Ş'ü Mafeş'üx,
''Yok Olmak’’
Telaffuzu güç, düşünmesi ürpertici, hissetmesi acı!
Hiç kendinizi yok olacak gibi hissettiniz mi? Bir
varmış, varken birdenbire yok olmuş denildiğini size,
hayal ettiniz mi korkarak? Duyduğunuz sesleri gürültü
sandınız mı? ‘’Konuşuyorlarmış meğer’’ dediniz mi
sonradan? Gürültü gibi geldi mi hiç; yeşil gözlü, suratı
hafiften kavlamış çocuğun, yaşlı dedesinin öğrettiği,
tekerlemeleri bağırarak p'çen (aşık) oynaması?
Arnavutların çalgısıymış gibi baktınız mı akordeona/pşıneye?
Klarnete Sulukulelilerinmiş gibi?
Yokluğunuzun aynı zamanda bir dilin, dolaylı olarak da
kültürün sonu olduğunu düşünürken canınız acıdı mı? Hiç
kalabalık bir ortama girdiğinizde ayağa kalkanlara aval
aval baktınız mı, ne yapıyor bunlar diye?
Neden bu adamlar ilk kez gördükleri birinden bu kadar
çok şey bekliyorlar diye sordunuz mu?
Hayatı tarlada geçmiş, yorgun vücudunun altında ezilen
yüreğine, gözlerine baktınız mı birinin? Ne gördünüz
baktıysanız? Hissedebildiniz mi acısını, korkularını,
kaygılarını, isteklerini ve her şeye rağmen geleceğe
umutla bakışını?
Hiç üstündeki elbiseler taze/markalı olmayan, hatta
biraz sökük olmasına rağmen tertemiz, başı dik insanlara
garajda köye gidecek otobüsü beklerken rastladınız mı?
Hayatlarını başkalarına adayan insanların mutluluğunu
hissedebildiniz mi, çatlamış nasırlı ellerini size
uzatıp, tokalaştığınızda?
Nedir diye sordunuz mu? Nedir sizi bu kadar
kaygılandıran? Maddi sıkıntılar mı diye tahmin de
bulunduğunuzda size alaylı bir gülümseme atmasını
yadırgadınız mı? Hiç düşündünüz mü babasının onlara hiç
neden oğlum demediğini? Babasının adını okula
başladıklarında öğrenen şaşkın çocuklar gördünüz mü?
Tahmin edebilir misiniz, harmanda dedesiyle hasattan
elde edilen ürünü torbalayan, aynı zamanda dedesinin bir
anlık uzaklaşmasından faydalanarak, bakkala nereden
gideceğini hesaplayan çocuğun heyecanını?
Siz hiç yok oldunuz mu?
Masalların ütopikliğinde bir kahraman daha yaratabilir
misiniz ''Faşe'' giymiş?
Acaba Anka kuşu gerçek midir ki? Kaf Dağı'ndan savrulan
külleri midir yoksa asıl gerçek olan?
Siz Hiç gerçek Anka gördünüz mü?
Dızereleğun.
A.ypşaşe
11.05.2006
Maf Tharkaho Ömer,
’’Şimdi ayak seslerinizi duyduğumuz gençlerimiz’’
demişti bir büyüğümüz, sözünü yeniden hatırlattın
bizlere. :)
Bu güzel anlatım, ifade tarzı, sorgulamalar bu donanım
gerek bize ait olanı gerekse genele ait olanıyla
mükemmel bir görüntü sergilemekte ve bu bizlere gurur
vermekte bilmenizi istedim.
Ben okurken çok keyif aldım. Eminim sizlerde
beğenmişsinizdir diyor ve sözlerimi noktalarken forumun
güzelliklerinden (bir şeyler anlatma kendini
içindekileri ifade etme ve bu güzelliği paylaşma) birini
daha görmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Saygılarımla.
Uzunyaylalı
16.05.2006
Eline, diline, yüreğine sağlık sigoş.
Ademey Ahmet
16.05.2006
Wepsev siğoş.
Adige'ydi
21.05.2006
Teşekkürler Tharkaho.
Anlatımın ve hissettiklerin birbirine gayet uymuş ama
okurken acı duydum.
Neden mi?
Çünkü sanırım ben yok oldum.
Naci Taylan
29.05.2006
Yaklaşık 15 yıldır yurt dışında yaşıyorum. Etrafımda bir
Allah’ın kulu Adige değil. Ben hala ADİGE’yim.
Şükür iznimi kullanmak için şu an Türkiye'deyim. Etraf
tabiri caizse kum gibi Adige kaynıyor.
Şükür, çok şükür...
Burası görmeyeli ne kadar da siyaset kokmaya başlamış. "Adige’ydi"
nickli arkadaşın kim olduğunu bilemek hiç te zor değil.
Üstelik bu arkadaş hatırladığım kadarı ile nickle
yazılanlara karşıydı. Amaç nedir anlamış değilim.
İki mantık yürütebilirim ayak üstü, fazlası beni de
sizleri de yorar ve sıkar.
1) Eski form da bir yerlerde bir davası yarım kalmış ve
mesaj veriyor olabilir.
2) Site de Form başlığı prim yapabilsin diye...
Şahit olmuştuk bu tarz mevzulara... Bir kişi hala yok
olduğunu SANIYOR ve bunu acı (!) hissederek de dile
getiriyorsa ne denir ki?
Herkese selam ve mutluluklar dilerim.
Sadece bir seste ben edeyim dedim. Amacım kavga gürültü
değil. Dikkatimi çekti ve yazmak istedim. Sitenin sessiz
okurlar tarafından takip edildiğini ve kimin ne
yazdığını veya yazabildiğini biliyor olduğumuzu ve yok
sayılmamamız gerektiğini düşündüğüm için. Takip edilmeye
devam edileceksiniz.
Saygılar.
Ali Taylan
05.06.2006
Merhaba Naci amca
Yazını görünce hem sevindim hem üzüldüm.
Sen bize Francis Bacon’un ‘’bilgi azaptır’’ sözünü hep
söylersin. Bu tartışmayı bende hatırladım. Bazıları
çaldığım düdük havasında. Yok olanlara selamet olsun.
Gaipten mi konuşur bunlar?
Ne yaparsın vizyon ve misyon yokluğunda bazıları
kahraman olmaya çalışıyor. Bu kültürü bu
oportünistlerden temizlemek lazım.
Naci amca yazmanı çok isterim. Seni görünce biraz
cesaret aldım. Burada iyi bir ortam olabilecek.... Ucuz
popülerlik peşinde koşanlar Çerkesliğin neresinde aman
sorma.
Amca lütfen katıl ve bizleri umutlandır.
Saygılar.
Ediz Hun
06.06.2006
Naci Bey Merhaba,
Uzun süredir özel durumlarım nedeniyle siteye girme
durumum olmuyordu. Bu gün bir boşluk buldum ve girince
değerli büyüğüm Hatice ablamın annesinin vefatını
öğrendim ve çok üzüldüm. Daha sonra bu konu başlığı
dikkatimi çekti. Açıkçası yazınızdan çok etkilendim.
Naci bey ben yok olmayacağımıza inanan bir Çerkes’im. En
kısa zamanda bu konuyla ilgili çok güzel çalışmalara
başlayacağız ama şu anki özel durumum nedeniyle biraz
ara vermek durumundayım. Sizinle daha detaylı konuşmak
veya yazışmak isterim.
Sevgi ve saygılarımla.
Tharkaho
11.06.2006
Sadece hissettiklerimi söylemek, aklıma gelen bir kaç
cümleyi karalamak bazılarına fazlaca siyaset malzemesi
kazandırmış...
CC yetkililerinden bu konunun ve benim yazımın tamamen
kaldırılmasını istiyorum... Belki Francois Bacon'da
kendinizi bulursunuz... Böyle masum yazılarda değil
de...
Thaşxom Adiğağer Yereğopseuw...
Keç Süleyman Yavuz Notu: Sayın Tharkaho,
yazılarınızın devamını bekliyoruz. Maçhujun.
A.pşaşe
12.06.2006
Maf Tharkaho,
Bence de devam. Bu kadar çabuk demoralize olmaya ve bu
güzellikten bizi mahkum etmeye kimsenin hakkı yok!
Sevgilerimle.
Jaledeyle
12.06.2006
Sayın Tharkaho,
Yazınız çok güzel. Yazmaya devam.
Yok olmadığımızı söyleyenler bana göre hayal görüyor.
Biz yok olmayacağız demekle yok olmak engellenemez.
Çerkesler nasıl bir durumda anlamak için alim olmaya da
gerek yok. Kıyamete kadar "Çerkes" ismi olacak ama
Kafkasya’da yani dışarıdakiler ya Arap ya Türk ya
İngiliz vs vs olarak kalacak. Kafkasya’da da Rus
olacaklar diyenler vardır şimdi.
Daha soru gelmeden cevap vereyim."Kafkasya’da Adige,
Kabardey, Abhaz vs diye toprakları olacak. Yani
Kafkasya’da yok olmak imkansız.
Saygılarımla.
Ali Taylan
12.06.2006
Arada fark olmalı ve var. Yok olmayı geciktirelim ya da
zaten yok olduk ne kaldı ki kül olduk gibi inançsızlığı,
kararsızlığı, hatta aymazlığı önümüze bir yokolmuş gibi
koyanlarla ‘’biz yok olmayacağız’’ diyen kesin
inançlılar arasında bir fark olmalı.
Bu fark çok açık.
Zaten yok olduk diyenler geniş bir hareket alanına
sahip. Onlar oportünisttir. Yaptıkları her olumsuz
tavrın her absürd düşüncenin dayanağı var. O da ‘’ee ne
yapalım yok olduk’’tur.
Ey yok olanlar… O halde terk edin bu platformu.
Ey dirayetsiz Çerkeslikle uğraşanlar… Hayal bile kurarak
bu kültürü pespaye etmeyin. Hayalinizdeki Kaf dağı, xaşe
sizden rahatsız. Yok olduysanız, neye dönüştüyseniz ya
da neye inanıyorsanız o zeminin görüşlerini savunun.
Safınız belli olsun.
Yazık çok yazık.
Bizim en büyük düşmanımız işte bu zihniyet. O zihniyet
binlerce Çerkes’i nereye götürmek istiyor bilen var mı?
‘’Yok olmadık, yok olmayacağız’’ cümlesini dahi
hazmedemeyen zihnen mağlup,tavren perişan bu zihniyetle
ne yapılır ki? Ancak bu bir azınlık, hem de çok azınlık
‘’yok olmayacağız, olmadık’’ diyenlerin ilk işi -o
baştan perişan- zihniyeti acele tasfiye etmektir. Hem de
ivedilikle ve de maliyeti ne olursa olsun tasfiye
etmelidir.
Tatlı su Çerkeslerinden kurtulunmalı. Yoksa gerçekten
yok olacağız...
A.pşaşe
12.06.2006
Maf Sevgili Tharkaho,
Yukarıdaki sözlerimi lütfen oku dediğim gibi, biz burada
olmanı ve bu başlık altında bize yine güzellikler
sunmanı isteyen katılımcı soydaşların olarak senden
yazılarının devamını rica ediyoruz. :)
Sayın Jaledeyle dönmemiz şart diyorsunuz sanırım, ben
yanlış anlamadım değil mi?
Saygılarımla.
Jaledeyle
12.06.2006
Sayın A.Pşase,
Ben kesin dönüş demiyorum. Desem de zaten dönemeyiz.
Kafkasya’nın hepimizi alacak bir durumu ne yazık ki yok.
Fakat anavatan ile bağları daha güçlü kılmadığımız
sürece de asimilasyon kaçınılmaz. Her geçen günde yok
olmaya doğru gidiliyor.
Asıl tatlı hayalleri kuranlar; laf cambazlığı yapıp da
emek vermek isteyenlere söz söyleyenler.
Buyurun beyler. Oturun evinizde, işinizde, mahallenizde
hatta köyünüzde ve hiçbir şey yapmadan Çerkesliğinizi
koruyun yaşatın. Bu nasıl olacak? Asıl hayal bu değil
midir?
Ben yaz aylarında 15-20 günlüğüne köyüme giderim. Dilini
konuşan çocuklarımız yok ortada. Sen Çerkesce konuşunca
sana Türkçe cevap veren ya da ‘’anlamadım ki’’ diye
boynunu büküp gülümseyen çocuklar var artık meydanlarda.
Şimdi bana yok olmayacağız diye hiçbir şey yapmadan yok
olunmayacağının mantığını anlatmaya kimse kalkmasın. Yok
oluyoruz aman dikkat, neler yapılabilir, bakın şu
projeler var buyurun destek verin diyenlere sırf ‘’YOK
OLUYORUZ’’ dedikleri için laf söyleyenler, acaba
Çerkesliğin neresinde de laflarını esirgemiyorlar? Neden
derneklerde yıllarca hizmet vermiş, bu kültür adına
yıllarca çalışmış kişiler ‘’YOK OLUYORUZ’’ diyor. Bir
bildikleri olabilir mi, onlara kulak verilemez mi?
Tez zamanda bir şeyler yapılamaz ise yok olacağız. Şayet
Kafkasya ile daha güçlü bağlar kurulamaz ise zaman
alacak fakat eninde sonunda yok olacağız diyorum. Aksini
savunan buyursun gelsin.
Bu arada sayın A.Pşase sizin gibi hassas kişilerin her
geçen gün artmasını istiyorum. Siz emek verdiniz ve bir
güzel çalışma ortaya koydunuz. Yok olmayacağına
inananlar acaba neler yapıyor bilmek isterim.
Saygılarımla.
A.pşaşe
13.06.2006
Maf Sayın Jaledeyle,
Bir gün anavatana dönmek düşüncesi bazı nedenlerden
''ütopya ''halini almaya başladı hakikaten. Kafamızın
karışıklığı, yapılan işlerin altında sürekli bir şeyler
aramamız, yapılacak işlere destek vermek yerine
eleştirmek, çağrılara kulak tıkamak ya da buyurun sizde
önerinizle gelin dendiğinde ben çağrılmadığım yerde
bulunmam gibi ifadelerle hırçınlaşmak.
Bütün bunlar bizi yıpratıyor ve yapılacak işlere ket
vuruyor. Dilerim bir gün aramızda her konuda anlaşmaya
varır ve hep birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmeyi
başarırız. :)
Güzel sözlerinize teşekkür ederken hassas insanlar olan
bizlerin hakikaten ''bizsek'' bu biz kelimesinin kapsamı
genişse bizi ilgilendiren her şey ''ise'' amaç hepimizin
o doğrultuda hareket etmesi dileğiyle.
Saygılarımla.
Tharkaho
15.06.2006
Hepinize özellikle de forumun (CC forum) kalıcı ve etkin
olmasını sağlayan herkese teşekkürler. İltifatları için
de A.pşaşe ye yürekten sevgi, selamlar.
Önceliklerimizi gözden geçirip,değerlerimize öncelik
vermemiz dileğiyle.
Dızereleğun.
Naci Taylan
19.06.2006
Konu başlığı veya içerisinde “Çerkes kızı”, “Çerkes
peyniri”, “anavatana dönüş” kelimeleri geçen her mevzu
prim yapmaya adaydır. Hele ki, eteğine çamur sıçramış
kimseler bu konuyu nedense vatan- millet meselesi yapıp
kendilerinin de anlayamadıkları garip bir kaosun
sancılarını yaşarlar.
Uzun lafın kısası “treni kaçıranların” popülaritesini
arttıracak yegane, vazgeçilmesi güç, baş döndürücü bir
atmosferdir.
Ediz bey, konuyu kişiselleştirmenize bir anlam
veremedim. Bu form başlığında veya diğer başlıklarda
istediğiniz konuyu bilgi ve becerileriniz ölçüsünde
konuşup tartışabiliriz.
Kültürüne sahip çıkmayan, diline hakim olmayan ve
yabancı evliliklere meyilli her toplum global düzende
yok olmaya mahkumdur. Bu konuda ciddi bir çalışmanız
veya icraatınız mevcut mu? Sizinle Adigece konuşabilecek
miyiz? Evinizde xhabzenin ne kadar uygulanır veya siz ne
kadarını yaşarsınız?
Semra hanımı yeri gelmişken tebrik etmek isterim.
İzlediğimiz kadarı ile Gubsege de iyi bir yöneticiydi.
Halen TV ile ilgili güzel projelerin lokomotifi
görevinde. Herkes konuştu, icraatta samimi niyetli
insanları görmek ise ayrıca sevindirici. Başkalarının
yazıları ve düşünceleri üzerinden pirim yapma zamanı
geçti. Bu yüzden kendimize ait kimlik geni oluşturmalı
ve kişiliğimizi yaşamalıyız.
Saygılarımla.
Mefaybzu
19.06.2006
Sayın Naci Taylan,
Neden tarzınız bu kadar keskin? Hatta -kusura bakmayın
ama- kaba.
Yeğeniniz bize katılırsanız umut edebileceğimizi taahhüt
etti. Sanırım bize her katılışınızda sıcak havalardan
kaynayan kanımızın tarzınızla buza kesmesinden başka bir
umut vaat etmiyorsunuz bana. Sizden mail adresinizi
isteyen ve size kısmen hak verdiğini söyleyen bir insana
kırıcı kelimelerle cevap veriyorsunuz. Sakinleşip
yazabilecekseniz ters parende de atabiliriz buyurun.
Rica ile söylüyorum biraz sakin olunuz.
Nickli bir kullanıcı. (Tanıdığınız veya üzerine şöyle
biriydi veya buydu şeklinde tahmin yürütmek zorunda
olmadığınız biri. Zayıf noktalarınla ben ileride
karşınızda olacağım. Umarım rencide edecek bir nokta
bulursunuz.)
Naci Taylan
20.06.2006
Nick ile yazan son arkadaşı özellikle dikkate almıyorum.
Havanda su dövüyorsunuz.
Bu siteyi Ocak 2004 tarihinden itibaren izliyorum. Size
benzemez kimler geldi- geçti. Müsaade buyurun kimin ne
yazabileceğini, hangi cümlelerin kime ait olduğunu
tanıyalım.
Saygılar.
A.pşaşe
20.06.2006
Maf ,
Tüm samimiyeti ve içtenliği ile yazan sadece yazmakla
kalmayan, boş konuşmaların altında imzasını asla
göremeyeceğimiz icraatları belli olan kişilere
''parende'' yakıştırması. Bir evin içinde birileri güzel
bir şey yaptığında ya da sadece fikir söylediğinde
takdir ve tebrik görür karşılık olarak. Yapmak için
giriştiğinde ise tek kişilik değilse iş, yardım alır. :)
Tabi büyük ve kalabalık bir evde ben başınızdayım
görüyorum yaptıklarınızı yapmadıklarınızı ona göre!
diyen biride lazım hatta gerekli. :)
Saygılarımla.
Şhafit
21.06.2006
Lütfen bazıları kendi yapıp ettiklerine, yapamadıklarına
hatta artık asla yapamayacaklarına baksın.
Ben çok merak ediyorum kim bu boş yazmayanlar. Bir
istisna var o da dolu dolu yazanlar artık yazmıyor. Ama
bazıları klavye bağımlısı, bunlar alakalı alakasız her
konuda yazı yazarlar ve birbirlerini ilgili ilgisiz
tebrik edip boş boş konular gündeme getirirler.
Ben Hatamları, Yedicleri, Jade Wumarları, Şenvarları
göremiyorum. Artık Adığabze yazanda yok. Hangi yazı dolu
doluymuş acaba babalar günü mü? Yok yok o değilse büyük
bir ailede oturuyorum bende sizi izliyorum deyip üstü
kapalı tehditte bulunmak mı çok içerikli?
Ben Gupsege tartışmalarında konu açmıştım. Görüyorum ki,
değişen bir şey yok. Asıl thamade yok olmayı
geciktirelim diyor, ikinci thamade ‘’hayır yok
olmayacağız’’ diye itiraz ediyor ve gizli savaş yeni
forumda da sürüyor. Bu mu dolu içerikli yazı yazmak.
Sayın Naci Kemal bey "parende atmak" demiş.Tam isabet
olmuş. Artık dönelim diye diye asla dönemeyecekleri
dinlemek yok.
Sayın Keç gibi, sayın Kip gibi, sayın Şhalaxho gibiler
yazmıyorsa bunu bir düşünün bakalım. Gerçekten dolu dolu
yazıları okumaktan yazmaya gerek mi duymuyorlar?
Naci Kemal bey, sizin zor şartlarda bile Avrupa’da aile
yaşantınızı bildiğim için yazınıza dolu dolu
diyebiliyorum. Yazdıklarınız konusunda asla taviziniz
yok. Ama bazıları burada sanal ortam Çerkesliği
geliştirdi. Bunlar sizi anlamaz sayın Naci Kemal pardon
düzeltiyorum sizi isteseler de anlayamazlar. Burada ön
cephe karışık burada Çerkes olmak için Çerkes müziği
dinliyorum deyip ayda yılda bir kere Çerkes pastası
özledim demek yeterli. Sayın Şenvar, sayın Yavuz gibi
hayatını Çerkesliğe adamışlar burada sivil savunma ekibi
vazifesi yaparlar.
Tesadüfen CC ortamını bulup ‘’kimimle evlenirsen evlen,
dili hiç bilme arada bir Adige falan de büyük Çerkeslik
egon gelişir’’ diyen bir gurup türedi. Bunlara itiraz
eden olursa önce faşist gerici falan denir, tabi bu bir
sonuç getirmez ama bazıları hayatlarında hiç olmamış
Çerkeslik konusunda eleştiri aldıklarında üzülürler.
İkide bir ayrıldım artık yazmayacağım, diye kapris
yaparlar. İşte bunlara tedavi ve ilk yardım Çerkesliğin
son kalesi olan Keçler, Şenvarlar pansuman yaparlar.
İsim verdiğim için üzgünüm ama gelecek nesillere bu
isimler ezberletilmeli. Yoksa puslu hava fırsatçıları
hep burada.
Yeniler, gençler vitrindekilere kanabilir. Bu vitrin
tasfiye edilene kadar Çerkesliğin tavizsiz hadimleri
yüce kelam olarak anılmalı. Yoksa birbirinin pohpohçusu
birkaç adet boş vakti çok burada birbirini pohpohlarken
bizlerin umut ışığı büyüklerimiz unutulmamalı.
İki fırça, bir kutu boya ile Çerkeslik gündeminde boy
gösterenler beni yanıltmadı. Gelinen noktada ne kadar
haklı olduğumu bir kez daha anladım. Gupsege’den kim
kaldı aklımızda? Bunlar sadece iki kişi miyidi? Hayır.
Diğerlerini niye hiç duymadık? Neden hiç duymadık?
Onlara teşekkür edelim. Lider ve yardımcısı hariç diğer
bütün Gupsege elemanları için bütün geçmiş
eleştirilerimi geri alıyorum. İstisnayı da belirttim.
Bu arada buranın gerçek emektarları hiç bir iddiası
olmadığı halde gerçekten dolu dolu yazanlar nerde? Sayın
Kopsirgen, sayın Mehmet Emin, sayın Hatam, sayın Şhalaxo,
sayın Mezağo, sayın Turan, sayın Jade Wumar nerede?
Yazık çok yazık. Meğer bu tarihi CC fırsatı bir kaç
zoraki CC gediklisi, Çerkeslik batırıcısı tarafından
harcanacaksa yukarıda adını yazdığım bir çok şahsiyet
tarihe bir gün hesap vermek zorunda kalacak. Boşluk bir
şekilde doldurulur yazması gerekenler yazmazsa.
Bende kalabalığım. İzliyorum babalar günü falan diye.
Saldım çayıra, kim kayırırsa kayıracılarca boşluk
doldurulur. Sonuçta seviyesizlik çukurunda birbirini
kanıksamış bir güruh oluruz.
Bu arada sayın denetim kuruluna başarılar dilerim. Bu
kurul tam isabet olmuş. Özellikle sayın Kip gibi bir
bayan çok ama çok sevindirici.
Saygılar.
Semra Ademey
21.06.2006
Fesapşh Sayın Şhafit,
Gubsege geçen yıl çalışmasını yaptı ve ben grup
thamadesi olarak yer aldım. Benim thamadeliği orada
ayrıldığımız gün bitti. Ben thamade değilim, olmak gibi
bir derdimde yok.
Ediz ile farklı kelimeler kullanarak konuştuk. Ediz de
haklı "önce hayal etmeden bir şey yapamayacağın gibi,
kafanda bitireceğin bir olaya da sahip çıkamazsın" bu
anlamda söylediği yerinde. Fakat bende üzerine basa basa
söylüyorum ki, "acilen bir şeyler yapılamaz ise
varlığımızı devam ettirmemiz imkansız".
Aslında çok karışık bir durum değil. Geçen ay ben, Ediz
ve Esra'nın misafiri olarak Adapazarı'na gittim ve orada
da konuştuk. Sonuçta sıkı bir şekilde çalışmamız
gerektiğine inancımız daha da perçinleşti. Sayın Hatam,
sayın Şenvar, sayın Mete, sayın Yavuz benim için ne
düşünürler, az çok biliyorum. Amacımın ne olduğunu çok
iyi biliyorlar. Sayın Yavuz ile hiç konuşma şansı
bulamadım ama diğer değerli büyüklerimiz her zaman
destek olurlar. Onların ve yazılarını okuduğumuz bir çok
değerli büyüğümüzün varlığı bizim için her zaman büyük
bir mutluluktur. Biz de üzerimize düşeni alıyoruz. Hiç
merak etmeyin. Ben boş durmuyorum, duramıyorum. Ediz de
durmuyor. Bu sene yeni bir Gubsege ekibi oluşturuyor.
İnşallah hep birlikte 2. Gubsege çalışmasında
göreceksiniz.
Ben boş olur ya da dolu söylediğim her sözün
arkasındayım. Sözün sahibi belli olsun diye kendi adımı
kullanıyorum. Ne yapayım bu yaştan sonra adımı inkar mı
edeyim? :))) Boş işler boş yazılar olarak
bakabilirsiniz. Yapabileceğim hiçbir şey yok. Bende
buyurun boşlukları siz doldurun derim ama bir günde
benim içinde olmadığım dolu dolu bir yazınızla.
Benim söylediklerimi nasıl isterseniz öyle alın. İnanın
yapabileceğim hiçbir şey yok. Adına popülarite deyin,
şov deyin, boş deyin, zavallı deyin, deyin de deyin...
Yapabileceğim hiçbir şey yok.
Ben sadece inandığım işler için bu sayfayı kapatır,
çalışmaya devam ederim. Bir gün yapılan çalışmalar ile
ilgili detaylı bir yazı bu sayfalarda yer alacak merak
etmeyin. Sizlerde göreceksiniz. Beğenirsiniz,
beğenmezsiniz yine yapabileceğim bir şey yok.
Ben sanal kahraman oldum, boş kafalı oldum, popülarite
peşinde koşan zavallı oldum, daha daha neler.
Üzüldüm mü? Hayır.
Beni anlayanlarda elbet çıkacak, çıkıyor da. Ben sanal
kahraman, boş kafalı, popülarite peşinde koşan zavallı
Semra Ademey...
Saygılarımla. Tham Figapsou. |