Dokuz
11.07.2006
Sayın Altıdokha Ata,
Ben Adigeliğin ne olduğunu çok iyi biliyorum ve
gereklerini de ama bu benim diğer insanlardan
soyutlanmam anlamına gelmiyor. Kardeşim, ben davet
etmesem niye benim düğünüme gelip köçek, çayda çıra,
dört ayak oynasınlar buna anlam veremiyorum. Bende gidip
düğünlerine şeşen, kafe çalında oynayayım demem. Davet
edilsem de oynamam. Bunu da bilesin.
Saygılar, sevgiler
Altıdokha Ata
11.07.2006
Yaptığım yorumdan 'Adigeliğe bağlı olmak kendini
soyutlamaktır' manasını çıkararak kültürümüzün yok
olmasına karşı müthiş bir ilerleme kaydetmiş oldunuz.
Tebrikler.
Saygılar.
Altıdokha Ata
11.07.2006
Sizin kültürümüze dair yorumlarınızı ve ilgilenenlere
dair eleştirilerinizi samimi bulmuyorum. Bence sizde
eleştirdiğiniz insanlar gibi yalnızca içi boş laflar
sarf ediyorsunuz. Bunu söylerken yalnızca rumuzunuza
işaret ediyorum...
Saygılar.
Kabardey
12.07.2006
Sayın Big Brother,
Sizde buyurun bu köçek davul ve zurna hakkındaki
fikirlerinizi bizlerle paylaşın. Bilmek isteriz ne
düşündüğünüzü. Diğer insanlar bir şey üretemiyor madem
buyurun sizden olumlu veya olumsuz görüş alalım.
Yalnız diğer forum konusundan takip ettiğim kadarıyla
biliyorum, lütfen bizim anlayabileceğimiz bir jargon
kullanınız. Malum burada herkes sizin gibi yabancı
kelimelere hakim değil, kültürlü değil!
Ben samimi olarak inanıyorum ki, keskin görüşleriniz var
ve bunlardan faydalanmak isterim. En azından bilmek
isterim. Bunları eleştiri olarak almayınız. Tespit
olarak alın.
Sayın Ataol beye de haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Saldırganlık diye kastettiği, pasifize olmamak anlamında
kullandı bence ve haklı. Diğer kültürlere saldırı gibi
bir şey söylemedi. Kendi kültürünü korumak için atak
olmamız gerekir dedi ve çok haklı. Hepimizin yaptığı şey
aynı. Klavyeden eleştiriyoruz. Bende dahil. Herkes
birbirine bir şeyler yapmasını söylüyor.
Buyurun... Kefken'de kimler olacak göreceğiz. Ben
olmayacağım baştan söyleyeyim. Onun için eleştirilerin
hepsini kabul ediyorum şimdiden...
Akın Arslan
12.07.2006
Merhabalar,
'Misafir'in daha önce belirttiği gibi; bence de sorun
'karar verenlerin kim olduğu'. Uzunyayla'da yetişmiş
şanslı biri olarak, hiç bir düğünün gidişatına düğün
sahibinin karar verdiğine şahit olmadım. Düğün sahibi
sadece hizmet eder; hükümde bulunmaz. Ama şehirlerde
maalesef düğün sahibini geçelim, evlenecek kız karar
veriyor neredeyse.
Kapı eşiğinde beklemesi gerekenlerin wunafe yaptığı
topluluklarda asimilasyon da olur dejenerasyon da.
Burada önemli bir sorun da (bu daha çok şehirler için
gerekli) thamade kavramı. Yaş, görgü..vs. dikkate
alınmaksızın 'filanca devlet dairesinde genel müdür
olduğu için' veya filanca okulu bitirdiği için
(örnekleri çoğaltabiliriz) baş köşeye oturtulan
insanların sağlıklı hükümlerde bulunmasını bekleyemeyiz
sanırım.
Davul zurna ve köçek kelimelerini duyunca yüreği
sızlayan herkese sonsuz saygılar.
Allah arkasında duracağımız thamadeleri toplumumuzdan
eksik etmesin.
Saygılar.
Haçemızko
12.07.2006
Arkasında duracağın thamade var burada, Thamade
sıkıntısı mı var ne güzel düşüncelerin önerilerini
açıklıyor nikinden anlaşılıyor. Bu başlıkta tam
thamadeye yakışır bir nick var. Ben şahsen bu nicke
imrendim, "thamke şınğa zıhelim vukitağa helişt". Ne
güzel adğe'bze (!) tercüme etiniz bizde öğrenmiş olduk
sayenizde.
Abzegh olan birine danışsaydınız anlamın yumuşaklık mı
yoksa "Allah'tan korkan, utanmayı da bilir" anlamına
geldiğini söylerdi, bizde sizden Çerkesliği öğrenirdik.
Çerkesliğin en ince ayrıntısı ulu orta herkese sataşmak
değil. Birde vakıf olmadığın konuları; bilene danışmak,
bilen birilerinden öğrenmek. Allah bizlere iki kulak bir
dil verdi. Bunun bir anlamı olsa gerek. ''İki kere
dinle, bir kere konuş'', Abaza ata sözü.
Sataşmaları bırakıp ciddi konulara odaklanmak dileği
ile.
Akın Arslan
13.07.2006
Merhabalar,
Üstüme vazife mi bilmiyorum ama Haçemızko'nun
görüşlerinin kime cevap olduğunu merak etim...
A.pşaşe
13.07.2006
Maf Sayın Arslan,
Yukarıyı baştan itibaren okursanız cevabı alırsınız.
Bende neden özellikle sordunuz onu anlamadım. Anlayamaz
anlaşılmaz mı olduk ne? :)
Saygıyla.
Gupse
13.07.2006
Merhaba,
Doğma, büyüme Düzceli biri olarak öncelikle şunu
belirtmeliyim ki, Çerkes düğünlerinde köçek
oynatıldığına hiç şahit olmadım. Eşlerden birinin farklı
milletten olması halinde Çerkes düğünü yapılmıyor, bunu
biliyorum ve şahit oldum. Fakat benim bildiğim de Abaza
düğünlerinin büyük bir bölümünün yöresel oyunlarımızdan
ibaret olmadığı. Bunu kişiler kendileri tercih ediyorlar
tabi bizim yapabileceğimiz bir şey yok.
Yetişme şekliniz, yetişme tarzınız, çevreniz bunu
etkiliyor. Benim bir arkadaşım evlendi kısa bir süre
önce. Eşi de kendiside Çerkes fakat arkadaş çevresinin
büyük bir kısmı Çerkes değil. Bu yüzden Çerkes düğünü
yapmak istemedi. Ama eşi baskın çıktı. :)
Bibers
13.07.2006
Sayın Haçemiz,
Lütfen kelimelerin sonlarındaki eklere bakarak nasıl
Abzeghce olduğunu açıklar mısınız? Açıkça Shapsughca ile
bir şeyler yazılmaya çalışılmış. Bu şekliyle doğrusu
cümleden ve hangi anlamı çıkardınız, çok merak ettim.
Kendi dilini bu şekilde yazmaya çalışmak hele hele
sitede bir kaç alfabe varken tam anlamayla
vurdumduymazlıktır.
Ne yaparsın çok bilenlerin yanında susmak lazım.
Ciddi konulara odaklananlar bu cümleyi nasıl ciddiye
alsınlar ya da babalar gününü mü kutlasınlar? Sözü
edilen cümleden yukarıdaki şekliyle çıkan abuk subuk
anlamlar işin cabası.
Bu dile de yazık bu kültüre de.
Cümleyi Abzeghce diye nitelemek ise komik bile değil.
Cümleyi yazanın farklı diyalektler hakkında bilgisi
olmadığı gibi bunu Abzeghce diye ya da Abzeghce bilen
birine sorun diye birilerine şirin görünüyorlar.
Bir diğer katılımcıda FESAPŞH diye yazıyor. Bunun ne
anlamı doğru yolda kullanılıyor ne de yazımı doğru.
lütfen Türkçe'ye devam edin. Bari dil zulmünüzden
nasiplenmesin.
ALLAH'TAN KORKAN DİLİNE, KÜLTÜRÜNE SAHİP ÇIKSIN. NE
OLDUĞU BELİRSİZ HARF VE ALFABE İLE ONU BERBAT ETMESİN.
Sayın Big Brother'in de bir Abzegh olduğunu belirteyim.
Umarım tereciye tere satmayı bırakırsınız.
Altıd
15.07.2006
Sayın Bibers,
Yazılarla ilgili yorumlarınıza baktım da rumuzundan ne
olduğu anlaşılan bir arkadaşın dil bilgisini
savunmuşsunuz. Üstüme vazife değil ama kendilerinin
yorumları da rumuzu gibi gereksiz.
Yazım yanlışları konusuna gelince malum arkadaşımızda
aynı hatayı yapmış. Bu şekilde sorunları çözemezsiniz.
Ben temelde Latin-Kiril tartışmasında Kiril taraftarı
oldum hep. Çok zorunlu kalmadıkça sözcüklerimizin
Latince yazılmasından kaçınıyorum. Siz aynı şeyi
kastetmiyorsunuz ama. Çerkesce bir sözcüğün Latince
yazımındaki bir yanlıştan söz ediyorsunuz. Çok
mantıksız. Ama bu benim fikrim.
Çeviri konusunda da yanılıyorsunuz.Yukarıdaki çeviri
doğrudur. Thamade kusura bakmasın.
Saygılar.
A.pşaşe
15.07.2006
Maf,
''Shapsughca ile bir şeyler yazılmaya çalışılmış''
Shapsugh lehçesi ile yazılmaya çalışılmış olacak doğrusu
bu. Hatalar ararsanız hatayı bol yaparsınız. İnsan
kusursuz değildir. mükemmel olan yaratıcıdır. Sadece
hatırlatma. :)
Yukarıdaki cevabı görünce ben olsam susardım. Ayrıca
atasözü Remziye Kılınç'ın kitabından alıntıdır.
Sınırları aşmamak lazım.
Saygılar
Hajkasım Erdoğan
18.07.2006
Yarı Türkçe yarı Çerkesce nikli arkadaşım,
Eleştirmek doğal hakkınız. Ne güzel yanlışları
görmüşsünüz. Himmet etseniz de doğrularını yazsanız,
öğrenseler daha iyi olmaz mı?
Birşeyler öğrenmeye, yazmaya, konuşmaya uğraşan
Adigeler,bence çok bilmiş her şeyin en iyisini ben
bilirim, konuşmaya çalışan birisinin yanlış telaffuzuna,
bol kahkahayla gülen onların heveslerini kıran tiplerden
daha değerlidir.
Bizi bu hallere düşürenler, kendi gözündeki çuvaldızı
görmeyip, başkasının elindeki iğneyle uğraşanlardır.
Bence, sadece bizim toplumumuzda değil, dünyanın her
toplumunda en zavallı insanlar, çok bilmişlerdir. Çok
bilir ama dairesinin çapı, gölgesi kadardır.
Dilini, xhabzesini yaşamaya, yaşatmaya çalışan herkese
saygılar sunarım.
Cerpecej
18.07.2006
"Bir insanda ya da bir olayda hata aranmak için yola
çıkılırsa elbet bulunur. Önemli olan hataları yanlışları
ayıpları kapatmaktır. Becerebiliyorsak bunu yapalım.
Belki de bir çok şeyi bu şekilde halletmiş olacağız."
Ama maalesef bizler birbirimizi rencide etmeyi çok
seviyoruz. Birbirimize üstünlük taslamayı çok seviyoruz.
Ondan sonrada birlik beraberlik, Çerkeslik, toplum,
kültür, xhabze Adiyağa diyoruz.
KOLAY GELSİN...
Adığabze
18.07.2006
Selamlar,
"Thamke şınğa zıhelim vukitağa helişt."
Sayın Bibers, bu yazım Shapsughca'da olamaz, çünkü
thamke derken sondaki -ke'nin -ge şeklinde yazılması
gerekmektedir ki, sondaki -ge Shapsugh lehçesini diğer
lehçelerden ayıran farklardan biridir.
FESAPŞH konusunda size katılıyorum. Bu kelime anlamı
bilinmeden kullanılıyor. Fesapş: Hoş geldin, demek.
Böyle iken ş'üıfes: ''Merhaba''nın yerine niye
kullanılıyor, bunu kavramak gerçekten güç.
Latin alfabesi ile ilgili problem çözülmediği sürece bir
çok farklı yazım olması muhtemeldir. Zira herkes ''benim
alfabem'' tutumu içindeyken de bu sorunun aşılması çok
güç gözüküyor. Kimileri Kiril diyor ama bunu bilerek mi
diyor, o da şüpheli.
Değerli katılımcılar, bu kadar çok öğretimcinin olduğu
yerde kim bir şeyler öğrenecek anlamak güç. Demek ki
herkes, her şeyi en iyi şekilde biliyor. O zaman sorunda
yok. Kimse boşa yazıp da yorulmasın.
Sayın Bibers, Adigece'nin diyalektleri hakkında geniş
bilginiz var sanırım, paylaşmaya ne dersiniz
bilgilerinizi? Bu konuda bizleri bilgilendirirseniz çok
müteşekkir olacağız.
Görüşmek üzere
Fatma Özdemir
23.07.2006
Bu sitede yazılan tüm yazıları şaşkınlıkla okudum.
Okudukça da hayretler içinde kaldım.
İnsanlar sadece ben biliyorum, ben yapıyorum
tartışmasına dönüştürmüşler olayı. Düğünlerde köçeğe,
davul, zurnaya herkes karşı ama ortak bir çaba yok.
Dilde, xhabzede yanlışlara herkes karşı ama doğruyu
söyleyen neredeyse dışlanıyor.
Biz toplum olarak hep böyle mi olacağız? Hep birbirimizi
aydınlatma ve öğretme yerine kulp takıp birbirimizi mi
yereceğiz?
Şahsım adına; ne dilde ne de xhabzede yeterli olduğumu
hiç düşünmüyorum. Çok eksiğim var ve bunları tamamlamam
gerektiğini ya da en azından çabamın bu olmasını
beklerken, sizin köy iyi, bizim ki kötü sen yanlış
biliyorsun, ben en iyisini bilirimden başka bir şey yok.
Biz asimile olmuşuz. Dejenere olmuşuz. Bize asla uymayan
kültürlerin bir arçası olmuşuz, bunlar hiç ürkütmüyor mu
insanları acaba? İş bu kadar basite alınıyor. Bizler
ortada varlık, eylem istiyoruz. Ey çok iyi bilenler ne
olur bizlere de faydanız olsun.
Saygılarımla.
Cerpecej
24.07.2006
''Herkesin bildiği kendine'' hani bize hani bize....Ben,
biz olamadıktan sonra; ben, beni bilmişim kime ne?
Toplum olma bilincine ulaşacağımız günleri dört gözle
bekliyorum... Artık çevremizdekileri merdiven basamağı
olarak görmekten vazgeçelim...
Yolunuz açık olsun...
Necdet Özarslan
01.08.2006
Gençler umut veriyor. Umarım ki, daha da güzel olur.
Konu başlığını açan arkadaşa teşekkür ederim.
Kabardey
06.04.2007
Ayşegül hanım, buyurun sizden alalım. Bu konunun nasıl
olduğunu siz anlatırsanız sevinirim.
Hasan Özüm Arzınba
10.06.2007
Ben; Düzce, Darıyeri, Hasanbey köyünden Abaza
camiasındanım. Çerkes ve Abazaların düğünlerinde davul,
zurna eşliğinde gelen konukları ağırlamak
geleneğimizdir. Bunu kimse yadırgamasın tüm Çerkes ve
Abazalara sesleniyorum.
Saygılar.
Gubate
11.06.2007
Sayın Hasan Özüm Arzınba,
Sizin özelinizde ve konuya mevzu yörenin insanlarından
gelen tepkiye bakılacak olursa, ayrıca diaspora
genelinde yaşayıp da kültürel ve sosyal yokoluşa direnen
veya direndiğini beyan edip de, çözüm yollarını en
azından bu ve bu gibi sitelerde arayan değerli
ırkdaşlarımızın, bu konuya verdikleri tepkilere
(tepkisizlik demek daha doğru) bakılacak olursa, konuyu
yadırgamayın deyişinizde haklısınız...
Süreç gösterdi ki bu olaylar, herkes tarafından ya
kanıksandı ve asla yadırganmıyor ya da gelecek
tepkilerden korkuluyor. Aydınlarımız veya aydın olarak
lanse edilen ırkdaşlarımız bu konuya neden tepki vermedi
veya veremedi?
Görüyoruz ki; insanların ortak ülkü birliği olmadığı
zaman öncelikleri farklı oluyor. Bu başlık açılalı
yaklaşık bir yıl oluyor. Gündemi de belirli bir sürede
olsa işgal etmiş durumda idi. Fakat hemen her konuda
keskin görüş ve önerileri olan insanlardan hiç bir tepki
veyahut açık destek gelmedi...
Sözün özü sayın Hasan, hiç merak etmeyiniz ki bu olay,
tam da istediğiniz gibi, yadırganmıyor aksine
kanıksanmış. Hatta sesiz bir destek bile var. Yakında
evlerin baş köşesinde bir davul ve zurna baş tacı
edilecektir; dedemden yadigar denilerek!
Sayın Hasan, başta size ve bütün değerli katılımcılara
saygılar sunuyorum...
Cankat
11.06.2007
Sayın Hasan Özüm Arzınba,
Siz yeni gelişmelerin dışındasınız her halde. Abaza
düğünlerinde davul zurnaya alıştık Adige düğünlerine de
mi bulaştırdınız? Hayırlı olsun.
Sevgi ve saygılar...
Kabardey
14.06.2007
Ağzınıza sağlık Gubate, ne güzel söyledin. İnsanlar
neden korkup da yanlış olduğunu bildikleri şeyi
söyleyemezler. İlginçtir bu. Herkes birbirine söylüyor
ama yazamıyor neden acaba? Tartıştığımız çoğu şey, neden
düzelmedi belli.
Tharko
14.06.2007
Anlamadım açıkçası. Siz şimdi kafeyi absuvayı davul
zurnayla mı oynuyorsunuz?
Hayret! Çok şaşırdım.
Şu herkese bir kulp takan namı değer Alper Kahraman'ın
memleketi Düzce'de mi oluyor bu işler?
Asimilasyonun bu kadarına da pes doğrusu. Cankat beyde
aklı sıra biz hariç, demeye getiriyor.
Ey Düzceli gençler her yerde ahkam kesip duruyorsunuz.
Her halde bu CC'de yazılan itirafları okumuyorsunuz,
görmezlikten geliyorsunuz ya da asimilasyonun bu
boyutunu kabullendiniz.
Ne diyelim; birazda yüzünüz anavatana dönük olsun.
Düzceli hemşerilerimize selam.
Abgaç Okan
15.06.2007
Maalesef, asimile olmaktayız. Çok kötü bu. Abaza
düğününde ne işi var davulun, zurnanın? Kim çıkardı
bunları?
Kabardey
17.06.2007
Abaza düğününde davulun, zurnanın ne işi olduğundan
vazgeçtik, sorun bu sitede her şeyi bilip de yazan,
kıran, döken, aydın arkadaşlarımız ve gerçekten iyi bir
Adige ve aydın olanların dahi bir yıldır hiçbir tepki
vermeyişleri. Açıkçası korkak oluşları.
Tepkisiz kalmak ne demektir? Onayladıkları anlamını
taşır, korkak oldukları ya da umursamadıkları. Bu
üçünden hangisiyse de fark etmez.
Artık sorunlara çözüm bulacağım diye saçmalamasınlar
yeter.
Bu başlığa geçen 1 yılda kimlerin tepki verip, yazı
yazdığı ortada. Bundan daha büyük sorunumuz var mı?
Selamlar. |