Türkiye
diasporasında 1864’ten bu yana ‘’damat’’ had bilmezliği
yaşanır ve o günden bu güne sesimizi çıkaramadığımız gibi, bu
adamları baştacı yaparız.
Son iki örnek gazetecilikte
klasmana bile giremeyen Halit Kakınç ve Fehim Taştekin. Bu
şahıslar konuları ve olayları manipüle ederek yıllarca Türkiye
diasporasını yönlendirdiler. Elbette onların görevi. Bu
nedenle suçlanamazlar. Ancak bu tür adamları baştacı yapan
Adige dernekleri, kurumlarına ne demeli?
Bu iki şahsın
ve benzerlerinin Adigeler üzerindeki ‘’üst perde’’ yorumları,
bırakınız gazeteciliği insanlığa sığmaz. Normal koşullarda zır
cahil bir Adige’nin yanında bile iki kelime edemeyecek bu
adamların densizliklerine neden, Türkiye diasporasının
kültürel olarak artık ölüm döşeğinde olmasıdır. Yani öyle bir
asimile olduk ki, seviye olarak asimile edenin bile altına
indik.
Bu iki adamdan biri sağın (dinci), diğeri solun
(!) temsilcisi. Ancak ikisinin ortak özelliği ‘’damat’’
olmaları. İkinci ortak özellik had bilmemeleri.
Bunların
makalelerini okuduğunuzda ‘’sanki’’ bizden yanaymış gibi olan
içeriklerle karşılaşırsınız. Biraz kafanızı kaldırmaya
başlayınca nasıl acımasız suçlamalara başladıklarını
görürsünüz.
Son örnek Kakınç denen adamdan yola
çıkarak bu ‘’damat’’ların had bilmezliği nasıl yaptıklarını
size anlatalım. (Kakınç’ın yazısındaki imla hataları
kendisinindir.)
Arkadaş makalesine;
‘’Haberi okuyunca,
yazmak zorunda kaldım. Çerkesler, Çoğulcu Demokrasi Hareketi
adı altında bir siyasi parti kuruyorlarmış. Oyun içinde
yeni oyun, komik bir tezgâh!..’’ diye başlıyor. Dakika
bir, gol bir.
Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan her
insanın anayasal hakkı
olan siyasi parti kurulması bu damadımızı felaket
telaşlandırmış ve heyecanlandırmış. Bunun üzerine kaleme
sarılmış. Devam ediyor damat:
‘Diyeceksiniz
ki, bundan sana ne – niye bu kadar heyecanlandın?
Çünkü Dostlar; Çerkesler’i çok iyi tanırım. 27 yıldır evliyim,
eşim Çerkes (Şapsığ,
Ubıh, Abhaz karışımı)… Merhum Kayınpederim, Adapazarı’nda
yıllar yılı Kafkas Derneği Başkanlığı’nı üstlendi. 20 baskı
yapan ve Adıge kültürünü en iyi şekilde anlatan Çerkes
Aşkı’nın yazarıyım.’’
Demek ki neymiş! Bir insan; Adigelerin damadıysa, üstelik
kayınpederi Kafkas Derneği Başkanlığı yapmışsa, üstüne üstlük
bir de ‘’Çerkes Aşkı’’nı yazmışsa, her türlü
küstahlığı ve
saygısızlığı yapma hakkını kendinde görürmüş.
‘’Damat’’
devam ediyor:
‘’Dostlar… Türkiye’de
3 milyonu hiç karışmamış… 2 milyonu da Türkler’le evlilikler
sonucu dünyaya gelmiş 5 milyon kadar Kafkasya bağlantılı insan
vardır (Adıge, Abhaz). 150 yılı aşkın bir zamandır kader
birliği yaptığımız bu insanlar, hiçbir zaman ayrılıkçı
olmamış… Kendilerini
konuk eden ülkeye karşı en küçük bir ihanet hareketine
katılmamışlardır.’’
Bu şahsiyete göre 150 yılı aşkındır ayrılıkçı
olmamışız, bizi ‘’konuk’’ eden bu ‘’damat’’ın ülkesinde en
küçük ihanet hareketine de katılmamışız. Peki, ne zaman
ayrılıkçı olup, ihanet hareketine katılmış ya da katılmaya
yeltenmişiz? Anayasal
bir hak olan parti kurmaya kalkıştığımızda. 27 yıldır
içimizde yaşamışsın Kakınç ama nato kafa nato mermer! Dedik ya
gazetecilik klasmanına giremeyen bu ‘’damat’’lar faşist
zihniyetin en ön temsilcisi olarak içimizdeler. Dünyanın
neresinde anayasal bir hak, ‘’ayrılıkçılık’’ ya da ‘’ihanet’’
olarak önünüze konur? Türkiye’de konur! Üstelik ‘’damat’’
koyar önüne!
‘’Damat’’ yazısının bir paragrafını da yağlama-cilalamaya
ayırmış. Hem de Çerkes Ethem üzerinden! Bunu yaparken de
aslında yine bize giydiriyor! Neymiş efendim Çerkes Ethem hain
değilmiş, Atatürk hakkında tek kelime etmemiş. Türk askerine
tek kurşun sıkmamış. Niye yazıyor bunları arkadaşımız? Sonraki
paragrafta anlıyoruz!
‘’Son sıralarda dikkatimi çeken bir gözlemim var. Çerkes
grupları arasında bambaşka etnisitelerden bazı kişiler,
Çerkesler’i de bölücü
politikaların içine çekmek istiyorlar. Bunlardan başka,
yabancı internet
sitelerinde doğrudan Rusya tarafından maaşa bağlanmış bir
takım ajan kalemler, Çarlık Rusyası’nın soykırımını inkâra
yeltenip, Türkiye aleyhinde yayın yapıyorlar.’’
Damat
akıllı, biz Adigeler gerzeğiz! Kendisi ve temsil ettiği
zihniyet; bizi istediği gibi yönlendirdiğine inanıyor ya,
herkesin bizi yönlendirebileceğini sanıp, aba altından sopa
gösteriyor! Demek ki neymiş, Türkler ‘’konuk’’ ettikleri
Çerkesleri maaşa bağlayıp Rusya aleyhinde yayın yaptırabilir
ama Rusya tersini yapamaz. Buna kız verirsen sonuç bu olur!
Yıllardır yazıyoruz. ''Birleşik Kafkasya'',
''Kuzey Kafkasya'',
''Soçi Protestosu'', ''Soykırım'' gibi kavramları bu adamlar bilinçli olarak
Adigelerin kafasına yerleştiriyorlar. Bunun sonucu olarak da
çok güzel kullanıyorlar. İspat ister misiniz? Fazla değil
bundan bir 5 yıl öncesine gidin. Türkiye diasporasında bir
Allah'ın kulu ''soykırım'' kavramını
kullanıyor muydu? Peki ne kullanılıyor? Sürgün. Ne
oldu da ''sürgün'' oldu ''soykırım''? Biraz akıllı
olmak gerek! Bunların oyununa daha ne kadar geleceksiniz?
Bakın ‘’damat’’ ne demek istiyor:
‘’Parti marti kurarak misafir ettiğimiz Türkiyemizde
ayrımcılık yapmayın. Size düşen görev Rus düşmanlığıdır. (Bunu
dile getiren –sözümüz ona- solcu!) Bunun dışındaki hiçbir şey
yapmayacaksınız! Yaparsanız alnızın ortasına ‘’hain’’
damgasını basıveririm. Bunu da yumuşacık bir dille dile
getiriyor: ‘’ Çerkes
Kardeşlerim… Gelin,
olmayacak dualara âmin demekten… Âlet olmaktan vazgeçin…’’
Sürgün niye
soykırım oldu anladınız mı şimdi! Amacı şu: Sen benim attığım
bilyelerle oyna. Bırak Türkiye'deki Çerkes haklarını, kültür
ve doğa erozyonunu. Seni Rusya'ya yönlendiriyor ki kendi rahat
etsin! İşte damatlar böyle kirli oyunlar oynuyorlar bizle!
Arkadaş hızını alamıyor, kendi çapına, kapasitesine
bakmayıp bir de akıl veriyor.
‘’ Xhabze’yi
(yazılı
olmayan töreler)
çağdaş bir şekle nasıl getirebiliriz’e kafa yorun. Okullarda
seçmeli Adiğebze
(Çerkesçe)
derslerine katılmaları için çocuklarınızı ikna edin.
Derneklerinizin organizasyonlarına iştirak edin, destek olun.
2014 Soçi Kış Olimpiyatları daha geniş bir şekilde nasıl
protesto edilebilir, bu portestolar nasıl boykota dönüşebilir,
onu düşünün.’’
Yani diyor ki, ‘’siz Türkiye’de
zaten kültürel olarak yok olacaksınız. Bak ben bile damadınız
oldum. Ayrıca 2 milyon Türk gelin ve Türk damadınız var. Size
verdiğimizle yetinin. Okullarda seçmeli dersler de açtık. 2014
Soçi Olimpiyatları’nda yarışabilecek kapasitede sporcu yetiştirmeyin. Adınızı şampiyon
sporcularla değil protestolarla duyurun.’’
Ne günlere kaldık! Bu adamlar bize akıl veriyor. Tha dimağımızı
korusun!
Vatandaş, son darbeyi, yazısının bitiminde indiriyor:
‘’Geleneği doğru dürüst
hazmetmiş olanlar bilir.
Adıge Şğele
(Çerkes Damadı)
olmak bir onurdur. Ben, bir damat olarak bu onur borcumu
ödeyebilmek için uyarı görevimi yerine getirmeye çalıştım.
Karar sizin.’’
Arkadaşa önerimiz ‘’malxhuemre
şıdımre’’ ne demek bir araştırsın!
Biz de son
paragrafta ‘’damat’’ımıza seslenelim: Damat bey siz” Adige ve
Abhaz anlayışını anlayamamışsınız. Adige Xabze’yi ise hiç
anlamamışsınız. Bu sizin ayıbınız değil. Sizin ayıbınız bir
Adige-Abhaz insanıyla evlenip, onun üzerinden Adigelere akıl
vermeye kalkışmanızdır. Üslubunuzun düşüklüğünü ve
had bilmezliğinizi gazetecilikteki klasman düşüklüğünüze veriyoruz.
Sizi insanların anayasal haklarını kullanmasını ‘’ayrılıkçı’’,
‘’ihanet’’ olarak görme ayıbıyla başbaşa bırakıyoruz.
Damadımız olabilirsiniz ama lütfen gölge etmeyin!
Değerli CC okuyucuları, Adigelerin siyasi parti kurmaları
konusu üzerine Odatv Gazetesi’den yayınlanan iki yazı
olmuştur. Halit Kakınç ve (benzer) ‘’damat’’ların ufuklarını
açmak için Türkiye’de Adigelere (Çerkeslere) bakış açısını
göstermek amacıyla Odatv Gazetesi yorumlarını da aşağıda
yayınlıyoruz.
CircassianCenter
Önemli Notlar:
1)
Adigelerin Türkiye’de parti kurmaları anayasal bir hak
olmasına karşın ‘’kurtuluş’’ değildir,
gereksiz ve yararsız bir girişimdir. Adigelerin
Türkiye’de yok olmamasının tek yolu anavatana dönüş
yapmalarıdır.
2) Türkiye’deki Adigeler eğer anavatana dönme olanakları
yoksa; politikadan çok bilim, sanat, teknoloji, eğitim
alanlarına yönelmelidirler. Anavatanın Türkiye güdümlü Adige
politikacılarına gereksinimi yoktur!
3)
Adigeler diasporadaki sağcı, solcu, dinci, dinsiz kimsenin
piyonu olmamalıdır. Birileri bir şey dikte ettiriyorsa
bilsinler ki, büyük olasılıkla kullanılıyorlardır. 150 yıllık
diaspora tarihimiz bize bunu öğretti.
4) CC’de Halit
Kakınç’a ilişkin daha MEŞFEŞŞU Necdet Hatam tarafından
yazılmış iki makale.
Aşağılık Kompleksi Olabilir mi? >>>
Evet, Neden Aşağılık Duygusu? >>>
ODATV GAZETESİ’NİN ‘’ÇERKELER PARTİ KURUYOR’’ HABERİNE OKUYUCU
YORUMLARI
Okumak için tıklayınız
>>>
HALİT KAKINÇ’İN ‘’ÇERKELER PARTİ KURUYOR’’
HABERİNE İLİŞKİN MAKALESİNİN OKUYUCU YORUMLARI
Okumak için tıklayınız
>>>
|