...................
...................
SİZ HİÇ YOK OLDUNUZ MU?  -2
Tharkaho Wumar
11 Mayıs 2007
                         
...................
 
...................

Şhafit
21.06.2006

Denetim Kurulu Notu: Sayın Şhafit. Konular içinde yer alan "Forum Kuralları" başlıkta yazıda belirtilen "Denetim Kurulu olarak; hangi konuda olursa olsun, konunun özünden çıkarak artık kişiselleşmiş olan yazılara müsaade edilmeyecektir" kuralına istinaden yazınız yayına uygun görülmemiştir. Saygılarımızla


A.pşaşe
21.06.2006

Denetim Kurulu Notu: Sayın A.pşaşe. Konular içinde yer alan "Forum Kuralları" başlıkta yazıda belirtilen "Denetim Kurulu olarak; hangi konuda olursa olsun, konunun özünden çıkarak artık kişiselleşmiş olan yazılara müsaade edilmeyecektir." kuralına istinaden yazınız yayına uygun görülmemiştir. Saygılarımızla


Ediz Hun
21.06.2006

Değerli Büyüğüm Sayın Naci Taylan,

Yazınızı okuduktan sonra özür dileyerek bir kaç soru sormak istiyorum. Yazılanlara göre bizlerden büyük olduğunuzu düşünüyorum. Kendimi savunma düşüncesinde değilim yanlış anlamayın. Xhabzeyi tam olarak bilmesem de, bir büyüğümüz bizlerin hatasını görmüşse düzeltmek ve tecrübesinden yararlanmak isterim.

Çoğu konuda haklısınız Adigece bilmiyorum ve etrafımdaki çoğu arkadaşım ve büyüklerimde bilmiyor, ailemde ve çevremde tam olarak xhabze yaşanmıyor, çoğu Çerkes’ten dil ve xhabze konusunda çok gerilerde olabilirim.

Bir küçüğünüz olarak tüm içtenliğimle soruyorum, bir büyüğümüz olarak tüm içtenliğinizle cevap vermenizi rica ediyorum. Sizce bu durumda ne yapmalıyız? Yok olduğumuzu kabul etmeli miyiz? İçimizdeki milli bilinci bu olumsuzluklar yüzünden köreltmeli miyiz? Adigece bilmemek, xhabzenin tam anlamıyla yaşanmaması sizce kimliğimizi unutturmalı mı?

Sizin bilgi ve becerilerinizden yararlanmak isteriz. Aydın bir büyüğümüz olarak lütfen bizlere ne yapmamız gerektiğini söyler misiniz?

Sevgi ve saygılarımla.


Hatice Ünal
22.06.2006

Sevgili Ediz;

Uzun süredir sağlık sorunları ve diğer özel üzüntülerim nedeniyle tüm forumlardan çekilmiştim. Ama bu sütunu okuyunca sana yanıt vermek gereği duydum. Bence yanlış kişiye yöneltmişsin soruları. Tek görevi sitelere ya da gruplara girip provakatif yazılarıyla 'büyük Çerkes bilgesi' geçinen (ki kimliğini de biliyoruz, daha önce yeşil kuşak projesi savunucusu, bugün neyi savunduğu da belli olmayan, çevresiyle beraber hayatında görmediği kişilere çamurlar bulaştıranlara' sormalısınız. 'Bir bilen'dir kendileri.

Bizi son demde onaran Kaya Bbey ve Kec beyler varmış. Buna da şükür. Netice de, kendisi gibi tedavisi imkansız olmakta söz konusu olabilirdi. Salt nick yazdığım için kişisel saldırı denilecekse sunu belirtmek istiyorum, isim belirtmeden yapılan saldırılar eğer sürüyorsa, yanıt hakkımızda olmalıdır.


Naci Taylan
22.06.2006

Sevgili Kardeşim Ediz,

Yazınızı büyük bir dikkatle okudum. Çok samimi buldum ve teşekkür ederim. Ancak yazınızın ve yazınızda belirttiğiniz şeylerin hiç bir şeye çözüm olmadığı gerçek değil mi? Yanıtınızdan sizin söylemlerinizin nasıl bir içerik sorununa sahip olduğunuzu bizzat siz kendiniz ifade ediyorsunuz. Bu durumunuzu ayrıntılandırmak istemiyorum. Zira eleştiri ve saygı sınırları konusunda size saygım sonsuz. Ancak bazı soruları benim değil sizin yanıtlamanız gerekli.

Örneğin; bazı eksikliklerinizi belirtip, buna rağmen kimliğimi unutayım mı diyorsunuz. Çok talihsiz bir durum sizin adınıza. Bende soruyorum: Siz kimliğinizi unutmamak adına ne yaptınız? ‘’Kimliğimizi unutmayacağız, yok olmayacağız’’ söyleminiz mi çözüm?

Bana ne yapacağınız sorunuza inanın ki bilerek yanıt vermiyorum. Bu türde temel konuda bir noksanınız olmamalı eğer varsa yok olmayacağız söyleminiz bile havada kalır.

Aslında gerçeği söylemek gerekirse; daha önceki forumda zevkle okuduğum bir kaç yazınız vardı. Nedense ardını getirmediniz. Hatta beni çok şaşırtarak buradan bana özellikle sizi zor durumda bırakacak yanıtlar konusunda çağrı yapıyorsunuz.

Anlayamıyorum. Hiç bir şey bilmeden mi bugüne kadar ikinci thamade olarak görev yaptınız?

Bu arada yeri gelmişken hangi töreye göre ikinci thamade oldunuz? Hadi siz kendi ifadenizle töreyi bilmiyordunuz da grubunuzda hiç xhabze bilen yok muydu? Çok ama çok şaşırtıcı bir durum. Eğer ölçülerinizde ya da eylemlerinizde gerçekten Çerkeslik ya da o anlamda bir kaygınız yoksa; lütfen, yok olmamak gibi çok yüksek idealler ortaya koymayın. Lütfen söyleminiz doğrultusunda icraat yapınız ki, bizde gerçekten doğru bilgi yanlış muhasebenizi yapabilelim.

Bugüne kadarki eylem ve söylem bütünlüğünüz çok eksik. Bu yetmezmiş gibi bilgi ve becerilerinizden yararlanmak isterim diyorsunuz. Üzgünüm ama bu durumunuzla isteseniz de benim ya da bir başkasının tecrübe ve tavsiyelerinizden yararlanamazsınız.

Saygılarımla Ediz bey.


Erhan Eren
22.06.2006

Bir bilge Adige büyüğümüzden dinlemiştim. Kafkasya bölgesine İslamiyet’i tebliğ etmek için bir peygamber görevlendirilmiş. Ekibi ile birlikte gitmiş Kafkasya'ya. Dinini bizim thamadelere anlatmış. Uzlaşılmış.  Bir çok değer zaten ortakmış orada da. Bir iki ay yaşamış ve Arap yarımadasına tekrar dönülmüş ve peygambere hitaben ‘’Ey Allah’ın peygamberi gittiğim yerde bir kavme rastladım. Senin dinini anlattım, kabul ettiler. Çok asil, çok misafirperver bir kavim. Ancak üç kişiye kadar anlaşabiliyorlar. Aralarına dördüncü kişi ve fazlası gelince tartışıp kavga ediyorlar’’ demiş.

İşte o millet biziz.

Saygılar.


Mehmet
22.06.2006

Durum Ne?

"Kelin ilacı olsa kendi başına sürer" olayı mı?

Yoksa, "Rabbena hep bana" durumumu.

Ya da bir Adige atasözümüzdeki gibi "Dolu silah bir kişiyi, boş silah iki kişiyi korkutur" olayı mı?

Hangisi?

Saygılarımla.


Semra Ademey
22.06.2006

Fesapşh Sayın Taylan,

Gubsege grubunda thamade olarak ben görev almak zorunda kaldım. Gurup içerisinde tabi ki xhabzeyi bilenler vardı. Shomaxo Hakan, Weşmuğ Şule, Hıdeuğ Hakan gibi. Fakat Shomaxo kendi memleketinde thamadelik yapmayı kabul etmedi. Yine Ediz kendisinin de dediği gibi xhabze kurallarına çok hakim olmadığı için kabul etmedi. Grupta da benden daha büyük biri maalesef yoktu.

Bizim xhabzeye göre en büyük erkek thamade seçilir doğrudur, fakat zorunlu durumlarda bayanlarda sorumluluk alır diye biliyorum. Burada da bazı istisnai durumlarımız vardı. Belki hata ettik ama ilk çalışma olacağı ve Göksun gibi halen xhabzesini yürüten bir memlekette olacağımız için, bizim son derece dikkatli olmamız gerekiyordu. En ufak bir yanlış anlaşılmaya sebep vermemeliydik.

Benimde hatalarım mutlaka olmuştur. Fakat kullanılmayan her parça körelir, maalesef bende 20 yıldır Çerkes toplumundan uzak yaşıyorum ve çok şeyleri bende unutmuşum, daha doğrusu tam olarak öğrenemeden Çerkes toplumundan ayrılmışım. Bu ilk çalışmada eksiklerimizin neler olduğunu gördük. Yanlışları bildik. Bundan sonra, bunlara fırsat vermeyeceğiz.

Saygılarımla. Tham Figapsou.


Ediz Hun
22.06.2006

Beni köşeye sıkıştırdınız sayın Naci Taylan, ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Zekanıza hayran kaldım. Bu tutumunuzdan dolayı sizi tebrik etmekten başka bir şey yazmak istemiyorum.

Saygılarımla.


Naci Taylan
22.06.2006

Yılların getirdiği yegane hazinedir tecrübeler. İnsanoğlunun deneme- yanılma taktiği ile öğrendiği her mevzu en kalıcı öğretidir beyinlerde. Tecrübeler ve birikimler ortak bir mix oluşturduklarında bir adım öteyi görmek kolay olur.

’’Ben Çerkes töresini bilmiyorum’’ diyenlerin vitrin önünde top koşturdukları, kendi egoları uğruna arkadaşlarını ve arkadaşlıklarını kurban edebileceklerini öğretiyor zaman. Yavaş yavaş izletiyor akabinde öğretiyor. Hayattan öğrenilecek çok şey var. Yenilikler büyük sanılan beyinlerde, eskilerde nohut etkisi yapıyor. Her yenilik eskinin hükmünü yıkıyor.

Dürüst müyüz?

El cevap: Hayır.

Kendimize bile mi dürüst olamıyoruz?

El cevap: Evet. Olamıyoruz.

Türkiye dışına çıkmazdan önce, el memleketlerde oksijen yok nefes alamayız sanırdım. İnsan oğlu çiğ süt emmiş, ilk üç ay sonrasında zor da olsa alışmıştım nefes almaya. Ardıma baktığımda ise on beş yıl duruyor. Köklerimse hala xhabzeye takılı.

Sevgili Ediz, yerini değiştirmediğin müddetçe, aynı yerde kalacaksın. Birilerinin seni ittirmesini beklersen yanılırsın. Seninle alakalı değil genel olarak söylüyorum, kimsenin seni arkandan ittirmesini bekleme. Madem ki, ‘’Değerli Büyüğüm’’ (!) dedin saygı ifadesi kullandın, lafının ardında dur ki, yaşam bana senin adet- töre- anane- dil bilmese bile centilmen olduğunu öğretsin. Öğrenmenin yaşı yok maalesef.

Kim bilir, önceki formda zevkle okuduğum bir kaç yazının zeka izlerini görmek istedim belki de...

Çerkes olmak zor iş. Taşıyabilene.

Dostça kal sevgili Ediz.


Noumezeağ (Ufuk Ölmez)
30.06.2006

Adigeler tarihten öncede vardı. Son noktasında da varolacaklar. Adigelik saygıyla yaşamak değil, saygısız yaşayamamaktır. Tarihimizin en büyük hatası olarak kabul edilen birlik kuramamak ve sürgün yaşamak bu dünya şartlarının gereği ise; doğarken ırkını seçme hakkı bulunmayan insanoğlunun ırkı için savaşması dinen yalnızca basit bir zaaftan ibarettir.

Gerçek Adigeler asla Adigelik için savaşamaz. Çünkü Adigelik savaşarak kazanılamaz. Her insan Adige doğabilir. Lakin Adige olarak ölebilmek maharettir.

Adigeliği savaşarak korusaydık bir ömür sürerdi. Adigeliği yaşayarak koruyarak nesillerce sürdürüyoruz. Bilerek ya da bilmeyerek aslen doğru olanı yapıyoruz.

Saygılarımla.


Şıwan
03.07.2006

Adige olarak ölebilmek için Adigeliğin ne olduğunu yani hangi değerlere sahip olunması gerektiğinin bilinmesine bağlı. En azından dürüstçe bir şeyler bilmediğini itiraf edenler var ve bunları saygıyla selamlıyorum. Ama kendi kültürünün hiç bir yönünü bilmeyip kendini Adigelik olmazsa olmazı görenlere ne demeli?

Herkes her şeyi bilemez ama insan hiç olmazsa bir şey bilmediğini bilir değil mi? Dil; hak getire, xhabze; aman kaldı mı ki, evlilik; aa özelime karışmayın eşim benim Çerkes’im dememe müsaade ediyor zaten eşim Çerkes köyüne komşu köyde büyüdü, thamade; bana kimse karışamaz; anavatan, aaa dönmek lazım bende döneceğim. İşte icraatın içinden özet bu kadar. Dil xhabze kültür eş seçimi bunların hepsinin önemi yok. Ardından bir şey dendi mi hemen Çerkes saygı duyandır falan...

ÇERKES ÇERKES OLANA ÇERKES GİBİ SAYGI DUYAR. ÇERKES OLMAYANA DA BUNDAN DOLAYI SAYGISIZLIK YAPMAZ.

Ancak bazıları saygımızı bile kendi emellerine alet ediyor. Ölçüler belli, ölçülere uymayanlar Çerkes gibi saygı göremez. Bu saygısızlık görecekleri anlamına da gelmez. Ancak Çerkesliği kendi konumu kendi tercihleri uğruna kullanmamak kaydıyla. Yazılacak çok şey var ama bazıları için önemi yok.

Bu CC sitesine bir çok konuda gerçektende çok çok teşekkür etmek lazım ama bir konuda da üzülüyorum. O da CC Çerkesleri türedi başımıza. Bu iyi mi oldu kötü mü oldu bilemiyorum ama CC’den önce Çerkes oldukları hiç bir eylemlerinde akıllarına gelmeyenler, esen C.C rüzgarları ile Çerkes olduğunu hatırladı. Burası iyi ama bunlar sonradan bir şey öğrenmedikleri gibi öğrenme heveslisi de değiller. Boş vakti çok CC Çerkesleri gerçektende bu işle uğraşan bir çok Çerkes’i de buradan kaçırttı.

Nerde o bir çok eski katılımcılar. Nerede?

Onlara da hak vermek lazım, bıkkınlık geldi onlara da. Ne yapsınlar? ‘’Ooo çok iyi bravo katılıyorum’’dan öte icraatları olamayanlar baydı artık.

Toplantıya katılıp, bir iki alakasız konuda yazı yazdın mı hemen aynı kategoridekiler birbirini çekiyor. Bunlara günlük meşgaleler yeterli. Siyasi Çerkeslik, kültürel Çerkeslik bunları korkutur. Zaten dilleri olmadığı için asla Çerkeslik mentalitesini anlayamazlar.

Ne yaparsın bu saatten sonrada taşıma su ile değirmen bu kadar döner. CC yetkilileri bazı özel konularda bazı katılımcılara special (özel) yazı yazdırmalı ve ayrı bir kategori oluşturmalı.

Teşekkürler ve iyi günler.


Naci Taylan
13.07.2006

Tebrikler Sayın Şıwan.


Ataol
14.07.2006

Naci Bey,

Ben sizden yaşça küçüğüm ve kesinlikle tartışmaya girecek cüretim yok. Sayın Shafit'in bahsettiği büyüklerimizle de tanışma imkanı bulamadım. Ama siz madem büyüksünüz belli bir birikiminiz var ve çok güzel öngörünün ve olgunluğun gereklerini açıklıyorsunuz; bu durumda sizin birikimlerinizi buradaki belli ki sizden genç insanları sindirmek, ezmek maksadıyla kullanmanız doğru mu?

Sizi tanımıyorum, ilkelerinizden ve fikirlerinizden haberdar değilim ancak Adigeliği savunuyorsanız burada bir araya gelen bir avuç insana ‘’Adigecilik oynuyorsunuz’’ demeniz büyüklük değildir.

Farkında mısınız bilmiyorum ama her Adige genci artık bir kazanç oldu. Benim yetiştiğim ortamda Adige yoktu ama bana ailem evimde bzeyi de xhabzeyi de öğretti. Şimdi bende akranlarımı çevremdeki xhabzeden uzak insanları mantıklı tahlillerle, Zekamı (!) kullanarak sindirip, aşağılayım mı?

Şüphesiz kimliğim ve kültürüm için onlardan çok şey yaptım ama bu emek değildir. Bu doğaldır. Yani ben ekstra bir şey yapmadım. Adige’yim ve bunu öğrenip, yaşamaktan başka bir şey yapmadım.

Eleştirdikleriniz elbette eksik ve yanlış şeyler yapmışlardır ama bu bizim için bir kayıptır. Ben onlardan üstün değilim.

Afedersiniz ama sizde öyle değilsiniz.

Saygılarımla.


Cerpecej
24.07.2006

Anka kuşu görmedim ama hani yok olma korkusu içinde olanları çok gördüm. Birde çok gençlerimizin kültürümüzden uzaklaştığını gördüm. Uzaklaşma gibi bir sorun yok diyorsanız; o zaman ben ve benim gibiler Çerkes kültürünü geçmişini adet ve geleneklerini yanlış şekilde yorumlayıp; yanlış kişilerden duyup veya yanlış yayınlardan öğrenmeye çalıştık.

O ZAMAN BIZ NEYE ÖZLEM DUYUYORUZ?


Necdet Özarslan
01.08.2006

Bir konuyu ortaya atıp konuşmak veya bu konuyu çekelemenin bir şey ifade ettiğini düşünmüyorum. Sonuç olmayınca gereksiz oluyor.

Birileri yok oluyor... Birileri seyrediyor…


Hajkasım Erdoğan
02.08.2006

Değerli katılımcılar,

Bu sayfadan bir kaç kişinin yaşantılarını çok merak ediyorum. Gerçekten bir ADİGE gibimi yaşıyorlar, yoksa klavyede mi bir kudret var?

Bu değerli katılımcılarla bir Adige toplumunda karşılaşmayı çok isterdim. Eminim ki, Adigelik hususunda bu değerli insanlardan öğreneceğimiz çok şey vardır.

Bazen isyan ediyorum. Neden ben böylesi Adigelerden mahrumum, ben neden yaşadığım ilçede, tek başımayım?

Ömrümüz geçip gidiyor böyle Adigeliği şiir gibi yazıp, okuyan Adigelerle neden karşılaşamadım?

Ben Uzunyaylalıyım. Şu konuda şanslıyım, Adigeliği layıkıyla, xhabzeyi, bzeyi, yardımlaşmayı, birliği beraberliği kısacası ÇERKESLİĞİ şiir gibi yaşayan insanların arasında doğdum, yaşadım son derece mutluyum. Bu insanların çoğuna iki satır yazı yazdıramazsınız ama ömrünüzün sonuna kadar Adigeliği layıkıyla yaşayabilirsiniz.

Yaşamak lazım, Allah herkese de bunu nasip etmez. Çerkeslik lafla, sözle olmuyor, yaşamayla oluyor. Dilini, xhabzesini, yaşayanlara, yaşatanlara, yaşatmaya uğraşanlara saygılar sunarım.


Tharkaho
02.08.2006

Eski forumda konu başlığını tam hatırlayamıyorum; benim Uzunyayla'yı ''Kuzeybatı Kafkasya'ya açılan kapı'' olarak nitelendirmem işte tam da bu nedendendi sayın Erdoğan.

Kültürünü yaşatma/koruma mücadelesi veren bütün soydaşlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum.


Hajkasım Erdoğan
08.08.2006

Değerli katılımcılar,

Ben bu konuyu takip ediyorum,bana yardımcı olacak bir Adige çıkmadığı için tekrar yazma gereği duydum.

Bu değerli insanlarla tanışmak istiyorum.MSN’den sesli olarak görüşmek istiyorum. Ben yazı ile kendimi pek ifade edemiyorum.

Özellikle Naci beyle tanışıp, sesli görüşmek; hatta yüz yüze görüşmeyi çok isterim. O derin bilgilerinizden beni mahrum etmeyeceğinize eminim. Sizden öğreneceğim çok şeyler olduğuna inanıyorum. Mümkünse Türkiye ye döndüğünüzde, (yazılarınızdan Avrupa’da olduğunuzu tahmin ediyorum) misafirim olun. Sizinle Uzunyayla’da, Kayseri’de bir düğüne gidelim, bir Adige toplumuna beraber girelim ve yaşayarak, şahit olarak, bir şeyler öğreneyim istiyorum. Beni mahrum etmeyeceğinizi umut ediyorum.

Ben Kabardey’im, Uzunyaylalıyım, bir Adige toplumuna girip sülalemi temsil edebilecek kadar, bzeyi, xhabzeyi bildiğime inanıyorum. Ama sizlerden öğreneceğim çok şeyin olduğuna inandığım için bu çağrıyı yapıyorum Öğrenmenin yaşı yoktur diye düşünüyorum. Umarım beni yanlış anlamaz ve yazıma cevap verirsiniz...

Çerkesliği yaşayanlara, yaşatmaya uğraşanlara sonsuz saygılar sunarım.


Murat Cancan
08.08.2006

Asla yok olmayacağız bu dünya döndükçe içimizden birileri yaşayacak, bizim yerimize de yaşayacak, bizleri de yaşatacak. Bu karamsarlıktan kurtulalım.

Saygılar.


Fuat Aydemir
09.08.2006

Merhaba,

Daha önceki tartışmalarda da belirtmiştim. Çerkes olmak farklı, Çerkes gibi yaşamak farklı, diye. Çerkes gibi yaşamaya değinmek gerekiyor sanırım.

Günümüz koşullarında Çerkesce’yi bilmek, Çerkes geleneklerine sahip olarak yaşamak yetmemeli bence. Artık Çerkesler için bir şeyler yapma zorunluluğu var. Asimilasyon canavarıyla mücadele için birlikteliğin, dayanışmanın gerekliliği aşikar.

Yazmakla bitmemeli, tartışmalarla kalmamalı vaatler. Bir iş sahibi isek ve eleman seçerken ille de Çerkes eleman diyebiliyorsak, bir ev sahibi isek ve ille de ev, yurt arayan Çerkes öğrencilere kapıları açabiliyorsak, doktor isek ve Çerkes hastalara indirim yapabiliyorsak ve daha da önemlisi ille de "Nasıl bir Çerkes’e yardim edebilirim acaba" diye zorlayabiliyorsak kendimizi iste o zaman 1-0 öndeyiz demektir asimilasyon canavarına karşı.

Diğer kültürden insanlara olan saygımızla, kendi kültürel değerlerimize sahip çıkarak, en önemlisi saygıyı elden bırakmadan o yüce değerimiz olan "anlayış" ile "hoşgörü" ile yaklaşabilirsek insanlarımıza yok olmayız diyorum…

Saygı ve sevgiler...


A.pşaşe
09.08.2006

Maf,

Suya sabuna dokunmalıyız, deniyor. Olur mu hiç? Sahip çıkmak; hem kendimize hem diğer milletlere saygılı olmak gerek. Daha kendi içimizde saygılı olamadıksa, birbirimize saygılı olamadık ise fikir ve düşüncelere hiç bilmiyorsak kendimizi dil uzatıyorsak, kendimizi bilmez halimizle başkalarına nasıl saygılı oluruz?.

’’Boy, sülale farkı var. Ben daha üstünüm’’ diyebiliyorsak. Çapımız kadarsa beynimizdekiler. Henüz dışardan bakamadıksa kendimize atamadıksa at gözlüklerini yok olmamak için atmadık bir adım demektir işimiz zor demektir. Alkışlamayı çok seviyorum böyle zamanlarda. :) Hiç çekinmeden de alkışlıyorum doğru sözleri doğru atılan adımları. Biz için bizim için olduğu yerden seslenmeyip bir adım atanlara o adımların sesleri var ve o adımlara yetişmek için bahanesiz koşanlara ne mutlu.

Saygılarımla.


Hajkasım Erdoğan
10.08.2006

Sayın Kıp,

Sadece bze ve xhabze ile yetinmeyip, sizin olunsun yapılsın dediğiniz şekilde yapan yaşayan o kadar çok Çerkes var ki inanamazsınız. Sadece reklam yapmıyorlar. Bizim insanımız gururludur reklamı sevmez.

sayfa  1    2    3