...................
...................
ÇERKESLE EVLENMEK   -2
Eşref Aktaş
03 Aralık 2006
                         
...................
 
...................

CircassianCanada Notu: Aşağıda yayınlanan metinler Denetim Kurulu Üyelerimizce denetlenip yayına verilmiştir.


Frag Nicht
07.12.2006

Yazdıklarınızda bence haklısınız Murat bey. Gerçekten öneri getirmek gerek. İşin vahim kısmı bu. Peki sizin öneriniz?


Keytuko
07.12.2006

Arkadaşlar,

Olağanüstü hal, nev-i şahsına münhasır şartlar, yok olmak üzere olan bir kültür, sayısını artıracağımız daha binlerce sebep yüzünden kızlarımız ve erkeklerimiz için önerilebilecek şey belli. Ama ben böyle düşünmüyorum diyenler olacak muhakkak onlara da saygı duyuyoruz. Ancak, onlar için ve önceliklerimiz için ben üzülmekten alı koyamıyorum kendimi. Kötü örnekler genel doğruları ve gerekliliği, yapılması gerekeni değiştirmez.

Kimse bizden aşk bilmem sevgi konusunda ve evlilik konusunda bizim yaşadıklarımızı yaşamayan, bizim durumumuzda olmayanlar gibi düşünmemizi beklememelidir. Önemseme derecesi ve şartlar ve gelecek kaygısı tercihimizi belirlemelidir, bu belki bir fedakarlıktır, bir bakıma böyle değerlendirilebilir. Tüm bunları söylerken evlilik konusunun her şeyi hallettiğini söylemiyorum Adigelik adına. Bu SADECE çok nemli bir unsur.

Ayrıca durum kızlarımız ve erkeklerimiz için aynı kimse kimseden daha fazla veya daha az değil bu işte, bir cinsiyet ayrımı da olmamalıdır.

Kimsenin kimseye kızacak, aşağılayacak bir hakkı veya önceliği yok. Haddim olmayarak; birbirimizi kırmayalım diyorum bu konularda. Malzeme benim, sizsiniz, o, diğeri başka kimse yok ve bu yemek bu malzemeden yapılacak tek çare bu.

Heyrge.


Yusuf
08.12.2006

Sayın Frag Nicht bey,

Dediğiniz gibi karşılıklı eleştirilerimizi daha fazla uzatmamıza gerek yok. Aynen sizin gibi Murat beyin düşüncesine ve son olarak da Keytuko beyin yazısında belirttiği konulara katılıyorum. Enerjimizi çözüm bulma konusunda harcamamız lazım. Zaten görülen o ki; sizde, bende konumuz hakkında pek de farklı düşüncelere sahip değiliz. Evet bu konuda insanlarımızın bazıları farklı bir düşünceye sahip olabilir ve herkes sonuç olarak kendi tercihini belirlemesi gerekiyor. Biz Çerkesler olarak gerçekten sayıları az olan bir millet. Eğer bu konuda daha dikkatli davranmasak Hititliler veya dünya tarihinde kimsenin adini bile bilmediği bir çok uygarlıklar gibi yok olmaya erimeye mahkumuz. Dolayısıyla bazı önlemler almamız çalışmalar yapmamız gerekiyor. Şahsen çözüm önerilerimi sıralamam gerekirse:

1) Dernek faaliyetlerinde Çerkeslerin Çerkesliğin yok olmaması için kendi kültüründen insanları tercih etmesi gerektiği birinci gündem maddesini oluşturmalı.
2) Gençlere derneklerde Çerkes kültürü tarihi anlatılmalı, başka kültürden insanların tercihiyle bu kültürün zamanla yok olacağının aşikar olduğu vurgulanmalı.
3) Çerkes ailelerinin (derneklerle irtibatı olup olmasın) ikametgahları tespit edilmeli. Onlara bu konu doğrultusunda mektuplar, broşürler gönderilmeli.

Şu an aklıma ilk gelen bunlar.

Hepinize saygılar.


Albay
08.12.2006

Eski tartışma daha hırçın ama daha içerikliydi. Eskiler aranıyor. Her ne kadar eskiye rağbet olsa Bit Pazarı'na nur yağardı dense de...


Nesli
09.12.2006

Sayın Necdet Hatam'ın konu ile ilgili görüşlerini okuyunca Çerkesle evlenmek konusunun açılmasını bir polemik olduğunu düşündüm. Sayın Hatam'ın görüşlerine ekleyeceğim çok fazla şey yok aslında. Saygılarımı sunuyorum.

Ancak şunu unutmamamız gerekir. Nedeni ne olursa olsun, iki gözüm dahi olsa kendi kültürümün dışında mutluluğu arıyorsa Allah selametlik versin.

Saygılar.


Ha'kun Murat
09.12.2006

Tekrar merhaba,

Evet değişik fikirlerimiz ortaya çıkıyor ancak okuduktan sonra şunu soruyorum kendime (genel anlamıyla): Peki bu varolan sıkıntıların asimilasyonla ilgisi olabilir mi diye soran yok mu? Siz ne dersiniz olabilir mi? Öyleyse asimile olmaktan kurtulmanın yolları ne olabilir sizce?

Arkadaşlardan biri "...tedbir almak en doğal hakkıdır" diyor, peki asıl daraldığımız nokta olan burası ne gibi tedbirler olabilir, içinde yaşadığımız ülkede adı ne olursa olsun biz gerçekten bu tehlikeyi ne kadar önleyebileceğiz ya da nereye kadar? Mesela dili, insanı, dağı taşı, Adige olan bir coğrafya olabilir mi?

Nerden icabet etti derseniz!

Şuradan: Biz bizim olmayan çevrede yaşadığımız müddetçe başka halklarla iletişime girmek zorunda kalacağız ve biri diğerini asimile edecek.durum böyle olunca da bize ait meskun bir mahal olması sizce de kaçınılmaz olmuyor mu? Bize ait o meskun mahali sizce de biz şekillendirsek ihtiyaçlarımızı gideremez miyiz?

Kısacası benim anladığım şu; bu evlilik konusunun da asimilasyonun bir türü olduğudur, sizce de öyle mi? Peki biz ideal şartlar oluşturmadıkça ve bize ait olan bir meskun mahalde yaşamadıkça bizim asimile olmaktan kurtulacağımıza gerçekten inanıyor muyuz, nedir fikriniz? Şunu da belirtmek isterim; yabancı evlilikler hep olacaktır ancak bunun genel nüfus oranında ki yeri önemlidir, sizce de tedbir almanın bir tarafı burada başlamaz mı? Bildiğim çok şey ifade eden bir atasözü var. Der ki,"ne yapılırsa yapılsın daima o iki kişiye aittir." Yani bay, bayan fark etmiyor, herkes diğeri için de mesuldür.

Buyurun arkadaşlar, fikirlerimizi yazınız. Düsünelim ve inşallah bir karara varalım.

Sağılarımla, Fipsou.


Qabardey
09.12.2006

Konuyu Türkiye'deki Çerkes kızları açısından değerlendirirken, birde anavatan Kabardey-Adigey'de ki hemşehrilerimiz açısından değerlendirseydiniz keşke. Ben 1 yıl Nalçik'te yaşadım. Bir yıl pek çok şeyi görmek açısından yeterli bir süre. Sürgünümüze, atayurttan kopmamıza, dünyanın dört bir tarafına dağılmamıza sebep olan Ruslarla, itilaflı olduğumuz Gürcü ve Ermenilerle, hiç bir ilgimiz ve bağımız olmayan Hıristiyan Afrikalı öğrencilerle, Avustralyalı ve Anglo Saksonlarla evlenen yüzlerce Çerkes kızı gördüm. Evliliklerin çoğu aile rızasıyla gerçekleşmiş.

Bunları görmüş biri olarak, Türkiye'de Müslüman Türk erkekleriyle, bizlere kucak açmış, yerini, barkını vermiş, ekmeğini paylaşmış Türk milletinin evlatlarıyla evlenen Çerkes kızlarımıza hayırlı olsun, bahtiyar ve mesut olun demek düşer bana.

Eşref Taş kardeşim,

O Çerkes kızıyla evlen, sahip çık, iyi bak. Sonsuza dek mesut ve bahtiyar olun.


Hatime Akyol
09.12.2006

Forumdaki bütün arkadaşlara selamlarımı ileterek başlıyorum sözlerime. Türkiye'de yaşayan bir Çerkes kızı olarak bu konuda bir söz hakkım olduğunu düşünerek yazıyorum. Öncelikle kendi adıma bir kültürün asimile olmasını o toplumun dilinin yok olmasına bağlıyorum.

Bence asimilasyonun tanımı bütün milletler için böyledir. Her milletin kendine has değerleri vardır ve her milletin hakkına saygı duymak gerekir. Evlilik meselesine gelince bu da herkesin özgür iradesine kalmış bir durum. Ben Çerkes gençlerinin kendilerini geliştirmekten kaçtığını düşünüyorum ve bu sebeple bir Çerkes genciyle evlenmekten açıkçası çekiniyorum. Size sesleniyorum ey Adige gençleri içinizde ben artık eskiler gibi sabit fikirli bir insan değilim diyen var mı? Ama yine de diyorum ki hangi milletten olursa olsun sevdiğini bir ömür mutlu yaşatabilen herkesin başımızın üzerinde yeri olmalı.


Beykul Duran
09.12.2006

Sayın İbrahim size katılıyorum. Ne yazık ki, nelerle uğraşıp ne konuşup ne dinleyeceğimizin bilincinde değiliz.


Civan
09.12.2006

Küçümsenen hümanizm, arı ırk ve kültür arayışları, Çerkeslerin ikametgahlarının belirlenip kızınıza sahip çıkın broşürleri, asimile olmuş kızlar ve buna direnen erkekler, Kafkasya'ya gitmek isteyen ama orada birçok Adige pşase bulunurken, sanmayın ki karamsarım.

Tartışa tartışa akıl yolu bulunacak. Ülkücüler de kızlarına yanaştırmazlar. Irkçılık vs. Acaba kız meselesinden mi ibaret? Hakkınız da yok değil. Benimsemediğiniz insan grubuyla bir arada, aynı düğünde olmak istemez. Her insan için böyle. Benim için de öyle.

Saygılar.


Keytuko
10.12.2006

Bütün insanlar; ırk, din, dil vb. ayrımı yapılmaksızın "insan"dır. Çok değerli, çok üstün özelikleri olan insanlarda vardır içlerinde. Çerkeslerde üstün bir ırk vb asla değildir. Kimseyi küçümsemiyoruz. Hakkımız yok, aşk, sevgi var anlaşabilme olayı var,fikirlerin uyuşabilmesi var, mekan olayı var, şartlar var, yaşanılan yer var, çevre var vs vs var ve bunlar gerçekten bir realite ve anlatıyor bunları insanlar.

Gençlerimizin nedenleri bunlar ve doğru bunlar. Bu konuda evrensel vs düşünemeyiz, sabit fikirlilik midir evet sabit fikirliliktir yaptığımız, bu konu basit bir konu değil arkadaşlar. Yani öyle genel geçer doğrular bu evlilik konusunu açıklayamaz. Bu bir özveri, çaba, sıradışılık, üstün gayret meselesidir. Çerkesler bir aile ise "endogami" şart, tuhaf mı evet tuhaf, çağdışımı evet çağdışı,anormal mi evet anormal, arkaik mi evet arkaik, zor mu evet zor. Cevabı evet olan bu benzeri sorular şu sorunun cevabını gereksiz olarak vermemize olanak vermez.

Çerkes'in Çerkes ile evlenmesi gerekli midir? GEREKLİDİR! Neden gereklidir? Ayakta kalmak, sürdürmek, varolmak vb için bu iyi bir yoldur. Bu böyledir. Bunun yanlışı yoktur, kimse bu böyle değildir diyemez.

Herkes şunu yapabilir; bunları yadsımadığını söyleyerek evlenebilir kimi istiyorsa onunla buna saygı duyulur ama üzüntü vericidir bu. Ancak bu olayın gereksizliğini savunmak için hiç bir mazeret yoktur. Eğer amaç Adige kalmak ise, onun için gereksiz diyemeyiz ama Çerkes ile evlenmenin gerekli olduğunu bilerek tercihlerimizde özgür olabiliriz. Bunun dışındaki mazeretlere saygı duyulur ama bunlar mazerettir sadece.

Heyrge.


Sı'çoğejığ
10.12.2006

Burada yazılan yazılara inanmıyorum. Dış evlilikler yapında bir an önce asimile olup. Dilini konuşamayan (zaten konuşanda kaldı denilemez xhabzeyi de bilen kalmasın) bir an önce kurtulalım sorunumuzda kalmaz sizde rahat edersiniz bizde böyle bir sorun kalmadığı için rahatlarız. Dış evlikler yapan çok mu memnun hayatından? Onlarda durumlarını itiraf etseler de okusak. Susun susmak size ne kazandırıyor. Biliyoruz duyuyoruz. ''Benim avradım Çerkes'' diyen çok Avşar'dan duyduk. ''Avrat'' kelimesi sizleri ne kadar aşağılayıcı olarak algıladığınızı biliyoruz.

Lazlarla evlenip bir hafta boyunca mutfağınızın balık kokusundan girilmediğini hiç mi kendi insanınızın ortak müzik kültüründen. Damak kültürünüzün mutluluğunuzun artırıcı yönü olduğunu düşünmeyiz. Hiç olmazsa gerekçelerinizi anlatında bilelim. Bizde sizlere katılırız neymiş başkaların da bulduğunuz özelikler? Bizde bulunmayan çok merak ediyoruz yakında akraba evlilikleri de başlatırsak şaşırmam. Çünkü katıldığınız kültürün özen gösterdiği bir durum.


Frag Nicht
10.12.2006

Sayın Sı'çoğejığ

Dış evlilikler yapılmasının tabiri caizse "soyumuzun/kültürümüzün tükenmesi”ne sebep olacağı, hepimizin (ya da en azından beni de içeren bir kısmımızın) ortak kanaati ve endişesi. Birkaç nesil sonra Çerkesce'yi konuşan pek kimse kalmayacak Türkiye'de. Diğer ülkeler içinde de durumun daha parlak olduğunu sanmıyorum. Bu konudaki endişelerinizi ve hassasiyetinizi sadece saygıyla karşılamak düşer hepimize.

Ancak olaya dış evlilikler yapanların mutlu olamadığı ya da olamayacağı teziyle yaklaşmayı açıkçası doğru bulmuyorum. Emin olun çok insan var mutlu olabilen... Zaten kültür çatışması iki tarafın kültürünün yoğun biç şekilde yaşandığı ortamlarda oluyor...

Kısacası ''mutluluğu ve huzuru Çerkeslerle yapılan evlilikler ya da dış evliliği dışlamak getirecektir'' şeklindeki bir fikir, sorgulamaya çok ama çok açıktır bence. Çünkü, o zaman konu gele gele Çerkeslerle evlendiği halde mutsuz olan bir suru insana ya da Çerkesle evlenme ideali yüzünden hayatını yalnız geçirmek zorunda kalan ve muhtemelen evlat sahibi bile olamadan bu dünyadan göçüp gidecek insanlara gelecektir. Ve o zaman inanın bu söylenecek pek bireyimiz kalmaz. Çünkü bu söylediklerim gerçek.

Saygılar..


Hatime Akyol
10.12.2006

Tekrar merhaba,

Görüyorum ki, bu konuya herkes başka bir açıdan bakıyor ve elbette farklı düşüncelerin olması doğal.   Bir de bu olayın takdir-i ilahi olduğunu aklınıza getirmenizi tavsiye ederim acizane. Anadilini annesinden ve babasından öğrenememiş bir Çerkes kızı olarak elbette ki kültürümün ve her kültürün korunmasından yanayım. Her şeyden önce kendi dilimi anlıyor ve konuşabiliyor olmayı tercih ederdim. Ben dilimi öğrenmek istediğim, ''Çerkeslik ölüyor'' dediğim zaman beni azarlayan bir anne ve baba çıkıyor karşıma. Sizce asıl suç burada başlamıyor mu? Artık cahil bir toplum olmaktan çıkıp, değerlerine sahip çıkan bir toplum olmak zorundayız.

Takdir-i ilahi de bir Çerkes'e münasip buluyorsa ne mutlu bize.


Hatice Uludağıstan
11.12.2006

Bir Çerkes kızla evlenmenin önemini babamdan bir anekdotla anlatmak isterim.

Babacığım ameliyata girmek üzereyken yarı baygın bir şekilde doktora şunu diyor: "Eğer bir Çerkesle evlenmediysen evlendim sayma!"

Bence de bir Çerkesle evlenmiş olmak bir erkeğin başına gelebilecek en güzel şey. Çünkü bir Çerkes kızı kocasının ayaklarını yıkayacak kadar alçak gönüllü, ailesine kendisini adayacak kadar yüce fikirlidir. Çünkü ailesinden böyle görmüştür. Bireysel kaygılardan kariyer, feminizm gibi egosantrik dürtülerden uzaktır.

Gerçekten sizin adınıza üzüldüm. Eminim herkeste ondan parçalar aradığınıza. Ancak fırsatlar kuyruklu yıldızlar gibidir. Ya yakalarsınız ya ıskalar. Bu yazınız ıska geçilmemesi gereken Çerkes kızlarına dikkat çekmişsiniz. Ancak kimse yeri doldurulamaz değildir. Umarım anlaşabileceğiniz birisini bulabilirsiniz. Hala hiçbir şey için geç değil.

Bu arada mutlaka Çerkes diye şartlandırmayınız kendiniz. Nitekim Çerkes olduğu için değeri büsbütün artan erkek arkadaşımın ki, evlenecektik günlerce Kanada'dan gelmesini bekledikten sonra sırf geleneklere bağlı olduğum için sabah ekmek almaya gitmesi ve bir daha geri dönmemesi tüm Çerkesleri kötü yapmayacağı gibi anlaşabileceğiniz tek grupta Çerkesler değildir. Bu yazıyı yazarken hoşgörünüze sığınıyor ve Her ne kadar sürç-i lisan ettiysem affola, diyorum

Saygılarımla.

Denetim Kurulu Notu: Sayın Hatice Uludağıstan, "Çerkes gençlerinden ricam" konu başlığı kapanmış olup, izninizle yazınız bu başlığa alınmıştır.


Hak'un Murat
11.12.2006

Merhaba arkadaşlar,

Sayın Hatime hanımın, dille ve asimilasyonla ilgili bir özeleştirisine tanık oluyoruz. Bu şekilde düşünen herkese bir sorum olacak: Evet dilini bilmeyenler asimilasyon baskısına daha yakınlar ama hiç sormadığımız diğer bir konu -ki, onun da uzaktan ve yakından evlilik konusuyla alakalı olduğuna inanıyorum-, dilimizi yitirirsek biteriz diyoruz ama hiç bu dili konuşacak, konuşabilecek insanlarımızı yitirirsek bu dili kim konuşabilecek ve yaşatabilecek?

Bence dilden önce bizler insan olarak asimile olmamanın alternatiflerini gözden geçirsek nasıl olur? İnsanimiz dilden önce asimile oluyor (tabi bu herkes için geçerli değil), bu da yine nasıl, nerede ve ne zaman soruları ve cevaplarına çıkıyor... Benim kişisel kanaatim kendi ülkemde olamadığımız müddetçe bu asimileden kurtuluşun olmadığıdır.

Sayın Hatime hanım,

Baba ve annelerimizin sizin örneğinizdeki gibi tercih ve kararları olabiliyor ancak bu durum kendi dilini öğrenmemenin gerekçesi olmalı mı sizce? Günümüz de çok şükür dil öğrenmenin kişisel alternatiflerden tutunda dernekler nezrinden çıkın bununla beraber internetteki bilgiler sayesinde dahi olsa insan kendini geliştirebilir, öğrenebilir.

Bizzat yaşadığımı herkese aktarmak istiyorum: Bir gün buradaki derneğe misafir olarak gittim, bir müddet sonra, bir köşe de simasından pek de mutlu olmadığını düşündüğüm bir 20-21 yaşlarında bir genç dikkatimi çekti ve ilk fırsatta yanına gittim. Tanıştıktan sonra bana söylediği şuydu, ''ben babamın ve annemin Adige olmasına ve defalarca sormama, ilgilenmeme rağmen cevap ve bilgi vermeme taraftarı olan baba ve annemin tüm olumsuz tavırlarına karşılık sora sora bu derneği buldum. Şimdi bir Adige olduğumu öğreniyorum.'' Sonradan çok sevdiğim bu genç, artık bizlerle Adige Dil Kursu'na faal olarak katılmakta ve konuştuğum kadarıyla epeyce öğrenmiş görünmekte. Hem de gidiş-geliş 45-50 km.

Bakınız sayın Hatime hanım; bu arkadaşla sizin aranızda ne fark var? Ümitsizliğe kapılmayın, istendikten ve samimi olduktan sonra çare bulunuyor demek ki.

Evlilik konusuna gelince, bir insanın evlilik tercihini engellemeye kalkmak pek de pozitif bir durum olmayacak -ki engellemeye de hakkimiz yok-. (Bir arkadaşın dediği gibi; bir de kısmet, nasip var işin içinde.) Bence yapılabilecek olan insanlarımızı bilinçlendirmek, eğer bu aşırı artarsa bunun faturasının herkese çok ağır olacağının farkında olmak ve her fırsatta yapıcı bir şekilde dile getirmek. Yine de eğer bizler hayati önemi olan gerekli şartları oluşturamazsak bu olgu daha da artarak devam edecek. Yani köylerimiz biri diğerinin ardından boşalırken seyredersek ya da ülkemize dönüp ora insanı ile geleceği şekillendiremezsek bunun çaresi yok sevgili arkadaşlar.

Dolayısı ile enerjimizi, tecrübelerimizi ortak kader birliğimizi bu şekilde öldürmek yerine kendimize ait çevreler bulmanın şartlarını oluşturabilme de kullansak. Ne dersiniz? Sizce de bu daha üretken ve alternatif olamaz mı?

Saygılarımla. Tham figapso.


Ömer Öztürk
11.12.2006

Rahat bırakın milleti ya. Kim, kimle evlenirse evlensin. Kaygısı size mi düştü? Evlilik iki kişi arasında olan kutsal bir şeydir. Çerkesleri anlayamıyorum. Madem soyumuz azalıyor diyorsunuz; sizde Doğu'dakiler gibi yapın, 10-15 çocuk sahibi olun, soyunuzu devam ettirin.


Frag Nicht
12.12.2006

Parlak öneri için teşekkürler Ömer bey. Biz niye akıl edemedik yahu arkadaşlar? Bir de bunu deneyelim evli olanlarımız.


Thamez Aslı
12.12.2006

Tüm arkadaşlara saygılar,

Bende kendimce bir şeyler söylemek istedim. Çerkes kızlarının evlilikleriyle ilgili bence çok önemli neden mi asimile olmak? Böyle başlıyor. Kız erkek fark etmez. Sonuçta; giderek Çerkeslik yok olacak. Bu açıdan bakmak lazım. Belki kimilerine göre yanlış düşünüyor olabilirim ama kendi kültürümüzü yaşatmak istiyoruz ama kime aktaracağız bazı şeyleri, giderek asimile olursak .

Saygılarımla.


Tremko
12.12.2006

Ömer Öztürk'ün bu fikri bir yabancı olarak anlaşılır ama garip olan bu fikre sahip pek çok Çerkes'in olması. Çerkesler, Türk ya da Kürt toplumuyla aynı şartlara haiz değil. Türk ve Kürt dediğiniz zaman Türkiye'nin yüzde doksanını kastediyorsunuz. Dillerini, kültürlerini, milli duygularını yaşayacakları, hayatın her alanında pek çok figürleri mevcut. Onlar için yabancı evlilik bu büyük parçadan kopacak önemsiz bir kırıntıdır. Hatta onlar için ayrı bir renktir, güzelliktir. Ama aynı kopan parçalar Çerkesler için kırıntı değil büyük lokmalardır. Bunları kaldıracak sağlam bünye Çerkeslerde yok değil, olmasa bugüne kadar bu kadar savaş, sürgün, göç dalgası arasında şu halde bile olmayabilirlerdi. Lakin o günün şartlarından daha tehlikeli bir globalleşme, aynılaşma süreci var ki buna dayanmak böyle küçük toplumlar için kolay değil. Bu nedenledir ki haddi olmadan, ısrarla, pek çok duyarlı Çerkes diğer Çerkeslerin işine burnunu sokuyor.

Ha... Çerkes zaten dik kafalı, seni beni dinlemez ama en azından bir-iki Çerkes genci bu kıssalardan hisse çıkarırsa yine kardır. Zira, zaten çoğumuz için tren kaçmak üzere...


Hatime Akyol
12.12.2006

Sayın Keytuko benimle konuşma isteğinde bulunmuş. Hay hay, elbette konuşabiliriz. Ayrıca murat beye teşekkürlerimi sunuyorum bana farklı bir bakış kazandırdığı için.

Evet anladım ki, dilin yok olmasından evvel öncelikle onu konuşanların varlığı önemli.istendikten sonra da her şey başarılabilir. Bu konuda da haklısınız. Ben de hayatımda hep bu yöntemle hareket ettim ve etmekteyim. Kendimce de dil öğrenmeye gayret sarf ediyorum artık. Asla da ümitsiz değilim. Çevremde gördüğüm kadarıyla sizin kaygı etmenizi gerektirecek kadar Çerkes-Türk ya da Çerkes-vb evliliklerine rastlamıyorum. Hatta özellikle Çerkes'ten başkasıyla evlenmemek uğruna hayatlarının en güzel demlerini yitiren insanlar tanıyorum.

Sanırım bu konu kendi derinliğinin ötesinde başka derinliklere kayıyor.

Saygılarımla...


Çerkes Kızı
12.12.2006

Denetim Kurulu Notu: Maf Sayın Çerkes Kızı, Lütfen yazınızı tekrar düzenleyiniz ve başka halklara hakaret içermeyen yazı yollayınız. Teşekkürler...


Karaoglanca
20.12.2006

Yazdıklarınız için teşekkür ederim...


Eşref Taş
20.12.2006

Bunu en iyi o kız bilir. Onunla birlikte olduğum süre zarfı içinde internetten ya da üniversitedeki tarih hocamla bir çok konu konuştuk ve sizin kültürünüzü, örfünüzü, adetlerinizi anlamaya çalıştım. O ''alakam yoktur'' lafı sadece soyum olarak algılanırsa sevinirim...


Hajkasım Erdoğan
20.12.2006

Eşref kardeşim,

Sana bir soru. Yarın bu bayanla evlendiğinizi varsayalım. Üç beş ay sonra bu bayanın amcasının oğlu sizlerden hiç kimse evde yokken evinize misafirliğe geldi ve -sadece eşiniz varken- o gece sizde kaldı. Ne düşünürsün? Bunu açık şekilde yazabilir misin?

Hatta hatta bir adım daha ileri gideyim. Senin öz amcaoğlun, aynı şekilde gelip aynı şartlarda kalabilir mi? Sen cevabı ver, ben sana farkı uzun uzun anlatayım.Hem de yaşanmış örneklerle anlatayım.


Hatime Akyol
20.12.2006

Selamlar Erdoğan amca,

Beni bu malum Çerkesler odasından (Sigum-Willsin ablası) olarak hatırlayabilirsiniz. Oradan tanışmış olduğumuz için size bu şekilde hitap etmeyi uygun gördüm.

Benim de bu beyanda size bir sorum olacak: Sizce böyle bir durum Çerkes için de Türk için de kabul edilebilir mi? Bizim dini bütün insanlarımız dahi böyle bir duruma müsaade etmezler. Bir Çerkes'in yine kendi kültüründen bir insanla evlenme isteğini kültürün yok olmaması açısından anlayabilirim. Burada kişinin kendi tercihini ne yönde kullandığı önemlidir. Kişi ya sevgisi için kültürünün değerlerinden taviz verir ya da kültürünü koruma adına kendi kültürünün insanıyla bir yuva kurmaya karar verir. Ama dinin böyle konularda istismar edilmesini anlayamam.

Saygılarımla.


Hajkasım Erdoğan
20.12.2006

Hatime merhaba,

Ben bununla dinin alakasını anlayamadım. Dini bütün insanlar amcasının kızının yanına gidemez mi? Yani kardeşinin evine gidemez mi?


Sinem Kuşdoğan Tekin
21.12.2006

Ben iki senelik evli bir Çerkes bayanı olarak, duruma şöyle bir bakış açısı getirmek istiyorum.

Ben kendi milletimden bir Çerkesle evlendim. Gayet de mutluyum çok şükür. Yetiştirilme tarzım Türklerden farklı ve çocuklarımı da inşallah bu kültür ışığında büyütmek istiyorum. Fakat kızlarımızın da eğer seviyorlarsa bir Türkle evlenmelerine karşı değilim. Çünkü evlendiklerinde, kültürlerinin yok olup olmaması tamamen onlara bağlı. Eğer kızımız annesi tarafından kültürüne bağlı yetişmişse, bir Türkle evlense dahi, çocuklarını kendi gibi yetiştireceğinden hiç şüphem yok. Hepimiz biliyoruz ki evlilikte çocuğun eğitimi annenin kontrolündedir. Çocuk anneden ne görürse karakteri de o doğrultuda gelişir. Ben pek çok akraba tanıyorum annesi Çerkes, babası Türk, fakat onlar kendilerini Çerkes görüyorlar. Ve kültürleri, aile yaşantıları tıpkı bizim gibi. Görseniz ayırt edemezsiniz ve nice annesi babası Çerkes, soyunda hiç Türk olmayan insanlar tanıyorum ki, hal ve tavırlarının bizlerle alakası yok.

Her neyse çok uzattım, konuyu toparlayayım yavaş yavaş. Kısaca bence asimile olmak; kişinin annesinin Türk olması veya olmamasıyla alakalı değildir. Çerkes kültürünü devam ettirmek, yine bizim hanımlarımızın elindedir ve tamamen bizim kızlarımızın kültürümüzü yaşatmak isteyip istememesiyle doğru orantılıdır.

Şunu da ekleyeyim; kızlarımız isterlerse, eşlerini de Çerkes kültürüne çekebilirler. Bu, tamamen kültürümüzü sevdirip sevdirmemizle alakalı.

Kısaca hepimizle alakalı bir konu. Biz toplum olarak çok saygılı ve güzel bir kültürün öncüleriyiz ve bunu en güzel şekilde uygulamalıyız. Bunu yaptığımızda göreceğiz ki diğer toplumlarda bizim gibi olmak için yarışacaklardır.

Saygılarımla.

sayfa  1    2    3    4