz
çok az biz Çerkeslerin. Ayrımcılık olarak nitelediğiniz şeyleri
nüfusu hayli çok olanların yapmasıyla bizim bazı kardeşlerimizin
yapması arasındaki farkı görün. Doğululara yapılan negatif
ayrımcılığı görün asıl bizim kime ne zararımız var.
Ayrıca bizi bölecekler, yıkacaklar paranoya korosundan
söylediğiniz şarkılarınızı dinleye dinleye her şeyden korkar
olduk. Biz bölücü değiliz, bizi rahat bırakın. Özgürlükten zarar
gelmez inanın. Hırant ile ilgili yazdıklarınıza gelince katiller
korosu gözünüze girecek neredeyse stratejik deyip hedef
saptırmayın lütfen.
Civan
11.02.2007
Sayın Karaemilyano,
Anlayamayacağımı kastettiğiniz şeyin ne olduğunu bile anlamadım
ki, esas meseleyi anlayayım. :)) Eğer Sayın F.Aydemir'in yazısıyla
ilgili ise, onu anlamamayı tercih ederim zaten. Yorumunu bile
yapmadım. Yaparsam yeni konu başlığı açılır.
Sadece insanlık, kardeşlik derken, birilerini ırkçılık yapıyorlar
diye elbirliğiyle kötülerken (ki buna ben de katkı yapıyorum), bir
yandan da kötülediğimiz insanlardan aslında ne kadar farklıyız
(elbette ki farklıyız, ama…) onu görmeliyiz.
Bunun yanında, siz katiller korosunun otonom çalıştığını
düşünebilirsiniz, ama ben koronun sahnede görünenlerle sınırlı
olduğunu düşünmüyorum. Özgürlük gibi kutsal kavramları ne kadar
çabuk koyuyorsunuz karşı fikirlerin karşısına ya da sizi
bölücülükle suçladığımı, ima ettiğimi ya da ağzımdan kaçırdığımı
nereden çıkartıyorsunuz. Dediklerimden bu çıkmıyor aslında, ama
dediklerim hep buraya çıkıyor. Bölünmek, özgürlük, Bunların
arasında ya da dışında bir şeyler gelmiyor mu hiç kimsenin aklına?
Ayrımcılık ayrı, bölücülük ayrı konulardır. Ben bir yazıda ayrımcı
tutumun özendirildiğini gördüm ve işaret ettim. Yazım açık:
Geçmişin hesabını, intikamını sorarsanız, geleceği hesaplar ve
intikamlara feda edersiniz. Nerede bölme, çarpma, çıkarma. Amaç
dördüncü işlem. Toplama. Ben ırkına, soyuna, cemaatine torpil
yapan herkese ayrımcılık yapıyor derim. Bunu azınlık
psikolojisiyle açıklamanız, mazur göstermeniz yerinde bir davranış
değil. Bunun sıkıntılarını ülke yaşıyor. (Pek de azınlıkta
değilsiniz zaten). Asimilasyon, hak geçirmeyle önlenecekse,
asimile olmak yeğdir. Hatta ölmek yeğdir. Manevi değerlere
haksızlık katmanın savunulacak ne tarafı var. Üstelik,işi ehline
vermeli. Bakın bugün manevi değerleriyle kadrolaşanlar, her şeyi
ne de güzel ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Artık otobüste bir
yaşlıya yer verirken, “bizden mi acaba, yok bizden değilse asimile
olur muyum?”, diye mi düşüneceği:)). Sayın aydemir’in yazısını
okurken(……).Cevap: Dehşet Bunlar, konu başlığının dışına çıkarttı
bizi.
Konu şu ki; ne münasebet ben şuyum, buyum değil.”Gereğinde hepimiz
Hırant’ız, hepimiz Ermeni’yiz.” Bir tek Ermeni yurttaşın bile
ayrımcılığı hissetmesi ayıbımızdır. Türklerin, Çerkeslerin değil,
hepimizin ayıbı. Biz bunu yok etmeliyiz. “Ya görmüyor musun
adamlar kurşun sıkıyor”, diyerek işin içinden çıkamayız. Katili mi
biter. Biri gider, diğeri gelir. Rachel Hanım’ın dediği gibi: Bir
bebekten bir katil yapan düzeni değiştirmeliyiz. “Türkler
değiştirsin, bize ne?”. Yok kardeşim, terör hepimizi vuruyor.
“Bizim başka problemlerimiz var, zaten hiç Çerkes katil yok ki,
bak Trabzonluymuş, Laz'dır belki de, siz evinizin önünü süpürün,
bak nasıl düzeliyor.” diye de çekilemezsiniz. Ev bir tane çünkü.
Saygılar.
Karaemilyano
11.02.2007
Sayın Civan,
Tecahül-ü arif sanatı yapmıyorsanız bir daha anlamaya çalışın
derim. Yine anlayamazsanız yapacak bir şey yok demektir, üzgünüm.
Kuyunun dibine inen minarenin tepesini iyi bilir. Kendin olmadan
evrensel olamazsın. Kendin olman başkalarına zarar vermiyorsa
kimin ne hakkı var sana karışmaya derim. Bizimde kendimizi ayrı
görmediğimiz toplumunun kabahati hep dışarıda arama hastalığı var.
Ona dikkat çekmek istedim Hırant örneğinde.
Saygılar, sevgiler.
Nart Peterez
11.02.2007
Buradaki; "Hepimiz Hırant'ız, hepimiz Ermeni'yiz" ifadesi,
"Hepimiz farklıyız" anlamını taşımakta ve bu farklılığa saygı
gösterilmesi temel talebini içermektedir. Bu nedenle; gazeteci
Hırant Dink'in öldürülmesinin ardından halkın dilinde yer eden bir
slogan olarak, "Hepimiz Ermeni'yiz" ifadesi aynı zamanda "Ben
Adige'yim ve farklıyım, farklılığıma saygı gösterilmesini
istiyorum" anlamına geldiğinden gereksiz polemik konusu
yapılmamalıdır.
Saygılarımla.
Civan
12.02.2007
Sayın Karaemilyano,
Benzer düşüncelerdeyim, bu kez neyi kastettiğinizi anladım.
Dediklerinize aynen katılıyorum. Siz de benim derdimi az çok
anlamışsınızdır.
Saygılar.
Eski Adige Üye
12.02.2007
Sayın a-e,
Yazınız için ne söylenebilir bilmiyorum. Dünyada haksız ve
caniyane ölümlerin her zaman karşısında olacağız, içimizdeki sözde
milliyetçi Çerkeslere rağmen. Bende Ermeni'yim bende, Iraklıyım
bende Filistinliyim bende Rum'um bende Somaliliyim bende Afgan'ım.
Yani anlayacağınız kalleşçe adam öldüren Amerika'ya düşmanım,
İngiliz'e düşmanım, İsrail'e düşmanım, Rus'a düşmanım, Ogün
Samasta düşmanım, Yasin Hayal'e düşmanım.
Sayın kardeşim a-e biz her zaman kardeşiz.
Saygılarımla.
Fuat Aydemir
13.02.2007
Merhaba,
Öncelikle sayın Civan;
Bir Çerkes gibi yaşamayı ayrımcılık yapmaya getirmişsiniz. Ulusal
değerlerimize sahip çıkma adına saydığım öncelikleri "ayrımcılık"
diye nitelemişsiniz. Bizleri "siz azınlık bile değilsiniz" diye
nitelendirmişsiniz. Bir insan doğduğu zaman anne ve baba varsa
kardeşleri olur ve bu kişi evrensel takılayım diye :) herkese anne
baba muamelesi yapamaz. Öncelik her zaman kendi anne-babasındadır,
kardeşleri varsa kardeşlik kavramını önce kendi öz kardeşlerinde
yaşar. İkinci adım o insanın bir milliyeti vardır. Yani kendini
nasıl hissettiği. İnsan Çerkes ise önce kendi ulusal değerlerini
yaşar, yaşatmaya uğraşır. Buraya kadar saydıklarıma ek olarak
bunları yaşarken başka ulustan insanlara saygıyı, hoşgörüyü elden
bırakmadan tabi ki.
Zira Çerkes olabilme, değerleri yaşatabilmek için kendi
insanlarımız dışındaki kültürlerin bizleri tanıması gerekir. Kendi
vatanları dışında yaşayan sayıları 3-4 milyon civarında olan
bizler Türkiye'de azınlığız sayın Civan.
Bizler sadece faşist zihniyeti taşıyan ,"Türkiye Türklerindir - Ya
Sev Ya Terk Et - Türk'ün Türk'ten Başka Dostu Yoktur" diyen
zihniyetlere göre azınlık değiliz. Onların gözünde bizler "Çerkes
Türkleriyiz".
Daha düne kadar kendi dilini konuşmak-öğretmek yasağıyla
yaşıyorduk. Çocuklarımıza Çerkes ismi koyabilmek uğruna ne
çabalardan geçiyorduk. Yani sayın Civan, ırkçılığın,ayrımcılığın
daniskasını bizler yaşadık, yaşıyoruz.
Yazımı ne niyetle anlamak isteğiniz önemliydi. Bir Çerkes'in
önceliği bir Çerkes'e vermesini ayrımcılık diye
nitelendirmişsiniz. Asimilasyona karşı en büyük güç
birlikteliğimizdir. Dayanışmamızdır. Bu bizleri evrensel
düşünceden uzaklaştırmaz. Bizim kendimizi kendimize ispatlama,
tanıtma diye bir derdimiz yok. Bizleri içinde yaşadığımız tüm
kültürlerin tanıması, bizi biz olarak kabul edip değer
yargılarımıza saygı duyması gibi bir derdimiz var. Zira bizler
içinde yaşadığımız diğer kültürlere karşı saygıyı elden
bırakmadık.
Saygımızı sevgimizi insanların dinine, milletine göre ayırmadan
yerine getirdik, getiriyoruz. İşte yukarıda saydığım faşist
zihniyetin eseridir. Sayın Hırant Dink'in katledilişi, kendi
ulusal değerlerine sahip çıkmak isteyen insanlara verilmek istenen
bir mesajdır. "Türk olmayan defolup gitsin" zihniyetinin
cinayetidir. Ve bu cinayete karşı çıkmak için Çerkes olmak da
gerekmiyor ya da başka bir şekilde söylersek "ya yarın bizimde
başımıza gelir, o nedenle lanetleyim" mantığı da değil sadece
doğru bulduğum. Ya da PKK'ya lanetler yağdıran, gencecik
askerlerimiz ölürken nerdeydiniz derken, diğer yanda yıllardır
kötü yaşama koşullarında bırakılmış, varlığı inkar edilmiş bir
halkı inkar eden insanlarımızın da düşüncesi doğru değildir.
Bölücü PKK ülkeyi bölüyor da diğer bölücüleri neden görmek
istemiyoruz.
Bana bir memur gösterebilir misiniz İstanbul'a sürülen :) ya da
İzmir'e, Bursa'ya sürülmüş dediğimiz. :)
İnsanlar Güneydoğu'ya sürülüyor. Nedenini sorguladık mı hiç?
Hırant Dink cinayetine karşı ses yükseltmek ırkçılığa, düşünceye
saldırıya karşı çıkmaktır. Türk, Kürt, Çerkes, Laz , Ermeni, tüm
halkaların haklarına sahip çıkmaktır. Yöntem olarak sunulmuş
"Hepimiz Ermeni'yiz" sloganının altında yatan anlayış da "Hepimiz
insanları din-dil-ırk adına ayıran, onları katleden zihniyete
karşı birlikte mücadele edeceğiz"dir.
Saygı ve seviler...
|