Kabardey
03.07.2006
''Çerkes düğününün en güzeli Düzce'de olur.
Bilgilerinize arz olunur. Abaza düğünüyle Çerkes
düğünlerini karıştırmayalım. Oradan buradan
işitirlerimizle konuşmayalım. Yolunuz düşerse Düzce'ye
bir hafta sonu illa ki bir Çerkes düğününe denk
gelirsiniz, sonra karar verirsiniz'' diyor sayın Jake
Hanan ve ben üstüme alınıp bu sözü Jake Hanan'a
yanlışını göstermek istiyorum. K
onunun başlığını dikkatle okuyunuz lütfen. O zaman
göreceksiniz ki Abaza düğününden bahsedildiğini.
Kurultay Düzce'de yapıldı, dedim. Düzce'deki düğünler
demedim ve yazmadım. Ben yinede aynı yazının o ölümünü
kopyalayayım sizi yormayım.
"04 haziran 2006 tarihinde Düzce'de bir kurultay
yapılıyor ve burada alınan kararlar: Abaza
düğünlerindeki köçek, zurna ve davulun kaldırılması."
Gördüğünüz gibi Jake Hanan Düzce'ye, oradaki Çerkeslere,
Çerkes düğünlerine olumsuz bir yaklaşım olmamıştır.
Oradan buradan işittiklerimizle konuşmayalım dediniz ya.
Aynı cümleyi geri alıp birde siz kendiniz yorumlayın.
Kim işittikleriyle yorum yapıyor karar sizin.
Sayın Misafir nikli Çörümşekli Hatukuay arkadaş.
Yukarıdaki alıntı sizin içinde geçerli. Sizde tam
okuyamadınız sanırım. Kabardeyler daha da tutucudur v.s.
Sakarya, Hendek gibi yerlerdeki Abaza düğünlerin de
geçiyor. Sizin oralarla ilgisi yok. Lütfen yazılanları
dikkatli okuyun.
Gereksiz tartışmalara sokmayın bizleri.
Son olarak Sayın Mehmet Demircan. İlk baştaki yazımın
şaşırma bölümünü geri alıyorum. Şu andan sonra bu
yapılanlara hiç şaşırmadım. Davul da zurna da köçek dte
olur bu saat itibarıyla. Sizin gibi her düğüne giden,
derneklerde çalışmış biri bu olaya şaşırılmasına
inanmıyorsa benim söyleyecek sözüm yok. Bu şaşırma
olayını benim diğer yöreleri görmeyişime, oradaki böyle
zenginlikleri!! bilmeyişime kısacası cahilliğime
veriniz.
Ben bu başlığı burada okuyup yazan bunca aydın (!) neden
tepkisiz kalıyor diye yazmış, açmıştım. Tartışma
yaratmakla ne ilgisi olabilir. Tartışma yaratan
sizlersiniz. Tekrar anladım ki gereksizmiş. Konuya
tepkilerden de anlaşılıyor ki ilgilenme gereği
duyulmuyor ya da konuyu gündeme getiren Gubate beyin
dediği bana hitaben yazdığı gibi "Ayrıca aydınlarımızın
veya kendilerini aydın sananların" konu hakkındaki
ilgisizliklerinden yakınmışsınız.
Size bu konuda katılıyorum. Fakat şunu da unutmayınız,
her bireyin konular ve toplumsal meselelere bakış açısı
ve önceliği farklıdır. Demek ki; bu konu öncelik
sıralamaların da yok veya sıralama da sonlarda yer
alıyor. Bu sizi olumsuz etkilemesin (!) diye yazmıştı.
Sanırım haklıymış Gubate bey.
Selamlar.
Cerpecej
03.07.2006
''Xhabze olmadıktan sonra dil olsa ne olacak?'' Can
çıkar, huy çıkmazmış... Dil istedikten sonra öğrenilir,
özellikle günümüzdeki şartları görüyoruz ona göre yorum
yapalım... Senin, benim olayını bırakalım. Çerkes düğünü
şurada iyi, burada kötü olayını bırakalım... Çözüm
bulalım... Sorunlar önümüzde... Birlikte bir şey
yapmadıktan sonra Uzunyayla iyi Çerkes olmuş,
Kahramanmaraş yarım olmuş, orada bitmiş burada bitmek
üzereyle ancak ağzımızı yorarız...
Herkes üzerine düşeni yaparsa problemlerimi azaltırız...
Yolunuz açık olsun...
Onur Tok
03.07.2006
Sayın Bırine,
Yazınızı yeni okudum. Dili hafife almayalım, demişsiniz.
Üzerime alındım tabii. Alınmadan önce önceki yazıları da
okudum başka biri olabilir mi diye. Dil konusunu
yalnızca ben yazmışım. Alınmaya devam ettim.
Bakınız, üç satırlık bir yazım var. Konu asimilasyon ve
ben şakayla da olsa dil konusunu açmışım. Bunun anlamı
şu: Dil konusunun ne kadar önemli olduğunun zaten
farkındayım.
Teşekkürler.
Bırine
04.07.2006
Sayın Onur Tok,
Yazım da dilin unutulmaması için, daha doğrusu dilin
önemini vurgulamak isterken size herhangi bir gönderme
yapmadım. Hatta geriye dönüp ne yazdığınızı okudum. Öyle
bir şey olsa dolaylı söylemem, isminize hitaben
yazardım.
Sanırım bu konuda anlaşılmayan bir şey yok. "Asimilasyon
da çevrenin ve ailenin etkisi adlı araştırma"nıza
katkıda bulunmak isterim. Araştırmanızın sonucunu da
ilerde bizimle paylaşırsanız ayrıca sevinirim.
Sevgiler.
Onur Tok
04.07.2006
Teşekkür ederim. Biliyorsunuz bir araştırmanın istatiki
olarak anlamlı olması için çok veri toplamak gerekir ki,
ufak sapmalar araştırmanızın sonucunu etkilemesin. Bana
bin kadar iki yaşında ve yalnızca Kabardeyce konuşan
çocuk gerekiyor. Elimde bir tane var. Diğerlerini siz
temin edebilir misiniz?
Cevabınızı bekliyorum.
Gönen Abzegh
05.07.2006
En güzeli Çerkes boylar arasında, hangi boy ya da
boyların (yöre de olabilir) asimilasyona, dejenerasyona
boyun eğdiği noktasında tartışma başlatalım. Böylece
genlerdeki asi ol, boyun eğme, en harbi Çerkes sensin
(hatta en mükemmel insan sensin) dürtüsü ile ortaya
atılan nice onulmaz fikir ve çabayla tarihe kültürümüzü
kazıyalım. En önemli özelliğimiz olan asilik,
başkaldırma, boyum eğmeme gibi vasıflarımızı
hatırlayarak geçmişe de selam durmuş oluruz. :)
Bırine
06.07.2006
Sayın Onur Tok,
"Bana bin kadar iki yaşında ve yalnızca Kabardeyce
konuşan çocuk gerekiyor. Elimde bir tane var"
diyorsunuz. Araştırmanıza saygı duymak, yardım etmek
istedim ama yukarıdaki cümlenizi okuyunca, kusura
bakmayın da sizi bu konu da ciddiyetsiz buldum.
Katılımcılara saygılarımla.
Onur Tok
06.07.2006
Evet elimde bir tane var ve yakında oda kalmayacak.
Sizin anlayacağınız problemin kaynağını bulamadan
problem bizi bitirecek. Bin çocuk gerekiyor derken bu
bir gerçek, neden ciddiyetsiz bulduğunuzu anlayamadım.
Elinizde ne varsa onu verin. Tabii her şeyden önce
gerçekten siz ciddi bir insansanız isminizi ve size
nasıl ulaşabileceğimizi gelin konuşalım.
Altıdokha Ata
11.07.2006
Yazıları okudum ve inanın birbirimizi birlikte bir
şeyler yapmaya davet etmekten ya da sataşmaktan (özür
dilerim) başka bir şey yapmıyoruz.
Sizleri asimilasyon veya dejenerasyon konusunda direnişe
çağırırken şunu naçizane önereceğim: Bakınız
düğünlerimizden ve kaybolan adetlerimizden, dilimizden
bahsediyorsunuz. Kimin hangi konuda ciddi olduğunu
bilemem ya da kimin gerçekten aydın olduğunu, ancak siz
gençler belli şeylere tepki koyuyorsanız. Öncelikle neye
karşı mücadele ettiğinize karar verin. Sanırım bunu
birlikte yapabiliriz. Kastettiğim şey bir asker
mantığıyla düşünmeniz. Bu hedef, bu düşman, bu zararlı
diyebilmeniz.
Yani bizim kültürümüzü yok eden nedir, ona bakılmalı.
Türk kültürü mü yoksa tüm Anadolu'da etkisini gösteren
diğer kültür teleflerinin sebebi olan Amerikan,
Anglosakson kültürlerimidir buna karar verilmeli.
Ardından, bu kültürleri tanımadan hiçbir şey
yapamayacağımızın bilincinde olmalıyız. O kültürleri
öğrenmeliyiz.
Köçek de birilerinin kültüründe vardır ve benim de
yadırgadığım bu olay birileri için doğal ve gereklidir.
Ardından bu kültürün kimler içinde ortak kullanıldığını
bulmalıyız. Yani Düzce'de ya da başka bir yerde artık
hangi Adigeler bunu kendi kültürü sanmaktadır, tespit
etmeliyiz.
Sonuç olarak önerebileceğim en son ve bence en mühim şey
şudur ki;en iyi savunma saldırıdır! Ölümüne
savunabileceğiniz bir fikriniz, bir inancınız, bir
davranışınız varsa onu savunmayın, onunla saldırın!
İnandığınız kültürü anlatın ve öğrenin. Başka
kültürlerde gördüğünüz yanlışları eleştirmekten
kaçınmayın. Bu yeni nesle bir övünç ve bir gurur ve bir
hırs olacaktır. Sizler kültürünüzü bir silah olarak, bir
güç olarak gördükçe, bunun sizi diğer insanlardan farklı
ve üstün kıldığını anladıkça, anlattıkça asimilasyon
engellenmiş olacaktır.
Hepinize saygılar.
A.pşaşe
11.07.2006
Maf,
Saldırın!
Evet inandığınız fikirlerle saldırın.
Saldırırken kimseyi umursamayın kalp, gönül inanç, insan
dinlemeyin.
Saldırırken en zayıf yanından vurmaya çalışın hatta
dışlayın mümkünse. Kendi ailenizde müdahale edemediğiniz
şeyler için içinizdeki kini kusun. Saldırırken çoluk
çocuk büyük küçük gözetmeyin aman ha! Bu sizi
yavaşlatır, insani duygularınıza gem vurun.
Savaştasınız unutmayın. Kısaca vurun, kırın bir dakika
bile durup düşünmeden galebe çalmak adına her şey mubah.
Kime karşı, neye karşı?
Nerde sevgi?
Hiç görmedim yolu uğramadı bana peki ya sizde o en
önemli yer tutan saygı nerde? Açıklık, netlik, cesaret
ve yürek. Sanal Çerkeslik yapanlar vardı boş
zamanlarında. Bilmiyoruz neden uğraşırlardı, neye
gelirlerdi buraya.
Susturalım dedik ama temkinli saldırdık. Yalnız üstümüze
kamuflajları giydik. Hani olurda bir yerde karşılaşırız.
:) Yaşasın her şeye değdi ama kurtardık xhabzeyi,
Çerkesliği. Asimilasyona dur dedik! ''Thamke şınağa
zıhelim,vukitağa helişt.''
Şothej!
Dokuz
11.07.2006
Sayın Altıdokha Ata,
Biraz abartılı geldi bana yazdıkların. Sanki bu dünyada
yaşamıyorsunuz. Her milletin kendi kültürü var ve bunu
da özgürce yaşaması gerekmez mi?
Bizim kültürümüz yok oluyor, dejenere oluyoruz, asimile
oluyoruz diye herkes boğazını patlatıyor. Bundan
etkilenmemek için insanlarımız fikirler üretiyor,
yazıyor çiziyor, siz ise kültürler arası savaş
çığırtkanlığı yapıyorsunuz.
Biraz ağır oldu galiba ama yazma gereği hissettim.
Saygılarımla.
Dokuz
11.07.2006
Sayın Denetim,
Yazımdan çıkardığınız kelimenin yazımda belirtiğim
tehlikenin tam anlamını belirten sözcük idi. Yazımın tam
anlam ve içeriğinin değiştiğini düşünüyorum. Bu dünyanın
Hitler'den neler çektiğini unutmayalım. İşinizin zor
olduğunu biliyorum ve saygılar sunuyorum.
Kolay gelsin, hoşçakalınız.
Denetim Kurulu Notu: Sayın katılımcımız, form
kurallarını sık sık hatırlatmaktansa, bazen de böyle
oluyor. Hoşgörünüzden dolayı teşekkür ediyoruz.
Çerkes Etem
11.07.2006
Çerkes milliyetperveri olmak hakkında bir kadem bilgisi
olmadan bizleri Afrika'yı Amerika'yı, Uzak ve
Yakındoğu'yu hulasa tüm dünyayı soykırımlara uğratan,
dünyanın çevresini bile çöplüğe çeviren, Hitler'i
Churchill'i, Mussolini'yi, Frankoy'u, Aslan Yürekli
Richard'ı, Dabulyu'yu, ve onların bölgesel yardakçıları,
Stalin, Mao gibi bilumum naşebegu ruhluları yetiştiren
vahşilere karşı insani kalplerden yükselen tek ses
Adigelikten başka bir şey değilken korkmayın.
Adige ise onlar gibi olmaz Adigelik o yüzden tarih
boyunca Adige gibi davranabilen her milletten kimseleri
yanına almıştır. Yemuk yapanı da kim olursa olsun
kovmuştur. Bu yüzden tüm Avrupa zamanında Çerkesleri
tekrar Ortadoğu'ya sürmedi mi? Zalimlerin her zaman
karşısında olan bizler değil miyiz? Biz kimseye
zulmetmedik. Kimseye de ettirmedik, bizler zulüm gördük,
sürüldük durduk. Niye? Haksızlığın karşısında olduğumuz
için, Çar'ın hassa alayında olsak da çölde olsak da
Ege'de, Kahramanmaraş'ta, Sarıkamış'ta Kafkasya'nın her
yerinde, Golan'da Libya'da, her yerde bu böyledir ve
böyle devam edecektir.
Çerkesliğin canı, haksızlık karşısında susulduğu an
çıkmış demektir. O yüzden kalpten kalbe giden yol
xhabze, motoru da dilimiz. En önemlisi birlik sağlayan
baş, o yok. Uzuvlar dengeli, hareket edemiyor. Bize
başların üstünde bir baş lazım ki, ilerleyelim,
kalkabilelim, işleyebilelim.
Başımızdan sinek kovabiliyoruz belki, fakat ejderlere
karşı durabilmek gerektiğinde ''dıkalfri dıkuedıjamığuey''
diye ağıt yakmaktan başka bir şeyler lazım bize artık.
Bir söz var ya; ''gelin kardeş olalım, işi kolay
kılalım, sevelim sevilelim'' demiyor mu? Birlik ruhunu
işletecek bir baş lazım bize.
Saygılar.
Baki ilkselam.
Altıdokha Ata
11.07.2006
Sizin hoşgörü ve anlayış dediğiniz şeyi, ben zayıflık
olarak görürken; kesinlikle kastettiğim şeyin fiziksel
bir saldırı, faşist bir yaklaşım olmadığını vurgulamak
isterim. Kültürümüz elbette çok kıymetlidir ve benim
bahsettiğim şey sizin bu kültürün kıymetinin bilincine
varıp, bunu savunmanızdır. Sen bir Adige olarak, bir çok
kültürün üstünde olduğunu algılamazsan; yarın düğününde
köçekler, dansözler oynar, sende alkış tutarsın.
Ucuz münakaşa numaralarını bırakalım lütfen. Kimin
Adiyağaya kendini ne kadar verdiğini anlayamaz,
bilemezsin. Ben xhabzemin bilincindeyim. Sende yerini
bil. Çünkü Adiyağa temelde bir söze dayanır: Adigelik
insanlıktır!
Big Brother
11.07.2006
Değerli katılımcılar,
Yüce Denetim Kurulu Üyeleri hepinize merhaba,
Fikirlerin aynası eylemlerdir. Bunun dışında da hiç bir
paradigmayı şimdilik kabul etmiyorum. Kendi kültürünü
kendi içinde bulunduğu açmazla kısıtlayıp bu da
yetmezmiş gibi altından kalkamayacakları tamamen haklı
eleştirilere dinsel inanışları katıp demagoji yapan
insanlar sadece asimile olduklarını açıkça ilan ederler.
Evet, soruyorum, hangi dille neyi tartışıyorsunuz?
Gerçekten kültürünüze bağlıysanız hangi toplumsal
göstergede ona ait değerleri ortaya koydunuz? Örneğin,
eşiniz sizin kültürünüzden mi? Çocuklarınıza kültürünüz
adına ne öğrettiniz? İki sual sormak, ooo yanıt verdiniz
çok güzel oldu demek mi Çerkeslik? Başkalarının
düğünlerine kendi düğününden hareketle, kültüründen
hareketle yorumda bulunanlar kimin kayığına binmişler
merak ediyorum.
Fikirleriniz yaptıklarınızla ve yapabileceklerinizle
ölçülebilir. Bazı konularda geri dönüşümsüz hata
yapanlar HANGİ KONUDA, HANGİ ALANDA BİZLERE FAYDALI
OLABİLİRLER? Buyursunlar meydan burada.
Gelecek nesillere, minik dimağlara, tarihe not düşen CC
formlarının kara bir leke, kötü bir örnekten öte ne
katabilirsiniz ya da bu güne kadar ne kattınız?
Lütfen bu kültürü rahat bırakın.
Sizler yaşantınızla, evliliğinizle bazılarının istediği
ideal Çerkes tipi olabilirsiniz. Çerkes'im demekten öte
hiç bir icraatı olmayacak olanlar bazılarının gözdesi
olabilirsiniz. Ama bu kültürün sizin gibilere tahammülü
yok artık. Lütfen bu kültürü rahat bırakın.
Fikirlerinizin aynası olan eylemleriniz nedir, tekrar
soruyorum.
Mesela; dil?
Xhabze?
Kültür?
Mantalite?
Bu konularda ne icraatınız var? Kendi dilinizle yazmaya
çalıştığınız bir cümlede bile yüce Allah'tan korkmak
yerine haşa, yumuşaklık yazan sizlerden mi Çerkeslik
öğreneceğiz?
Kültürüm, milli varlığım, merhamet yalvarması kokan
bütün sözlerden, insanlıktan sizin elinizde ayak altı
edilen sözüm ona insani değerlerden üstündür. Korkarım
ki, asimile ile dönüştüğünüz kimlik bile sizlerden
rahatsız olacaktır.
Kinim şahsi değil, millidir. En ufak bir kültür değerime
gerekirse biri değil binleri feda ederim. Bunun adına
siz ne derseniz deyin...
Saygılarımla.
|