Necdet Özarslan
11.08.2006
Düğünlerde ortalığı kimseye bırakmadan çiftetelli
oynayanlar mı yok olmadıklarını savunuyorlar? Dilini hiç
bir şekilde bilmeyenler mi? Töresini bilmeyen ve
uygulamayanlar mı? Çerkes Töresine yabancı ve meraklı
gözlerle bakanlar mı? Truva’yı esir eden, yok eden,
Truva atı hilesiydi. Bizi de ‘’aaa ama ben Çerkes’im’’
hilesi yok etti. İşine geldiğinde Çerkes kimliğine
bürünüp, işine geldiğinde kimliğini bir kenara
egolarının yanına bırakanlar mı yok olmayı engelleyecek?
Güldürmeyin Allah aşkınıza beni akşam saatlerinde. Yok
olmayacağız mücadelesi verenler şu saatte sıcak
yuvalarında hangi televizyon programını izlemekteler?
Dışarıda kalan Çerkesler yok oluyor.
Azizim başınızı pencereden dışarı çıkartın.
Hajkasım Erdoğan
12.08.2006
Pehlivan, mindere çıkarken rakibine bakıp, ben bunu
yıkamam, derse mindere çıkmasına bile gerek yoktur.
Çünkü o baştan yıkılmıştır. Bari arkasındaki
pehlivanlara kötü örnek olmasa, onların arasında dile
getirmese.
Zri
13.08.2006
Mis te nıgi zri kabğapselaş. Wua gup, çır kamıskeawu
kamıske Adigelır kavğaskenu arame ziwuj fitır fıkopsce.
Şıtkhuri, guepri, bınri fızri, akhşeri bokhşeri zimıoh
Adigelır kıfhuehutenım fıkırimıpsce. Hapscey şakue
figuğa mır. Mıfe jıfexer kenkeguakuexer zşağedeu kojıkhş.Mıdey
şıdğeyınua şııkım. Xame wune xeğarey hade şıvağağeyınkım.
Fıkiğaguğame mess amrame fışım, fımışa, fımğakha fımuate,
fiotejıper fzekuelejınu çapejraş, mıkhume bejapsca afere
ğaş mıgemıpscewu fıkızxenejınş. Yemıkur yemukş, yıa
siwuredır dzıhıpem palhanu şıtmi sıser sısem jıdıvğaıt,
arş ğune kıthuizıler, kiğaguğer şakue tewuven zerıhueyri
yıreşej, kimğaguğar dihaneğune krremıhaxe.
WZINŞEWU.
Denetim Kurulu Notu: Yazı üzerinde hiçbir
değişiklik yapılmadan güncellenmiştir.
K. Dokuz
14.08.2006
Sayın Necdet bey,
İnsan yok oluyorsa asimilasyon oluyorsa, dejenere
oluyorsa, ilk önce kendisinde aramalıdır suçu. Daha
sonra etkenleri. Bu yok oluşu engellemek isteyen çok
kıymetli canlarımız dillerinin döndüğü kadar,
kalemlerinin yazdığı kadar tüm iyi niyetleriyle dile
getiriyorlar daha ne yapacaklar?
Bu canlarımız yemek yemeyecek, televizyon izlemeyecek,
çocuklarıyla ilgilenmeyecek, öyle mi? Sen yok olacaksan
olursun. Pencereden baksa ne olur bakmasa ne olur?
Hoşçakalın. Ruhunu Çerkesliğe adayanlara selam olsun.
Semra Ademey
14.08.2006
Fesapşh,
Değerli katılımcılar, bir ara "Adige TV için acilen bir
şeyler yapalım en azından bizim kullanamadığımız
dilimizi ve unutmaya başladığımız kültürümüzü evimize
taşıyalım. Kafkasya’dan evimizin içine bir bağ kuralım
ve yok oluşumuzu engelleyelim" demiştim. O zaman sanırım
çok iyimserdim.
Biz yok oluyoruz kısmını düzeltiyorum. Biz yok olduk.
Bunu çok rahat görebiliriz.
Dilini bilen yaşadığı sürece fırsat buldukça kullanır,
xhabzesini bilen de öyle. Derneklerimizin kapısı da
sonsuza dek açık kalacak. Yine aidat ödemeyen insanların
üzerine bıraktığı yılgınlık ile birileri kapıları açık
tutacak. Dil bitecek bir nesil sonra dil diasporada
bitecek. Bunları söyleyerek belki şimşekleri üzerime
çekeceğim çokta önemli değil ama HAYIR diyeni yüz yüze
görüşmeye çağıracak kadar bu konuda haklı olduğumu iddia
ediyorum.
Yapılmak istenenler kim için, ne için? Geleceğimiz olan
çocuklarımız için değil mi? Biz onlara ne veriyoruz, ne
verebildik? Kaç aile benim çocuklarım diline, kültürüne
hakim diye ortaya çıkar? Aman aman araştırmalara gerek
yok sadece çevrenize bakmanız yeter. Sahi Çerkeslik
nedir, Çerkes’i Çerkes yapan özel bir şeyler var mı?
Sonuçta insanız yeter de artar.
Saygılarımla.
Gubate
15.08.2006
Değerli katılımcılara selamlar,
Bu konu başlığını uzun süredir takip ediyorum. Bende
Semra hanımın son görüşlerine katılıyorum. Yok olmadık,
olmayacağız, asimilasyona uğramadık, uğramış isek de
buna direniyoruz, direneceğiz. Aslında içinde
bulunduğumuz bu durum asimilasyon değil dejenerasyon,
entegrasyonun bir döngüsü vb. gibi bir çok kendini
kandırma teraneleri artık geçerliliğini kaybetmiştir.
Asimilasyon artık tamamlanmış ya da tamamlanmasına ramak
kalmıştır.
Kimler bunu engelleyecek merak ediyorum. Düğünlerinde
davul zurna çalıp, köçek oynatanlar mı? Bunu
engelleyelim diye teklif sunan aydın gençlere,
toplumumuz bunların kaldırılması için henüz hazır değil,
bunları kaldırmak için toplumsal mutabakat lazım diyen
büyüklerimiz mi?
Ortak kültürümüzü koruyup geliştirelim maksadı ile
açılan sanal odalarda birbirlerine, hatta bir bayana
bile küfür edebilecek kadar haysiyet yoksunu
kalabalıklar mı? Her yeniliği din engeline oturtan büyük
asil Adigeler mi?
Aynı şekilde her yeniliği yaparken bunu başkalarının
inançlarını hiç umursamadan bunları yapmaya kalkan
yenilikçi görünümündeki sabit fikirliler mi? Benim şu
anda yaptığım gibi! klavyesi başında, sanal ortamda
ahkam keserek koskoca bir kültürü kurtarmaya çalışanlar
mı?
Kimler kurtaracak bu nadide kültürü?
Tanrı’dan dileğim birileri bu işi yapabilsin. Fakat
benimde Semra hanım gibi pek umudum yok. Umarım büyük
yanılgı içindeyimdir. Benim gibi düşünenler yanılırlar.
Biz Adigeler inancı, ideolojisi, hayat görüşü ne olursa
olsun kucaklaşmalı, farklılıklara saygı göstererek bütün
bu olumsuzlukları yenmeliyiz. Bunları yaparken de
eleştirmeye başkalarından değil, kendimizden başlarsak
uygun olur.
Hakkımızda hayırlısı olur umarım.
Bütün katılımcılara saygılar sunarım...
A.pşaşe
17.08.2006
Maf,
Gelinen bu noktadan sonra söylenecek söz kalmamış.
Herkes aynı şeyleri söyleyip duruyor ama nafile tekrar
tekrarı doğuruyor bir kısır döngü bir tıkanış belki.
Şöyle kafamızı kaldırıp bakalım kimseler yok hani şu
foruma gelip siz ne kadar kendisini beğenen bir
toplumsunuz diyenler falan hepsi yok oldular. Nedeni
gayet açık herkesin bildiği gibi ''Bunlar zaten
birbirlerine sevgiyi yitirmişler''. Sevginin olmadığı
yerde saygı hak getire gerisi Tha'ya kalmış...
Sevgi ve saygıyı besleyelim, bakımlı tutalım
yüreklerimizi tıpkı bir dağlının yüreği gibi bakımlı
zira yolumuz uzun.
Saygılarımla.
Meshpev
20.08.2006
Ben çok yok oldum Hajumar.
Yaşamadığı şeyler anlatıldığında anlatılmaya anlamak
katamadan fildişi kulelerden Francis Bacon’u derdine
derman edenlerin 19-20 yaşındaki bir gencin kalbine
düşen umutsuzluk gölgesinin aslında halkına duyduğu ışık
gibi sevgiden kaynaklandığını anlamayanları gördüm.
Güneş olmasa nasıl gölge olabilir ki? Ben her gün yok
oluyorum Hajumar. Şarkı mırıldanırken lazım oluyor artık
bana dilim, belki karanlıktan korktuğum içindir. Ben her
gün mangaldan sorduğun Anka’nın küllerini boşaltıyorum
Hajumar "siyaset yapıyorum".
Zaten kimse gerçek anlamda halkı için endişelenemez,
şiirsel yazı yazacağında bahsedebilir ya da öyle
görülmek ya da gösterilmek istenir. "Bilgi ızdırabında,
halkına ilgisizliğin genişliğini ve konforunu yaşamak en
"cool" duruş Hajumar. Anka kuşu da yabancı sayılmaz o da
Kaf dağından tanıdık ben her gün görüyorum, hikayeside
tanıdık geliyor bir yerlerden. Bir de yavruları varsa
çıktıkları yumurtayı beğenmeyen, e bu kadar olur
tesadüf’’ diyeceğim.
Hajumar, Anka kuşunun şıpsı nasıl olur merak ediyorum,
bol sarımsaklı. Ged-şıps yiyen Francis Bacon’dan
anlamayan yerel Adige’yim ben bahsettiğin şeyleri
kaybettiğimi kafama kafama vurur gibi hatırlatırken ne
sofistike Çerkeslerin entelektüel kaygıları umurumdaydı
ne de ne dedikleri.
Komün hayatta şirinleri oynayan ufku gelişmemiş olarak
nitelendirilmekte umurumda değil. Klasik olacak ama
"yüreğinin götürdüğü yer" derler ya orayı özlettin bana.
Mark Twain, Simone De Bevoir hatta abartıp Freud desem
iki kitap daha karıştırıp iki isim daha yazsam derdime
çare olacak mı? Veya köy otobüsünün garajdaki
bekleyişine kendimi de içine katarak hayal ettirdiğin
tasvirinin boğazımda düğümlenip kalmış hali o otobüsün
içinde kaybettiği şeylerle kucaklaşmak isteyen adam
hayali bu isimleri yalayıp yutmuş adamdan neden daha
cazip geliyor bana Hajumar.
Ben ve sen fıkralara konu olacak adamlarız aslında.
Üstelik birimiz Hatukuay birimiz Kabardey. Ama aklıma
altı düşmüş uçakta asılı duran yolcuların alkış yapmaya
niyetlendiği fıkra geliyor nedense bu hepimizin fıkrası
olsun Hatukuay, Kabardey ayırmadan (yok olmuyoruz. -Alkışşş!-)
Hatukuay, Kabardey yazarken uluslar arası bir yazılım
olan bir markanın ofis programında bizim adımızın sanki
böyle bir kelime yokmuş gibi altının kırmızı çizilmesi
de deli ediyor beni.
Gürcü ya da Ermeni yazarken tanıyan bu ''word'' denen
hacet gavur icadı olduğu için mi böyle yapıyor diyeyim
de ‘’Çerkes Gericiliğine’’ de bir örnek olsun (iddia
sahibi arkadaşların örnek ihtiyacı görülmüş olsun, zira
zorlanıyorlardır).
Ben her gün yok oluyorum Hajumar. Senin gibi gerek
tahsil durumu gerek milli hassasiyetleri ve kişisel
duruşuyla umut vadeden gençlerimiz bu tür
tahammülsüzlükler ve yargılamalarla yıldırılıp cemiyet
ve toplumdan uzaklaştırıldıkça kimden eksiliyor
sanıyorsun? Benimle birlikte yok olan insanlarla aynı
ismi yok etmekten sıkıldım Hajumar. Tepe tepe yaşayacak
kadar kalmış kimliğimiz. Zaten bizimki sadece köy
otantizmi! Hajumar, tkhu gaveja içine batırılmış
halgoane mesafesinde yakınız benliğimize kimilerince.
Senin dilini konuşabilen son nesillerden olduğun kimin
umurunda biz köy peyniri üzerinden "parende" atan ve
atabilecek eğitilesi adamlarız.
Benim hiç yeğenlerini etrafına toplayıp mütemadiyen
"bakın çocuklar bilgi ızdıraptır der Francis Bacon"
diyen amcam olmadı Hajumar. Senin de olmamıştır. Kuran
Kursu’na gitmediğim için dirgenle kovalayan amcamdan,
yeri geldi üç nesil önce sevdiğiyle evlenememiş bir
kızın ızdırabını anlatan ağıdını öğrendim ve onun
sesinden "Adige ghıbze" dinleme şansına sahip oldum.
Yakılan Labe’nin ağıdını duydum.
Beni ilgilendiren ızdırap buydu Hajumar. Yüzlerce yıl
önceden çığlık gibi kulağıma çalınan yok oluşu sezmiş
keramet etmiş sesler tüylerimi ürperttikçe daha bir
telaşla sevdim benim olanı ve doğal olanı. Kimin ne
bildiği ona ızdıraptır Hajumar benim ki bana yeter
hatırlattıklarında cabası. Ama en azından ne
kaybettiğini biliyorsun bunu anlamak istemeyen kimseye
anlatman mümkün değil ne kaybettiğini bilmek ne
arayacağına emin olmaktır.
Geç değil Hajumar.
Neyse Hajumar bende de bizde de şikayet bitmez. Üstelik
takip edilmeye devam edilecekmişiz. Sanırım bu yüzden,
Francis Bacon’u bilmeyen yerel Adigeler olarak kendi
kendimize kuruntu yapmaya devam etmemiz gerekiyor. Bir
taraftan "yok olmuyoruz alkışşş" sesleri gelse de.
Ben nickle yazıyorum Hajumar sen kim olduğumu biliyorsun
o yeter. Sevgilerle sigoş. Yeni nickiyle Meshpev,
popüler tabirle eski bir katılımcı, kimin ne yazdığının
muhasebesini tutanlara duyurulur.
Yerış, wugiymgoet. Bjedıdder wui pejs.
Tharkaho
21.08.2006
Maf,
Korkmayın konu başlığını oluşturan yazı kadar çok soru
sormayacağım, bu sefer.
Tek soru: Beykın'ın ünü kadar yüreği olan birini
gördünüz mü hiç? Gerçekten çok sevindim senin yazını
gördüğüme eski katılımcı. :)) Emin ol Beykın yazsa bu
yazıyı bu kadar sevinmezdim!
Sevgiler Mesphev&Adiğağe Emekçileri
Bğej
22.08.2006
Bitmez tükenmez hazine sevgi. O kadar ki her türlü
çirkefe, kendini bilmezliğe, oportünizme sevgi ne güzel
değil mi?
CC Çerkesleri ortaya çıkalı; eldeki, dildeki bitmez
tükenmez hazine sevgi. Ne adına Çerkeşimsi,
Çerkesvarilere sevgi, oh ne güzel. Sevgiyle sarılalım
onlara, sevelim onları. Onlar yabancı evlilik yapmıştır
ama onlar en hızlı dönüşçüdür. Sevelim onları.
Bakmayın siz tartışmalara biri yok olmayı geciktirelim
der, diğeri yok olmayacağız der ama farkları yoktur.
Sadece CC’nin verdiği fırsatı değerlendirmek tanınmak
popüler olmaktır amaçları. Onları da sevelim.
Bilmediklerini bilemeyenleri sevelim. Olsun öğrenmeye
niyetleri yoksa da sevelim.
Vakitleri yok onların onlar yeterince popüler olunca
Çerkeslik elbisesini o zaman çıkarmamacasına giyecekler.
Onlar xhabzeye şimdilik ihtiyaç duymazlar. Zaten Türkçe
çok iyi. Dertlerini -pardon fikirlerini- anlatıyorlar.
Onları hep sevelim. Yontup anlaşılmaz haline
getirdikleri Çerkesliğin şimdilik önemi yok.
Onlar şimdi ÇERKES GERİCİLİĞİ İLE MEŞGULLER.
ARKALARINDAKİLERİ DÜŞÜNÜYORLAR. ÖYLE ÖNEMSIZ DİL XHABZE
ILE UĞRAŞAMAZLAR.
Eski katılımcı, bunlar çok önemli bunlar.
Hakkı Özdemir
22.08.2006
Bir itirafla başlamak istiyorum. Altmış iki yaşımdayım
ve emekliyim. Türkçe’yi ilkokulda öğrendim, on bir
yaşımda kasabamdan çıktım, gençliğimi kalabalık bir
akraba çevresinin içinde geçirdim. Eşim Adige değil. Bir
yabancıyla evlendim, yurtdışına çıktım, çalışmakla geçen
yılların ardından yurduma döndüm. Üç çocuk babasıyım.
Artık gençken hayal kurduğum bir hayatın içindeyim.
Çocuklarım dışarıda, eşim yanımda. Benim gençliğimde
Adigelik için şimdiki gibi çalışan insanlar yoktu ya da
vardı da benim çevremde yoktu. Zaten beş yıl üst üste
aynı yerde durmadım. Çocuklarımın benim köklerimle
ilgili hiç bir bilgisi yok. Gelinlerimden birisi
Fransız. Bu sebeplerle aslında uzun zamandır takip
ettiğim sitede bir şeyler yazmak istememe rağmen cesaret
edemedim. Kendimde konuşmak hakkı görmüyordum. Ama bütün
günümü internet başında Adigelerle ilgili yazılanları
okumakla geçiriyorum da diyebilirim. Okuyor ve
üzülüyorum. Keşke bizim zamanımızda bu imkan olsaydı da
bizler de bir şeyler yapsaydık.
Bu forumda yazılanları eşim okudu ve bu başlığın altına
bir şeyler yazabileceğimi söyledi. ‘’Siz hiç yok oldunuz
mu’’ sorusuna verecek cevabım var.
Evet ben yok oldum.
Bunu benden iyi hiç kimse bilemez. Çocukken ana dilim
olan kelimelere yabancılaştım. Çerkesce konuşamıyorum.
Ama bunun dışında dört dil konuşuyorum. Diplomalarım,
başarı plaketlerim var, fakat başarısız olduğum bir tek
konu bu.
Bir çok ülke gördüm ama anayurdumu görmedim. Mızıka
sesini ancak internetten duyuyorum. Artık beni bağlayan
bir şeylerin kalmadığı memleketimde de bu kültürün
öldüğünü görüp üzülüyorum.
Evet mutlu bir evliliğim oldu ama eşim Adige olsaydı
daha mutlu olurdum. Çocuklarım asıllarını bilseydi daha
mutlu olurdum.
Yok olmak bu dönemden sonra engellenir mi? Bu konuda
sizleri gördükçe, okudukça ümitleniyorum. Keşke ben de
bir şeyler yapsam diyorum. Kendim için, çocuklarım için
yapacak bir şeyim kalmasa da belki bundan sonrakiler
için bir şeyler yapabilirim. Bütün halklar kültürleriyle
dilleriyle var oldular. Bir şekilde dili kullanmak, bir
şekilde bir araya gelmek gerek. Bu nasıl olur bilmiyorum
ama bir araya gelmek için vesileler aramak gerek.
Bizler siyasetin böldüğü kuşağız. Görüyorum ki, şimdiki
gençler arasında da siyasetin böldükleri var. Ama hem
azlar, hem de tutarsızlar. Küçük halkları siyaset ihya
etmez, onların yok oluşunu hızlandırır. Bu gerçekten
tecrübeyle sabit bir bilgidir. Var olmak için hayatı
işlemek gerek. Edebiyat oluşturmak, müziği geliştirmek,
oluyorsa TV açmak, kültürü muhafazakarlık ederek değil
geliştirerek yaşatmak gerek. Bu da aydınlarla olur,
gördüğüm o ki Çerkeslerin hala yüreği var ama aydını
yok, olması gereken şekilde ışık saçan aydını yok. Var
olan bir kaç kişiye sahip çıkmak, onları yüceltmek
gerek.
Zaman o kadar hızlı akıyor ki, on yıl önce bugünleri
düşünmek mümkün değildi. Bugün de on yıl sonrayı
düşünemeyiz. On yıl sonra baktığınızda geriye siz de yok
olmanın acısını hissetmeyin. Çünkü elinizde ne olursa
olsun, ne kazanırsanız kazanın bu yok olma sizi
üzecektir.
Sizlere çalışmalarınızda başarılar dilerim. Siz var
oldukça Adigelik de var olacaktır.
Bir Adige
06.09.2006
''...Bütün halklar kültürleriyle dilleriyle var oldular.
Bir şekilde dili kullanmak, bir şekilde bir araya gelmek
gerek. Bu nasıl olur bilmiyorum ama bir araya gelmek
için vesileler aramak gerek. Bizler siyasetin böldüğü
kuşağız, görüyorum ki şimdiki gençler arasında da
siyasetin böldükleri var. Ama hem azlar, hem de
tutarsızlar. Küçük halkları siyaset ihya etmez, onların
yok oluşunu hızlandırır. Bu gerçekten tecrübeyle sabit
bir bilgidir. Var olmak için hayatı işlemek gerek...''
Bu paragraftan çıkarılacak çok şey var. Kendi adıma bu
sözleri çok doğru buluyorum .Yazınız için teşekkürler.
Saygılar.
Jaledeyle
08.09.2006
Sayın Bğej,
Değişik rumuzlarınız ve entelektüel söylemleriniz
dışında siz Çerkeslik için neler yapıyorsunuz sormak
lazım. Bir toplumu bir araya getirmek birlikte
çalışmaktan üretmekten geçmez mi? O popüler olmak için
can atan kişiler var ya işte onlar, her taşın altına
ellerini koyuyorlar.
Dikkat ettiniz mi onlar çalışıyor, siz bir bayan- bir
bay rumuzu ile kıvrandıkça kıvranıyorsunuz.
Merak ettim nedir bu kişilerden sizin alıp vermediğiniz.
Neden canınızı bu kadar yakıyorlar? Bir gün sizde onlar
ile birlikte çalışmayı deneyin isterseniz. Sizin de
sırtınızdan ter aksın sizde vasıflarınızı yükseltin,
sizde popüler olun biz razıyız. Ne yapmalarını
bekliyorsunuz. Aktif olarak yer aldıkları çalışmalarda
sizin gibi rumuzla mı dolaşsınlar?
Sayın Özdemir size saygılarımı sunuyorum. Yazınızı
içimde fırtınalar koparak okudum. Anlamak isteyenler
için son derece samimi ve düşündürücü bir yazı. Siz ve
sizin gibi değerli büyüklerimiz ve rumuzlu şahsiyetlerin
hazmetmekte sıkıntı duyduğu (onların deyimi ile) popüler
kardeşlerimiz sayesinde taşlar yerine oturacak.
CC kısa zamanda çok büyük ve düşündürücü işlere imza
attı. İlk olarak Gubsege, ardından Adige TV imza
kampanyası ve son olarak da Kefken projesi. Bu
popülarite düşkünü kardeşlerimiz bunların hepsinde emek
verdi. Toplumu bir araya getirecek olan şeyler bu gibi
çalışmalar değil midir?
Sayın Özdemir sizi saygı ile selamlıyorum.
Hajkasım Erdoğan
08.09.2006
Hayret...
Nelere inanıyormuşuz Jaledeyle. Sayenizde bir şey daha
öğrendik.
Sağolun sikoeşş.
Karaemilyano
10.02.2007
Bu başlık çok hoşuma gitti. Bir zamanlar bu dünyada
benim hiç kimsem yokmuş duygusunu(yanılgısını) yaşamış
biriyim. Hep acılar çekmiş yaşlı Çerkes akrabalarımı
düşündüm güç bulmuştum o zaman. Büyük acılar çekmiş bir
ecdadımız olması duygusu bile yok olmamamıza yeter
motivasyonu sağlar bence.
Serdar Eren
11.02.2007
Bu başlığa ilgi duyanlar Google'dan 'simurg'a lütfen
girin Kaf dağına uçan kuşlar yok olmuş mu?
Hajkasım Erdoğan
11.02.2007
Sayın Emilyano,
Geç kalıyoruz, zaman daralıp gidiyor. Baka baka
bitiriyoruz, en güzel değerlerimiz, dilimiz, adetlerimiz
yavaş yavaş yok oluyor. Bizlerde izledikçe kahroluyoruz.
Bizim kuşağımız şanslı idi. Köylerde, kalabalık Çerkes
toplumunun içinde yaşadık ve yaşayarak öğrendik.şimdiki
gençliğimiz, çocuklarımız bu konuda çok şanssızlar.
Gençlerimizde, öğrenmek ve yaşamak için büyük çaba var
ama şehir hayatında ne kadar başarılı olabilirler
bilemiyorum. Bir şeyler yapmaya mecburuz ama neyi nasıl
yapacağımızı, nereden başlayacağımızı bilememenin
ezikliği var bizde de. Allah sonumuzu hayır etsin.
Saygılar.
Hak'un Murat
13.02.2007
Değerli Büyüklerimiz,
Sayın Arkadaşlar ve Sevgili Gençlerimiz,
Başlarken sayın Erdoğan ağabey, sayın Naci bey gibi
büyüklerimize ve diğer tüm katılımcılara, son derece
samimi ve hiçbir politik ya da menfi çıkar olmadan
sormak istiyorum: Diaspora Adigeleri bittik bitiyoruz
deyip inim inim inlerken, derneklerde ya da özel dil
kurslarında Adige dilinin öğretilmesi sizce de mi!
ülkemiz dışında dil demiyorum, xhabze demiyorum, köy
otantigi ya da büyük şehir entel şiirleri de demiyorum,
VARLIGIMIZ’ı devam ettirebileceğimize inanıyorsunuz ya
da düşünüyorsunuz.
Aklın yolu birdir değil mi? Bilimsel, siyasi, toplumsal
ve ekonomik olarak ispatlanan bir halkın kendi ülkesi
dışında varlığını devam ettirmesi imkansız olduğu halde
bizler -müsaade isteyerek, neden ülke insani ve Diaspora
insaninin el ele verip ortak paydaları daha
ilerletmelerinin yollarını daha da doğrusu ülkenin
dışında başka somut bir alternatifin olmadığını kabul
etmek istemeyiz. %100’müz hiçbir zaman geri dönmeyecek,
-bu iddia da olan da yok-, sizce de bu daha gerçekçi ve
yapıcı değil mi?
Saygılarımla.
Hajkasım Erdoğan
17.02.2007
Güzel Kardeşim Murat,
Seni anlıyorum ve katılıyorum. Ben çok şey yazmak
isterim ama içimden geldiği gibi yazamıyorum. Senden
ricam Multi sohbette Çerkesler odasına gel orada, bu
konuyu masaya yatıralım. Benim yaş grubum da, benden de
yaşlı çok değerli büyüklerimiz var. Orada güzelce bir
konuşalım.
Selamlar. |