P. Özkurt
03.08.2005
Sayın site yöneticisi diye başlayayım. Çünkü Semra hanım yok şimdi
yönetici var. Diğer yorumları da okudum evet ama o yorumlarda da
sorularımın cevabını alamadım. Asıl cevabı alana kadarda sormaya
devam edeceğim. Din bölümünü eklenmesini Müslüman arkadaşlarımız
istemiş? Evet olabilir (bu şekilde ekleyin demişlerse onlara da
şüpheyle bakmak lazım). Madem eklediniz ve her kesime hitap
ettiğinizi söylüyorsunuz. Neden sadece Hıristiyanlık anlatılmış,
Müslümanlığı da anlatan yazılar veya diğer dinleri de anlatan
yazılar ekleseydiniz sanırım site yöneticilerine ''acaba amaçları
ne?'' gibi sorularla karşılaşmazda sanırım takdir toplardınız.
Karşınızda uyuyan bir topluluk yok! Süslü örneklerle cazip hale
gerilse de halkımız artık uyumuyor. Daha küçük yaşlarda neyin ne
olduğunu bilerek ve bilinçli bir şekilde hareket ediyor.
Saygılarımla
CircassianCanada’nın Notu: Sayın Özkurt, Sanıyoruz yanlış
bir anlaşılma oldu. Biz forumlarımızdan söz ediyoruz. Din
bölümünden değil. Sitemizin yayın politikasını izin verirseniz biz
belirleyelim. Biz amacımızı net olarak koyduk. Yazıları bir kez
daha dikkatli okumanızı rica ediyoruz. Her kesime seslenmek; her
kesimin politikasını, inancını ya da kültürünü yayınlamak anlamına
mı geliyor? Siz site açacaksınız kendi perspektifinizden yayın
yapacaksınız, biz kendi perspektifimizden. Diğer kesimin
düşüncelerini dile getirmeleri için de zaten forum bölümünü açtık.
En azından siz düşüncelerinizi insanlara aktarıyorsunuz. Bir
önceki yanıtımızda da belirtmiştik yine belirtelim; bizim takdir
toplamak, insanlara sempatik görünmek gibi hedeflerimiz yok. Bir
Çerkesliğe bu perspektiften bakıyoruz ve bakmaya devam edeceğiz.
‘’Acaba bizi yanlış anlarlar mı’’ gibi bir endişemiz de yok.
Uyuyan topluluğu da nerden çıkardınız. Sözlerinize özen
göstermelisiniz. Sitemize günde 300-400 okuyucu gelmektedir.
(Ağustos 2005 tarihi itibariyle. Nisan 2007 tarihinde günde
6.000-6.500 arası okuyucu CC'yi okumaktadır.) En azından
onlara saygılı olunuz.
Saygılarımızla.
Musost
03.08.2005
Sayın Özkurt,
Sanırım siz sap ile samanı karıştırıyorsunuz. Sizin yazdıklarınıza
ve verilen cevaplara bakıyorum da galiba cevapları öylesine
okuyorsunuz. Zira zerre anlamadığınız daha ilk satırlarınızda
anlaşılıyor. Sadece başlıkları okuduğunuz ve anlamak niyetinde
olmadığınız için boşuna sorup efor harcamayın.
Forum kısmı siteye katılanlara aittir sayın Özkurt. Sitenin din
bölümü ise siteyi hazırlayan arkadaşlara aittir. Onların inancıda
kendilerine, ne sizi ne de başkasını ilgilendirir. Üstelik bu
kadar ısrarınız niye, anlamışta değilim. Size veya Adigelere ne
zararı var o sayfanın. İşine gelmeyen okumasın. Bir Müslüman
olarak Hıristiyanlığı da bilmek size ne kaybettirir? Bu kadar
kalın çerçeveler ile dünyaya baktıkça size kimse bir şey
anlatamaz. Bizim başka dinlerden olan soydaşlarımız var. Ne yani
onları yok mu sayalım şimdi? Sadece Müslüman Çerkes mi makbul?
Sizce Hıristiyan Çerkes, Çerkes değil mi?
İyi günler.
P. Özkurt
05.08.2005
Sayın Musost,
Sapla samanı karıştıran sanırım sizsiniz ve benim ne yazdığımı
okumayanda sizsiniz. Ben niye Hıristiyansınız diye sormuyorum
aksine saygı duyduğumu da belirttim. Hıristiyan Çerkes olmazda
demedim! Sizde okurken dikkat edin. Niye haç işareti koydunuz da
demiyorum! Madem din konu başlığı açılmış neden diğer dinler
anlatılmıyor? Hıristiyanlık bizim xhabzeye uyuyor diye
anlatılıyor? Çerkeslik neden bir dinle bağdaştırılıyor? Müslüman
olan İngilizler yok mu? Var. Hıristiyan olan Türkler yok mu? Var.
(Bu durumda dar çerçeveden bakan sanırım sizsiniz.) Ben birtakım
şeyleri tekrar tek tek anlatmayacağım ve ben sorumun cevabını
alamadım.
İyi günler.
Musost
06.08.2005
Sayın Özkurt,
Yine sizinle anlaşamadık. ''Din bölümünün eklenmesini Müslüman
arkadaşlarımız istemiş?'' diyorsunuz. Lütfen söyler misiniz bunu
nereden çıkardınız? İnançları Hıristiyanlık olan bu arkadaşlar,
Çerkes kültürüne Hıristiyanlığın daha çok uyduğunu söylemişler.
Şimdi sizde bir Müslüman olarak "hayır Müslümanlık uyuyor"
diyeceksiniz. Onlar neden uyduğunu izah etmişler. Sizde neden
İslam’ın daha uygun olduğunu söylersiniz olur biter. Kimse kimseyi
ikna etmek zorunda değildir.
Biz Müslüman Çerkesler, değişik şekillerde Müslümanlık (başka
kültürlerin etkisi) ile ters olan kültürel yapımızdan forum
sayfalarında bahsettik. “Neden benim hiçbir zarar vermeyen bir
adetim-geleneğim başka kültürlerin etkisi ile günah sayılsın?”
diye sorduk (akrabalık ilişkileri gibi). Peki objektif
baktığınızda hangi din sizi değişime zorluyor? Bende Müslüman'ım
ama bizler laik düzeni kabul etmişiz. Türkiye neden “laik bir
İslam ülkesiyim” diyor? Çünkü kendi öz benliği ile dini
harmanlamaya çalışıyor. Arap ve Türk kültüründe farklılıklar var.
Araplardan gelen ananeler dinin sanki gerekleriymiş gibi
yaşatılmaya çalışılıyor. Bana göre, işte bu noktada Türkiye
laiklik ile kendi özünü de korumayı amaçlamaktadır.
İsteseniz de istemeseniz de gerçek şu ki; İslamiyet Suudi
Arabistan'daki veya Arap dünyasındaki gibi yaşanmıyor. Sorunuza
ben cevap veriyorum. Siteyi hazırlayanların çoğunluğu sanırım
Hıristiyan arkadaşlar ve onlarda kendi sayfalarında (diğer bizim
sitelerimizde İslam’a verilen değer gibi) doğal olarak kendi
dinlerine değer vermişler. Siz Müslüman bir sitede “Hıristiyanlık
şöyle din, böyle din deyebilir misiniz?” ya da dini Müslümanlık
olan bir siteye “neden Hıristiyanlığı da anlatmıyorsunuz?”
diyebilir misiniz? Diyemezsiniz, kesinlikle diyemezsiniz. Hatta o
sitelerde buradaki gibi fikrinizi de söyleyemezsiniz. Deneyin,
görün ve sonra “son derece saçma bulduğum bu soruyu” buraya sorun
lütfen.
Esen Kalın.
Musost
06.08.2005
Sayın Özkurt.
Şimdi
bakın bende merak ettim.
Bu
kadar sayfalar, bu kadar forum başlıkları ve bu kadar çok konu
içinden siz seçe seçe neden sadece bu konuyu seçtiniz? Sizin
amacınız nedir? Bu Hıristiyan arkadaşları dine sokup sevaplarınıza
yenisini mi eklemek istiyorsunuz? Gerçekten bende sizi
anlamıyorum. Çünkü daha yazılan hiçbir şeyi bırakın anlamayı,
anlamak niyetinde bile olmadınız. Bakın, meraklı sadece siz
değilsiniz.
Esen Kalın.
Zeki Yücel
06.08.2005
Sayın Özkurt,
Sizi anlıyorum. Ben de Müslüman ve inançlı biriyim. Başta ben de
buradaki dine bakışı eleştirmiştim. Ancak emin olun bu tartışmalar
bizi hiç bir yere götürmüyor, götürmeyecek de. Bizler maalesef
dünyanın dört bir tarafına dağılmış mozaiğin taşlarıyız.Bizler de
her türlü dine mensup insanların olması gayet doğal.
Bakın bir kitabında ünlü yazarlarımızdan Batıray Özbek (Yediç)yaptığı
bir araştırmada şöyle bir durumla karşılaşmış; 1980'li yıllar da
Yugoslavya'da yaptığı araştırmalar sırasında Velika Ryeka köyünde
oturan 80 yaşını aşkın Hacı İshak'a dedesinin dininin ne olduğunu
sorduğunda "bir çok tanrılara inanıyordu" yanıtını alır. 1780'de
sonra Osmanlı Paşası Ferah Ali Paşa Çerkesya'ya İslam dinini
yaymaya çalışmıştır. Yine Şeyh Şamil'in müritlerinden Hacı Mehmet
1842 de, Hacı Süleyman da 1944 de Adigeler tarafından
öldürülmüşlerdir.
Belki de bağımsızlık için kanların döküldüğü o yıllar da farklı
dinler yerine tek bir dine mensup olsaydık o 'Sürgün' ya da 'göç'
yaşanmayacaktı. Birlik, herkesin kendi dinini kabul ettirme isteği
yüzünden bir türlü sağlanamamış. Uzun zamandır bu sitedeki dini
tartışmaları izliyorum. Kimsenin kendi dinini başkasına kabul
ettirmesi mümkün değil ama sürekli kopukluğa yol açtığı bir
gerçek. Karşı düşüncedekilere düşmanca bir bakış belirmeye
başladı. Tıpkı 1800'lü yıllardaki gibi. Gelin bu din tartışmasına
artık bir nokta koyalım.
Çok güzel projeler var burada onları görelim, elimizden geliyorsa
yardım edelim. Bakın bir Köy Projesi var. İnanıyorum ki kısıtlı
imkanlarla ama oldukça yararlı işler yapıyorlar. Bunları
inceleyelim, destek verelim. Adige milleti on bin yıldır var.
Ömrümüzü kendi ellerimizle kısaltmayalım. 'Kafirun' suresindeki
gibi;senin dinin sana benim dinim bana. Herkes dinini yaşasın
özgürce ama bu milleti ayakta tutmanın,birlik olmanın yollarına
bakalım.
Saygılarımla.
Semra Ademey
06.08.2005
Sayın Yücel,
Yürek dolusu teşekkürler.
İnanın o kadar mutlu ettiniz ki bizi anlatamam. Nihayet birileri
bir şeylerin yapılmaya çalışıldığını görebiliyor. Tekrar tekrar
teşekkürler. Bizler (Gubsege Grubu) Abhaz, Kabardey, Shapsugh,
Abzegh arkadaşlar bir araya geldik ve hiçbir konuda ayrım, fark
gözetmeksizin bu projeyi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Grup
üyeleri saydığım boylardan, fakat bize destek veren daha bir çok
boydan arkadaşlarımızda var.
Daha da ötesi bize destek veren Türk ve Kürt
arkadaşlarımızda var. Birlik berberlik olabilmeyi öğrenmeliyiz.
Hem bizler hem de bu ülke için bu durum kaçınılmazdır. Ne olursa
olsun aynı topraklarda, şahsi tercihlerimize saygı duymayı
başarmalıyız. Kişilerin çok fazla özeli ile uğraşarak zaman
kaybetmekten daha yorulmadık mı?
Saygılarımla.
P. Özkurt
09.08.2005
Merhaba,
Sanırım siz beni anlamak istemiyorsunuz veya anlamak işinize
gelmiyor. Benim her hangi bir maksadım yok ama sizde var bir
maksat ve bu bariz ortada ben nedir diye soruyorum.
Sayın Semra hanım "İslamiyet mi Adigelik mi?" diye bir konu
başlığı açıyor. Yanılmıyorsam o da site kurucularından ve
Hıristiyanlığı benimsemiş bir ablamız. Konu başlığının altında
yazılanlara bakarsanız ki, bakmışsınızdır. Buyur kendi silahınla
kendini vur, gibi bir tavırla İslam'ı ve Adigeliği bağdaştırmaya
çalışıyor. Benim kızdığım noktalardan biri bu. Ben Müslüman'ım,
Adige değil miyim? Kelime oyunları yapmayalım lütfen.
İyi günler.
P. Özkurt
09.08.2005
Pardon Semra hanımın açtığı konu başlığını düzeltiyorum
"İslamiyet'in Getirdiği Artılar" şeklinde...
CircassianCanada
09.08.2005
Sayın Öztürk,
Sizi emin olunuz çok iyi anlıyoruz. Maksadımızı öğrenmek
istiyorsunuz. Bu da son derece doğal.
Doğal olmayan iki önemli konu var.
Birincisi; siteye girip bizim amacımızı içeren yüzlerce yazı var.
Okumuyorsunuz ille de açtığınız başlık altında yanıt istiyorsunuz.
Sizi kırmayalım, yazalım. CircassianCanada sitesi hangi din olursa
olsun, inancını dayatanlara karşı alternatif bir yayın
yapmaktadır. İslamiyet’i seçen hemşehrilerimizin içinde dayatma
yapanların çok olması nedeniyle konu hep Müslümanlık üzerine
olmaktadır. Bu da bizim suçumuz değil.
İkincisi; kendi içinizdeki çelişkileri önce çözmelisiniz.
Yazılanları özenle okumuyorsunuz. Okumadığınız için de
yazdıklarınız ister istemez suçlamaya dönüşüyor. Size önerimiz
daha dikkatli okuyunuz.
Çelişkinize örnek verelim: ‘’Benim her hangi bir maksadım yok ama
SİZDE VAR BİR MAKSAT VE BU BARİZ ORTADA ben nedir diye
soruyorum.’’ Bu cümle sizin. İnanmazsanız yukarıya bakınız. Bizim
maksadımız ortadaysa ‘’NEDİR’’ diye neden soruyorsunuz?
Özensizliğinize örnek verelim: Önce ‘’Sayın Semra hanım ‘Islamiyet
mi Adigelik mi?’ diye bir konu başlığı açıyor.’’ diye
yazıyorsunuz, ardından düzeltme yazısı yolluyorsunuz. ‘’Pardon
Semra hanımın açtığı konu başlığını düzeltiyorum ’Islamiyet'in
GETİRDİĞİ Artılar’ şeklinde...’’ Yine yanlış. Çünkü ne yazılanları
önemsiyorsunuz, ne başlıkları. Semra hanımın açtığı başlık:
‘’Islamiyet’in VERECEĞİ Artılar’’.
Size önerimiz, yazıları özenli okuyunuz.
Saygılarımızla.
P.Özkurt
10.08.2005
Ben iş yoğunluğu arasında,bu tür siteleri ve çalışmaları da takip
etmeye çalışıyorum edebildiğim kadar (oturup saatlerce süslü
cümleler kuramayacağım kusura bakmayın, ne anlatmak isteğimi
anlamayacak kadarda karmaşık yazmadım aslında en başında
anladınız). Başta yapmanız gereken açıklamayı direterek niye
sonuna kadar saklıyorsunuz. Sanırım konuyu farklı farklı yönlere
çevireceksiniz sizinle anlaşamayacağız.
Diğer çalışmalarınızı takdir etmiyor değilim.
İyi günler...
P. Özkurt
11.08.2005
Sayın emin bey,
Evet Pollyanna'cılık güzel bir şey katılıyorum size ama sizde
sanırım beni yanlış anlayanlardansınız. Neden Hıristiyansınız gibi
bir soru sormadım veya niye haç işareti kulanılmış diye de
sormadım.
Bir otobüse bindiğiniz zaman sizin rahatsız olduğunuz noktalar
konusunda muavini veya hostesi çağırır rica edersiniz değil mi?
Düzeltilmesi konusunda ve muavinde size mantıklı bir şekilde
nedenini açıkladığında peki deyip oturursunuz ve yaptığı açıklama
size mantıklı gelmiyorsa yolculuğu yaptınız firmayı
değiştirirsiniz. Bu noktada evet hem fikiriz.
Benim anlatmaya çalıştığım başka bir şeydi, üstüne basa basa
tekrar söylüyorum siteyi kurmuş olan arkadaşlar Hıristiyan
olabilir saygı duyuyorum ama söylemek istediğim nokta Çerkesliği
bir dinle bağdaştırmak bana göre yanlış. "Din" sayfasında da
Hıristiyanlığı anlatmış olabilir buna da tamam. Öğrenmek bizi
eksiltmez, aksine çoğaltır. Ama Çerkeslikle örtüştüğünü anlatması
bana göre yanlış..
İyi günler.
Süleyman Yavuz
11.08.2005
Tüm kardeşlerime atfen... Hiç kimse canını fazla sıkmasın. Boş
yere vunafe yapmaya gerek yok. Dinin adı ne olursa olsun. Mezhebi
ne olursa olsun. İyi bir Çerkes için din; yirmilik bir çivi olsa
çaktığınızda ancak ucu biraz girer. Gerisi yalan. (Semerko
anlamında) Tek üzüldüğüm bu tespit yakın zamana ait değil.
Ne olduysa şu birkaç on yılda oldu. Merak ediyorum. Dini bu kadar
güncellemek neye hizmet ediyor? Bunu şu ya da bu biçimde her yerde
görüyorum. Sütünü verdiği (sütanne anlamında) oğluna elini vermeyi
günah sayan zihniyetlerimiz türedi. Bunun adına İslam denip, İslam
eleştiriliyor. Şuna ARAP kültürü deyinde herkes bilsin. En iyi
Müslüman en iyi Çerkesliğini yaşatandır. Tüm kardeşlerime
Oşhamafe'nin zirvesinden, Mezdahe'nin gölgesinden, Kuban'ın
bereketinden selam ederim...
Semra Ademey
11.08.2005
Sayın Yavuz,
Yazdığınız her satıra kalıyorum. Keşke o ayrımı yapmayı bir
başarabilsek. O zaman din de, kültürde rahat nefes alacak.
Bizlerde aynı noktada dönüp durmayacağız. Sizin şu sözünüzü "En
iyi Müslüman en iyi Çerkesliğini yaşatandır." isteyen herkes ile
tartışırım.
Saygılarımla.
Abregkızı
15.08.2005
Neden aman ha Bahadır bey? Üzerimize mi sıçrar Hıristiyan mı
oluruz aniden? Bizim insanımız hangi dine mensup olursa olsun,
nerede yaşarsa yaşasın, kalitesinden asla ödün vermez. Siz kumaşa
bakın. Ne olursak olalım biz biziz ve birbirimiz için baş tacı
olmalıyız. Bu veya diğer siteler yaptıkları işe bakın siz,
herkesin inancı kendine.
Hilal Su
20.08.2005
Benim babam senin babanı döver, benim dinim iyi senin dinin biraz
iyi ya da değil. Nedir bunlar? Ben koyu propaganda yapan (dini,
kültürel, milliyetçi vs.) her yazıyı okurum. İnancım sağlamsa,
kendimi biliyorsam sorun yoktur. Tarzlarını beğenmiyorsam okumayı
bırakırım. Ben biraz ondan, biraz bundan diyorum. Karma yani.
Önemli olan değerleri anlamak, özünü bilmek, yaşamak ve yaşatmak.
SİTE NASIL?
Hattusa
15.09.2005
Merhaba,
Ben siteyi yeni gördüm ve biraz da sanırım acele ederek üye oldum.
Garip şeylerle karşılaşıyorum. Kürtlerin konusunun ve Apo'nun bu
site de ne işi var?
Biraz da siteyi tartışalım.
Saygılarımla.
Hatice Ünal
15.09.2005
Merhaba!
Yazıları daha önce girmemiştim açıkçası. Site sahiplerinin
takdiri, eminim bir cevapları vardır bu konuda. Ancak teröristleri
yazmamı kimse beklemesin. Benim kalemimden onlarla ilgili bir şey
çıkmaz. Olumlu veya olumsuz.
Saygılarımla.
CircassianCanada
15.09.2005
Sayın Hattusa, Sayın Ünal,
Bu konuya ilişkin belki yüz kez yazdık. Bir de sizin için yazalım.
Adı geçen yazı bize ait bir makale değil. Adigey’deki Kürtlerin
konumuyla ilgili bir metin. Anavatanımızı ilgilendirdiği için
sitemize aldık. Prensip olarak da makalelere müdahale etmiyor,
aynen yayınlıyoruz.
Saygılarımızla.
Mecit Tav
15.09.2005
Makale böyle tepki topladı ise ben biraz daha konuyu açalım derim.
Glasnost ve Perestroika (umarım yanlış yazmadım) öncesinde
Kafkasya'ya göçmek mi kalmak mı diye çok tartışılırdı. Şimdi
göçmeye hiçbir engel kalmadığı halde buradan insanlarımızın gidip
yerleşmediği anavatan (atavatan) topraklarına yer satın alarak
Kürtler yoğunlukla ve bilinçli şekilde yerleşmekte, giderek
nüfusları artmaktadır. Bu nedenle böyle bir makalenin sitede yer
almasını yadırgamamak gerekir.
Saygılarımla...
Hatice Ünal
15.09.2005
Sayın CC, Sayın Yaşar, Sayın Tav;
Teşekkürler açıklamalar için. Sayın Yaşar; Bu konuda ilkesel
olarak yazmayı düşünmüyorum. Ama bu tartışılabilir bir konu.
Katılamayacağım, üzgünüm. :) Özellikle sizin söyleminizi çok
önemli buluyorum bu konuda Sayın Tav. Göz önünde bulundurulması
gereken bir nokta gerçekten de.
Saygılarımla.
Tremko
15.09.2005
Merhaba,
Kürtler, nereden toprak alıp yerleşmiyor ki? Gidin bakın
Türkiye'nin Batı'sında hemen her il ve ilçe de yerleşimleri
vardır, ve gariptir biri gelip bir yere yerleşti mi arkası gelir.
Asıl önemlisi, bu maddi gücü nereden buldukları. Dayanışma
anlamında Kürtlerden öğreneğimiz çok şey var. Bu kolonileşme
olayının ta Kuzey Kafkasya'ya sirayet etmesi bunun bir göstergesi.
Biz de hala dönülür mü, dönülmez mi diye tartışılırken, Cumhuriyet
Kürtlerin, Ermenilerin, Rusların eline geçiyor yavaşça. Acı olan
bu...
Saygılar.
Musost
15.09.2005
Sayın Hattusa,
Tartışacak konu mu arıyoruz? Buyurun konu size. İsmini bile
söylemeye çekindiğiniz insanlara anavatandan toprak satıyorsunuz.
Sakıncası yok ise bu konudaki hislerinizi alabilir miyim?
Esen Kalın
Tremko
16.09.2005
Sn. Yaşar
Oraya gidip yerleşmek elbette kolay bir iş değil, herkesin harcı
da değil ama bu olayda duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmemize
engel mi? Yani ne zaman bir dönüş konusu açılsa hemen "e ne
duruyorsunuz gitsenize" tarzında yaklaşım mutlaka oluşur. Bunu
anlamış değilim.
Bunun yanında, bölgeyi ve dünyanın pek çok yerini gezmiş olmanız,
tecrübeleriniz, bilgi birikiminizle çoğunlukla katıldığım sağlıklı
tespitler yapıyorsunuz. Ancak "olup bitenlere terörist damgası
yapıştırıyorsunuz", "Kürtlere Öcalan ya da PKK nedeniyle tepkisel
yaklaşıyorsunuz" tespiti doğru değil şahsım adına.
Kürtler de Ermeniler de Türkler gibi bu toprakların yerleşik
unsurudur. Kendimiz için talep ettiğimiz her şey onlar için de
geçerlidir. Barış ve demokrasi içinde herkesin kendini ifade
edebildiği bir Türkiye isteniyorsa tabi... Olayın bu anlamda
kendimce başka bir boyutu var ama onu da burada dile getirmek
doğru değil ya da şöyle söylemeli, halkların kardeşliğini
savunalım sonuna kadar ama sevip, sevmemek kişiye özel kalsın...
Saygılar.
SİTENİN KİMLİĞİ
Cemalettin Yağan
17.09.2005
Not: Sayın Cemalettin Yağan'ın arzusu
üzerine yazıları kaldırılmıştır. (CC)
Hatice Ünal
17.09.2005
Merhaba! Sayın Yağan,
Gerçekten bende bu kavramı açmanız gerektiğini düşünüyorum.
'Yataklık etmek' suça ortaklıktır. Bu deyimi kullanmanız sadece
'site' yi de değil, bizleri de şaibeli duruma getirir. Lütfen daha
net yazar mısınız? Tartışılması gereken bir şey varsa, tartışalım.
Saygılarımla.
Y. Kurt
18.09.2005
Selamlar.
Sayın Cemallettin Yağan, bu yazıdan mı bahsediyorsunuz ?
http://www.circassiancanada.com/tr/haber/cerkesethem_adi_altinda.htm
C.C da bu zaten yukarıdaki linkte verilmişti.
Saygılarımla.
Hattusa
19.09.2005
Sayın Yaşar,
Benim bahsettiğim olay Kürt Türk meselesi değil APO. Kürtlerin
meselesi farklı Apo olayı farklı. Apo'dan normal bir kişiymiş gibi
bahsetmeniz benim tarafımdan çok yadırgandı. Sanırım siz bir
yakınınızı şehit vermiş olsaydınız böyle konuşmazdınız. Ne
zamandan beri Kürt meselesi için Süryaniler ve Ermeniler de sözde
Kürt hakları için silahlanıyor. Türkiye'deki hangi Kürt'ün bir
yere gitmesi engellenmiş söyler misiniz? Benim yadırgadığım Kürt
lafı veya hakları değil, Apo'nun legalleştirilmesidir.
CircassianCanada'nın Notu: Sayın, Hattusa, sayın Yaşar,
sayın katılımcılar. Forumlarımızda sık sık konu farklı yönlere
gitmektedir. Konumuz Kürtler ve Apo değildir. Sizlerden konuyu
dağıtmamanızı rica ediyoruz.
CircassianCanada
19.09.2005
Sayın Yağan,
Yazılarınızda kullandığınız üslup ne yazık ki, üzücü ve sert.
İnsanlar hangi politik görüşte olursa olsun düşüncelerini açıklama
da özgür olmalılar. Sitemiz yaşamdan kopuk bir yayıncılık
anlayışına sahip değildir. İnsanlar olumlu ya da olumsuz Çerkesler
hakkında ne düşündüklerini yazdıklarında siz neden rahatsız
oluyorsunuz, bunu anlamış değiliz.
Biri çıkıp Çerkesler haindir diye bir genelleme yaptığında nasıl
yanlış değerlendirme yapıyorsa, sizin de hayır hain değildir
demeniz yanlış olur.
Çerkeslerin içinde de hain vardı, şimdide var, gelecekte de
olacak. Yılanın başını küçükken ezmek hiçbir Çerkes’in ağzına
yakışmayacak bir atasözüdür. Yılanın başını ezmek yerine onu
doğada yaşaması gereken yere götürmeniz daha Çerkes’e yakışır bir
tavırdır.
Eğer yılanları bu mantıkla yok etmeye kalkarsanız, evinizi fareler
basar. Doğa nasıl kendi içindeki dengeyi korumak için insanlara
gereksinim duymaz.
Bu aynen insanlar için de geçerlidir. Farklı düşüncelerdeki
insanların varlığını yok edemezsiniz. Size düşen görev Çerkes’e
yakışır bir tavırla yanlış bulduğunuz düşünceleri neden yanlış
bulduğunuzu düzeyli biçimde insanlara aktarmaktır. Bu forumda ilk
yazdığınız cümle ‘’Burası gerçekten bir Çerkes sitesi mi yoksa
birilerine yataklık mı yapıyorlar?’’dı. Binlerce doküman içinden
sizin hoşunuza gitmeyen bir makale için böylesine kırıcı olmanız,
bizim size yanıt vermemizi gereksiz kılıyor.
CircassianCanada sitesinde Çerkesleri ilgilendiren olumlu-olumsuz
her türlü doküman yer almaktadır, alacaktır da. Bize düşen görev;
insanlarımızın her yönden perspektiflerini geliştirmelerine
katkıda bulunmaktır.
Saygılarımızla.
Yegerey
19.09.2005
Sayın Yağan,
Size hiç yakışmadı. Ne demek "siz kimle konuştuğunuzu biliyor
musunuz?" nedir bu? Siz bu sayfalarda yüzlerce kişiye yazınızı
okuttuğunuzu biliyor musunuz? Bu ne biçim külhan beyliği? Öfkenizi
biraz yenerek yazılanları okuyun. Kusura bakmayın ama çirkindi
yaptığınız.
Saygılar.
Shibjy
19.09.2005
Selam ile,
Uzun zamandır yazılarınızı büyük bir zevkle okuyorum. Her ne kadar
sizlerle şahsi olarak tanışmasam da gıyabınızda bir çoğunuzu
(yazılarınızdan) tanıyorum. Yazdığım bir şeyler olmasa bile,
okuyucu olarak bu sitenin bir üyesi olmaktan da mutlu ve
gururluyum. Benim gibi olan yüzlerce insan olduğunu biliyorum.
Yazdıklarınızı; katılsam da, katılmasam da okuyorum. Bazı
fikirlerinize taraf olmasam bile yazdıklarınızın düşünce ufkumu
daha da genişlettiği söyleyebilirim.
Sayın Yağan,
Son yazınızı okuduğumda inanamadım. Kullandığınız sözlerin (haddim
olmayarak) size yakışmadığını ve ya sizden böyle sözler
beklemediğimi söylemek istiyorum. Yaşça sizlerden daha küçük
olanlar seslerini yükseltmeden, karşısındakine hakaret etmeden
tartışabilmeyi sizlerden öğreniyorlar.
Sizin tabirinize yakın bir anlatımla; bu sitede sizler yazıyor ve
tartışıyor olabilirsiniz ama bizlerde okuyoruz.
Lütfen yazılarınızda bu gerçeği de göz önünde bulundurun.
Saygılarımla.
Arkan Tyene
20.09.2005
Merhabalar,
Sitede Çerkesler dışındakilerin katılımı aşırıya varıyor dediğimiz
eleştirileri çok isabetli olmuş. Bugüne kadar başı kuma gömülü
deve kuşu konumundan sıkılmadık mı? En sert, acımasız eleştirilere
karşı kültürümüzü öğrenerek, gerekli yanıtları vererek karşı
duracağız. Kendimiz çalıp, kendimiz oynayacaksak, dışımızdaki koca
bir dünyayı atlarız.
Evet C.C.’de kırılan putlardan biri de hamaset putu. ''Bizim
atalarımız, geçmişimiz'' putu. Yeter ki yerine başka putlar
koymayalım...
Saygılarımla…
Bülent Atcı
20.09.2005
Sayın Yağan,
C.C.’deki yazılarınızı önemseyerek okuduğum bir kaç kişiden
birisiniz. Nedeni nick kullanmaya gerek duymayan, samimi, aynı
zamanda cesur o birkaç kişiden olduğunuz için yazılarınızı
önemsiyorum.
Site hakkındaki son yazınızı bir talihsizlik olarak görüyorum
pxasharup saşa.
Böyle dinamik bir sitede bizim Çerkeslik dışında dünya ve ülke
sorunlarının tartışılmasında ne gibi bir sakınca vardır anlamış
değilim. Terör, ekonomi, bölgesel sorunlar, İnsan Hakları gibi
evrensel sorunlar bizim içinde geçerli değil midir? Tek sorunumuz
Çerkeslik değil en özelimizdir o kadar ama hayatta başka
sorunlarımızı da böyle dinamik bir sitede tartışmalıyız.
Wuzınsheke.
Ediz Hun
20.09.2005
Değerli Büyüğüm Sayın Yağan,
"Dikkat edin sizi uyarıyorum. Cemalettin Yağan'la konuştuğunuzu da
unutmamanızı tavsiye ederim." diye yazmışısınız. Tüm içtenliğimle
soruyorum; yazdığınız yazıyı sizden bir büyüğümüz olarak örnek
almalı mıyım?
Saygılar.
Semra Ademey
20.09.2005
Sayın Yağan,
Sanrım çok öfke ile söylenmiş sözlerdi. Bazen hepimizin başına
geliyor. Ama ben inanıyorum ki "sizde yazılarınızın bir çok kişi
tarafından okunduğunu" biliyorsunuz. Gerçekten Cemalettin Yağan
bey'i tanımak isteriz. Ama son yazısı ile değil.
Saygıyla.
Hatice Ünal
20.09.2005
Sayın Yağan,
Cehaletimi lütfen mazur görünüz ama ben Cemalettin Yağan
dendiğinde burada yazılar yazan bir üyeden başka bir şey
anlamıyorum. Bana 'Cemalettin Yağan' denilince ne anlamam
gerektiğini açıklayabilmeniz acaba mümkün mü?
ShuZago
22.09.2005
Selamlar,
Büyüklerimizden örnek olmalarını bekleriz. Lütfen gererek,
gerilerek onca fikrinizi, faydalı olacak önerinizi heba etmeyin.
Bu nickim: ShuZago.
Bu adım: Tok Oğuzhan (Oğuz'u tercih ederim ama kimlikte Oğuzhan
yazıyor.)
Daha fazla bilgi için; söylenecek şeyler tükenince kullanılan
"yaran var ki gocunuyorsun" cümlesini veya benzer muhteviyatta bir
cümle kurunuz, incitiniz, tetikleyiniz. :)
Artık bende cesaretli bir insanım (!) ya da olsa olsa deli
cesaretidir mi diyelim. Çünkü saat 04:30. Olsun artık cesaretliyim
diğer Nick kullanan cesaretsiz (!) arkadaşlara buradan
sesleniyorum; gelin teslim olun ne düşündüğünüz ne söyleyeceğiniz
fazla önemli değil, pişmanlık yasasından faydalanın.
Selametle Wuzınsheuw
Bülent Atcı
22.09.2005
Sayın Tok (Shuzako),
Seni zaten tanıyorum biraz dayızadem olursunuz, genç ve duyarlı
olmana çok sevindim seni tebrik ediyorum. Son yazımda biraz da
"kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" esprisi vardı. Şu nick
işini böyle bir forumda hep yadırgadım.
Sevgiler hepinize.
Ediz Hun
22.09.2005
Değerli Büyüğüm Sayın Yağan,
Amacım sizden özür dilemenizi istemek değildi, haddimizde değil
kesinlikle. Sadece halkımızın kullanmaması gereken kelimeler
olduğunu düşündüğümden, sizden böyle bir yazı gelince şaşırdım
doğrusu. Ne kadar kızgın olsak da bu siteyi küçük büyük günde 1300
kişinin izlediğini düşünürsek bir büyüğüm olarak sizin yanlış
anlaşılmanız bizleri de üzeceğinden hiç bir büyüğümüzün bu şekilde
anlaşılmasını istememekteyiz. Sizler varsanız biz varız. Umarım
bizleri yanlış anlamamışısınızdır.
Sevgi ve saygılarımla.
Abregeyapşaşe
22.09.2005
Sayın katılımcılar ve de sayın C.C. yetkilileri,
Bir büyüğümüz bir şeylere üzülmüş o anki öfkesini sıkıntısını dile
getirmiş bize veya site yöneticilerine öfkesinin dozu kaçmış
olabilir ama ben bizim adetlerimizde bir büyüğe ''sizde kimsiniz,
bize bir anlatın, sizden korkmadık ya da aaaa ne ayıp, şşşşt kimse
duymasın, sesinizi kısın'' gibi bir şey hiç hatırlamıyorum. Biz
burada biz bizeyiz yoksa yanılıyor muyum?
ShuZago
23.09.2005
Değerli Büyüğüm Bülent Atçı,
Değerli büyüğüm, Nickname ile burada yazmak uygun görülmeyebilir,
tartışılabilir ama bunu başlı başına tartışmak daha doğru olur
diye düşünüyorum.
Büyüklerimiz ve hemşerimiz olan diğer katılımcılar bundan rahatsız
ise tavsiyem şudur; Birebir bu konuyla ilgili bir forum açılır,
büyüklerimiz konuyla ilgili gördükleri sakıncaları yanlışları dile
getirirler, tavsiyelerini bildirirler, nickname kullanan
katılımcılarda kendilerince açıklamaları yaparlar. Herhangi bir
konuda tartışılırken veya fikir alışverişinde bulunulurken en ufak
ayrılıkta bunun öne sürülmesi hem gerginliğe hem de konunun
seyrine zarar veriyor.
Örneğin "Tufan mı Geliyor" forumunda sayın Muratt, son derece
normal bir tarzda fikrini beyan ederken bu konu önüne sürüldü
(Sayın Hatice Ünal tarafından, gönderme yapıyormuşum gibi
olmasın). Bu, sayın Muratt'ın sağlıklı bir şekilde fikrini ifade
etmesine engel olmadı mı? Tabi ki oldu sonuçta sayın Hatice
Ünal'ında sayın Muratt'ında istemeyeceği bir seyir aldı ve
tartışılan konu yine unutuldu. Kendisiyle önceden hiçte iç açıcı
olmayan bir diyaloga girdiğimiz sayın Muratt'ın sırf nick
kullandığı için fikir beyan edemeyeceği sonucu çıkmasına, bir çok
defa benzeri bir şekilde öne sürülen bu sebebe kendim içerlediğim
kadar içerledim.
Her dernekte, her köyde, her mahallede, her sülalede, her ailede
"küskün genç" manzaraları hepimizin aşina olduğu genel
şikayetimizdir, peki bunda gençlerin hiç suçu yok mu? Elbette var
ancak sırtlandığımız mirasa bir nesil ya da bir kaç yaş daha yakın
ve daha tecrübeliler. Aramızdaki klasik Çerkes iletişimsizliğini
aşmak için yol gösteren düzelten ikaz eden büyüklerimizin
nasihatleri bize onur verir.
Değerli büyüğüm,
Sizinle yüz yüze tanışma fırsatım olmamışsa da sizi tanıyan ve
saygıyla bahseden insanlardan tanıyorum ve kimliğimiz adına
yaptığınız çalışmalara kardeşiniz, akrabanız ve hemşeriniz olarak
teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Ayrıca bir haftadır katılamadığım forumda, konunun keskinliği
dolayısıyla aceleci davranıp dolaylı yoldan diyalog kurmamıza
sebep olduğum için üzgünüm. Kusura bakmayın diyorum. Nickname
ilgili sizin, diğer büyüklerimin ve katılımcıların sakıncalı
gördüğü noktaları belirtmesini isterim, bu konu başlı başına
tartışılmalı bence.
Selametle Wuzınsheuw
Bülent Atcı
24.09.2005
Sayın TOK,
Şu nickname hakikaten böyle sık sık halkımızı ilgilendiren bir çok
konuda ciddi manada tartışmalar ve görüşlerin gündeme geldiği bir
forumda şık durmuyor. Kişi illa nick kullanacaksa yazısının altına
ismini yazsın. Çünkü fikirler kadar fikrin sahibi de bence
önemlidir. Bir önceki yazınızda beni taşlamanızı görmezlikten
gelmemin sebebi; senin hatanı anlayabilecek bir xhabze alt yapın
olduğunu bilmemdir. O nedenledir nick ile ilgili yazımı YAĞAN’ın
yazısına istinaden gündeme getirdim. Çünkü o da nick
kullanmıyordu.
Sevgiyle kalın.
ShuZago
24.09.2005
Değerli Büyüğüm Adeje Bülent Atcı,
Hatamı anladım elbette, zaten bir önceki yazıda bu konuya da
değindim. Ancak bunu bir taşlama değil de, önceden belirttiğim
büyüklerimizle yaşadığımız iletişim eksikliğinin sonucu olarak
gençlerin direk konuşamaması ve Adigece tabiriyle "ghume-dıme"
yani homurdanmayla ancak dikkat çekebilme ve kendilerini bu
şekilde ifade etmek zorunda bırakılmaları dersek daha doğru olur
diye düşünüyorum.
Konunun kendisine dikkat çekmek ve defalarca dile getirilen ama
satır aralarında kontr-cümle olmaktan öteye gitmeyen bu konunun
başlı başına tartışılmasını istedim.(Eğer gerçekten önemliyse)
Taşlama gibi bir tarz "kesinlikle" düşünmedim.
Saygılarımla Wuzınsheuw
ShuZago
24.09.2005
Tırkubiy,
"Tabasbus" kelimesi yüzünden özür dilemeyi edep sınırlarınızı
tekrar gözden geçireceğiniz, insaniyet, delikanlılık, Çerkeslik,
görgü, v.s gibi kavramların en fazla ihtiyaç duyduğunuz hangisiyse
tespit edeceğiniz iç muhasebenize bırakıyorum.
Burada fikir beyan edersiniz, yuttuğunuz sözlükten sonra geğirir
gibi çaçaron kelimelerle süslenmiş yazılarla hakaret edemezsiniz.
Saygı duyulacak insanlar vardır, ama sizin yaşınız her ne olursa
olsun hiçbir şekilde buna müsait değil. Ben kime ne kadar saygı
duyacağımı bilirim "söyleyen gitti" kolaycılığı bu kadar basit mi?
Hayır söyleyen gitmeyecek Çerkes ise; Çerkes gibi, her neyse o şey
gibi burada kalacak ve kimseyi beğenmeyen burnu havalarda
sofistike posası yazılarıyla aynen duracak.
Tavrınızı bekliyorum "her söyleyenin gittiği" yerde değilsinizdir
umarım. (3 günlük bir süre için katılamıyorum, ondan sonra neyi ne
şekilde tartışmak istiyorsanız "özür diledikten sonra" eşit
şartlarda başlamaya hazırım).
Hatice Ünal
24.09.2005
"Örneğin "Tufan mı Geliyor" forumunda sayın Muratt, son derece
normal bir tarzda fikrini beyan ederken bu konu önüne sürüldü
(Sayın Hatice Ünal tarafından, gönderme yapıyormuşum gibi
olmasın). Bu, sayın Muratt'ın sağlıklı bir şekilde fikrini ifade
etmesine engel olmadı mı? Tabi ki oldu. Sonuçta sayın Hatice
Ünal'ın da sayın Muratt'ın da istemeyeceği bir seyir aldı ve
tartışılan konu yine unutuldu." Bu ifade size ait Sayın Shuzago.
:)
O yazıları bir kez daha okuyunuz rica ediyorum. Orada tartışılan
konu unutulmadı. En başta çok masum kaygıyla kaleme alınmış yazı
çok farklı boyutlara getirildi. Nick'ten öte 'bir dost' imzası
kullanıldı. O gün bizzat Sayın Cumhurbaşkanı açıklama yaptılar.
Buna rağmen hala burada o konu neden uzatıldı sizce? Yazılabilecek
çok şey var, verilecek çok cevap var ama gerek yok. Nick, her
zaman masum amaçla kullanılmaz. Sizin nick kullanmanıza hiç itiraz
ettim mi?
Saygıyla.
ShuZago
24.09.2005
Sayın Hatice Ünal,
Emin olun son yazınızı 2-3 kere tekrar okudum, bu sizin
anlatımınızla ilgili bir sorun değil. Cevap vermek zorunda
kaldığım ve aynı zorunluluğu hoşuma gitmese de devam ettireceğim
kullanılan malum kelimenin siniri anlamama engel oluyor. Şu an
tekrar okumamı istediğiniz yazıları da okusam (anlamamışsam) sonuç
değişmeyecektir. "Söyleyen gitti Tufanı" gündemde ayrı bir yer
ettiği için "Tufan mı Geliyor" forumuna haksızlık etmiş olmayayım
ama tekrar anlamaya gayret edeceğime emin olabilirsiniz. "Cevap
verilecek şey çok, ama gerek yok" demişsiniz keşke cevap
vereceğiniz her şeye cevap verseniz de çaçaron kelimelerle
insanlara hakaret etmeyi ve insanları da kendi tarzlarına mecbur
kılmayı tartışmak ve cevaplamak zannedenlere en azından nasıl
tartışılıp nasıl cevap verileceğini gösterseydiniz.
Kendi adıma her kelimemi çürütmüş ve beni haksız çıkarmış olmanız
halinde bile en azından tartışmayı cevaplamayı öğrenmesi
gerekenlere göstereceğim bir örnek daha olurdu. Cevaplayabilecek
ve tartışabilecek insanlar bu şekilde sizin gibi kesip attıkça
kimseleri beğenmeyen bulutların üstünden rahmet saçtığını zanneden
insanlar her türlü konuya "çıkabilecek malzemeler" samimiyetiyle
yaklaşıp, hali hazırda ortaya koyulmuş, tartışılmış konuların
üstüne konup egolarını sadece beğenmezlikle beslemek isteyecekler.
Dikkatinizi çektiyse her marjinal beyan tartışılan konunun üzerine
bir çok şey dile getirildiğinde belli bir birikim oluştuğunda
oluyor. Çünkü herkes yazmış, fikir beyan etmiş ortaya çeşitli
şeyler atılmış işte o zaman av mevsimi başlamış içinden seçim
yapacağı bir birikim oluşmuştur. Gözüne kestirdiği, iştah kabartan
ve kendisini marjinal İstanbul beyefendisi, saray eşrafı Çerkes,
olarak gösterecek kelimeleri de hazırdır "ne bekliyoruz yazımızı
yazabiliriz artık". En hislerime mağlup olmuş halimle buna;
"Ortalığı boş bulma" diyorum.
Saygılarımla Selametle Wuzınsheuw
ShuZago
24.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Henüz ayrılmış değilim, sizi fazla bekletmem umarım en azından
otobüs bilet saatini bir saat erteleteceğim kadar dolu bir yazı
yazmışsınız. "Evet, içeriksiz ve mentalitesiz tavırlara karşı
üzülenlere kullandığım kelime sizi niye rahatsız etti. Bir
sıkıntınız mı var?" demişsiniz. Taktik anlamda daha çok mahalle
kavgalarında kullanılan "bir sıkıntınız mı var’’ şeklindeki, eli
belinde bir tarzınız varken, "Tarzı olmayan, niteliksiz,
içeriksiz" kelimelerini kullanabiliyor olmanıza şaşırdım. Yine her
zaman ki gibi direk bana hitap etmeden resmi ve "seçkin (!)" bir
dil kullanmanız, sizin tartışılan konuların niteliği ve içeriği
ile ilgili değil de kendi yazınızı taktiksel anlamda ortaya koyup
daha çok "paketleme" kaygısı içinde olduğunuzu gösteriyor.
Fikirsel içerik taşımayan ifadeler ve sizi hedef almaya çalıştığım
ve "bunun beni aşacağı" beyanınız var ki; tek kelimeyle az sonra
çalacak Sulukule müziğini beklemeye başladım artık.
Ben sizi hedef almaya çalışmadım, sizi hedef aldım ve diyeceğimi
dedim. Ama sizin içinde bulunduğunuz, müsabaka psikolojisiyle
birilerini aşmaya çalışmam veya birileri beni aşar mı acaba diye
düşünmem. Tartışılan konuya fikrimi katarım fikir alırım, sizi
aşmak gibi bir niyetim yok merak etmeyin. Hakaret kısmına gelince;
siz saygıdan bahseden ağabey diyen, sayın büyüğüm diyen insanlara
o lafları ettiniz buradaki insanların çoğu bunu söylüyor. Sizin
için gereksiz olabilir söylemezsiniz olur biter. Nezaketen veya
samimiyetle söylenen bu sözleri kullanan her insanı yaltakçı
olarak nitelendirdiniz. "Tavrınız tabasbusu da aştı" diyerek hala
saygısızlığınız da ısrar ediyorsunuz. Yapabileceğim hiçbir şey
yok, karşıdan sizde "falanca" oldunuz diye daha ağır bir kelime
kullansam içim rahatlayacak mı? Hayır. Sadece buradaki insanlara
yapılan ve beni bir bölümüne ortak ettiğiniz saygısızlığın
gönülsüz emekçisi olacağım. O kelimeyi üzerime alındım (yalan yok)
alınmamış olsam dahi, siz kabadayı edasıyla hiçbir cemiyetin içine
girip bu kelimeyi kullanamazsınız.
Ha kullanırsınız! Ama kendinize edersiniz. Benim niteliksiz,
içeriksiz bulduğunuz laflarımı etrafa yönlendirmeyin bunlar
tamamen sizin için düşündüğüm şeylerdir. Madem niteliksiz ve
içeriksiz buluyorsunuz neden mesaj vermek istediğiniz insanlara bu
niteliksiz ve içeriksiz lafları atfediyorsunuz ki? Siz çok daha
güzellerini çok daha alaturkalarını çok daha "geçmiş zaman olur
ki"lerini çok daha niteliklilerini bulursunuz.
Bana saygı duymanıza saygı duymuyorum ve kesinlikle benim için
önemli değil. Benim için önemli olan bana benzeyen, benden olan,
benim değer verdiğim şeyler için kaygı duyan, saygı duyduğum
insanlar. Siz duyduğum saygıyı tabasbub olarak
nitelendirebilirsiniz. Düşünüyorum da sizi 3 gün bekletmeye gerek
yok. Ama en azından "söyleyen gitti" olmadığınıza emin olayım
yeter. Daha fazla kalamayacağım (tabasbub olarak
değerlendirilebilir olmasına rağmen herkesten özür diliyorum).
Olmak istediğiniz şey olun.
Bülent Atcı
24.09.2005
Sayın TIRKUBIY,
Eğer kastınız sayın Yağan'ın tavrı ise o da size gereken cevabı
verir bence o kadar abartmayın. Arkadaş yazısından dolayı
eleştirilince CC'ye kaldırılmasını istedi ve özrünü de diledi,
eleştirileri de kabul etti. Yok benim nickname ile ilgili
beyanımsa, o da benim görüşüm. İsimle yazılan yazılar daha samimi
olduğuna inanıyorum, ancak her kesin nickle veya isimle de olsa
fikrini önemsiyorum öyle olmazsa senin gibi nickle yazan hem de
zücaciyeci dükkanına dalan fil gibi birine cevap yazmazdım.
Hatice Ünal
25.09.2005
Sayın Cemalettin Yağan;
Bir konuyu acilen netleştirmenizi talep ediyorum. Yazınızı
sildirmiş olmanız 'yataklık' kelimenizi unutturmamıştır. C.C.
sitesi TSK’ya yataklık mı yapmaktadır veya son yazdığınız yazıda
belirttiğiniz gibi TSK yazı gönderdiğinde, Kanada'dan yayın yapan
ve yurt dışında yaşayan kişilere ait bir site TSK tarafından baskı
altında mi tutulmaktadır? İkilemden kurtulabilmemiz için
açıklamanızı rica ediyorum.
Saygılarımla.
Semra Ademey
25.09.2005
Değerli Katılımcılar,
Ben CC’yi uzun zamandır takip ediyorum. Bir çok defalar yazı
yazdım, yazıyorum da. Bende daha sonra okuduğumda “keşke şu lafı
kullanmasaydım” dediğim yazılarıma rastladım. Fakat bazen anlık
öfke ve dar bir pencereden bakarak yazdığımız yazılar oluyor bunu
hepimiz kabul edelim. Hata yapacağız ve bu şekilde doğruyu
bulacağız.
CC neden yazımı engelledi diyoruz. Bunu bende zamanında söyledim.
Fakat şimdi baktığımda haksız olan bendim. CC prensiplerde bize
bir şey söylüyor. “Çerkes gibi” düşünüp yazacağımıza olan inancını
dile getiriyor.
İşte bu noktada bizlerde dikkat etmek durumundayız. Herhangi bir
sokak tartışmasında değiliz. Bu sayfalarda Çerkes toplumu için çok
güzel konular konuşuluyor, çok güzel dilekler ortaya çıkıyor. Tabi
ki zıt düşüncelerde olacak bırakın olsun. İnsanların düşüncelerini
engellemek niye? Bırakın tartışalım, konuşalım ama Çerkes gibi.
Sayın Yağan’ı tanımıyorum birkaç yazısını CC'de okudum. İlk
başlarda medeni cesareti olan kişi olarak gördüm ve daha bir
özenle baktım. Sonrasında anlam veremediğim bir “"Dikkat edin sizi
uyarıyorum. Cemalettin Yağan'la konuştuğunuzu da unutmamanızı
tavsiye ederim." yazısını gördüm ve sayın Yağan ile ilgili en
bariz aklımda kalan bu lafı oldu.
Sayın Yağan tepki veriyor CC'deki bazı yazıları öne çıkarıyor ve
CC’yi yerden yere vuruyor. Neden bazı yazılara yer veriyor diye ve
bunu yaparken de yine CC’yi kullanıyor.
İşin garibi CC’yi CC’de kötülüyor ve CC’ye yazmayın diyor.
Bu mantığı anlamak mümkün mü?
Sayın Yağan CC’yi sitedeki bazı yazılardan dolayı eleştiriyor.
Peki sorarım size sayın Yağan, CC bu yazıyı yayına koymamış
olsaydı bu sözler Çerkeslere söylenmeyecek miydi? Bu sözlerin çok
daha kötüleri söyleniyor. Diğer taraftan dünya Türkiye’den ibaret
değil iyi veya kötü, doğru veya yanlış dünya denen bir gerçek var
ve bizler onun dışında değiliz.
Tüm dünya yeni yapılanmaya giderken kendimizi daracık bir alanda
kısır düşüncelere bırakamayız. Bizim hoşumuza gitmeyen, bizim
toplum için söylenecek sözler olacak ya da etrafımızdaki kültürler
ile ilgili tartışmalar düşünceler olacak. Bunları bilmemiz gayet
doğal değil mi? Söylenen ne varsa bilmek, öğrenmek hakkımız.
CC bir çok defa bizim toplumu az çok ilgilendiren konuları tek bir
satırına dahi dokunmadan yayınlıyoruz diyor. Böyle de olması
gerekmiyor mu? Yine misyonerlik deniyor. Ben açıldığı günden beri
yazıyorum ve izliyorum. Hatta siteyi; projeleri (Gubsege) hayata
geçirecek kadar da destek veriyorum. Peki neden bana halen
Hıristiyanlık ile ilgili bir tek satır yazı gelmedi ya da en ufak
bir hareket olmadı? Ben biliyorum ki, hiç kimseye gitmedi o halde
nasıl bir misyonerlik çalışmasıdır bu, sorarım?
Kabul edeceğimiz tek gerçek site kurucularının büyük çoğunluğunun
Hıristiyan olduğudur. O konuda beni hiç ilgilendirmez. Sonuçta
pamuk ipliğine mi bağlı benim inancım. Ben en azından dinler
arasındaki farklılıklara rağmen bizim Kafkas insanları olarak aynı
duygular ile birlikte yaşayacağımızı görüyor ve her birine
(Müslüman-Hıristiyan) saygı ve sevgi duyuyorum. Ortak kültür adına
yaşamayı, düşünmeyi hedeflediğimiz günlerin en kısa sürede gelmesi
dileği ile.
Son olarak “BEN BÖYLE BİR SİTEDE YAZMAK İSTERİM” Saygılarımızla,
CC'YE NOT: Bu yazımı yayınlayın lütfen. Bizlerde bir şeyler
söyleyelim.
Ethem Pigari
25.09.2005
Sayın Tirkubiy ile ShuZago arasındaki tartışma bir soruyu aklıma
getirdi.
Xhabzemizde gerçektende ağabey, abla, büyüğüm gibi hitaplar var m?
Ben bunların eşiti deneceklerin olduğunu düşünsem de bunların
Türkçe kullanılmaması düşüncesindeyim.
Nibjogh, thamade lhap'e, çinahiç' , ziwushan ya da wo daxe gibi
Adigece hitaplarla yazılarımızı süsleyelim. Bu abicim bana ağacım
muhabbetini hatırlatıyor ya da doğrusu neyse bilen yazsın. Bu
kadar Türkçe’ye başta ve sonda biraz Çerkesce katalım.
Sayın Yağan reisul muhaberat tarzı ifadeler kullanıyor. Kendi
bilir.
Sayın Ademey,
''Kabul edeceğimiz tek gerçek site kurucularının büyük
çoğunluğunun Hıristiyan olduğudur'' ifadenizde her halde Çerkes
kelimesini unuttunuz. Düz Hıristiyanlar konumuz dışında
zannederim. Sayın Ademey yazabileceğiniz bir başka site zaten yok,
sadece hatırlatırım.
Saygılar...
Hatice Ünal
25.09.2005
Sevgili Semra Ademey,
Şu yaşıma geldim, hayatta hiç bir şeyin gizli kaldığını görmedim.
Maskeler her zaman düşmeye mahkumdur. İş, hangi yüzde gerçekten
maske olduğunu saptayabilmektir. Bir süre daha bir şeyler görecek
gibiyiz.
Hayırlısı. :)
Blimipsejjqo
25.09.2005
Sayın Ünal korkutmayın bizi. Biri gizemli laflar eder. Siz maske,
göreceğiz falan diyorsunuz. Korktum cidden ya...
Hatice Ünal
25.09.2005
Rica ederim. İnanın hiç öyle bir amacım yok. Sadece bir kaç gündür
gördüğüm olaylar,mmail kutuma gelenler nedeniyle yazdım o sözleri.
Burada insanları kategorize etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Yemin
ediyorum, hasta halimle sinirlendiğim için yazıyorum. Ne CC’ye, ne
TSK’ya laf ettirmemiz gerek. Benim ailemde kaç tane subay var.
CC’de hepimiz yazıyoruz ama bazı sitelerde TSK’ya da yönelik
karalamalar var. Bunları getirip Çerkeslere ait sitelere de
sokmalarına izin vermemek gerek. CC, Hıristiyan Çerkeslere ait bir
sitedir. Dinleri bizi ilgilendirmemekte ama Çerkeslik boyutunda
burada yer almaktayız. Ama (Sayın CC yetkilileri bunları dininizi
eleştirmek adına yazmadığıma lütfen emin olunuz) halkının yüzde
doksanının Müslüman olduğu bir ülkede TSK’nin adını bu siteyle
ilişkilendirmenin mantığı nedir? Maskelerden söz etme nedenim
budur.
Bilmem açık olabildim mi?
Saygılarımla.
Blimipsejjqo
25.09.2005
Sayın Ünal,
Sizi üzdüysem özür dilerim. Aslında basit bir espriydi. Sizi
tekrar sinirlendirmek istemiyorum ama yüksek affınıza sığınarak
yazacağım. Bu site Hıristiyan Çerkeslerinse buyurun onlar yazsın,
onlar okusun diyeceğimde sinirlenirseniz diyorum. Zaten diyeceğimi
de dedim.
Sayın Ünal ben fiziki bir sahiplikten bahsetmiyorum. Burası
yazıyla buraya katılan herkesin. Yoksa sizleri nasıl tanırdık?
Sağlık problemine nasıl üzülürdük? Sayın C.C. burası bizim demekle
tapu falanda istemiyoruz. Mevcut çizgiyi önce muhafaza sonrada
geliştirme de bizlere katkılarınızı devam ettirin lütfen.
Sayın Ünal tekrar geçmiş olsun efendim.
Esenlikle var olun.
CircassianCanada
25.09.2005
Değerli katılımcılarımız,
Genel olarak farklı yayın politikamız nedeniyle sitemiz ile ilgili
değerlendirme farklılıkları olabiliyor. Bu güne değin bunları çok
yaşadık. İnsanların içinde bir kuşku kalmasın diye de bu tür
suçlamaları çekinmeden 3 yıldır yayınlıyoruz. Genellikle de –daha
öncede yaşadığımız gibi- prensiplerimiz konusunda sorun yaşayan
değerli hemşehrilerimizin soğukkanlılıklarını yitirmeleri
nedeniyle bu tür suçlama ve ithamlara yönelmektedir.
Ancak forumda her sorun yaşayanın sitemize olmadık ithamlarda
bulunması da adil değil. Sitemizin kimliği ve prensiplerini Forum
ana sayfada açıklamamıza karşın bu tartışmayı açmayı pek iyi
niyetli görmüyoruz. Forum sayfası kültürümüzü geliştirmek, dünya
da olup bitenleri Çerkeslerle ilintilendirmek için açılmıştır. Bu
nedenle bu günden başlayarak CC ile ilgili olumlu-olumsuz hiçbir
yazı foruma konulmayacaktır.
Saygılarımızla.
Şomauha
25.09.2005
Sayın A,B,C,D, vs. Keşke, keşkeler olmasaydı. Herkesin mutlak bir
doğru yanı vardır ama keşkeler bizi engellemesin. Açıklık her
zaman doğrudur. Açık ve net olalım.
Obarg
26.09.2005
Sayın Şomouha,
Keşke yazınıza, Sayın A,B,C,D, vs. şeklinde başlamasaydınız.
Saygılar.
Hatice Ünal
26.09.2005
Sayın Blimipsejjqo;
Orada yazımda asıl belirtmek istediğim noktayı çok net
açıkladığımı sanıyorum. Bizim bu siteyle ortak paydamız vardır. Bu
Çerkesliktir. Bir takım çevrelerin ağzını kapatmak için bunu
vurgulamak zorunda kalıyoruz. Ben sadece burada değil, başka
Çerkes sayfalarında da güzel tartışmalar olduğunda katılıyorum
şahsen. Bu iletişim kurmaktır, fikirlerin paylaşılmasıdır.
Herkesten öğrenecek bir şeyler vardır. Bunları almak isteriz.
Hiçbir şeyi tek kaynaktan dinlememek gerekir. Bu eleştirme
yönünüzü geliştirir. Bu saplantısız olmanın olmazsa olmaz
koşuludur. Şurada, her dinden, her görüşten, her kabileden
insanlar bir arada tartışabiliyoruz. Bundan daha güzel bir tat var
mı? Dünyayı tek tipleştirmeye çalışmak yerine, kendimizi
geliştirmek daha yararlı olacaktır.
Saygılarımla.
Asetin
26.09.2005
Site yöneticileri tebrik ederim sizi, sitenin İngilizce kısmı çok
güzel olmuş. Bende İngilizce materyalde çok, hem de Rusça'dan
çevrilmiş başka sitelerde olmayan. İlgi gösterirseniz Osetya
bölümü için gönderebilirim.
Saygılar.
CircasianCanada Notu: Sayın Asetin, bizlere verdiğiniz
destek için çok teşekkür ederiz. Dosyaları bize gönderirseniz seve
seve yayınlarız.
ShuZago
28.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Sanırım ortalığı boş bırakmama cümlesini yanlış anladınız. Benim
ortalığı boş bırakmama gibi bir iddiam yok, ortalığı boş
bırakmaması gerekenlerden ricam vardı. Ayrıca “xhabze derleme”
çalışmasına başlarken hissettiğim kaygılarımın maalesef doğru
olduğunu gördüm, fikirlerimi paylaşırken bu konunun dolaylı olarak
kinayeli cümlelerle önüme getirileceği, fikirlerimi paylaşırken
bunun beni etkileyeceği kaygımın da gerçeğe dönüştüğünü üzülerek
görüyorum.
Haklı çıkmak her zaman iyi olmuyor. Madem ortalığı boş bırakmamak
çabası içinde olduğum görüntüsü ve kimsenin istemeyeceği bu
gerginlik içinde adım geçti; yapabileceğim en iyi şey bu
görüntünün huzursuzluğunu kendime ve paylaşımda bulunduğum
insanlara yansıtmamaktır. Bu yazıdan sonra tamamen katılımımı
noktalıyorum. Xhabze ile ilgili derlemeler konusunda;
toplayabildiğim kadar veriyi toplayıp site yönetimine ilettikten
sonra yerine getirilen bu sorumluluğunda tamamlanması sonrasında
siteyi aynı sıklıkla takip edeceğim. Fakat katılım açısından
bundan sonrası için faydalı olamayacağımı düşünüyorum.
Site yönetiminden ricam; Hazırlayan kısmındaki nickimin kaldırılıp
bu bölüme veri aktarımını herkese açmaları ve duyurmalarıdır. Bu
şekilde çok daha ayrıntılı bir bütün oluşturulabilir. Xhabze ile
ilgili her türlü notunuzu “iletişim” bölümünden aktarabilirsiniz.
Gerçek anlamda çaba sarf edip, ısrarla örnek almaktan
kaçındığımız, üreten ve sırtlayan insanlara tekrar teşekkürler.
Selametle Wuzınsheuw
CircassianCanada Notu: Sayın ShuZago, siz bu toplum için
bir şeyler üretiyorsunuz. Biz Haziran 2003'ten bu yana bu tür
şeylerle o denli çok karşılaştık ki, eğer duygusal davransaydık şu
anda birbirimizi tanıma şansına daha da önemlisi bu önemli
bilgileri insanlarımıza ulaştıramayacaktık. Siz ''Xhabze Notları
da Bu Hafta'' bölümünü hazırlayan kişisiniz. Orada özellikle
HAZIRLAYAN yazdık. Dolayısıyla oraya yazılan tüm yazıların size
ait olmadığı çok net görülüyor. Aynı şekilde sayın KEÇ Süleyman
Yavuz beyefendi de SEMERKO bölümünü hazırlıyor. Sizler bu toplum
için bir şeyler üretiyorsunuz ve bu site sizlerin ve diğer üreten
büyüklerimiz/arkadaşlarımız/kardeşlerimiz sayesinde günde ortalama
1600 insana hizmet veriyor. Sizin sorumluluğunuz bu 1600
okuyucuya. Bu nedenle lütfen demoralize olmayınız.
Saygılarımızla.
Hatice Ünal
28.09.2005
Sevgili ShuZago;
Bir misyon üslendiyseniz yok öyle çekip gitmek. :) Sonra ben
nerden öğreneceğim xhabzeyi. Kalemleri teker teker kıracaktınız da
niye beni geri çağırdınız?
Saygılarımla.
Semra Ademey
28.09.2005
Hayır ShuZago hayır, bunu söylemiş olma lütfen. Ne demek ben
bırakıyorum. Bizlerin hiç mi hatırı yok. Her siteyi açışımızda,
göndermiş olduğun xhabze kurallarını okumaktan mahrum mu
bırakacaksın bizi? Hayır kusura bakma ama ben kabul edemiyorum.
Büyüklerimizi anlarım, belki onlar bir şeylere tepki verir çekilir
ama gençleri anlamak istemem, anlayamam. Eğer öyle küsüp gitmek
varsa benim de acilen gitmem lazımdı. Hayır ben kalıyorum,
kalacağım da. Lütfen bu tür kırgınlıkları yaşamayalım. Toplum
olarak ne hale geldik bir bakın Allah aşkına. Bizim böyle bir
lüksümüz yani kızmak, küsmek gibi lüksümüz var mı? Hepimizin zaman
zaman kırgınlıkları olur ama en güzeli unutmaktır. Bizler bu
topluma elimizden ne gelir ise vermek zorundayız. Sizinle
yapabileceğimiz çok işler var. Sizi tekrar bütün kalbimle
bekliyorum.
Sevgilerimle.
Semra Ademey
28.09.2005
Sayın Tırkubiy,
Hiçbiriniz bir yere gitmemeli. Bizler tartışmalıyız, yer yer öfke
de duyarız ama gitmek niye? Her biriniz çok ayrı değerlersiniz.
Ortama fitne, fesat sokup ikilik yaratmaya çalışanlar da var. Ben
onları da sabırla dinlerim, dinliyorum da. Bizler asla küsme
lüksüne sahip değiliz. Gençlerimiz bu konuda daha duyarlı olmak
zorunda. Yapılacak çok iş var. Daha durun yeni başladık. :))
Sevgilerimle.
Mehmet Can
28.09.2005
Sayın ShuZago,
Yazmama konusunda şaka yaptığını zannediyorum ya da temenni
ediyorum. Kararını tekrar gözden geçirmeni bekliyorum.
Sevgi ve saygılar.
ShuZago
28.09.2005
Selamlar,
Değer verip samimiyetle kararımı değiştirmemi isteyen herkese çok
teşekkür ediyorum. Ancak bilinmesi gereken bir şey var bu bir
tavır değil, benim açımdan bir çözümdür. Kesinlikle küskünlük veya
geri adım atmakta değil. Yazdığım her yazı foruma katılmama
kararımı tekrar tekrar çiğnemek oluyor ama en azından sorumluluk
hissi gereği cevaplama gereği hissettim. Şu an müsait olmamam
nedeniyle, gerekçelerimi açıklayacağım müsaade isteyeceğim ve
hiçbir gerginliği yansıtmadan noktalamak istediğim yazı için bir
gün müddet istiyorum.
Umarım birbirimizi anlarız
Selametle Wuzınsheuw
Yoldaş
29.09.2005
Bekliyoruz yazılarınızı.
Asetin
29.09.2005
Kanada'da yaşayan Karabati Sergey aşağıdaki yazıyı çevirmişti.
Rusça'dan İngilizce'ye yani bunu her vatandaş başaramaz ben
başarmıştım. Ama Sergey ortadan kayboldu çünkü o kadar çevirisini
adını yazıp sitemde yayınlayamadım. Çünkü web tasarımı
bilmiyordum. Sonunda Sergey'de ortadan kayboldu. Ama güzel
çevirileri hala mailimde duruyor. Sergey adını artık bu sitede
görebilirsin eğer Türkçe öğrendiysen bu yazıyı okuduktan sonra
benle irtibata geçebilirsin.
Stanislav Cherchesov: Stanislav Cherchesov. Cherchesov Stanislav
Salamovich. A goalkeeper. Distinguished master of sports. Born in
September 2,1963 in Alagir (North Ossetian ASSR). Apprentice of "Spartak"
football school in Alagir. Played for Spartak Ordzhonikidze
(1982-1983), Spartak Moscow (1984-1987,1989-1993, 1995, 2002),
Lokomotiv Moscow (1988), Dynamo Dresden, Germany (1993-1995),
Tirol Insbruck, Austria (1996-2002). Participated in 172 matches
in the championships of USSR and Russia, 57 matches in Germany and
182-in Austria. Champion of the USSR in 1989, champion of Russia
in 1992 and 1993. Champion of Austria in 2000, 2001 and 2002. Cup
holder of USSR/CIS in 1992. Best goalkeeper of the country ("Ogoneek"
magazine prize) in 1989, 1990 and 1992.Four times was included in
the list of the "33 best". Participated in 49 matches for the USSR/CIS/Russia
team. Palayed in the 1994 world cup and in the 1996 Euro cup.Was a
member of FIFA team in a match with team America (1995) and was in
team Europe in a match with team Africa (1997). Since January
2004- chief coach of FC Kufstein Insbruck, Austria.
kaynak:http://www.rusteam.permian.ru/players/cherchesov.html
Sitenin Türkçe kısmında yer alan Chercesov yazısı Ingilizce olarak
Osetya kısmına eklenecek. Çeviri:Karabati Sergey
ShuZago
30.09.2005
Selamlar,
2 gün geçti değil mi? Bir gün daha geçer, biri daha, ama 3 gün
öncesi geçmez, kimse hoşnut değilse de yaşanıp geçen şeyler var
ama bunları birebir sebep sayıp o tartışmada birebir bulunan
katılımcının sırtına yüklemekte doğru olmaz, bunlar birikmiş
gözlemlerimin sonucu zaten almış olduğum bir kararın üzerine
eklenen sebeplerdi.
Kesinlikle isim belirtmeyeceğim ve “söyleyen gitti”
rahatsızlığımın son halkası kendim olmayacağım. Ama rahatsız
olduğum konuları özet geçmek isterim.
Bunlar hepimizin düştüğü hatalar kimse geri durmasın.
1- Tartışılan konuya fikir katmak yerine konuya tez-antitez boyutu
katmayı ölesiye seviyoruz, hatta DUA başlıklı konuda bile bunu
inanılmaz bir şekilde başardık, bir insanın kalbinden akıp çıkan
yakarışına bile kendimizce yön vermeye çalıştık. Ayrıca ; Dibzemge
Txejın (Anadilde yazışmak) başlığı altında sayın Semra Ademey'le
beraber yazarken “e yapıyorsunuz da, olmuyor ki” diyen değerli
katılımcıya bu konuyla ilgili fikirlerini ve yardımını
beklediğimizi yazdık ses çıkmadı. Haklı olmak yeterli mi?
Aynı değerli katılımcı Kuba Şaban'la ilgili bir yazımı görmüş,
(Kuba Şaban hakkında bilgi istiyordum) bir başka forum sayfasında
“ Buralardan biri yazmıştı Kuba Şaban diye unutmazsam yollarım”
cümlesini kurmakla yetinmiş. Bu tavrı edineceğim bilgiye kıyasla
görmezden gelip parmak kaldıran orta okul çocuğu edasıyla konuyla
ilgili yardımlarını beklediğimi dile getirdim, yine ses yok Kuba
Şabanı öğretmek mi önemli? Yoksa Kuba Şabanı kendisinin bildiğini
öğretmek mi? maalesef bazılarımız için bir şeyler öğretmek yerine
o şeyi bildiğini öğretmek yeterli kalıyor. Kuba Şaban'la ilgili
istediğim bilgi ve motivasyonu thamade olduğu halde thamadeliği
tartışılan bir büyüğümden aldım.
Forum sayfalarını son derece faydalı kullanan insanlar yok mu?
Elbette var, işte Asetin nickli değerli katılımcı; öyle harıl
harıl çalışıyor ki tebrik etmek amaçlı olsa bile, iş zamanı yanına
varılmaya çekinilen insanlar gibi onu meşgul etmekten çekindim.
İşte Gubsege grubu üyeleri, İngilizce çeviri sayfasındaki
katılımcılar, her yazılarına samimiyetleri yansıyan, enerjisini bu
samimiyetten aldıklarını düşündüğüm hırslı yazıları bazen
kaygılanmama sebep olsa da, her kelimesi gerçek ve samimi olan
insanlar. (İsimlerini belirtmem doğru olmaz.) Ama her insan aynı
derecede dirayetli olamaz bu birebir sabır meselesidir. En ufak
ayrılıkta anlaşmazlıkta rencide edilebilir miyim? Şüphesiyle
katılımın devamlılığını sağlamak ve bunca hassas konuda fikir
beyan etmek biraz zor geliyor artık bana.
Bazen sadece haklı çıkmış olmanın hırsıyla birbirimizin yumuşak
karnını yokladığımız dahi oluyor ki bu içinden çıktığımız topluma
hiç yakışmıyor. Genel tespitlerle herkesi sorgularken ortaya çözüm
getirmek gerekliliğini düşünmüyoruz. (Kimseye dokunmaması ve
giderayak kimseyi töhmet altında bırakmış olmamak için
olabildiğince dikkatli davranıyorum, bu şekilde de gerekçelerimi
tam manasıyla açıklayamıyorum.) :))
Herkes zaten bunları görüyor ve fark ediyor, kimseye bir şey
öğretmek çabasında değilim. Maksadım sadece hatırlatmak veya
işaret etmek. Bunu yaparken de örnek vermek gerekiyor ki; bu yine
aynı gerginliklere neden olabilir bu nedenle az çok açıkladığımı
düşündüğüm sebepleri ipucu mahiyetinde kabul edip yorumları
içinizde yapıp anlamanızı dilemekten öteye gidemiyorum. İkisi bir
aradayken birbirini kısıtlayacak olan farklı katılımlarımın, forum
sayfasında görüş bildirmek kısmından vazgeçiyorum.
Xhabze Notları ile ilgili derleme yazılarına gerek görüldüğü süre
ve şartlar içinde devam edeceğim bu konuda nickimin veya adımın
orda bulunup bulunmaması önemli değil. Önemli olan duyduğum
heyecan ve bir şekilde faydalı olabilmek. Forum sayfalarında, dile
getirilmesi gerekenleri en kolay tabiriyle “yüreğe su serpmek”
babında aktaran değerli insanlar var çoğu zaman onların yazılarına
ekleme yapmak gereği bile hissetmedim. Asıl olan kaygılarını,
fikirlerini dile getirip, bunların kaygı duyma sebebimize (yani
kültürümüze) müspet yansımasını görmek ve dilemekse bunu bana
hissettiren çok kıymettar insanlar var bu konuda içim rahat.
Kolaycılık ya da hazıra konma değil güven hissiyle ilgili bir geri
adım bu.
Bu kararın içinde barındırdığı en menfi duygu nedir? Diye düşünüp
kendimi eleştirecek olursam; gerginlik(ler)den kaçınmak denebilir.
Sayın Hatice Ünal, Haklısınız, size seslenen insanlardan biri
benken, kalemimi (klavyemi) kırmam biraz tezat bir durum oluşturdu
(biraz) :)) ama durumlarımız biraz farklı, siz biraz küsmüştünüz
(biraz) :)) kararınız içinde kızgınlık payı biraz yüksekti (yine
biraz) :).
Ayrıca tecrübe ve emek açısından da durumunuz farklı (açıklamama
gerek var mı?) açıklarsam yanlış anlaşılır, tabasbusa yorulabilir.
(Sayın Tırkubiy, bu kelimeyi tekrar kullanmamı vurgulayıcı bir
şaka olarak alırsanız sevinirim, konunun gerginliğini aşmış olmama
rağmen özür ve düzeltme talebim aynen geçerlidir.)
Sayın Ünal, foruma tekrar yazmam ihtimali varsa bu ihtimallerden
biri sizin tekrar katılmama kararı almanız durumunda olacaktır.
Size yine aynen seslenirim :)) ama bunu yapmayacağınızı biliyorum.
:)
Şıpkhu Semra Ademey, Wustxode? koed landere dızjewubjefa’ım. Seri
yipereyım xodu kodıre gastxijıf’ım.Ziyi yapege yi guğ sıja guğham
deug sigur yiruwdas. Mıbde gazmıtxijır ser şhayi nakh şhapes, sı
gubjauw jısaham nevuj seri deug siug zebğajas ziyi wutukur
wuubıdınu yawuj wuits psaler gısxe’as.Axodu zı fe gıstewoa nevuj
ğa fer xet gıziplami gızırrepl yaperem xodu sitxıfınu si guğa’ım.
Abı şha siug gıpigu jızma’a psalem siug zerımgazeganu şha zege
gadmıtxime nahıfs. Si nahıju Adeje Bülent yi psalem sıperıwoe xodu
hoas ğari nemıj si gu geywoes,zerım ğaxoder gıguru’ome si goapes.
Woe yawuj vuzerıt “Gubsege” oxum şha tham tlegınığar gıviyt,tham
fiug yitlır gıviygahule Bjeuw ştıme di şupkham di şupkh nahıjham
tse yafetşu dıfafs wori nigi nevuj sıgızırogenur “millenium
Seteney Goaşe” :)) se tseuw siug gagear aras,zompesame
zetkhogijıns :)) Tham wuzxoeyr guwiygakhutle…
Sayın Mehmet Can,
İnanın şaka değil, bunu bir çocuk nazlanmasına da çevirmek
istemiyorum bunun en doğrusu olduğuna emin olun, çağrınız ve
yaklaşımınız için çok teşekkür ediyorum ayrıca sizinle Nartlarda
görüşme şansımız var uzun süredir yoktum ama sık girmeye
çalışacağım inşallah siz devam ediyorsunuzdur. Yaklaşımınız ve şu
ana kadarki milli hassasiyetiniz için tekrar tekrar teşekkür
ediyorum.
Sayın CircassianCanada İlgilileri,
Hep aynı şekilde hitap ettim, yok mu bunun daha samimisi? Alanınız
ve yüklendiğiniz sorumluluk açısından kültürümüz için kaygı
besleyenler arasında sürüklenmek ya da sürüklemek arasındaki ince
çizgiyi ısrarla çizerek ortaya koyduğunuz somut tavrınız ve
çalışmalarınız takdire şayan.
Gerçekten müteşekkirim ve yukarıda belirttiğim gibi yardımcı
olabileceğim fayda sağlayabileceğim her konuda elimden geldiğince
cevaplamaya çalışacağım. Xhabze Notları ile ilgili derleme
yazılarına gerek görüldüğü süre ve şartlar içinde devam edeceğim
bu konuda nickimin veya adımın orada bulunup bulunmaması önemli
değil.Önemli olan duyduğum heyecan ve bir şekilde faydalı
olabilmek.
Yalnız bu konuyla ilgili tek sorun beklediğim notların elime
geçmemesi bunu da hızlandırdıktan sonra aynen size ileteceğim.
Anlaşılan kardeşime biraz yüklenmem gerekiyor. :)) Ayrıca forum
sayfalarına katılışımın biraz “paldır küldür” olmasının bir
şekilde selamla girmeme engel olduğunu hatırlayarak, hasbıhal
ettiğim tartıştığım, yazıştığım bütün katılımcıları Adige
selamıyla selamlayarak katılımımı bitiriyorum. Umarım birbirimizi
anlarız.
NOT: Dün yazısını fark ettiğim ShuZago Ferhat isimli sayın
katılımcıya hoş geldiniz diyorum. “ShuZago Revolution” gibi bir
durum söz konusu olabilir mi? diye merak ettim. :)) Tabi ki o nick
tescilli marka değildir, ama yazı karakterine kadar aynı
kullanılması dikkatimi çekti sayın katılımcının fikirlerinden
sorumlu tutulmak istemem. Bunu açıklarsa o nicki kullanmasında
benim açımdan hiçbir sakınca yoktur.
Selametle Wuzınsheuw Fşıt
ShuZago
30.09.2005
Selamlar,
Neden sürekli ettiğim lafı çiğneme talihsizliği yaşıyorum?
Sayın Tıghujjgo,
Tartışılacak bunca konu varken bir katılımcının tartışılması, bu
forum sayfasının amacıyla örtüşmez bence. Kesin ve net tavrınızın
samimiyeti üzerine yazmadan edemedim. Bu soğuma veyahut yılma
değil kendi açımdan çözümdür. Hepimizin amacı halkına faydalı
olabilmek değil mi? Emin olun başka şartlarda ve ortamlarda
şartlarımın iaşe ettiği nispette faydalı olmaya çalışacağım. Bunu
değişen ferdi bir strateji olarak algılarsanız sevinirim. Ferdi
olarak verdiğiniz kıymete sevinmek ve teşekkür etmekle beraber
"41.Savaşçı" forumunda yakaladığınız perspektifi ilgiyle takip
eden bir katılımcı olarak dağılan dikkatinize üzüldüm demeyi de
size de, kendime de haksızlık olarak görmüyorum.
Sayın Tırkubiy,
Ben kendi adıma o diyalogdan bu noktaya gelmiş taraflardan biri
olarak şu son durumdan memnun oldum ve millet olarak iki kere
düşündüğümüzde nasıl bir noktada olabileceğimizi bir kere daha
anladım ama maalesef bunu sizde bende yapamadık. En azından
yapılmaması gerekene örnek olup caydırıcı olabilmeye faydamız oldu
diye düşündüğüm o diyaloglara tekrar girmeyi istemem ama "çaçaron"
kelimesi için sizden ve okuyan herkesten özür dilerim.
Duygusallığı bırakmakla ilgili diyeceğim şey ise; maalesef olmaz,
etrafında toplandığımız konuyla ilgili tüm enerjimi ona olan
duygusal bağımdan alıyorum bu yeterli olmasa da, bende kimliğimi
vazgeçilmez kılan şey bu. Yanına mantık soğukkanlılık metanet vb.
gibi hissiyatları katarken ikisini bağdaştırmakta bazen
zorlanıyorum.
Bu duygusallık yaşadığımız kültürün alttan eşilmeye başladığının
ve havada asılı kalmışçasına, dayanağı olmaksızın, suni şartlarda
yaşatılmaya çalışılmasının, yoğunlukla yaşanamamasının bir sonucu
olarak birçoğumuzda var.
SayınTıgujjgo,
Adiger, Adigem zeri pegejım xodu gubjauw, Adiger Adigem zereygejım
xodu guxelge, Adiger Adigem zere wuşıyem xodu gu gabzege
wugıjızegam şha tham wuiug yıtlır guiygakhule. Wui geger mırame,
wunafe gebhalar sımdenır se si yemugs. Wunaferame sı de'onıri si
pşe yıls, psatle sı oenıri. Jser arasi mı oxur mıxodizu gugeywore,
yemıgure hunume se sıpşe yıtlır wunafem zıdeygagunurasi. Fi
wunafer se soder Ğawoe jısahari fecere si gu geywohami gu lıfteme
si goapes. Tham wuiug yıtlır guiygahutle. (Adigece-Kabardeyce)
yazılan kısımda Sayın Tıgujjgo'nun wunafe isteğine uyacağımı ama
kaygılarım ve mazeretlerimin de göz önünde bulundurulmasını rica
ettim ve bana Çerkes'in Çerkes'e seslendiği gibi Çerkes'in
Çerkes'e kızdığı gibi Çerkes'in Çerkes'e nasihatte bulunduğu gibi
yaklaştığı için teşekkür ettim. (Bu cevapsız bırakılamazdı.)
Birebir çevirme gereği görülürse çeviririm. Ayrıca sayın Ademey'e
dediğim "Millenium Seteney Gosşe" adının bir şakadan ibaret
olduğunu ve bizim Uzunyayla'dan birbirimize isim takma şakalarının
(guşe'a) bir benzeri olduğunu hatırlatırım. Öyle kalmasını
isterim. Ve lütfen "sen gidersen bende giderim" gibi bir hataya
düşmeyelim. Madem öyle uzayıp gidecek ben sizlerden biraz müddet
isteyeyim. Ama lütfen kimse normal katılımını sekteye uğratmasın.
Selametle Wuzınsheuw
Müzeyyen Kip
30.09.2005
Merhaba,
CC'nin Forum sayfalarında yazılarını önemsediğim, takip ettiğim
kişiler bir bir artık ben yokum diyorsunuz! Kendinizce gitmeniz
için sebeplerinize saygı duyuyorum, ama sizlerin her birinizin
gidiyorum deme hakkınız olduğu kadar bizlerin de sizleri
göndermeme veya vazgeçirme hakkını kendimizde görüyorum.
Ne dersiniz?
Bu hakkı umarım çok görmez ve bizlerin bu isteğini göz ardı
etmeden tekrar form sayfalarında yazılarınızı görürüz.
Saygılarımla.
Semra Ademey
30.09.2005
Sayın Şhalaxho,
Giden büyüklerimize hayır, lütfen kalın demek gibi bir şansımız
maalesef yok. Sonuçta büyüğümüz olarak onlar bize yol gösterecek,
bize destek olacak. Bizim onlara hayır dememiz kabalık olurdu ve
ben gitmesine çok üzüldüğüm büyüklerimize böyle bir şey
söyleyemedim ama dönsünler isterim. Çok güzel çalışmalar
yapabilecekken kısır çekişmeler ile dağılmamız çok üzücü. Umarım
bize değer verirler, bu toplum adına güzel şeyler düşündüklerini
bizim unutmadığımız gibi onlarda unutmazlar en kısa sürede bizimle
el ele, omuz omuza çalışırlar.
Genç arkadaşlarımız gitmeyecek bu çok sevindirici.
Sayın ShuZago sadece zaman istiyor ve ben inanıyorum ki bu genç
kardeşlerimiz içlerindeki cevheri çıkaracak işlere imza atacaklar.
Hepinize yürek dolusu sevgiler, saygılar.
Bülent Atcı
01.10.2005
Sayın katılımcılar,
ShuZago eminim ki bir yere gitmiyor ve sizleri de kıramaz. Çünkü "gupır
zıga gupır,gup yi wuases" ShuZago.
Değerli katılımcılar ve CC yöneticileri, bu formu yaklaşık olarak
iki aydır takip ediyorum. İnanılmaz bir zevk alıyorum. Biz tarih
boyu yazma özürlü bir toplumuz. Kendi tarihimiz ile ilgili çok az
yazılı belgemiz var. Hatta yok gibi, işte bu açıdan bakınca insan
geleceğe dair daha bir umutlu oluyor en azından ben öyle
görüyorum.
Sizlere ve CC'ye önerim forumda zaman zaman benzer kırgınlıkların
olmasını engellemek için şu NICK işini halledelim derim. NICK
aslında MAHLAS'ın yazın tarihinde her zaman eleştirilmiştir.
Korkaklık ve ya esrarengizlik adına kullanılmış, baskıcı rejimler
döneminde kamufle amaçlı kullanılmıştır ama her dönem
eleştirilmiştir. Bu gün sanal ortamda insan nick'te kullandığı
zaman böyle bir forumda pek samimi bulmuyorum. Her an hata ve ya
hakaret etme durumu söz konusu oluyor. Mümkünse yazıları nick'le
yazan arkadaşlar bunda ısrarlı iseler yazının altına isimlerini
açarak bitirsinler.
Saygılar.
ShuZago
01.10.2005
Selamlar,
Metin yazarlığı denilen modern arzuhalciliğin kıymetini bu iki gün
içinde anladım. Zengin olsaydım paraya kıyar, bu dönüş yazısını
bir metin yazarına yazdırırdım.
Lise yıllarında Ülkü Ocakları'na gitmekten zorla vazgeçirdiğim
amcamın oğluyla evin teras katında yaptığımız küçük odada ilk
milli bilinci “büyümüşcülük” için kullandığımız beyin fırtınaları
estirdiğimizi sandığımız tartışmalarımız oluyordu. Maksat
kendimize bile, büyüdüğümüzü ispat etmekti, bilinç altımızda bu
yatıyordu. Adını vermek istemediğim yazarımızın yanlış
aksettirdiği fıkrayı düzeltmek için yazara zehir zemberek tekzip
yazıları hazırlıyorduk.
Türkiye Gazetesi'nin verdiği genel kültür ansiklopedisinde
Çerkesleri İslamiyet'ten önce vahşi olarak tanımlamasıyla kriz
masaları oluşturuyor, İhlas Holding'in, banknot yeşilini İslam
yeşili olarak gören patronu Enver Ören’e kadar mektuplar
yazıyorduk.
Bunları dile getirdikten sonra gerçeklerin ve mantığın
çerçevesinde haklı olmanın verdiği deşarj olma, sinirini gidermiş
olma hissiyle mektubun acilen gönderilmesi ihmal ediliyordu. Her
seferinde mektup birkaç gün halı altında saklanıyor sonra haftalık
periyodik temizliğin içinde süpürülüp gidiyordu.
Bu yazıyı yazarken etrafta bir halı olsun istiyorum ama bu sefer
haklı olduğumdan değil kıymet verip iltifatlarını esirgemeden beni
bırakmayan insanlara karşı kayıtsız kalamamak sorumluluğu ve
lafımı çiğnemenin verdiği ruh hali arasında kaldığım için.
Yazının bu kısmına kadar klavyenin “Backspace” denen silme
düğmesini defalarca kullandım. Sonra uzatmanın gereksiz olduğunu
düşündüm tekrar gerginlik konusu olabilecek anlaşılmama ihtimali
olan ne varsa “silme düğmesiyle” üstünden geçip sadece yine normal
katılımımı sürdüreceğimi bildireyim dedim.
Uzattıkça büyüklerimizin, katılımcıların ve sayın Tıgujjgo’nun
belirttiği bayanların toplumsal konumuna olan ferdi mükellefiyetim
ve hissiyatımın gereği, bunun daha fazla uzamasının yakışık
almayacağını düşündüm. Buna da sayın Ademey’in beni gerçekten
etkileyen hatta sarsan maili eklenince içine mahcubiyet dahi
içeren bir fikri muhasebeyle kaldığım yerden devam etmeye karar
verdim. Kendisine tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Ayrıca Sayın Hatice Ünal, Sayın Müzeyyen Kip, Sayın Tıghujjgo,
Sayın Şhalaxho, Sayın Mehmet Can, Sayın Tırkubiy, Sayın Yoldaş ve
Sayın Bülent Atcı’ ya, bir anlık olsa dahi normal katılımlarından
feragat ettirip şahıs ekseninde dikkatlerini dağıttığım her an her
saniye için kusura bakmayın diyorum.
Yaklaşımlarındaki pozitif enerji ve samimiyet için teşekkür
ediyorum. Devam etmek için sadece iş dolayısıyla ayrı kalacağım
sürenin geçmesini bekleyeceğim.
Selametle Wuzınsheuw
Hattusa
01.10.2005
Neden siteden ayrılacakmışım ki? Burada kalıp mücadele etmem lazım
diye düşünüyorum.
Ademey Musa
02.10.2005
Merhaba Sayın ShuZago,
Bir kaç günlük hayal kırıklığımın yerini anlatılamaz bir keyif ve
mutluluk aldı. Sizi tekrar burada görmek çok güzel hoş geldiniz.
Sevgilerimle.
Semra Ademey
02.10.2005
Wupsouu ShuZago,
Wupsou Tham duneyim dığou wıtıriğath. Teşekkürler bir Tok'a
yakışanda budur. Bizimle bilgilerini paylaş, düşüncelerini paylaş.
Bu sitede inanılmaz güzel donanımlı arkadaşlarımız var. Lütfen
kısır çekişmelere girmeden bilgi alış verişinde bulunalım.
Saygılarımla.
ShuZago
03.10.2005
Sayın A.F.K,
Hitap şeklim bir kişiye sesleniyor gibi olsa da yazılarınızdan bir
çalışma gurubu oluşturan bir kaç kişiymişsiniz gibi anlaşılıyor.
Umarım bir kaç kişisinizdir, böylesine dolu olan yazıları bir
değil bir kaç kişinin hazırlamış olması bir kaç kere daha umut
etme sebebidir.
Alfabe konusuyla ilgili yerden göğe kadar haklısınız. Dünden
itibaren Kiril alfabesiyle uğraşmaya başladım. Latin alfabesiyle
ilgili henüz bir arama yapmadım. Bu konuyla ilgili internette
bilgi alabileceğim adres varsa yardımcı olursanız sevinirim ya da
elinizde konuyla ilgili veri varsa "Anadilde Yazışmak" forumuna
yazmanızı rica edeceğim.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Selametle Wuzınsheuw |